ŞEYTANİ IRKLAR
SAFFAT BÖLÜMÜ 62.-65 TÜMCELER!
62.
Onun meyveleri sanki şeytanların kafalarıdır.
SOLDAKİ RESİM ZAKKUM AĞACI MEYVASIDIR. SAĞDAKİ RESİM İSE BUGÜNE KADAR YAŞANAN UFO TANIKLIKLARINDAKİ GÖZLEMLERE GÖRE KLASİK BİR TİPLEMEDİR.
ŞEYTAN SÖZCÜĞÜ'NÜN EVRİMİ: Şeytan sözcüğünün kökeni Eski Mısır'a uzanır. 'Seth' Kötücül Tanrı'nın adı iken Semitik dillere aktarılmıştır.İbranilerde Şatan, satan ve Arapça dilinde Şeytan olarak evrilmiştir.
İBLİS SÖZCÜĞÜNÜN EVRİMİ: iBLİS sözcüğü Grekçe diablos'kötücül'den evrilerek Arapça'ya iblis olarak geçmiştir.
120000 yıl önce HOMO Neandertaller kendi ırklarını yeryüzünden savaşlarla yoketti. Yaklaşık 90000 yıl önce Homo Sapiens Sapiens, Modern İnsan yani Ben-i Adem ırkı öncül Adem'in uzaylılarca özel balçık çamurunda yaratılanmasıyla oluştu. Bu yeni ırk uzaylı ırkları arasında sorun oluşturdu. Barışcıl uzaylılar(melekler) yeni yaratılan türün öncülü Adem'e türsel olarak saygı duyup kabul ederken, Diablos ve şeytan ırkı bu yeni yaratılan türden hoşnut olmadı. Çünkü Bu yeşil ,zakkum ağacı kafalı şeytan ırkı gezegenimizden daha kötü koşullardaki bir gezegende evrimleşmiş bir ırktı. Bu nedenle evrimsel koşulları onları kıskanç, dikkafalı ve evrensel normları hiçe sayan bir ırk haline getirmişti. Allah'ın yaratım yasasına(sünnetullah) göre evrendeki tüm ırklara ve türlere saygı duymak zorunludur. Bu nedenle Allah, bu şeytani ırkı evrensel yasayı çiğnediği için lanetledi. Ancak bu ırk yeryüzündeki şeytani etkinliklerine günümüze kadar devam etti. Bu ırkın tek isteği, Adem oğullarının yani modern insan ırkının yeryüzünü ve kendini toptan yoketmesidir. Böylece Şeytani ırk haklılığını ilan edip, kadim ırksal düşmanlığındaki doğruluğu kanıtlayacaktır. Bu nedenle yeryüzündeki tüm savaşları, terörü, barış karşıtı eylemleri doğrudan ya da dolaylı olarak desteklemektedir.
Allah ise yeryüzüne 'Barış'ın egemen olması için tek din olan Barış'ı yani (İslam'ı) göndermiştir. Barışcıl uzaylı ırklar yani melekler, şeytani ırkın bazı etkinliklerine engel olmaktadır. Ancak 'vesvese' adı verilen kötücül sinyaller insanlık beynine sürekli kötücül mesajlarını göndermektedir. Bu sinyaller, global anlamda etnik,dinsel ya da ırksal savaşların temel propagandası olarak karşımıza çıkar. Bu nedenle nükleer bombalar, savaş, terör doğrudan şeytani ırkın gezegenimizdeki etkinlikleridir. Bu ırkın etkinliklerine alet olan işbirlikçileri unutmamak gerek. Irk,etnik, dinsel şovanistler yeryüzünde şeytanın tapınıcılarıdır. Oysa Allah, Kuran'da açıkça 'la ta'buduneşşeytan' der. Yani Şeytana tapmayın. 'Tapmak' salt ayinsel ya da ritüelistik bir eylem değildir. Aynı amaç uğrunda savaşım tapınımdır. Sonuçta şeytan, gezegenimizde başarılı olamayacak, (Barış) yani İslam egemen olacaktır. Tabi dincilerin, dinsel mahalle farksiyonlarının ve paganist ortakçı (tasavvufçuların)anladığı anlamda değil!
Tüm bilgiler, Üstad Murat Tetik'in değerli çalışmalarından derlenmiştir.
Yorumlar
daha gerçekten öğrenecek çok
daha gerçekten öğrenecek çok şeyimiz var. birinci olay. çok gelişmiş devasa muhteşeme inanılmaz :)) şeklinde bir teknoloji falan yok :)
herşey bilinen bir çerçevede ilerler bilimde bunların nedenlerini araştırmak için vardır. bilim devasa bilmemne şeylerini bulduk demek için yok.
ayrıca bilim insana zarar veriyor ise bilim değil sahtekarlıktır.
ve bunların yaptıklarının yararınıda görmedim insanların yanlış yerlere sürüklemekten başka bir şeini hiç görmedim.
uzaylılara gelince. Allah yarattıysa emin olki vardır . ancak diğer bir konu emin ol ki eğer başka bir yerde insan benzeri bir şey yarattıysa insanın birebir aynısıdır. diğer konu evrenin diğer noktasında yaşam var dedikleride yalan böyle bir şey olması mümkün değil.
bilim ve tekniği olması demek hayatın nasıl oluşturabileceğini bulmak demek değildir. bu tamamen saçmalıktan ibaret ki şu an ki seni şok eden bilim tamamen düzmece ve hiyerarşi bilgi yapısının tam tersine hareket etmektedir.
siz tabi ara kesimleri bilmediğiniz için bunları algılamak istememeniz normaldir. işin aslı onlar ara seviye falan düşündüğü yok. çünkü arada hiç bişi olmadan direk olarak biz yaptık ettik olayına getirip bırakıyorlar kimse de NEDEN sorusunu sormuyo maalesef. bilimin asıl olayı neden olayına cevaplarını görebilmektir. Allah bunun için açık kapı bıraktı bize. uğraşacak oyuncağımız olsun diye :))))))
boş boş gezip ortada bir şeyler ssallayıp sonrada insanları inandırmak için değil.
bilmen gereken bu kişilerin aslında devasa bir gurup yapısını oluşturdukları ve bu yüzden insanları rahatça kandırabildikleridir.
