Ana içeriğe atla
31 Mayıs 2010 tarihinde RA tarafından gönderildi

Nazar ve bilimsel acıklaması

Halkımız arasında "göz değmesi, göze gelme" diye adlandırılan bir "NAZAR" inancı vardır. Nazar isabet eden kimsenin kendisine, malına veya eşyasına bir zarar geleceğine inanılır. Bu nedenle nazarın isabetinden ve etkisinden korunmak üzere bazı tedbirlere başvurulmaktadır. Bunlar korunma ve kurtulma tedbirleri olmak üzere iki kısma ayrılır.

Korunma tedbirleri olarak çocuklara, at, dana, inek, vb. hayvanlara, ev, dükkan, otomobil gibi eşyaya nazar boncuğu, at nalı, üzerlik otundan yapılan kolyeler takılmakta bazı yörelerimizde de özellikle çocuklara kurt, ayı, kartal, leylek gibi hayvanların diş, tırnak ve kemiklerinden yapılan nazarlıklar takılmaktadır. Böylece nazarın isabetinden korunulacağına inanılmaktadır. Ayrıca nazar muskalarının da kullanıldığı görülmektedir. Nazar isabetinden kurtulmak için ise, kurşun veya mum döktürülmekte, nefesi keskin (izinli denilen) hocalara okutulmaktadır.Bazı yörelerimizde de "tuz çatılmakta", "un yakılmakta" , "üzerlik otu" yakılarak dumanı ile tütsülenilmektedir.

En yaygın olan uygulama kurşun veya mum dökme adetidir. Bu iş şöyle yapılmaktadır:

Nazar isabet eden hasta (genellikle çocuklar), kurşun dökücüsünün önüne oturtulur. Başı bir örtü ile kapanır. Çocuğun başı üzerinde tutulan ve içinde su bulunan kaba, ocakta eritilen kurşun dökülür. Kurşun döküldükten sonra oradakiler hep beraber;

"Kem göz çatlasın
Nazar eden patlasın"

diye beddua ederler. Bazı yerlerde de yaygın olarak nazarlıkotu yakılır. Dumanı ile hasta tütsülenir. Bu esnada çabuk çabuk,

"Üzerliksin havasın
Her dertlere devasın
Ak göz, kara göz,
Mavi göz, ela göz
Hangisi nazar etmişse
Onların nazarını boz"

denilmektedir. Şu tekerleme de söylenilmektedir:

"Elemtere fiş
Kem gözlere şiş
Üzerlik çatlasın
Nazar eden patlasın".

Bu konuda şunu ifade etmek isterim ki, nazardan korunmak veya kurtulmak için çeşitli nazar boncukları, diş, kemik, tırnak ve üzerlik otu gibi nesneleri takmak dinimiz açısından doğru değildir. Çünkü İslâmda fayda ve zarar Allah'ın takdiriyle tecelli eder. Bundan ayrılıp birtakım nesnelerden medet ummak yanlıştır, hurafedir. Zira Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S), nazar boncuğu gibi birtakım nesneleri takarak, hastalıktan kurtulmaya irikad etmeyi men etmişlerdir.

Allah Elçisi şöyle buyuruyor:

"Efsun yapmak, nazar boncuğu takmak, kadınların kocalarına kendilerini sevdirmek için sihir yapmak, ŞİRK (Allah'a ortak koşmak)tır".

Ancak bir hususa değinmekte yarar görüyorum. Çünkü halkımız "nazar var mıdır, varsa İslâm'ın Bakış açışı nedir?" diye çok soru sormaktadır.

Bu konuda Peygamberimiz şöyle buyuruyorlar: "Nazar haktır (gerçektir)."

"Nazar insanı mezara, deveyi kazana koyar" Öyleyse "İsabet-i ayn" denilen nazar vardır ve gerçektir. Peki mahiyeti ve İslâm'a göre korunma çaresi nedir? Bunu en yetkili merci olan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun, konuya ilişkin sorulan bir soruya verdiği cevaptan öğrenelim.

