Ana içeriğe atla
29 Haziran 2012 tarihinde Tayfun19 tarafından gönderildi

Kuresel Sihirbazlarin Oyunu

Küresel Sihirbazların Oyunu: 2012 2012 yılı yaklaştıkça küresel sihirbazların oyunları da hız kazandı. Son günlerde 2012’yi ve UFO’ları ön plan çıkaran haberlerde oldukça artışlar olduğu görülmektedir. Uzay’lı, Mars’lı vs türünden birçok haber, ardı ardına dünya gündemine getirilmektedir. Neden bu haberler ön plana çıkarılıp, insanların zihinleri bulandırılmaktadır? Oktan Keleş’i takip edenler bu konunun 2012 yılı yaklaştıkça artacağını zaten biliyorlardı. Oktan Keleş, “Şeytanın Gerçek Yüzü ve 2012” isimli makalesinde şunları anlatmıştı: “ İnsanlık zihnine dünyanın 2012 yılından başlayarak bir nevi yeni çağ kıyametine gireceğini üfleyenler kimler? Tabii ki meşhur küresel sihirbazlar . Medya ve film sektörünü de kullanarak insanlık bilincine küresel ısınma tabirini soktukları gibi şimdi de “foton kuşağı” tabirini beyinlere montaj yapmaktadırlar. İnsanlığın zihninde, bu konuda yeni bir bilinç oluşturmak için dünya çapında oturumlar, sempozyumlar düzenlemektedirler. Son günlerde ülkemizde de medyada bu konu ile ilgili programlara sıkça rastlanmaktadır. Bu konuda bazı profesör ve yazarların foton kuşağını İslamî argümanlarla açıklama çabasında oldukları görülmektedir. Yalnız konuşmacılardan birinin şu cümlesine karşılık bir çift kelime edip hemen konunun içerik bilgisine gireceğim. Şöyle diyordu bir konuşmacı: "Artık dünya karanlıklardan kurtulup aydınlık çağa girecektir." Oysa Hz. Muhammed (sallalahu aleyhi vessellem) Efendimiz'in dünyayı şereflendirmesi ile zaten karanlıklardan dünya çıkmış ve aydınlığa girmişti. Bunu hemen söyledikten sonra 2012 yılından başlayarak belli periyotlara göre dağılmış tarihler verilerek belli evreler anlatılmaktadır. Dinî ve bilimsel argümanlar harmanlanarak "2012 yılından sonra dünya şöyle olacak…böyle olacak." "Işık çağı başlayacak." diyerek yeni felsefi akımlar ve mistik kavramlar yüklenerek sahte bir dinin ayak sesleri insanlık bilincine duyurularak yavaş yavaş enjekte edilmektedir. Bu çağ sözde bildiğimiz çağlar gibi de değildir. Milyonlar sene zarfında gezegenlerin, yıldızların bir araya gelmesi ile başlayacağı iddia edilen bir çağdır söylediklerine göre. Takdir edilir ki, bu çağa ve bu yeni dine bir de peygamber gerekir. Tabii ki sahte bir peygamber. Senaryo böyle sürüp gitmekte. İnsanlık beynine bunları yerleştirmek için kullandıkları en güçlü silah, zamanın modası 'Mistisizm'dir.” http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=22 Yine Tarık. C. kardeşimizin şöyle bir analizi olmuştu: “Oktan Keleş Bey'in 2012 ve gelecek yıllar hakkındaki uyarılarının ne kadar haklı olduğunu gösteren olaylardan birisi bu haber. 2012'ye doğru (ve tabii sonrasında) buna benzer haberlerin debisinin arttığını göreceğiz zannediyorum. Bunlar daha çok; 1) Yeni bir hayvan türü 2) Uzaydan gelen kimliği belirsiz yaratıklar 3) Mitolojilerin doğru olduğunu kanıtlayan; dolayısı ile semavî dinleri yanlışlayan, "tu kaka" dedirten mitolojik yaratıklar 4) Genler ile uğraşıp farklı ırklar çıkarmanın ve "üstün insan" (adam kadmon)'a geçisi sağlamanın (transhümanizm) deneysel ürünleri ve başarıları olarak lanse edilebilecektir. İkinci madde; yani "uzaydan gelen kimliği belirsiz yaratıklar" iddiası şu şeytanî amaca hizmet edecektir: "Evrende sadece biz var değiliz. Başka uygarlıklar, canlılar da var. Dolayısı ile başka anlayışlar ve başka dinler de olacaktır. Demek semavî dinlerin evrenselliği bir -haşa- safsata. Uzaylı kardeşlerimiz ile ortak olduğumuz, daha yüce bir başka inanış, bir başka düşünce sistemimizin olması lazım. Belki de semavî kitapların bahsettiği tanrılar bu uzaydan gelen - haşa- yücelerdir." Üçüncü madde ile hedeflenen şu olabilir: Malumunuz son yılların moda mevzularından biri de Sümeroloji'dir. Oktan bey bu konu hakkında birkaç makale yazdı. (Sümerolojinin sırrı: http://www.onaltiyildiz.com/ artikel.php?artikel_id=9 ve Sümeroloji ve obezite operasyonu: http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php? artikel_id=19 ) Önümüzdeki yıllarda Marduk, enki, annunaki, niburu… gibi, bu kültüre ait tabirleri daha çok duyacağız. Ve bu tabirler onlar için daha büyük bir amaca hizmet ediyorlar . İnşallah ileriki yazılarımızda bu konulara daha çok