Ana içeriğe atla
10 Nisan 2011 tarihinde SiriusB tarafından gönderildi

1999-2000-2001-2002 ÖNEMLİ UFO OLAYLARI


 İZMİR’DE UFO HEYECANI 29 Temmuz 1999

İzmir halkı , bir aydır gökyüzünde görülen garip ışıklı cisimleri konuşuyor. Önce Çeşme ve Karaburun’dan gelen “ Uçan Daire “ İhbarlarına, Kordonyolu ile ilgili bir haber hazırlarken tesadüfen bir UFO fotoğrafı çeken Sabah Gazetesi muhabiri Mustafa Hepikiz’in çektiği görüntülerin de eklenmesi herkesi heyecanlandırdı. Hepikiz , 29 Temmuz 1999 saat 17.00’da İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda çektiği fotoğrafların banyosunu yaparken resimlerden birinde daha önce hiç görmediği bir cisimle karşılaştı. Hepikiz , fotoğrafları çekerken cismin orada olduğunu fark etmediğini söylüyor. Resimde , çok net bir biçimde üzerinde kubbe biçiminde bir bölüm olan metalik renkli , disk şeklinde bir cisim , uçarken görülüyor.

25 Temmuz- 05 Eylül 1999 DEPREM öncesi ve sonrası yoğun UFO GÖZLEMLERİ

Temmuz 99 sonu itibariyle 17 Ağustos Depremi öncesi ve daha sonrada Deprem sonrası, Araştırma Merkezimize, İzmit, Adapazarı, Marmara, Avcılar ve İstanbul'un muhtelif yerlerinden sürekli UFO ihbarları gelmekte ve bu gözlemler zaman zaman amatör video kameraları tarafından filme alınmaktaydı. Merkezimiz tarafından incelenen ve analizleri yapılan bu görüntülerin bazıları kesinlikle UFO sınıflandırmasına girmekteydi ve bizlerde gündüz ve gece çekilmiş bu görüntülerin bazılarını yazılı ve görsel medya yoluyla halkın bilgisine sunduk.

Kimi muhafazakar çevreler hemen gözlemlenen bu ışıklı cisimlerin Deprem Işığı olduğu yönünde halkı yanlış bilgilendirmeye çalıştılar. Oysa ki analizlerden varılan sonuca göre, bu cisimler ateş topu, deprem ışığı gibi iyonize olmuş elektrik yüklü birtakım partiküllerin yarattığı bir plazma oluşumu kesinlikle değildir. Çünkü eğer böyle olsaydı, söz konusu cisimlerin havada kimi zaman birkaç saat boyunca kalıp, manevralar yaparak hareket etmesi mümkün olmazdı; dünyanın manyetik alanına hızla çekilip kaybolurlardı. Deprem uzmanlarının da çok iyi bildiği gibi literatürde böyle bir olay yoktur. Bu cisimler bazen iki, hatta üç tane olarak ortaya çıkmış, saatler boyunca yüzlerce sivil ve resmi tanık tarafından gözlemlenmiştir. Kimi zamanda bu cisimler gündüz gözlemlenmiş, hatta bir defasında gündüz gözlenlenen bir UFO videoya çekilmiş ve bu görüntü görsel medyada yer almıştır. Görüntüde, cismin maddesel formu ve yapısı çok net görülmekte, olağanüstü manevraları tespit edilmiştir..Oysa deprem ışığı gündüz görülmez ve maddesel bir formu olmaz...


     23 EKİM 2000 – İZMİR , KARŞIYAKA

23 Ekim 2000 tarihinde İzmir , Karşıyaka’dan iki amatör dağcı , bütün gazetelerde yayınlanan ve ülke çapında ilgi uyandıran inanılmaz bir olay yaşadılar. Dağcılar , Cem Arat (22) ve Mehmet Şafak (19) , Yamanlar dağındaki Karagöl yakınlarında yürüyüş yaparlarken uçan , garip bir cisim gördüler. “ Gördüğümüz şey inanılmazdı. UFO , kendini bilerek bize gösteriyor , daha sonra kayboluyordu.” Sonraki günlerde UFO ile karşılaştıkları bölgeye gitmeye devam ettiler ve tekrar tekrar aynı görüntüyle karşılaştılar. Bir seferinde gençler , UFO’nun birkaç fotoğrafını çekmeyi başardılar.

Gördüklerine kimsenin inanmayacağından emin olan Arat ve Şafak , konu hakkında kimseyle konuşmayarak sırlarını sakladılar. Uzun sessizlik dönemlerinden sonra fotoğrafları Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Fotoğraf Editörlerinden Dr.Ahmet İmancer’e göstererek resimleri laboratuar da incelemesini istediler. Negatifleri inceleyen İmancer , fotoğrafların orijinal olduklarını ve yaklaşık 500 metre mesafeden çekildiklerini açıklayarak dağcıların hikayesini doğruladı.

