Ana içeriğe atla
22 Kasım 2009 tarihinde Ufoloji6B34C8S tarafından gönderildi

Ufoların ortaya çıkışı ve Dünya dışı yaşamla tanışma

  Olayı şu açından düşünmek -ki düşünülmesi, olayı kabullenmek olur- gerektiği nedense akıllara pek gelmiyor. Teknolojik olarak bizlerden inanılmaz üstün olan bu canlıların dünyaya gelerek "merhaba dünyalılar bizler geldik, nasılsınız?" demeleri az biraz garip olmaz mıydı? Teknolojik olarak belkide aklımızın alamayacağı bir boyutta yaşayan canlılarla nasıl iletişim kuracağız? Bizler olayları irdelerken, bu irdeleme dünyevi ya da dinsel ögeler olabilir, algılarımızı duyularımıza göre şekillendiririz. Mesela bütün dinlerde cennet tasviri yapılırken akan bal nehirlerinden, doyumsuz meyvelerden, harika kadınlardan bahsedilir. Cehennem tasvirlerinde de ateşin içinde yok olmalar ve sonsuz acılar dile getirilir. Dinler kendilerini insanlara benimsetmek için duyu organlarımıza yönelik kavramları bolca kullanırlar.

Yani bizler yaşamı, dünyayı, evreni duyularımızla algılarız. Görmediğimiz, duymadığımız şeylere inanmamız bu yüzden çok zordur.

Duyularımızla algılayamadığımız ufo'lara inanmakta zorlanan kişilerin sayısı bu yüzden azımsanmayacak düzeydedir. Onlar da gökyüzünde gördükleri ve bir türlü anlamlandıramadıkları bu cisimleri inkar etmek için, neden bizlerle iletişim kurmuyorlar?, söylemine başvuruyorlar.

Ama bilmiyorlar ki dünyayı ziyaret eden ufo'lar bir çok insanla iletişim kurmuşlardır. Ve halen iletişim kurmaya devam etmektedirler. Peki kimdir bu kişiler? Sayalım.

Bilie Meier'i ufo'larla ilgilenipte tanımayan yoktur. İsviçreli köylü Meier'in iletişim kurduğu dünya dışı canlılar bir çok bilgiyi de beraberlerinde getirmişlerdir.

Antonio Urzi, haziran ayında wow otelde düzenlenen ufo kongresinde, ufo'ların neden kendisini takip ettiklerini detaylarıyla anlatmıştır.

Carlos Diaz adındaki Meksikalı fotoğrafçının 90'lı yıllarda tesadüfen iletişime geçtiği uzaylı canlılar da halen büyük önem taşımaktadır.

Burada dünya dışı yaşamla iletişime geçen onlarca kişiyi sayabiliriz. İletişime geçilen kişiler genellikle alt bilinçte bu olayları hatırlamakta, yaşadıkları deneyimleri insani duyu organlarıyla tarif edememektedirler. Fakat Meier ve bir çok kişi de yaşadıkları deneyimleri direk hatırladıklarını belirtmişlerdir. Dünyaya gelen canlılarla telepatik yolla iletişime geçtiklerini de belirtmişlerdir. Yoksa dünya dışı canlılarla ne tür bir dille iletişime geçebilerdi? İngilizce konuşacak halleri olamazdı elbette.

Olayları inkar etmek çok basit bir durum. Dünyada gördüğümüz ufo'ların nereden ve nasıl geldiklerini araştırmak yerine, böyle saçmalıklar olur mu? yalan bunlar! saçma!" gibi sözcükler üretmek en kolay olanı sanırım. Mayalar, İnkalar, Mısırlılar, Sümerler yazıtlarında, çizdikleri resimlerde neden uçan cisimlere yer verdiler? Neden dünya dışı yaşamdan bahsettiler? 1949 yılında Roswell'e düşen ufo'nun ardından neden görgü tanıkları dünya dışı canlıları gördüklerini söylediler? Bob Lazar 51. bölge ile olayları anlattıktan belli bir süre sonra neden şaibeli biçimde öldürüldü? Meksika'da, Brezilya'da filolar halinde binlerce insanın tanıklığında görülen ve kameraya alınan cisimlere niçin bir anlam verilemedi? İstanbul Kumburgaz'da görülen ufo'lar ve ufo'ların içindeki canlılar niçin inkar edilemedi? Böyle yüzlerce soru sorarak ilerleyebiliriz.

Bizlerde isteriz, ufo'larla dünya dışı canlılar gelsinler, kızılmeydan'a, beyazsaray'a, hide park'a inip, evet bizler geldik,  buradayız, desinler. Ama daha gözümüzle gördüğümüz ufo'ları inkar ederek bunların olmasını bekleyemeyiz. Biz insanlar bilmediğimiz, duyularımızla algılamakta zorlandığımız her şeyden korkarız. Bizlere zarar verecekler diye bekleriz ve bu yüzden hemen savunmaya geçeriz. En basit örneği, belki de hiç bir zararı olmayacak bir böceği sırf korktuğumuz için acımasızca öldürürüz. Ki bunu yapmadım diyen var mıdır? Dünya dışı canlılar da bunu çok iyi biliyorlardır, emin olun. Duylarımızla algılamakta zorlandığımız durumlarda, bir anda kendimizi savunmaya alarak acımasız bireylere dönüştüğümüzü, bizlerden iyi biliyorlardır. Ama bu hiç ortaya çıkmayacaklar anlamına da gelmez elbette. Bizler öncelikle kendimize sonra da diğer canlılara acımasızca zarar veren evrimimizi düzelttiğimiz zaman, onlar da rahat rahat ortaya çıkacaklardır.

2012 yılından sonra dünya dışı yaşamla tanışacağımızı belirtenler şunu unutmamalılar. Abd' nin, Rusların bundan seneler önce evrendeki diğer canlılarla iletişim kurduklarını ortaya çıkan belgelerden ve görgü tanıklarından biliyoruz artık. Bu iletişimin tüm dünya ile olması için gerekli olan baskıları kurmalıyız. Ortak bilinç oluşturmak adına ufo'ların ve dünya dışı yaşamın varlığını inkar edenlerin sayısını azaltmalıyız. Onları da belgelerle bu gerçeğe inandırmalıyız.

Son olarak, dünya dışı yaşamla tanışmamıza bilim çevrelerine göre çok az bir zaman kaldı. Bu süreç gerçekleşmeden önce, dünyanın yaşayacağı şokları düşündükçe akıl almaz olayların gerçekleşeceğini de beklemek gerekli. Düşünün dünya dışı canlılar çıktılar, kendi dinlerini, tanrılarını, dillerini, kültürlerini anlattılar. Bunlar da bizim dünyamızla örtüşmezse eğer neler olur bir düşünün? Yani, neden ortaya çıkmıyorlar, söylemine tekrar dönelim. Basit bir söylem, ama dünya dışı zeki canlıların neden bir anda ortaya çıkmak istemediklerine anlamak adına bahsedilen kavramlar da çok önemli. Bizler böyle bir şoku kaldırabilecek miyiz? Dünyevi ve ruhani kavramlarımız ya değişirse? Tüm bu korkular kaosu da beraberinde getirecektir. Bu yüzden önümüzdeki 3 sene içinde inanılmaz olaylar yaşayağız. Hepimiz hazırlıklı olmalıyız…

 

ufo İnkalar Antonio Urzi Mayalar 2012 bob lazar dünya dışı hayat bilie meier sümerler

Yorumlar

Şahsi kanaatim ufoların varolduğu yönünde.teknolojik olarak ta bizden üstün olduklarına katılıyorum.Ama birşeye dikkatinizi çekmek istiyorum.Hiç düşündünüzmü?Teknolojik olarak bizden üstün olabilirler ancak bu onların her bakımdan bizden üstün oldukları anlamına gelmeyebilir.Çünkü ben onların bizi korkutmamak yada alıştırmadan birdenbire kendilerini göstermemek adına şimdiye kadar kendilerini tam olarak göstermedikleri tezine katılmıyorum.Çünkü hernekadar onlar kadar ilerde olmadığımız söylense de biz insanız ve düşünebilen varlıklarız.Bu dünyada onca şeye şahit oluyorken,yaşıyorken,inanıyorken,tasavvur edebiliyorken daha hala aklımızın kabullenmeyeceği birşeyler olduğunu söylemek anlamsız geliyor.Bence onların bizle temasa geçmemelirinin temelinde onlarında bizden geride oldukları birşeylerin olması.Bir bakıma onlarında bizden çekindiklerini düşünüyorum.Örnekleyecek olursak bir balığı ele alalım.denizin altında bizden daha uzun kalabilir ve bizden çook çok hızlı yüzebilirler.bu onların bizden üstün oldukları bir meziyet.Ama bu onları tamamıyla bizden üstün mü yapar?Hayır.Veya bir arının çalışma disiplinine ve yaptığı şeyin muntazamlığına sahip olacak tekbir insan varmıdır Dünyada?Hayır.Ama arıda bizden üstün değil değilmi?Belki bu örnekler size alakasız ve saçma gelmiş olabilir ama ben konuyu şuna getirmek istiyorum;belki ufolar teknoloji geliştirmede bizden üstün varlıklardır,belki birçok şeyde de bizden üstünlerdir.Ama belkide bizlerde de onların sahip olmadığı veya olamadığı birşeyler vardır...Ben onların bu yüzden hem bize yaklaşamadıkları,hemde bizi anlamaya çalıştıkları için böyle ziyaretlerde bulunduklarını düşünüyorum.Buda benim fikrim.

nurcan hanım benimde sizinkine benzer bir düşüncem var. bu gelen vdünya dışı varlıkların bizden daha üztün teknolojide oldukları kesin ama bu bence bizden daha zeki olduklarını kesin olarak göstermez. şöyle bir düşünürsek nuh tufanını sıfır olarak alırsak tahmini olarak  6000 yıllık  bir bilgi birikim sonucu bu teknolojiye geldik veya 15000 yıllık bir birkim kaç dersek diyelim. gelen varlıklar ise belki 200000 yıllık bir bilgi birikim sonucu o teknolojiye kavuşmuşlardır. biz belki 200000 yıl bilgi birikimi ile onlardan 10 kat daha yüksek bir teknolojiye kavuşacağız. bunu bu şekilde düşünülebilir. bu kutsal kitaplarda geçen üstün varlık olarak anlatılan insanıda destekler nitelikte ... bilmiyorum hiç düşündünüzmü dediğim şekilde onlar kadar bilgi birikim yaparsa belkide onların teknolojisi bize çok komik gelecek. olmaz değil:)))

 

Evrendeki Zaman Kavramının Göreceli bir olgu olduğunu belirtmem Gerek. Zamanın Tamamen Kütlenin Manyetik Alanıyla ilgili olduğunu Albert Einstein söylemişti. Evrenin Bu denli Farklı zamansal boyutlarda olmasının nedeni de, evrende var olan Galaksilerin Manyetik çekimsel Reaksyonundandir. Peki kendi kendimize soruyoruz bu zamansal farklılık içerisinde  oluşumunu bizden daha hızlı gerçekleştirmiş canlıların Zihinsel faliyetlertinin bizden farklı olması olası değilmidir? Evrenin boyutunun Işık Yılıyla hesaplanır durumda olması buna bağlı olarak bu dehasal alan içerisinde çok farklı evrimde oluşmuş canlılar yokmudur?? Zamanın Göreceliğinden bahsetmiştik.peki bu zaman olgusu içerisinden evrimini bizden daha ağır olarak tamamlayan canlılar  varmıdır?? sprütel CAnlıların olmadığı bir gezegen varmıdır?? Bu soruların Sorulmasının nedeni  Evrenin Dehasal bir Büyüklükte olmasındandır...Kütle (madde)+Enerji=zaman bu evrenin her yerinde gecerli olan bir şeydir. fakat kütlenin artması Zamnın Farklı olmasına Sebebiyet  veriri.

Neden ufoların bizden üstün varlıklar olduğu,çok üst düzeyde teknolojileri olduğu için bizimle temasa geçmedikleri gibi bir fikre takılıp kalındığını anlamıyorum.siz olsanız kendinizden daha düşük seviyedeki varlıklarla temasa geçmekten çekinirmiydiniz?bence hiçbirimiz bunda mahsur görmezdik nede olsa bize zarar veremeyecekler diyerekten.ben buna üstünlük değil farklılık diyorum.bizden farklılar ve bizi anlamaya çalışıyorlar.üstünlük birtek teknolojiyle ölçülmüyor.belki bu onların yaradılışlarından gelen bir meziyettir.

