Irklar ve Farklılıkları...
Uzaydan gelenler insan, robot, hayvan yada herhangi bir gözlem-diski olsun; olaylarda hiçbir gelişigüzellik , rasgelelik bulunmamaktadır. Tam tersine uçan daire olayları, göründüğü ve anlayabildiğimiz kadarıyla bile, büyük bir şuurluluk arz etmektedir. Uzaydan gelenlerin, henüz tam olarak anlayamıyor olsak bile , tüm dünya insanlarını ilgilendiren bir amaca göre hareket ettikleri anlaşılmaktadır. Uçan daire olaylarını yöneten sistemin yada sistemlerin Dünya teknolojisinden çok ileri bir teknolojide bulundukları hususu da bu istatistiklerden anlaşılmaktadır.
Her canlının bulunduğu ortama uyması evrensel bir yasa. Dünyadaki canlılar dünya kurulalı beri fizik küfre olarak geçirdiği değişikliklere uymak üzere birçok farklılık göstermiştir. Bu değişimler, devamlı olarak değişmekte olan fizik ve ruhsal etkilere paralel olarak sürüp gitmektedir. Bunun tabii sonucu olarak, elbette ki bizimkinden çok daha değişik fizik ve ruhsal etkiler taşıyan maddesel ortamlarda çok değişik canlı tipleri bulunacaktır. Ama tuhaf olan şudur ki, belirli bir prototip (baş-gövde-kollar-bacaklar olmak üzere ) adeta, hiç değilse bizimkinden çok farklı olmayan maddesel ortamlarda muhafaza edilmiş. Hatta bu evrensel şekle robotlarda bile sadık kalınmıştır. Hatta uzaydan gelen robotlar o kadar gelişmiş görünmektedir ki, bunların hem dış görünüş hem de davranışlar bakımından şuurlu bir varlıktan ayırmak çok zordur. Bundan başka tamamen bizim gibi et ve kemikten yapıldığı belli olan varlıkların robot gibi hareket ettikleri de gözlemlerde geçmektedir.
Dünya dışı varlıklarla temas kuran şahıslardan ve de yakın gözlem raporlarından edinilen bilgilere göre gezegenimizi en çok ziyaret eden varlık grupları şunlardır:
PLEİADESLİLER
SİRİUSLULAR
ORİONLULAR
ZETA-RETİCULİLER
ARCTURUSLULAR
ANDROMEDALILAR
SANTORLAR
VEGALAR
NORDİKLER
MAVİLER
Dünya dışı varlık tipleri incelenirken anlaşılması gereken önemli noktalardan biri, tüm dünya dışı varlıkların insan görünümünde olmadığıdır. Farklı gezegen koşulları altında ve farklı atmosferik ortamlarda gelişen beden biçimleri, doğal olarak farklı görünümlerde olmaktadır. Bu nedenle evren, birbirine benzeyen ve benzemeyen sayısız yaşam formuyla doludur.
Ziyaretçiler arasında bizim galaksimizden olduğu kadar uzak galaksilerden gelenler de bulunmaktadır. Temasçılardan edinilen bilgilere göre, insanlarla iletişim kuran dünya dışı varlıkların yüzde 95’i pozitif bir kişiliğe sahiptirler. Bu uygarlıkların büyük çoğunluğu teknolojik ve ruhsal yapı yönünden insanlardan çok ileridedirler. Onlar, insanların özgür iradelerine saygı duyarlar ve evrimimize herhangi bir şekilde müdahale etmezler.
Pleiadesliler
Pleiadesliler, Dünyamızdan 400 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve Yedi Kardeşler olarak da anılan Pleiades takımyıldızındaki Erra gezegeninden gelmektedirler. Bu varlıklar, fiziksel görünüş itibariyle insan ırkına benzemektedirler. Tam bir insan görünümünde olan Pleiadesliler genelde sarışın olmakla beraber, bazıları koyu renk saçlıdır. Gözleri genelde açık mavi ya da açık kahverengidir. Pleiadesliler arasında yaklaşık 1.50 cm. boylarında çok narin yapılı varlıklar olduğu gibi, 2 m. boyunda olanlar da bulunmaktadır. Bazıları kızıl saçlı ve açık tenlidir. Pleiadesliler insanlarla en çok ve sık temas kuran varlık tipidir. Pleiadesliler pozitif odaklı; teknolojik ve zihinsel açıdan ileri varlıklardır.
