Ana içeriğe atla
17 Ekim 2010 tarihinde monanaza tarafından gönderildi

1999-2000-2001-2002 önemli ufo olayları

İZMİR’DE UFO HEYECANI 29 Temmuz 1999

İzmir halkı , bir aydır gökyüzünde görülen garip ışıklı cisimleri konuşuyor. Önce Çeşme ve Karaburun’dan gelen “ Uçan Daire “ İhbarlarına, Kordonyolu ile ilgili bir haber hazırlarken tesadüfen bir UFO fotoğrafı çeken Sabah Gazetesi muhabiri Mustafa Hepikiz’in çektiği görüntülerin de eklenmesi herkesi heyecanlandırdı. Hepikiz , 29 Temmuz 1999 saat 17.00’da İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda çektiği fotoğrafların banyosunu yaparken resimlerden birinde daha önce hiç görmediği bir cisimle karşılaştı. Hepikiz , fotoğrafları çekerken cismin orada olduğunu fark etmediğini söylüyor. Resimde , çok net bir biçimde üzerinde kubbe biçiminde bir bölüm olan metalik renkli , disk şeklinde bir cisim , uçarken görülüyor.

25 Temmuz- 05 Eylül 1999 DEPREM öncesi ve sonrası yoğun UFO GÖZLEMLERİ

Temmuz 99 sonu itibariyle 17 Ağustos Depremi öncesi ve daha sonrada Deprem sonrası, Araştırma Merkezimize, İzmit, Adapazarı, Marmara, Avcılar ve İstanbul'un muhtelif yerlerinden sürekli UFO ihbarları gelmekte ve bu gözlemler zaman zaman amatör video kameraları tarafından filme alınmaktaydı. Merkezimiz tarafından incelenen ve analizleri yapılan bu görüntülerin bazıları kesinlikle UFO sınıflandırmasına girmekteydi ve bizlerde gündüz ve gece çekilmiş bu görüntülerin bazılarını yazılı ve görsel medya yoluyla halkın bilgisine sunduk.

Kimi muhafazakar çevreler hemen gözlemlenen bu ışıklı cisimlerin Deprem Işığı olduğu yönünde halkı yanlış bilgilendirmeye çalıştılar. Oysa ki analizlerden varılan sonuca göre, bu cisimler ateş topu, deprem ışığı gibi iyonize olmuş elektrik yüklü birtakım partiküllerin yarattığı bir plazma oluşumu kesinlikle değildir. Çünkü eğer böyle olsaydı, söz konusu cisimlerin havada kimi zaman birkaç saat boyunca kalıp, manevralar yaparak hareket etmesi mümkün olmazdı; dünyanın manyetik alanına hızla çekilip kaybolurlardı. Deprem uzmanlarının da çok iyi bildiği gibi literatürde böyle bir olay yoktur. Bu cisimler bazen iki, hatta üç tane olarak ortaya çıkmış, saatler boyunca yüzlerce sivil ve resmi tanık tarafından gözlemlenmiştir. Kimi zamanda bu cisimler gündüz gözlemlenmiş, hatta bir defasında gündüz gözlenlenen bir UFO videoya çekilmiş ve bu görüntü görsel medyada yer almıştır. Görüntüde, cismin maddesel formu ve yapısı çok net görülmekte, olağanüstü manevraları tespit edilmiştir..Oysa deprem ışığı gündüz görülmez ve maddesel bir formu olmaz... 

23 EKİM 2000 – İZMİR , KARŞIYAKA

23 Ekim 2000 tarihinde İzmir , Karşıyaka’dan iki amatör dağcı , bütün gazetelerde yayınlanan ve ülke çapında ilgi uyandıran inanılmaz bir olay yaşadılar. Dağcılar , Cem Arat (22) ve Mehmet Şafak (19) , Yamanlar dağındaki Karagöl yakınlarında yürüyüş yaparlarken uçan , garip bir cisim gördüler. “ Gördüğümüz şey inanılmazdı. UFO , kendini bilerek bize gösteriyor , daha sonra kayboluyordu.” Sonraki günlerde UFO ile karşılaştıkları bölgeye gitmeye devam ettiler ve tekrar tekrar aynı görüntüyle karşılaştılar. Bir seferinde gençler , UFO’nun birkaç fotoğrafını çekmeyi başardılar.

