Ana içeriğe atla
22 Kasım 2010 tarihinde muzaffer tarafından gönderildi

Cern Deneyinin Kayıp Parçacığı...

Anti madde evrende bulunabileceği düşünülen ve aranmakta olan madde..Big bang'ın meydana gelmesinden sonra evrende bulunabileceği düşünülen madde higgs parçacığı olarak tanımlanan parçacık yani anti madde..Atom çekirdeğinde bulunan anti madde atomdaki diğer parçacıklar ile barışık bir halde olduğu için atomda her hangi bir bozulma olmamaktadır yani bir tür düzenleyici görevi yapmaktadır..Eğer atomdaki anti madde yani higgs parçacığı düzenin dışına çıkar atomu terk eder ise atomdaki uyum bozulacaktır...

Cern deneyinde uzayda bulunabileceği düşünülen higgs parçacığını yanı atomdaki anti maddeyi yakalamayı hedefliyorlar.Anti madde, maddeyi meydana getiren atomlara yani atomdaki diğer parçacıklara müdahale ettiğinde yani kontrolsüz kaldığında o zaman atom yok olup her şey ışık haline gelir ve her şey ışık hızında evrende dağılıp gider..O zaman bir soru ile karşılaşacağız ve diyeceğiz ki kontrolsüz kaldığında atomun düzenini yok eden anti maddeyi kontrol altında tutan güç nedir,veya maddeyi ışık haline getirecek anti madde neden serbest bırakılsın..


Deneyin bir adının da tanrının zerrecikleri deneyi olduğunu düşünüp Big bangı yani atomu meydana getirirken tanrının atomdaki anti maddeye bir müdahalesinin söz konusu olmadığını düşünemeyiz..Big bang dan sonra anti maddeyi kontrol altında tutan tanrı, atomdaki düzeni bozmaması temas etmemesi için kontrolu dahilinde tutmaktadır.Bu durumda anti madde kontrol dışı olarak her şeyin ana maddesi olan atoma müdahale edemiyor...

Tanrı eğer evrende var olduğu düşünülen anti maddeyi,maddedeki atoma hükmettirirse veya atomdaki anti madde uyumluluğunu bozup atoma ters yani zıt olarak müdahale ederse o zaman yeryüzündeki her şey ışığa dönüşür yani yok olur..Işığa dönüşmek demek ışık hızında yok olmak demektir..Belkide tanrı  atomdaki anti maddeyi evrenin yok olmamamız için tutmaktadır yani atom ile barışık olmasını sağlamaktadır..Ne zaman ki anti maddeyi yani higgs parçacığını kontrolsüz bırakır o zaman atom,yani madde yok olmak zorundadır yani ışığa dönüşüp yok olacaktır...

Alıntı yoktur...

 

Yorumlar

"bing bang dan sonra anti maddeyi kontrol altında tutan kim..Onu maddeye yani atoma temas etmemesi için tutan güç ne..Veya neden anti madde kontrol dışı olarak her şeyin ana maddesi olan atoma müdahale edemiyor yada etmiyor..."

Bigbang tan sonra madde ve anti madde oluştu bunlar birbirlerini yok etmeye başladılar sonunda fazla olan madde olduğu için anti maddeye galip geldi.
Bu bilginin kaynağı:
into.the.universe.with.stephen.hawking 3.cü bölüm hawking maddenin anti maddeye nasıl galip geldiğini anlatıyor tabiki bazı şeyleri açıklayamıyor örneğin bigbang i başlatan olay neydi big bangten sonra gelişen bazı olayları kesinlikle anlatamıyor ama bazı konularda çok güzel açıklamalarda bulunmuş.

Sayın id..Bana göre bütün açıklayamadığımız güçlerin bir bilinci vardır..Anti maddeyi tutan da bana göre bilinçli bir güçtür..Evrende bilinçsizlik diye bir şey olamaz..Atomdaki elektronların da bilinci vardır ve kontrollüdür..Anti maddeninde bilinci var ve o da kontrollüdür,fakat kontrolünü kaybetmesi ve sıradışı davranması da yine bilinçli olup bana göre kontrolsüzlüğü de yine kontrollüdür..Başıboşluk olayının hiç bir yerde ve hiç bir madde için geçerli olmadığını düşünüyorum..

Ben bu konuyu teoriler bölümüne kendi düşüncelerim olarak yazdım..Bana göre sahipsizlik olayı yoktur..Açıklanamayan güçleri bir bilinçsizliğe bağlamak ne kadar doğru olabilir..

Cern de zaten açıklanamayan bu gücün yani anti maddenin de bilinçli olduğu için arandığını söylemek istiyorum..Ta ki müdahalesi neticesinde dünyayı yok edecek kadar bilinçli bir madde..

 

 

Sayın id..Tabiiki tanrı zar atmaz :) Bu konuya zaten bilimsel olarak baktığım için böyle bir kanıya vardım..Yani atomdaki bu çalışma prensibini anlamaya çalıştıkça ben "bana göre" olayı artık bilimsellikten uzaklaştırıp biraz da inanca bağlamaya başlıyorum..

