Ana içeriğe atla
29 Ekim 2010 tarihinde muzaffer tarafından gönderildi

Evrenin ve Dünyanın Yok Oluşuna Sebep Olabilecek Bazı İhtimaller..

 

Evrenin Yok Oluşuna Sebep Olabilecek Bazı İhtimaller..

Burada çok ayrıntılı hesaplamalara girilmeden sadece kabaca olabilecek bazı ihtimaller yazılmıştır..

Kapalı Evren 

 Bir maddenin kütlesi fazla ise çekim kuvveti de o oranda fazladır. Bu durumda yüksek çekim kuvveti genişleme hızını yener. Aksine çekim kuvveti az ise, bu kuvvetin genişlemeyi engellemeye gücü yetmez. Bilim adamlarına göre eğer evrenin kütlesi belirli bir değerin üzerinde ise genişleme bir gün duracak ve evren kendi içine çökecektir. Bu "Kapalı Evren"  modelidir..

 Açık evren

Öte yandan evrenin kütlesi belirli bir değerin altındaysa, çekim kuvveti genişleme hızını yenemeyeceğinden evrenin genişlemesi hiç durmayacaktır. Bu da "Açık Evren" modelidir. 

Evrenin Sonu: Açık veya Kapalı Evren 

Daha önce de belirttiğimiz gibi Evren, ya kapanıp tek bir noktada toplanarak ya da sonsuza kadar genişleyerek yok olacaktır. Evrenin kapalı veya açık, hangi model ile son bulacağını tahmin edebilmek için evrendeki kütle miktarını bilmek gerekir. 

Evrenin kütlesini ölçmek son derece zor olduğundan bilim adamları kütle yerine yoğunluğu ölçmeyi denemişlerdir. Çünkü eğer evrenin yoğunluğu "kritik yoğunluk" dediğimiz bir değere ulaşıyorsa, sahip olduğu çekim gücü galaksilerin kaçış hızını yenebilir.

 Böylelikle evren bütün galaksileri kendisine doğru çekebilir. Ancak söz konusu yoğunluk kritik bir değere ulaşmıyorsa, genişleme sonsuza kadar devam eder. Çünkü bu çekim kuvveti, galaksilerin kaçış hızını yenemez..

Bunun için galaktik sistemlerin hızları, büyüklükleri, parlaklıkları, uzaklıkları hesaplanıp, evrenin gerçek yoğunluk değeri araştırılmıştır. Elde edilen ilk bilgiler evrendeki hali hazır mevcut yoğunluğun kritik yoğunluğun değerine oldukça yakın olduğunu göstermiştir. Yani evrenin kapalı olması ihtimali daha yüksek olarak belirlenmiştir.

Yoğunluk hesaplanırken dikkate alınmayan birçok unsur olmuştur. Örneğin ışık yaymayan karadelikler evrenin yoğunluk değeri hesaplanırken hiç göz önüne alınmamıştır. Buna göre evrendeki yoğunluk değeri karadeliklerin de hesaba katılmasıyla bir miktar daha artacaktır. Son yıllarda ismine karanlık madde denilen ve tüm galaksileri dolduran, gözle görülmeyen maddelerin yoğunluğunu da bunlara eklediğimizde ortaya çıkan tablo evrenin genişlemeyi bırakıp kendi içine çökeceği ihtimalinin olası olduğunu göstermiştir. Yani oldukça kritik bir yaş ve dengede olan evren her an yok olmaya hazırdır.. 

Evrenimiz  milyarlarca yıldır genişlemektedir. çekim kuvveti genişlemeye egemen olacak ve genişleme duracaktır. Aşırı yoğun ve kapalı bir evrende çekim kuvveti egemen hale gelince herşey kendi içine çökmeye başlayacaktır. Herşey tersine döndüğünde, o zamana kadar soğuyarak genişleyen evren daralarak ısınmaya başlayacak, tüm galaktik sistemler hızla birbirine yaklaşacaktır.