Daha sonra Kodak'a ait "ON Fotograf Stdyolarında" da incelemeye alınan negatifler, görüntülerin gerçek ve montaj olmadığını birkez daha kanıtlıyordu (altta)


UŞAK - EŞME OLAYI 1 HAZİRAN 2001

Uşak ilinin Eşme ilçesinde Haziran ayı başında yaşanan ve Narlı Köyü’nde ikamet eden 3 köylü tarafından tarlalarında dünyadışı bir varlık gördüklerine dair yapılan ihbar üzerine Merkezimiz yetkilileri olay yerine gitmiş ve gereken incelemeleri yapmıştır. Görgü tanıklarının verdiği ifadeye göre; varlık ilk görüldüğünde yerden 40-50 cm. kadar yükseklikte hiç ses çıkarmadan havada asılı durmakta ve toprakla temas etmemekteydi. Araştırma ekibimizin bölgede yaptığı incelemelerde, görülen cismin yerle temas etmediği için toprak üzerinde hiçbir yanık izi, is veya benzeri bir ize neden olmadığı görülmüş, ancak her türlü olasılık dikkate alınarak analizi yapılmak üzere toprak örnekleri alınmıştır. Örnekler 3 ayrı ülkede analizden geçmiş ve sonuçlar toprağın atomik ve moleküler yapısında herhangi bir anormal bulguya ve ayrıca hiçbir radyoaktif ve manyetik kalıntıya rastlanılmadığını göstermiştir.

Görülen cismin yerle teması olmadığı için bu sonuçlar Merkezimizce beklenen sonuçlardır ve konunun gerçekliğiyle ilgili hiçbir şüphe yaratmamaktadır. Tarafımızca ifadesi alınan görgü tanıklarının anlattıkları Merkezimiz yetkililerini tatmin etmiş, 3 kişinin aynı anda aynı hallüsinasyonu görmesi gibi bir durumun imkansız olduğu gerçeği de bu görüşümüzü desteklemiştir. Merkezimiz ayrıca görgü tanıklarını Yalan Makinesi testinden geçirmeyi istemiş, görgü tanıkları da bu teklifi hiç tereddüt etmeden kabul etmiş, ancak İçişleri Bakanlığı’na tarafımızca yapılan yalan makinesi tahsisi başvurusu maalesef geri çevrilmiştir. Oysa “Yalan Makinesi Testi” bu olayın gerçekliğini ortaya çıkaracak en önemli ve en güvenilir yöntemdi.

Ayrıca Eşme’deki bu olaydan hemen sonra , benzer bir gözlem Foça'da gündüz vakti, öğlen sularında Enka Elektrik Santralinde çalışan iki güvenlik görevlisi tarafından da çok net bir biçimde görülmüş ve tespit edilmiştir..(altta)

Bu olaydan da hemen sonra, Adıyaman, Gaziantep, Sivas, İzmir, Foça, Kayseri gibi illerimizde yaşanan uçan daire gözlemleri sadece sivil halk tarafından değil, askeri yetkililerimiz, polislerimiz ve son olarak ta Hava Kuvvetleri pilotlarımız tarafından da yapılmıştır ve bu gözlemlerin raporları resmi kayıtlara geçmiştir. Bu olaylar ve raporlar Eşme’de yaşananların gerçek olduğunu ve dünyadışı varlıkların gezegenimizi ziyaret ettikleri gerçeğini resmi olarak da desteklemektedir.

Uşak’ın Eşme ilçesine bağlı Narlı köyünde 3 çiftçi tarafından gözlemlenen ve bir haftadır Türkiye’nin gündeminde yer alan uzaylı görüldüğü iddiası Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi’mizce detaylı bir şekilde bizzat yerinde araştırma ve incelemeye alınmıştır. Bazı kişilerin olay yerinde hiçbir bilimsel araştırma yapmadan, hiçbir fiziki kanıtı yerinde inceleme gereği duymadan ve görgü tanıklarıyla görüşmeden görülen cismin bir balon olduğunu iddia etmeleri tamamıyla önyargılı bir yaklaşımdır. Halbuki olay incelendiğinde bunun bir balon olamayacağı çok açıktır ve bunu iddia etmek bilimsellikten uzak komik bir iddiadır, çünkü:

Yetişkin, aklı başında ve il sağlık müdürlüğü tarafından da belirtildiği gibi hiçbir patalojik rahatsızlığı olmayan bu 3 kişinin aynı anda 1,5-2 metre mesafeden bir balonu uzaylıya benzetmesi imkansızdır.

Yine, balon rüzgar yönünde uçar, halbuki görgü tanıklarının ifadelerine göre bu varlık önce 1,5 metre kadar havaya dikey olarak yükselmiş, daha sonra ters yönde ve yatay olarak hareket ederek görgü tanıklarının 2 metre kadar yakınına gelip yerçekimine ters gelecek bir şekilde manyetik bir etki yaratarak bir süre havada asılı kalmıştır. Bir balonun böyle hareket edemeyeceği son derece açık bir fizik kuralıdır.

Görgü tanıkları 2 metre yakınlarına gelen bu cismin oval biçimli iki gözü olduğunu ve başının üzerinden ve ayaklarının etrafından kırmızı bir ışın yaydığını çok net bir şekilde gördüklerini ifade etmişlerdir. Yine, aynı varlığın karın bölgesinden sarı bir ışın yayıldığını ve bunun varlığın üzerindeki metalik gümüş rengindeki giysiye turuncu renkte bir yansıma yaptığını açıkça belirtmişlerdir. Oysa bir balonun aynı anda tepesinden ve altından kırmızı, önünden de sarı ışıklar saçması imkansızdır.

