Efsanevi Atlantis ve Mu Uygarlıkları
Günümüz biliminin başına efsane sıfatı koyduğu uygarlıklar olan, Mu ve Mu uygarlığının bir parçası olan Atlantis uygarlığından, Mayalar, Mısırlılar gibi önemli uygarlıkların yanı sıra tarihe damgasını vurmuş önemli düşünürler de sıkça söz etmişlerdir. Bu batık Mu Kıt’a sı ve atlantis uygarlığı hakkında Plato ve Eflatunun yazdıklarını kendi araştırmalı ve çalışmalarıyla derleyen İngiliz Savunma kuvvetlerinden Albay James Churchward, 19.Yüzyılda yazdığı beş eser ile çok önemli bilgiler vermiştir. Dünyanın geçirdiği büyük bir felaket sonucunda dalgalara gömülmüş olan bu uygurlıkların varlığı birçok arkeolog tarafından kabul görülürken bazı çevrelerde Atlantis ve Mu‘yu bir efsaneden ibaret olarak nitelendirmektedir. Ancak her iki görüşü de savunanların ortak noktası, bu uygarlıkların yok olduğu söylenen dönemlerinde dünyanın büyük bir felaket geçirdiği yönündedir.
İNSANLIĞIN İLK UYGARLIKLARI
Atlantis uygarlığı, insanlık tarihinin ilk ve en gelişmiş medeniyeti olduğu söylenen, Mu ve Mu uygarlığı çevresindeki uygarlıklardan en gelişmiş olanıdır. Arkeolojik bulgular ve eski medeniyetlerin yazıtlarında bahsettikleri günümüzde bu uygarlığı efsaneden daha ileriye götürmüştür. Mısırlı bir rahibin yazdıklarına göre de Mısır uygarlığının kökleri Mu ve atlantise dayanmaktadır. Rahip yazılarında, Mısır uygarlığının batı ülkeleriyle hiçbir bağının bulunmamasına, Atlantisin depremler ve tsunamiler sonucunda sular altında kalmasıyla Atlantik okyanusunun batı kıyısının tamamen çamur ve balçık içinde olduğu, hiçbir şekilde batıya ulaşıma geçit vermediğini gerekçe olarak göstermiştir. Montaigne, Bafflon, Voltaire gibi rönesans döneminin usta edebiyatçılarıda Kayıp Kıt’a Mu ve Atlantis üzerine eserler yazmışlardır.
ÜSTÜN YAŞAM STANDARTLARI
Dünyadaki ilk insan ırkının bundan 850 bin yıl kadar önce pasifik okyanusu üzerindeki Lemurya yani Mu denilen Kıt’a da ortaya çıktığı, İnsanlığın ilk beş ırkının bu kıtada yaratılmış olduğu söylenmektedir. Eflatunun eserlerine göre, Atlantiste bu kıtadan çıkan uygarlıklardan biri olup Atlantik okyanusunun ortasında bulunan büyük bir ada idi. Atlantis insanları üstün bir zekaya sahip insanlardı. Hayat biçimleri belkide günümüze göre daha lüks, daha bir medeni idi. M.Ö 400 bin yılında dahi topraktan çeşitli madenler çıkarıp bunları işeleyebiliyorlar, taş ocaklarından çıkarılan çeşitli renkteki taşlarla evler ve saraylar inşa ediyorlar, hatta bitkilerden parfüm bile damıtıyorlardı. Muhteşem bir şehir yapıları, hamamları, kaplıcaları hatta atyarışları için hipodromları bile mevcuttu. O dönemde yaptıkları gemilerle okyanusa açılıp diğer uygarlıklarla ithalat – ihracat yaparken, doktarları açık ameliyatlar bile yapabiliyorlardı. Elektirik ve elektronik alanda da buluşlar yapan atlantisde, televizyon, telefon, radyo ve asansör yaygın teknolojik araçlardı. Görsel eğlencelerinde lazer ışığıda kullanılıyordu. Tabi bu teknolojinin hepsi biranda ortaya çıkmamıştı, hüküm sürdekleri yıllar boyunca yaptıkları keşifler ve buluşladı bunlar.