"Mahiyeti ve nasıl olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, nazar veya göz değmesi, yani bazı kimselerin bakışları ile bazı olumsuz etkilerin meydana gelmesi dinen de kabul edilmektedir. Nitekim Kuran-ı Kerim'de (Kalem Sûresi, Ayet: 51-52)

"... İnkar edenler Kurân'ı dinlediklerinde, neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi" buyrulmaktadır.

Hz. Aişe (R.A.)'nin naklettiği bir hadis-i şerifte de Hz. Peygamber (S.A.S) "Nazardan Allah'a sığının, çünkü nazar (göz değmesi) haktır." (İbn Mâce, 2/1159 Hadis No: 3508) buyurmuştur.

Resulullah (S.A.V)'ın nazar değmesine karşı, "Ayetü'l Kürsi" ile ihlâs ve Muavvizeteyn (yani Felak ve Nas) Sûrelerini okuduğu ashabına da bunları okumalarını tavsiye buyurduğu (Tecrid tercemesi, 12/90, Hadis No: 3508) buyurmuştur.

İslâm bilginleri, nazarın etkisinden korunmak veya nazar isabet etmiş ise kurtulmak için Kalem Sûresinin 51. ve 52. âyetlerinin okunmasını da tavsiye etmişlerdir.

"Büyük velilerden Hasan Basri Hazretleri, nazara karşı Kalem Sûresi'nin 51. ve 52. âyetlerini okur ve nazardan etkilenen kimselere de okunmasını tavsiye ederdi"

Bu âyetlerle ilgili olarak "Esrar-ı Muhammediye" adlı eserde şöyle denilmiştir:

"Bu âyet-i kerime (Kalem Sûresi 51. ve 52. âyetleri) de nazarın def'i içindir. İster yazmak suretiyle taşınsın, ister o âyetin okunduğu okunmuş suyla yıkanılsın veya o âyetin okunduğu sudan içilsin hep aynıdır. Nazarın etkisinden korunmak için tavsiye edilmiştir.

Kalem Sûresinde adı geçen âyetlerin okunuşu:

"Ve in yekâdülleziyne keferû leyüzlikûneke biebsâ-rihim lemmâ semiu'z-zikre veyekûlûne innehü le-mecnun. Ve mâ hüve illâ zikrun li'l âlemin."

Âyetlerin anlamı: "Hakikat, o küfredenler zikri (Kur'ân 'ı) işittikleri zaman az kalsın seni gözleriyle yıkacaklardı. Halbuki O (Kurân) âlemler için (ins-ü cin için)(mahzı) şereften (öğütten) başka bir şey değildir" (Kalem Sûresi, âyet: 51, 52).

İnsan hoşuna giden bir şeye bakarken nazarı değmemesi için "Maaşâallah, La kuvvete illâ billah" demelidir. Bu Peygamber Efendimiz'in okuduğu bir duadır.

Bilimsel Yonden bakalım ;