Görüldüğü gibi varlıkla ilgili tasvirler oldukça ayrıntılı bir biçimde yapılmış, üç görgü tanığı da aynı tasviri ve ifadeleri kullanmıştır. Görgü tanıkları, varlığın genel yapısı ile ilgili verdikleri tanımları varlığı gözlemledikleri süre boyunca, varlık yerdeyken de, havadayken de, kendilerine yaklaşırken de aynı biçimde gözlemlemişler, hareketinden kaynaklanan bir değişime rastlamamışlardır. Eğer bu bir balon olsaydı, balonun tanıklara yansıyan görüntüsü yaptığı hareketlere ve arkasındaki güneşin konumuna göre değişirdi. Kaldıki Güneş cismin arkasında değil, tam tersi konumda bulunmaktadır...


Eşme olayına yabancı basında geniş yer ayırdı

Ayrıca 1 Haziran günü üç çiftçi tarafından sabah 7 sularında yaşanan bu olaydan bir gece önce olay mahallinden arabasıyla geçmekte olan benzin istasyonu sahibi Şükrü Eroğlu da yine aynı tarla içinde kırmızı ve sarı lazer ışınları gibi ışınlar yayan bir cisim görmüştür.

5 HAZİRAN 2001– SİVAS

Eşme ve Uşakta meydana gelen UFO gözlemleri ve uzaylı karşılaşmaları iddialarından sonra , UFO’ların sonraki durağı Sivas oldu. Hakan Selek adındaki bir muhasebeci , üç adet UFO gördüğünü ve bunları kamerasıyla kaydettiğini bildirdi.

5 Haziran , saat 22.00’de Selek , büyük bir gürültü duydu. “ İlk önce sesin bir uçaktan geldiğini sanarak bakmak için pencereye koştum. Fakat görünürde uçak yoktu. O esnada komşumuzun kızı “ Anne !! UFO !! “ diye bağırmaya başladı. Ayrıca eşim de pencerenin kenarındaydı. Beni çağırarak Atatürk Spor Merkezi üzerinde uçan üç ayrı ışık gördüğünü söyledi. Kameramı alarak balkona koştum ve onları görüntülemeye başladım. Kayıt sırasında hiçbir ses çıkarmamaları çok şaşırtıcıydı. Sanki bizi izliyor gibiydiler.

Selek , iki kez polis merkezini aradı fakat her seferinde aldığı cevap “gerekli araştırmaları yaptık fakat bir şey bulamadık ..” oldu. “ Bence olayı ciddiye almadılar” diyor Selek. Söylediğine göre , UFO’lar saat 10.15- 10.45 arasında 30 dakika boyunca görülmüşler. “ Gördüğüm her şeyi kaydettim. Uzay araçlarının görüntüleri şu anda kameramda ve onları bilim adamlarına vermeye hazırım.”

7 HAZİRAN 2001 – ADIYAMAN

7 Haziranda saat 22.00 da , Adıyaman’ın Dandırmaz köyü yakınlarında devriye gezen bir gurup geçici korucu “ Yerden yükselen , yuvarlak , parıldayan “ bir cisim gördüklerini açıkladılar. Korucular , Hakan Ünal , Fevzi Cebe ile İbrahim ve Yusuf Yılmaz hemen telsizleriyle üslerine haber verdiler. Ayrıca aynı gece bölgede devriye gezen jandarma ekibi de gökyüzünde parlak bir cisim gördüklerini bildirmişti. Gördükleri cismi gece görüş dürbünleriyle izlemişlerdi ve UFO olduğundan şüpheleri yoktu. 3 korucu ve 7 jandarmadan oluşan grup , gördüklerini şöyle anlatıyor : “ Gördüğümüz cisim gökyüzünde ışıklar saçarak ilerleyen büyük bir kül tablasına benziyordu . Neredeyse bir ev büyüklüğündeydi. Üzerindeki pencereye benzer açıklıklardan sarı ve kırmızı ışıklar saçıyordu. Alt kısmı aynı bir çay tabağını andırıyordu. Alt kısmı hızla dönerken üst kısmı hareketsiz , sabit duruyordu. Bir süre sonra Ulubat Dağına doğru uçarak gözden kayboldu.”

Adıyaman Valisi , Halil Işık , İçişleri Bakanlığıyla 11 Haziran olayı ile ilgili resmi bir toplantı düzenledi ve 10 görgü tanığıyla şahsen konuştuğunu söyledi. Farklı odalarda çapraz sorgulamalardan geçen 10 kişi, gördükleri şekli çizmeleri istendiğinde hep aynı şekli çizdiler ve benzer ifadeler verdiler. “ İddialar oldukça önemli olduğu için İçişleri Bakanlığını olaydan haberdar ettik” diyor Vali Işık.


Ve Vali Işık'ın hazırladığı 18 sayfalık resmi raporun birer örneği İçişleri Bakanlığına, TÜBİTAK'a ve Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezine gönderilmiştir.(üstte)


Vali Halil Işık tarafından gözlemi yapanlardan alınan yeminli ifade örneği (üstte)


Gözlemi yapan Jandarma mensuplarından Murat Bilgi'nin çizimi (üstte)

12 HAZİRAN 2001 – ADANA

Adana’nın Kuzeyindeki Güzelyalı ilçesinde oturan bir kadın , saat 15.30’da polisi arayarak “ çok alçaktan uçarak üzerlerinden geçen garip bir araç “ gördüğünü bildirdi. Şehrin Batı kısmındaki Şakirpaşa ilçesinden de benzer bir cisim gördüklerini söyleyen telefonlar gelmeye başlayınca şehirdeki tansiyon yükseldi. Olaya el koyan polis birimler bir yandan cismi görebilmek için gökyüzünü tararlarken , bir yandan da inmiş olabileceğini düşünerek şehrin her yerini araştırdılar. Adana’nın Batısında görülen parlak ışık kısa bir süre sonra kaybolmuştu. Oysa diğer ışıklı cisim, İncirlik Amerikan Hava Üssünün üzerinde dolaşırken yaklaşık iki saat kadar gözlemlenmişti. Daha sonra gittikçe küçüklen obje , gözden kayboldu.