değineceğiz. Ama sadece Sümer kültürü değil; yine debisi artacak bir şekilde Eski Yunan ve Eski Mısır mitolojileri gözümüze sokulacak şekilde gündeme getirilmeye çalışılacak. Bunun birkaç sebebi var: Kaynakları şeytanî olan ve Oktan Abi'nin "Asâ: Bir meczubun rüyası-4-" kitabında detayları geçecek olan bu Eski şeytanî anlayışların, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in "karnuşşeytan" (Şeytan çağı) dediği; onların ise "novus ordo seclorum" (Yeni Dünya Düzeni) dedikleri çağın -sözde- yeni dini, alternatif dini olması. Tabii araya Budizm ve Hinduizm sosu karıştırılmış olarak… Meşhur yoga ve meditasyonumuz yalnız kalmasın. Bunu "Yeni Dünya Düzeni"nin dini "New age" (yeni çağ). Bol bol da paganizm serptik mi üzerine, deme Şeytan'ın keyfine… (Bu arada, merakla beklediğiniz "Asâ: Bir Meczubun Rüyası-4" kitabını okudum. Kitap biraz gecikecekmiş bazı manilerden dolayı.” http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=53 Yine başka bir arkadaşımızın kaleme aldığı yazıda, Mars oyunları şu şekilde deşifre edilmişti: “Uzun yıllardır insanoğlunun zihnini yoran, hayallerini süsleyen mars kızıl gezegen de hayat var mı ? Su var mı ? Bu soruların cevapları binlerce bilim dergisinde, bilim adamlarınca verilmeye çalışılmakta.Var diyenler,Yok diyenler… Mars'ta nehir yatakları var, su bulundu diyenlerden esinlenip bu konu üzerine milyonlarca dolar bütçeli Mars Filmleri yapan şirketler var. Mars'ın üzerine yazılan şarkılar, reklâm filmleri, moda dünyası, Mars resimli tişörtler, çocuklara Mars gezegenini anlatan oyuncaklar,çikletlere kadar işlenen Mars teması… Bunların anlatmamızdaki gaye vereceğimiz bilgiler içindir. Ufoların Marduk'un 2012'cilerin revaçta olduğu şu günlerde, Mars ile alakalı bilimsel çalışmaların yanında, insanlık zihnine Mars üzerinden yapılan ayrı çalışmalar da mevcuttur. Bir operasyon söz konusudur. Operasyonun kod adı ise: SÜLEYMANIN ANAHTARI Öncelikle şu bilinmelidir ki, Mars projesi "Anka Kuşu" tamamıyla İsrail'in finanse ettiği bir projedir. NASA'yı bu konuda cömertçe finanse etmişlerdir.” http://www.netpano.com/haber/3176/Mars/Arac %C4%B1/Ankan%C4%B1n/S%C4%B1rr%C4%B1 Şimdi, 2012 için önceden hazırlık yapanların, Mars'ın yüzeyine, Dünya'nın yüzeyine, lazer teknolojisi ile çizdikleri bazı şekiller var. Bunların bir kısmı deşifre edilmişti. 2012 yılı gelince bunları "uzaylılar çizdi diyeceklerdi." Bu planları deşifre olmasına ragmen, bu küresel sihirbazlar oyunlarından vazgeçmiş değiller. Her gün gazetelerde yeni oyunları ile karşımıza çıkmaktadırlar. Bunların niyeti bellidir. Yeni bir UZAY ÇAĞI DİNİ oluşturma çabasındadırlar. Nasıl 2000 yılında dijital kıyamet safsatası boşa çıkmışsa, bu planları da Allah’ın izniyle boşa gidecektir. İşte bugün gazetelerde yer alan haberlerden örnekler: (Artık her gün bunlarla yatıp kalkacağız anlaşılan.) Dünya dışı akıllı yaşama dair izler arayan organizasyon, inanılmaz bir rapor yayınladı Özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren sıklıkla karşılaştığımız UFO olaylarının artık gözardı edilemeyeceğini savunanların sayısı gün geçtikçe artarken, bu konuda ortalığı çok karıştıran bir iddia gündeme oturdu. Rus Pravda gazetesinin haberine göre, SETI (Dünya Dışı Akıllı Yaşam Arama) adlı organizasyonun yayınladığı rapora göre, gezegenimize yaklaşmakta olan üç devasa uzay gemisi bulunuyor. En büyüklerinin 240 kilometre genişliğinde olduğu vurgulanan gemilerin şu anda Plüton'un yörüngesinin dışında olduğu söyleniyor. SETI'de yer alan araştırmacılar, Alaska'daki HAARP araştırma sistemi ile farkedildiği açıklanan objelerin, dünya dışı uzay gemileri olduğundan eminler. Gemilerin, Mars'ın yörüngesine ulaşmasıyla normal teleskoplarla izlenebilmelerinin de mümkün olduğunu söyleyen araştırmacılar, gemilerin 2012 yılı Aralık ayında Dünya'ya ulaşacağını iddia ediyorlar. Bu tarihin, dünyanın sonunu ilan ettiği öne sürülen Maya takviminin son günü olan 21 Aralık 2012 ile örtüşmesi de komplo teorilerini güçlendiriyor. Kimileri dünyayı hedef alan üç uzay gemisinin 2012 yılında insanoğluna "saldıracağından" eminken, astronomlar SETI araştırmacılarının "istekleriyle", "gerçeği" birbirine karıştırdığını düşünüyorlar. Astronomlar, SETI'nin uzayı gözlemleme projesinin elli yıldır bir sonuca ulaşamadığına dikkat çekiyorlar.

ufo