Bu modele göre bir gün çekim gücü galaksilerin genişlemesini durduracak ve bu noktadan itibaren gittikçe artan bir süratle galaksiler birbirlerine doğru ilerlemeye başlayacaklardır. Uzayda şiddetli çarpışmalar olacak, dev gökcisimleri içiçe geçmeye, birleşmeye başlayacaktır. Ay, Güneş, Dünya, tüm gezegenler ve yıldızlar birleşecek, gittikçe büzüşen ve daralan evren yaşanan bu süreç sonunda, tek bir noktada toplanıp yok olacaktır. 

Tüm kainatın düzeni altüst olacaktır. Dünya'nın yörüngesinde meydana gelecek küçük bir oynamanın tüm canlıların kavrulmasına veya donmasına neden olacağını, atmosferdeki ufak bir delinmenin canlılığı ne kadar olumsuz etkileyeceğini, Dünya'nın eğikliğinde ufak bir değişiklik olması ile mevsimlerin oluşamayacağını biliyoruz. Böylesine hassas dengeler üzerine kurulu olan düzenin, evren büzülme sürecine girdiğinde ne kadar olumsuz etkileneceğini tahmin etmek hiç de zor değildir.

Büzülme gerçekleşirse belli bir zamanda Dünya'nın, Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlerin, Ay'ın ve Güneş'in birbiriyle birleşeceği büyük bir olasılıktır. 

EVRENİN SONUNA DAİR BAZI İHTİMALLER..

Karadelikler

Bugün pek çok galaksinin merkezinde dev kütleli karadelikler olduğu düşünülmektedir. Sahip oldukları korkunç çekim alanlarıyla, çevrelerinde bulunan herşeyi yutan bu kozmik anoforlar kendi ürettikleri ışınları dahi içlerine çekerler. Etraflarında bulunan herşeyi yuttukça, çekim güçleri artar. Kendilerinden kat kat büyük yıldızları, gezegenleri, daha küçük karadelikleri, hatta galaksileri dahi kendilerine çekebilirler. Bu nedenle bir karadelik gittikçe şişer, artık daha geniş bir alana etki ederek çevresinde bulunan herşeyi yutar.

Karadelik herşeyi içine çeken, oldukça yoğun bir oluşumdur. Çekim gücü çok fazladır, bu yüzden karadeliklerin çekim alanlarına giren herhangi bir kütlenin bu çekimden kaçabilme ihtimali yoktur.

Galaksilerin Çarpışması

Bugün evrende bizimki gibi sayısız galaksi daha olduğu ve her galaksinin bünyesinde de Güneşimiz gibi 200 milyar Güneş olduğu tahmin edilmektedir. Bu dev gökcisimlerinin ise hiçbiri sabit olarak yerlerinde durmamaktadır. Hepsi hem kendi çevrelerinde dönmekte, hem de belli bir istikamete doğru ilerlemektedir.

Sözgelimi Dünya, içinde bulunduğu galaksinin hareketi nedeniyle Solap Apex adı verilen bir yörünge boyunca Vega Yıldızına doğru oldukça yüksek bir hızla hareket etmektedir. Diğer galaksiler de aynı şekilde hareket etmektedir. Nitekim halen uzayda büyük çarpışmalar ve dev patlamalar olmakta, Dünyamızdan milyonlarca ışık yılı uzakta gerçekleştiği için insanlar bu olaylardan haberdar olmamaktadırlar. 

Astrofizikçiler Dünyamızın ciddi ve yakın problemleri olduğundan bahsediyorlar. Bunlardan ilki, olası bir süpernova patlaması. (süpernova: çok parlak duruma gelerek, bazen gündüz bile görünebilen yıldız) Bu patlamanın nerede ve ne zaman olacağı henüz kesin değilse bile, ortaya atılan iddialar oldukça yakın bir geleceğe ait ve pek de içaçıcı değil.