Alıntı....

...Son olarak, dünya dışı yaşamla tanışmamıza bilim çevrelerine göre çok az bir zaman kaldı. Bu süreç gerçekleşmeden önce, dünyanın yaşayacağı şokları düşündükçe akıl almaz olayların gerçekleşeceğini de beklemek gerekli. Düşünün dünya dışı canlılar çıktılar, kendi dinlerini, tanrılarını, dillerini, kültürlerini anlattılar. Bunlar da bizim dünyamızla örtüşmezse eğer neler olur bir düşünün? Yani, neden ortaya çıkmıyorlar, söylemine tekrar dönelim. Basit bir söylem, ama dünya dışı zeki canlıların neden bir anda ortaya çıkmak istemediklerine anlamak adına bahsedilen kavramlar da çok önemli. Bizler böyle bir şoku kaldırabilecek miyiz? Dünyevi ve ruhani kavramlarımız ya değişirse? Tüm bu korkular kaosu da beraberinde getirecektir. Bu yüzden önümüzdeki 3 sene içinde inanılmaz olaylar yaşayağız. Hepimiz hazırlıklı olmalıyız…

Arkadaşım bu dediklerin bana pekte mantıklı gelmiyor.tabii herkesin bir doğrusu var.yani şimdi bu dünya dışı varlıklar bizi okadar düşünüyorlarki bizi şoka uğratmamak için birdenbire ortaya çıkmıyorlar öylemi?...bizim yaşayacağımız kaosun çokta umurlarında olacağını sanmıyorum.bizi okadar önemsiyor olsalardı dünyada yaşanan onca acıyı dindirirlerdi. teknolojilerinin dışında okadar üstün olduklarını da sanmıyorum yoksa ne demeye gizli gizli gelip bizi araştırma gereği duysunlarki?onlarında bize göre eksiklerei var bence.yada çok farklıyız ve bir alt yada üstlük durumunun dışındayız onlarla.aksi olsaydı bizi araştırmak onlar için çocuk oyuncağı olmalıydı.kim ne derse desin ben kesinlikle onların bizle temasa geçmemelerini bizi ürkütmemek veya onların  üstünlüğü mantığına oturtamıyorum.nedeni neyse ne ama hiç görmediğimiz Yaratıcımıza Rabbimize bile inanıyorken onlara mi inanamayacağız?onların varlığımı bizi kaosa sürükleyecek.sanmam.

Temas hakkında söyleyebileceklerim biraz farklı. Amerikan kıtasına giden ilk İspanyol kaşifler birer Tanrı olarak karşılandılar. Bizler belki bu canlıları Tanrı olarak karşılamayız ama şu halde bile onların bizi kurtaracağını iddia eden insanlar mevcut.  Bizden seviye olarak daha düşük olan ilkel kabilelerde bu canlılar birer ilah olarak algılanacaklardır. Düşünce düzeyi farklı insanlar bu yaratıklarla temasa geçince bu teması kendi lehlerine bir durum olarak kullanabilir.

Daha önce seyrettiğim bir belgeselde gezegenin ısısının zekayı etkileyebileceğinden bahsediliyordu. Ortalama ısısı bizim gezegenimizden daha düşük bir gezegende yaşayan canlıların zeka seviyesinin bizden daha yüksek olabileceği; ortalama ısısı bizim gezegenimizden daha yüksek olan bir gezegende yaşayan canlıların zeka seviyelerinin ise daha düşük olabileceği belirtilmişti o belgeselde. Hatta belgeseli rahmetli Carl SAGAN sunmuştu. Nedenini de açıklamışlardı ama ben unuttum.

Okadar ısrarlısınızki bizden zeki canlılarla karşılaşmak konusunda pes doğrusu.belkide heryerde sistem aynı yürümüyordur,bizimkiler televizyon,telefon icat ederken onlarda uzay gemisi icat etmekle meşkuldüler?.....:) belkide onlar daha tekerleği icat edemeden uzayda dolaşabilecekleri bir aygıt yapmayı keşfettiler?...:) kimbilir şimdide buraya bizim icatları incelemeye geliyorlardır:). canım illa bizim icatlarla onlarınki aynı sıralamada olmak zorunda değilki.adamlar bir uçan daire icat ettiler diye onların bizden zeki oldukları fikrini reddediyorum.belkide bir fotoğraf makineleri,video aygıtları bile yok:)tevekkeli değil boşunamı röntgencilik yapıyolar?gizli kamera diye birşey var:)onlar daha icat edememiş.işin esprisi bir yana ben inanıyorum ki bir Allah var,ve ben Rabbimin sözüne de güveniyorum:O insanları bütün alemlerde en üstün varlık kıldı.bu benim inancım.

milyarlarca gezegen var ....bizim bildiklerimiz..milyarda 100...oda en fazla 100....bizden zekiler deil konu...bizden ondeler bu gercek..allah inancim var hiristiyanında kendi inanci..konu inancta deil..benimde teorilerim var bir kac tane.bunlardan biri su: o varlıklar ufo diye adlandırdıgımız varlıklar bana gorede dunyamızdan bir seyler calıyorlar...ve bu caldıkları ne bılmıyorum kımse bilmiyor zaten ama boyle bir dusunce duymustum haktan akdoganla telefonda konustugumda sanırım..temmuz ayında bir cisim gormustum o zaman aradım tanıstım kendısıyle..ve bu her neyse caldıkları degerli bir maden yada enerji kaynagı yada vs...doganın dengesini bozuyor sanki..her gecen gun dahada sık gelmeye basladılar..ve buna paylasılan video resim gibi orneklerden sahidiz..belkıde suclarını biliyoruz zannedıyorlar o yuzden kacıyorlar gızlenıyorlar bizden...bir digeride ucukca bir teori ama ınsanın kafası karısmıyor deil..farzedelim dunyada biz bir gecmisi oynuyoruz..onlarda zamanla deisime ugrayan ki bu mutasyon..ki mutasyona bir cok canlının insanlar dahil ugradıgını biliyoruz..onlarda ınsan ve sadece gecmiste yasna onemli anlara yolculuk yapıp tanıklık ediyorlardır..ornegın ikiz kulelerde volkanik patlamalarda golcuk depremınde savaslarda vs.vs...bir cok kanıt var..nerede olay onlar orda gorunuyor..sizcede biraz kafa karıstırıcı deilmi...GECMİSE YOLCULUK yapan ınsan oglu yani....sadece bir varsayım arkadaslar ...ucuk ama neden olmasın.....ben ucan cisime ufoya sahıtlık ettim kendi gozlerımle...aranızda varmı tanımlanamayan ucan cisim goren baska??varsa paylassın lutfen...

 akıllı canlıların tekniksel gelişimini açıklıyayım. bunu sadece insan oğluyla kısıtlamayın bu bir ön yargı olur bilimi öğrenmek geliştirmek istiyorsanız ilk önce,ön yargılarınızdan kurtulun lütfen. tekniksel evrimin tarihine baktığımızda maddeye bağlı gelişen bir olgu olduğunu göreceksiniz.insan oğlunun var olduğundan bu yana,insan doğada gördüğü her şeye merakla bakmıştır ve gözlemlemiştir.akılsal olarak bunların yapılışını sistemini organizesini hep sorgulamıştı her şeyin başında sorgu ve merak vardır bunuda harekete geciren maddenin ta kendisidir..daha sonra bu sorguladığı merak ettiği akılsal faliyeti eyleme dönüştürmüştür.maddeyi her sorguladığımızda farklı bir şeyle karşılaştığımız için bu evrimsel bir sürec olarak devam eder.her zamanın dinamizimi içerisnde üzerine bir şeyler koyarak ilerler.zaman sklasını uzattığında bu zaman skalasının tam ortasında ya da sonunda tekniksel meta kendini oluşturmaz. yine söylüyorum evrendeki zamanın bizim dünyasal zamanla bir tutmayın evrende zamansal olarak farklı bir boyut bulunmaktatıdır. bu da kütlesel çekimle ilgilidir..eğerki evren düzeyine sen ağırsal bir çekime sahipsen senin zaman dediğin tablo ağır işler..eğer kütlesel olarak evren üzerinde ağır değilsen bu zaman tablosu hızlı işler.(en somutsal ifade bu) evrenin sonsuzluğunu anlatmama gerek yok sadece bu sonsuzluğun içerisinde her yerde  temel yapıları eşit maddeler vardır.bu ne demek bu şu demek eğer  evrenin her hangi bir noktasında farklı akılsal bir canlı varsa o da  aynı bizim gibi bu maddeye  bakarak gözlemleyerek tekniksel gelişimini üzerine  koyarak belirli bir evrimsel sürece erişir. biz uzaysal çağa girecekse onlar  (zaman farklılığından dolayı) farklı bir tekniksel sürece gireceklerdir.eğer kendi tarihimizde bilimsel evrimimize bakarsak onların ışık hızının katlarına çıkarak evrende seyahat yapmalarını pekte aman aman bir şey olmadığını göreceğiz. ama ben şu söyleme karşıyım

 belkide onlar daha tekerleği icat edemeden uzayda dolaşabilecekleri bir aygıt yapmayı keşfettiler?...:)

açıkcası bilimsel bir yol kat etmenin en güzel yanı üzerine bir şeyler koyarak ilerlemektir.ama bu söylemin yapılmasına da kızamıyorum çünkü bilinmeyen bir olgu var ve  merak ın içine her türlü sorgu girebiliyor.Ben eğer dünya dışından Ziyarete uğrandığımızı biliyorsam bu canlıların bizim gibi bilimsel olarak belirli bir seviye ye ulaştıkları için burda olduklarını ve yine burda oldukllarının temel nedenini MERAK olduğunu düşündüğüm içindir.saygılar...

Sayın Lord'un yazdıkları çok enteresan ve bence bugüne dek okuduğum en aykırı ve en cesur yorumlardan bir tanesi. Siteye şimdi üye oldum ve web'te "dünya dışı zeki yaşamla tanışma" başlığını ararken tesadüfen girdim. Lord'un söylediklerinin haklı olduğu "nurcan alevli" ismi ile yazan arkadaşın söylediklerinden belli oluyor. Müthiş bir korku var sayın Alevli'de.

"...Allah var,ve ben Rabbimin sözüne de güveniyorum:O insanları bütün alemlerde en üstün varlık kıldı.bu benim inancım..."

Lord, yazısında "Tanrı yok, inançlar bitiyor..." diyor mu? "Dünya dışı zeki yaşam" kavramından gocunmanızın nedenini de anlayamadım. Bazı din adamlarına göre sizin bahsettiğin durum Kur'an da başka anlamlarda yer alıyor. Şu egoist insan tavrı olan "...bu alemdeki en zeki varlıklar bizleriz..." yargısından ne zaman vezgeçeğiz? Işık hızını egale ederek, bilemediğimiz bir teknoloji ile dünyaya gelen canlılardan nasıl olur da zeki oluruz? Daha acımasızca birbirini kesen insan ırkı nasıl oluyor da evrenin en zeki varlığı oluyor? Madem zekiyiz, peki o halde neden daha buradan Mars'a insanlı yolculuklar yapamıyoruz? Ya da ışık hızından da üst hızda giden araçlar üretmiyoruz?

Dünya dışı canlılar, oturdular, maddeyi, enerjiyi keşfetmeden uzayda yolculuk yapmayı başardılar? Aslında bizler zekiyiz, fakat zekamızı gökdelenler yapmaya, savaşarak kendi ırkımızı yok etmeye kullanıyoruz. Bu nasıl bir mantıktır? Lord'un bahsettiği gerçeklerle yüzleşmekten neden bu kadar korkuyoruz? Roswell'de düşen UFO'dan ve yakalanan dünya dışı canlılardan elde edilen bilgilerle, kurşun geçirmez maddeler, gece görüş kameraları, dokunmatik ekranlar, yer çekimi reaktörleri elde ettiğimizi kaçımız biliyoruz? Yani bu canlılar zeki değildi, bunları ürettiler ve bizler de bu zeki olmayan canlılardan bu teknolojileri aldık... Roswell'de ele geçirilen teknolojilerle ilgili görgü tanıkları ve yazılı belgeler ortaya çıkalı da çok olmadı sanırım.

