Ana içeriğe atla
24 Mart 2010 tarihinde RA tarafından gönderildi

Sorularım ve Teorilerim

Merhaba Arkadaslar,

Aranıza yeni katıldım. " Aynı dili konusanlar değil aynı duyguları paylasanlar anlasır " sozunden yola cıkarak gecde olsa aranızda bulunmanın mutlulugunu yasadıgımı ifade etmeden gecemeyecegım.

Cok teknık, cok spesifik bılgılere sahıp degılım. Ilk once su konuyu belirtmemde fayda var. Allaha olan ınancımda en ufak bır sapma mevcut olmamakla bırlıkte ona olan baglılıgımın, sevgımın, saygımın gun gectıkce arttıgı gercegını bır kere ortaya koymam lazım. Icınızden bazılarınızın hayda nereden cıktı bu sımdı ? dedıgını duyar gıbıyım. Herseyın Allahtan oldugunu ama araclarının veya aracılarının her zaman ıcın yoruma acık oldugunu dusunuyorum. Boylesıne derin ve karmasık bır husus uzerıne sımdılık kafalarımızı karıstırmayalım. Keza bırazdan merak ettıgım sorularla yeterince kafamız karısacak, kurcalanacak. Son bir not daha. Uzaylılara ve ufolara inanıyorum. Bizden baska yasam formu yoktur demek kesinlikle bilime aykırıdır. Sayet Bu gunes sisteminde biz varsak, baska gunes sistemlerindede organik veya inorganik yasam formlarının var oldugu yuzdesını es gecmemek gerektıgını dusunuyorum. Su sorulara yanıt bulmayı cok arzu edıyorum. 