İşte günümüzde ancak ulaştığımız bu teknolojiye sahipti atlantis uygarlığı. Belkide o dönemde, bugünde bahsettiğimiz, merak ettiğimiz, ilgilendiğimiz foton kuşağına giren ve foton çağını yaşamış bir uygarlıktı onlar.
Yorumlar
:)
:)
Sn Gandrockmısırlılar petrolü
Sn Gandrock
mısırlılar petrolü keşfetmişlerdi ancak ona petrol değil dönemin büyücülerine mal ederek kara elmas ( tabi bu tabir günümüzde kömür içinde kullanıloyor )ve büyücü ateş demişlerdir. yaşadıkları bölgelerde zaman zaman petrol kuyularını keşfetmişlerdir ancak bizim bildiğimiz manada özelliklerini bilemediklerinden kullanamamışlardır.
tek kullanım şekl io da tesadüftür. kazara petrol kuyusuna düşen birinin üzerindeki petrol bulşamış kıyafetleri ateşle bir araya getirmesi sonucu kazara çok iyi yandığını keşfetmişler ve buba büyücü ateşi adını vermişler.
dediğiniz gibi şu ana kadar tüketemezlerdi çünkü o zamanlada motorlu taşıt ve cihazlar yoktu malesef :)
ozmanki kullanım şekli ve insan populasyonunun azlığı kaynağı ne kadar çok kullanırlarsa kullansınlar yinede günümüze kadar petrol kalacağı aşikardır.
geçmiş tarihi iyi araştrıınca bunu kendinizde görebilirsiniz..
saygılar..
değerli arkadaşlar Ayrıca
değerli arkadaşlar
Ayrıca tarihi kayıtlara ve arkeolojik eser ve hiyerogliflere baktığınızda atlantis uygarlığının gerçek ve yaşamış olan bir gelişmiş uygarlık olduğunu görürdünüz.
tüm dünya bilim adamları ve 9 ülkenin tarihi devlet arşivlerinde var oldukları kanıtlanmıştır. ve özellkile yanılmıyorsam mısır hiyerogliflerinde de atlantisle ilgili bilgiler mevcuttur..
internet deryası elimizin altında..
biraz araştırma pls pls pls..
saygılar.
sn palindromik internet
sn palindromik internet deryası elimizin altında diyorsunuz ama bu derya ne derece güvenilir. ben birşeyler yazsam başka biri google dan yazdıklarıma ulaştığında bunlara inanmalımı.
insan popülasyonu düşük olduğu için petrolün bitmediğini söylemişsiniz. insan nüfusu sanayi devriminden ve buna bağlı olarak teknolojideki gelişimden sonra arttı ve artmaya devam ediyor. 800 yıl önce kılıçla savaşan insan nükleer silahla savaşır hale geldi. ve petrolün kalan ömrü 50 yıl yani 150 yıl içinde petrolü bitme seviyesine getiriyoruz.
geçmişte teknolojisi bizden üsütün veya bize yakın uygarlıklar yaşamış olsaydı o teknolojik gelişmeyle nüsufları şimdiki düzeye ulaşırdı merak etmeyin.
Sn Grandrock ben atlantis ile
Sn Grandrock
ben atlantis ile ilgili ve nezaman keşfedildiği ile ilgili detaylı bilgi vermiştim hangi ülkelerin halen araştırmaya devam ettikleri ile ilgili. en son bu kervana fransanında katıldığını söylemiştim vede yaklaşık 23 yıl kadar önce yerinin tespit edildiğini söylemiştim.
tabiki benim görüşümdür. inanığ inanmamakta herkes özgürdür.
boş bir hayal için 9 ülke, kaldıki bunlar gelişmiş ülkelerden oluşan bir gruptur , boş yere araştırma yapmaz inanın. Ayrıca silahları ve silah sisteminin ne şekilde çalıştığını ve silahın ne olduğunu açıklamıştım. bunu dikkatli analiz etselerdi arkadaşalr bu bilgiy sadece ve sadece ya silahı yapan kişi bilirdi yada onu gören.. başka hiç bir yerde olmayan bir bilgi verdim ne nette var bu bilgi ne başka bir yerde sadece benim verdiğim bir bilgi idi.
