Geleceğin en büyük enerji kaynağını tahmin edin

HowStuffWorks isimli internet sitesinde yer alan habere göre, insanlığın güçlü, güvenilir ve sürdürülebilir enerji kaynağına ihtiyacı var. Gezegenimizin zaten Güneş isminde bir enerji kaynağına sahip. Bu nedenle gelecek için en büyük enerji kaynağının bu ateşli yıldızdan gelmesi şaşırtıcı olmamalı.

Öncelikle, düşünülmesi gereken hidrojen yakıt hücreleri var. Bu sistemde oksijen ve saf hidrojene bağlı olarak aküler kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor. Esas iş saf hidrojen gazını elde etmektir. Fakat tüm dünyanın hidrojeni zaten oksitlenmiştir. Bu işlemi hidrokarbonlarından doğal gaz ya da petrol şeklinde elde edemedikçe yenilenemeyen fosil yakıtlarına geri dönmek zorundasınız.

Jüpiter ya da Güneş üzerindeki zengin saf hidrojen rezervlerini toplayamadığımız için, tek bir seçeneğimiz kalıyor: bunu suyun elektrolizi sayesinde kendimiz üretmek. Ancak, bu süreç şu anda sağlayacağından daha fazla enerji gerektiriyor. Eğer bu teknolojik engelin üstesinden gelirsek hidrojen yakıt hücreleri küresel enerji üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir.

Nükleer enerji fosil yakıtlara bağlı olmaksızın büyük bir enerji üretmesine rağmen bu enerji türü de nükleer atık üretiyor. Güneş enerjisinin kaynağı nükleer füzyon radyasyonsuz çok daha az atık ortaya çıkarıyor. Fakat bu güneşte meydana geliyor. Bilim adamları, dünya üzerinde bu etkiyi açığa çıkarmaya iyice yaklaştı. Fakat füzyon reaktörleri halen ürettiğinden çok daha fazla enerji tüketiyor. Teknoloji geliştikçe, füzyon enerji için çekici bir seçenek olacak.

Son olarak, eski bir güneş enerjisi var. Dünya üzerinde topladığımız güneş enerjisinin miktarı bulutlu hava ve gece-gündüz döngüsü nedeniyle biraz sınırlı. Uzay tabanlı güneş enerjisi bununla mücadele etmemize yardım ediyor. Ayda ya da uzayın herhangi bir yerinde yörüngedeki solar toplayıcılar, güneş enerjisini topluyor ve Dünya'ya iletiyor. Fikir 1960'larda ortaya çıkarken, teknoloji ilerledikçe ve yayılma maliyetleri düştükçe bu enerji türü daha fazla potansiyel elde edecek gibi görünüyor.

Yorumlar

Kuzey güzel bir konuya

Kuzey güzel bir konuya değinmişsin. Ellerine sağlık. Ben'de izninle senin bu konudaki çalışmana biraz katkıda bulunmak isterim.

Mevcut yakıt pillerinde sanırım bahsettiğin saf hidrojen elde etme sorunu aşıldı. Ayrıca bizim bu konuda bor madeni gibi çok değerli bir madenimiz var.

Füzyon reaktörleri senin'de bahsettiğin gibi henüz verimsiz. Füzyon reaktörlerinde yakıt olarak kullanılacak madenin yaklaşık 100 milyon derece civarında ısıtılması gerekiyor. Bu sıcaklıkta madde plazma haline geliyor. Elbette bu füzyon reaktörüne çok büyük zarar verir. Bu durumda maddenin bir şekilde yere temas etmeden tutulması gerekiyor. İşte burada manyetik alandan faydalanılıyor. Ancak 100 milyon derecelik ısıya henüz ulaşılabilmiş değil. 2040 yılında bu aşamaya gelineceği söyleniyor.

Güneş ışınlarının uzayda toplanılarak dünya'ya gönderilmesi senin'de belirttiğin gibi eski bir düşünce. Hatta istense hemen uygulanabilir. Ancak bu enerji iyonosfer üzerinden dünya'ya gönderileceği için iyonosfere zarar verilebileceği düşünülüyor. Zaten bir tane ozon deliğimiz mevcut.

Gezegenimiz'de yılın çok önemli bir zamanı güneş gören yerler var. Çöller. Buradan elde edilebilecek güneş enerjisi mevcut iletim sistemleri ile istenilen ülkelere ulaştırılabilir. Zaten bu konuda çalışmalar başlamış vaziyette.

Benim bu konuda söyleyebileceklerim şimdilik bu kadar. Tekrar ellerine sağlık.

Evet çok doğru söylüyorsun

Evet çok doğru söylüyorsun bundan başqa helyum-3 diye bir madde de var ancak dünyada çok az bulunuyor daha çok ayda bulunuyor.

Diğer nükleer yakıtlardan çok daha temiz ve ucuz olduğu bilinen helyum-3’ün 40 tonu, A.B.D.’nin bir yıllık elektrik enerjisi gereksinimini tamamen karşılamaya yetiyor.

Ay yüzeyindeki toplam helyum-3 miktarının 1-5 milyon ton arasında olduğu düşünülüyor.Amma Ay toprağından helyum-3 elde etmek için şu anda harcanması gereken enerji, elde edilecek olan enerjiden 300 kat daha fazla. Ancak yine de, helyum-3, geleceğin yakıtlarından biri olabilir bence.