  1. Yuzyıllardan hatta binlerce yıldan beri bizi ziyaret etmelerindeki temel neden nedir ? Gelişimimizi mi izlemek ? Uzerimizde arastırmalar mı yapmak ? Teknoloji alısverisinde bulunarak gelişimimize katkı mı saglamak ? kendi yasadıkları mekanda biten hammaddelere veya alternatif hammaddelere mi sahip olmak ? Aydınlanmamıza, uyanmamıza yardımcı mı olmak ? Yoksa urettikleri bizlerin kontrolunu mu yapmak ? Veya uretilen bizlerin gelişimine bazı noktalarda bazı durumlarda sihirli degnekleri ile mudahale mi etmek ? Ben ınanıyorum ama yınede sormak ıstıyorum evrim surecinde uzerimizde etkılerı olmusmudur ? 
  2. Bizi ziyaret eden uzaylılar ıyı mı ? kotu mu ? Bızı kac cesıt varlık zıyaret edıyor, ettı ? Gelenler aynı gunes sıstemınden veya farklı gunes sistemınden mı gelıyorlar ? Bizi ziyaret edenlerin en yakını bize ne kadar uzaklıkta ?
  3. Ziyaret yerlerini ve zamanlarını nasıl ve neye gore belirliyorlar ?
  4. Kacırılma olaylarındakı temel neden ne ? Kımlerı nasıl belırleyıp secıyorlar ? Yoksa tamamı ıle rastgele bır secım mı soz konusu ? Biyolojik arastırmamı ? Test mı ? Yoksa baska nedenlermı ? Kacırılanlar neden bazı detayları sadece hıpnoz yontemı ıle anlatabılıyorlar ? Bızım hatırlamamamız ıcın bıze nasıl bır bloke koyabılıyorlar ? Bu kacırılma vakalarında herkes gerı donemıyor sanırım. Neden ? Kendı araclarındakı yasam kosulları kacırılanlara gore degılmı ? Yoksa yapılan testler vahset sınırlarını mı zorluyor ? Kacırılanlardan kacı gerıye donebıldı ? Kacı donemedı ? Geriye donebılenler kacırıldıklarının nasıl ve ne zaman farkına vardılar ? Kacırıldıktan sonra hayatlarında, yasamlarında, bedenlerinde ve maneviyatlarında ne gıbı degısıklıkler yasadılar ? Kacırılanların vucudunda bulunan maddeler ne ıse yarıyor ? Onlar birer etiket mi ? Yoksa insanların vucudunda olusan olusabılecek bıyolojık reaksıyonları olcmek ıcın mı kullanılıyor ? bır alıcı veya verıcı mı ? Oyle ise neyi almak veya neyi vermek icin kullanıyorlar ? Kısıler vucutlarındaki bu maddeden nasıl haberdar oldular ? Cıkarılan bu maddelerın ıcerıgı nelerden olusuyor ?
  5. Uzaylılar kımlerle ne ıcın temasa gecıyorlar ? Temasa gectıklerı kısılerı nasıl secıyorlar ? Dunya uzerindekı dıllerı konusma yeteneklerı varmı ? Yoksa tum temaslarda telapati yontemını mı kullanıyorlar ?
  6. 51. bolgenın sırrı ne ? Orada uzaylılar ve ufolar hakkında arastırma yapılıyormu ? dustugu iddaa edılen ufolar, otopsi yapılan uzaylılar orada mı saklanıyor ? Yasaklı olan bu bolge uzaylılarla bulusma yerimi ? Amerika eldeki verilerle Hitler'in zamanında yapmayı planladıgı Ufoları yapmayı basarabıldı mı ? Amerika uzaylılar ıle bır alısverıs ıcınde mı? Karsılıklı cıkarlar mı gozetılıyor yoksa Teknolojının, kısacası insanoglunun pozıtıf gelısımı ıcın donem donem tek taraflı bılgı akısımı soz konusu ?
  7. Bız zıyaret eden Ufo'ların calısma prensıbı nedır ? Sıvı veya katı yakıt kullanıyorlarmı ? Ufoların ıcınde her zaman canlı yasam formu bulunuyormu ? Yoksa bazıları remote control ıle mı yonetılıyor ? Ufolar genelde neden disk seklınde ? aerodinamik prensiplerini mi incelememiz gerekiyor ? Yoksa baska ozel bır nedenler mı var ? Ufolar oksijensiz bir yasam ortamından gecerek dunyamızı zıyaret edıyorlar. Dunya uzerınde kalmaları gerekse, dunya uzerınde us kurmaları gerekse, gecıcı ıkametten bahsedıyorum bizden gizlenebıleceklerı en uygun yer okyanusun derınlıklerı olabılırmı ? Yoksa ınsanoglunun yasamaya zorlandıgı dolayısıyla sayıca oldukca az bulundugu kutup bolgelerı onlar ıcın uygun bır us bolgesı olabılırmı ? Yoksa bunlara hıc gerek duymadan gemılerını gorunmezlık moduna alabılıyorlar mı ? Dunyamızı zıyaret eden ufolar yasadıkları, bulundukları bolgeden mı dırekt olarak gelıyorlar yoksa Ana gemı dedıgımız daha buyuk daha devasal gemıler ıle dunyamıza yaklasıp dıger kucuk kılavuz, kesıf, oncu vs gemıler ıle mı dunyamızı zıyaret edıyorlar ?
  8. Insanoglu olarak dogamızdaki saldırganlıgın, vahsılıgın onune gecemedıgımız bır gercek. Gecen yuzyılda 2 dunya savası ıle bırbırımızı bogazladık. Sonrasında da savaslar yapıldı. Daha oncesındede yapıldı. Savaslar bıtmedı. Korfez savası, Irak'ın ısgalı, Wıetnam, Guney-Kuze Kore savasları, Kurtulus savası vs vs , Insanoglunun hayatında ama dini, ama toprak ama parasal nedenlerden oturu hep savas oldu, terorizm oldu. Iskence, adam oldurme, yaralama, taciz, tecavuz, hırsızlık oldu. Temel uc neden para, toprak, din. Ozetle Uzaylıların bızımle temasa sımdılık sectıklerıyle gırmesınde veya toplu olarak ortaya " biz geldik, artık bizi bilin ve tanıyın " diyip cıkmamasındaki temel nedenlerden biride insanoglunu  buna hazır gormeyıslerı gosterılebılır mı ? Burada kendılerını ılk etapta korumaları gerektıgını dusunebılırmıyız ? Veya onların bizle bu yeryuzu uzerınde direkt olarak temasa gecmesını engelleyecek bır seyden bahsetmek mumkunmu ? Mesela su, mesela ruzgar, mesela nem, rutubet, sımsek, gokgurultusu, yuksek frekanslı sesler, gunes ısıgı, radyasyon sevıyesı, radyo dalgaları vs vs gıbı. Veya Bizim icin tedavi edilmesi nispeten basit grip, nezle olmamıza neden olan bakteriler veya diger ceitli bakteriler mi onlar ıcın urkutucu olan seyler ? madalyonun oteki yuzunu cevırelım. Onlar tasımak zorundugu oldugu, onlar ıcın normal veya basıt olan bır takım asalak, bakteri veya parazıtler bizim icin tehlıke yaratır dıyemı endıse duyuyorlar ? Ozetle organık veya ınorganık yasam formlarımı aramıza set cekıyor ?
  9. Eski mısır uygarlıgının, inkaların, mayaların, azteklerin, atlantis'in uzaylılarla olan baglantısı nedır ? Yuksek mimarı ve astronomı bılgılerı o donemdekı teknolojık ( bence ayrı bır tartısma konusudur ) yetersızlıklere ragmen nasıl bu kadar ust sevıyelerde olabılmıs ? Bu uygarlıklara kımler nasıl yardım etmıs kımler el vermıs ? Rolyefler, yazıtlar, kıtabeler, efsaneler, mitolojiler, resimler, tablolar bize bır takım ıpucları verıyor. Pıramıtlerde ortaya cıkan rakamsal degerler oldukca sasırtıcı. Insanın tuylerını dıken dıken eden cınsten.
  10. Orion ve Sirius'un eski uygarlıklarla, insanoglu ıle alakası nedır ? Bu ıkı yıldıza olan ılgımız nedendır ? Zıyaretcılerımız oradanmı gelmektedır ? Mısır'dakı pıramıtlerin belirli yıldızlara gore hizzalandıgı gercegının altında yatanlar nedır ? Insan baslı olarak resmedılmeyen aklıma ılk gelen Tefnut, Seth, Horus, Anubis ısımlı mısır tanrıları acaba genetık bır dehanın  urunlerı mı ? Yoksa tanrı olarak lanse edılen, normal ınsanlara farklı gorundugu ıcın, aynı zamanda ustun mezıyet ve vasıflara sahıp zıyeretcılermı ? Keza Mayalardakı Kukulkanda buna ornek verılebılır. Ayrıca yapılar niye kare, daire, dıkdortgen, altıgen, besgen degılde neden pıramıt seklınde ?
  11. Mayalar'ın birden yokoluş nedeni veya nedenleri hala bilinmiyor, dev bir uygarlık nasıl ve neden kayboldu? Uxmal´da yarısı yenmiş yemek tabakları hala durmaktadır. Kimden ya da neden kaçtılar ve en önemlisi şu anda onların kalıntıları nerede? Mayaların basına gelenler Canakkale harbinde Norfolk alayınında basına gelenlerle aynı mı ? Bulutun ıcıne gırıp bır daha hıcbırsekılde haber alınamayan 2760 asker kim yada kimler tarafından kacırıldı ?
  12. 1960 senesinde baslatılan "Search for Extra-Terrestrial Intelligence" : Dünya Dışı Zeka Araştırması bugun ne durumdadır ? Radyo dalgaları, X-ışınları, optik kanallar, mikro dalga ve radar ile tarama yoluna baslanılan aratırmada lazer atımları gibi optik sinyallerinde kullanıldıgını bılıyoruz ? Bunlara cevap alabıldık mı ?
  13. Insanoglu uzay yolculuklarına zıhınsel ve bedensel olarak hazırmı ?  Ay veya Mars sehayatlerınden bahsetmıyorum. Daha otedekı yıldızlar hatta galaksıler arası seyahatlerden bahsedıyorum. Dunyada bulunan yakıt turlerı ıle bunun pek mumkun olmadıgı ortada. Alternatıf veya baska enerjı kaynakları ıle olma olasılıgı varmı ? Dıyelımkı boylesıne muazzam bır gemı yapıldı. Jet ucaklarındaki g kuvvetine dayanabilmek uzun zaman alan egitimler sonucunda mumkun olabılıyor. Bir ufonun yaptıgı salınımlarda bir ınsanın jet ucagında yasadıgı g kuvvetının cok cok uzerınde bır kuvvet maaruz kalma olasılıgı oldukca yuksek. Gercek bu. Insanoglu buna dayabılırmı ? Gezegenler galaksiler arasında yapılacak seyahatlerde ısık hızına cıkılması ( sayet baska kanallar veya yollar yoksa ki oldugu ongoruluyor ) zorunlu gozukuyor. Insanoglu g kuvvetı meselesını cozumlese bıle ısık hızına dayanabılırmı ? Astranotların yercekımsız ortamda kemık erımesıne maaruz kaldıgı, kasların oldukca zayıfladıgı, sindırım sıstemının bozuldugu gercegı ıle karsılastıklarını bılıyoruz. Ayrıca sıcaklık konusu. Mesela ay. Ayın direkt olarak gunes goren yerlerı +120 derece. Suyun kaynama noktasından bıle oldukca yuksek bir deger. Gunes gormeyen yerler ise -156 dereceye kadar duser. Yani 280 derecelık bır ısı farkından bahsedıyoruz. Bu bahsettıgımız yer Ay. yanı burnumuzun dibi. Gunesten uzaklastıkca bu degerlerın oldukca degısecegı gercegını goz onunde bulundurursak insanoglu bu sıcaklıklara nasıl dayanacak ? Konuyu toparlayacak olursak insanlık yuksek g kuvvetıne, ısık hızına, bizim ıcın oldukca sıradısı sayılabılecek sıcaklık degerlerıne dayanabılecekmı ? bunlara cozum bulacakmıyız ?
  14. Philadelphia Deneyi diger adıyla gokkusagı projesını hepımız bılıyoruz. Buradaki amac donanma gemılerını dusman radarları tarafından tespıt edılmemesını saglamaktı. USS Eldridge gemisi deney basladıgında ortadan kaybolmus kısa bır surelıgıne Norfolk deniz ussu acıklarında gorulmus sonrasında ıse gemi ortaya cıkmıstır. Ama denizcilerin bir kısmı yanmıs, bir kısmı delirmis, bir kısmıda cok ılgınc bır sekılde gemının duvarlarına kaynamıs sekılde bulunmustur. Atom Bombasının atılmasından bır sure sonra deneylere ara verılmıstır. Bu tıp ve tarzdakı deneyler gunumuzde devam edıyormu ? Malum diziden yola cıkarak ınsanoglu gercekten " Isınla beni Scotty " diyebilecekmi ?
  15. Uzaylıların din ile alakaları ilgileri varmı ? Bizim yasadıgımız sıkıntıları onlar zamanında yasarken ( varsayımdır ) onlarada bir elçi/peygamber, kutsal bir kitap bahsedılmısmıdır ?  Ustun vasıflı insanlar olarak lanse edilen peygamberlerin uzaylı olma olasıgılı varmı ? Hz. Muhammedin 7 kat goge yukselısı, Hz. Musa'nın inananları kurtarmak ıcın denizi ıkıye yarması, Hz. İsa'nın carmıha gerıldıkten sonra bedenının bulunamaması vs. gibi. 