Biraz, mantıksal önermelerle konuya yaklaşan arkadaşlar, daha zihnimizin yüzde ikisini kullanmakta zorlanan varlıklar olduğumuzu söyleyeceklerdir. Tanrı bizlere zeka vermiştir doğru, ama bizler bu zekayı kullanamıyorsak nasıl olurda evrenin en zeki canlıları olabiliriz? Dünya Dışı Zeki Canlılar, zekalarının belki de tamamına hakimdirler. Biz de evrimimizi tamamlayarak o günlere geldiğimiz zaman, elbette evrenin en zeki canlıları olabiliriz. Ama şu an bunu söylemek, dünya düzdür, demek gibi bir anlam içerir.

Gerçekler korkutucudur ve bazı gerçekleri kabullenmek çoğu zaman zordur. Şu egomuzu bırakarak olayları doğru yorumlayalım, derim ben. Ayrıca, Lord'un söylediği gibi, dünyevi ve ruhani kavramlarımız ya değişirse? Bunun korkusu bazı insanları şimdiden sarmış gözüküyor...

 alkapon arkdaşım söylediklerine harfiyen katılıyorum..sorun bilimin çıkar endeksli olması Tamamen bir grup bir toplum elinde  toplanması bunun da  nedeni tamamen insanlara  aşılanmış doğmatik düşüncedir.insanlar ne zamnki sorgulayıcı zihinlerini terketti o zaman nüükler silahlar üretildi ve dehasal binalar dikildi..yapılan her keşifin sonunda evrenselliğe değil sadece belirli insanların küçücük yaşantısını rahatlatmaya yetti..ben her yerde  söylerim eğer din olgusunu korku çemberiyle değil sevgi merhamet ve hoşgörüyle sağlarsanız hep gök yüzüne  hayranlıkla  baktığımız cisimlerden bizde elde ederiz bizde o seviyeye geliriz..her şey bir anda olmaz. her maddenin her canlının belirli evrimsel süreci vardır..ve bunu kabullenirsen sende bilim olarak teknoloji olarak istenilen seviyeye gelirsin..ama yok bir anda sorgusuz düşüncelere ya da terimlere girersen gerilersin ve şöyle cümleler kurarsın

ALıntı

Okadar ısrarlısınızki bizden zeki canlılarla karşılaşmak konusunda pes doğrusu.belkide heryerde sistem aynı yürümüyordur,bizimkiler televizyon,telefon icat ederken onlarda uzay gemisi icat etmekle meşkuldüler?.....:) belkide onlar daha tekerleği icat edemeden uzayda dolaşabilecekleri bir aygıt yapmayı keşfettiler?...:) kimbilir şimdide buraya bizim icatları incelemeye geliyorlardır:). canım illa bizim icatlarla onlarınki aynı sıralamada olmak zorunda değilki.adamlar bir uçan daire icat ettiler diye onların bizden zeki oldukları fikrini reddediyorum.belkide bir fotoğraf makineleri,video aygıtları bile yok:)tevekkeli değil boşunamı röntgencilik yapıyolar?gizli kamera diye birşey var:)onlar daha icat edememiş.işin esprisi bir yana ben inanıyorum ki bir Allah var,ve ben Rabbimin sözüne de güveniyorum:O insanları bütün alemlerde en üstün varlık kıldı.bu benim inancım.

BiLimin kanadı farkldır Dinin kanadı farklıdır. Bilim de sorgularsın Din de sorgulayamazsın Ve son olarak insan Egomanyasını lütfen belirli bilimsel başarılardan sonra kullanın.

Alkapon ismiyle yazan arkadaşıma; Benim daha önceki iletilerimi okuyacak olursanız dünya dışı varlıklara inandığımı göreceksiniz bu bir.bir ikincisi; evet bu canlılar bizden daha gelişmiş bunuda kabul ediyorum.Siz bakmayın ben bazı yerlerde olaya esprili yaklaştığım için aşırıya kaçmış olabilirim.Benim kabul etmediğim bu canlıların bizden daha zeki oldukları söylemi.Ya nekadar meraklısınız kendinizden üstün yaratıklara ben anlamıyorum.Tabiiki de bu canlılar dünyamıza kadar gelebildiklerine göre bizden daha çok gelişmiştir.Ama bunu niçin zekayla bir tutuyorsunuz ki?Onların farklı bir zaman boyutu olamaz mı?Ve biz daha tekerleği icat ederken onlar belkide zaten bir uzay gemisi yapmış ta olabilirler......Yalnız şuna katılıyorum biz henüz herşeyin çok başındayız ve hala dünyayı mahvetmekle meşkulüz.Ama bakıyorum bundan asırlar önce de okla,kalkanla yine savaş vardı,şimdi hala dünya teknolojisi bu denli ilerlemişken haala savaşmaktayız.Yani bunun ne gelişmişlikle,ne zekayla alakası yok ozaman.Önceden topla,tüfekle,şimdi nükleer silahlarla,füzelerle birbirimizi yoketme derdindeyiz.Korkarım bir uçan daire yapmayı başarıp başka yaşayan gezegenler keşfetsek bu savaşlar onlarla da olur.Benim korkmam meselesine gelince;ben asla sabit fikirli bir insan olmadım.Kendi doğrularımın dışındakilerinin de doğru olabileceği ihtimali korkutmaz beni.Sabit olan tek şey benim inancımdır ve benim inancıma göre insanlar üstün varlıklardır.bu ego değil.Ancak ben şunu göz ardı etmiyorum Rabbim insanları sadece bu dünya içinde yaratmamış olabilir.başka gezegenlerde yaşayan varlıklar varsa onların da O nun indinde insan olmadığını nereden bilebiliriz? oladabilirler.Ve bizden çok daha öndedirler ne malum?Kur'anda bu konuyla ilgili net hiçbirşey yok dolasıyla bu benim inancıma ters düşen bir durum değil.Belki de ne benim nede sizin söyledikleriniz doğrudur.Bizim söylediklerimizin dışındadır herşey.Kimbilir.Herşey mümkün ve ben her olasılığa açığım.Bu arada bu canlılar diyelimki bizden çok çok zeki ve üstünler neden ozaman bize akıl verip dünyadaki bunca vahşetin önüne geçmiyorlar.Ozaman şöyle bir teori geliştirmem pekte yanlış olmaz onlar bizim bu vahşetimizden memnunlar ve belki de yok olmamızı istiyorlar öylemi???.........Tekrar yineliyorum ileri sevidelermi? bence de evet.Bizden zekilermi? hayır katılmıyorum.Tabi zekayı ileri seviyede olmakla eşdeğer tutmuyorsanız.Bilmiyorum daha eski iletilerimi okudunuzmu ama benim bir teorimde; onca gelişmişliklerine rağmen belkide bizlerde onların sahip olamadığı birşeyler var ve bu yüzden sürekli geliyorlar gezegenimize demiştim.Buda bir olasılık.Bence size kendinizden üstün canlılar hayali çok cazip geliyor.Ben düşüncelerimi kendi inançlarım doğrultusunda kendimce değerlendirdiğimde korkak oluyorum.Siz kendinizden zeki canlıların varlığını düşündüğünüzde bu normal oluyor?????!!!! 

 

Eğer onlar diye bir şey varsa yani bizim gezegenimize dış alemden bir şeyler geliyorsa , bu kesinlikle gelenlerin bizden üstün oldukları anlamına gelir.Bu kadar ışık hızını galakside aşıp birileri buraya ulaşabiliyorsa fizikte bir hayli ileri gitmişler demektir.Fizikte çok gelişmiş olmak içinse her zaman kafa yapısının da aynı oranda gelişmiş olması gerekir;bütünsel olarak uygar gelişme olmalıdır demek istiyorum.Dolayısıyla ben onların bizden her yönden üstün oldukları kanısındayım.Başka türlü de olması çok mantıksız geliyor.Ama tabii ki üstünlükle zekilik aynı şey değil bunu ayıralım.Bizde ileride yıldızlarası yolculuk yapacak kadar fizik bilgimizi geliştirebiliriz.Her şey zamanla olacaktır.Şu hayatımıza neden müdahale etmiyorlar,neden kontak kurmuyorlar olayına gelince;biz insanlar bile başkalarının hayatına,düzen işleyişine karışmamalılıyız,özgürlük budur demokrasi budur demeliyiz diyorsak,düşünce anlayışında bu kadar ileri gitmiş onların ne düşündüğü gayet açıktır bence..şimdilik eyvallah...

İnsanın inandığı şeylerin ekseninde yargılara varması çok doğal bir durum.Doğal olmayan başka fikirlere kapalı olmaktır ki ben hiçbirzaman önyargılı olmadım.Dark Kodes ve Alkapon arkadaşlarım söylediklerinizi üstüme alınmıyorum.Yalnız başkalarına ithamlarda bulunurken kendi sabitliğinizi örtüyor gibisiniz.sizin gibi düşünmeyenleri veya belli konularda (bu bilimselde olabilir)bazı cvplar arayan insanlar eğer inançlarınıda işin içine katıyorlarsa nedense bu bazı çevrelerde rahatsızlık yaratıp hemen bir etiketleme eğilimi oluyor.bu platformu birilerine cvp yetiştirme yeri olarak görmediğim için uzatmayacağım.ben bilime,gelişmeye,farklılıklara,her türlü inanca,yaşama saygılıyım.bukadar.

nurcan hn, burada dinden bahsetmenizi sevmeyen bir takım arkadaşlar vardır bilgilerinize. ayrıca düşünmekten ve sorgulamaktan yoksun diyen arkadaşlar sizin neler sorguladığınızı anlayamayan ve hiçbir kendi sorguladıkları, araştırdıkları ve buldukları birşeyleri olmayan, soranı kıskanıp ne var bende yaparım ederim diyen ama hala hiçbirşey üretmeyip sağdan soldan copy paste yapan, devamlı insanı aşağılayan, bir takım garip bir kesimdir. insanoğlu uzaya mı gitti, ufomu yaptı ışık hızımı aştı o yüzden onlar bizden üstündür diyorlar ya, daha ne resmi olarak açıklanmış uzaydan gelen ve gözle görülmüş bir uzay gemisi var ortada, nede uzaylı, olmayan ve resmi olarak tüm dünyanın görmediği ve varolup olmadığını kabul etmediği birşey içinde bu kadar soran soruşturan birilerine bu sataşma ve aşağılama nedendir anlamıyorum, ha eğer beğenmiyorsanız insanoğlunu, gidin kendiniz yapın o zaman kardeşim bir gemide tebrik edelim hep beraber..aşağılık kompleksimi var ne var sizde bir türlü anlayamadım, şu sitede kim düşünüp birşey araştırıp yazsa sorsa hep aynı tipler karmaşa yaratıyor, hayret ettim doğrusu....

 

nurcan hn, siz şu sözlere inanınız gerisini boşveriniz. allahtan korkmamak onu sevmek gerekiyor ya, Allahını en çok seven, ondan en çok korkandır... şimdi sizlere kurandan insanın üstünlüğü ve allah korkusu ile ilgili bilgiler vereceğim...

Bakara(*) Sûresinin 212 . Ayetindeİnkar edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günü bunların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.A’râf Sûresinin 140 . Ayetinde“Sizi âlemlere üstün kılmış iken, Allah’tan başka ilah mı araştırayım size?”Nahl Sûresinin 50 . Ayetinde

Üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar.

Nahl Sûresinin 88 . Ayetinde

İnkâr eden ve insanları Allah’ın yolundan alıkoyanların, yapmakta oldukları bozgunculuklarına karşılık azaplarının üstüne azap ekleriz.

 İsrâ Sûresinin 70 . Ayetinde

Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık.

bu ayet çok önemli, bir çoğundan üstün kıldık diyor, insan en üstün varlık değil yani, ama çoğu aleme üstün kılmıştır allah insanoğlunu.

 Bakara(*) Sûresinin 40 . Ayetinde

Ey İsrailoğulları !6 Size verdiğim nimeti hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki ben de size verdiğim sözü yerine getireyim. Yalnız benden korkun.

