Ana içeriğe atla
12 Nisan 2010 tarihinde RA tarafından gönderildi

Çeşitli fenomenler

Aşağıdaki resimde gördüğünüz çekiç bir kum taşı içinde bulunmuştur. Yani Prensibe göre ,bu kum taşı oluşurken çekiç oradaydı. Keşif 1844 yılında Fizikçi David Brewster tarafından yapılmıştır (Kingoodie , Myinfield - İngiltere). İngiliz jeoloji arştırma merkezinden dr. A. W. Med tarafından yapılan analizlerde bu kum taşının yaşının 360 ile 460 milyon yıl olduğu saptanmıştr. Yani çekicinde o kadar eski olması gerekiyor.

 

Mısır 'daki Abydos tapınağındaki hiyerogliflerde ,helikopteri ,tankı, kargo uçağını ve planörü çağrıştıran şekiller vardır. Bu hiyeroglifler başka hiyerogliflerin altına gizlenmişlerdi. İlk tabaka hiyerogliflerin yerinden kopup düşmesiyle bu esrarengiz şekiller gün yüzüne çıkmıştır

 

1900 'lü yılların başlarında 250 civarında hiyeroglif Sydney 'in 100 km. kuzeyindeki Hunter Valley ulusal parkında keşfedilmiştir (Avustralya). Bunlar antik Mısır hiyeroglifleridir. Kuşkuya yer bırakmayacak olan Eski Mısır Tanrısı "Anubis" çizimi ile birlikte hiyeroglifler şu soruyu akla getiriyor: Acaba Eski Mısırlılar Avustralya 'yamı gitmişlerdi ?

 

Kahire müzesinde Sakkara’ da bulunmuş harika bir cisim durmaktadır.1969’ da Dr. Messiha kuş modelleriye dolu bir kutuda bir “planör” modeline rastladı.Eski Mısırlılar teknik bilgileriyle bu modeli yaptılar.Geriye sadece gerçek bir araç bulmak kalıyor.

 Dr. Ivan Sandersen, altından yapılma eski Güney Amerika kültürüne ait bir sanat eserini inceledi.Normalde bu cisim bir kelebek veya bir arıyı temsil etmeliydi.Fakat bu 1000 yıllık cisim bir savaş uçağına o kadar çok benziyorduki ! Charles Berlitz, 1972 yılında “eskilerin gizemleri” hakkındaki kitabında bu cismin bir Alman savaş uçağı pilotu olan J. A. Ulrich’ e gösterildiğini yazıyor.Ulrich, cismin nereden geldiği veya eskiliği hakkında bilgilendirilmemişti.Gösterildiğinde ise tereddütsüz “bu bir F-102 savaş uçağıdır” demiştir. Cismin bazı kısımlarının havada fren yapmaya ( yavaşlamaya )  yaradığını belirtiyor.Bu sistem bugünkü İsveç “SAAB” savaş uçağında kullanılıyor.

Bu altın cismin yaşı hakkında hiç şüphe yok, fakat, bir çok geleneksel bilim adamı bunu modern bir uçağın maketi olduğunu kabul etmiyor.Antik Astronotlar Derneği ( Ancient Astronaut Society )  bu cismi derneklerine amblem olarak kullanıyorlar.Cismin anlamının görmezlikten gelinmesi inanılmaz.Eski atalarımız uçmak için teknik bilgiye mi sahipti yoksa bunları onlara sahip olan başkalarından mı gördüler?
Bu delta kanatlı uçaklar Güney Amerika’ dan.(Kolombiya) Bu cisimler daha önce balı, kelebek veya güve böceği olarak açıklanmışlardı.
1997 yılında bir toplantıda, Antik Astronotlar Derneği tarafından bu gerçek uçağın fotoğrafı gösterilmişti.Benzerlik yok mu dersiniz?

 

 

Alışıldık olmayan bu spiral cisimler 1991 - 1993 yılları arasında Rusya'daki Ural dağlarının doğusunda bulunan küçük bir dere olaran Narada 'da bulunmuşlardır. Boyları en fazla 3 cm. olan bu cisimlerden (inanılmaz ama) 0,003 mm. olanlarıda bulunmuştur. Büyük olanları bakırdan , küçük ve çok küçük olanları ise çok ender rastlanan "tungsten" ve "molybdenum" maddelerinden yapılmıştır. Mikroskopla yapılan incelemeler sonucunda spiraller kusursuz bir biçimde "altın oran" tekniğiyle yapılmıştı. Dahada şaşırıcı olan şey ise: bütün bilimsel incelemelerin gösterdiği gibi bu cisimlerin yaşlarının 20.000 ile 318.000 yıl arasında değiştiğidir. Bu yaş farkı cisimlerin bulundukları derinliğe göre değişmektedir.