 Sevgi ve saygılarımla

 

 

 

 

 

Yorumlar

sevgili Ra,

kafanın çok karışık ve hissiyatının, kaygılarının aynı benimki(bizimki) gibi olduğu belli. bütün bu sorularının işığında asıl soru biz kimiz ve burada ne işimiz var. aslında hepimizi birleştiren kanımca aynı sorunun cevabı. hiç düşündünmü bir çogumuz ufo fenomenine sadece meraklıyken sebebini bilmediğimiz bir sebepten dolayı ( ki bunu bir küp şekeri yere bırakıp karıncaların koloniler halinde gelmesine benzetebiliriz.) bir araya geldik ve aynı sorular çok ağrılı bir şekilde kafamızdan yüzlerce kere geçiyor. sanıyorum bu soruların cevabını anlamamıza az kaldı. belkide sebep budur. inannıyorum ki biz nereden geldiğimizi anlayıncaya kadar tüm bu soruları mısırı, mayaları ,aztecleri daha yakına gelirsek area 51'i ayda gizli ve bizi izleyen hünanoidleri ve nicelerini çozemiyeceğiz.

kendimce kısıtlı sürede yanıtlayabileceğim bu kadardır. zira ne kadar bu meseleleri okusakda bir yerde tıkanmayı sürdürecektir. ta ki o zamana kadar

saygılarımla,

anah (7)

ben hayalgücüme güvenirim mesela. bazı arkadaşların bilgileri ve birikimleri - bazı arkadaşlarımızın hayalgüçlerini açık fikirlilikle ama mantık çerçevesinde birleştirerek inşallah hiçbir yerde tıkanmayacağız. ben buna inanıyorum.

ra son soruyu ben defalarca kendime sordum ve insanların beni yanlış anlamasından korktum.tabi araştırdım. farkındaysan bütün peygamberler vahil lerini yüksek bir yerlerden alıyorlar yani dağdan.musa peygamber,Hz isa,Hz.muhamed.eski resamların çizdiği resimlere bakarsanız özelikle hz.isa ve meryem ana nın resmedildiği karelerde hepp bilinmeyen cisimler vardır.hz musa nın on emir temalı resiminde volkanik bir dağın çevresinde ufo ların çizimlendiği görülüyor.ki bu resimler çok çok  eski resimlerdir.

tabi bu söylediğim sadece bir varsayım...insanların yanlış anlamaması dileğiyle...