Siriuslular
Dünyamızdan 8 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve köpek yıldızı olarak da bilinen Sirius, ileri bilince açılan boyutlar arası bir kapı niteliğindedir. Siriuslular teknolojik ve spiritüel açıdan bizden oldukça ileridir.
Siriuslular Pleiadesliler’e göre daha koyu renkte bir tene sahiptirler; ten renkleri açık kahverengiden çok koyu kahverengiye varan bir çeşitlilik göstermektedir. Çarpıcı bir göz yapısına sahiptirler; gözleri büyüktür ve hafifçe kesişmektedir.
Siriusluların atalarından bazıları uzak geçmişte gezegenimizle etkileşime geçmişler ve genetik projenin bir parçası olmuşlardır. Hatta bazıları kendi içlerinde genetik değişimlere uğramışlardır. Bu değişimler sonucu bazıları daha açık bir tene sahip olurlarken, bazıları ise genetik açıdan diğerlerinden çok daha farklı hale gelmişlerdir.
Siriusluların bazıları insana hiç de benzemeyen varlıklardır; daha çok böcek ve sürüngenleri andırırlar. Bunlar insan gibi memeli yaratıklar olmalarına rağmen, farklı bir görünüşe sahiptirler.
Orionlular
Orionlu varlıkların yaklaşık %75’i insan benzeri bir görünüme sahiptir; geri kalan %14 ise insanlara benzememektedir. Orionluların en belirgin özelliği gözlerinin benzersizliğidir. Oldukça keskin mavi gözlere sahip Orionlu varlıklarla temasa geçmiş pek çok insan bulunmaktadır. İnsan benzeri Orionluların %90’ı açık kahverengi tene sahiptir; geri kalan % 10 ise Kafkas tipli, açık renk saçlı varlıklardır.
Zeta Reticuliler
Bu insan benzeri varlıklar, Reticulum adını verdiğimiz güney takım yıldızındaki Zeta 1 ve Zeta II ikiz yıldızlarından gelmektedirler. Zeta Retucililer 1 m.- 1,5 m. boyundadırlar; genelde zayıf görünümlü, vücutlarına oranla büyük kafalı ve saçsızdırlar. Gözleri büyük ve kapaksızdır. Ağız, burun ve kulakları çok küçüktür. Zetalar, türlerini değiştirmek ve bugünkü hallerine gelebilmek için genetik mühendislik ve klonlamadan yararlanmışlardır. Zetalar dünyamızı sıkça ziyaret etmekte ve insanlar tarafından genellikle “gri varlıklar” olarak adlandırılmaktadırlar. Zeta Reticulilerin türlerinde değişime gitmeden önceki temel genetik özellikleri insan ırkına benzemektedir. Zetalar, dönüşümleri sırasında beden yapılarını da değiştirmişlerdir. Bu, onların neden dünyayı ziyaret ettiklerini ve genlerimizle ilgilendiklerini de açıklamaktadır. Dönüşümleri sırasında kendilerini duygulardan arındırmakla hata yaptıklarını düşünen Zetalar, yeni bir değişim için orijinal genlerini aramaktadırlar.
Andromedalılar
Spiritüel varlıklar olan Andromedalılar, Andromeda galaksisinden gelen çok eski, meleğimsi bir ırktır. Bu varlıklar, Pleiadeslilerin ve tüm insan evriminin liderleridir. Aynı zamanda tamamen farklı bir evrim kolu olan ve hem suda hem de karada yaşayabilen Cygnusian ırklarını da yönetmektedirler.
Arcturuslular
Bootes takım yıldızındaki kırmızı dev yıldız Arcturus, Dünyadan yaklaşık 36 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır ve olağanüstü parlaklığı sayesinde Mart-Kasım ayları arasında kuzey yarım küreden görülebilmektedir. Arcturus uygarlığı, galaksimiz içindeki en gelişmiş uygarlıklardan biridir. 5. Boyutta bulunan Arcturus uygarlığı dünyanın gelecekteki prototipi olarak kabul edilmektedir. Arcturuslular, fiziksel olarak kısa boylu ve zayıftırlar. Boyları 90- 120 cm. arasındadır. Birbirlerine çok benzeyen bu varlıklar, bu durumun birbirleriyle kıyaslanmayı önlemesinden dolayı memnundurlar. Tenleri yeşilimsi renktedir. Büyük, badem biçimli gözleri vardır. 3 parmaklıdırlar. Arcturusluların gözleri, koyu kahverengi ya da siyahtır. Fakat görmelerini sağlayan ana organları, gerçekte gözleri değil telepatik bilinçleridir. İşitme duyuları ise telepatik özelliklerinden bile daha ileridir.