şeytan her yerden işini görmek için hazır bekler ve insanlara vesvese verir. şeytanın kandırmak için çok nedeni bizim ise görmek için daha çok nedenimiz var. ve şeytanın kandırmak için çok fazla yolu var. bizim ise inanmak için tek nedenimiz var. herşey ortada.
uzaylılara gelince gelişmişlik olayını öle bir abarttılar ki. uzaylılar nerdeyse dünyayı insanları da yaratmışlar demeye kadar terbiyesizce olaylara vardırdılar. gelişmişlik diye bir şeyin olamayacağını biliyorum çünkü işimin gereği bununla ilgilenmek zorudnayım ve daha fazlasını yapıyorum. elektronik ve diğer gelişim şekillerini bilgi alma nedir bilgi nasıl oluşur bilgi ne demektir bunların anlamlarını ve yapı şemalarını çok iyi bilirim. ancak bunları dünyanın % 90 ı bilmek zorudna değil. doğru şeyleri yapmak zorundayız sadece.
uzaylıların böyle bir teknolojisi bu yüzden olamaz :)eğer tabi bir uzaylı varsa :) onların gösterebilecekleri abuk subuk grafik çizimlerinden daha fazla gerçek bir uzaylı görmektir. eğer ki zaten bir uzaylı yakalıp bir yere tıksalardı emin ol ki dünyaya göstermek için can atacaklardı. çünkü kapitalizm in temeli buna dayanır. insanları kandırmak kapitalizmin kendisinde olan bir şey. gerçekçi olmak lazım. zaten bir uzaylı bulsaydım bunu insanlara göstermek için bende can atardım :) ama onlar gizli iş gizli bilmemne cia yin gizli bilgileri gibi abuk subuk saçma sapan şeylerle insanın kafasını yıkamakan ileri gitmiyorlar. dahada kötüsü amerika erşeyi bilir deyip hepimiz bunu kabullenmişik hiç düşünmeden.
devasa mükemmel çok hızlı muhteşeme :))) yada her ne haltsa mega zeka .. gibi ileri teknoloji ürünü bilgisayar sistemler iyok :))))))))
sadece standart bir işimiz var kardeşim :)
aslada böyle bir sistemler gurubu ileri teknoloji gurubu falan olmadı. ve teknoloji ve bilgisayar yapısını anlatsam yemin ederim k.ç.nla bile gülmezsin :)))))))))))))))))))
Bilim insana zarar da verir
Bilim insana zarar da verir fayda da verir.Hatta önce zarar verir sonrada zarar faydaya dönüştürülmeye başlar.Bu böyle olmak zorundadır.Tabii ki bilimin bazı alanlarında bu böyledir.Örneğin bir ilaç geliştirilmek istendiğinde bu önce kobay olarak insanlar üzerinde ve hayvanlar üzerinde denenir.Genelde bu bu şekilde uygulanmak zorundadır.Ve daha ileri giderek bazı ilaçların yoksul ülkelerde sezdirmeden denendiğini de biliyoruz.Bilimin deneme aşamaları asla bitmeyecektir.Kanser araştırmaları için insan ve hayvanların denek olarak kullanılmaları,bu hala devam eden bir uygulamadır ve devam da edecektir.Peki bu yöntem doğrumudur,asla doğru değildir ama olması gerekende bu.Yani başka bir yöntem ve uygulama deneme geliştirme metodu tekniği olmadığı için böyle olmak zorunda.Yani bilimin de bazı bilgileri ortaya çıkarması için kurbanlara ihtiyacı var ve kurban almaya devam edecektir.Ama insan olur ama hayvan ama doğal başka bir yaşam veya doğadan bir parça olur..
Bilimdeki diğer alanlarda yine benzer uygulamalar vardır.Uçakların geliştirilmesi aşamasında veya bazı silahların geliştirilmesi safhasında hep insanlar bilerek veya kaza sonucu veya başka nedenlerden dolayı hayatlarını kaybetmişlerdir.Hitler dönemindeki nazi kamplarında bazı nazi bilim adamlarının bir takım bilimsel deneyler için yahudilere yaptıklarının neler olduğunu biliyoruz.Çok gelişmiş olabilmek için bunların acımasızca yapıldığını görüyoruz.Ve bunuda bilimin gelişimi için gerekli olarak görüyorlar.Yukarda belirttiğim gibi,peki böyle mi olmalıydı ?.Hayır asla böyle olmamalıydı ama başka çare ve başka bir yol yok.Evet böyle olmak zorunda.Bütün bunlardan sonra ise bilimi ve bilimsel çalışmaları öcü olarak işe yaramaz olarak göremeyiz.Yani kısaca gelecek nesiller için bilim araştırır geliştirir ve uygular yapar.Bedeli ne olursa olsun bilim bunu yapmak zorundadır.
Uzaylılar konusunda ise,eğer bizden başkaları varsa onlarda kesinlikle insandır veya insana benzerdir düşüncesine katılıyorum ama mutlaka böyledir de diyemeyeceğim.Fizikleri insana benzer de olabilir biraz farklılıklar da olabilir fakat bu farklılıkların olması allaha göre kolaydır.Dünya insanı eğer bir gün bir uzaylı görürse,bu bize benziyor da diyebilir,veya bu bizden çok farklı da diyebilir.Bunların böyle olması pek önemli değildir.Yani fiziki görünüm değilde yaratılışın nasıl ve neden yapıldığı daha ön planda olacak olan bir düşüncedir.Yani bizden başkalarının yaratılış nedeninin ne olduğu sorgulanmalı.Bizden başkalarının tanrı ile ilişkilerinin nasıl olduğu,ruhsal yapılarının nasıl olduğu sorgulanıp düşünülmeli.
