Toltekler
Toltekler, Kolomb-öncesi Amerika uygarlıklarından birini oluşturan halk olup, Meksika'daki Aztek-öncesi üç kültürden (Mayalar, Toltekler, Olmekler) biri olarak kabul edilirler.
Meksika topraklarında ilk insan topluluklarına ait izler, tarihçilere göre, yaklaşık 20.000 yıl öncesine dayanır.
"Toltekler" sözcüğü Nahuatl dilinde "inşaatçı üstatlar" anlamına gelir. Hakkında fazla bilgi sahibi olunmayan kadim Amerika uygarlıklarından biri olan Toltekler'in kökeni ve yaşadıkları dönem hakkında çeşitli varsayımlar bulunmaktadır. Şimdilik en kabul gören varsayım, nereden geldikleri bilinmeyen bu halkın günümüzden 3300 yıl önce mevcut olduğudur. İleri bir uygarlık oluşturdukları sanılmaktadır. Başkentleri arkeologlara göre, Mexico'dan yaklaşık 80 km. uzaklıkta bulunan, Teotihuacan yakınlarındaki, Tula olarak belirtilen bir kenttir. Bir Toltek efsanesine göre Tula adı, aslında anavatanlarındaki, "ak dağ"ın bulunduğu bir adaydı.
Aztekler, terkedilmiş mükemmel Toltek yapıları ya da kalıntılarıyla karşılaştıklarında bu yapılara çeşitli yönlerden hayran kalmış ve onları ulu bir toplum olarak nitelendirmişlerdir. Mimarlık başta gelmek üzere bilgelik, adalet ve hoşgörü konusundaki ileri düzeyleri kendilerinden sonraki kuşakları öylesine etkilemiştir ki, Aztek hükümdarları dahil, Meksika topraklarındaki hemen hemen her hükümdar soyunu Toltekler'e dayandırma çabasında bulunmuştur. Kaynaklar Toltekler'de, kendilerinden sonraki kuşaklarda görülen dinsel ayinlerin bulunmadığını göstermektedir
Nahuatl efsaneleri Toltekler'i tüm halkların ataları olarak kabul eder. Toltekler'in kökeni hakkındaki varsayımlardan biri onları Teotihuacan'da yaşamış olduğu ileri sürülen Şişimekler (Chichimèques) ile ilişkilendirir. Şişimek, Nahauatl dilinde "köpek kaynaklı, köpek kökenli, köpekten doğan" anlamlarına gelir. René Guénon ve J.Churchward ve birçok arkeolog tarafından desteklenen bir başka varsayıma göre Toltekler, yitik bir kıtadan Amerika'ya göç etmiş bir halkın torunlarıdır. Guénon'a göre Tula adı, binlerce yıl önce batmış olan bir kıtadaki orijinal inisiyatik merkezin adıydı ve bu kıtadan göç etmiş olanlar, diğer kıtalarda kurduklara inisiyatik merkezlere anavatandaki merkeze ithafen bu adı vermişlerdir. Fakat bu yitik kıtanın hangi kıta olduğu konusunda görüşler aynı değildir. Amerika'ya ilk göç edenleri Quetzallar olarak adlandıran J. Churchward'a göre, bu, Mu kıtasıdır. Edgar Cayce, Amerika'ya bu yitik kıtanın yanı sıra Atlantis'ten de göçler yapılmış olduğu düşüncesindedir. Aztek efsanelerine göre Amerika'ya göç ettikleri anavatanları Aztlan adı verilen deniz aşırı bir ülkedir.
Toltekler'in yaşadığı topraklar olarak, bugünkü Meksika'nın Tlaxcala, Hidalgo, México, Morelos ve Puebla eyaletleri gösterilir. Mayapán ve Matlazinca seramiklerinde halen Toltek sembollerine rastlandığı belirtilir ki, Toltekler'e ait bazı seramikler, yaşadıkları bölgeden çok uzak olan Costa Rica'da keşfedilmiştir.
Toltekler'in inşa kalıntılarının bulunduğu başlıca yerleşim merkezleri Chichen Itza, Yukatan, Teotihuacan ve Tula'dır. Yukatan ve Tula'daki Toltek kabartmalarında temsil edilen başlıca hayvan figürleri kurt, kartal ve bazen de kaplandır.
Tula: Toltek başkenti olarak kabul edilen Tula'daki en çarpıcı eserlerden biri, Atlant denilen dev taş heykellerdir; bunlar alçak bir piramit platformunda 5 m. aralıklarla duran, muhtemelen vaktiyle bir tapınağın çatısını taşımakta olan, yani sütun görevi gören heykellerdir. 4.6 metre yüksekliğinde, tüylü saç modeli olan ve mızrak taşıyan bu heykeller kimilerine göre eski Amerika uygarlıklarında genel bir ilah olan ve bu kentte bazen Toltek hükümdarlarıyla, bazen de sabah yıldızı özdeşleştirilen Quetzalcoatl'ı (tüylü yılan) temsil eder. Bu ad, Toltekler ve Aztekler'de "sakallı yılan" anlamına gelir. Buradaki sütunlardan bazılarına ve mimari örnek ve damgalara, Yucatan'daki Chichen Itza bölgesinde de rastlanır. Tula kentinin kalıntılarının büyük kısmı halen keşfedilmemiş halde, toprak altında durmaktadır.
