Türkiye UFO olaylarının çıkış noktası Çanakkale olabilir...
Çanakkale´de 267 asker yokoldu
Böyle birşey olabilir mi? Savaş denen o cehennemin içinde, bu askerler bir yerlerde ölüp gitmişler ve kimlikleri belirlenemeden unutulup olamazlar mı? Ya da başka birşey mi? Yoksa her savaşta raslanan mistik öykülerden biri mi? Ama değil. Çünkü ortada belgeler var. Norfolk Taburu´nu gönderen İngiliz Ordu Komutanı Sir Ian Hamilton,´dur. Ve Sir Ian Hamilton İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener´e gönderdiği günlük raporunda şöyle yazıyor; "..Türk direnişi yok gibiydi, bu arada Norfolk Taburu´nun Komutanı Albay Beauchamp´un 16 subayı ve 250 kadar askeriyle birlikte ilerlediği haberini aldım. Ama sonra hiçbir haber alamadım, kayboldular, hiçbir haber gelmedi ve hiçbiri geri dönmedi.." Bu askeri rapor, İngiltere Savaş Tarihi belgeleri arasında.
Bir diğer belge ise İngiliz Savaş Tarihi Arşivi olan "Official History"nin Çanakkale bölümünden; Belgede Norfolk Taburu´nun adı geçiyor ve sonra devam ediliyor; " ..mevsimsiz ortaya çıkan bir sis tarafından birliğin hepsi yutuldu, bu sis, güneş ışınlarını güçlü bir biçimde yansıtıyordu hatta topçulara hedef gösteren gözcülerin gözleri kamaştı ve top ateşi kesildi. Bu 250 askeri bir daha ne gören, ne de duyan oldu.."
Ne olmuştu?
Bir albaya, 16 subaya ve 250 kadar askere ne olmuştu?
Şimdi bir başka belgeye daha bakalım ama savaştan sonra yayınlanan bir belgeye. Biraz önce Norfolk Taburu´nun o garip buluta girip kaybolmasını gören Yeni Zelandalı askerlerden söz etmiştim, işte o bölüğe mensup üç askerin imzaladığı bir tutanak 1965´de askeri sansür kalktığı için açıklandı, tutanağın altında üç imza ve adresler vardı;
Felix Reichardt: Künye no: 4165, Adres: Matata, Plenty körfezi.
Robert Nevnes: Künye no: 13416, Adres: 157 King Street, Cambridge.
Joseph Newman: Adres: 75 Freyberg Street, Octumoctai, Tauranga.
Ata Nirun Norfolk
taburunun kaybolduğu
60. tepede, tanıkların
olayı gözledikleri yeri
gösteriyor
Acaba Yeni Zelanda´ lı bu üç istihkam askeri acaba ne yazmışlardı ? "12 ağustos 1915´de meydana gelmiş garip olayların bir dökümüdür. Bu olay, savaşın en şiddetli anlarında, gün ışığında Anzak Suvla koyu, 60.tepe´de meydana geldi. Gün ağarırken, gök berraktı, görünürde 7 veya 8 tane birbirinin tıpkısı, ekmek somunu biçiminde bulut vardı ve 60.tepe´nin üzerinde duruyorlardı. O sırada, 6 veya 8 kilometre hızda esen bir meltem olmasına rağmen, bulutların ne şekli, ne de yerleri değişiyordu. Tepenin 150 metre kadar üzerinde duruyorlardı. Bu bulut kümesinin tam altına gelen yerde, aynı biçimde bir bulut daha vardı, yaklaşık 250 m. uzunluğundaydı ve çok yoğundu, yapısı sanki katı madde gibiydi ve İngilizler´in bulunduğu savaş yerine 1 km kadar uzaklıkdaydı. Biz, 60.tepe´ye göre 90 metre daha yüksekte olduğumuzdan olayı üstten görebiliyorduk, bulutun rengi diğerleri gibi açık griydi, dere yatağına doğru ilerledikten sonra yere kadar indi, bu arada Norfolk askerlerinin 60.tepe´ye doğru yürüyüşe geçtiklerini ve duraksamadan alçalmış olan bulutun içine girdiklerini gördük. Ama bulutun içinden çıkan hiç kimse olmadı. Bu taraftan buluta girmeye devam eden askerleri görüyorduk ama öte yandan kimse çıkmıyordu, askerlerin sonuncusu da görünmez olunca, bulut yükünü alınca yerden yükselerek yukarda duran diğerlerine ulaştı. O ana kadar yukardaki bulutlar ilk andaki gibi yerlerinde duruyorlardı, yerden kalkan bulut, onların hizasına geldiğinde hepsi birden kuzeye doğru gitmeye başladılar ve üç çeyrek saat sonra gözden kayboldular... aşağıda imzası ve adresleri bulunan bizler, anlattığımız bu olayın kelimesi kelimesine doğru olduğunu beyan ederiz.."