Nazar halk dilinde göz değmesi,göz yakması,göz çekimi,göz istemi ve göz ışıması olarak bilinir.Arapça nazar'a isabetül ayin denilir.Nazarın bilimsel tanımı ise;gözdeki fotoreseptörlerin kasılması sonucu açığa çıkan neğatif ve pozitif göz akım dalga ışınımına nazar denir.Nazar'ın üç türlü ışınım etkisi vardır.Bu konu radyoloji ilmiyle bağdaştırılarak labaratuvarlarda ispatlanmıştır.Alfa(sarsıcı) Beta(kırıcı,yıkıcı) ve Gama (yakıcı) ışınları olarak,genel itibariyle halk arasında daha çok Alfa (sarsıcı)ışın etkileri daha yoğun olarak oluşmaktadır.Nazar değen insanda bilimsel olarak beynin orta bölümü olan(Mezensefelon) kısmında nöronlar(sinirler) harekete gecerek;göz küresini büyütür ve esneme başlar.İnsana nazar değdiği bilimsel olarak fizyolojik açıdan esneme ve göz küresinin büyümesinden anlaşılır.Nazar'ın oluşagelmesi için nazarı vuran kişinin,nazara gelecek kişiye negatif ışın göndermesini bilinçsiz olarak gerçekleşmesi gerekir.Nazar kesinlikle bilinçli olarak gerçekleşemez.Nazar'ı bilinçli olarak gerçekleştiren insanlar,çok azdır.Bu olay parapsikoloji konusuna girer.Nazarı bilinçli olarak vuran insanların gözlerinden Gama(yakıcı)ışınlar akımı oluşur.Bu tür ışınlar röntgen çekimi bile gözleriyle yapabilecek seviyede X ışınlarını beynin hipotalamus kısımlarından boşalarak oluşturabilirler.Bu tür insanlar sayısı az olmakla birlikte çok tehlikelidirler.Gama ışınlara ilk defa 14 yaşındaki bir rus kızında bulunmuş ve ölçülmüştür.Bu insan gözleriyle karşısındaki insana radyolojik Gama ışını yollayarak röntgen çekimi bile yapabilmektedir.1000 kişi üzerinde laburatuvar'da yaptığımız çalışma sonucunda en çok nazar' a gelen göz renkleri kahverengi ve yeşil gözlü insanlar daha çok nazara maruz kalırlar.En etkili nazar ışınlarını oluşturan göz renkleri ise mavi ve sarı(Bal) göz renklerine sahip olan insanlar oluşturmaktadır.8 çeşit göz renklerine sahip olan insanlar üzerinde yaptığımız çalışma sonucu,sarı,mavi.siyah,yeşil,menekşe,gri,ela ve kahverengi göz renklerine sahip insanların birbirini pigment(Göz renk hücreleri) lerinin uyuşumu şöyledir.
mavi gözlüler sırasıyla en çok;kahverengi,ela,gri,menekşe,yeşil,sarı ve siyah gözlülere nazar vurur.
sarı(bal) gözlüler;mavi,siyah,yeşil,kahverengi,menekşe,gri ve ela gözlülere nazar vurur.
yeşil gözlüler;gri,ela,siyah,kahverengi,menekşe,sarı ve mavi gözlülere nazar vurur.
siyah gözlüler sırasıyla en çok;mavi,ela,yeşil,kahverengi,gri,menekşe ve sarı göz renkli gözlere nazar vurur.
ela gözlüler en çok sırasıyla;yeşil,sarı,mavi,siyah,kahverengi,menekşe ve gri gözlülere daha çok nazar vurur.
gri gözlüler en çok sırasıyla;siyah,menekşe,sarı,mavi,yeşil,ela ve kahverengi gözlülere daha çok nazar vurur.
menekşe rengine sahip insanlar sırasıyla;gri,sarı,yeşil,ela,kahverengi,siyah ve mavi gözlülere nazar vurur.
kahverengi gözlüler en çok sırasıyla;mavi,yeşil,sarı,ela.menekşe,gri ve siyah gözlülülere nazar vurur.
8 Çeşit göz renklerine sahip 1000 insan üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda bu verilere ulaşılmıştır.
Nazar daha çok güzel insanlara,mala mülk sahiplerine,halk arasında şöhret sahiplerine,işinde başarılı olan insanlara,değerli maddelere,yeni olan gelişmelere,yeni evlenen gençlere,yeni doğan şirin çocuklara,yeni alınan arabalara,yeni alınan eve,bağa bahçeye daha çok nazar değer.Çünkü insana çekim ve istem oluşturan tüm güzel olan oluşumlara nazar değer.
Nazarın fizyolojik etkileri;baş dönmesi,ani mide bulantısı,ayak kayması,bulanık görme,refleks bozulmaları,gözlerin kızarması,göz küresinin büyümesi,sebepsiz esnemeler,sakarlıkların başlaması,çeşitli hastalıklar,biryerden düşme,gözde kan birikimi,sivilceler,elde veya başka bir yerde siğiller çıkması,göz çıbanları,kaş dökülmesi,bağaz ve kulak kaşıntısı,saç dökülmesi,cinsel iktidarsızlık,sakal ve saç kıran,mide ağrısı,dudak kuruması,ayak-el ağırması,bel ağrısı,burun kaşıntısı,kulak çınlaması,göz bulanıklığı,el-ayak kaşıntısı vb gibi fizyolojik bozukluklar nazar değdiğinde başlar.
Nazarın psikolojik etkisi;rüyada sıçramalar,tik oluşması,el titremesi,göz dalması,yorgunluk hissi,uyku bozukluğu bazende aşırı uyku istegi,dalma hastalığı,gülme hastalığı,ani bunalım dönemi,stres,konsantre ve motive eksikliği,sebepsiz huysuzlaşma,dil sürtçmesi,düşüncede saçmalama,kalp çarpıntısı,kabuslar görme,sebepsiz göz yaşı,sebepsiz mutsuzluk-huzursuzluk hissi,kendinde ağırlık olduğu hissi,regl sancısının artması,rüyada nazar boncuğu görmesi,bitkinlik hissi vb gibi ruhsal etkiler oluşur.
Nazarın parapsikolojik etkileri;bereketsizleşme,işinizin rast gitmemesi,evinizde huzursuz olması,kaderin bir parçası olan şansınızın kapanması,kısmetinizin kapanması,yaşadığınız ortamı sevmeme,üzerinde aşırı derece bilinmeyen ağırlıklar oluşması,sevdiğinizden nefret etme,evliliklerde sebepsiz kavgalar,boşanmalar,eşinizin değişmesi,kıskançlıklaraın başlaması,arkadaşlıklarınızın bozulması,evlenememe,rüyalarınızda devamlı mavi renk veya nazar boncuğu görme,şiddetli geçimsizlik,büyülenme hissi vb gibi parapsikolojik etkiler oluşur.
Nazar daha çok altın,elmas,pırlanta ve gümüş gibi değerli takılara değer.
Kadın nazarı erkek nazarından daha fazladır.Bu olay kadınların her ortamda güzel gözükmek hissinden ve kapris yapma gücünden oluşur.Kadınlar birbirlerine daha çok nazar vururlar.
Erkek nazarı kadınlar üzerinde fazla etkili değildir.Erkekler genellikle kendi cinslerine daha çok nazar vururlar.
Nazara en çok maruz kalanlar;estetik ameliyat yapanlar,siyasetçiler,sanatçılar,sporcular,mankenl er,sanayiciler,sosyeteler,medya karşısında daha çok bulunanlar ve işlerinde başarılı olan insanlara daha çok nazar değer.
Nazardan bilimsel olarak korunma yöntemleri:
1.3 günde bir akşam saat 7 de çıplak ayakla 10 dakika aralıklarla 3 kez kırmızı toprağa basmak.
2.Duş alırken kolunuzun sol kısmına ılık suyla daha fazla su döküp sağ kolunuzu havaya kaldırmak.
3.Ayna karşına geçip gözlerinizin 7 sanise bakıp sonra,elinizin baş barmaklarıyla gözlerinizi ovuşturup,ıslak bir bezle gözlerinize tampon yapmak.
Nazar olgusu radyoloji ilmiyle bağdaştırılarak ilk defa bilimsel olarak incelemeler ile kanıtlanmıştır.
Yukarıda verilen nazardan korunma yöntemleri sadece nazarın fizyolojik ve psikolojik açılımları ile ilgilidir.
Nazarın parapsikolojik etkilerinden korunmayı dualar ile yapmak daha sağlıklıdır.