Bakara(*) Sûresinin 74 . Ayetinde

 Taş da vardır ki, Allah korkusuyla (yerinden kopup) düşer. Allah yaptıklarınızdan hiçbir zaman habersiz değildir.

 Bakara(*) Sûresinin 150 . Ayetinde

 Zalimlerden korkmayın, benden korkun. Böylece size nimetlerimi tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız.

Bakara(*) Sûresinin 155 . Ayetinde

Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.

ŞİMDİ BU AYET SİZE!!!!

 Bakara(*) Sûresinin 206 . AyetindeOna “Allah’tan kork” denildiği zaman gururu onu daha da günaha sürükler. Artık böylesinin hakkından cehennem gelir. O ne kötü yataktır!Bakara(*) Sûresinin 282 . Ayetinde Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah’tan korkup sakınsın da borçtan hiçbir şeyi eksik etmesin (hepsini tam yazdırsın).Âl-i İmrân(*) Sûresinin 175 . AyetindeO şeytan22 sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mü’min iseniz, benden korkun.Mâide(*) Sûresinin 3 . Ayetinde Artık onlardan korkmayın, benden korkun.Mâide(*) Sûresinin 23 . AyetindeKorkanların içinden Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle demişti:

daha allahtan korkmak ile ilgili bir sürü ayet var, hepsini burada belirtmeyeceğim ama yeterince açık bir cevap olmuştur umarım...

Cüneyt Aktan arkadaşım teşekkürler.Biz kendimizi birşey yerine koyabilseydik zaten elalem yerine biz aya çıkıyor olurduk.Benim inancım öğrenmeme engel değil ama maalesef beni bu şekilde etiketlemeye meraklı sözüm ona gelişmişlikten bahseden arkadaşlarımız hiç farketmiyorlarmıki o çok bayıldıkları gelişmiş ülkeler kendi bayraklarının,ibadet yerlerinin olmadığı birtek film bile çekmiyorlar nerdeyse.Bknz 2012 filmi.O ne propaganda ama?Ayrıca sizin önerdiğiniz linklere de baktım ve onlarında bir olasılık olabileceğini düşünüyorum.Buradaki butün arkadaşlara da bu arkadaşımızın koyduğu o linklere bakmasını öneririm.Herşey olası ve bizim düşündüğümüzden çok farklı şeyler de olası. 

alcapondan alıntıdır:

Dünya dışı canlılar, oturdular, maddeyi, enerjiyi keşfetmeden uzayda yolculuk yapmayı başardılar? Aslında bizler zekiyiz, fakat zekamızı gökdelenler yapmaya, savaşarak kendi ırkımızı yok etmeye kullanıyoruz. Bu nasıl bir mantıktır? Lord'un bahsettiği gerçeklerle yüzleşmekten neden bu kadar korkuyoruz? Roswell'de düşen UFO'dan ve yakalanan dünya dışı canlılardan elde edilen bilgilerle, kurşun geçirmez maddeler, gece görüş kameraları, dokunmatik ekranlar, yer çekimi reaktörleri elde ettiğimizi kaçımız biliyoruz? Yani bu canlılar zeki değildi, bunları ürettiler ve bizler de bu zeki olmayan canlılardan bu teknolojileri aldık... Roswell'de ele geçirilen teknolojilerle ilgili görgü tanıkları ve yazılı belgeler ortaya çıkalı da çok olmadı sanırım.

dini cevabım:

Bakara(*) Sûresinin 30 . Ayetinde

Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler, Allah da, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” demişti.

Bakara(*) Sûresinin 36 . Ayetinde

Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, “Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır” dedik.

bu ayetlerden tabi eğer inanıyorsanız, insanın neden birbirini yediğini, savaştığını, zulmettiğini, neden birbirine düşman olduğunu anlayabiliyor musunuz?

bizden daha gelişmiş olan varlıklara gelince, daha önce burada bir yazımızda meleklerin, iblislerin, cinlerin ve ruhun miktarı 50bin yıl olan bir dünya gününde hareket ettiklerini kendi ufak aklımızca bir takım hesaplamalar yaparak incelemiştik. şimdi o parlak ışınların ne olduğu ile ilgili teoriler yapalım.

Hicr Sûresinin 27 . Ayetinde

Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık.    şimdi size soruyorum dumansız ateş sizce nedir? buna ne gibi bir cevap verilebilir? bu ateş elektriktir...elektrikten duman çıkmaz.... aynı surede başka ayetlerden örnek vermek gerekirse;

Hicr Sûresinin 16 . AyetindeAndolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.

 

  Hicr Sûresinin 17 . AyetindeOnu kovulmuş her şeytandan koruduk.

 

  Hicr Sûresinin 18 . Ayetinde

Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş takip etmektedir.

ayrıca neden insanın üstün oldugunu bir daha vurgulamak gerekirse, yine aynı ayetten örnek verelim;

Hicr Sûresinin 28,29 . AyetindeHani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti.

 

  Hicr Sûresinin 30 . AyetindeBunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler.

 

  Hicr Sûresinin 31 . AyetindeAncak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı.

ayrıca enginbursa arkadaşımın dediklerinede katılıyorum, dini korku unsuru olarak kullanmıyorum, felaket tellalıda değilim, ama bende her yaşanan kötü olayda bir ufo görüldüğünü gözlemledim. geçmişte yaşanmış her olaya tanıklık ediyorlar demiş sevgili kardeşimiz, onlar için biliyorsunuz ki zaman ve mekan kavramı söz konusu değil, ve gidip gelmek, zaman ve mekan içerisinde hareket etmek onlar için çok kolay. biz insanlara neden karışmadıklarına gelince, herkes kendi yaptığından mesul olduğu için iyisiyle kötüsüyle, yani iyi bir insan olmak yada iblise uymak kötü birisi olmak insanın kendi elinde oldugu için özgür iradesi oldugu için karışmıyorlar. sadece gözlemliyorlar ve insanın yapıp ettiklerini kayıt ediyorlar, o büyük gün geldiği zaman herkesin yapıp ettiklerini apaçık bir şekilde ortaya koymak için... uzaylılardan teknolojiyi aldığımızı savunuyorsunuz, unutulmamalı ki, ilk roswell olayları sırasında abd ile rusya uzay yarışı içerisindeydi. ruslar abdyi her zaman bu konuda yenmişlerdi. onlarda en sonunda uzay yarışında hakimiyet sağlamak için uzaylı yakaladık dediler. zaten adamlar almanyayı yenerek  siyonist kabalaist cinlerle işbirliği yapıp onlardan gerekli ilimi ve büyüyü alan yahudi ve mason bilimadamlarını nazi subaylarını kendi ülkelerine götürdüler. üstüne birde rusyayı devirip onlarında bilimadamlarını kendi ülkelerine götürdüler. anlıyacağınız gördüklerinizin çoğu in cin peri melek, geriside insan yapımı araçlardır...

aslında ben size bu hicr suresini en başından okumanızı tavsiye ederim ya neyse...

Az Önceki Yorumumu Düzenleyerek Tekrar Yolluyorum. Alıntı Yaptığım Metnin Yazım Karakterini Almışım Yanlışlıkla....

 

İsa Suresi’nin 70. ayetinde;

 

“Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık."

 

Tartışmanın bu boyuta gelmesine anlam vermedim. Kimse sizlerin dini inancını sorgulamıyor ki burada? E yazdığınız ayetten de, bizlerin evrenin en zeki varlıkları olduğumuz, anlamı çıkar mı? Bir çoğundan üstün kılınmışız? Müslümanlığa göre böyle olur, başka dinlere göre farklı yorumlar ortaya çıkar. Salt bir pencereden bakılmamalı. Allah'ı inkar edenler için ayetler koymuşsunuz. Çok şükür Tanrı / Allah inancım var, bunu sizin gibi yazarak burada perçinleyemem. Fakat bu ayetlerin tartışma ile ne ilgisi var, anlayamadım?

 

Dünya dışı zeki yaşam konusunda, daha bilimsel düzlemde tartışmaya davet ediyorum sizleri. Yoksa, hiç bir noktada kesişemeyiz. Sizler bizi dine karşı bireyler olarak tanıtmaktan vazgeçerseniz çok memnun olacağım. Dini inancım da Allah inancım da var çok şükür. Ama burası bu konuları tartışacağımız yer değil.

 

Evet, dünya dışı zeki yaşam var. Sizin bilinciniz inkar etse de bu var. İnsanların birbirlerini kesip öldürmesi dine göre normaldir, mantığınızı da anlayamadım? O zaman Tanrı bizleri yeryüzüne bıraktı, haydi birbirinizi öldürün bu serbest mi demek istedi? Madem bir insanı öldürmenin cezası affedilemez bir ceza idi, o zaman Tanrı'nın böyle bir şey yapması çok doğru olmaz her halde? Sanırım hep bir yorum hatası var ayet açıklamalarınızda. Bizler bu vahşi evrimimizi doğru ve güzel yöne götürmek için bin yıllardır uğraşıyoruz. Ki bunu da başaracağımız gün gelecek. Bazı şeyleri düzeltmek bizlerin elinde.

 

Zekamızın tamamını kullandığımız bir gün mükmemmel canlılar olacağız. Birbirini öldürmeyen, bilimsel uğraşlarını iyiden ve doğrudan yana kullanan, insanlığın mutluluğu için uğraşan canlılar... İşte o gün evrenin en zeki canlıları oluruz.

 

Ayrıca olaylara düz mantık bakmak yerine, dünya dışı yaşamla ilgili kitapları ve olayları okumak akıllıca olur sanırım. Ayrıca dünya dışı yaşam tarafından bizlere bırakılan notlar da (tam emin olmamakla beraber) neden sevgi ve hoşgörü kavramları ön plana çıkarılıyor?

2012 den sonra benim tezim şu: ABD ile diğer canlılar arasındaki anlaşma sona eriyor. Bu yüzden dünya dışı zeki canlılar ortaya çıkacaklar. İşte o zaman kaoslar başlayacak. Dünya sil baştan değişecek. Ki Lord'un da dediği gibi bu güne çok az bir zaman kaldı.

şu yazdıklarımı tekrarlayım ve bende düzeltme yapayım, bunları dini inancımızı ispat etmek için yazmıorum, dünya dışı zeki yaşam formlarının ne olduğunu açıklamak için yazdım. neden insanlara karışmadıklarını yazdım. gördüklerinizin ne olduguyla ilgili sizinde inandığınız dinden ayetlerle destekli açıklamalar yaptım. bir daha okumanızı ve önyargısız olmanızı rica ederim...o günü bende sizin gibi merakla bekleyenlerdenim merak etmeyin...

ayrıca enginbursa arkadaşımın dediklerinede katılıyorum, dini korku unsuru olarak kullanmıyorum, felaket tellalıda değilim, ama bende her yaşanan kötü olayda bir ufo görüldüğünü gözlemledim. geçmişte yaşanmış her olaya tanıklık ediyorlar demiş sevgili kardeşimiz, onlar için (yani melekler ve cinler için yani ufolar için)biliyorsunuz ki zaman ve mekan kavramı söz konusu değil, ve gidip gelmek, zaman ve mekan içerisinde hareket etmek onlar için çok kolay. biz insanlara neden karışmadıklarına gelince, herkes kendi yaptığından mesul olduğu için iyisiyle kötüsüyle, yani iyi bir insan olmak yada iblise uymak kötü birisi olmak insanın kendi elinde oldugu için özgür iradesi oldugu için karışmıyorlar. sadece gözlemliyorlar ve insanın yapıp ettiklerini kayıt ediyorlar, o büyük gün geldiği zaman herkesin yapıp ettiklerini apaçık bir şekilde ortaya koymak için... uzaylılardan teknolojiyi aldığımızı savunuyorsunuz, unutulmamalı ki, ilk roswell olayları sırasında abd ile rusya uzay yarışı içerisindeydi. ruslar abdyi her zaman bu konuda yenmişlerdi. onlarda en sonunda uzay yarışında hakimiyet sağlamak için uzaylı yakaladık dediler. zaten adamlar almanyayı yenerek  siyonist kabalaist cinlerle işbirliği yapıp onlardan gerekli ilimi ve büyüyü alan yahudi ve mason bilimadamlarını nazi subaylarını kendi ülkelerine götürdüler. üstüne birde rusyayı devirip onlarında bilimadamlarını kendi ülkelerine götürdüler. anlıyacağınız gördüklerinizin çoğu in cin peri melek, geriside insan yapımı araçlardır...

yazdıklarımı okumuyormusunuz?