eski uygarlıkların gelişmiş olması farklı şekilde olmuşturt bizim gibi fosil yakıtlarla gelişmemişlerdir. bizler dikkat ederseniz teknolojimizin enerji kayanğı fosil yakıltlardır. ama o uygarlıkların değildi. bu nedenle petrolu bizim kullandğımız gibi kullanmamışlardır ( içmemişlerdir )
sadece aynı konulara farklı zamanlarda verdiğmi farklı bilgileri bir araya getirmiş olsanız aslına bilmediğimiz çok fazla şeyi öğrendiğimizi anlardınız... benim konularımda ve yorumlarımda mantığım hep şudur. bir kaç bilimsel gelişme ve yorum gerketiren konular hariç , tüm konu be bilgiler tamamen kendim kaynaklıyım. yani hiç bir bilim admı hiç bir belgesel hiç bir mecmua yad hiç bir internet sitesinde bulma ihtimalinizin olmadığı bilgilerdir. tani hal böyle olunca yani hiç biryerde olmayan bilgiyi verince bazı arakdaşlarımız bu bilgi hiç bir yerde yok öyleyse sana inanmayız dedikleri gibi.
tıpkı ay kolonisi iddiamdaki gib ( sonradan ıspatlar nitelikte haberler çıkıncaya kadr )
vede yine tıpkı mars kolonisi iddiam gibi ( yine destekler nitelikte haberler çıkmaya başladı ve çıkmaya başlacak olması gibi )
ve yine evrendeki hız kavramları gibi ( hazır olan bilgiyi verdiğim gibi. gerçi bunu kuranı bilen ve araştırmacı olanlar bilirdi )
vs vs. uzatılabilir ..
saygılar..
Sn. Grandrock " insan
Sn. Grandrock
" insan popülasyonu düşük olduğu için petrolün bitmediğini söylemişsiniz. insan nüfusu sanayi devriminden ve buna bağlı olarak teknolojideki gelişimden sonra arttı ve artmaya devam ediyor. 800 yıl önce kılıçla savaşan insan nükleer silahla savaşır hale geldi. ve petrolün kalan ömrü 50 yıl yani 150 yıl içinde petrolü bitme seviyesine getiriyoruz.
geçmişte teknolojisi bizden üsütün veya bize yakın uygarlıklar yaşamış olsaydı o teknolojik gelişmeyle nüsufları şimdiki düzeye ulaşırdı merak etmeyin."
demişsiniz. konular karışmasın diye alıntı yaptım sizden.
siz son 150 200 seneden bahsediyoesunuz biz mısır ve diğer ugarlıklardan kaldıki en yakını 3000 sene kadar önceye dayanıyor. ozaman bunu kullanacak sanayiye
yönelik yada petrolle çalışcak cihazları yoktu mısırlıların yada diğer uygarlıkların. atlantisliler güneş ışığı ve suyun gücünü kullandılar ayrıca beyin gücünüde
kullandılar telekinezi telepati vs vs.. bunlar varken bire suyun ortasında bir ada yad kıta adaıs iken . petrol gibi kirli fosil yakıtlara çok fazla ihtiyaç duyamışlardır.
son 150 200 yıldaki dünya nufusu günümüze kadar bir kaç milyar iken ozamanlar belki bir kaç yüz milyon bile değildi... ozaman bile aynı günümüzdeki fosil yakıt
kullanan araçlara sahip olduğumuzu düşündüğünüzde , yine o petrol ve fosil yakıtları bizim kadar ( kalabalık olmamızıdan ötürü ) hızlı tüketemezlerdi.
daha temiz enerji kaynakları varken petrole niye hitiyaç duysunlar ki..
saygılar..
konudaki son paragrafa dikkat
konudaki son paragrafa dikkat edilmesini tavsiye ederim bunların hemen hemen hepsi yapıldı o dönemde.