15 HAZİRAN 2001 – KÜTAHYA

Kütahya’nın Sofular İlçesi sakinleri , jandarmaya başvurarak gökyüzünde renk değiştirerek uçan garip bir cisim gördüklerini söylediler. Garip gök cismi , saat 02.00 ile 04.00 arasında görüldü. Cismi dürbünleriyle daha yakından izleyen görgü tanığı Halil Özerk , şöyle anlatıyor : “ Cisim , bir televizyon büyüklüğünde ve iki gündür görünüyor. Beni oldukça korkuttu. Ayrıca belediye Başkanımızda objeyi gördü.” Jandarma yetkilileri olayı kayıtlarına geçirirlerken , Sofular ilçesi Belediye Başkanı Ünal Can , olayla ilgili incelemelerin süreceğini söyledi.

24 HAZİRAN 2001 – MARDİN

Mardin’in Yalım ilçesi sakinleri saat 04.37’de gökyüzünde parlak bir ışık gördüler. Görgü tanıklarının anlattığına göre , cisim renk değiştiren bir yüzük şeklinde ve çok parlaktı. Olay yerine gelen polisler , cismi 15 dakika boyunca izlediler ve filme çektiler. Cisim daha sonra üçgen şekline geçti ve aniden ortadan kayboldu. Konu hakkında açıklama yapan Mardin Valisi Temel Koçaklar , filmi gördüğünü söyledi fakat filmle ilgili görüş beyan etmedi.

26 HAZİRAN 2001 – İZMİR , NİF DAĞI

Uşak , Sivas , Adıyaman , Adana , Kütahya ve Mardin’den sonra UFO’lar İzmir sınırları içerisindeki Nif Dağı’nda da görüldüler. 26 Haziran günü sabah erken saatlerde bölgede bulunan bir amatör kameraman , onun varlığının farkındaymış gibi şekil ve renk değiştiren uçan bir cismin görüntülerini kaydetti. 35 yaşındaki kameraman Erol Yıldırım , sabah erken saatte arkadaşlarıyla buluşacağı noktaya geldiğinde Nif Dağı üzerinde uçan cismi gördüğünü söylüyor.

Hemen kameramı alarak kaydetmeye başladım. Işıkları sırayla yeşil ve kırmızı parlıyordu. Sonra hızla yan dönerek aniden ortadan kayboldu. Çok korkmuştum , beni kaçıracaklarını sandım

9 TEMMUZ 2001 – İZMİR , GAZİEMİR

İzmir , Gaziemir’de yaşayan Emekli Hava Kuvvetleri Albayı Hidayet Mamak , Sabah yaklaşık 04.30’da evinin balkonunda parıldayarak uçan bir cisim gördü ve kamerasıyla kaydetti. Konu hakkında konuşan Mamak : “ Cumartesi gecesi ben uyurken balkona çıkan eşim , uçan parlak cismi fark etti ve beni uyandırdı. Böyle bir şeyi ilk defa görüyordum. Çok parlak ışıklar yayıyor ve çok hızlı hareket ediyordu. Hemen kameramı alarak cismi kaydetmeye başladım. İlk başta , bunun yakındaki bir havaalanına iniş yapmaya hazırlanan bir uçak olduğunu sanmıştım ama değildi. Çok güçlü ışıklar yayıyordu.”

Gördükleri cismin , İzmir üzerinde iki saate yakın dolaştığını söyleyen Mamak şöyle devam ediyor “ Cismi yaklaşık 06.30’a kadar izledik. Güneş doğmasına rağmen aynı güçte ışıklar saçması çok ilginçti. 06.30’dan sonra yavaşça uzaklaştı ve gözden kayboldu. Cisim hakkındaki en belirgin özellik dairesel hareketleriydi. Geçmiş deneyimlerime dayanarak , bunun kesinlikle bir yıldız yada uçak olmadığını söyleyebilirim.

31 yıl boyunca Türk Hava Kuvvetlerinde görev aldığını hatırlatan Mamak , “ bu Cismi , diğer uçan araçlarla karıştırabilmem mümkün değil. Sanki ateşten bir topa benziyordu. Sonra aniden kayboluşu .. Uşak’ta olan olayları duymuştum ama ciddiye almamıştım ve UFO’lara inanmazdım. Fakat yaşadığım olay tüm görüşlerimi değiştirdi.” Mamak’ın karısı Saadet Mamak , cismi kaydederken kocasının yanında olduğunu belirterek “ Evimiz Adnan Menderes Havaalanına yakın olduğu için evimizden , inip kalkan uçakları izleyebiliyoruz. Ayrıca ikimizde yıldızların ve diğer gök cisimlerinin yerlerini oldukça iyi biliyoruz. Cisim , çok değişikti ve çok garip hareket ediyordu. Onun bir UFO olduğundan eminim “ diyor.