Uzaylılar ve bizlerin arasındaki bilimsel teknolojik farklılıkların olup olmadığı şu anda bilinemez.Ancak bunun cevabını gerçek uzaylıları görüp yakın incelemeye aldığımızda anlayabiliriz.Onlar hala bizden çok gerilerde olabilirler,veya bizden ilerde de olabilirler.Yada eşit olma durumu da olabilir.Zaten şu ana kadar bilimin ortaya attığı bilgilere bakıldığında uzaylıların zeka seviyeleri ve gelişmişliklerinin ne safhada olduğuna dair net bir kanıt hiç olmadı.Ancak yazılıp çizilenlerin hep varsayımlar olduğunu biliyoruz.Yani şu ana kadar uzayın bir yerlerinde falanca uygarlık şu şekilde yaşıyor diye net bir kanıt bilgi yok.
Elimizdeki bilimsel verilere göre genelde uzaylıların gelişmiş oldukları düşünülür ve aslında gelişmiş oldukları istenir ve öylede kabul edilir ve kabul ettirilmeye çalışılır.Bunun böyle olmasının nedenlerinden biri de hollyvood yapımı uzaylı filimlerinin hep uzaylıları gelişmiş olarak göstermelerindendir.Yani psikolojik olarak insanlar uzaylıların çok gelişmiş olduklarını düşünürler.Kutsal kitaba baktığımızda ise yaratıcının başka yaşamlar hakkındaki sözlerinin üstü kapalı olarak anlatıldığını görüyoruz.Yani ben falanca yerde şu şekilde canlılar yarattım demiyor.Ancak bunu insanların düşünme araştırma ortaya çıkarma gücüne bırakmıştır...
Konu çok çelişkilerle
Konu çok çelişkilerle dolu."Allah ise yeryüzüne 'Barış'ın egemen olması için tek din olan Barış'ı yani (İslam'ı) göndermiştir."
Bunu bu şekilde söyleyeceksiniz fakat diğer yandan melekleri uzaylılar olarak görecek, ve allahın yarattığı ademi uzaylıların yarattığını söyleyeceksiniz.Üstelik te tıpkı allahın yarattığı gibi balçıktan..İslamda melekler asla uzaylı olarak anlatılmaz.Ve yine allahın ademi nasıl yarattığı ve meleklerin ve şeytanın durumu apaçık belirtilmiş iken kalkıp bunu uzaylıların yaptığını söylemek çok anlamsız..
Arkadaşlar konuyu bu hale kim
Arkadaşlar konuyu bu hale kim getirdi bilmiyorum ama bir taraftan günaha dolanıyor diğer taraftan bilmediği bir konunun labirentinde kayboluyor birde iki hale birden aynı anda giriliyor...ne ilgisi var meleklerle ufoların vb.allah aşkına...beş yaşındaki çocuk bile bunları yanyana getirmez..Bu platforma getirip yer ve zaman kaybetmeye değmez.sevgiler...
Söyle o ustad dediğin adama
Söyle o ustad dediğin adama açıp Kuran-ı Kerim i okusun orda herşey mevcud. Böyle sacma sapan yazmadan önce araştırma yapın!
oldu canım, görürsem
oldu canım, görürsem söylerim!
evet,son neredeyse geldi
evet,son neredeyse geldi gelecek!
ve ben de artık sağımda oturuyor ve bulutların üzerinde ateşi söndürdüğüm il zamanlarda-hemen insanlarla konuşuyorum!
şimdi beni sakın susturmayın çümkü beni susturursanız,insanoğlu kaybeder.
keşke"ben kaybettim,insanoğlu da kaybetsin,o da bilsin bu yanlışlarımdan dolayı çektiğim azaplarımı!" diye denmeseydi,İnsanoğlu,keşke hiç yoktan böyle bir sorumluluk üstlenmeseydi.keşke dirilmiş Tanrı,yaratmaya başlamadan önceki azabını yeni yarattığı varlıklara defalarca ama defalarca tattırmak isteyen aşırı mükemmel bir adil tanrı olmasaydı da; İnsanoğlu (veya tasarlanmış diğer varlıklar) muhakkak çok çetin bir bedel ödemeden birşeyleri yaşamaya hak kazanabilseydi.keşke Tanrı bu kadar adil olmasaydı...
dediklerim duyuluyor mu?
yok artık ben öyle veya böyle-konuşurum.
siz dinlemeseniz de,ben artık konuşurum.
dünyanın üzerinde işlenen suçları bir bir anlatırım İnsanoğluna.
insanoğlu bilsin.çünkü bilinmezlikler içerisinde,arka plandan,dünyayı yönetenler,son ana kadar bilinmemesi gereken bazı şeyler saklıyor demektir.öyle değil mi?
yoksa iyi şeyler saklandığını mı düşünmüştünüz bazılarınız da?
İsa diyor ki; "işte o acımayan gün geliyor!"
kime acımayacakmışım ben? insanlara mı?
insanlar bana ne yapabildi ki?
size doğrusunu söyleyeyim ki;Tanrı diye kendini tanıtanın yaptığı her zaman için 2 mislidir!
bunu kuran da da söylüyorum.
insanoğlu önden vurulursa,cehennemde onu doğrultacağına arkadan defalarca bıçaklayan kimdir?
şeytan mı?
kim bu şeytan?