Merkezi Kanada'da bulunan Uluslararası Metafizik Akademisi'nde 4 yıllık bir eğitim çalışması sonucunda, Türkiye'de evrensel anlamda nazar olgusunu bilimsel olarak yazdığı nazar kitabında kanıtladığı iddia edilen Hani, mavi ve sarı bal renkli gözlere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'de evrensel anlamda nazar olgusunu bilimsel olarak inceleme altına aldığını iddia eden metafizik uzmanı Hani, "Mavi, kahverengi, siyah, yeşil, ela, gri, menekşe ve sarıbal renkli gözlü bin kişi üzerinde laboratuar ortamında radyolojik alfa (sarsıcı) beta kırıcı ve gama yakıcı ışınlarının insan ve madde üzerindeki etkisini ölçtük. Sonuçta, nazarın insan gözündeki ftoreseptörlerin kasılması sonucunda açığa çıkan enerji boyutunu ortaya çıkardım. Buna göre, en fazla nazar vuran göz renkleri mavi ve sarıbal renkli gözlerdir. Bu renklerde gözlere sahip olan kişilere dikkat edilmeli, çünkü en çok bu renklerde gözlere sahip olan insanlar nazar vurur. Nazar, bilinçli hale getirilmeli. Bir olayda nazara uğradığını düşünen insan, en kısa sürede çıplak ayakla toprağa 2 dakika basmalı ve negatif enerjisini topraklayarak, nötrlemeli ve bir şekilde enerjisini boşaltmalıdır" açıklamasını yaptı.
Nazar, gözdeki retina kısmında bulunan ftoreseptör sinirlerinin kasılması sonucu açığa çıkan negatif ve pozitif göz akım ışınım akımına bilimsel olarak 'nazar' denir. Bilimsel olarak daha çok kimlere nazar değer, kadın ve erkek nazarı, nazarın psikolojik ve fizyolojik açılımları, nazarın göz renkleri ile olan ilişkisi, aşk ve sevgiye vurulan nazarlar, nazardan korunma yolları gibi konuların yer aldığı 198 sayfalık "Her Yönüyle Nazar Tahlili" adlı kitapta, nazar olgusuna dair insanlara çarpıcı mesajlar veriliyor.