Bilim adamlarına göre, Dünya'dan yaklaşık 430 ışık yılı uzakta bulunan, dev kırmızı Betelguise yıldızı patlamaya hazır görünüyor. Bilim adamlarına göre bu tür yıldızlar (hipernova), karadeliklerin birleşmesi ya da bu karadeliklerin nötron yıldızlarıyla birleşmesi sonucunda oluşuyor. Ancak kimse, bu korkunç bombaların evrene nasıl dağılmış olduğunu veya herhangi birinin Dünya'ya yaklaşması halinde, sonumuzun ne olacağını bilmiyor.

****************************************************************************************************************

DÜNYANIN SONUNA DAİR BAZI İHTİMALLER..

Dünya devasa bir boşluk içinde uzun bir yolculuk halindedir. Oysa Dünya'nın yolculuğunu sürdürebilmesi için gerekli olan şartlar, tahmin edilenden çok daha fazladır. Dünya uzaydaki bu yolculuğu sırasında dev gök taşlarından kuyruklu yıldızlara, karadeliklerden, süpernova patlamalarına kadar birçok tehlikeyle karşılaşmaktadır.

Güneş'in Ömrünü Tamamlaması

Dünya'nın kendi yörüngesinde kalması, hızını sabit tutması, eğikliğini bozmaması, kendi etrafında dönerken aynı zamanda da Güneş'in etrafında dönmesi, dönüşü sırasında bir spiral yörünge izlemesi, bu yolculuk sırasında an an gerekli olan tüm oran ve dengeleri sabitlemesi gerekir ki üzerinde bir yaşam oluşabilsin..

Oysa bu dengelerin bozulmaması veya dıştan gelecek bir tehlikenin öldürücü zararlar vermemesi için hiçbir sebep yoktur. Bilim adamları bu tehlikenin varlığına her fırsatta dikkat çekmektedirler. Dünya'nın her an bir tehlikeyle karşılaşabileceği konusunda, ellerindeki bilimsel verilere dayanarak hemfikirdirler..

Bilindiği gibi evreni oluşturan gökcisimleri doğarlar ve varlıklarını belli bir süre devam ettirdikten sonra ölürler. Güneşimizin de böyle sınırlı bir ömrü vardır. Evren kapalı ya da açık evren modellerinden birisiyle son bulmadan önce, Güneş'in ömrünü tamamlaması ihtimali söz konusudur. Güneş'in ömrünü tamamlaması ise, elbette Dünya'nın da ölmesi anlamına gelmektedir. 

Tahmini olarak 5 milyar yaşında olan Güneş, her saniye 564 milyon ton hidrojeni 560 milyon ton helyuma dönüştürerek, arta kalan 4 milyon ton maddeyi enerjiye çevirir. Güneş, hidrojeni yakıp tüketme aşamasına geldiğinde, Dünya'nın sonu gelmiş olacaktır. Bu aşamada merkez tabakalarında yoğun halde bulunan hidrojenin yerine helyum artmaya başlayacak, şu anda 20 milyon derece olan Güneş'in merkezdeki sıcaklığı 100 milyon dereceyi bulacaktır. 

Böylece Güneş'in merkezi oldukça kızgın bir kor durumuna gelirken, etrafı da giderek şişen dış tabakalardan oluşmuş bir görünüm alacak, Güneş'te sarının yerine kırmızı bir renk hakim olacaktır. Dolayısıyla Güneş adeta kırmızı bir deve dönüşecektir.

Bilim adamlarının bu aşamadan sonra öngördükleri gelişmeler ise şöyledir: Dünya'daki yaşamın can damarı olan Güneş, çok fazla büyüyüp şişer ve çevresindeki geniş alanı kapsamı altına alır. Daha sonra etrafında bulunan gezegenlere ateş ve alev püskürtmeye başlar. Bunun doğal sonucu olarak etrafındaki tüm küçük gezegenler yok olmaya başlar. Dış yüzeyi şu ankinden daha sıcak olmamasına rağmen, hacimce çok irileştiğinden yakınında bulunan gezegenler yaydığı ısıdan çok fazla etkilenir. Ilk olarak Merkür arkasından da Venüs Güneş'in ışınları ile erir. 

