Nemesis Gerçek mi?

NEMESİS-ÖN BİLGİ 

Nemesis varsayımsal olarak kırmızı veya kahverengi cüce olarak düşünülen,Oort Bulutunun biraz ötesinde bulunan ve Güneş ile yörüngelerinin 50.000 AU-100.000 AU arasında değiştiği iddia edilen cüce yıldızdır.(1 AU=Dünya-Güneş arasındaki uzaklık)Kırmızı cüce veya kahverengi cüce olduğu konusunda bilim adamları uzun tartışmalara girmişlerdir. 

Kısacası güneş sistemimizde bizim güneşimizden başka cüce ve sönük bile olsa bir güneşin daha olduğu iddia edilir. 

Nemesis’in ilk anılması,okuduğunuz zaman da görmüşsünüzdür,dinazorların neslinin tükenmesi ile alakalıdır.Teoriye göre dünyada düzenli bir periyodla ki bu 26-35 milyon yıl arası düşünülmektedir,bir kitlesel soy tükenimlerinin olduğudur.Ve bu duruma da 26 milyon yılda bir yörüngesi nedeniyle güneş sistemimize giren Nemesis’in neden olduğu iddia edilir.Bilindiği gibi dinazorların nesli 65 milyon yıl once tükenmiştir.Birçok krater,fosil incelemelerinde 25-35 milyon yıl periyodlarına ulaşılmıştır. 

1984 yılında paleontologlar David Raup ve Jack Sepkoski,son 250 milyon yıl içinde soy tükenmelerinde istatistiksel bir durum olduğunu iddia etmişlerdir.Bu süreç içerisinde incelenen fosillerde 10-12 civarı yok olma olaylarını tespit ettiklerini söylemişlerdir.Ortalama zaman aralığı 26 milyon yıl olarak hesaplanmıştır.Bu durum bir gök cismi bağlantısı açısından birçok gökbilimci tarafından ele alınmıştır. 

Grafikte,David Raup ve Jack Sepkoski'nin yıllara göre soy tükenimleri gösteriliyor. 

Sonraki zamanlarda teori genişletilmiştir.Gökbilimciler Whitmire ,Jackson ve Muller,Nature isimli dergide benzer makalaler yayınlamışlardır. 

Bu teoriye göre güneşimiz;henüz keşfedilmemiş ve fark edilmesi zor olan,Oort bulutu içerisinde yer alan,oldukça eliptik bir yörüngeye sahip,Güneş sistemimizi ziyareti sırasında kuyruklu yıldızlar nedeniyle dünyamıza çok büyük etkilere neden olabilecek bir refakatçi yıldıza sahip olabilir.Daha sonra,Nemesis,daha bilinen adıyla Ölüm Yıldızı,tanındı. 

Muller önümüzdeki 10 yıl içinde Nemesis’in bulunacağından emin.Hatta “Bana bir milyon dolar verin Nemesis’in fotoğrafını önünüze koyayım” diyecek kadar. 

Cüce yıldızlardan biraz bahsedecek olursak,kırmızı cüceler galaksimizde en çok bulunan yıldızlardır.Güneşe göre nispeten serin ve küçüktürler. 

İkili yıldız sistemlerinden bilgi verecek olursak, adeta bir çekim dansı söz konusudur.Küçük olan bu ritimde büyüğe ayak uydurur.Ya da bir tahterevalli üzerindeki iki çocuğu düşünün.İki çocuktan birisi ağır ise,sistemin çalışması için ağır olanın merkeze daha yakın oturması gerekir. 
 

Şekilde Nemesis'in Güneş ile olan konumunu görüyorsunuz.Bilinen en yakın yıldız olan Centauri'den(4.25 IŞIK YILI) daha yakın.Sağdaki konuma gelindiğinde,dünyamız tehlike altında kalıyor. 

Muller’e göre Nemesis ile Güneş in yörünge aralıkları 1-3 ışık yılı arasında değişiyor.Nemesis in sistemimizden geçişi sırasında Güneş in çekim kuvveti ve diğer etkenlerden dolayı,güneş sistemi adeta bir kuyruklu yıldız yağmuru altında kalıyor.Buda kitlesel nesil tükenmelerine neden oluyor.Böyle bir yörüngenin imkansız olduğunu iddia edenler de mevcut.Daha once böyle bir şey bulunmadığını belirten bazı bilim adamlarına,Muller’in tek bir cevabı var:”Ben rakamlara bakmam,bulunmamış bir şeyi bulmaya bakarım.” 

Muller’in düşünceleri bu kadarla da kalmıyor.Nemesis teorisini biliyordum ancak ilk kez duyduğum ve beni en çok şaşırtan nokta zaten şimdi belirteceklerim: 

Muller,uydumuz olan Ay’ın da Nemesis’in etkisi ile oluşmuş olabileceğini söylüyor.Bunun üzerinde de Nemesis ten bir iz bulabilmek amacıyla incelemeler yapmış,yeterli kanıt bulamamış ancak araştırmalarına devam edeceğini belirtmiş.Muller ekliyor: “Ben gerçekçiyim,ancak dediklerim doğru da çıkmayabilir.” 

Bu bilgilendirmeden sonra şimdi Nemesis ile asıl ilgili olan habere,bugünlerde bazı platformlara düşen habere geçelim. 

NEMESİS GELİYOR MU? 