 İsrâ Sûresinin 70 . Ayetinde

Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık.

bu ayet çok önemli, bir çoğundan üstün kıldık diyor, insan en üstün varlık değil yani, ama çoğu aleme üstün kılmıştır allah insanoğlunu.

Cüneyt denen şahıs yine karşıma çıktın bravo sana...ilk önce şu laflarını sana tekrar iade ediyorum

(aşağılık kompleksimi var ne var sizde bir türlü anlayamadım, şu sitede kim düşünüp birşey araştırıp yazsa sorsa hep aynı tipler karmaşa yaratıyor, hayret ettim doğrusu....)

Düşünebilmek için ilk önce  belirli kalıplardan çıkman lazım. Her düşüncenin önüne sen çukurlar eşersen sen ve senin gibiler yüzünden insanlık bilimsel  evrim sürecinde hiç bir yol kat edemiyor..hani sen bir örnek vermiştin ya istanbul kanatlarımın altında misali nasıl bir izliyicisin anlamış değilim filimde padişah ve vezirlerin sadece  dinsel kitaba göre  hareket ettikleri için ahmet çelebiyi öldürüyorlar bu şeytanın işidir diye?? örneklerini verirken  biraz düşün tamam mı?? bu konu başlığında  bak bakalım dinsel içerikli bir şeyy var mı?? diyorlar mı insanlara siz dinsizsiniz allahsıznız?? senin ne haddine benim allah inancımı sorgulaman ben Dualist bir insanım kaderciliğe şiddetle karşıyım..ben olaylara Somutsal Realist bakan bir insanım..ben evreni sorgularken maddenin yapısına  bakarım fiziğin bizlere sunduğu bilimselliğe  bakarım...saydığın  ayatlerde insanlığın evren içerisinde en üstün varlıklar olduğunu kesinlemiyor iyi oku...defalarca söyledim yine söylüyorum eğer bilim evrimi içerisinde sen dinini alır  buna  alet edersen bilim ilerlemez Tıkanır...

  Bırakın insanlığı,Evrenin başlangıcından bu yana evren hep belirli evrimsel sürece uğrayarak  şimdiki halini aldı ve hala da evrimini sürdürüyor...insan zaten bu evrenin parçası  Siz dünya yı ele alırkan insanları  ayrı kefede  tutamazsınız çünkü insanlarda bu gezegenin içinde var oldu...insan tekerleiği bile icat etmeden önce başka nesneleri tekniğini kullnarak oluşturdu..yani evrende var olan maddelerin üzerine temel kurarak gelişimini başlattı.Evrim Sürecini başlatan ne ?? insanları düşünceye iten ne? tabiki maddenin kendisidir bu madde (temel yapısı aynı olmak üzere) evrenin her noktasında aynıdır. Zamansal boyutun farklılığından dolayı (bunu anlatmaktan sıkıldım hala bir şeyler öğrenmek istemeyenler yüzünden) evrimsel sürec farklılığa uğruyor ve bundan dolayı bizim dünya dışı varlıklar diye  adlandırdığımız canlıların evrimsel süreci ya hızlı oluyor ya da daha yavaş oluyor...sonuc olarak dunya dışı yaşamın farklı bir elemt ya da  farklı bir molekğler bir yapı üzerine evrimini  başatmıştır şu tekerlek espirisini açmak olursak tabiki biz tekerleiği icat etmeden önce onun belirli teknilkel sürecinde doğuduğunu tekerlekten önceki tekniksel gelişime  bakınca göreceğiz. dünya dışı zeki yaşamda tekerlek değil ama onun bilimsel sürecinin aynısı olan farklı bir  yapı kullanmıştır. Yani anlatmak istedediğim Tekniksel evrim süreci aynı...sen fiziği bulmadan tekerleiğin çapını bulmadan bırak gezegenler arasını kendi gezegeninde bile seyahat edemezsin..,sözlerimi bitirirken evrimsel sürec EVrenin Tamamında Gecerlidir...

Bak bakalım Cüneyt yazımda Dine karşı bir söylemim var mı??? yokk!!! ama sen hala salt  düşüncelerini pişirip pişirip Burnumuza sokuyorsun..Dar zihiniyetin içinde  kendi insanlık Egomanyanı Savunuyorsun?? Yapma kardeşim yapma bırak insanların Özgür Zihinsel Sürecini karışma engel olma bırak insanlar her şeyi sorgulasın..

nurcan hanım size cevap olarak bir şey yazamıyorum hadi cüneytin fikirlerine hiç katılmıyorum fakat tutarlılığına katılıyorum siz kendi içindizde tutarlıda değilsiniz bu yüzden size de hiç  katılmıyorum.... ne demek ya zeki değiller ama gelişimişler şu iki sözcüğü al önce bunların tutarlımı değil mi olduğunu algıla sonra dünya dışı varlıkların var olup olmadığını araştırırsın.farklı zaman boyutundan bahsetmişsin ee zaten bende söyledim onu kütlesel çekimle ilgili zamanın farklı olması :) buna bağlı olarak evrim süreci farklı olur ama evrim sürecinin başında de sonunda bu canlılar GeriZekalı olmadıkları  bariz ortada... (Kur'anda bu konuyla ilgili net hiçbirşey yok dolasıyla bu benim inancıma ters düşen bir durum değil) eğer dinine sıkı sıkıya sarılmışsan bence sen dininle Ters düşmüşsündür  yanılıyormuyum net bir şey yoksa inanmicaksın ya da inançlı değilim diceksin!!!!(Tekrar yineliyorum ileri sevidelermi? bence de evet.Bizden zekilermi? hayır katılmıyorum) İleriden kastın ne anlamadım biz burda bu canlılara neden ileri zeka diyoruz?? cünküü biziim yapamadığımız galaksiler arası  yolculuğu gerçekleştiryorlar ee bu da  Gerizekalılık değildir bence :) valla gülüyorum senin yazdıklarınaa bu kadar çelişir bir insan...(Bence size kendinizden üstün canlılar hayali çok  cazip geliyor) cazip geldiği ya da teknoloji seviyelerinden dolayı boynumuzu büktüğümüz yok hanfendi bizzz evren içiresinde Canlı varlıkların olup olmadığına bakıyoruz marsa da  gidiyoruz  bakteri aramaya,araştırmaya  bizim dünyamıza gelen canlıların yaptıklarını belgelere bakarak. 

(Ben düşüncelerimi kendi inançlarım doğrultusunda kendimce değerlendirdiğimde korkak oluyorum.Siz kendinizden zeki canlıların varlığını düşündüğünüzde bu normal oluyor?????!!!!) 

iki cümlene baktığımda birinci cümlende: inançların doğrultusunda hareket ettiğinde sana korkak dediğimizi... ikinci Cümlende ise bizden üsütün canlılara inandığımızda normal değil de  anormal olduğumuza dair atıfta bulunmuşsunuz.. ilkine cevap veriyorum Dini düşüncelerini bilim boyutunda çözümlemek istersen korkak olmuyorsun bilimle uğraşmak isteyen meraklı keşif dolu insan oğlunu kısıtlamış belirli bir kalıptan öteye gidememiş duruma getiriyorsun...ikinci cümlene cevap veriyorum bilimsel evrim süreci çercevesinde bizden önde olan canlılar varsa bu bizi meraklandırır.Korkutmaz.

Son olarak ben sizlere dininizi yaşamayın demiyorum!!! bunu demeye insan olarak hakkım yok..fakat bilimsellik içerisine dini hep soktular Batıda Doğuda  böyle olmuştur. Batıda M.ö 2000 yıllarında yunan medeniyetinde bilimsel evrim süreci hızlanır taki isanın Doğuşuna kadar daha sonra Rönesansa kadar dinsel Etkiden Dolayı bilimin önü hep kesildi ve tam 1700 yıl karanlık bir beyine sahip olundu sonra Rönesans Aydınlanmasıyla günümüze kadar gelindi?bilim olarak neredeler bi bakın? Doğu da ise M.ö 3500 Babiller ve Sümerler  müthiş bir bilime ve matematiğe sahiplerdi nerey kadar sürdü M.S 500 yılına kadar daha sonra İbn-i Halidun e kadar (ki İbn-i Halidun  Darwinin Teorisinin Benzerini Savundu diye herkesin gözü önünde katı islamcılar tafından diri dir yakıldı) sonraaa günümüze kadar?? ve şunuda söylemeliyim ki Helen Döneminde Doğunun bütün bilimsel gelişimini Batı örnek aldı...kendi kütüphanelerinde derledi fakat biz hala bilim içerisine inançsal idolojimizi koyuyoruz..koymaya devam edin karanlık çağa devam edelim....

Dark Codes......siz kendi içindizde tutarlıda değilsiniz bu yüzden size de hiç  katılmıyorum.... ne demek ya zeki değiller ama gelişimişler şu iki sözcüğü al önce bunların tutarlımı değil mi olduğunu algıla sonra dünya dışı varlıkların var olup olmadığını araştırırsın.farklı zaman boyutundan bahsetmişsin ee zaten bende söyledim onu kütlesel çekimle ilgili zamanın farklı olması :) buna bağlı olarak evrim süreci farklı olur ama evrim sürecinin başında de sonunda bu canlılar GeriZekalı olmadıkları  bariz ortada... (Kur'anda bu konuyla ilgili net hiçbirşey yok dolasıyla bu benim inancıma ters düşen bir durum değil) eğer dinine sıkı sıkıya sarılmışsan bence sen dininle Ters düşmüşsündür  yanılıyormuyum net bir şey yoksa inanmicaksın ya da inançlı değilim diceksin!!!!(Tekrar yineliyorum ileri sevidelermi? bence de evet.Bizden zekilermi? hayır katılmıyorum) İleriden kastın ne anlamadım biz burda bu canlılara neden ileri zeka diyoruz?? cünküü biziim yapamadığımız galaksiler arası  yolculuğu gerçekleştiryorlar ee bu da  Gerizekalılık değildir bence :) valla gülüyorum senin yazdıklarınaa bu kadar çelişir bir insan...(Bence size kendinizden üstün canlılar hayali çok  cazip geliyor) cazip geldiği ya da teknoloji seviyelerinden dolayı boynumuzu büktüğümüz yok hanfendi bizzz evren içiresinde Canlı varlıkların olup olmadığına bakıyoruz marsa da  gidiyoruz  bakteri aramaya,araştırmaya  bizim dünyamıza gelen canlıların yaptıklarını belgelere bakarak. 