Tanrının yaratmaya başlamadan önceki sapıtmış hali.
yani gerçek tastamam şudur ki; Allah sadece nihayete erenlerin veya nihayete erdirilmeden önceki ara dönemlerde olanların,dönemlerinin ölçüsüne göre merhamet eden,çok bağışlayan yüce Allahtır.
ama size doğrusunu söyleyeyim ki; herkes cehenneme atıldı! ve bundan sonra da atılacak...
peygamberler bile cehenneme muhakkak atılırlar ve atıldılar da.
yani bu size kuranda bir surede başından sonuna kadar anlattığım eski tek dönemlik zamanlar değil.
bakın,o zaman ben size hiç üşenmeden uzunca anlatayım da,siz anlayın işleri;
bu arada ben başlangıçta ve sonda olan,insanların arasından tek olarak seçilmiş ve arşta(güneş sisteminde biryerde) kurulmuş olan uzay üssünde tam yetkili olarak atanmış kişiyim.
buna ister inanın-ister inanmayın.benim maksadım kesinlikle bunlara birilerini inandırmak olmadı,bundan sonra da olmaz.
benim amacım,gerçeklerin bilinmesi doğrultusundadır.
ve ben diyorum ki; dünyanın üzerinde gerçekten kötü niyetli işler yapılıyor!
hani ben bunu size Kuran da,bir surede başından sonuna kadar bu tek dönemlik periyodları ve tasarlanan uzun dönemli bu ahir zaman periyodlarını anlatmaya çalışmıştım.
madem öyle ben sizce uzunca konuşayım;
hani demiştim ki;
(insanların evlenip evlendirildiği dönemlerde)
Allah'ın azabına maruz kalmış olan taraf (ötekilere) der ki;
biraz Allahtan korksanız iyi olur.
o zaman onlar demişlerdi ki;
kimmiş Allah? bizim hayatımızda herşey yolunda.
ve ayrıca biz seni korkmuş,hatta hastalanmış bir halde görüyoruz.
bunlardan sonra son geldi ve o zaman da azaba maruz kalmış olanlar,önceki dönemde sefa sürüp,gelen yeni dönemde azap için tasarlanıp dünyaya tekrar gönderilen mekanizmaların yüzüne bakmadılar,onlar da onlardan yüz çevirdiler.
bunları Kuran da bu kadar açık anlatıyorum aslında,hatta bunu anlamazsanız bir de diyorum ki;
ondan sonra bir dönem daha geldi diyorum ya Muhammed (muhammed beni büyük ölçüde anlayabilecek bir yokluktan çıkarılmıştı.
and olsun ki; o da cehenneme atılmıştır,yakınımdır,akrabalarımdandır.
ancak yine sağımda duracak olanın ismi İbrahim ve solumda duracak olanın ismi de Musadır.
en çok onlar inanırlar.
diğer konuya devam ediyorum;
diyorum ki;
ya muhammed,ondan sonra bir dönem daha geldi.
o zaman yine,azaba maruz kalmış olanlar gelip (önceki dönemin cehennemlikleri-şimdiki dönemin serbest bırakılanlarına) ;
ey düğünle eğlence ile coşmuş olan halk! biraz da Allahtan da korksanız ya! çünkü doğrusu-Allahın azabı korkunçtur!
ama benden başka kimse kendini ve nihayet hakkında saklanan gerçekleri tam olarak kavrayamaz.
o zaman,serbest bırakılmış olanlar der ki;
"sen ne diyosun? nerde o Allah? bizim hayatımızda herşey yolunda ve doğrusu biz senin açıkça bir sapıklık içerisinde olduğunu görebiliyoruz(!)
ondan sonra son geldi ve her zaman olduğu gibi,o dönemde azaba maruz kalanlar,sefa sürenlerin yüzüne (sonraki dönemde bakmadılar!
işte olay bu..bu kadar basit yani..bu kadar basit olan ayetleri anlamıyormusunuz gerçekten?
işte dünyanın üzerinde oynanan oyunlar bunlardır.
şimdi artık insanoğlu uzay çağına girecek-ti-ki!
oraya girmeden,tekrar düşürülecek!
çok dikkatinizi çekerim.
bu oynanan oyunları,siz bilmiyorsunuz.
düşünün bir bakalım;
nasanın çektiği fotoğraflar görmüştüm,güneşe tam yaklaşabilen,ısıya çok dayanıklı araçların fotoğraflarıydı!
düşünelim bakalım,artık göksel yaşama yaklaşıyoruz ya.artık
kendini Allah diye tanıtmış olanda gökten büyük güçle inecek ya!
hayır,insanoğlu tekrar düşürülecek diyorum size,hepimiz esiriz diyorum.duyuyormusunuz beni?
düşünün bir bakalım,gökte rahatça gezinebilecek teknolojiye sahip varlıklar,sizce yoktan yaşan yaratamazlar mı?
hayır,yoktan yaşam yaratılabiliyor işte.
hem de bunlar o kadar da süper teknoloji değil.
düşünelim bakalım.yeri-göğü ve onun arasındaki herşeyi ben yarattım diyenin,çok olağan üstü,çok müthiş bir Allah olduğuna mı inanalım?
hayır,bunları yapmak yüksek teknolojiye sahip uzay ırkları için çok da zor şeyler olmasa gerek.
düşünün,bir meteor çarpması,bir gezegenin kaderini ve atmosferinden tutun,her türlü yapıyı değiştirebiliyor.
sizce gökte başıboş dolaşan bu meteorları gittiği yoldan çıkarıp,rotasını değiştirmek ve bunu çarptırmak istediği gezegene odaklamak,bu odaklamanın getireceği sonuçları hesaplamak,uzayda serbesçe dolaşabilen,hatta bulunduğu yeri çoktan aşmış,uzayda köle koloni kurmak çabası içerisinde olan bir uzaylı ırk için çok mu zor şeyler?
şimdi bir daha düşünelim bakalım şu yoktan var etme işinin ne olduğunu.
hani diyor ya?;
"biz insanı diğer yarattığımız birçok ırka üstün kıldık!"
yani sadece bu ayetten bile,uzayda biryerlerde,yaratılmış ve yönetimi üzerine alınmış birçok ırk bulunduğu çok açık söyleniyor.
yani hala bu Kuranı neredeyse hiç anlamamanıza o kadar şaşıyorum ki...
hani İsa; "Rablerin rabbi" dünyaya göğün bulutlarıyla inecek olan kişi hakkında.
hani Kuranda da deniliyor ki;
"ya Muhammed,yoksa onlar Allahı göğün bulutları ile gelirken mi görmek istiyorlar?"
işte olay bu..bütün kitaplar birdir yani..
en son dine çağırılanlar,hak yola en son çağırılanlardır dikkatinizi çekiyorum!