 

Peru 'daki bronz dişliler. Modern dişlilerden farkı yok gibi. Tek farkı çok uzun zaman önce yapılmış olmaları.

 

 Ünlü " Kiev Astronotu " . Bu heykelcik Avrupa 'da bulunan " uzay adamı " özelliklerini gösteren tek buluntudur. Yaşı çok eskidir.

 

Dünyanın her tarafından gelen bir çok sanat eseri uzaydan gelenleri tasvir ediyor gibi.Bir çoğuna göre bu eserler, alışılmışın dışında özellikler, giysiler gösterebilir ancak bu onların uzaylı olduğu anlamına gelmez.Yanlız Japonya’ da bulunan bronz heykelcikler hakkında geleneksel görüşler yetersiz kalıyor.

Bu heykelcikler, Hondo adasında kazılarda bulunmuşlardır.Kimse ne kadar eski olduklarını bilmiyor.Onların “uzay kostümleri ve başlıkları” hiç şüphesiz bizlere eski Japon sanatından başka bir şey düşündümüyor.Ancak asıl bilmece onların “gözlerinde”.

Bu gözler bir tür kayak gözlükleriyle örtülmüşlerdir.Fakat tabiki o zamanlar başka bir anlama sahiptiler.Neden eskilerin sanatçıları o kadar uğraşıp o gözlerin üzerine birde bu garip gözlükleri eklesinler? (Bu gözlükler, bugünde olduğu gibi gözleri korumak için takılıyor tabiki.) Bunu çözebilmek için, bunu yapan sanatçıyı daha fazla tanımak gerekiyor.Onu böyle garip kostümü ve bilim kurgu filimlerindeki gibi gözlere sahip heykeller yapmaya iten sebep neydi? Gördüğü birileri bu özellikleremi sahipti?

 

 

"Geode of Coso" antik bir parçadır. Bu kaya parçasının üzeri doğal kristallerle kaplanmıştır.içinde bir boşluk bulunmuştur. Bu boşlukta,  malzemesini metal ve porselenin oluşturduğu garip bir cisim bulunmuştur.

Resim A : Kaya parçasının iki parçaya bölünmüş hali.
Resim B : Taşın her iki yarısının iç kısmını görüyoruz.
Resim C : Radiography tekniğiyle içindeki cismin resmi çekiliyor. Cisim o kadar eski olmasına rağmen metal bir yapıdadır. Bu cismin üzerinde meydana gelen ve onu kaplayan kristal oluşumlu kabuğun oluşabilmesi için 500.000 yıl (beş yüz bin yıl) geçmesi gerekiyor !
Resim D : Yan taraftan çekilen radiography resminde metal cismi daha ayrıntılı bir şekilde görüyoruz.

Sonuç olarak bu garip cisim 500.000 yıl yaşındadır. Günümüzde bir şeye ait bir parça olsaydı ,çoktan ne olduğu tespit edilirdi.

 

 

Bu metal kürecikler Güney Afrika, Klerksdorp 'tan. Birinin üzerinde kürenin çevresini dolaşacak şekilde birbirine paralel 3 çizgi oyulmuştur. Bu küreler Cambrian devri öncesine ait pek çok mineral arasında bulunmuştur (2,8 milyar yıl öncesi). Bu kürelerden bazıları 6 milimetre kalınlığında, ince bir kabuğa sahiptirler. Bu ince kabuk kırıldığı zaman kürenin içinden süngerimsi garip bir şey çıkıyor.Bu süngerimsi şey havayla temas edince parçalanıp toz haline geliyor. Bu kürelerin ne oldukları ,ne amaçla yapıldıkları bilinmiyor. Üstelik 2,8 milyar yaşındalar. İnsanın inanası gelmiyor ancak bilimsel veriler bunlar.