Vegalar
Vegalar, Dünya’dan yaklaşık 26 ışık yılı uzaklıkta bulunan Lyra takımyıldızındaki en parlak yıldız olan Vega’dan gelmektedirler. Bu varlıklar 1.80- 2.10 cm boylarındırlar. Kalın ve dayanıklı derileri vardır. Vegaların temel saç renkleri siyahtır; fakat aralarında koyu kahverengi saçlılar da bulunmaktadır. Bazı Vegaların ise çok az saçı vardır ya da hiç saçı yoktur.
Vegalar iki sınıfa ayrılmaktadır. İlk sınıftaki Vegalar insan benzeri varlıklardır. Oldukça çarpıcı gözleri vardır, fakat Zetalardan farklı olarak gözkapakları mevcuttur. İkinci tür Vegalar ise insana benzememektedirler. Böcek ve sürüngenleri andıran bir görünümleri vardır. Bu sınıftaki Vegaların saç renkleri genellikle yeşilimsidir. Derilerinde ve kanlarında bulunan bakır, vücutlarına yeşil bir renk vermektedir.
Santorlar
Santorlar, Dünyamızdan yalnızca 4.2 ışık yılı uzaklıkta bulunan Alfa Merkezi Sistemi’ndeki en yakın komşularımızdır. Santorlar, teknolojik ve ruhsal açıdan bize yakın güneş sistemlerindeki en gelişmiş medeniyetlerden biridir. Siriuslular, Pleiadesliler ve Venüslülerle aralarında yakın bir bağlantı bulunmaktadır.
Alfa Merkezi Sistemi, 3 yıldızdan oluşmaktadır; bunlar astronomik literatürde Alfa A,B,C olarak adlandırılmaktadırlar. Bunlardan Alfa C yıldızı güneş sistemimize en yakın olanıdır.
Santorlar, diğer medeniyetlerle birlikte, özellikle son 4000 yıldır dünyadaki evrimi izlemekte, ve insanlara evrimlerindeki bir sonraki adım olan Yeni Çağa geçişlerinde yardım etmektedirler.
Santorların teknik yetenekleri hayal edebildiğimizin çok ötesindedir. Devasa uzay gemilerinin yapımı ve yıldızlar arası seyahat, ancak Santorlar’ın da sahip olduğu maddeleşme ve madde boyutundan ileri bir boyuta geçme yeteneği ile mümkündür.
Nordikler Nordikler, geldikleri yıldız sistemini hiçbir zaman açıklamamışlardır. Oldukça güzel görünümlü varlıklardır; sarı saçlıdırlar, bu yüzden çoğu kez “sarışınlar” olarak adlandırılırlar. Gözleri koyu mavi renktedir. Boyları 1.50- 1.80 cm arasında değişmektedir. Nordikler, Dünyadaki sorunları çözmek için uğraşmaktadırlar. Kendilerine değil de başkalarına odaklanan varlıklarla çalışmayı tercih ederler.
MAVİLER
Yorumlar
istanbulda esrarengiz
istanbulda esrarengiz cisimler
Hürriyet gazetesinde videosu var arkadaşlar bakarsanız eğer....
evet bu kanıtlanmış bişey mi?
evet bu kanıtlanmış bişey mi? bu arada paylaşım için teşekkürler..
arkadaşlar.. sadece resimlere
arkadaşlar.. sadece resimlere bakıp değerlendirmemek gerek, yazının başını okumayanlar için..''Araştırmacıların çalışmaları henüz bitmemiş olmakla beraber, genel mahiyette de olsa, uzaydan gelenlerin hiç değilse dış görünüşleri hakkında genel bir sınıflama yapacak kadar elde bilgi toplamış bulunuluyor. Bu bölümde tamamen gözleme dayalı istatistiklerden çıkarılmış bir sınıflama sizlere nakletmeye çalışıldı.
teşekkürler^^
teşekkürler^^
sevgili miltenberger, amacım
sevgili miltenberger, amacım paylasıma ıtıraz degıl. Ama bu bılgılerde eksık ve yanlıs seyler var. Yuksek musadenle dılımın ve bılgımın yettıgı kadar ortaya koymaya gayret gostereyım.