şu ayeti hatırlayın;
"ya muhammed; siz de onlar gibiydiniz..ama Allah size lütuf etti de-siz de hak yola çağırıldınız..umuluyor ki;seni ve ümmetini de şükredenlerden bulacağız.
(dikkatinizi çekiyorum)
Kuran-ı adı ile açmış ve gökte bulunduğu mevkiden insanlarla muhattab olan kişi benim.
ve şimdi aslında bu kadar açık söylenen gerçekleri de size izah eden kişi de benim.
ben,başlangıçta ve sonda olan seçilmiş elçiyim.
İsa,peygamberlerdendi diyen de benim.
and olsun ki; o cehennemi herkes bilecek,
ve gördüğü bu çok büyük azaptan sonra Rablerin Rabbi statusüne erdirilecek kişi de benim.
hani şu ayeti hatırlayın;
"ya muhammed,sen sorarlarsa de ki; ben sadece açık bir tebliğ için seçilmiş bir elçiden başkası değilim.yoksa ben,yüce gökler konseyinde nelerin konuşulduğu ve nelerin tartışıldığından haberdar değilimdir.
size doğrusunu söyleyeyim ki; başlangıçta ve sonda olan gökteki tek elçi-bütün kitapların rabbidir ve bu kolonide (dünyada) Allah diye kendini tanıtmış olan ama aslında şeytanların da üstü olan Deccal u Ala'nın biricik elçisidir.
daha anlatılacak ve sizin bilmeniz gereken çok şeyler var ama şimdilik bu kadar yeter.tekrar görüşürüz...
selam kardeşim öyle şeyler
selam kardeşim
öyle şeyler yazmışsın ki senin acayip derecede kafan karışmış. doğru ve yanlışın asıl kaynakları her zaman bellidir. ve yanlış yalan bilgileri almamız çok muhtemel. aslında doğru da o akdar basit bir olay ki insanların kafasını karştıran nasa gibi yok ateizm gibi saçma kişilerin ortaya attığı abuk subuk şeylerden ileri değil.
insanlığın kaynağını bulduklarını (aslında bu bilgilerin tamamı Allah'ın peygamberleri tarafından insanlara faydalı olması için bilgilendirmek amacıyla bize gönderilmiştir.) bu kaynakları bulduklarını ve Allah ı inkar ederek insanları etkilemeye çalışırlar ( Allah'ın varlığını bildijkleri için kendi şeytani inançlarını ilerletmek amacındalar)
insanı kendi benliği (ruhundan oluşur) hücre yapısı ve anti ve madde ve ant imaddenin tersi şeklinde son bulduklarını söyledikleri şey aslında binlerce yıldır bilinen bir şey. sadece dünyaya bu 30 senede bildiklerini gösterebilecek bir medya söz konusu. onun dışında zaten asıl kaynaklarda bunlar mevcut
einstein ın diğer bilgilerini ve açıklarını gördükten sonra ve (son olarak tüm bilim adamlarının net olarak gördüğü -- insan beyni kesinlikle bilinmeyen bir şeyi öğrenmeye meyilli olmaması, yeni bir şeyi icat edememesi gibi konular - ki bu koularda aşırı bilgim var yapay zeka ve oluşum üzerine büyük bir araştırma yaptım -- bu konuları inanan inanmayan ateist olan tüm bilim adamları kabul ettiler.) yani bu b lgilerin tamamı harmanlanıp bir süür şekilde değiştirilip kendilerine göre anlatılmaya çalışılıyor. bu da insanları etkiliyor. asıl amaç ta bu zaten.
bunun binlerce yıldır binlerce şekli oldu. zorlama işkence şeytani ayinler gizli kapaklı alakası olmayan işler v.s. v.s. ki kendileri bunu asla kabul etmezler. maya ların mısırların aslında şeytana taptıkları bilinen bir şey ama ateist denen bilim adamları ( aslında ateist te yoktur) bu tür şeyleri gizleyip, arkasından bunu bilimle ileri seviyede olduklaırnı ve mısır maya gibi kendi soylarından olan halkların ileri seviyede olduğunu iddia edipgöstermekten ileri gitmiyor.
bunun doğru yolu nedir ? çok basit. Kuran-ı Kerim tüm açıklamalara net cevapvremiştir. ancak bu olayı görmek istiyorsan (görmen ispt etmen şart değil. zaten bundan kimse sorumlu değil. önemli olan şey Allah'a gerçekten inanmak Kuran-ı Kerim'i okuduğunda zaten bunların hepsine karşılık cevap bulacaksın eksiksiz.)
şu 30 senede medyann getirdiği oyunlar medya yalan dolanları bilim felsefe saçmalıklarının yayılış şekline bakarsak :) adamları bilimle alakası olmadığını zaten anlarsınız. herhangi bir canlı ruh olmadan kesinlikle hareket dahi edemez. canlı ve ruh kavramının asıl anlamı budur. sonsuzluktaki herşeyin sahibi Allah'tır. biz burada birbirimizden sorumlu olacağımız yerde birbirimizle uğraşmakla meşguluz.
"kimse sana zarar veremez." bu yanlış bir kavram. düşünmeni etkilemekle zaten sana en büyük zararı verirler.