Çünkü atom örneğinden başka herhangi bir konuyu çok derin araştırdığınızda ki "kişinin bakış açısına göre bu değişmektedir" öyle bir yere geliyorsunuz ki daha ötesine gidemeyip burada tıkanıp kalıyorsunuz..Ve kendinize bir çok sorular sorup yine kendiniz cevap veriyorsunuz..Ben bu anlamda buradaki bazı teorilerimi,düşüncelerimi bundan dolayı ilahiyata göre yazmak zorunda kalıyorum..Yani akıl bir yerde bittiğinde "bana göre" tanrı bilimine girmek zorunda kalıyorsunuz..

Sn. muzaffer bey

 

"Çünkü atom örneğinden başka herhangi bir konuyu çok derin araştırdığınızda ki "kişinin bakış açısına göre bu değişmektedir" öyle bir yere geliyorsunuz ki daha ötesine gidemeyip burada tıkanıp kalıyorsunuz..Ve kendinize bir çok sorular sorup yine kendiniz cevap veriyorsunuz..Ben bu anlamda buradaki bazı teorilerimi,düşüncelerimi bundan dolayı ilahiyata göre yazmak zorunda kalıyorum..Yani akıl bir yerde bittiğinde "bana göre" tanrı bilimine girmek zorunda kalıyorsunuz.."

 

 

yukarıdaki yazınıza mantık açısından sonuna kadar katılıyorum. Benim zaman zaman arada bir söylediğim hatta bu forumdada yazdığım bir yorum vardı.

 

tüm sorulara cevap bulduğunuzda sonuçta sorulması gereken tek soru kalacak ve onun arkasından   tekrar cevabını bulmuş olduğunuz soruları farklı bakış açısıyla neden ile başlayan sorularla  tekrar cevaplamaya çalışacak insanoğlu. Son nokta bir yaratıcı bilinçli bir gücün olduğu  herkesin inanç yapısına göre bunun ismi değişsede ortak mantık ve tema aynı.

 

bu demek değildirki işin manevi boyutundan bakıp bilimsel yönlerine bakmayalım. Tabiiki bakalım ancak ikisini birlikte düşündüğünüzde olayları daha çabuk çözme , anlamlandırma ve sonuca ulaşmada çok daha fazla bilgiye ulaşacağımıza ve daha doğru sonuçlara gideceğimize inanıyorum.

 

saygılar..

 

Evet doğru..Mantığın ve bilimin bittiği yerde işte o hassas noktada devreye bir güç giriyor.Bu güce her dinin ve her kişinin bakış açısı değişik olsa da neticede evet,orada bilinmeyen bir güç var..Aslına bakarsanız bilim dünyası da bunun farkında olup zaten Cern de aranan da bu..Bilinmeyen o gücün ne olduğu ve ilk oluşumu nasıl meydana getirdiği..En azından kişisel olarak ben bunu bu şekilde anlıyorum..

Kendimizi ele alalım Allah gibi düşünelim,ben bir oyun kurayım ama oyunun içindeki canlılar bana inansın,beni sevsin,ama beni görürse zaten hepsi sever,o zaman kendimi göstermemem gerek,birde işçiler yapayım beni gören ama yarattığım canlıları koruyan gözleyen olsun,canlarını alan olsun,oyunu kurallarına göre yönlendiren olsun,ama bu oyunun bir sonu olsun,beni sevenleri ve sevmeyenleri ayrı ayrı başka oyunun içine çekeyim...bütün din kitapları ve peygamberleri tek tanrılı dinden yana o zaman inanmayanlar neden inanmamakta direniyor anlamıyorum,tamam inanmamalarınada saygı gösteriyorum ben inandığım halde bile bazen banada anlamsız geliyor,ama yinede inanıyorum...İnanmayanlara diyorumki,sonu ne olursa olsun inansanız ne olurki zaten insan ömrü ne kadar 100 yıl diğelim sonunda sonsuzluk var...rüyalar neden görünür açıklayan oldumu,ruhun olduğu apaçık ortada,rüyada ruh benden çıkar bu ışık hızı demektir,öbür dünyada ışık hızı ile hareket olucağıda din kitaplarında var şu an 3.boyuttayız öteki dünya 10.boyuttur orda uyku yok,gece yok,hayal edin ne kadar güzel birşey...inanmayanlar inanmamalarına devam edin,ne olucak inanmayınca inansanız ne olur,bu boyutta pekala herşeyden keyif alınır ama sonsuzluk olucağı kesin,ben beni svenleri asla yarı yolda bırakmam ama beni zelle kadar sevmeyenleri ben niye ödüllendireyim bu her canlıda mevcuttur...Ama hayvanlarda insanlarda olan ruh yoktur çünkü onlar toprak olucak inanmayanlar keşke hayvan olsaydıkta toprak olsaydık diyecekler bu bütün din kitaplarında yazar unutmayalım...İNANMAMAK ZOR DEĞİL YETERKİ İSTEYİN...