Merak ediyorum yazdıklarımı yarım yamalak mı okuyorsunuz?Bu canlıların bizden zeki olmamaları geri zekalı olmalarını mı gerektirir?ben öyle birşeymi dedim?BEN DİYORUM Kİ EĞER BU CANLILAR VARSA;GELİŞMİŞLİKLERİNİN NEDENİ ONLARIN ZEKA DÜZEYİNİN BİZDEN FAZLA OLMASINDAN DEĞİL BİZDEN FAZLA YOL KATETTİKLERİ İÇİNDİR(zaman olarak).sizin anlayacağınız bir dilde anlatayım örn. Amerika birçok bakımdan bizden daha ileride değilmi? bu orada yaşayan insanları bizden zeki mi yapar yoksa bunun nedeni onların birçok yönden bizden çok daha önce gelişime kapılarını açmasındanmıdır?bizde teknolojik gelişmelerin,bilimin,ayıp günah sayıldığı dönemlerde onlar baya bir yol katetmişlerdi bile.kaldıki biz Amerikalılarla farklı zaman boyutlarında bile değiliz.arkadaşım bakın siz diyorsunuzki size veya dine saldıran oldumu?peki size dinsizsiniz veya bilimi neden dinin dışında tutuyorsunuz diyen oldumu?ben kendi inandığım şeyler doğrultusunda düşüncelerimi yazınca hemen beni bir kalıba sokmaya çalışan sizsiniz.sanki inançlı olmam bilime karşı durmamı gerektiriyormuş gibi.geri kalmamızın nedeni din değil,dini bahane ederek kendilerine rant sağlayan insanlardır.dinin sorgulamayı,araştırmayı yasakladığı falan da yok.evet Allahın kendi varlığı ve belli başlı konularda sorgulamayı kabul etmiyor(bu inananlar için.ben sorgulamam inanmayan biri sorgular bu başka birşey).ama kimse bize uzaya gidemezsiniz,marsa gidemezsiniz,dünyanın dışına sakın bakmayın demedi ki.hem kendi inancımla ters düştüğüm gibi bir tespitte bulunmuşsunuz ki bu da etiketlemenin bir başka yolu.ben bu lafı şöyle algılarım: eğer inançlıysan araştırmak,sorgulamak senin neyine?....neden ters düşüyormuşum.Kuranda bununla ilgili net bir bilgi yok o yüzden bu benim inancıma aykırı değil demek nasıl ters düşmek oluyorki?beni bu konuda araştırmaktan sorgulamaktan alıkoyan hiçbir engel yok diyorum işte.''net birşey yoksa inanmicaksın,yada inançlı değilim diceksin''demişsiniz.bu nasıl bir sabitliktir,nasıl bir önyargıdır.ben net birşey yok derken Kur'anda dünya dışı varlıklarla ilgili net hiçbirşey yok diyorum.siz kalkıp meseleyi inanç ve inançsızlık üstüne getirip oturtuyorsunuz.benim gibi düşünenleri bilimi belli kalıplara sığdırmakla itham ediyorsunuzya bence asıl siz okadar dar bir pencereden olaya bakıyorsunuzki kendinizi tek bir şeye sabitlemişsiniz ve bütün olasılıkları reddediyorsunuz.emin olun ben herhangi bir konuda öğrenme gereği duyduğumda bütün ihtimalleri,bakış açılarını,söylemleri incelemiş(buna benim dini inancımda dahildir),kendi akıl süzgecimden geçirmiş ondan sonra bir yargıya varmışımdır.eğer önceki yazılarımı okuduysanız dünya dışı varlıklar konusunda da aynı yolu izliyorum.her ihtimali gözönünde bulunduruyorum.bu kendimle çelişmek değil olasılıkları taramaktır.onlar varsa diyorum mesela;ben olduklarına inanıyorum ama olmayadabilirler ama siz sanki asker arkadaşlarınızdan bahsediyorsunuz okadar eminsinizki!!!!belki bizde de onların sahip olmadığı birşeyler vardır o yüzden bizi araştırmaya geliyorlardır diyorum mesela;ama siz yine okadar eminsinizki onların neden dünyaya ziyaretler yaptıklarından.sabitsiniz hemde inanılmaz derecede.benim inancım araştırmama engel değil ama sizin inandığınız bilim olasılıkları reddediyor(dikkatinizi çekerim sizin inandığınız bilim diyorum.yoksa bilimi bu olayın dışında tutuyorum).bilim bütün olasılıkları araştırmayı gerektirir.siz benim söylediklerime gülüyormuşsunuzya ben size gülemiyorum bile.

Son olarak arkadaşlar birşeyi daha belirtmekte fayda görüyorum.daha önce de yazmıştım.seneler evvel gökyüzünde inanilmaz derecede seri hareket eden ve en ufak bir sese sahip olmayan,aynı zamanda dünyada bildiğimiz hiçbir hava aracına da benzemeyen bir cisim görmüştüm.yanımda üç kişi de buna şahittir.eğerki bu insanoğlu tarafından geliştirilmiş,bizim hiç bilmediğimiz gizli bir projenin ürünü(yine her olasılığı düşünmek gerek)bir hava aygıtı değilse evet ben bir ufo gördüğümü rahatlıkla söyleyebilirim.en fazla 3 saniye gibi bir zaman içinde gökyüzünde bir uçtan diğer bir uca birkaç zikzak çizecek hiç sesi çıkmayan ve aynı sessizlikte ufukta kaybolacak bir aygıt bilen varmı içinizde?okadar enterasandı ki top oynuyorduk deniz kenarı.birden denizin ufkundan bir anda üçgen şeklinde(daire değil üçgen!)bir cisim belirdi ve inanın buna gökyüzünü baştan başa katederek zikzaklar çizdi ve aynı geldiği noktada kayboldu.bakın bu ışık oyunu falan diyebilirsiniz ama olmadığına eminim.eğer bir ışık oyunu  veya projektör olsaydı bağlı olduğu bir çıkış noktası veya yansıması olurdu.tam tepemizden de geçti(tabii yakından değil:)hareket eden bir cisimdi ve çok net gördük ve hepimiz aynı anda bağırarak onu izledik.2 bilemediniz 3 saniye sürdü.zaten bu konuya olan merakımda bundandır.

Ben tartışmaya Dünya üzerinde ve Dünya şartlarında yaşayan canlıların birbirleri ile olan bağlantı ve ilşkileri açısından bakarak katılmak istiyorum. Dünya üzerinde yaşadığının farkında olan tek canlı İnsanoğlu değil mi? Canlı olduğunun farkındalığı İnsanoğlunun en büyük ayrıcalığı değil mi? Ve bunun farkında olan İnsanoğlu Dünya üzerinde yaşayan tüm diğer canlılara nasıl davranmakta? Genel olarak değerlendirirsek hiçbir canlının doğal yaşamına karışmamaktayız. Ancak zarar göreceğimizi düşündüğümüz zaman yaşama müdahale etmekteyiz. Ama İnsanoğlu haricindeki tüm canlıların yaşam mücadelesini "Doğal" olarak kabul etmiyormuyuz? O halde evrendeki yaşam formlarının davranış şekilleride olması gerektiği gibi sürecini yaşayacak ve bizim herhangibir müdahalemiz söz konusu olamıyacaktır. Ancak "İnsanoğlu" kendi yaşamına kasıt gördüğü anda çare aramakta olduğu için bugünümüzde "Dünyadışı" olarak nitelenebilecek canlıların  da bize müdahaleleri olmadığı müddetçe sorun çözülemeyecektir. Örneğin; Kristof Kolomb Amerika' ya ulaşınca orada yaşayanların hayatınada müdahale başlamıştır. Bizim Dünya' mıza ulaşan canlılarda artık hayatımıza müdahale etmeye başlamışlardır. Ancak biz zarar gördüğümüzü farketmeye henüz başlamadık diye düşünüyorum.

Sayın dark codes arkadaşım.bak yine 2.3 hafta öncesine dönüyorsun.hatırladıysan  bundan bir süre önce bir kardeşimiz (bülent civek) kurandan alıntı yaptı diye onu sayın admine şikayet edip siteden üyeliğini iptal ettirdiniz.sayın cüneyt aktan şimdi birşeyler yazdı hemen onada kafayı taktınız.siz sitenin din işlerinden sorumlu bir elemanımısınız ki hemen muhalif tavırlar sergiliyorsunuz.bırakın sayın cüneyt arkadaşımız yazsın.Biz bilgi amaçlı olarak yazılanları okuyoruz.lütfen hemen müdahale etmeyinde yazılanları okuyalım.burası bilgi üzerine kurulu bir site.muhalefet sitesi değil..teşekkür eder hayırlı bayramlar dilerim..

DarkCodes demekki tespitimde yanılmamışım siz kendiniz gibi düşünmeyenleri şikayette etmişsiniz baksanıza! işte bu dar bir bakış açısı ve kendi gibi düşünmeyenleri yok etme çabasının bir ürünü.emin olun ben dini bir siteye üye olsaydım ve orada hiçbir inanca sahip olmayanlar yorumda bulunsalardı belki onlarla en hararetli tartımalara girebilirdim ama asla onlara tahammül etmemezlik yapmazdım.işte aramızdaki fark.sakın yanlış anlamayın ben bunu kişiselleştirmiyorum.sorun farklılıkları kabul etmekte.ayrıca bilim sizin tekelinizde olan birşey değil -Allahtanki değil-.geleceğin neler getireceğini çok merak ediyor ve bunlara şahit olabilmeyi canı gönülden diliyorum.her yeni buluş,her varılan sonuç benide en az sizin kadar heyecanlandırıyor. 

alkapon arkadasıma katılıyorum..bu arada diger arkadaslar ne kadar cok seviyoruz sıkıstıgımızda allah ta allah demeyi..konuya bak yaa nerelere cekilmis..kınıyor ve ayıplıyorum bazı arkadasları...herkesin inancı kendınedir..allah'ın imanın adını almayın efendim boyle bilimsek konularda..ben sadece kıtabımızda bile digerleri diye hatta esim yabancı benim incildede dahil bir cok dini kıtaplarda isimsiz digerleri diye geciyor..konu dın iman deil..bu arada herkesin mubarek kurban bayramı kutlu olsun..nice bayramlara..konu UFO....yani technoloji ziyaretler kanıtlar paylasımlar ve teoriler..yada varsayımlar..onlar zeki aptal deil..biz allahtan korkuyoruz deil..yada a isimli korkmuyo vay hainde deil..kim ne halt yerse yesin..inanan inanır inanmayan pasa keyfi bilir..dinimizde bile baskı yoktur madem o kadar bilgilisiniz bu hassa konuda..varmı aranızda bir ufo olayına tanıklık eden..tekrarlıyorum ben tanıklık ettigim icin varsa baskası paylasmak isterim..gorusmek dilegiyle millet...

      

            Yazdığım her yazının gerek felsefe, gerek sosyoloji, gerek evrim, gerek madde, gerekse fizik, hepsinde sorgulayıcı bir tavır hakimdir. Ben insanlığın bilimsel evrim süreci içerisinde yaşadığı;gerek atılımlar, gerek engellerle ilgili özet sunmuştum. Ben hiç bir zaman bir insanın dinini hiçe saymadım. baktığınızda bu konu başlığı altında bir tek dinsel içeriğin olmadığını göreceksiniz  fakat insanın din içerinsindeki egoistlik konumunu belirtiniz ve tartışmayı başlattınız...

           Sizlerde biliyorsunuz ki (beyninizin köreltildiği noktasında) insanın somutsal evrenini sorgulaması için var olduğu bir gerçektir.Çünkü, Bilim insan zihninin bir ürünüdür! İnsan ise Sistematik olan maddenin ürünüdür! bu ürünün varlığı tekrar kendini oluşturan sistematik maddenin sorgulayıcısı olmuştur ve olmayada devam ediyor.Sorgulayıcı insan zamanın her hangi bir nokasında kendi ürettiği düşünsel ürününe hep bir şeyler  koyarak evrim sürecini dinamize etmiştir.İnsanoğlu tekniksel gelişimini, içinde bulunduğu doğanın sistemine bakarak oluşturmuştur.Bu sürece engel olan insanlığın yine kendisidir(çünkü insanlığın gelişmekte olan bilimi, kimi insanlar için sakıncalı görülmüştür.)

          İnsanlık tarihine baktığımızda insanlar sürekli kendisinden üstün olan canlı cansız varlıklara tapınmıştır.insanları tapınmaya iten korkudur.ve tapındıkları için kendilerini kısıtlayıcı kanunlar koymuşlardır.Bu oLay İsa dan öncede var sonrada vardı.Dinsel Kitaplar Yaşanılan Dönemin ürünüdür.o dönemin var olan yapısıyla ilgilidir.(Dinsel kitaplardan kastım sadece Semavi dinlerin kitapları değil) Babiller,MısırLar,MayaLar vb. ırkların tapındıkları kitaplar ve tanrılar da var.Yine o dönemde bazı ırkların gelişmişlik düzeyi farklıdır.Bunun nedeni bu ırklardan bazılarının kendilerine ait olan din ve bilimi ayrı  tutmaları sonucunda gelişmişlik düzeyinin artmasıdır.işte bu nokta da Tarihsel sürecimize bakmanızı istiyorum(Dünya İnsanı olarak) Ne zaman dinsel anlamda insanları engelleyici kanunlar yasalar çıktı işte o zaman bilim dibe vurdu.

          Eğer ben sabit fikirli ya da dar bir pencereden baksaydım olaylara,olgulara yalnız dinsel bir kitaba bağlı kalanlardan olurdum.Mantık çerçevesi içerisinde olan her türlü olasılık kabul edilebilir.Bir daha söylüyorum,insan daha çok genç ki bu kapsamda düşünürsek bilime inancı karıştıranların olması çok çok normal.Zaten benim gayem de hiç bir şekilde her hangi bir insana dininin olup olmadığını sorgulamak değil içinde barındırdığı inancın,içinde kalmasını sağlamaya çalışmaktır.Eğer insanlık içinde barındırdığı inancını içinde saklayıp yaşarsa işte o zaman bilimsel alanda belli bir seviye ye yükselip ve o seviyeyi aşabilir.