Sayın Darkcodes bende bir katkı yapayım. Peygamberlerin vahiylerini yüksek yerlerden almalarının sebebi insanlardan uzak yerler olduğu için olabilir.Veya yaratıcının isteği öyle olmuştur. Hz.Muhammedin vahiyleri ise genelde çeşitli durumlarda gelmiştir. Uykuda, otururken, yürürken , ve hira mağarasında vs. Benimde düşüncem Hz.Muhammedin miraca çıkarken kullandığı binek neydi acaba. Kuranda binek deniliyor.Bence burak ismindeki bu bineğin bir tür uzay aracı olma ihtimali vardır. Müslüman aleminin geri kalmasının tek sebebi bilime önem vermeyişleridir. Müslüman dünyası eğer ilk ayete tabi olsaydı (OKU) ozaman şimdi insanlık çok daha huzurlu bir dünyada yaşıyor olacaktı. İnsanların seni yanlış anlamasından korkmana gerek yok.Bilim her şeyin başıdır.İnancında,hayatında,insanlığında,yaşam kalitesininde vs..Bilim olmadan hayat olmaz...

Sevgili Ra. Işınlama deneylerinin . Aramıza hoşeldin. Işınlama deneylerinin uzun zamandır yapıldığını biliyorum. Özellikle MIT (Massacuthes Instute of Technologies) bu konuda bayağı ileride. Atomik düzeyde de osa ışınlama başarıldı. Şu an askeri bilgi aktarma amaçlı teknolojiler var. Bu konuda kuantum fiziğinden yararlanılıyor.

Ufoların fiziği ve şekli ile ilgili sorularına gelince; hiç bir canlı bilimsel kuralların dışına çıkamaz. Aslında daire şeklinde uçan cisim üretme çabaları yıllardır var. Ama şu an bizim elimizdeki bilgiler daire tipi cisimlerin idaresinin oldukça zor olduğunu ortaya koyuyor. Şu an kullanılan mekik tipleri atmosferi yarmak için ideal. Tabi bu tiplerde de yer sorunu ortaya çıkıyor. Bu durumda yaşam modülünü yuvarlak yapmak ama roketlerle uzaya göndermek daha iyi.

DDV'lara inanan biri olarak sana bu adrese bir bakmanı öneririm. http://www.uzmantv.com/konu/ufo-fenomeni Haktan AKDOĞAN Devletler uzaylıları saklıyor mu? İnsanlar UFO'lar hakkında ne kadar bilgiye sahip? Uzaylılar dünyaya neden geliyor? UFO nedir? Kaç tip UFO vardır? gibi kafanı meşgul etmekte olan veya edecek olan sorulara 5dk'lık gibi kısa ve net sorularla yanıtlıyor,işine yarar diye düşünüyorum.

Bende sana birşey sormak istiyorum demişsinki Yoksa urettikleri bizlerin kontrolunu mu yapmak ? bizi DDV'ınmı ürettiğine inanıyorsun.? yada benmi yanlış anladım evrimden bahsetmişsin vs Allah(c.c) yide olan güzel sevginden bahsetmişsin fakat bu söyledikleri Allah(c.c) ve din ile çakışan şeyler.

Sevgili Anah,

Sana katılıyorum. Dediklerin cok dogru. Bazı seyler netlik kazanmadıgı surece bu soruları kendimize sormaya hep devam edecegiz. Soruların arkası kesilmeyecek gibi gozukuyor.

Sevgili Darkcodes ve Muzaffer,

Insan ister istemez hele hele boylesıne konularla ılgılı ıse olabılırmı ? sorusunu soruyor. Yasanan hadiselere bakıldıgında salt olarak bu mucizedir dıyıp kesıp atmayı red edıyorum sanıyorum. Celıskımın temel nedenı bu olsa gerek. Evet Hz Musa denizi ikiye yarıp inananları kurtarmıstır. Ama nasıl ? Piramitlerin yapımında o devasal tasları ciddi mesafelerden getiren uzaylıların parmagı  olamazmı ? Peygamber efendimiz miraca cıkarken bindigi tasıtın veya binegin uzay aracı olma ıhtımalı yokmu ? Insanlara o donemde bu bır uzay aracıdır demenın ve bunu kabul ettırmenın zorlugunu su an bıle dusunemıyorum ısın acıkcası. Hz Isa'yı vefatından sonra yeryuzunden alan gucler, kacırılma olaylarına sebep olanlarla aynı mı ? Burada sorguladıgım allah, peygamberleri, kutsal kitaplar, hadiseler degil. Mucizelerin, yasanan hadiselerin arkasındaki gercekler, bilimsel gercekler. Mutlaka bir acıklaması olmalı. Bızım omrumuz yetmez ama insanoglu bunu er yada gec ogrenecektır. Ogrendıgınde ne olacak dersenız, bugune kadar ogrenılen bılgıler reset edılecek. Insanoglu sok yasayacaktır. Kaos olacaktır yeryuzunde.

Sevgili Ukikar,

Bilimkurgu ile hep ıc ıce oldum. Okudugum ilk kitaplar Jules Verne'nin kitaplarıydı. Denizler altında 20000 fersah ve aya yolculuk. Eserlerin ongordugu seyahatlerin bugun gerceklesebılıyor olması bana memnuniyet verıyor. Fakat bugunku tabloya baktıgımda ozellıkle sinema dunyasının onumuze koydugu senaryoların cok azının gercek hayata gecırıldıgını goruyor ve yasıyorum. Misal Uzay 1999 dizisi. Meshur ay ussu alfa'yı, Kaptan Koenig'i, sekıl degıstırebılen Maya'yı hatırlayan vardır sanırım. Bu arada yasım ortaya cıkmaya baslıyor yavas yavas :))) Maya'nın sekıl degıstırmesı ıle ılgılı degıl ama aya us kuramamanın hayal kırıklıgı var. O donemlerde ongorulen tarıh 1999. Mesela Star Trek. Su an ne uzayda dolasan konfederasyona ait bir gemimiz var ne de İnsanları ısınlayabiliyoruz. Mesela Galactica, Ne devasal gemilerimizle su an galaksiler arası seyahat yapıp kendımıze yer bulmaya calısıyoruz ne de basında baltazar ısmınde kotu bırının yonettıgı saylon lu ısmınde dusmanımız var. Bunun gibi cok ornek verebılırım. Ozetle programın, dusman harıc :) hayal edılenın gerısındeyız. Ancak hıcbırseyden umutsuz degılım. Yeterki İnsanoglu olarak bılınclı olalım, sadece bılıme egılelım, kotulukten uzak duralım, ıyılıge ıyılıklere kanalıze olalım, elımızdekı madde ve degerlere sahıp cıkıp ıyı yonde degerlendırelım. Ulke, millet, sahıs, devlet cıkarı degıl. Tek bır catı altında ınsanoglunun cıkarı.   