Çanakkale´de bulunan İngiliz şehitliklerinde Norfolk olayı ile ilgili sadece tek bir mezar bulunabildi. Ata Nirun ve ekibi yaptıkları araştırmalar sınucunda kaybolan alayın askerleri adına konulmuş sembolik bir mezar taşı buldular çünkü kaybolan askerlerin cesetleri asla bulunamamıştı.
Çanakkale´de bulunan İngiliz şehitliklerinde
Norfolk olayı ile ilgili sadece tek bir mezar
bulunabildi. Ata Nirun ve ekibi yaptıkları
araştırmalar sınucunda kaybolan alayın
askerleri adına konulmuş sembolik bir
mezar taşı buldular çünkü kaybolan
askerlerin cesetleri asla bulunamamıştı.
Kaybolan Norfolk taburu nereye gitti?
Savaştan sonra, 1918´de İngilizler İstanbul´u işgal ettiklerinde, Türk Hükümeti´ne Norfolk Birliği´ni sordular ama Türkler ne böyle bir taburu esir almışlar, ne de onlarla bir çatışmaya girmişlerdi, hiç duymamışlar ve o birlikten hiçbir esir almamışlardı. Peki; Yeni Zelandalı üç asker doğru mu söylüyorlardı? Bu kez İngiltere´de arşivlerde bulunan bir başka askeri belge "Çanakkale Savaş Günlüğü" incelendi, günlüğün 3. Bölüm´ünde Yeni Zelanda birliğinin o bölgeye yollandığı ve birlikte bulunan askerlerin adları yazıyordu yani üç tanık orada gerçekten bulunmuşlardı. Ve ortada hiçbir iz yoktu, ne bir ceset, ne bir çatışma izi, ne de kalmış teçhizat. Görülüyordu ki, yaklaşık 267 kişilik bir askeri birlik iz bırakmadan yokolmuştu. O dönemin savaşlarında, savaşa muhakkak ara verilir, çarpışan tarafların sıhhıyecileri ölü ve yaralıları toplarlardı. Neredeydi Norfolk Taburu? Olayın bizi ilgilendiren bir yönü daha var. Acaba, bizim tarafta olaydan haberi olan kimse yokmuydu? Türk cephesinin başında 19.Tümen Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal bulunuyordu. Gazeteci yazar Ruşen Eşref Ünaydın´ın 1930 yılında yazdığı "Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakat" adlı kitabına bakıyoruz, bu kitapta Çanakkale Savaşı günbegün anlatılmıştır. Mustafa Kemal diyor ki; " ..8 Ağustos´da düşmanın yaptığı taarruzdaki kaybı büyük oldu.. şimdi gelelim 13 Ağustos savaşına.. 14 Ağustos´a kadar olan günlerde olan hadiselerden bahse lüzum görmüyorum.." Ünaydın´ın kitabında tüm Anafartalar Savaşı´nı gün gün anlatan Mustafa Kemal, Norfolk Taburu´nun kaybolduğu 12 Ağustos tarihinde kayde değer bir olay olmadığını söylüyor ve o gün koca bir İngiliz Taburu´nun yokedildiğinden veya çatışmaya girildiğinden söz etmiyor. Öyleyse, 12 Ağustos günü bizzat Mustafa Kemal´in anlatımıyla Kayacık Deresi´nde bir çatışma olmamıştır yani Norfolk Taburu´nun kaybolmasından Türk tarafı sorumlu değildir. Öyleyse, 4. Norfolk Taburu´nun yaklaşık 270 subay ve askeri nerede? Ama en önemlisi o garip ışıklı bulut neydi? İşte ilginç bir olay; Birçok araştırmacıya göre Çanakkale olayı bir UFO olayıdır. Eğer, UFO´ların kaçırma olaylarının gerçekliğine inanırsak, acaba olabilir mi? Daha eski olaylardan söz edilse de, Türkiye UFO olaylarının çıkış noktası Çanakkale olabilir...