          Yine tekrar ediyorum:

          insan daha çok genç...öğreniceği daha çok şey var...ve aydınlanacağı günler gelecek.çünkü;UNUTMAYIN İNSAN,AYDINLIK BİR YANSIMADIR!...

Peki bu dünya dışı varlıkların araçları nasıl oluyorda bizim gezegenimizde kaza geçiriyor?(düşen ufolar ve içinden bu yabancı canlıların cesedinin çıktığı konusunda onca haber,yazı var).madem bukadar üstün bir teknolojiye sahipler??????!!!! sen kalk galaksiler arasında okadar yol kat et ondan sonra senin o süper güçlerle donatılmış gemin gelsin benim gezegenimde düşsün???enteresan.bunu bana açıklayabilecek olan varmı?demekki benim tezim doğru ya bu canlılar bizden zeki değiller,ya da bizde onlarda olmayan birşeyler var,veyahutta ufo bir yalan....şimdi cvp olarak bana diyebilirsinizki bu gemiler bizim gezegenimizin özelliklerine uyum sağlayamadıklarından düşüyor.diyelimki öyle.hani onlar bizden zeki ya bunu nasıl bilemiyorlar da haala gelmeye dvm ediyorlar.

burada beni hiç görmemiş, benimle hiç tanışıp oturup sohbet etmemiş, benim kim ve ne oldugumu bilmeden, dünya, din ve bilim hakkındaki görüşlerimin ne oldugunu bilmeyen, ve daha önce kendi adımla paylaştıgım ve iç dünyamı açtığım yazılarımı burada hiç okumadan, sadece din, allah ve kuran kelimesine düşman gibi odaklanmış ve hedefe kilitlenmiş, ağzımdan bir iki allah din kitap çıktı diye beni, yobaz ve bağnaz ilan eden, din ile bilimi söndürmeye çalışan dar görüşlü birisi olarak lanse etmeye çalışan, ve burada kim din ile ilgili birşeyler söylese, sanki karşısında düşmanı varmış gibi saldırgan bir tavırla cevap veren ve bozgunculuk yaratan arkadaşlara sesleniyorum...

ben burada dinden bahsedince benim elime bir menfaat mi geçiyor, ben bu işten bir para mı kazanıyor yada sizden bunun karşılığında bir ücret mi istiyorum? yada sizlere bu iş böyledir, bunun dışındaki herşey yanlıştır, yalandır, benim dediklerime inanacak, bana itaat edeceksiniz diyor ve sizlere sizin bize yaptığınız ve dediğiniz gibi, bunlar dışındaki tüm görüşler dar bir görüş açısıdır, bilim dini daraltıyor, bilim ile bakanlar dine dar bir bakış açısıyla bakıp, dini öldürüyor, bilim yüzünden din ilerlemiyor, din yeryüzünde yayılamıyor, hakettiği yere gelemiyor, yerinde sayıyor gibisinden, sizin bize yaptıgınızın tam tersini şu biraz önce verdiğim örneklerdeki gibi size yapıyor ve sizin bize yaptığınız gibi bir baskı mı yapıyorum?

yoksa bu sizin bize yaptıgınız haksız ve yersiz, suçlamalar , lekelemeler ve baskılar, sizin kendi içinizin bir yansımasımı, yani testinin içinde ne varsa dışına da o sızar gibisinden, yada insan kendisi nasıl ise etrafınıda öyle görür gibisinden bir durum mu söz konusu?

herneyse, sizlere diyeceğim, bu ufolar ve dünyadışı zeki yaşam formları, insanoğlundan daha üstün, daha akıllı, daha gelişmiş, daha teknolojileri yüksek, insanlara çeşitli icatlar öğretmiş, teknoloji sırlarını vermişler,tamaaam.... peki o zaman şimdi sizlere soruyorum,  birgün geleceklerine, sizleri kurtaracaklarına yada sizlere bir açıklama yapacaklarına inandığınız, kurtuluş için kendilerine ümit bağladığınız , o büyük kıyamet günü dedikleri günün gelmesi ve onları görmek için acele ettiğiniz bu doğa üstü üstün varlıklar, yada uzaylılar, çağırdığınız zaman sizi işitiyorlar mı? veyahut  size bir fayda yada zarar verebiliyorlar mı? diğerlerine verdiklerini, yani kendilerine tüm bu ilimi onların verdiğini söyleyenler gibi size de birşeyler veriyorlar mı o varlıklar?  sizde o size verdikleri faydalı ilim ile bilimde teknolojide ilerliyor, bunu üretip tüm dünyaya satıyor, bunlar hakkında kitaplar yazıyor, kongreler yapıyor ve tonlarca para kazanıyor musunuz, sizde onlara bu kadar inandığınız, sevdiğiniz ve saydığınız halde? merak ettim size ne gibi bir faydası var bu dünya dışı üstün varlıkların?

Ben Cüneyt kardeşimin söylediklerine şu açıdan bir katkı yapmak istiyorum. Şimdi Roswel kazasınını doğruluğunu yada yanlışlığını hiç tartışmadan sormak isterim: sizler dilini ve yazı sistematiğini hiç bilmediğiniz bir uygarlığın eserlerini nasıl okursunuz. Mısır hiyerogliflerini çözmek için kıpti dilini öğrenmişti Şampollyon. Yine de eski Yunanlılarla yapılan bir anlaşmanın çevirisini bulmaları gerekmişti hiyeroglifleri çözmek için.  Bu ufolardan bilgi edinebilmek için belli bir düzeyde bilimsel bilgiye sahip olmak gerekir. Yoksa o araçları sadece sergilemek için elimizde tutmuş oluruz. Hiç bir şey öğrenemeyiz.

Ukikar arkadaşımız benim yerime yazıyormuş gibi valla ben yazmasamda olur.son yazdıklarınız benim düşündüklerimle tamamen örtüşüyor.bunlara ek olarak; bu ufoları kurtarıcı olarak görüyoruzya, benim düşüncem bu ufoların bizden çok gezegenimizle ilgilendiği yönünde.bize birşey olsa çokta umurlarında olacağını sanmıyorum. tıpkı bizim gelişip teknolojide ilerledikçe gezegenimizin dengesini bozduğumuz gibi onlar kendi gezegenlerinde ve hatta hatta kendi benliklerinde bu bozulmayı çoktan yaşadılar.burada altını çizmek isterimki ufolar düşmandır,amaçları bizi yok etmek demiyorum ama şuda bir gerçek hiçbiri babamızın oğlu değil. şimdi bana paranoyak diyebilirsiniz ama ''paranoyak olman takip edilmediğin anlamına gelmez '' sözünü size hatırlatmak isterim.

Ufoların dünyaya gelişinin yeni olmadığı söyleniyor.yıllar önce belki de binlerce yıl öncesinden.peki neden? hiçbirşeye dahil olmadan neden gelip gidiyorlar sürekli?dahil olmadıklarını nereden mi biliyorum: hiroşimadan biliyorum,nagazakiden biliyorum,çernobilden biliyorum,17 ağustostan biliyorum.....demekki birşeye dahil olma durumunda değiller. ozaman neden geliyorlar? ya buradan bizim farketmediğimiz birşeyleri  kendi gezegenlerinde olmadığı veya tükettikleri için kullanıyorlar veyahutta büyük ölçüde yitirmiş oldukları özbenliklerini tekrar kazanabilmek adına bizleri inceliyorlar.

Olamazmı? ben olabilir diyorum şöyleki: ufoların çok gelişmiş olduğunu düşünüyoruzya belkide bu gelişim onlar için aynı zamanda yıkım olmuştur.nasılmı? bakın dünyaya, gelişmelere bakın. artık önünü almak mümkün değil dörtnala gidiyoruz. bilime bakın,tıbba bakın,silah sanayiine bakın,teknolojiye bakın...vs. ne genetikle oynanması kaldı,ne klonlanması,ne insanın kişiliğinde değişiklikler yapabilen ilaçlar kaldı,ne insan gibi olma noktasına doğru giden robotlar.....geçen günde bir yazı okudum yaşlanmayı 20 yıl geciktirecek ilaç fareler üzerinde sonuç vermiş,sıra insanlarda. bunların hepsi çok büyük adımlar insanlık adına çok büyük buluşlar ama aynı zamanda insanın egosunu fazlasıyla okşayan gelişmeler.yıkılmaz olma egosu,üstün varlık olma egosu!!! işte ufoların başardığı şey bu oldu(nekadar üstün olmayı başarmışlarsa başarsınlar haala daha ölümlü olan ufoların).genetik yapıları tamamen değişmiş,kendi özbenliklerini yitirmiş,gezegenlerindeki kaynakları tüketmiş....elde var dünya.

Saçmaladığımı veya paranoyak olduğumu söyleyebilirsiniz.ama sabit fikirli değilimdir.olasılıkları değerlendirmekten yanayım.ufoların varlığıyla ilgili yazılar koyan arkadaşlara; var olduklarına büyük ölçüde bende inanıyorum.onların neden dünyada olduklarına dair benimkine karşı bir teziniz varsa buyrun yazın memnuniyetle okur ve hatta fikrimi değiştirip size katılıyorsamda açık yüreklilikle belirtirim. 

Bundan evvel gönderdiğim yazının ardından dahada ürkünç bir düşünce geldi aklıma.tv de Haktan Akdoğan ın konuşmalarını izlerken bir konuşmasında dünyada yaşanmış büyük olaylar esnasında ufoların o bölgede sıkça görüldüğünü söylemişti. 17 ağustos depremini ve çernobil faciasını buna örnek vermişti.hatta çernobil faciasının ardından görgü tanıklarına göre açığa çıkan nükleer enerjinin bu gemiler tarafından çekildiğini yani hortum misali içine aldığını söylemişti.şimdi bu ufoların binlerce yıldır dünyayı ziyaret ettiği söylendiğine göre belkide bu canlılar dünyamızda yaşanan büyük olaylardan besleniyorlar.haktan akdoğan konuşmasında ufoların çernobil faciasının etkilerini hafifletmek için böyle davrandığını düşünüyordu.ya öyle değilde bizlerin felaketi onların yaşaması anlamına geliyorsa.nerede büyük bir olay olacak orada çok sayıda gözlemlenen ufolar. depremlerde, büyük felaketlerde...yani ben az önce yolladığım yazımdakilerden biraz farklı düşünüyorum şu an.evet ufolar gezegenimizle ilgileniyor tamam.gezegenin bekaası onlar için önemli oda tamam.ama dünyanın güllük gülistanlık bir yer olmasından ziyade yeryüzünün yapısını değiştiren olaylar onları çeken.bu zamana kadar hep 2012 kıyametine inanmadığımı söylemiştim haala da öyle düşünüyorum ancak belkide yakın zamanda dünyada çok büyük bir değişim yaşanacak,dünyanın ekolojik dengesi değişecek ve onlar bu değişimde açığa çıkacak olan enerjiyle ilgilendiklerinden geliş gidişleri arttı.kimileri onların bizlerle bağlantıya geçecekleri için bu seyahatlerini sıklaştırdığını düşünüyor.bu yanılgı olabilir.bunun nedeni 2012 de yahut yakın zamanda yaşanacak olan herneyse o da olabilir.bir felaket,yıkım,büyük bir patlama,dünyanın dengesini değiştirecek ve bu değişim esnasında büyük bir enerjiyi açığa çıkaracak herhangi bir olay.onu bekliyorlar belkide.ufoların dünya seyahatleri dünkü bugünkü bir olay olmadığına göre belkide binlerle ifade edebileceğimiz yıllarca gereksinimlerini bu şekilde karşıladılar.yoksa onca üstün güçlerine rağmen bu felaketlerin neden önüne geçmesinlerki?

Mayalarla da bağlantı kurdukları söyleniyorya belliki onlarında birdenbire ortadan kalkmasına sebep olan felaket herneyse ufolar buna ba şahit oldular ve gereksinimlerini karşıladılar.