ÜSTÜN YAŞAM STANDARTLARI
Dünyadaki ilk insan ırkının bundan 850 bin yıl kadar önce pasifik okyanusu üzerindeki Lemurya yani Mu denilen Kıt’a da ortaya çıktığı, İnsanlığın ilk beş ırkının bu kıtada yaratılmış olduğu söylenmektedir. Eflatunun eserlerine göre, Atlantiste bu kıtadan çıkan uygarlıklardan biri olup Atlantik okyanusunun ortasında bulunan büyük bir ada idi. Atlantis insanları üstün bir zekaya sahip insanlardı. Hayat biçimleri belkide günümüze göre daha lüks, daha bir medeni idi. M.Ö 400 bin yılında dahi topraktan çeşitli madenler çıkarıp bunları işeleyebiliyorlar, taş ocaklarından çıkarılan çeşitli renkteki taşlarla evler ve saraylar inşa ediyorlar, hatta bitkilerden parfüm bile damıtıyorlardı. Muhteşem bir şehir yapıları, hamamları, kaplıcaları hatta atyarışları için hipodromları bile mevcuttu. O dönemde yaptıkları gemilerle okyanusa açılıp diğer uygarlıklarla ithalat – ihracat yaparken, doktarları açık ameliyatlar bile yapabiliyorlardı. Elektirik ve elektronik alanda da buluşlar yapan atlantisde, televizyon, telefon, radyo ve asansör yaygın teknolojik araçlardı. Görsel eğlencelerinde lazer ışığıda kullanılıyordu. Tabi bu teknolojinin hepsi biranda ortaya çıkmamıştı, hüküm sürdekleri yıllar boyunca yaptıkları keşifler ve buluşladı bunlar.
saygılar..
atlantisliler televizyon mu
atlantisliler televizyon mu seyrediyorlardı bunları nerden biliyorsunuz.
atlantislilerden tanıdığınmı
atlantislilerden tanıdığınmı var :)
Sn grandrock tanıdık varmı
Sn grandrock
tanıdık varmı sorusunu şimdilik yorumsuz bırakacağım. ancak eşektronik cihazlar konusunu teyit ediyorum . o dönemde elektronik cihazları keşfetmiş ve
kullanmışlardır.
saygılar.
grandrock artık seninle ilgli
grandrock artık seninle ilgli yazı yazarken Sn başlığını kullanmayacağım. sanırım hakettiğinden fazla değer vermişim.
konu her ne olursa olsun herkes katılıp katılmamakta özgür ve hürdür.ancak katılmadığınız yada aklın(ız) ın ermediği konularda yorum yapmamak ve sadece dinlemek yada dinlememek en iyisidir.
siz(ler) in amacı konu ile ilgili fikir paylaşımı değil. gördüğüm kadarıyla , konudan sapmış ve durumu fena halde kişiselleştirme yoluna girmişsiniz( öncedende yaşadık bunu sonu pek iyi olmadı )
benim meziyetlerim ve kaynaklarım beni bağlar .inanıp inanmamakta sizi bağlar.
uzaya giderim yada gitmem yada atlantise seyahat edebilirim yada edemem oraları gördüm yada görmedim. bunla ilgili gerçeği sadece ben bilirim.
benim gerçeklerime siz ve sizin gibilerin hayalleri bile ulaşamaz bu mantığınıza bakarak bu sonuç çıkıyor malesef.
konu Atlantisten çıktı ; 9 ulke tarihi kayıtları ve bilim adamları yaptıpı milyon belkide milyarlarca dolar harcanıp araştırmalar yapılıyor.. tüm bunlar yanılıyor bir tek siz doğrusunuz . hangi sıfatla söylermisiniz..bilimsel bir ünvan araştırma ve keşfiniz varmı ?
dünya ile ilgili bir konu dünyamzın belki % 10 luk bir bilgisinie sahip bir insanlık tarihi var siz bu tarihin tüm bilimsel araştırma arşivinini kaçta kaçına sahipsiniz binde 1 i bile olsa ki çok cömert söyledim , yüzdeye vurduğunuzda % 0,0001 lik bir bilgi ile bir konuda yorum yapıyorsunuz tabi amaç yorum değil beni hedef almak.
atlantise inanmayabilirsiniz. 9 ülke ve tüm bilim adamların yaptığı araştırma ve bilgileri görmezden gelebilirsiniz bu sizi bağlar ancak yazılarınızda karşınızdaki kişiyi muhattap alıp birşeyler yazmaya başladığınızda lütfen kişisel egolarınızı tatmin etme yollarına başvurmayın burası yeri değil. bende terbiyeciniz değilim.
bana herşekilde gelin açığım ama olayı kişiselleştirirseniz kapı yüzünüza kapanır.
kaldıki sebep bile yok ortada ......hala anlamış değilim....