1947'de Roswell olayında otopsı yapılan canlının hala uzaylı olup olmadıgı tartısılırken, yukarıda belırtılen 10 turun neye gore ve nasıl belırlendıgı cok ılgınc.
Isık yılı hesaplamaları mumkun ama su varlık su takımyıldızındakı su gezegnden gelmektedır ıfadelerı neye dayanıyor. Yukarıdakı varlıkların hepsı ıle kontak kurulduda bu bılgıler kendılerınden mı alındı ? Kontak kurulmadıysa dahı aracın ıcındekı canlıların hangı takımyıldızındakı hangı gezegene gıttıklerını gozlemleyebılmemız bugunku teknolojı ıle maalesef mumkun degıl. Ha su ıhtımal var. Bır varlık gelır ve bılmemız gereken turlerle ılgılı bıze bu temel bılgılerı vermıs olabılır. Bu daha akla yatkın gelıyor.
Hepsının altına kısa kısa not dussulmus. Teknolojık olarak bızden ılerıdeler dıye. Elbette bızden gerıde olanların varlıgını kımse ınkar etmıyor. Ama bu varlıklar zaten gezegenımıze gelıp bızı gozlemleyıp bızımle baglantı kurabılıyor bunun ıcınde mılyonlarca ısık yılı mesafeyı cok kısa surelerde kat edebılıyor veya kestırme yollardan gelebılıyorlarsa, dıger galaksılere, gezegenlere gıdebılıyorlarsa teknolojılerının bızden cok ılerıde oldugu gercegını bılmek ıcın einstein gıbı bır IQ ye sahıp olmak gerekmez.
Fiziksel ozellıklerı konusunda bırsey demek ıstemıyorum. Cunku yukarıdakı varlıklarla temas kurulmussa gozlem yoluyla dıs gorunuslerı konusunda ( boyları, derı renk ve sekıllerı, kafaları, goz renklerı ve yapısı vs ) somut ve net verıler elde edebılırız.
Pleiadesliler;
"Pleiadesliler arasında yaklaşık 1.50 cm. boylarında çok narin yapılı varlıklar olduğu gibi, 2 m. boyunda olanlar da bulunmaktadır" 1.50 cm ıle 2 m lık varlıkların plaiadesli olduklarını nasıl bılıyor veya ayırt edebılıyoruz ? neye gore ?
Siriuslular;
"Siriusluların atalarından bazıları uzak geçmişte gezegenimizle etkileşime geçmişler ve genetik projenin bir parçası olmuşlardır. Hatta bazıları kendi içlerinde genetik değişimlere uğramışlardır" Biz insanoglu olarak bu genetık projeden haberdarmıydık ? Bu varlıklar genetık degısımlere ugrarlarken onları nasıl gozlemleyebıldık ?
Zeta Reticuliler ;
"Dönüşümleri sırasında kendilerini duygulardan arındırmakla hata yaptıklarını düşünen Zetalar, yeni bir değişim için orijinal genlerini aramaktadırlar." Kendı ıfadelerımı ?
Andromedalılar;
"Spiritüel varlıklar olan Andromedalılar, Andromeda galaksisinden gelen çok eski, meleğimsi bir ırktır. Bu varlıklar, Pleiadeslilerin ve tüm insan evriminin liderleridir. Aynı zamanda tamamen farklı bir evrim kolu olan ve hem suda hem de karada yaşayabilen Cygnusian ırklarını da yönetmektedirler." Kendı ıfadelerımı ?
Nordikler;
" geldikleri yıldız sistemini hiçbir zaman açıklamamışlardır " Bir tek Nordikler zeki !!!! yerlerını bellı etmemısler. Dıger varlıklar saf ????
" Dünyadaki sorunları çözmek için uğraşmaktadırlar. " Yeterlı degıller demekkı.