 

 

Yorumlar

Buna inanamıyorum..Ben buna yorum yapmadan duramam...tamamen doğruyu söylediğime yemin ederim..daha dün yani 30 mayıs ta nazar ile ilgili bir forum konusu yapmak istedim..fakat geçen günkü tartışmadan sonra uygun olmayacağını,olamayacağını,böyle bir konunun gereksiz olduğunu,bazı kişileri üzeceğimi düşünerek vazgeçtim..Şimdi baktım ki RA.kardeşim bu konuyu işlemiş..gözlerime inanamadım...ilginç,enteresan,gizemli...

Burada bana ilginç gelen nokta şu;nasıl oluyorda RA. ile bir konuyu aynı anda düşünebildik?..Eminimki oda 30 mayısta bunu tasarlamış,ve düşünmüştü..Bu bana göre insanların birbirleri arasındaki bir sezi,birbirlerinin düşüncelerini okuma yeteneği,ki abarttığımı sanmıyorum..Ya o benim düşüncelerimi,ya da, ben onun düşüncelerini okudum!!..yinede tuhaf.... 

Kalp kalbe karsıymıs muzaffer kardesım :)) sayın stars ın yaptıgı acıklamadan sonra konuları daha genız daha farklı daha global dusunmeye, ele almaya basladım. Bugune kadar kafamda sadece uzay, uzaylılar, ufolar ve bunlarla ılıskılendırebılecegım konular varken zıncırlerımı kırdım ve yayınlayabılecegım dıger hususlarada  tıpkı bu konu gıbı degınmeyı uygun gordum. Konunun her neresınde olursa olsun ısın ucunda veya ıcınde dın varsa bırısının veya bırılerının kırılma, ıncınme ıhtımalı her zaman vardır. Insanların bu ugurda zamanında yuzyılarca savastıgını dusunecek olursak dın ve dınsel temalı mevzular her zaman alevlı hararetlı tartıslamalara kavgalara neden olabılecegı dusuncesı benı pek sasırtmıyor sevgılı kardesım. Ancak salt dını temaların ıcınde dolanmıyor konuyu bılımsellıklede desteklıyoruz konuyu. Benım acımdan o yuzden bu baslık bır deger ıfade edıyor, heyecan verıyor.

Aynı konuyu aynı tarıhlerde dusunuyor olmamız cok ılgınc. Guzel bır tesaduf. Sezi, dusunce okuma mevzularına katılıyorum. Inanırım. Illa ınsanların bırbırlerını gormelerı gerekmıyor.