Chichen Itza'daki kalıntıların kısmen Toltekler'e, kısmen Mayalar'a ait olduğu sanılmaktadır. Burada her iki kültüre ait motifler görülmektedir. Buradaki en dikkat çeken bina El Castillo (Kale) denilen yerdeki piramidal tapınaktır, 9 katlı ve dört tarafından 91 basamak yükselen bir piramit olup, daha eski bir piramidin üzerine inşa edilmiştir. Bu piramitte yılın günleri ve ayları basamakların ve terasların sayısıyla temsil edilmektedir. Dört yöne yönelik olarak yapılmış olan merdivenlerin ilkbahar ve sonbahar gündönümleriyle ilgili bir rol oynadığı da düşünülmektedir. Güneşin açısıyla oluşan gölgeler, merdivenin alt ve üst kısımlarında başı ve kuyruğu olan ilah tüylü yılanın yeniden canlanışını ve yükselişini simgelemektedir. Bölgedeki diğer kalıntılar, bir gözlemevi ve birkaç mezarın bulunduğu bir piramittir. 52 heykelin bulunduğu diğer piramidin Maya-Toltek takvimindeki 52 zamanı temsil ettiği sanılmaktadır. Kentin 14.yy.'da bilinmeyen bir nedenle terkedildiği sanılmaktadır
Yorumlar
sevgili beko, yorumun ıcın
sevgili beko, yorumun ıcın tesekkur ederım. Konuları derınlemesıne ınceleyıp ayrıntılara gırersem bazı arkadaslarımızın layıkıyla okumadıgı hıssıyatına kapıldıgımdan cok ayrıntıya gırmıyorum. Bu muthıs mımarı yapıları sadece aztek, maya, inka kulturlerınde gormuyoruz. Mısır uygarlıklarınada baktıgımızda aynı muhtesemı ve ıhtısamı gorebılmek mumkun. Ayrıca Cındekı pıramıtlerı ve yaponyada yaklasık 10000 senelık oldugu tahmın edılen denızın altındakı pıramıtte keza aynı sekılde. Cok sasırtıcı. Bu yapıların sadece olaganustu mımarısıne degıl konumlandırıldıgı yer olsun, matematıksel verılerı olna ınsanı daha da sasırtan unsurlar. Dev kaya bloklarını oraya bırsekılde koyup yaptılar dıyelım ya matematıksel verılere ne demelı. Bu matematıksel verılerı bazı baslıklar altında sızlerle paylasmıstım. Ikı ıhtımal var. Ya tanrılar ! yaptı yada yapılması ıcın yardım ettıler destek verdıler. Kullandıkları aracaların veya aracılarım ne veya kımler oldugunu su an ıcın bılmesekte ben bu yapılardakı ıpuclarının gunumuz ınsanına cok sey anlattıgını ve hatta gızledıgını bılıyorum.
bekonun sorusunu sanırım
bekonun sorusunu sanırım doğrudan bende soracaktım, yanıtladığın için ben teşekkür ederim sevgili RA :)
bazı arkadaşlarımızın, senin yazdıklarını okumadıklarını asla düşünmemelisin bence, şahsen ben senin paylaştığın her konuyu okuyorum, senin paylaşmadığın konulardada yorumlara bakıp acaba senin yorumun var mı diye mutlaka aranıyorum :) paylaştıkların ve bilgi hazinen çok değerli hepimiz için, tekrar teşekkür ederim.
Tesekkur ederım sevgılı
Tesekkur ederım sevgılı yabik, benı onore ettın. Cok mersi. Ama senden bır rıcam var. mumkunse tabıkı. mutlaka sıteyı takıp edıyorsun. Ama fıkır, duygu ve dusuncelerını bızımle sık sık paylasırsan benı daha cok mutlu edecegınden hıc suphen olmasın.
Sevgılerımle
Ra arkadaşım bu kadar
Ra arkadaşım bu kadar bahsetmişin ama yani hiç çelişkili durumlardan bahsetmemişin :) neyse bende biraz anlatayım ben şu Tanrının Arabaları kitabında görmüştüm ve okumuştum.Bunlar sanırım taşınması imkansız ve yapılması da o dönemde çok zormuş bu yüzden o kitapta bunların başkaları tarafından yapıldığı düşünülüyor.Belkide Dev Irklar tarafındandır ??