16 – 17 TEMMUZ 2001 – KASTAMONU

Kastamonu’nun Uzunkavak köyü sakinlerinin iki gece üst üste UFO gözlemlemesi ilgi uyandırdı. 16 Temmuzda Uzunkavak , Haliloğlu’nda oturan , İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencilerinden Mehmet Adsay , gökyüzünde elips şeklinde uçan bir cisim gördü. Bir süre uçan cisim , daha sonra arkasında uçakların bıraktığına benzer bir iz bırakarak ortadan kayboldu. Adsay , ertesi gece yanına kuzenlerini de alarak aynı yere gitti. Bu defa iki uçan cisimle karşılaştılar. Üstelik bu kez sadece o ve kuzenleri değil çevreden köylüler de UFO’ları görmüşlerdi. Cisimler , daha sonra aynı biçimde ortadan kayboldular.

22 TEMMUZ 2001 – UŞAK , SALİHLİ

36 yaşındaki Uşaklı avukat Hüseyin Vadi Dalkılıç , Salihli ilçesi üzerlerinde uçan ışıklı bir cisim gördüğünü bildirdi. Dalkılıç , aynı zamanda kamerasıyla 3 dakika süreyle cismi görüntülemeyi başardı. Konu hakkında konuşan Dalkılıç , ışıklı cismi önce kendisinin gördüğünü , daha sonra karısını uyandırarak ona da gösterdiğini söyledi. Kocası gibi oda avukat olan Günnur Dalkılıç , cismin sarı ve elips şeklinde olduğunu , ışıklarını yayarak düz bir hat üzerinde ilerlediğini anlatıyor.

Eşme’deki köylülerin UFO görmesi olayını çoğu kişinin ciddiye almadığını hatırlattığımızda , kendisinin de böyle yorumlardan çekindiği için başta kimseye anlatmadığını , fakat daha sonra yaşadıklarını açıklamaya karar verdiğini söylüyor.

28 TEMMUZ 2001–ANKARA ,İSTANBUL ,DENİZLİ ,KÜTAHYA ,KARABÜK

Ankara , İstanbul , Kütahya , Denizli ve Karabük’te yaşayanlar , aynı saatlerde , gökyüzünde uçarak yeşil ışıklar saçan cisimler gördüler. Panik içinde televizyonları ve gazeteleri arayan tanıklar , yeşil ışığın gökyüzünde yaklaşık 10 dakika uçtuğunu , sonra alçalarak bir yerlere iniş yaptığını söylediler.

Aynı zamanlarda , Kütahya’nın Emet ilçesi Polis Departmanı üzerinde parlak beyaz bir cisim gözlendiği bildirildi. Tanıkların bildirdiğine göre , cisim 10 saniye boyunca görülmüş , daha sonra ardında 4-5 metre uzunluğunda bir iz bırakarak ortadan kaybolmuştu.

6 AĞUSTOS 2001 – İZMİR , ÇANDARLI

6 Ağustos öğleden sonra , iki Türk Hava Kuvvetleri pilotu , Türk havacılık tarihinde ilk defa yaşanan , eşine az rastlanır bir olaya şahit oldular : Kullandıkları T-37 tipi eğitim uçağı ile , Çandarlı Körfezi üzerinde 3 dakika süreyle bir UFO ile it dalaşı yaptılar.

6 Ağustosta saat 12.30 civarı Asteğmen İlker Dinçer ve öğrencisi , T-37 tipi bir eğitim uçağıyla Çiğli Hava Üssünden kalktılar. Çandarlı Körfezi bölgesine geldiklerinde uçağın motorları düzgün çalışmamaya ve uçak garip yalpalamalar yapmaya başladı. O sırada , Asteğmen Dinçer ve öğrencisi , önlerinde uçan “ tanımlanamayan , parlak , disk-piramit şeklinde gök cismi”’ni gördüler.

Kısa sürede yaşadığı şokun üstesinden gelen Asteğmen Dinçer , hemen yer kontrol birimleri ve Kütahya’daki Savaş Operasyonları Merkezi ile bağlantı kurarak onları durumdan haberdar etti. Operasyon Merkezinden UFO’yu radarlarında tespit etmelerini isteyen Dinçer’in aldığı yanıt şaşırtıcıydı. Merkez yetkilileri , Dinçer’in uçağı etrafında yoğun bir aktivite olduğunu görüyorlardı. Fakat radarda görünen ikinci bir araç yoktu. Cismi tanımlamaya çalışan Dinçer yönünü UFO’ya doğru çevirdi. Aynı sırada UFO’da T-37’ye doğru döndü ve uçağın sol kanadına yaklaşarak yan yana uçmaya başladı.

Daha sonra UFO , T-37’nin etrafında manevralar yapmaya başladı. Tecrübeli bir pilot olan Dinçer , UFO’nun hareketlerinden sıyrılarak manevralarına cevap vermeye başladı. Bu tehlikeli ‘ it dalaşı ‘ yaklaşık 30 dakika sürdü ve UFO’nun aniden inanılmaz bir hızla ortadan kaybolmasıyla son buldu. Asteğmen Dinçer ile kontrol kulesi arasında geçen ve UFO gözlemini ile it dalaşını doğrulayan telsiz kayıtları şöyledir:

T-37 : Konum : Çandarlı bölgesi . Sıradışı bir durumla karşılaştık.

Operasyon Merkezi : Sorununuz nedir?

