Ana içeriğe atla
14 Nisan 2010 tarihinde BarisAslier tarafından gönderildi

Çok Tartışılan MARS görüntüleri...

Mars Tüp Geçitleri

Richard Hoagland tarafından keşfedilen bu camdan yapıldığı anlaşılan tüp tüneller Mars Gezegeninin şu anda en önemli sırrı olarak kabul edilmektedir. Kayaların arasında gezegenin iç kesimlerine doğru inen bu tünellerin ne amaçla kullanıldığı bilinmemektedir. Bilinen tek şey bunların kesilikle bir yer yüzü biçimlendirmesi yani doğal bir yapı olmadıklarıdır. Nitekim bir çok fotoğrafta görülen ve yüzeyin hemen yakınından geçip aşağılara inen bu tüp geçilerin tüm gezegeni kuşattığnı söylemek yanlış olamayacaktır. Peki bu tünellerin yapım amacı nedir?

Kızıl Gezegen'in Sır Dolu Yapısı

NASA tarafından bu tüplerin aslında lav püskürmeleri sırasında oluşmuş yapı bozulmaları olduğu iddia edilmekteyse de, tünellerin biçimleri, düzgün hatlar üzerinde gitmeleri ve bulundukları yerlerin özellikleri göz önüne alındığında gariplikleri hemen anlaşılmaktadır. Nitekim yazının baş kısmında ressam John Bejko’nun bir çalışması görülmektedir. Çalışmanın çiziminde NASA’nın Mars Çekimleri esas alımıştır.

Cam Tüneller Gezegen Boyunca Uzayıp Gidiyor

Mars yüzerindeki garip cismin yakın görüntüsü

Gün geçmiyor ki, Mars üzerinde NASA insansız keşif araçları ile çekilen fotograflarda yeni bir anormallik dikkat çekmesin.

Bu kez NASA’nın resmi sitesinde SOL 288 adı ile yayınlanan görüntüde Mars toprağı üzerine gömülmüş insan eli ürün olduğu düşünülecek kadar düzenli ve işlenmiş bir çark veya tekerlek benzeri cisim hemen fark edilmekte.

Yorum size ait.

Nasa Sitesindeki Resimde cismin konumu

NASA sitesinde görülen bu fotoğraftaki cisimin UFO meraklılarından Efrain Palermo’ya göre bir hava taşıtının enkazı olduğu fikri ortaya atılmıştır. Resim iyice incelediğinde üzerinde simetrik çıkıntıların bulunduğu ve üzeri Mars toprağı ile kaplanmadan önce arkasında düşerken bıraktığı bir izin bulunduğu görülecektir. Geminin taslak çizimleri aşağıdadır.

ucgen01

 

Eski Bir Yolculuktan Geriye Kalanlar  Mı?
Eski Bir Yolculuktan Geriye Kalanlar Mı?
Cismin Daha Anlaşılır Çizimi
Cismin Daha Anlaşılır Çizimi
Cismin Eskizi
Cismin Eskizi

NASA uzayda bulunan en güçlü kamera olan HiRISE nin gönderdiği fotoğrafları yayıladı. Fotolardan birince Mars’ın kızıl kum tepeleri arasında yükselen gölgelere benzer ağaçlar görülmektedir. NASA aslında bunların Mars baharında erimeden kaynaklanan yüzey aşınmaları olduğunu açıklamaktadır.

NASA’nın HiRISE blogundaki resmi açıklaması aynen şöyle;

There is a vast region of sand dunes at high northern latitudes on Mars. In the winter, a layer of carbon dioxide ice covers the dunes, and in the spring as the sun warms the ice it evaporates. This is a very active process, and sand dislodged from the crests of the dunes cascades down, forming dark streaks… Falling material has kicked up a small cloud of dust. The color of the ice surrounding adjacent streaks of material suggests that dust has settled on the ice at the bottom after similar events.

Mars NASA kum Mars'ta hayat Mars'ta yaşam Resim Tüneller Cam tüneller Mars tünelleri

Yorumlar

peki oksijen sorununu nasıl halletmiş olabilirler?Marstaki tünellerde canlı yaşıyorsa...Yok canım bana tuhaf geldi.Ama şunun olması olabilir.Daha önce belki bir canlı hayatı vardı,su,oksijen ve gerekli olan her şey.Ve atmosferin değişimi ile her şey sona ermiş olabilir.Eski bir uygarlığın yaşamış olma ihtimali de bana göre yüksek.Eğer ki bu tüneller ,yapı benzeri eserler gerçekse kesinlikle burada önceden yaşamış bir nesil vardı anlamına gelir....