Göktaşları

Bilindiği gibi evrende her an hareket halinde olan irili ufaklı milyonlarca göktaşı vardır. Bunların bir gezegen ya da yıldıza çarpması sonucunda oluşabilecek etkiyse, göktaşının büyüklüğüne göre değişmektedir.

Bilim adamlarının bildirdiğine göre, her yıl 10 milyon tondan fazla göktaşı Dünyamıza düşmekte, ancak atmosfere girdiklerinde, sürtünmenin de etkisiyle, Dünya yüzeyine düşene kadar birçoğu kül olmaktadır. Bir başka deyişle atmosferin koruyucu etkisi sayesinde Dünyamız her gün yaşanması olası felaketlerden korunmaktadır..  Bu göktaşlarının arasında Dünyamıza düşmesi durumunda yaşamın son bulmasına sebep olabilecek kadar büyük olanları da bulunmaktadır. Nitekim daha önce Dünya'ya düşen bazı göktaşlarının Dünya'nın jeolojik ve ekolojik yapısında, önemli değişikliklere neden olduğu bilinmektedir.

Kuyruklu yıldız ihtimali

Bir kuyruklu yıldız kirli buzdan oluşan bir toptur ve Güneş'in sıcaklığından dolayı buharlaşarak gazlarını püskürtmektedir. Ve kıyamet gününü, titrek parıldayan bir yıldız haber verecek olabilir..


Bir kuyruklu yıldızın çarpmadan önce, hareketinden yaydığı enerji 100 milyar megatonluk TNT'ye eşittir. Bu miktar kuyruklu yıldızın 1 saniye içinde buharlaşmasına ve 40 km. derinlikte bir delik açmasına neden olur. Bir kıyas yapacak olursak, bir hidrojen bombası sadece bir megaton TNT'dir ve soğuk savaş esnasında dünyada bu tip silahlardan 10.000 adet vardı. Kuyruklu yıldızın gücü ise dünyanın tüm cephaneliğinden 10.000 kat daha fazla patlamaya eşittir.

Bütün bu olasılıklar canlılığın yok olması için muhtemel olan çok sayıda ihtimalden yalnızca birkaç tanesidir...

Alıntıdır..

 

Yorumlar

Evrenin yok oluşu dünyanın sonu gibi gündemler insan oğlu için şimdilik düşünülecek bir konu bence değil.Yok göktaşı çarpacakmış bilmemkaç sene sonra.Yok güneş katlanacakmış bilmem kaç milyon sene bunlar uzun zamanlar.Biz fert olarak kendi sonumuza bakalım.Benim yşım kırk Türkiyede insan ömrü ortalama 65 dersek 25yıl sonra benim için kainatın sonu gelmiş demektir.Önemli olan bu zamanda ben dünya dışı yaşmla karşılacakmıyım.Onları görecekmiyim önemli olan konu bu.

Sn Nibura Bunlar her nekadar bize göre uzak yılları işaret eden bilgiler olsada bilmek merak insan için çok ayrı bir ihtiyaç.. Çoğumuzun ,  dediğiniz gibi  kıyameti ölümüdür ama bir çok insan görmesede kıyametle ilgili bir çko şey okumuş ve öğrenmiştir yain merak etmiştir. Olaya bu açıdan bakmak lazım diye düşünüyorum. Tabiiki düşncelerinize katılıyor ve saygı duyuyorum.

Ancak bilim ve ilime ilgil duyan insanların bu konulara duyarsız ve ilgilisiz kalması ve paylaşmaması kaçınılmaz diye düşünüyorum.

Ayrıca yeterince (Allah hayırlı ömür versin) yaşarsanız tahmin edilen  2040-2050 yılarına doğru biyolojik hücre ömrünü uzatan bir aşı geliştirilecek.. tabi zaman kesin değil. Bu araştırmaların başarısı ve hızına bağlı vede teknolojinin ilerlemesine.

ozaman ortalama 60 70 yıllık insan ömrü 110 -120 yıl olacak.. Tabi ecel gelmedi ise.

ozaman 20 yıl sonrası ile 50 yıl sonrasında teknoloji olarak dağlar kadar fark olacaktır eminim. ozaman merak edeceğimiz konular çok farklı olablir.

umarım bir saygısızlık olamıştır yazılarımda

 

not : sadece karadelikler konusunda düşünceme göre ;

karadelklerden yok olmadan geçebilecek madenler yada çok sağlam yapı yada teknoloji keşfedeceğimize inanıyorum..