Gördüklerine kimsenin inanmayacağından emin olan Arat ve Şafak , konu hakkında kimseyle konuşmayarak sırlarını sakladılar. Uzun sessizlik dönemlerinden sonra fotoğrafları Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Fotoğraf Editörlerinden Dr.Ahmet İmancer’e göstererek resimleri laboratuar da incelemesini istediler. Negatifleri inceleyen İmancer , fotoğrafların orijinal olduklarını ve yaklaşık 500 metre mesafeden çekildiklerini açıklayarak dağcıların hikayesini doğruladı.

Daha sonra Kodak'a ait "ON Fotograf Stdyolarında" da incelemeye alınan negatifler, görüntülerin gerçek ve montaj olmadığını birkez daha kanıtlıyordu (altta)

 

 

Uşak ilinin Eşme ilçesinde Haziran ayı başında yaşanan ve Narlı Köyü’nde ikamet eden 3 köylü tarafından tarlalarında dünyadışı bir varlık gördüklerine dair yapılan ihbar üzerine Merkezimiz yetkilileri olay yerine gitmiş ve gereken incelemeleri yapmıştır. Görgü tanıklarının verdiği ifadeye göre; varlık ilk görüldüğünde yerden 40-50 cm. kadar yükseklikte hiç ses çıkarmadan havada asılı durmakta ve toprakla temas etmemekteydi. Araştırma ekibimizin bölgede yaptığı incelemelerde, görülen cismin yerle temas etmediği için toprak üzerinde hiçbir yanık izi, is veya benzeri bir ize neden olmadığı görülmüş, ancak her türlü olasılık dikkate alınarak analizi yapılmak üzere toprak örnekleri alınmıştır. Örnekler 3 ayrı ülkede analizden geçmiş ve sonuçlar toprağın atomik ve moleküler yapısında herhangi bir anormal bulguya ve ayrıca hiçbir radyoaktif ve manyetik kalıntıya rastlanılmadığını göstermiştir.

Görülen cismin yerle teması olmadığı için bu sonuçlar Merkezimizce beklenen sonuçlardır ve konunun gerçekliğiyle ilgili hiçbir şüphe yaratmamaktadır. Tarafımızca ifadesi alınan görgü tanıklarının anlattıkları Merkezimiz yetkililerini tatmin etmiş, 3 kişinin aynı anda aynı hallüsinasyonu görmesi gibi bir durumun imkansız olduğu gerçeği de bu görüşümüzü desteklemiştir. Merkezimiz ayrıca görgü tanıklarını Yalan Makinesi testinden geçirmeyi istemiş, görgü tanıkları da bu teklifi hiç tereddüt etmeden kabul etmiş, ancak İçişleri Bakanlığı’na tarafımızca yapılan yalan makinesi tahsisi başvurusu maalesef geri çevrilmiştir. Oysa “Yalan Makinesi Testi” bu olayın gerçekliğini ortaya çıkaracak en önemli ve en güvenilir yöntemdi. 
Ayrıca Eşme’deki bu olaydan hemen sonra , benzer bir gözlem Foça'da gündüz vakti, öğlen sularında Enka Elektrik Santralinde çalışan iki güvenlik görevlisi tarafından da çok net bir biçimde görülmüş ve tespit edilmiştir..(altta)

Bu olaydan da hemen sonra, Adıyaman, Gaziantep, Sivas, İzmir, Foça, Kayseri gibi illerimizde yaşanan uçan daire gözlemleri sadece sivil halk tarafından değil, askeri yetkililerimiz, polislerimiz ve son olarak ta Hava Kuvvetleri pilotlarımız tarafından da yapılmıştır ve bu gözlemlerin raporları resmi kayıtlara geçmiştir. Bu olaylar ve raporlar Eşme’de yaşananların gerçek olduğunu ve dünyadışı varlıkların gezegenimizi ziyaret ettikleri gerçeğini resmi olarak da desteklemektedir.