Miltenberger.Marsta yaşamın olması için sadece oksijen de yeterli değil. Asteroit kuşağına yakın oluşu, sıcaklık farkı ve maruz kaldığı radyasyon da canlı yaşamını etkileyen faktörler. %95 i karbondioksit iken oksijen sadece%0.13 değerinde.Bu şartlarda canlı yaşaması da mümkün olmuyor.Belki de bundan dolayı tünellerde bir yaşam olma ihtimali olabilir.Ben zaten onun için tünellerde oksijen ihtiyacını nasıl karşılıyorlar diye merak ettim.Tabii ki senin de söylediğin gibi ne gittik,ne gördük. Onlar hakkında doğru düzgün ne biliyoruz ki.Yani dostum dersimize daha çok çalışmamız lazım..Saygılar: )

Bilgi paylaşımının olduğu her ortam güzeldir.Bizim site zaten bilgi üzerine olduğu için forumdaki bütün arkadaşlarımız tam bir beyin cimnastiği içindeler.Tabiri caizse çok güzel tatlı bir rekabet var. Bu da abartmak gibi olmasın ama bütün arkadaşlarımızın seçkin insanlar olduğu kanısındayım.Umarım ki bu hep böyle devam eder.Herkese saygılar..  : )

insan neyi merak ve tercih ederse ona göre yorum yapar...çark ve insan eli ürün denen resim sadece kaya taş figürü...kum içinde saplı ufo ise sağ ve sol kanatları orantısız sol yukarı kanat daha büyük ve uzun...ağaç meselesi cok muhteşem bende şaştım nedne olmasın marsta hayat süper bir durum tünellerse halen şaşkınım o günlerde de incelemiştim işin içinden cıkmak zor...RA kültürü diye düşünmemek için deli olsam daha iyi...paylaşım için tşkler..

paylasım ıcın tesekkurler, yorumlara ben bır sey eklemek ıstemıyorum. herkes bırılerıne tercuman olmus. Cok ılgınc goruntuler. Merakımızı daha da gıdıklıyor bu resımler. Phoenix o bolgeye ne kadar uzakta acaba ?

oraya daha detaylı ınceleme ıcın uzman ekıpler ıle bırlıkte yenı araclar gondermemız gerekıyor sanırım. 

Bize yakın gezegenlerdeki kalıntıların bizlerle alakadar olduğu düşüncesi içindeyim. Özellikle Mars Dünyaya çok yakın. Buralarda hayat varmıdır yokmudur diye tartışmak çok yersiz. Eğer olsaydı aşikar biçimde görürdük. Bence onlar gözlem için kurulmuş üst veya kalıntılardır. Bu arada nasa senelerdir diğer gezegenlerde bakteri virüs böcek tespit etmeye çalışıyor. Oratada daha büyük kanıt ve deliller varken insanları uyutmaya arada bir yem atmaya devam ediyorlar.

Önce zaman nedir? Daha sonra UFO ve uzantıları nedir anlaşılabilir sanırım. Yani evrende yalnız olmadığımız gibi varlık olarak ta yaşam olarak ta zaten gözetim altındayız. Görünen cisimler ABD'nin kontak kurdukları yada buluntulardan değerlendirdikleri şimdilik bilinmeyen araçlar da olabilir. Her ne olursa olsun önceleri tanrılarla yaşayan insanlar virüs gibi çoğaldıklarından (etrafını da tahrip ederek) tanrılar terkederek uzaktan gözlem altında ve kısıtlı iletişimde bulunmaya başladılar. Bilmeyi öğrendik yaşamı bizden esirgediler.Gidişata göre de ya toptan yokedileceğiz yada kısmen yeni bir dünyada daha gelişmiş varlıklar olarak yaşama şansı verilecek.Karar biz insanlara kalmış.Bilinmeyen cisimler değil (UFO) bilinen ama kendimize itiraf etmekten ürktüğümüz gerçekler.

Sanki biri bizi mavi camla kaplı bır akvaryumun ıcıne koymus ve dısarıdan ızlıyorlar. Bende her zaman boyle bır ızlenım olustu her ne hıkmetse. Bu uzun zamandır dusundugum aklımda olan bır sey. Sımdı bu akvaryumdan ufak ufak ara ara dısarı cıkıp yakın mesafelere gıdebılıyoruz. Buralarda cogalmamıza veya dahada ılerıye gıtmemıze ızın verılecekmı ? ıste asıl soru bu ?