Sn stars imla hatlarımız
Sn stars
imla hatlarımız oluyor zaman zaman düzeltme şansmız yok... bununla ilgili bir çalışma olursa düzeltme butonu gibi makbule geçer.
saygılar.
"eşektronik" kelimesi aslında "elektronik" olacaktı. Sn grandrock uyarmak isterim.
grandrock"palindromik
grandrock
"palindromik yorumlarınızı ilgiyle okuyorum benim derdim siz her konuda kesin konuşuyorsunuz ben buna kızıyorum. sizi tanımıyorum bile nerden güvenebilirim. sizin gerçek kimliğiniz nedir ünlü bir bilimadamı mısınız eğer öyleyseniz açıklayın önünüzde saygıyla eğilirim. ama değilseniz konularla ilgili o güzel yorumlarınıza devam edin ama kesin konuşmayın uzaylılarla irtibat halinde olduğunuzu söylemeyin atlantislilerle ilgili kesin konuşmayın. insanlarla dalga geçmeyin. burada teoriler ileri sürülür bilgi paylaşılır."
beni tanımana gerek yok. önümde eğilmenede gerek yok . önünde eğilinecek tek varlık Allah tır... kaldıki herkes herkesi tanımıyor burada. önemli olan paylaşılan konular ... ben açtığım konularnı durumuna göre bazılarına "düşünüyorum" "olablir" "inanıyorum" "düşüncem" " "tahminim" gibi kelimer kullanıyorum. kesin bildiklerimide kesin olarka yazıyorum.. kaldıki açılan başlık altına baktığınzıda çoğu "teoriler" başlığı altındadır..
kaldıki sen ve bazıları bilimsel keşifler bölümnde bilimadmlarının test ettiği bilgileri bile sorguluyorsun. amaç konu dğeil sadece benim açtığım konularda sen ve bazıları bunu yapıyor.
dalga konusu ise ; yaptığın yorumlara bir bak istersen tek tek buradan yazmak istmiyorum ne kadar seviyesiz , edebten ve hayadan zuak bir uslubun olduğunu farketmiyormusun .zaman zaman arkadşlarım "niye muhattap oluyorsun bunlarla diyor bırak kendi haline düz gitsin diyor." bende 1 2 kiş iyüzünden diğer arkadaşlara bunu yapmak hakkım yok diye savunuyorum.profiline bakmıştım +30 bir yaş düzeyine sahipsin .yazdıklarındada bu düzeyi beklerdim.
forumda herkes belli bir kulvarda konu paylaşıyor herkesin belli bir ilgi alanı ve kulavarı var. isim vermeden belirtiyim ;
- kimisi ; sadece ufolarla ilgili bilgi , resim ve video paylaşıyor
- kimisi ; bilimsel keşiflerle ilgili bilgi paylaşıyor
- kimisi ; netten araştırıp edindiği bilgileri paylaşıyor
- kimisi ; kişisel yaşadığı deneyimleri paylaşıyor
- kimisi ; sadece teori adı altında kişisel yorumlar yapıyor çoğu zamanda kendi ile çelişen yorumlar..
- kimisi ; herşeye muhalefet için yorum yapıyor ama elinde hiçbir ilgi olmadığı halde.
benim kulvarım şu ; benim alanım uzay zaman ve boyutlar , bilinmeyenler , tairhi uygarlıkve varlıklar ,metafizifkler , ddv ler ve zamn zamanda bilimsel keşifler...
benim kulvarımda kimse yok.arada sırada ortak konular yad benzer konular olablir..ben hep ilk ve bilinmeyenin peşindeyim.
kaynaklarımın bir ksımını açıklamıştım. hepsini yazmadım 5 6 madde halinde sıraladım .
kim olduğum önemli değil. konulara baktığınızda. özellikle ay ve marsla ilgili teorilerimda karşı çıkanlar çok oldu sonra bunların baızları teorimi destekleyen haberler paylaşmaya başladılar. bunları bir araya getirdiğinizde haklı olduğum ortaya çıkıyor.
atlantise takıldın birazda gaza geldin galiba. yazdıklarımı tam okumuyorsun yada anlamak istemiyorsun. bazı bilgilere birden fazla şekilde ulaşma şansım var ..ben gerekenleri verdim ..ister inan ister inanma. yorumun konu ile sınırlı kalsın.
atlantisi yok diyorsun. dünya bilgilerine göre % 90 bilinmeyen bir taraf var .