Sevgili Merthan,

Paylasım için tesekkur ederim. En kısa surede seyredecegım.

Bizi yaradandan en ufak bir suphem yok. Inancım sonsuz. Ama aracları ve aracıları ? DDV'ler bizi yaratmıs olamazmı ? Bizi yaratmamıslarsa bile gelısımımıze katkıda bulunmus olamazlarmı ? Yaratılısda olmasa bıle yeryuzunde ıkamet ettıgımız sureler ıcerısınde cesıtlı desteklerı olmustur, hala daha oluyorlar.

Ben bazen bızı akvaryumda yasayan balıklara benzetıyorum. Bizler etobor bır piranha'yız. Akvaryum dısında yasamamız mumkun degıl bir kere. Bırı elını uzattıgında ıse saldırganlasabılıyoruz. Ortada bıze caktırmadan yemek verıp, akvaryumun fıltresını degıstıren bırısı bırılerı var. Arada bir kafamızı sudan dısarı cıkartıp neler oluyor dıye bakıyoruz. Ama bıze bakanı goremıyoruz. O ne kadar musade ederse kendını gosterıyor. Sudan dısarı cıkarsak olecegımızın farkındayız. Ama varlık olarak merakımızıda engellıyemıyoruz. Bizi akvaryuma koyanlar bizi dısarıdan keyıfle, hayranlıkla seyredıyorlar.  

Uzerımızdeki gokyuzu sadece bızım yasam kaynaklarımızdan bırı degıl aynı zamanda bızı onlardan onları bızden koruyan bır kalkan, bır ayırac olsa gerek. Allah istedi, ol dedi birisi birileri tohumları attı. Gelısımımızı sabırla takıp ettıler. Cesıtlı donemlerde mudahalelerde bulundular. Ilk ınsanımsı varlıgın uzerınden mılyonlarca sene gectı. Sımdı ise yenı bır doneme gırdık. Bırısı yada bırılerı son 200 sene ıcerısınde mudahalelerını sıklastırdı. Dıkkat edın lutfen 200 sene ıcınde ınsanoglu bır sıcrama yaptı. Bır dusunun lutfen onbinlerce sene tas ıle tahta ıle vakıt gecırmısız. Sadece uremıs, karnımızı doyurmus, barınmıs, korunmaya calısmısız. Tıpkı hayvanlar gıbı. Farklılıgımızın farkına varmamıza kım veya ne neden oldu ? Elektrıgın bulunması ıle bugun merakla izledıgımız Büyük Hadron Çarpıştırıcısı arasındakı zamanda ne oldu ? DDV'lerin hangı bolumlerde katkısı oldu ? Bizim gitmemizi istedikleri yolun sonunda ne var ?

Tum cevaplar ıcın tesekkur eder, saygılarımı sunarım  

 

 

  

 

 

 

 

sevgili ra!

öncellikle paylaşımın için teşekürler, baştan sona okudum ve okudukça soruların ve teorilerin içinde kendimi yakaladım. inan bana bu sorulara burada kesin yanıt verebilecek birleri yok... hepimiz bu cevapların peşindeyiz diye düşünüyorum... Ama kesin olan şudur ki.... EVET yanlız değiliz!... Bizim algılarımızın dışında işleyen mekanizmalar ve güçler var!... Kontrol altındamıyız EVET kesinlikle kontrol altındayız!!...  

Muhakkak ki sizde şunu düşünmüşsünüzdür ki! Bizler olsak ne yapardık? Bir gezegen keşfettiğimizi düşünün, Bizim gibi veya biolojik olarak bizden farklı yaşam formları olsa,teknoloji veya sosyal olarak bizden milyonlarca veya yüzyıllarca yıl geride olsalar. İnsanoğlu neyapardı nasıl bir strateji ile yaklaşırdı... Ben tahmin etmiyorum ki, araçlarımızdan çıkıp ''wink'' edip biz geldik deriz diye..!! Kesinlikle ilk önce izlerdik, takip ederdik, incelerdik, uzun süre tekrar izlenirdi, ve bundan eminim ki kesinlikle yönlendirmeler olurdu, nasıl olurdu peki bu yönlendirmeler, aralarından seçilmiş olanlara, onların dünyasından ortamından farklı şeyler öğretilerek(gösterilerek) elçi olarak seçilirlerdi belki... tabbi bunlarda sadece theorie ama... 

Önemli olan şudur ki....  Zaman geliyor, hepsi olmasada yüzeysel sorularımıza cevaplar alacağız... Zaten ilk önemli soru olan VARLARMI/yoklarmı sorusunun cevabı bile İnanmayanları şoke edecek ve uzun bir süre sadece bu olay idrak edilmeye çalışılacaktır... herkesin vaktini çaldığım için özür dillerim, yazdıklarım yanlış anlaşılmaz umarım... bazı kısımlar düşündürücü olmuş olabilir... asla ve asla kendi elçilerimizi bu konuma sokmuyorum, sadece biz olsak ne yapardık düşüncelerimde strartejik olarak yapabileceklerimiz arasında yer alıyor!!! herkese ii formlar!!