Kuran-ı Kerim den bazı bölümleri okuyup kendine göre yorum yapman da yanlış. çünkü Kuran açık ve net bir dille yazılmıştır. bir insan tarafından yazılmasına da imkan vermez. çünkü yukardada söylediğim gibi bir insan byni asla bir şeyleri açığı olmayacak şekilde uydurup kendi kafasına göre böle mükemmel bir şeyi yazamaz. bu bir ispattır aynı zamanda. diğer 3 büyük kitapta aynı şekildedir. ancak değiştirilmiştir. ilginç olan değiştiren kişilerin kimler olduğu.!!
ayrıca daha bilinen şeylre. uzayda hayat var biz buradan gidecez ayaklarıyla insanları kandırmaları. uzaya çıkmadıklarını gördüm çünkü kimse uzaya çıkmadı. belki araç gönderdiler ama hiç bir açıklama da yapmıyorlar bunlarla ilgili. teknik açıklamalar hep gizli. ve dedikleri şey bunlar gizli bilgiler. daha büyük bir bilgi yok. bana kalırsa bildikler ibir şey de yok. tüm programlarında tek söyledikleri şey gezegenlerden taş toprak örneği aldıkları vve daha büyük bir şy söyleyemedikleri. en büyük bulguları da çektiklrein söyledikleri fotoğraflarda benzettikleri yaratık modelleri :) buna çok gülüyorum :))))))))) adam olan anlar.
bu fotoğrafların gerçek olma ihtimali bile biraz zor. açılara çektikleri yerlere çektikleri şekillere ve durumlarına bakarsak. bu fotoğrafların çok çok ilginç noktalardan çekilmiş olabileceğini farkedersin. ve diğer ilginç olan şeyde bu fotoğrafların aslı mantığa uygun gibi gözükür. fotoğrafların tıpa tıp aynılarını herhangi bir grafik programında çok rahat ben bile yapabilirim.
bu insanlar bizim 10 15 yıllık süreçte bazı şeyleri unuttuğumuzu bildikleri için bir çok şeyi birbirine karıştırıp sonra unutmamızısağlıyorlar. nasa son 30 sene de 4 üncü kez çalışmalarına son verdiğini söylüyor. bunu biri benim yüzüme söyledi. nasa çok iyi şeyler yapıyor. ama amerika buna izin vermedi diyor. bunu 4 üncü kez yaptı amerika. amerika kapitalist saçma düzeni dünyaya yayan bir sistemle çalışır. kapitalizmin ilk şartı kazanmadığın işe asla girmezsin. kapitalizmin ikinci şartı dünyayı ticari yönden etkileyip ele geçirmektir. ancak bunları bu şekilde yazılı göremezsin.
amerika nasanın çalışmalarını kesmesini bilmemizi istior. ama arkasından çalışmalara devam ettiğini söylemiyor. sonra kendi kendine nasa tekrar iş başına geliyor :) bu süreçte kimse bir şeyin farkına varmıyor. ve bir 10 sene önce yaptıkları saçma şeyler unutuluyor.
bununla ilgili milyonlarca şey var bunları tektek açıklamanın anlamı da yok.
canavar projeleri, mutant, uzay saçmalıkları, zamanda yolculuk, saçma karadelik teorileri, karadeliği buldukları teorileri. bunlarla ilgili olan şeylerde ne kadar insanın canının yandığını bilmek isermisin ? yoksa o konuda da net rakam vereyim mi bilmiyorum?
evrende oluşumun tek gerçeği vardır YARATILIŞ.
ve ilginç olan şey insan inanılmaz bir güzellikle yartılmıştır. böyle bir şekli bir insana verebilmek sıradan bir olay değildir. ve evrenin hiç bir yerinde bir insana benzeyen farklı bir şey göremezsin. diğer canlılar Allah'ın emriyle oluşmuşlardır.
bunun da tekniğini istiyorsan extra açıklarım. bununla ilgili de bir sürü saçma teori ve biz yaparız ederiz mantığıyla hareket eden insanlar var.
dünyada tek savaş vardır. Allah için yapılan svaştır. Allah'a karşı inanmayan değil (herkes Allah'a inanır inanmayanlarda aslında bilmedikleri halde şeytana hizmet eder) Allah'a inanmayan kimse yok. diğerleri ateizm yada buna benzer şeylerle ilgili olan kişiler zaten hep insanları yanlış yöne itmek isteyen kişilerin şeytani şeylerle uğraşan insanların kendine yardımcı oldukları guruplar. bunları bilmeselre bile yapıyorlar.
bazen insanlar diorya . herkesin kendine göre doğrusu vardır. tek doğru vardır. insanlar birbirlerinden sorumlu ve birbirlerine ve evrendeki herşeye karşı sorumluluklarını yerine getirmekle meşgul olmakla yükümlüdür. evrende cansız dediğimiz herşy aslında bunu yapar. çünkü evrendeki herşey enerji vererek yaşıyor. başkasının gönderdiği enerjiyi de alıyor. kimse kalkıp bir başkasından enerji almak için yola çıkmıyor. bu zaten çok saçma.
senin bu dünyadaki yaşamsal hayatın doğumundan ölümüne kadar. ruh alman bir şeyleri öğrenmen kendi beyninle olmuyor. maalesef tüm bilgiler sana biri tarafından veriliyor. bu yüzden sen düşünme yeteneğine sahipsin. hiç bir insan düşünebilen bir canlı hiç bir şeyi kendi kendine öğrenemez. kesinlikle bir başkası ona verir ve yoluna devam eder. ve bununla ilgili ilk tek kaynakta Allah'tır ve bize de gönderilen 124 bin Peygamberimiz.
medyanın öyle abuk subuk şeyleri ortaya her zaman atması insanların kafalarının bulanmasına ve inançsala objektif subjektif olayların dilden dile geçmesine neden oluyor. objektif ve subjektif diye bir şey ok. somut soyut kavramı bu dünya bizim hayatımız için var mutlaka. ancak buna gerçek anlamda bakacak olursak hiç bir zaman böyle bir şeyin olmadığını görürsün. çünkü gözünle gördüğün şeyler bile aslında gözüne gelen sinyallerin beyin tarafından şekillenmesiyle oluşur. senin gözünle gördüğün şey aslında senin gözüne gelen sinyalden başka bir şey değildir. 2 metre ötemde diyebiliyorsan. 2 metrelik alandaki sinyaller senin gözüne geliyor demektir. buda ışıkla olur. ışığında ayrı bir ek gücü vardır araştır. evrendeki asıl denge kaynağı ve ışık yansıma ilkesinin canlılara ve cansızlara nasıl etki ettiği.!! ışığın biraz daha yavaş ve biraz daha hızlı olsaydı hiç bir zaman bir canlı olamayacaktı hatta evrende olamayacaktı. bu dengenin nasıl var olduğunu gör.