Uşak’ın Eşme ilçesine bağlı Narlı köyünde 3 çiftçi tarafından gözlemlenen ve bir haftadır Türkiye’nin gündeminde yer alan uzaylı görüldüğü iddiası Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi’mizce detaylı bir şekilde bizzat yerinde araştırma ve incelemeye alınmıştır. Bazı kişilerin olay yerinde hiçbir bilimsel araştırma yapmadan, hiçbir fiziki kanıtı yerinde inceleme gereği duymadan ve görgü tanıklarıyla görüşmeden görülen cismin bir balon olduğunu iddia etmeleri tamamıyla önyargılı bir yaklaşımdır. Halbuki olay incelendiğinde bunun bir balon olamayacağı çok açıktır ve bunu iddia etmek bilimsellikten uzak komik bir iddiadır, çünkü:

Yetişkin, aklı başında ve il sağlık müdürlüğü tarafından da belirtildiği gibi hiçbir patalojik rahatsızlığı olmayan bu 3 kişinin aynı anda 1,5-2 metre mesafeden bir balonu uzaylıya benzetmesi imkansızdır.

Yine, balon rüzgar yönünde uçar, halbuki görgü tanıklarının ifadelerine göre bu varlık önce 1,5 metre kadar havaya dikey olarak yükselmiş, daha sonra ters yönde ve yatay olarak hareket ederek görgü tanıklarının 2 metre kadar yakınına gelip yerçekimine ters gelecek bir şekilde manyetik bir etki yaratarak bir süre havada asılı kalmıştır. Bir balonun böyle hareket edemeyeceği son derece açık bir fizik kuralıdır.

Görgü tanıkları 2 metre yakınlarına gelen bu cismin oval biçimli iki gözü olduğunu ve başının üzerinden ve ayaklarının etrafından kırmızı bir ışın yaydığını çok net bir şekilde gördüklerini ifade etmişlerdir. Yine, aynı varlığın karın bölgesinden sarı bir ışın yayıldığını ve bunun varlığın üzerindeki metalik gümüş rengindeki giysiye turuncu renkte bir yansıma yaptığını açıkça belirtmişlerdir. Oysa bir balonun aynı anda tepesinden ve altından kırmızı, önünden de sarı ışıklar saçması imkansızdır.

Görüldüğü gibi varlıkla ilgili tasvirler oldukça ayrıntılı bir biçimde yapılmış, üç görgü tanığı da aynı tasviri ve ifadeleri kullanmıştır. Görgü tanıkları, varlığın genel yapısı ile ilgili verdikleri tanımları varlığı gözlemledikleri süre boyunca, varlık yerdeyken de, havadayken de, kendilerine yaklaşırken de aynı biçimde gözlemlemişler, hareketinden kaynaklanan bir değişime rastlamamışlardır. Eğer bu bir balon olsaydı, balonun tanıklara yansıyan görüntüsü yaptığı hareketlere ve arkasındaki güneşin konumuna göre değişirdi. Kaldıki Güneş cismin arkasında değil, tam tersi konumda bulunmaktadır... 

Eşme olayına yabancı basında geniş yer ayırdı

Ayrıca 1 Haziran günü üç çiftçi tarafından sabah 7 sularında yaşanan bu olaydan bir gece önce olay mahallinden arabasıyla geçmekte olan benzin istasyonu sahibi Şükrü Eroğlu da yine aynı tarla içinde kırmızı ve sarı lazer ışınları gibi ışınlar yayan bir cisim görmüştür.