T-37 : Sat 12 yönünde yarı-huni , yarı-disk şeklinde aşırı parlak bir cisim var ve çok hızlı uçuyor.

Operasyon Merkezi : Devam edin , konumu nedir?

T-37 : Hızla bana yaklaşıyor. Cismi acilen radarda tespit edin. Daha önce hiç böyle bir cisim görmemiştim. Bir UFO olduğundan şüpheleniyorum.

Operasyon Merkezi : Uçağınızın etrafında yoğun bir hareket var. Fakat radarda ikinci bir cisim görünmüyor.

T-37 : Cisme doğru yöneliyorum.

Operasyon Merkezi : İkinci bir cismi tespit edemiyoruz.

T-37 : Cisim bize doğru gelmeye başladı.

Operasyon Merkezi: Radar tespiti : negatif.

T-37 : Cisim , Kanat yönünden bize yaklaşıyor. Arkamıza geçti. Tekrar ön tarafıma almaya çalışacağım.

Operasyon Merkezi : Tekrar ediyorum , radar tespiti : negatif.

T-37 : Cisim şu anda önümüzde. Görünüşe göre bu şey bizimle bir it dalaşı yapıyor.

Operasyon merkezi : Devam edin.

T-37 : Cisim aniden ortadan kayboldu.

Olaydan sonra Çiğli Hava Üssüne iniş yapan pilotlar , gördüklerini üstlerine rapor ettiler. Yetkililer , araştırmaların süreceğini ve olayın NASA başta olmak üzere uluslararası kuruluşlara bildirileceğini söylediler. Ayrıca , konuyla ilgili tüm fotografik görüntü ve video kayıtlarının , Türkiye’nin diğer kesimlerinden gelen benzer belgelerle birlikte generallere ve diğer üst rütbeli yetkililere ulaştırıldığını eklediler.

Konu hakkında bir açıklama yapan Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Derneği Başkanı Haktan Akdoğan , kendilerinin olayı araştırdıklarını söyleyerek , pilotların ikisinin de UFO’yu gördüklerini , iki kişinin aynı anda aynı halüsinasyonu görmelerinin mümkün olmadığını ekledi. Ayrıca Milli İstihbarat Teşkilatı ‘MİT’ bünyesinde bir UFO masası bulunduğunu ve onlarında UFO olaylarındaki artışı takip ettiklerini söyledi.

10 AĞUSTOS 2001 – İZMİT , DERİNCE

10 Ağustos gecesi İzmit , Derince sakinleri , gökyüzünde silindir şeklinde , beyaz , parlak ışıklar yayan bir cisim gördüklerini söylediler. Tanıklar , o gece hava kapalı olduğu için yıldızların görünmediğini ve parlak cismin bulutların arasında uçtuğunu bildirdiler. Balkonlarında otururken cismi gören Nevin ve Ahmet Helvacıoğlu , “ 10 kişilik bir guruptuk ve hepimiz cismi gördük “ şeklinde konuştular.

16 EYLÜL 2001 – KAYSERİ YÜZLERCE ASKERİ GÖREVLİNİN GÖZLERİ ÖNÜNDE KAYSERİ HAVA ÜSSÜ’NDE SORTİ YAPAN U F O’ LAR!

2 uçandaire 16 Eylül Pazar gecesi saat 23:30–24:30 arasında Kayseri-Erkilek 12. Hava Ulaştırma ve Üs Komutanlığı’nda görüldü. Üs’ten merkezimizi arayan askeri bir görevlinin verdiği bilgiye göre 2 uçandairenin Üs Havaalanı üzerinde 100 feet kadar alçalarak yaptığı olağanüstü manevralar ve sortiler yüzlerce askeri görevli ve yetkili tarafından şaşkınlıkla izlenmiş ve bunun sonucunda Üs Komutanı Tuğgeneral Mehmet Erten teftişte bulunmak ve olay hakkındaki bilgileri almak için gece yarısı 01:00 sularında üsse gelmiştir. Üssün radar operatörleri tarafından radarlarda da tespit edilen cisimler, bir saat boyunca yüzlerce üs personeli tarafından izlenmiş ve daha sonra bir anda gözden kaybolmuşlardır.

UFOların sorti yapmasıyla gelişen bu önemli hadise, olay gecesi 222. Filo Nöbetçi Amirliğini yapan Hava Pilot Yüzbaşı Halit Gündüz tarafından tutanaklara geçirilmiş ve derhal Ankara Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na rapor edilmiştir.

Merkezimiz Başkanı Haktan Akdoğan, 17 Eylül Pazartesi günü üssü arayarak Yüzbaşı Ender Özdengil’le konunun detaylarını öğrenmek üzere bir görüşmede bulunmuş ve Yüzbaşı Özdengil, olayın gerçekliğini doğrulayarak bu önemli olayla ilgili bilgilerin Ankara Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bir resmi raporla bildirildiğini teyit etmiştir.

16 Eylül 2001 saat 11.30 ile 12.30 arasında , Kayseri , Erkilet 12’nci Hava Komuta Üssü üzerinde iki uçan daire görüldü ve ayrıca radar ekranlarında da tespit edildiler. İsminin gizli tutulmasını isteyen askeri bir yetkiliden öğrendiklerini açıklayan Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan şunları söyledi : “ İki UFO’nun yaptığı manevralar , yüzlerce askeri yetkili tarafından şaşkınlıkla izlendi. Üs Tugay Komutanı , General Mehmet Ersen , üsse bizzat gelerek konu hakkında bilgi aldı.” Olay , 222’nci Filo nöbetçi pilotu Halit Gündüz tarafından kayıtlara geçirildi ve Türk Hava Kuvvetleri Kumandanlığına iletildi.