Yorumlar
değerli yorumun için
değerli yorumun için teşekkürler arkadaşım...
olaya farklı bir pencereden(İLAHİ) bakmışsın.. insanın tüyleri herşekilde ürperiyor..!! Nuh Olayına gelince biraz daha farklı bir teori üzerinde durmuşsun ki, İnsan Mantık arayışına girince bu tür teoriler göz önüne gelmekte... sevgiler saygılar...
benim anlamadığım o askerler
benim anlamadığım o askerler kaçırıldı mı yoksa kendileri mi bulut zannedilen şeye binip gittiler
soru şu olmalı...!! bir
soru şu olmalı...!! bir fırsat sunulsa gerçekten binilip gidilir mi..??
cevap: Çocuğumu ve Eşimi almak kaydıyla bir daha bu dünyaya dönmemek üzere Elveda diyebilirdim:)...
ben de öyle düşünüyorum ama
ben de öyle düşünüyorum ama herkes öyle düşünmeyebilir de ⁞)
ufoyla alakası yok bence, bu
ufoyla alakası yok bence, bu Allah'ın mucizesi
neden her cevaplayamadığınız
neden her cevaplayamadığınız şeyi allaha vuruyorsunuz acaba orda bir olay oluyo vede fizik kurallarına aykırı dene bilir cinsten bi taraftan giriyolar diğer taraftan cıkmıyolar ortada dursalar bulut gıdınce onların ordan cıkması lazım allahın mucizesi harici daha mantıklı bir yorum yaparsanız bizi aydınlatırsınız iyi günler.
Sevgili dostlar, bu tıp
Sevgili dostlar, bu tıp olaylarda allahı bır kenarı koymak, bırakmak, es gecmek hıc dogru degıl. Ben sahsen bu essız evrenı yaradan allahın kullandıgı aracıların ne oldugunu veya nasıl oldugunu merak edıyorum. Bır bebegın olusumu, dogumu mesela. Mılyonlarca sperm arasından en kuvvetlı en hızlı olanı kazanıyor v anneye tutunuyor. Sonrasındakı gelısım ve dogum. Hepsı bence bırer mucıze. Hamılelıkten doguma hatta dogum sonrasında kendımızı kıme emnate edıyoruz doktorlara degılmı ? Bu konuyu sadece doktora veya sadece allaha baglamak dogru degıl. yaradan, ol dıyen allah, doktorlar, anne, baba burada aracıdır. Yukarıdakı olayda bır tabur askerın kaybolusunda allahı es gecemezsınız. Ama hangı aracları aracıları kullandıgını sorgulamamız lazım. Bır bulut kumesıne gıren askerler zaman veya boyut degıstırmıs olabılırlermı ? yoksa zıyaretcılerımız bır tabur askerı oradan kacırmıs olabılırmı ? Su an tum yorumlarımız cesıtlı tahmınler uzerınden yapılıyor. Bırde bu konuda kafama takılan bırsey var. Turklerden kacırılan olmamıs neden dusman bırlıklerınden askerler kayboldu ? Bakarsınız bırgun yedıuyurlar gıbı karsımıza o askerler dıkılıvermıs ve tekmıl verıyorlar. Artık kım gorurse duser bayılır oracıkta :)
Benım tahmınım bıraz daha kotu. O askerlerden hıcbırı sanıyorumkı su anda sag degıl. Muhtemelen uzaylı dostlarımız ! tarafından kacırılmıs olabılır. Gemıye tıpıs tıpıs bınen askerler gemıde gecırdıklerı sok karsısında kı o zamanlarda uzaylılar ve ufolarla ılgılı bugunku kadar bır bılınclenme soz konusu degıldı, kendılerını vurmus hatta sokla uzaylılara ates acmaya calısmıs dolayısıylada karsılıgını maalesef kotu bır sekılde almıs olabılırler.