5 HAZİRAN 2001– SİVAS

Eşme ve Uşakta meydana gelen UFO gözlemleri ve uzaylı karşılaşmaları iddialarından sonra , UFO’ların sonraki durağı Sivas oldu. Hakan Selek adındaki bir muhasebeci , üç adet UFO gördüğünü ve bunları kamerasıyla kaydettiğini bildirdi.

5 Haziran , saat 22.00’de Selek , büyük bir gürültü duydu. “ İlk önce sesin bir uçaktan geldiğini sanarak bakmak için pencereye koştum. Fakat görünürde uçak yoktu. O esnada komşumuzun kızı “ Anne !! UFO !! “ diye bağırmaya başladı. Ayrıca eşim de pencerenin kenarındaydı. Beni çağırarak Atatürk Spor Merkezi üzerinde uçan üç ayrı ışık gördüğünü söyledi. Kameramı alarak balkona koştum ve onları görüntülemeye başladım. Kayıt sırasında hiçbir ses çıkarmamaları çok şaşırtıcıydı. Sanki bizi izliyor gibiydiler. “

Selek , iki kez polis merkezini aradı fakat her seferinde aldığı cevap “gerekli araştırmaları yaptık fakat bir şey bulamadık ..” oldu. “ Bence olayı ciddiye almadılar” diyor Selek. Söylediğine göre , UFO’lar saat 10.15- 10.45 arasında 30 dakika boyunca görülmüşler. “ Gördüğüm her şeyi kaydettim. Uzay araçlarının görüntüleri şu anda kameramda ve onları bilim adamlarına vermeye hazırım.”

7 HAZİRAN 2001 – ADIYAMAN

7 Haziranda saat 22.00 da , Adıyaman’ın Dandırmaz köyü yakınlarında devriye gezen bir gurup geçici korucu “ Yerden yükselen , yuvarlak , parıldayan “ bir cisim gördüklerini açıkladılar. Korucular , Hakan Ünal , Fevzi Cebe ile İbrahim ve Yusuf Yılmaz hemen telsizleriyle üslerine haber verdiler. Ayrıca aynı gece bölgede devriye gezen jandarma ekibi de gökyüzünde parlak bir cisim gördüklerini bildirmişti. Gördükleri cismi gece görüş dürbünleriyle izlemişlerdi ve UFO olduğundan şüpheleri yoktu. 3 korucu ve 7 jandarmadan oluşan grup , gördüklerini şöyle anlatıyor : “ Gördüğümüz cisim gökyüzünde ışıklar saçarak ilerleyen büyük bir kül tablasına benziyordu . Neredeyse bir ev büyüklüğündeydi. Üzerindeki pencereye benzer açıklıklardan sarı ve kırmızı ışıklar saçıyordu. Alt kısmı aynı bir çay tabağını andırıyordu. Alt kısmı hızla dönerken üst kısmı hareketsiz , sabit duruyordu. Bir süre sonra Ulubat Dağına doğru uçarak gözden kayboldu.” ,

Adıyaman Valisi , Halil Işık , İçişleri Bakanlığıyla 11 Haziran olayı ile ilgili resmi bir toplantı düzenledi ve 10 görgü tanığıyla şahsen konuştuğunu söyledi. Farklı odalarda çapraz sorgulamalardan geçen 10 kişi, gördükleri şekli çizmeleri istendiğinde hep aynı şekli çizdiler ve benzer ifadeler verdiler. “ İddialar oldukça önemli olduğu için İçişleri Bakanlığını olaydan haberdar ettik” diyor Vali Işık.

Ve Vali Işık'ın hazırladığı 18 sayfalık resmi raporun birer örneği İçişleri Bakanlığına, TÜBİTAK'a ve Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezine gönderilmiştir.(üstte)

 

2002 1999 2000 2001 Fotoğraf tübitak uçan daire Sirius görgü tanıkları

Yorumlar