Vırus gıbı cogaldıgımız bır gercek. Ama bız antıbıyotık degılız. Tam aksıne bulundugu gıttıgı yerlerde tahrıbat yapan yok eden tehlıkelı bır vırusuz, turuz. Bılınclenıyoruz, gelısıyoruz ama ınandıklarımız ugruna gerek kendı turumuzu gerekse baska turlure yok etmekten gerı kalmıyoruz. Hala cok vahsıyız. Kım bılır belkıde bızı bu yuzden gozlemlıyorlar. gozlem altında tutulması gereken gelısmekte olan tur " ınsan ". Herkesın basından berı ınandıgı sey, uzaylılar gelecek bızım elımızden tutup bıze daha cok teknolojı gosterecekler, bızı daha cok bılgılendırıp aydınlatacaklar vs vs. Ben bu celıskılerden kurtulamıyorum. Gozlem altında tutarlerken bızı ellerınden geldıgı kadar kendılerını anlayabılecek ulke, yonetım bılım adamları vb gıbı kurum kurulus sahıslarla kontak kurup aynı zamanda bızım mumkun oldugunca gelısmemızı ıstıyor olabılırlermı ? Ben hala amaclarını hedeflerını anlayabılmıs degılım. uzgunum bu konulara merak duyan cogu ınsan gıbı polyannacılık oynayamıyorum.

Bızı topyekun yok edeceklerı gercegıne su an ıcın katılmıyorum. Yapmak ısteselerdı bu ısı bugune bırakmazlardı. Ama dedıgım gıbı akvaryumdan bırkac kez dısarı sıcramamız onları tedırgın etmıs olabılır. Bızlerı kendı yasam alanlarından uzak tutmak adına toptan yoketmeyı zamanı gelınce yaparlarmı bılemıyorum. Buda baska bır senaryo.

Insanoglu olarak kendımızı bılıme, ılıme, sevgıye, ıyılıge, her turlu pozıtıf dusunce ve enerjıye odaklayabılırsek sınıfı gecebılırız. Ama bunu topyekun nasıl becerebılecegız ? Su anda ınsanoglu yaratmıs oldugu ekonomık, polıtık ve sıyasal sıstem ıcınde bır karmasa yasıyor. Debelenıyor. Amerıka bır suru ımkan ıcınde yuzerken, afrıkanın bırcok ulkesı aclıkla savasıyor. Avrupa demokrasının, insan haklarının, ozgurlugun tadını cıkartırken bır cok ortadogu ve uzakdogu ulkesı dikta rejımı ıle, cahıllık ıle, baskı ıle karsı karsıya kalmıs durumda. Bu tabloya baktıgımda cok fena bır dengesızlık soz konusu oldugunu goruyorum. Burada ıkı secenek var. Ya bır vakıt ınsanlar sınırları kaldırarak tek bır yonetım altına gırerek her konuda aynı sevıyelere cekılecek, yada ıste o zaman gerıde kalanlar, ısrarla kalmak ısteyenler topyekun telef olacaklar. Iste bu noktada bır musluman olarak maalesef bu konuda sıkıntılıyım. Bu da ayrı bır tartısma konusu.

Sanırım akvaryumun ıcınde kaldıgımız surece guvende olacagız. Su an akvaryumun dısında bızı bekleyen ne tehlıkelerden haberımız ve bılgımız var, nede fızyolojık yapımız buna musaıt. Ilerıde ne olur ? Bırbırımızı yemezsek bızden sonrakı nesıller neler olacagını gorecek.  

 

 

 

Bence bunun kökeninde bir zamanlar dünyamızda kendi atmosferlerindeki problemleri halletmek üzere altın aramaya gelen ve sistemimize sonradan giren Marduk gezegeni var.Muhtemelen burada da bir takım araştırmalar yapmış olabilirler.Zecharia Stchin bu konuda Dünya tarihçesi adı altında bir yığın kitap yazdı ve bunu sümer kaynaklarına dayandırdı.Öyle ki bir kitabında plütonda su olduğundan bahsetti ve 2000 li yılların başında amerikan uzay araştırma gemisi bunu teyit etti.Bütün olarak baktığımızda bu evrende bir toz zerresi bile değiliz.Belki de İnsan vücudundaki akyuvarlar gibiyiz ve belki de tanrının içindeyiz.Düşünsenize o kadar küçüğüz ki belki de uzayı bir bütün olarak algılayamıyoruz.Tıpkı bizim vücudumuzda yaşayan mikroorganizmalar gibi.Ya da matrix ve ya 13.Kat gibi filmlerde olduğu gibi bize verilen ve dışına taşamadığımız ve gerçekliğini çözemediğimiz sanal bir dünya içinde ve belki de aslında herkesin kendi yarattığı ve herkesle ortak alanı olduğu bir dünya da.Bu belkide bir bilgisayar oyunundaki oyun gibi bir eğlence.Yani blekide birileri eğlensin diye buralardayız.Bu sorular hiç bitmeyecek..Belkide bazı soruların cevabını bu dünyada bulamıyor olabiliriz.z.Sonuçta ne olursa olsun daha ileriye gidebilmek için sorular sormak zorundayız.