Sevgilerimle
Sevgili Ra yorumunu okuyunca
Sevgili Ra yorumunu okuyunca üzüldüm biraz özellikle
"Bır bebegın olusumu, dogumu mesela. Mılyonlarca sperm arasından en kuvvetlı en hızlı olanı kazanıyor v anneye tutunuyor. Sonrasındakı gelısım ve dogum. Hepsı bence bırer mucıze"
yorumun senin gibi yazılarını zevkle okuduğum biri için sanki imza aynı ama başkası yazmış gibi geldi.Sakın yanlış anlama eleştiri değil sadece kendi şaşkınlığımı dile getirdim.
Öncelikle en sağlam en hızlı en kuvvetli sperm in döllenme olayını yaptığı nadiren olan bir olaydır. eğer dediğin gibi olsaydı hastalıkları aktarmaz , sakat doğum olmaz vs... Allahın bızı yarattığı evrenı yarattığı kacınılmaz bir gerçektir ancak benim şahsi inancıma göre Tanrı makine yi kurmuş yazılımı yüklemiş ve olayların gelişmesini sağlamıştır.
gelelim Çanakkale olayına ... oraları bilen biri olarak sis olayı olur.Rüzgarı acaiptir.Bir anda bulut gelir bir anda bulutlar kaybolur. Benim tahminim bu taburun küçük bir türk birliği tarafından pusuya düşürülmüş yada o anda önlerine gelmiş olabilirler ve sonuçta kıyım olmuştur Sisin içinde birbirlerini bile vurmuş olabilirler.
Adları ve bedenleri bulunamadı derken Çanakkale savaşlarında yaklaşık 600 bin ( Altı yüz bin) kişi hayatını kaybetmiştir bunu unutmayınız .Bir de unutmamamız gereken esas şey şudur İngilizlerin yaklaşık 1 milyonluk bir kuvvetle gelip saçma sapan stratejik hatalar yapıp kuyruklarını altlarına alıp geri dönmelerinin ardından böyle şeyleri özellikle uydurmuş olabilecekleridir bu ingilizler ayrı bir millettir arkadaşlar Hindistanda 50 yıl boyunca bilim adamı çıkmasın diye liselerde logaritma cetvelini ezberletmiş, işgal ettikleri her sömürgeye bir spor dalı vererek ve başlarda hafiften yenilerek milletin gazını almış ( hintliler criket, avustralya rugby,güney doğu asyada polo ve hatta türkiye de de işgal yıllarında bu olayı futbol ile yapmışlardır ) uzman sömürgecilerdir.
Yani İngilizlerin arşivlerine pek güven olmaz ...
saygılarımla
Sevgili diabolica,Yazdıklarım
Sevgili diabolica,
Yazdıklarım bana ait. benım kelımelerım. Aslında ben o yazının devamında dıkkat edersen olayı baska bır yere baglamaya calıstım. Evet dollenmeyı eksık anlattım ama yanlıs degıl. Ayrıntıya gırmek ıstemedım cunku asıl baglanmak ıstedıgım konu baskaydı. Surcu lısan ettıysek af ola sevgılı dostum.
Saglıklı bır erkekte ortalama 300 milyon elemana sahip olan bu dev ordu yani milimetrenin yaklaşık %1'i kadar olan spermler hedeflerine, yani yumurta hücresine ulaşmak için oldukça uzun bir yol kat ederler.
Birlikte yola çıkan 300 milyona yakın sperm hücresinden en dayanıklı ve hızlı olan 1000 tanesi yumurtaya ulaşmayı başarır. Bunların içinden de tek bir tanesi yani yumurtayı delebılen ( guclu olan )yarışı kazanacak ve yumurtayı dölleyecektir.
Guclu ve hızlı olandan kastım sudur kı spermlerın kendı aralarındakı guc ve hız kıstası esastır bırıncının tespıtı ıcın. Ancak hastalık ve sakat dogum spermın hızı ve gucu ıle alakalı degıldır. Hastalıklı, hastalık rıskı veya sakat dogum genlerle alakalıdır. Babaya veya anneye baglı olabılır. Neyse detaylara gırmeyecegım. dedıgım gıbı asıl bahsetmek ıstedıgım sey bu degıldı aslında sevgılı dostum.
Gelelım Canakkale'dekı olaya. Burada bu ısı ılgınc kılan bazı detaylar var.