RA Merhaba,

Diğer arkadaşların da dediği gibi hepimiz bu soruların cevaplarını arıyoruz. UFO'lar konusunda çeşitli görsel kanıtların mevcut olduğu artık herkes tarafından biliniyor. Ben Ufoloji ile ilgilenen her araştırmacının sorularının yanıtlarını, sadece ve sadece doğrudan temas kurulması halinde cevaplanacağına inanıyorum. Bunun dışında bizlerin teorileri de yorumlardan ibaret oluyor.

Hep beraber araştırmaya devam edeceğiz. Ve bir gün cevap alacağız, eminim.  

Meraba sevgili Ra, yazının dikkatimi çekmesinin nedeni; sorularının kapsamlı olması ve kafanın oldukça karışmış olmasıdır. Yazdıklarını dikkatlice inceledim seninle bu konuda fikirlerimi paylaşmak istedim. Umarım yardımcı olabilirim.

1) Yüzyıllardır dünyayı evreni ve daha birçok şeyi araştırıp inceliyoruz. ddv larda aynı şekilde inceleme araştırma yapmak için dünyamıza geliyorlar. Gelişmemizi incelemek, biyolojik testler yapmak, duygusal tepkimeleri ölçmek, dna örnekleri almak vs buna daha birçok unsuru ekleyebiliriz. Bunun dışında şunu belirtmek istiyorum. Kimse amaçsız biryerlere varamaz. Bir konu hakkında bir yetkinliğe veya donanıma sahip değilseniz herne olursa olsun bunu üretemez yada geliştiremezsiniz. ddv ların gelişimimize katkıları oluyor yada olmuyor diyemeyiz. Ancak söyleyebileceğim tek şey böyle bir yardım söz konusu olsa bile bu sadece üretime sağlanan kaynaktır. Ve bunu şöyle ıspatlayabiliriz. Bir gurup ddv gelerek, size gelişmiş bir takım teknolojiler öğreteceğiz diyecek olsaydı. Yeterli düzeye gelmemiş alt yapımız bunu kaldıramaz ve toplum içinde bir kaos oluşması çok muhtemel bir hale gelirdi. Şunu unutmamalıyız ki insanoğlu pozitifliği ve sevgiyi tam kavrayıp hayatına sokamadığı sürece gelişen teknoloji sadece dünyayı değil evrenide tehtit etmektedir.

2) Evrende bildiğimiz ve ölçebildiğimiz kadarıyla tirilyonlarca yıldız sistemi mevcut. Ancak bize aktarılan bilgilerden ve araştırma sonuçlarından henüz bir ddv ile resmi bir iletişime geçildiğini göremiyoruz. Bazı medyumların ve kaçırılan insanların hipnoz sonuçlarından tespit edilen canlı türleri mevcuttur. Bahsettiğimiz tirilyonlarca yıldız sisteminin içinde bütün varlıkların pozitif olmasını bekleyemeyiz. Ancak bugüne kadar dünyamız işgal altına girmediğine ve ddv ler tarafından zarar görmediğimize göre evrensel bir takım kanunların var olduğunu düşünüyorum.

3) Sanırım buna kesin olarak birşeyler söylemek şuan için imkansız ancak şu şekilde bir tahmin yürütebiliriz. İnsanları araştırdıkları kadar dünyanında kaynaklarını doğa olaylarını inceliyor olabilirler. O halde deprem bölgeleri, madenler, volkanlar, kutuplar gibi belirgin yerlere ziyaret yapıyor olabilirler. Bunların dışında insanların yaşayış biçimlerini inceleyen guruplarda şehir merkezleri ve kırsal alanları tercih edebilirler. Bunun için belirli bir kıstas oluşturamayız.

4) Ben bu zamana kadar uzaylılar tarafından alıkonulup geri getirilmeyen ve bu olayın ıspatlandığına dair belge yada ona benzer birşey görmedim. Buda ihtimaller arasında olabilir. Ancak şuana kadar bu konuyla ilgili elimize geçen tek bilgi internette dolaşan hikayeler. Alıkonan insanlar üzerinde yapılan araştırmalar genellikle kişiyi uygulanan hipnoz ile yoğunlaşıyor. Çünkü ddv lar henüz hazır olmadığımız dünyalarını bize açık bir şekilde göstermiyorlar. Bazı kişiler bir takım ddv lar ile doğrudan iletişim halinde olduklarını ileri sürmektedirler. Bu durum gerçek olsa bile bize yanısyan sonuçlar sadece onların varlığına ilişkin daha belirgin kanıtlar olurdu. Diyeceksinizki bir kişinin görmesi yada üç kişinin bilmesi neyi değiştirir ? Daha önce bahsettiğim evrensel kanunlar burada devreye giriyor olabilir. Günümüz şartlarında düşünelim, akşam vakti arka bahçenize bir çismin iniş yaptığını düşünün. Siz olmasanız bile bu olay karşısında birçok insan panik olacaktır. Belki kendilerine belki başkalarına belki onlara zarar verecek hareketlerde bulunucak belki pisikolojik ve belkide fiziken zor duruma düşeceklerdir. Bu yüzden alıkonan insanların yaşadıklarını hafızalarından siliyorlar. Ancak beyin yaşadığımız müddetçe her şeyi kaydetmektedir. Hipnozda bilinç altına itilen bu olayları hatırlamamızı ve anlatmamızı sağlamaktadır. Bazı alıkonan insanlar hipnoz seansları sırasında vucutlarının çeşitli bölgelerinde çipler olduğunu söylemişlerdir. Yapılan birtakım testler neticesinde hipnoz seansı sırasında anlattığı bölgelerinde çipler bulunmuş bunlar ameliyat edilerek alınmış ve incelemelerde maddelerin dünya dışı bir kaynak olduğu tespit edilmiştir.

5) Alıkonulma olaylarına bakıldığına insanlar arası sınıf statüsü olmadığını görüyoruz. Bir çifçi, pilot, fotoğrafçı, bilim adamı yada ev hanımı ... Alıkonulma olaylarında öne çıkan konuşma biçimi telepatidir. Ancak bazı kişiler konuştuklarınıda idda etmişlerdir. Farklı türlerin farklı özellikleri ve gelişim düzeyleri olduğu düşüncesindeyim. Bunlarda ona göre şekilleniyor olabilir. Ancak insanlarda var olan ama kullanmadığımız için gri olarak kalan telepati yeteneğini kullanıyor olmaları çok mantıklı. Bu evrensel iletişimin belkide tek yolu.