 

Peru Sacsahuaman 'daki bu duvarlar ,Bimini adasındaki esrarengiz su altı yapıları ile kesin bir benzerlik göstermektedir. Bu arkeolojik duvarlar bir gizem taşımaktadırlar çünkü ,antik çağlarda yapılmalarına rağmen ,bu kadar kusursuz bir şekilde işlenip yerlerine koyulana kadarki aşamalar için yüksek bir teknoloji ve bilgi gerektirmektedirler. İnsanın açıklayamadığı , garip iç ve dış açılara sahip bu duvar taşları hakkında cevabını bilmediği sorular ise şunlar : Nasıl taşındılar?Nasıl ölçülüp nasıl kesildiler ? Nasıl bu kadar doğrulukla yerleştirildiler ? Hemde ilkel ! insanlar tarafından.

Peru zaman Avustralya Brewster sanat Mısır kum taşı çekiç David Brewster Kingoodie Myinfield A. W. Med Abydos Hunter Valley Anubis Sakkara Kahire Messiha Dr. Ivan Sandersen Ancient Astronaut Society Hondo Geode of Coso tungsten molybdenum Cambrian Sacsahuaman

Yorumlar

Sevgili RA. Eski mısır tarihine çok duyarlı olduğunu görüyorum.Bende mısır tarihine ilgiliyim.Zaten eski mısıra ilgi duymamak mümkün değil.Çalışmalarını eski mısır ve uzay konusu üzerinde yoğunlaştırsan,ara sıra da bu konu ile ilgili gönderiler yapsan,bana göre daha  ilgi çekici olabilir.Ve konu ufoloji olduğu için de okunma sayısı bir o kadar da fazlalaşır. Bu sadece bir fikir tabii.Selamlar...

Sevgili Muzaffer, yazını cok olumlu, pozitif buldum. Cok tesekkur ederim. Haklısın. Ozellıkle Mısır, maya, aztek ve ınka tarıhıne ılgılıyım. Bunların yanında Mu'yu da unutmamak lazım. Bu uygarlıkların matematık, astronomı ve mımarı bılgılerıne hayranım. Bır ıkı rakkamsal deger belkı raslantı olabılır ancak bu kadar rakamsal degerın raslantı olması mumkun degıl. Atmosferin dısındakı yasamda cok ılgımı cekıyor. Ama kısısel gorusum su durkı, evet evrenın kesfedılmesı adına ınsanlık yavasta olsa adımlar atmaya baslamıstır ancak yasadıgımız yeryuzunde kesfedılmemıs cok sey var. Tarıhın sırlarını aydınlattıgımız zaman puzzle'ı daha saglıklı ve emın adımlarla tamamlayacagımızı dusunuyorum. Gozumuzu havaya dıkerken sırtımızı yere cevırmeyelım. Bu arada cesıtlı ufo goruntulerını yayınlayamamamın nedenı tamamı ıle su an ıcın teknık bır nedenden dır. Her ne kadar ısım vermeyecegım bazı arkadaslarımız benım cok ! baslık acmam ıle sıkayetcı olsalarda sıtemızın ıcerıgını ılgılendıren daha once acılmamıs, ılgı ceken, tartısılmasını ıstedıgım baslıkları tum hızıyla acmaya dusunuyorum. Yapıcı, olumlu fıkır ve dusuncelere her zaman acıgımdır. Bır tek konudan emınım kı artık mızah konusuna ılısmeyecegım :)))) sevgılerımle...

 

yeni konular açman gerçekten çok güzel bir durum. sen özellikle tekrarlardan kaçınıyorsun ve çok özgün konular seçiyorsun. ve zaten konuların da arkeoloji ve dünyadışı bağlantılı. çalışmalarında başarılar dilerim RA :)

İnsanlık tarihi defalarca yükseliş ve çöküş yaşamıştır. Böyle olmasaydı şimdi vardığımız noktadan çok daha ileri bir konumda olurduk. Mayaların bahsettiği altınçağın kilit noktası sanırım budur. Mısırlılara gelince bilirsiniz ki mısır tanrıları halktan farklı olarak renkli gözlü sarışın olanlardır. Ben ddv ların zamanından beri insanlarla iç içe olduğunu sık sık geldiklerini hatta yönetimlerde bulunduklarını düşünüyorum. Belkide mısırlılar sıradan bir halktı tanrı dedikleri varlıklarda ddv olabilir.