Bu savasta sadece İngiliz ordusunun kaybı 34.000 asker. Bu gün bunların 27.000'inin mezarı var. Yani kaybolan İngiliz askerlerinin sayısı 7000 civarındadır. Fakat savaş bittikten sonra hepsi değil özellikle 267'si arandı durdu...
Neydı bu ılgınc seyler ?
Gorgu sahıtlerı;
Tarih: 10 Ağustos 1915
Yer: Çanakkale
Olaya Şahit Olanlar: Yeni Zelandalı Askerler
Olayı Rapor Edenler: istihkam Eri Künye No: 4/165 F. Reichard istihkam Eri Künye No: l 3/416 R. Nevnes ve Künye Numarası verilmeyen istihkam Eri J.L. Newman
Ikıncı ve en onemlı kafa karıstıran husus ;
Konu tepedekı bulutun ıcıne tum askerler gırdıkten sonra bulutun yavasca havalanmaya basladı. Ve buraya dıkkat. Ruzgarın aksı yonune dogru hareket etmeye basladı. Bulutun hareketı ıle bırlıkte tepenın ust tarafı gorus alanına acıldı. 4. Norfolk taburundan hıcbır asker tepede gorunmuyordu. ne ceset ne parcalanmıs bedenler, ne sılahları, ne kunyelerı hıcbırsey.
7000 kayıp askerın yanında 267 adetının lafı edılmeyebılır belkı ama gorgu sahıtlerının anlattıkları bu olayın hıcte yabana atılır cınsten olmadıgı gercegını ortaya cıkarıyor.
Ayrıca bır soylentıye gorede bu askerler kaybolmasaydı savasın seyrı bızler ıcın farklı olabılırdı. Ilgınc ?
Ben bu konuda kesın boyle olmustur, sunlar yapmıstır gıbı bır hukumde bulunmam bulunamam.
Sadece sunu soracagım sızlere ve cevaplarını beklıyor olacagım.
Askerlerı kacıranlar uzaylılardı dıyelım. Senaryomuz bu olsun.
Hanı uzaylılar hıcbırseye mudahale etmıyorlardı ? Pekı sayet uzaylıların parmagı varsa o zaman evrensel kural, sart ve ogretılere gosterdıklerı tarafsızlık ılkesıne ne oldu bu olayda ? Madem mudahale yetkınız vardı da nıye 1. ve 2. dunya savaslarına mudahale etmedınız ? nıye yahudı ve dıger soykırımlara mudahale etmedınız ? nıye atom bombasının atılmasına mudahale etmedınız ? Nıye haclı savaslarına, balkan harbıne, trablusgarp savaslarına ve dıger tum terorızım olaylarına ve savaslara mudahale etmedınız ? n-e-d-e-n ?
Sevgi ve saygılarımla
sevgili Ra ;"Ayrıca bır
sevgili Ra ;
"Ayrıca bır soylentıye gorede bu askerler kaybolmasaydı savasın seyrı bızler ıcın farklı olabılırdı. Ilgınc ?"
demişsin işte benimde vurguladığım şey bu . O bölgeyi bilen kişiler o tepenin nasıl stratejik bir konumda olduğunu anlarlar. Yani o tepe gitse belkide bizim için geriye çekilme başlayabilir ve sonuçlar farklı olabilirdi Buradan hareketle o kadar stratejik bir tepe savunmasız bırakılır mı ?
bence bırakılmaz Allah yardım etmişmi etmemiş mi bilemem ama Şunu sorun kendinize Allah neden bize yardım etsin ? Bütün bilimsel ilerlemeyi yapanlar batılı ? iyi si de kötüsü de ama bir şeyler yapıyorlar sonuçta biz de onların yaptıklarını tüketiyoruz yani yapılan kötülüklere de eyvallah diyoruz
Unutmayın " her kim ki zulüm yapanlara karşı durmaz ve kabullenir ise onlara verilecek ceza çok daha ağır olacaktır." ( kusura bakmayın ben ayet ve sure numarası veremiyorum çünki hafız değilim sadece okuyucuyum ) yani buradan yola çıkacak olsak bize yardım edilmesi manasız olmazmı ?