6) 51. Bölge ile ilgili çıkan söylentiler ve yapılan açıklamaların doğruluğundan şüpheliyim. Bu bölge çok iyi korunuyor ve uydu görüntülerinde bloklanıyor. ddv ların amerikalılarla ne gibi bir çıkar ilişkisi olabilir diye kendime sormadan edemedim. Sanırım biz her taşın altından kimin çıktığını bildiğimiz için bunada böyle bir yakıştırmada bulunuyoruz. Ayrıca bu düşen ufodan sonra birçok teknolojik gelişme yaşanmıştır. Bunlarla ilgili detaylı bilgileri araştırmanızı öneririm.

7) Birçok farklı ufo çeşiti olduğunu söyleyebilirim. Bunlar boyusal olarak farklılık gösterirken biçimsel olarakta farklılık gösteriyorlar. Dünyamızda yaygın olarak bilinen disk biçimi dışında çeşitli kayıt ve gözlemlerden edinilen bilgilere göre pek çok farklı ufo çeşiti olduğu bilinmektedir. Araştırmalar, varsayımlar, teoriler bunların foton enerjisi, boyut değiştirme, zamanda sıçrama, çekim kuvveti gibi birçok farklı şekilde çalıştığını önesürmektedir. Benim düşünceme göre algıladığımız dünya ve evren görüntüsünü ele aldığımızda bize milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki bir galaksiden buraya gelmelerinin mantıklı bir açıklamasını bulmak, olasılıkları ve bütün bu varsayımları üretmek yine algımız içerisinde kalmaktadır. Beynimizde kurguladığımız bütün bu görüntülerin dışında biryerlerde bilemdiğimiz birçok cevap duruyor olabilir.

8) İnsanlar şuanda onları kaldırabilecek bilinç düzeyine sahip değillerdir. Bir anda semalarda beliren ve yeryüzüne teker teker inen ufolar olduğunu düşünün. Korkudan kendini biryerlerden atanlar, onlara tapmaya başlayanlar, başkalarına zarar verenler ... sapmaya yüz tutmuş binlerce insan ve onlara saldırmaya çalışan binlerce insan. Kendi içimizdeki huzuru bulamamış, pozitifliği barındırmayan, bazı olgularda oldukça geri ve maddeyi hayat sanan varlıklarız. ddv ların bize biyolojik olarak zararları olabilir. Ancak bu binlerce türün içerisinde kaç tanesinde bu olabilir? Alıkonulma vakalarında sapsağlam ve hayatına devam eden insanlarıda göz önünde bulundurmak gerekir. Şu gayet açıktır. İnsanlar olarak evrim sürecemizdeki gelişmeyi sadece teknolojik bir gelişme olarak görmeye devam edersek vardığımız nokta bundan daha vahim olacaktır. Maya ve Mısır piramitleri hakkında binlerce hikaye var. Mısır tanrıları hakkında sayısız fikir ve varsayım var. Arkeolojik buluntularda ufolara benzer cisimler tespit edilmiştir. Geçmişizde gelmiş olabilirler. Ben bu piramitleri hep bir geçiş kapısı olarak görmüşümdür. Nedense herşeyin aksine gizimlerini çözmüş olsalar bile asla açıklamayacaklarını düşünüyorum.

9) Hiç düşündünüz mü insanoğlu başlangıcından bugüne kadarki evrim sürecinde geldiği en son nokta nasıl burası olabilir diye ... en yakın örneğini söylüyorum. Cep telefonlarını düşünün bundan 10 sene önce ne durumdaydı şimdi ne durumda ? Tekonolojik gelişme bukadar hızlı ilerlerken geldiğimiz bu noktada biraz eksiklikler yokmu ? Bu durumu şöyle açıklayabilirim. İnsanoğlu başlangıcından buyana pek çok kez gelişmiş ama pek çok kez düşüş yaşamıştır. Bunlar hakkında çeşitli varsayımlar vardır.

10) Eski uygarlıklar gezegenler ve yıldızların insan davranışları ve hayatları üzerinde etkileri olduğu düşüncesi içerisindelermiş. Bu yüzden birçok konuda bundan yardım almışlar. Ancak bunlara kesin bir cevap bulmak olanaksız. Bir sürü soru ve bir sürü cevap barındırmakta. Piramitler geçiş kapısı olabilir, işaret olabilir, birşeylerin simgesi olabilir ... Basit bir mezar olmaktan daha fazlası oldukları dışında kesin bir kaynak bulmadığım sürece hep muhallakta kalacağım.

11) Bu soru üzerinde çok durdum. Çünkü bundan birkaç ay öncesine kadar tam cevabını bulamadığım bir konuydu özellikle bütün bir uygarlık bir anda nasıl yok olur? sorusu günlerce kafamın içerisinde dolaştı. Ve şöyle bir sonuca vardım. İnsanoğlu gelişti yükseldi ve bir sebepten dolayı ya yok oldu yada boyut atlayıp algımız dışına çıktılar. Buna başka gezegenlere yerleşmek bile dahil olabilir ancak şundan eminim ki insanlar manevi olarak gelişmediği sürece sonu hep yıkımla bitecektir.

12) Bahsettiğiniz proje devam etmektedir. Geçenlerde okuduğum bir habere göre internet sitelerinde bilgileri halka açmışlardır. Ancak henüz bir sonuç elde edilmiş değil.

13) Farklı biyolojik yapılarda olsak bile bizlerde o sürece geldiğimizde kendi biyolojik yapımıza göre araçlarda gerekli koşulları sağlayabileceğimizi düşünüyorum. Bunları bugüne göre değil o güne göre değerlendirmek gerekir. Şuanki fizik yapımıza göre bizi imkansız kılan şeyleri gelecekte neden imkanlı bir hale dönüştürmeyelim. Kısacası bunları bugüne göre değerlendirmek çok yanlış olur.