kendin Kuran'dan alıntılar yapıp bilimle özdeşleştirip kendine göre yorumluyorsun. yani objectif bakıp subjektif dediğin şeylerden bir parça alıp insanlara bu şekilde gösteriyorsun. aynı şeyi açıkçası diğer inanmadığını söyleyen insanlar yapıyor. yani felsefe......
bir şeyi tam öğrenmiceksen biliyorum dememelisin. kafanı karıştıran şeyin asıl kaynağı Kuran'ı Kerim zaten olamaz. Kafanı karıştıran şey asıl karşı taraf.
son olarak. çok basitçe herşeyin bir kaynağı vardır. mutlaka bu kişiler hiç bir kaynak belirtmeksizin ortada at koşturuyor resmen. kaynak asli gerçektir. kaynakların asılları her zaman vardır. asıl kaynaklar hiç bir zaman bir bilim adamı olamaz. bilim adamı bulmakla meşguldur. ve bilim adamı kaynak değildir. ve her bilim adamının yaptığı bilimle ilgili teknik bilgiyi geçmişini belirterek kendi yaptıklarını ekleyip işini bitirmesi gerekli. ancak olaylar böyle gerçekleşmez. insanlar bu olayları bilmedikleri için kendi bildiklerine göre en yakın şeye inanıveriyorlar. bu da bildiğimizle hareket ettiğimiz anlamına geliyor zaten. kaynak olmadığı sürece bilgi yanlıştır. zaten bunun kesin bir amacı var anlamına gelir.
ve daha bir çok şey. bunların bir çoğunu gerçekten görmek isteyen biri, kültürel olay ıtakip etmelidir. kültür = fizik kimya bilim biyoloji sanat ve tüm insani etkinliklerdir. ve herşeyi açıklar. sadece bilime bakarak görebilirsin. hatta çok daha iyi. her insan kendi yeteneği ile Allah'ı görebiliyor. ve insanoğlu mükemmeldir. aynı şekilde bu mükemelliğide bozan yine insandır.
araştırmanı söyleyecem ama bir çok bilgiyi aslında internetten bakarak kafan karışacaktır. çünkü intenrette hereşy yazıyor. bunları yanlış doğrularını ayırmak çok kolay. ama kafası karışık bir insanın bunlarla daha çok kafasının karışacağı da açık.
o yüzden SIR diye bir şey yoktur. hayatım boyunca yüzlerce şey yaptım. bilgi açısından bir tek kuruş dahi para ödemedim. teknolojiye herkespara öder:) ama teknolojiyi yapığını söyleyen bir insandır. ancak bilgiye kimse para ödemez. çünkü bilginin sahibi insan değildir Allah'tır. biz sadece kullarız. bilgi olmadan teknoloji olmadığını söyleyen gene insandır :) Al sana büyük gerçek :)))))))))))) insan kendi için paradox yaşar bunun tek doğru yolu Allah yolundadır. ve doğru tektir Allah'tan başka ilah yoktur. Allah birdir ve tektir.
daha dediğim gibi milyonlarca örnek verebilirim. :)
saygılarımla.
uzaylılar bir kere melek
uzaylılar bir kere melek falan değil bu da nerden çıoktı bu yazı baştan sona hayatım boyunca en saçma insanın attığı şeyden bile daha kötü bir yazı. bi kere uzaylı CANLI demek istedik sanırım. daha büyük açıklamalar getirmek istiyorum..
canlı oluşması için gereken şartları araştırmalısın. neden sadece su bu olaylara yetmiyor. ve neden hücre yapısında element zinciri var. bunları iyi araştırmalısın. bir de ruh olmadan neden insan ve diğer canlılar oluşmaz ve hareket etmezler. bunları ii araştırmalısın.
ışık nedir ne işe yarar. neden daha başka türler oluşturmaya çalışan insanlar var. eğer tür oluşturmak istiyorlar ise bunlar bilim inancın dışına neden taşıyor.
bilim inancın en büyük destekçisidir. inanç olmassa bilimin anlmaı yoktur. abuk subuk inançsız yaşayan yada saçma şeylere inanıp yaşayan bir insanın yaptığı bilimde doğrusal bir çizgi ve doğru bilgiler oluşmayacağını biliyormusun ?
sapkınlık içinde yaşayan ve doğru şeyleri kendi hayatında yapmayan insanların bilim sanat ve başka konulardada aynı şekilde davranacağını bunu anlayamayacağını biliyormusun ?