Herkesin aklında aynı soru canlanmış olabilir.Daha uzakta olan Centauri bile keşfedilmişken neden Nemesis bulunamıyor? 

Nemesis'in kırmızı veya kahverengi cüce oluşu heleki kahverengi cüce ise bulunuşunu oldukça zorlaştırır.(En son kahverengi cüce olduğunu kanısında uzlaşıldı)Bu bir nevi karanlıkta saklambaç oynamaya benzer.Sadece kızılötesi ışınları yayabileceği bile söyleniyor. 
 
Şekilde Dünya,Jupiter,Nemesis ve Güneş büyükleri kıyaslaması görülmekte. 

Nemesis’in Jupiter den biraz daha büyük olduğu söyleniyor.Ve tespit edilmesi zor bir yıldız.Bilinen kitlesel soy tükenmelerine bilim camiaları tarafından ancak kuyruklu yıldızların etkisinin olabileceği düşüncesi,kesinliği olmasa bile bu teori üzerinde çok düşünülmesine neden oluyor.Kısacası,güneşimizin karanlık bir arkadaşı olabileceğini düşünmemiz için yeterli tüm sebepler mevcuttur. 

SEDNA İLE NEMESİS BAĞLANTISI 

Şimdi biraz Sedna cüce gezegeninden bahsedelim.Sedna keşfedilmiş gezegen(imsi)ler arasında beklide hakkında en karışık iddialar olan gezegen(imsi).Güneş sistemimizde mi yoksa Oort Bulutuna mı ait tartışmalar çok. 

10.gezegen olarak kabul edilme tartışmaları oldu en başlarda,ancak cüce gezegen olarak tanındı.Neyse gelelim bizi ilgilendiren kısmına.Sedna nın çok tartışmalar yaratıyor olması,daha belirli ve kendine ait ilginç bir yörüngesi olmasından kaynaklanıyor.Güneş etrafındaki dönüşü 12000 yıl civarında.Sedna nın bu bulunduğu tuhaf yer ve alışılagelmedik halleri,Nemesis teorisini destekleyenlere bir kanıt niteliği taşıyor,neden mi? 

Şekillerde Sedna'nın konumunu ve onun ilginc yörüngesini görüyoruz. 

Sedna yı keşfeden Mike Brown Caltech,Discover dergisindeki makalesinde Sedna nın yörüngesinin ve bulunduğu konumun hiçte normal bir durum olmadığını belirtmiş. 

Ve çok daha iddialı bir şekilde eklemiş: “Sedna orda olmamalı.Heleki güneşten etkilenirken eğer arada başka bir yıldızın çekim etkisi yoksa,o kadar uzakta olması imkansız”. Gezegeni keşfedenden bunu duymak ayrı bir önem taşıyor.Sednanın Oort bulutuna da yakın olduğunu ve Nemesis in de oralarda bir yerde olduğu iddiasını da ben hatırlatayım. 

“Belki de görünmez büyük bir nesne Sedna yı bu olağandışı yörüngesine yerleştiriyordur” Mike Brown. 

“Ben birçok gök cismi gözlemledim,ve böyle bir cüce gezegenin hareketlerinin bu denli yavaş olmasına ilk kez tanık oluyorum.Kendi etrafında 20-40 gün civarında dönüyor.Uydusunun olması da buna etki ediyor ancak,orda başka bir şeyler daha var” Mike Brown-Astrobiyoloji dergisindeki makaleden. 

Destekleyen bilim adamları için de en büyük kanıt Sedna.Onların deyişi ile, 

"Sedna’nın orda olabilmesi için ancak orda bulunan bir yıldızın onu itmesi gerekir” 

NEPTÜN SONRASINDAKİ ANORMALLİKLER 

Resimde,Neptün sonrasında yer alan ve keşfedilen cüce gezegenlerin büyüklük kıyaslamalarını ve bilim adamlarının deyişi ile "eksantirik" yörüngelerini görmekteyiz.Kısacası durum Sedna ile sınırlı değil.Nemesis'in 1-3 ışık yılı mesafede olarak düşünülmesi,Neptün sonrası anomaliler ile birleştirilince ortaya daha tutarlı deliller çıkarıyor adeta.Tabi biz bunları bilemiyoruz,çünkü bildiği üzere Planet X söz konusu.Bu anomalilerin ondan kaynaklandığını düşünenler de var Nemesis ten kaynaklandığını düşünenler de. 

WISE TELESKOBU ÇARE OLABİLİR Mİ? NASA BU SEFER İNKARCI TAVIR SERGİLEMİYOR 

Bu konuya açıklık getirebilecek tek çarenin WISE telescobu olduğu düşünülürken,evet yanlış duymadınız,NASA bu sefer inkarcı bir tavır sergilemedi. 

The Sun da yer alan habere göre,gözle görülmesi imkansız olma ihtimali olan ve yalnızca kızılötesi ışınlar yayan Nemesis’i WISE telescobu da yaptığı taramalar ile bulmaya çalışacak. 

The Sun'da yer alan habere bu linke tıklayarak ulaşabilirsiniz:

http://www.thesun.co.uk/sol/homepage/news/2889372/Earth-under-attack-from-Death-Star.html 

[video:http://www.youtube.com/watch?v=Qa1jp4EiOcA&feature=player_embedded]

Alıntıdır.