Ayrıca karadeliklerden çıkabilecek (şahsi görüşüm) bir takım gök cisimlerinin dünyamızın büyük bir ksımında felaketlere sebep olacağını düşünüyorum. Yakınımızda 5 yada 7 tane kara delik olduğunu duymuştum ilerleyen zamanlarda bu sayının 20  25 e çıkabileceği ve bundan sonrada felaket ziniciri başlayacağını sölemişti o kişi.Bunun zamanı ve mesafeleri hakkında bilgimiz yok...

tabii bunlar tahmin..

 

 

saygılar..

Evrenin sonu veya dünyanın sonu konuları neden insanlar için şimdilik düşünülecek bir konu olmasın..Her an tazeliğini koruyan bir konudur bu..Göktaşı çarpması vs her an olabilecek olaylar değilmi..İnsanların kaç yıl yaşayacaklarının garantisi olmadığı gibi bunların olmayacağına dair bir garantimi verilmiş..17 ağustos depremini hatırlarsanız bu ansızın insanların üzerine çöken bir kabus değilmiydi ve daha önceden haber mi verdi..Bu sadece en yakın örneklerden bir tanesi..

Özellikle son yıllarda farkındaysanız bütün dünya dikkatlerini uzaya çevirmiş durumda bekliyor..Bütün araştırmalar uzaydan gelebilecek bir tehlikenin ne olabileceğine odaklanmış bir durumda..En büyük ihtimal olarakta kuyruklu yıldız ve göktaşları üzerinde duruluyor..Ayrıca devasa bir güneş patlamasınında olma ihtimali var..

Artık dünyanın bildiğimiz tehlikeli davranışlarından daha başka bir davranışının olmadığını veya en azından olamayacağı biliniyor..Ve şimdi bütün dikkatler uzaya çevrilmiş..Bakalım ne zaman ne nerede nasıl olacak..

İnsanlar için kainatın sonu gelmeden her an bir olay olma ihtimali her zaman vardır..Bunun için herkesin kendi misyonunu tamamlamasını ne evren nede dünyadaki diğer hava ve tabiat olayları bekler..

sayın muzaffer bey yazımı okursam türkiyedeki ortalama insan ömründen bahsediyorum.yarın sabah da yaşayacağım 65 yaşına kadarda yaşayacağım demiyorum.Tabiki hastalık kaza deprem butür sebepler olabilir bunlar olmaz demiyorumki.Yarın şunu yapacağım ben demekden Allaha sığınırım.
saygılarımla

Sevgili muzaffer, bu guzel paylasımın ıcın tesekkur ederım. Ancak alternatıfler arasına ısterdımkı ınsan faktorunude koy. Evrenı ve dunyanın tuzla buz olma surecını bılemem ama dunyamızı coktaaannnn yok etmeye basladık bıle. Benı dunyanın yok olması korkutmuyor ayrıca. Enınde sonunda herkes gıbı yuce yaradanın yanına gıdecegız. Ama yuce yaradanın kurmus oldugu bu sıtemın muazzamlıgı degıl tuylerımı dna'larımı urpertıyor. Sevgı ve saygılarımla.

dünyayı biterecek unsurlar bence 1-nükleher silah 2- sera gazları 3- biyolojik silah 4- canlıların genleriyle oynama 5- büyük savaşlar evreni yok edecek faktörün olduğuna inanmıyorum gezegen çarpışmaları yıldızlar çarpışmaları olabilir ama bunlar evrenin yok olmasına sebep olacağına sanmıyorum ayrıca karadelikler bence yörüngelerini takip ediyorlar karadeliklerin sadece bir boyut kapısı olabileceğini düşünüyorum yani sözün kısası evren sonsuz olmalı