14) Bugün bilim kurgu olarak adlandırılan ışınlanmak birgün gerçekleşecektir. Hayal gücü olmadan hiçbirşey olmaz. Son 100 senedeki teknolojik gelişmeleri incelerseniz bunların öncelikle filmlerde bilim kurgu olarak ortaya çıktığını göreceksiniz.

15) Bizi yaratan ve onları yaratan aynı olduğuna göre bizi düşünüp elçi ve kitap gönderdiğine göre onları neden düşünmesin ? nasıl ve ne şekilde olduğuna dair bilgimiz yok ancak bu şekilde mantık yürütebiliriz.

Umarım sorularını açıklayabilmişimdir. Eksik bulduğun veya anlatamadığım kısımlar varsa onlarıda tekrar sorarsan sevinirim. Sevgilerle ...

Eline saglık deepblue7. Elinden geldigi kadar oldukcada vakit ayırarak acıklamaya calısmıssın. Diger arkadaslarımızında dedigi gibi herkesin ilgi ve merakla bekledigi konular bunlar. Omrumuz yeter mı bılınmez ama bir gun bu soruların cevabını mutlaka bulacagımıza ınanıyorum. Ama bizim jenerasyonumuz bunları irdeleyerek, dusunerek, tartısarak, kafa yorarak start dugmesıne basmıstır. Artık geriye donus yok.

Tekrar tesekkur eder, ıyı gunler dilerim

Arkadaşlar ufolar ile ilgili 2şey dikkatimi çekti.

S.1)Ufo resimleri ve helikopter uçak ayrıca uzaylı resimleri piramitlerin içinde yer alıyor ve aldığım bilgilere göre bazı piramitlere giren arkeologlar çıkmamışlar. sizce bu piramitlerin içinde uzaylılarmı var yoksa büyük bir makinemi?

S.2)Ufo videolarında bir şey dikkatimi çekti ufolar videolarda genelde hep deniz üstünde buda dikkat çekici

Benim Teorime göre mısır dönemlerinde (Firavun dönemi) O zamanlar uzaylılar ve insanlar dosttu ve uzaylılar bize teknolojik allet yapımı örneği vb gösteriyorlardı ama Eski Mısır yer yarılıp İçine çökünce tüm herşey yok oldu ve İnsanlada Şimdi Tekrar bu aşamaya gelmek istiyorlar ve Bence Uzaylıların deniz okyanus altında yaşadıkları yerler var ve suyun 2000 3000 metre altında

Sevgili ugurcanbjk,

1) Senin bahsettigin olay 4. Ramses'in mezarının altındaki ufak mezarda yatan Tutankamon'unun mezarınyla alakalıdır. Lord Carnarvon olarakta bılınen George Herbert tarafından gorevlendırılen Ingılız arkeolog Howard Carter 1923'de Tutankamonun 110 kıloluk saf altından lahıtını bulmustur. Mezarın kapısında “Mezara dokunanları ölüm ziyaret edecektir” yazıyormuş. Mezara ilk girenlerin ani ölümleri sonucunda gazeteler uzun süre bir lanetten bahsetmişler. Lord Carnarvon ve köpeği de 1923’te sıtmaya yakalanıp ölmüş. 1934’te Alb Lythgoe, lahiti gözleriyle görüp 24 kişi arasında ölen yedinci kişiymiş. Söylenene göre ilk kapıyı, koridoru, ikinci ve dördüncü kapıları açanlar lanetlenmiyormuş, sadece lahitin bulunduğu odaya, o da kutsal mührün kırıldığı ilk gün girenler lanetlenmiş. Odaya giren herkes öldükten sonra yapılan istatistikler, ekip içinde odaya girenler ve girmeyenler arasında yaşama miktarı bakımından bir fark olmadığını, çoğunun 70 yaşını geçtiğini göstermiş.

Olenlerın odalara ılk gıren kısıler oldugunu soylemek yanlıs olmaz. Burada yapılacak olan bır otopsı ıle olum nedenlerı arastırmak lazım. Sucu direkt lanete baglamak pek gercekcı olmayacaktır. yaklasık 3000 sene kapalı kalmıs bır yerden alınabılecek x bır mıkrop veya gaz ınsanı oldurmeye yeterde artar bıle.

Uzaylıların, ufoların eskı mısırlılar, ınkalar, mayalar, aztekler ile ılıskılendırılmesı bence tesaduf degıldır. Bu uygarlıkların yuksek astronomı, mımarı ve matematık bılgılerı ıncelenıp arastırıldıgında elde edılen sonuclar sızı fazlasıyla dehsete dusurmeye yetıyor. Ben bu sıteden bu tazrda cok ornek verdım. Vakıt ayırıp okursan ne demek ıstedıgımı cok ıyı anlayacaksın.

2) Ilgınc bır tespıtte bulunmussun. Sanada oyle gelmıs olabılır. Cunku toprak parcası uzerınde goruntulenmıs ufo sayısı oldukca fazla. Ama ıtıraf etmelıyımkı kendıme su soruyu sordum. Ben uzaylı olsaydım, bır aracın ıcınde dunyayı zıyaret etseydım ve dunya uzerınde bır yerde soluklanmam gerekseydı veya bır us kurmam gerekseydı nereye secerdım ? ıkı sıklı bır cevabım vardı. 1) Denızın derınlıklerı ( Abyss fılımını seyretmedıysen ızle lutfen ) 2) Kutuplar ( ınsanların oldukca az oldugu ve uzayın soguk ortamını bulabıleceklerı harıka bır yer. Saklanmak ıcın oldukca ıdeal ) 

Son olarak eskı Mısır bırden ortadan kaybolmamıstır. Ama bırden ortadan kaybolanları arastırmak, bulmak ıstıyorsan Maya uygarlıgı ıle Atlantıs'ı arastırmanı onerırım.

Ben sana balık vermesıne verırım ama tutmayı ogretırsem sana daha fazla ıyılık yapacagımı dusunuyorum. :)