Ana içeriğe atla
29 Haziran 2010 tarihinde tabula rasa tarafından gönderildi

Agarta ve Şambala

Herkese selamlar.

 Agarta ve Şambala , "teozofik ve ezoterik kaynaklara göre" önceki "devre" nin sonlarına doğru Mu ve Atlantis' ten göç eden bilim-rahipleri tarafından kurulmuş yeraltı organizasyonlarıdır.

 Agarta

Önceleri beşeriyetle açık temas halinde olan bu organisazyon, bu "devre" nin koşullarından ötürü gizlenme gereği görmüş ve ikamet yeri olarak birbirinden tünellerle bağlanan, dağlar içindeki yeraltı kentelerini tercih etmiştir. Agarta, dünya insanlığının tekâmülüne sorumluluk sahibidir. İlahi Hiyerarşi' ye hizmet eder. Dünyanın Efendisi ve "Kutup" olarak ifade edilen ve "Brahatma" veya "Brahitma" adıyla belirtilen Agarta' nın lideri, Dünya' yı sevk ve idare eden İlahi Hiyerarşi' nin fizik âlemdeki temsilcisidir. Rene Guenon' a göre tradisyonlarda "Kutsal Dağ", "Dünyanın Merkezi" olarak ifade edilen yer, dünyanın tüm geçmiş, yitik kıtalara indirilmiş dinler ve kozmik öğretiler, Agarta arşivinde kayıtlıdır ve birçok peygamber (Musa, İsa), dinlerini kurmadan önce, bu arşivleri incelemişlerdir ki, bazıları burada "inisiyasyon" dan da geçmiştir. Agarta' nın yeryüzüne açılan 7 (kimi kaynaklara göre 4) ana çıkış noktası bulunmakla birlikte, mağaralarda inzivaya çekilen bilgelerin ve inisiyatik toplulukların Agartalılar ile ilişki içinde oldukları ileri sürülür. Rene Guenon' a göre, bu durum en çok, Türkler' in yaşadığı Orta Asya' da görülmektedir. Kimi yazarlara göre, Göktürk, Uygur ve Hun masallarındaki, "ataların kutsal mağaraları" ve bir mağaradan geçilerek ulaşılan "gizli ülke" inanışında Agarta' nın sembolizmi bulunmaktadır. Tibet tradisyonlarına göre, Agartalılar şimdiki devrenin sonunda dışarı çıkacak ve Agarta' nın lideri yeryüzündeki menfiliği yenecektir.

> İnisiyasyon (Süluk): kimi ansiklopedilerde bireyin spiritüel gelişimi için, ‘spiritüel tesir’i alıp aktarabilen bir üstadın sert ve sürekli kontrolü altında, bir düzen ve disiplin içinde, sınavlara dayalı tarzda, metodlu olarak eğitimi şeklinde tanımlanmaktadır.)

Şambala

 

Bazı iddialara göre, hem Agarta hem de Şamballa “Boş Dünya”nın içinde bulunmaktadır Bazı geleneklerde Agarta sağ el yolu” yani “beyaz okült grup”, Şamballa ise “sol el yolu” yani “kara okült grup” olarak nitelendirilmektedir Bunun tersi de yani Agarta’nın kötü, Şamballa’nın ise iyi olduğu da iddia edilmektedir.

Rene Genon'a göre de, "Gobi felaketinden sonra yüksek bilgi sahipleri olan bu uygarlık Himalaya Dağları'nın altındaki mağaralara yerleşiyor. Bu mağaraların merkezinde onlar iki "yola" ayrılıyorlar: Sağ ve sol kola. "Birinci yol" kendini "Agarta" olarak adlandırıyor (iyiliğin saklandığı yer) ve dünya işlerine karışmıyor. Bu sağ kol. "İkinci yol" Şambala'yı yaratıyor. Rene Genon'a göre bu kötülüğü kendinde barındıran ve dünya işlerini idare eden sol koldur. Ve yerüstündeki maglar, káhinler yalnız Şambala'yla ilişkiye girebiliyor, bilgi alıyor ve işbirliği yapıyorlar. Bunun için ona yeminler ediliyor ve kurbanlar kesiliyor. Agarta ise bütün kapılarını şimdilik yerüstü insanlarına kapalı tutuyor. Zamanı geldiğinde o kötüyle savaşmak için yerüstü insanına kendi askerlerini gönderecek.

> René Guénon: http://tr.wikipedia.org/wiki/Ren%C3%A9_Gu%C3%A9non

Isı Matkabı

Tünellerin açılışları konusunda Daniken öyle binlerce yıl süren şartlar düşünmüyor. Ona göre bu tüneller bir uzay uygarlığı tarafından nükleer enerji ya da benzeri bir şey kullanılarak çok kısa zamanda açılmıştır. Bu iddası için kanıt olarak da "Der Spiegel" dergisinin 3 Nisan 1972 tarihli sayısındaki bir yazıyı göstermektedir. Bu yazıda ısı matkaplarından bahsedilmektedir. Yazıda anlatıldığına göre los Alamos' taki Nükleer Araştırma Merkezi' ndeki bilim adamları tarafından birbuçuk yıllık bir çalışma sonrasında bir ısı matkabı yapılmıştır Aracın ucu volfram çelliğidir ve grafitle ısıtılmaktadır. Delme işlemi sırasında, delinen yerden dışarıya hiçbir şey çıkmamaktadır, delici, taşları eritip, delinen yerlerin iç yüzeylerine preslemekte, preslenen yerler de bir süre sonra öylece donmaktadırlar. Derginin verdiği bilgilere göre ilk denemesinde dört metre kalınlığında bir taş blok hiç bir ses ve atık madde çıkartılmadan delinmiştir. Los Alamos bilim adamalarının bir askeri tanka benzeyen, köstebek gibi çalışacak olan büyük bir delicinin planlarını hazırladığı ve bununla Magma tabakasına inip, örnek almanın düşünüldüğü de belirtiliyor.