% 10 luk bilginle yok diyorsun.
bende % 90 lık bilinmeyen tarafla var diyorum ( senin mantığınla) hangi oran daha yuksek acaba.
kurandan özellikle kanıt getirmiyorum. çünkü bazıları farkında olmadan ayetleri inkar edip eğer müslümansa imanını sakata getirdi.
kuranda bir şey yok derken gerçek ulema saviyesinde bilgi sahibi olup kuranın tüm bilgisine sahio olduktan sonra( beşeri ,sulfi ve ulvi ) yok demek lazım gelirken. sadece kuranı okuyucu olarak buna yok demek biraz saflık gibi görüyorum.
bu sebeple artık kuranı , ilim gerektiren konularda kaynak göstermeyeceğim. çünkü bilmeyenler bilmediklerinide bilmiyorlar ve inkar edip imanını rizke ediyorlar . ben kendimi sorumlu hissediyorum bundan. bunlara vesile olmak istemiyorum.
uzaylı arkadaş konusunu defalarca anlattım yazdım okuman yazman yoksa ben napiyim. hala aynı soruu soruyorsun.
ve kullandığın uslup aslında benden ziyade forumda DDv lere inanan ve deneyim yaşadıklarına inanan uyelere de büyük bir saygısızlıktır.
bendne değil ama en azından forum ve uyelerine özür dilemen gerekir.
akınca beni Ti ye almaya çalışıyorsun ama buradaki herkese saygısızlık yaptığının farkında bile değilsin.
hepsi bu.. anlayana....
ek bilgi ; atlantis ile mısır
ek bilgi ;
atlantis ile mısır firavunları dönemi arasında yaklaşık 25 yıllık bir zaman dilimi farkı vardı. Neredeyse aynı dönemde yaşamışlar diyebiliriz...
hatırlarsınız dünyanın 8 ci
hatırlarsınız dünyanın 8 ci harikası olarakta adlandırılan "Qin Shihuang Mezarlığı ve Yeraltı Heykel Ordusu" zamanında savaş kazanma taktiği olarka kullanılmış ve başarılı olmuş daha sonrada bu heykeller bir araya toplanara üzerlerine tapınak inşa edilmiştir.
çinin bir savaş önce kendilerinden sayıca sütün düşmanlarına karşı nasıl bir savunma yapacaklarını düşünürlerken , dönemin danışmanları heykleden askerler yapmayı önerir bu kabul görür.
heykeller yapılır ve boyanır uzaktan gerçekmiş gibi görüntü vermektedirler. bir kısmı bellerine kadar gömülür diğer kısmı ise ayakta tam boy olarak arkalarında dizilir. vede en arkayada gerçek çin ordusu askerleri dizlir. uzaktan düşman hatlarında çinin kalabalık bir orduya sahip olduğu düşünülür ve psikolojik olarak demoralize olurlar. savaş başladığında en arkadaki gerçek savaşçılar ve askerler öne çıkarak savaşırlar. o hengamede düşman askerleri gerçek renklerle boyanmış heykelleri farkedemezler ve çin ordusu sayıca kendinden üstün bir düşmanı alteder.
savaştan sonra çin imparatoru bu heykelleri hepsini toplu olarak bir araya getirir ve üzerine tapınak yapılmasını emreder.
işte bu heykel ordunun gerçek hikayesi budur arkadaşlar.
saygılar...
Güzel bir derleme olmuş eline
Güzel bir derleme olmuş eline sağlık.
Stargate adlı dizide Atlantis uygarlığının Dünyada evrimini tamamladıktan sonra yani yüksek bir var oluş seviyesine yükseldikten sonra Pegasus galaksisine gittiklerini anlatılıyor ne kadarı bilim kurgu ne kadarı gerçek bilemem:)