Arkadaş siz ne yapmışsınız
Arkadaş siz ne yapmışsınız böyle, neyi neye benzetmişsiniz, daha kimse uzaylı falan görmedi Dünya üzerinde, bilinen ve gözlemlenen şeylerin çok az bir kısmının ne olduğu konusunda bir fikir edinilememiştir, bir kere bu konuya dini katmak zaten başlı başına saçmalık olmuş, bazı ayetleri cımbızla çekerek burda bunu ima etmiş tanrı demek yanlış olur , çünkü bazı ayetin ucu açıktır ve genelleme yapılmıştır, mesela insanların diğer varlıklardan üstün tutulduğunu anlatan ayeti tutup , bunu uzaylıların varlığını kanıtlıyormuş gibi yorumlarsanız genellemeden ayrılmış oluyorsunuz buda ayette verileni bambaşka bir sahaya çektiniz demektir, ayrıca ayetlerin anlamı surelerin bütünlüğüyle anlam kazanıyor, eğer siz böyle yaparsanız kafanızda ozaman ap ayrı bir tanrı ve din yaratmış olursunuz. Ayrıca hem tanrıya ve ilahi dinlerden birine inanıp hem de melekleri ve şeytanları cismanileştiremezsiniz, bir de insanın bilgi birikimi tecrübe ve gözlemleriyle üretebildiklerini tanrısal güçle kıyaslamak başlı başına yanlış bir iştir islamda da şirk olarak yorumlanır, bunları söyleyen arkadaşların kafaları bilgi kirliliğine maruz kalmış, bu arkadaşlara önerim bilimi bilim adamından dininide ilahi kitabından kendisinin öğrenmesidir, zaten bilim dinle ilgilenmez ilahi kitaplarda bilim kitabı değildir, bunları birbirine karıştırmak elmadan armut tadı almaya çalışmakla aynıdır, bilimin somut kanıtları, teorileri, hipotezleri, öngörüleri vs.. Vardır ve bunlar ne olursa olsun kesin değildir, çünkü doğa ve evren henüz bilgisine erişmediğimiz bir çok güce ve etkiye sahip olabilir ancak din böyle değildir , dini tartışamazsınız , çünkü kişiye özgü bir durumdur yani kişi inancını nereye götürürse götürsün hiç bir değişikliğe uğramaz
Amerika bir kaç gün önce
Amerika bir kaç gün önce savaş gemisine inip kalkabilecek X-47B adlı birebir gerçek boyuttaki uzaktan kontrollü uçağını denedi,gemiden kaldırıp karaya indirdi,ilk kez gerçek boyutlarda denemesi yapılan bir uçak.Bu haber TV lerdede yayınlandı.Teknolojik gelişmelerin son seviyelerini böylece görüp Bizden çok çok daha fazla teknolojik üstünlüğe sahip yaratılmış canlılar olabileceği ve yine usa nın dünya atfosferine ışık demetiymiş gibi girip çıkan ufo gözlemlerini yine nasa nın çektiği kamera görüntülerinden izliyoruz.Göktaşı vb gibi tanımlamalara girmek istemiyorum aynı şey hem dünyaya girip hemde çıkarsa buna göktaşı diyen desin.Hal böyle iken hala daha ufo ve kendi teknolojilerinin bizden aşağıda üstünde tartışmalarını anlamıyorum,Dini inançla bu konuları ancak erişilmiş bilgi düzeyi ile yorumlayabilirsiniz.Eğer hem bilim hem teknoloji konusunda uzman ve otorite iseniz o zaman sokak cadde ev numarası söylediğiniz kadar kesin konuşmanız lazım.Bize yaratıcımız Evrenin sonsuzluğundaki dünya ve insan hakkında bizim ne olduğumuzu ve ne olmamız gerektiğini anlatan kitabını göndermiş,kimse bunun içinden birşeyi söylendiği gibi cımbızla alıp ufo nun üzerine bir şey yapıştırmaya kalkmıyor,biz o konuları yıllar önce kendi yerlerine oturttuk.Ama bazılarının bilim adamı diye değer verdiği S. Hawkins in yaratıcıya muhtaç olmadan meydana gelmiş evren söyleminide ben hiç bir zaman kabul etmeyeceğim.Bu kadar beyninin uçsuz bucaksız boyutta olduğunu sanmıyorum bu adamın.Sonuç olarak ufo görmeden ufo görmüş gibi kendimizide kandıracak kadar ileri boyutta akılsız değiliz,sadece tek gerçek olan sonsuzluk yaratıcımızın kapsama alanı içinde olduğumuzu biliyoruz.Bunun içinde hayal bile edemiyeceğimiz yaratılmışlarda olabilir diyoruz.Dünyada sivrisineğe bile baktığımızda ne biçim bir teknolojiye denk düşecek özelliklere sahip olduğunu görüyoruz, Üstelik canlı bir şey olduğunu da hissettiriyorlar bize.
İkibinli yıllara girmeden
İkibinli yıllara girmeden önce Resim merakım nedeniyle pc grafik çizimlerlede ilgilenirken her nasılsa farklı bir konunun içine girerek hafızamda kalmış bir konu olan USA nın bugün hayranlıkla izlediğimiz teknolojik oyuncakları daha 3d modellemelerine bürünmeyip kağıt üzerindeydiler,Ama bugün gördüğümüz X47B görünümlü uçak modelleri yani kağıt üzerindeki çizimler Stealth 2005 adlı filmdeki oyuncak haline çoktan dönüştürülmüş bile.Aşağıdaki videoda görülenlerde öyle,Gelişen teknoloji ile önce 3d modellerini uçuruyorlar sonra gerçeğini.
http://www.youtube.com/watch?v=6HrSpBvRGnk
Artık günümüzde gelecekle ilgili hayaller bu tür teknolojilerin ayak seslerinden anlaşılabiliyor,Ama benim asıl söylemek istediğim şu,Biz insan olarak bile geleceğin teknolojisini aralamış görünürken , Her ne olursa olsun göreceğimiz şeylere şaşırmayacağımız,korkmayacağımız beyinlerede alışıyoruz bir taraftanda.Ama hala daha Area 51 den elde edilmiş teknolojimi yoksa kendiliğinden gelişenmi insanın kafasında soru işaretleri dolaşıp duruyor.USA on sene sonra şimdi 3d olarak kasalarında sakladığı ufo biçimli oyuncaklarını uçururlarsa hiç şaşırmayacağım doğrusu.Hiçte uzak bir hayal değil bence.
Uzaylıları şeytani ırklar
Uzaylıları şeytani ırklar olarak göremeyiz,böyle bir şey olmaz.Eğer onlarda inanç sahibi ise,inançlarına bizlerden daha saygılı olduklarından eminim..İnanç sahibi olmasalar dahi yine şeytani olarak görülmemeleri gerekir.Zakkum ağacının meyvelerinin şeytanların başlarına benzetilmesi bilimsel bir konudur ,anlatılmak istenen düşünce bilimseldir,yoksa zakkumun meyvesi görünüm olarak şeytan başına benzediği anlatılmak istenmiyor..Uzaylılar ile herhangi bir benzerliğide bulunmuyor :)