14 KASIM 2001 – DENİZLİ

2001 yılının son UFO vakası Denizlide yaşandı. Denizli , Söğüt Dağı bölgesinden bir dişçinin çektiği bir fotoğraf , UFO tartışmalarını alevlendirdi. Denizlinin Horoz isimli haftalık dergisinde de bir sayfa hazırlayan Diş Hekimi Okan İlhan , Kasım ayının ilk haftasında , yanında Pamukkale Doğa Sporları Araştırma ve Kurtarma Ekibinden (PAKDOS)16 kişiyle birlikte Söğüt Dağına tırmanmaya başladı. Tırmanış sırasında , Acıgöl yakınlarında PAKDOS ekibinin fotoğraflarını çeken İlhan daha sonra şunları anlatıyor: “ Fotoğrafçıdan resimleri aldığımda onları bilgisayarıma aktarmak için tarayıcıdan geçirdim. O sırada PAKDOS ekibinin arkasında , gökyüzünde siyah bir nokta fark ettim. Resmi 1/500 saniye ayarında çekmiştim. Sanırım bu , Türkiye’de çekilen en yakın UFO fotoğrafı. Resimdeki siyah noktayı arkadaşlarıma gösterdiğimde onlarda gözlerine inanamadılar. Gerçek bir UFO’yu görüntülemeyi başarmıştım!“

Bu konuyu uzaman fizikçilerle de tartıştığını söyleyen İlhan ,şöyle devam ediyor : “ Uzmanların söylediğine göre insan gözü evrendeki diğer yaratıklar arasında en zayıf optik özelliklere sahip gözlerden biri. Bu yüzden, evrenin yapısı ve içerdiği gizemler hakkında bilgiler taşıyan elektro manyetik dalgaları çıplak gözle göremiyoruz. “

UFO’ LAR TEKRAR ADIYAMAN’DA ! BU DEFA EMNİYET TARAFINDAN FİLME ALINDI!

VALİ HALİL IŞIK EMNİYET KAMERALARIYLA ALINAN GÖRÜNTÜLERİN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, TÜBİTAK VE METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİBİ RESMİ BİRİMLERİN YANINDA, İNCELENMEK ÜZERE SİVİL BİR ARAŞTIRMA MERKEZİ OLAN SİRİUS U F O UZAY BİLİMLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİ’NE DE GÖNDERİLECEĞİNİ SÖYLEDİ

Adıyaman Valisi Halil Işık tarafından verilen bilgiye göre, 26 Ocak gecesi, saat 23.00 sıralarında Emniyet Müdürlüğü 155 Polis İmdat telefonuna, kentin doğusunda gökyüzünde parlayan bir cisim olduğuna yönelik ihbar geldi. Bunun üzerine, kentin doğusundaki Adıyaman-Kahta yolunda görev yapan bölge trafik ekibinden telsizle bilgi alındı. Ekibin de gökyüzünde parlak bir cisim görüldüğünü teyit etmesi üzerine, bu olağanüstü durum saat 23.15 sıralarında Nöbetçi Emniyet Müdürü'ne iletildi. Bunun üzerine kentin doğusuna gönderilen Güvenlik Şube Müdürlüğü ekibi, gece çekimi de yapabilen kamera ile doğu istikametinde renkli ışıklar saçan, yakın çekim görüntülerde kendi ekseni etrafında hareket ettiği görülen parlak bir cismin varlığını tespit ettiler ve bu

27 Ocak 2002 günü saat 02.15 sularında ise, bu sefer kentin batı istikametinde önceki günküne benzer 2 ayrı uçan cisim daha görüldü. Cisimler Güvenlik Şube Müdürlüğü izleme görevlisi tarafından Emniyet Müdürlüğü binası çatısından, 02.29-03.00 saatleri arasında, kamera ile de tespit edildi. Vali Işık’tan alınan bilgiye göre, 23.00-05.20 saatleri arası, Kahta ve Samsat semalarında 2, Besni ve Gölbaşı ilçeleri semalarında ise 3 olmak üzere, toplam 5 tanımlanamayan cisim gözlendi. Işık, bu tanımlanamayan nesnelerin, yaklaşık 20 emniyet personeli tarafından gözle görüldüğünü önemle vurgulayarak, söz konusu cisimlerin tespit edilen görüntülerinin yetkili makamlara gönderildiğini bildirdi. Işık, görüntülenen cisimlerin yedi ay önce Adıyaman’ın Tut ilçesi semalarında korucular ve jandarma erleri tarafından gözlemlenen ve tarif edilen kimliği belirsiz cisimlerle aynı özelliklere sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Vali Işık, görüntülerin İçişleri Bakanlığı, TÜBİTAK, Antalya Ulusal Gözlemevi ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü gibi resmi birimler ile ayrıca incelenmek üzere Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezine'de gönderildiğini belirtti..