Maviler;
Ozetle arkadaslar uzaylılara, ufolara ınanıyorum. Bızden gerıde olan ve bızden ılerıde olan varlıkların mevcudıyetlerı konusunda bır suphem yok. Ancak Yukarıdakı bılgılerın sadece salt gozlemler ıle yapılması mumkun degıldır. Yukarıdakılerın dogru oldugunu farz edelım. O zaman bızım bılmedıgımız, basına yansımayan bır takım gelısmeler yasanmıs. Oyle olsa bıle yukarıdakıler ne sekılde, nasıl ve ne zaman sızdırıldı dısarıya. Belkı varlıklara ıtırazım yok ama ozur dıleyerek onlar ıcın yapılan bazı tanımlamaların dogru olmadıgını dusunuyorum.
sevgili ra!!Bu bölümde
sevgili ra!!
Bu bölümde tamamen gözleme dayalı istatistiklerden çıkarılmış bir sınıflama sizlere nakletmeye çalışıldı....
Gözleme dayalı: yani birçok gözlem yapmış ve bu ırklarla yakın temasa geçtiklerini iddia eden şahısların değerlendirmeleri sonucu, ortaya çıkan bir sınıflandırma tablosu oluşturulmuş... yani benim oturupta, kafamdan salladığım bir olay değil, biraz araştırma sonunda tahmin ediyorum ki sende aynı bilgilere ulaşırsın... tabbi şu var kiminin doğruları bazılarının yanlışı olabilir, inanmak veya inanmamak konusunda, herkes kandi çapında araştırır ve sonrasında inanıp - inanmamak şahsın kendisini bağlar. ben sadece bu konular ile araştırdığım bilgileri sizlerle paylaştım, özellikle eksik kalan yanları tamamladığın için teşekkür ederim... değerli yorumların benim için çok önemli... analizlerine güveniyorum dostum!!
Sevgılı dostum, paylasım ve
Sevgılı dostum, paylasım ve yorumlarını ılgı ve merak ıle takıp edıyor ve begenıyorum. Tekrar edıyorum amacım senı kızdırmak, kırmak yaralamak degıl. Kaldıkı bu paylasımınıda begendım. Arastırma kısmına gelınce. Merak etme lutfen. Bu konuları bende arastırdım ınceledım ımkanlarım dahılınde. Hatta ben bu yukarıda bahsedılen varlıklara " bızımle ılgılenenler " ısmını takmıstım. Bu varlıkların bır takım verılerı ancak kendı aktarımları ıle ortaya koyulabılırdı zaten. Ama bu aktarımların hangılerının gercekten dogru veya saglıklı oldugu yonunde ozellıklede bazı noktalarda suphelerım yok degıl. Bu tıp konularda yanı uzaylıların bazı ınsanlarla kurdugu temasları ve bu temasların netıcesınde uzaylı dostlarımızın !! bıze nakletmeye calıstıklarını cesıtlı kıtaplarda, makalelerde okuduk. Bunların bazılarının hayal mahsulu oldugu senınde bıldıgın uzere seneler sonra yazarlar tarafından dıle getırıldı. Tıpkı bazı hususlarda eric von danıeken'ın yaptıgı gıbı. Ben hepsının uydurma oldugunu dusunmuyorum. Icınde gercek olanlarda mutlaka vardır. Buna ınancım tam. Dıger paylasım ve yorumlarını merakla beklıyor olacagım.
Sanal dunya, bızı ızlemeye devam edın lutfen :)
Sevgılerımle
gösterdiğin ilgi ve
gösterdiğin ilgi ve yorumların için çok teşekkür ederim, bende senin gibi araştırmayı sevdiğim için yakaladığım ve bana enterrasn gelen konuları sizlerle paylaşıyorum, bazı paylaşımlarımın eksik yönlerini tamamlaman ve konular üzerinde tartışmamız ayrı gir güzellik...
Sevgili Miltenberger,Ben bu
Sevgili Miltenberger,
Ben bu sınıflandırmaları daha once baska sıtelerde okumus, gormustum. Birkac sorum olacak bu konuyla ılgılı olarak. Bu ısımlerı onlara bız mı verdık ? Bu varlıkların fızıksel ozellıklerı ve barıscıl olup olmadıkları nasıl ? ve neye gore tespıt edıldı ? Sınıflandırılan baska turler varmı ? Tespıt edebıldıklerımız bu kadar mı ? Tesekkurler.