 

 

> http://www.spiegel.de/spiegel/print/index-1972.html

>Arkadaşlar yukarıdaki linkte Der Spiegel dergisinin 1972 de çıkan sayıları yer almaktadır. Verilen tarih büyük ihtimalle 17. haftanın sayısına denk geliyor ama çeviri biraz dandik olduğu için pek bir şey anlamadım. Meraklısı için adresi veriyorum. Almancadır, google çevirisini kullanabilirsiniz.

 

Agarta Şambala ve Hitler Uzantısı

 

Konunun Kapadokya ile ilgili kısmına tekrar dönmeden önce dünyanın her yanında hemen hemen nehirler kadar çok rastlanan bu tünel sistemlerinin kimler tarafından yapıldığına dair iddiaları da görmemiz yerinde olur. Bazı ciddi araştırmacılar ve Okültistler binlerce yıl önce dünyada yaşamış ona ve günümüzün masal ve efsanelerinde bahsedilen bir devler ırkından bahsederler. Tünellerin kaynağı Daniken gibi araştırmacılar uzay uygarlıkları olarak gösterirken, bazıları devler ırkı, bir kısmı da çok çok eski çağlarda mevcut olan Atlantis ve Mu kıtalarının batışlarından sonra kurtulan kimseler olarak gösterirler. Söz konusu kıtalar batıp, yeryüzü şekil değiştirdiği zaman kurtulan kimselerin uzay çağı teknolojisine ve insanüstü psişik güçlere sahip olduklarına inanılır, o zamanlardaki en yüksek kara parçalarına sığınırlar ve bu bölge, bugünkü Himalaya dağları ve çevresidir. İki kıtadan gelenler iki ayrı yeraltı şehri kurarlar. Bunlardan biri Agartha diğeri Şamballah ismiyle bilinirler. Bazı iddalara göre de söz konusu yeraltı şehirlerinin biri sağ-el yolunu izleyen majisyenler ait, diğeri karanlık yolu izleyicilerine aittir. Agatha ve Şamballah sakinleri daha sonraki dönemlerde insanlarla çok az iletişim kurarak günümüze kadar yaşarlar. Bazı inançlara göre bu şehirler dünyanın aydınlık ve karanlık pisişik merkezleridirler. Yeraltı uygarlıklarının sakinleri hem pisişik yeteneklerini hem de nükleer enerjiyi kullanarak dünyanın her yanına açılan tüneller yaparlar. Gerçek veya fantezi, dünyanın birçok bölgesinde yeraltında yaşayan üstün varlıklara ait efsaneler vardır. Bunlar üç aşağı, beş yukarı birbirine benzemektedirler. Bazı kimseler Himalayalar' ın atlındaki yeraltı şehirlerini Atlantis ve Mu uygarlıklarına bağlarken bazı kaynaklar onların çok eski dönemlerde dünyamızı ziyaret eden uzaylılardan kalma ikmal merkezleri olduğunu söylerler. Kapadokya, Derinkuyu ve Kaymaklı gibi yeraltı şehirleri ile bu efsanelerin ilişkili olup, olmadıklarını incelemeden önce özellikle Hitler Almanya' sı dönemindeki okült inanışları, gizli majikal örgütleri ve bazı kimseleri tanımamızda, fikirlerini bilmemizde fayda vardır. Bazı iddialara göre de Adolf Hitler, Şamballah rahipleri tarafından yönlendirilmiş olan bir medyumdu. Bu yüzden eski uygarlıklar, Okült ekoller ve yeraltı şehirleri ile ilgili olarak yapılan araştırma ve yorumlara Hitler Almanyası ile başlamak daha çarpıcı olabilir.

>Evet bu yazılanlardan çok daha fazla iddia bulunmaktadır internette. Bu yazılanlar çeşitli yerlerden derlediğim ve bu iddialar arasında bana en mantıklı gelenlerdir. Olabildiğince az ve öz derleme yapmaya çalıştım. Genel bir araştırma veya beyninizin harekete geçmesi için bir başlangıç noktası olacak şekilde :)

 Araştırma ve alıntı karışımıdır :)

 

Yorumlar

benim anlamadığım Agarta ve Şambala konusunda o gözün ne gibi bir ilgisi var..

tanrı o gözle yeryüzünü gözlüyor..

bu gözün olması, dünyayı gözleyenlerin Tanrı değil de Agartalılar yada Şambalalılar olduğunu belirtiyor..

 

masonların kullandıgı göz kendi inanışlarındaki ''evrenin mimarı'' nın gözüdür. yani bizim inanısımıza göre lusifer.

lusifer ışık taşıyan anlamındadır bundan dolayı tapınak şovalyelerinin masonların gül ve hac kardeşlerini v.s tarikatlarının birleşimi olan illuminati de aydınlanmıs(bir nevi ışık taşıyanlar) olanlar anlamındadır.

mısırlıların kullandıgı göz RA nın gözüdür yani ışığı temsil eder. ikisi aynı göz deildir. yukarıdaki göz temsilidir.

şahsi düşünceme göre karanlık ve aydınlıgın bu ayrı gözleri özde bir varlıgın iki gözüdür. çünkü bütün dinlerin bahsettiği bu hayat okulundaki snavların varlıgı zıt kutupların olmasına borçludur. yani lusifer kötüyü ''temsil'' ediyor fakat özde hepsi tanrıya baglıdır...

saygılar