ADIYAMAN’DA POLİS KAMERASIYLA GÖRÜNTÜLENEN KİMLİĞİ BELİRSİZ UÇAN CİSİMLERİN ANALİZ SONUÇLARI

26-27 Ocak geceleri Adıyaman’a bağlı Kahta, Samsat, Besni ve Gölbaşı ilçeleri semalarında gözlemlenen ve olay yerine gelen emniyet ekipleri tarafından kameraya alınan kimliği belirsiz uçan cisimlerin görüntüleri Sirius U F O Uzay Bilimleri Merkezi’mizce incelemeye alınmıştır. Merkezimizce yapılan analiz ve tetkikler sonrası varılan sonuç söyledir:

-Başlangıç olarak, görüntülerde net olarak gözlemlenen ışıklı cisimlerin görüldüğü 26-27 Ocak geceleri 23.00-05.20 saatleri arası gökyüzünün bulunduğu konum incelenmiş ve gökyüzü konfigürasyonunda, belirtilen yer ve açılarda Venüs gibi herhangi bir parlak gezegen veya yıldızın bulunmadığı tespit edilmiştir.

-Kaldı ki gözlemlenen cisimler bir tek değil 5 tane olup, bir yıldızdan çok daha parlaktırlar; ışıklar saçmakta ve hareket etmektedirler. Cisimlerin yakın plan görüntülerinde kendi eksenleri etrafında dönmekte oldukları göze çarpmaktadır.

-Görüntüleri özel montaj setlerinde ve bilgisayar programlarında büyüterek yaptığımız incelemelerde cisimlerin çok değişik renkte ışıklar saçtığı tespit edilmiştir.

-Cisimlerin parlaklığı ve yakınlığı, bu cisimlerin atmosferimiz içinde ve hareket halinde olduklarını göstermektedir. Yapılan analizde de UFO’ların yaydığı ışık huzmesi , cisimlerin bazen yaklaşıp bazen uzaklaştıkları ve hareket ettikleri tespit edilmiştir.

-Yapılan analizlerde cisimlerin yerçekimine ters gelecek bir şekilde, zaman zaman sabit kalarak havada asılı durdukları ve daha sonra hareket ettikleri tespit edilmiştir. Uçak ve benzeri gök araçlarının aksine ses çıkartmayan bu ışıklı cisimler bu özellikleriyle dünyada olmayan bir teknoloji sergilemektedirler.

-Yukarıda saydığımız karakteristik özellikler uydu, meteor, uçak, helikopter, meteoroloji balonu gibi kategorilere kesinlikle uymamaktadır.

-Bu cisimlerin gösterdiği karakteristik özellikler, cisimlerin atmosferik bir fenomen ya da doğa olayı olmadığını, aynı zamanda optik bir hava olayı veya İridyum uydusu yansıması da olmadığını açıkça göstermektedir.

-Yine analizlerden varılan sonuca göre, bu cisimler ateş topu, deprem ışığı gibi iyonize olmuş elektrik yüklü birtakım partiküllerin yarattığı bir plazma oluşumu kesinlikle değildir. Çünkü eğer böyle olsaydı, söz konusu cisimlerin havada 5-6 saat boyunca kalıp, manevralar yaparak hareket etmesi mümkün olmazdı; dünyanın manyetik alanına hızla çekilip kaybolurlardı. Deprem uzmanlarının da çok iyi bildiği gibi literatürde böyle bir olay yoktur.

-Cisimler bazen iki, hatta üç tane olarak ortaya çıkmış, 5-6 saat boyunca yüzlerce sivil ve resmi tanık tarafından gözlemlenmiş ve 20 emniyet görevlisi tarafından gece-görüşlü kameralarla filme alınmıştır.

-Bilindiği üzere, 7 Haziran 2001 tarihinde yine Adıyaman’a bağlı Tut ilçesinde benzer bir olay yaşanmış ve Dandırmaz köyü civarında görev yapan bir grup korucu ve jandarma eri verdikleri yeminli ifadelerde, “yuvarlak, ışıklar saçan bir cismin yerden kalkarak havalandığını; geniş bir tepsiye benzeyen ve bir ev büyüklüğünde olan bu parlak cismin etrafa kırmızı ve sarı ışıklar saçtığını ve bir süre sonra da Ulubat Dağı yönüne doğru uçarak gözden kaybolduğunu bildirmişlerdi. Bu, dünya literatüründe de sıkça geçen çok net bir UFO (Tanımlanamayan Uçan Cisim) tanımıdır. Nitekim, Adıyaman Valisi Sn. Halil Işık, 26-27 Ocak geceleri meydana gelen olaylar üzerine yaptığı açıklamada, görüntülenen cisimlerin yedi ay önce Tut ilçesi semalarında gözlemlenen ve tarif edilen kimliği belirsiz cisimlerle aynı özelliklere sahip olduğunu belirtmiştir. İlden sorumlu en yüksek makama sahip, bölgeyi çok iyi tanıyan ve olayın detaylarına herkesten daha vakıf olan Sn. Vali tarafından yapılan bu açıklama da olayın doğruluğunu ve ciddiyetini ortaya koymakta ve söz konusu cisimlerin birer UFO, yani kimliği belirlenemeyen uçan cisimler olduğu düşüncesini desteklemektedir.

Sonuç: Yukarıda belirttiğimiz özellikleri taşıyan ve yerçekimine karşı durarak ve dünya fizik kurallarını altüst ederek gökyüzünde manevralar yapan bu cisimler, zeki varlıklar tarafından yönetilen ve UFO diye tabir edilen cisimlerdir.

 

Yorumlar