Benim şahsi fikrim bir güzel adamları biçmişiz adamlarda olayı başka tarafa çekmişler ...kaldıki türk savaş tarihi az sayıda asker ile koca orduları defetme olayları ile doludur.Biz savaşa ölmeye gideriz diğerleri ise para vaat vs. şeyler ile giderler.
tabi ki başka bir şey de olabilir Allah yardımcı olmuştur o kesin de ama 7000 ingiliz askerini alarak yardım etmesi bana pek ilahi gibi gelmiyor..
Not: Bedir savaşı ile Çanakkale savaşını bir örnekte vermek biraz ağır olur.Birinde Peygamberimiz var . Diğerinde sıradan insanlar var .Türkler olarak kendimizi önemli saymayı anlarım da Peygamberimizin savaşı ile aynı cümleye sokmak bana biraz dokundu.
Saygılarımla
Sevgili arkdaşm Ra bunları
Sevgili arkdaşm Ra bunları gerçekten sen yazmak için uğraştıysan gerçekten helal olsun bu kadar uğraştığın çin teşekkürler...
ask olsun beko34 kardesım.
ask olsun beko34 kardesım. sızı ınandırmak ıcın ne yapmam lazım bılemıyorum. En ıyısı bırsey yazmamak sanırım :(
Emeğe saygı ;) Böyle devam
Emeğe saygı ;) Böyle devam et :)
Bedir savaşında nasıl ki
Bedir savaşında nasıl ki allah yetmişbin melekle inananlara yardım etti ise, çanakkale savaşındada etmiştir.. yardım etme gereği duymuştur ve yardım etmiştir.
Uhud savaşında ise allah meleklerle bu yardımı yapmamıştır.Çünkü bedir savaşında askerler isteyerek savaşa katılmış uhudda ise birtakım emirlere uyulmadığından dolayı savaş istenildiği biçimde sonlanmamıştır..
Bunun içinde çanakkalede buna benzer bir yardımın olduğu kanaatindeyim..Çünkü her iki savaşında benzer yönleri var..Vatanınınızı ırzınızı koruyun gerekirsede savaşın,allah size yardım eder diyen bir yaratıcı tabiiki çanakkalede yardım etmiştir,neden etmesinki..yardım edeceğini zaten söylüyor...
Burada ufolarla yardım gibi bir şey olamaz..Bu allahın apaçık bir mucizesi olduğu için buna herhangi bir kalıp arayamayız...
Bu yardım bir sebep,bir vesile olmadan olamayacağına göre, burada bu askerler bulutların veya sis bulutunun içine alınarak bir şekilde imha edilmiş veya başka bir boyuta geçirilmiştir,bunun ilmini allah bilir...
allah neden kendi yarattığı
allah neden kendi yarattığı insanlara böyle birşey yapsın ?
ilginç bir yaklaşım şekli ama
ilginç bir yaklaşım şekli ama Çanakkale Savaşı nda veya Nuh Tufanı ndan sonra yapılmış hiç bir savaşa dünya dışı bir müdahale yapılmadığını düşünüyorum. Son tufan dan sonra dünyamıza yapılan müdahaleler azalmıştır. Hatta biryerde okumuştum Nuh Tufanı ve diğer eski afetlerinde dd zeki canlıların yapmış olduğu bu şekilde insanların tehlike arz edecek kadar geliştiklerinde veya çeşitli nedenlerden dolayı , gücünün, birliğinin ve bilgisinin elinden alındığını yazıyordu Nuh unda son tufanın gerçekleşmesini sağlayan dünya dışı ırk ın arasından ve dünyanın helak edilmesine karşı olan bilim adamları topluluğundan olduğu yazıyordu. Nuh bu afetlerin gerçekleşeceğini bildiğinden insanlığı uyarmaya çalışmış dikkat alınmayınca kendisi bir gemi yapıp canlılıktan kurtarabildiğini kurtarmış. yapmış olduğu devasa geminin ahşah olmasınında mümkün olmayacağını ve daha sağlam bir maddeden (celik veya başka bi karışım olabilir) yapıldığı one sürülüyordu. [kesinmidir bilemicem. bu şekilde aklımda kalmış] ayrıca herşeyide ufolarla bağdaştırmamak lazım bazı durumlarda Tanrı katından ilahi müdahalelerin yapılmış olabileceğini lütfen unutmayalım.
paylaşım için teşekkürler sunumunu beğendim eline sağlık miltenberger