Gecenlerde basıma bırsey geldı. Cok kısa nakledeyım. Gercı bu cok sık basıma gelen bırsey. Ayıptır soylemesı eve karpuz bırazda beyaz peynır alayım dedım. Eve gıttıgımde esım elımde karpuz ve beyaz peynırı gorunce neredeyse boynuma sarılacaktı. Gozlerı guluyordu. Halbukı karpuz ve beyaz peynır al dememıstı bana. Ama ıcımden bır ses almam gerektıgını soyledı bana. Bır karpuz ve beyaz peynıre bu kadar sevınecegı hıc aklımın ucundan gecmemıstı. Survivor'dakı yarısmacılar gıbı sevındı resmen :))) bu bana ara ara oluyor. Bu olayı gerek annem, gerekse esımgerekse oglumla ara ara yasıyoruz. Fızıkı bagımızın yanında gonul bagımızın kuvvetlı olmasına baglıyorum ben bunu.

Sevgılerımle

 

Bu kadar da olmaz ki.....en sonunda beni çıldırtmak isteyen bir kişi ile karşı karşıya kaldığımı görüyorum..yine aynı tarih,yine aynı düşünce..hacer'ül esved konusu..bunuda yemin ediyorum ki, aynı nazar konusu gibi foruma göndermek istedim fakat yine vazgeçtim..Bu kadarıda olmaz...hadi diyelimki nazar konusu milyonda bir de olsa tesadüf oldu diyelim..budamı tesadüf..bilemiyorum...yoksa bunlar birbirimizle oynadığımız bir beyin oyunu mu?..

sevgili ra,

paylaşımını ilgi ile okudum, beklendiği üzere yine güzel bir paylaşım sunmuşsun ellerine, emeğine sağlık... benim dikkatimi çeken husus, hemen hemen her işyerinde, birçok evde, bulunan ve küçük çocuklarımıza ''nazar deymesin'' diye taktığımız aslında kanımca çok ta mahsum olan ''nazar boncuğu'' nun ALLAH a şirk koşmak olması... ben bu nazar boncuğu takma olayı nın bir müslimanı direkt olarak dininden çıkartabileceğine pek inanmak istemiyorum, insanlarımız tarafından uygulanan bu geleneğin ALLAH A ortak koşmak(şirk) tan ziyade masumane bir rituell olduğunu düşünüyorum... bunun dışında sevgili dostum nazar değmesinin ''bilimsel açıklamsını'' ve bilimsel olarak nasıl korunabileceğimizi çok enteressan buldum ve keyifle okudum...

Sevgili miltenberger, nazar boncugunu alelade bır obje olarak gorme. Neden ? İnsanın ruh hali nasılsa enerji çerçevesi de o şekilde olur metal bildiginiz uzere geçirgendir ve su da öyle.İnsanı çevreleyen aura ruh haline göre negatif veya pozitif parçacıklar içerir. Kurşun geçirgen oldugu için patladıgı an ona geçer.Ve insanın üstünde ki negatifliği alır.Suya aktarır.O yüzden neredeyse her kültürde vardır kursun dokturme. Nazar boncugundakı esprı nedır ? Icınde, tam ortada kursun vardır :)))) Tabıkı hakıkılerınde. Bazen sadece camdan yaparlar. Onun sadece seklı vardır. fonksıyonu yoktur. Nazar boncugunun fonksıyonunun olması ıcın ıcınde kursun bulunması sarttır.

Ozetle olaya salt allaha ortaklık, sırk, putpereslık, totem, sembol vb gibi bakmamanı onerırım. Bu ısın ıcınde bır maddenın negatıf elektrıgı, enerjıyı uzerıne cekmesı meselesınden bahsedıyoruz. 

Nazar boncugunun ve kursun dokturmenın esprısı budur. Yanı olayın bılımsel bır ıcerıgı mevcuttur.

Sevgılerımle

çok güzel bir konu işlemişsin sayın ra size teşekkür ederim ayrıca sayın muzaffer bey ile siz sayın ra nın arasında bir telepati bağlantı var herhalde tabiiki bunca yıldır aynı sitede devamlı paylaşımlara yorumlarda bulunmuşsunuz olmasınmı