Dünyada teknolojisi gelişmiş bazı ülkelerle kontak kudukları hatta nasada adamları olduğu yönünde açıklamalar da var.ozaman ortada bir anlaşma var demektir.ve yeryüzünde herne olacaksa birileri buna hazırlıklıdır geri kalanlar hapı yuttu demektir. kimbilir belkide bu yazdıklarım bir komplo teorisinden öte şeyler değildir.ama açıkçası ilk kez tedirgin oldum bu konudan.

lord isimli üyenin yazısından alıntı....

Son olarak, dünya dışı yaşamla tanışmamıza bilim çevrelerine göre çok az bir zaman kaldı. Bu süreç gerçekleşmeden önce, dünyanın yaşayacağı şokları düşündükçe akıl almaz olayların gerçekleşeceğini de beklemek gerekli. Düşünün dünya dışı canlılar çıktılar, kendi dinlerini, tanrılarını, dillerini, kültürlerini anlattılar. Bunlar da bizim dünyamızla örtüşmezse eğer neler olur bir düşünün? Yani, neden ortaya çıkmıyorlar, söylemine tekrar dönelim. Basit bir söylem, ama dünya dışı zeki canlıların neden bir anda ortaya çıkmak istemediklerine anlamak adına bahsedilen kavramlar da çok önemli. Bizler böyle bir şoku kaldırabilecek miyiz? Dünyevi ve ruhani kavramlarımız ya değişirse? Tüm bu korkular kaosu da beraberinde getirecektir. Bu yüzden önümüzdeki 3 sene içinde inanılmaz olaylar yaşayağız. Hepimiz hazırlıklı olmalıyız…

Dünyada çok farklı ırklardan,dillerden,kültürlerden,dinlerden,dinsizlerden,renklerden insanlar yaşıyor.hernekadar insanlar bunlar uğruna savaşıyor olsalarda bu farklılıklar kimseyi şoka sokmuyor.neden yaşadığımız kainat içinde başka varlıklar bizi şoka uğratsın.dünyadaki milyonlarca insan hiç görmedikleri tanrının varlığına inanırken.gözlerinin gördüğü dünya dışı varlıkları kabul edememeleri pekte olası gelmiyor.üstelik hernekadar birçok insan varlıklarını reddetsede artık ufoların adını bilmeyen yok.eğer ufolar insanlarla temas kurmuş olsalardı bu insanların gelişimi açısından çok büyük bir adım olurdu. yazıda evrimimizi tamamlarsak ufoların bizimle rahatlıkla temasa geçebileceği varsayılıyor. bu evrim tamamlama tanımlaması tek tip insan yaratmaya dayalı bir olgu.insanı insan yapan hür iradesidir. farklılıklar çatışmalar hernekadar çoğu zaman yıkıcı sonuçlar doğursada insanoğlunun olmazsa olmazıdır. ve bakınız en gelişmiş ülkelerde bile bir silahlanma yarışı var.demekki bu insanca birşey gelişim bunu değiştirememiş.

Ufolar ortaya çıkıp kendi dillerini,tanrılarını,kültürlerini vs. anlattığında bir kaos olacağı öngörülmüş bunada katılmıyorum. ben şahsım adına şöyle düşünürüm. milyonlarca km uzaktaki bir gezegende bile bir inanç sistemi,tanrı var demekki din tüm kainatta geçerli bir olgu.bu ancak bebim inancımı pekiştirir okadar. farklı dil ve kültürleri kendi gezegenimizde de yaşıyoruz. hatta genele baktığımızda birçok farklı canlı türü bir arada yaşıyoruz.

Ben ufoların kendi dil,din,inanç,kültür vs gibi kavramlarının bizimle örtüşmemesinden dolayı insanlarla temasa geçmedikleri savını destekleyemiyorum.bizler herbakımdan birbirimizle örtüşebilen tek tip canlılar olsaydık bunu anlayabilirdim.ama neden bu değil bence.daha önceki yazılarımda bunula ilgili fikirlerimi zaten yazmıştım.yanılıyorda olabilirim.bambaşka nedenlerde olabilir altında.ama buradaki nedenler en azından benim için yeterli değil....

 

Hep aynı kişiden örnek veriyorum ama en iyi bilinen de O bu ülkede.Haktan Akdoğan. hepimiz bu adamın ufoların varlığına kesin inandığını biliyoruz hatta eminiz.madem bu ufolar bizi şoka uğratmamak için bizimle temasa geçmiyorlar bu adamla neden geçmiyorlar? O şoka girmeyecektir kesin. sevinecektir hatta. nereden biliyorsun belkide temasta diyebilirsiniz ee öyle olsa bunu gizlemezdi adam yırtıyo kendini insanları ufolara inandırıcam diye. dünyada ufolar tarafından kaçırıldığını iddaa eden birsürü insan var. eğer bunların onda biri doğruysa ufoların bu insanların konuşmasını engellemediği ortada. demekki Haktan Akdoğanı da engellemezlerdi. biraz alaycı bir yazı oldu ama gerçek bu.

Yine bıkmadan aynı şeyi söylicem ben bu canlıların bizleri çokta umursadıklarını sanmıyorum. onların derdi bu gezegenle...

 bir düşüncem var. bu gelen vdünya dışı varlıkların bizden daha üztün teknolojide oldukları kesin ama bu bence bizden daha zeki olduklarını kesin olarak göstermez. şöyle bir düşünürsek nuh tufanını sıfır olarak alırsak tahmini olarak  6000 yıllık  bir bilgi birikim sonucu bu teknolojiye geldik veya 15000 yıllık bir birkim kaç dersek diyelim. gelen varlıklar ise belki 200000 yıllık bir bilgi birikim sonucu o teknolojiye kavuşmuşlardır. biz belki 200000 yıl bilgi birikimi ile onlardan 10 kat daha yüksek bir teknolojiye kavuşacağız. bunu bu şekilde düşünülebilir. bu kutsal kitaplarda geçen üstün varlık olarak anlatılan insanıda destekler nitelikte ... bilmiyorum hiç düşündünüzmü dediğim şekilde onlar kadar bilgi birikim yaparsa belkide onların teknolojisi bize çok komik gelecek. olmaz değil:)))

Açıklamanız için teşekkürler. benim burada söylemek istediğim, bu üstün diye nitelendirilen canlıların zannettiğimiz kadar üstün olmadıklarını vurgulamaktı. eğer bizleri tamamıyla biliyor olsalardı, bizi her açıdan gözlemlemiş olsalardı araçlarının düşeceğini de biliyor olurlardı. onlarda bizi araştırıyorlar. yoksa ne demeye insanları kaçırıp inceleme gereği duysunlarki?

Dünyada çok farklı ırklardan,dillerden,kültürlerden,dinlerden,dinsizlerden,renklerden insanlar yaşıyor.hernekadar insanlar bunlar uğruna savaşıyor olsalarda bu farklılıklar kimseyi şoka sokmuyor.neden yaşadığımız kainat içinde başka varlıklar bizi şoka uğratsın.dünyadaki milyonlarca insan hiç görmedikleri tanrının varlığına inanırken.gözlerinin gördüğü dünya dışı varlıkları kabul edememeleri pekte olası gelmiyor.üstelik hernekadar birçok insan varlıklarını reddetsede artık ufoların adını bilmeyen yok.eğer ufolar insanlarla temas kurmuş olsalardı bu insanların gelişimi açısından çok büyük bir adım olurdu. yazıda evrimimizi tamamlarsak ufoların bizimle rahatlıkla temasa geçebileceği varsayılıyor. bu evrim tamamlama tanımlaması tek tip insan yaratmaya dayalı bir olgu.insanı insan yapan hür iradesidir. farklılıklar çatışmalar hernekadar çoğu zaman yıkıcı sonuçlar doğursada insanoğlunun olmazsa olmazıdır. ve bakınız en gelişmiş ülkelerde bile bir silahlanma yarışı var.demekki bu insanca birşey gelişim bunu değiştirememiş.

Ufolar ortaya çıkıp kendi dillerini,tanrılarını,kültürlerini vs. anlattığında bir kaos olacağı öngörülmüş bunada katılmıyorum. ben şahsım adına şöyle düşünürüm. milyonlarca km uzaktaki bir gezegende bile bir inanç sistemi,tanrı var demekki din tüm kainatta geçerli bir olgu.bu ancak benim inancımı pekiştirir okadar. farklı dil ve kültürleri kendi gezegenimizde de yaşıyoruz. hatta genele baktığımızda birçok farklı canlı türü bir arada yaşıyoruz.

Ben ufoların kendi dil,din,inanç,kültür vs gibi kavramlarının bizimle örtüşmemesinden dolayı insanlarla temasa geçmedikleri savını destekleyemiyorum.bizler herbakımdan birbirimizle örtüşebilen tek tip canlılar olsaydık bunu anlayabilirdim.ama neden bu değil bence.daha önceki yazılarımda bunula ilgili fikirlerimi zaten yazmıştım.yanılıyorda olabilirim.bambaşka nedenlerde olabilir altında.ama buradaki nedenler en azından benim için yeterli değil....

Neden bütün görgü tanıkları yakın temasta bulunanlar hep aynı uzaylı tipinden bahsediyor.büyük bir kafa yapısı iri çekik gözler küçük bir ağız ve burun ve küçük boy.O zaman dünyayı ziyaret eden uzaylılar aynı galaksiye aynı gezegene ait canlılar.görgü tanıkları  başka bir uzaylı  fiziğinden bahsetmediğine göre demekki dünyayı ziyaret eden bu canlılar aynı kavme aynı ulusa ait.Ve ziyaret şekillerine bakılırsa iyi niyetli oldukları görülüyor.Dünyaya şimdiye kadar bir zararları olmadığına göre barışçıl oldukları kesin.Benim esas merak ettiğim şu: bunlarda canlı olduklarına göre.beslenmeleri nasıl.geldikleri yerdeki bitkiler.hayvanlar sudaki canlıları nasıl.böcekleri nasıl.Bunlar hakkında şimdiye kadar yakın temas kuran insanlar neden bir açıklama yapamıyor.

Dünya dışındaki zeki varlıklar İnsan yaşamına karışmıyor demek bir bakıma hata olur,çünkü tarihin her döneminde önemli yerlerde Ufo olayları gözlemlenmiştir.Ama insanlığın geneline gözle görünür şekilde görünmek ve direk temasa geçmek İnsan evriminin gelişime aykırıdır,çünkü tarih boyunca kültür miraslarıyla kademe kademe ilerleyen insanlık kendi kaderini kendi belirleyecektir.Bu ilerleme sırasında öyle büyük insanlar geleceklerdir ki,bu insanlar düşünce bakımından çok ileri bir zekaya sahip ve olabilecek her türlü koşulu kaldırabilecek insanlardır ve Dünya Dışındaki varlıkların temasa geçecegi insanlar bu insanlar olurlar.Çünkü sadece kendilerini anlıyabileceği bir insan isterler çünkü her insan bu durumu zihinsel olarak kaldıramaz.Biz şimdi gelsinler felan diyoruz ama düşünce olarak hazırmıyız? Şöyle bir düşünün,öyle bir durum gerçekleşirse ne olur en basit örnegiyle söyle sıralayalım:

1)Amarikanın en güçlü devlet olmadıgı ortaya çıkar

2)Ekonomi dibe vurur

3)Tüm dünyadaki ortak ırk İnsan olur yani İnsanlık adına bir birleşme olur(Komunizmin ilk adımı atılmış olur)

4)Dinler arası kargaşa meydana gelir,uzaylılara tapanlar ortaya çıkar ve yeni bir din gelişebilir.

5)Bİlinen tüm kurullar değişir,bilime olan güven azalır ve Amarikaya karşı tüm ülkeler cepe alır.

Bunlar sadece aklıma gelenler,böyle bir durumda Uzaylılar İnsan gelişimi kötü yönde etkilemiş olurlar bu şekilde olabilecek gözle görünen bir temas belkide dünyanın sonu olacaktır.Fakat uzaylıların yaklaşımı bana göre telepatik olacaktır,yani bilinç olarak üst seviyedeki insanlarla temas şeklinde olabilir.Bu insanlara burda olduklarını ve genel süreç hakkında bilgi verebilirler. Bunu dahadaa iyi açıklayacak olursak 21 aralık 2012 dir.Bilindigi gibi Foton Kuşağı denilen bir durum söz konusudur,yani uzay dışından gelen bazı ışıklar insan bedenini değiştirmekte ve fizikselden daha çok bilinçsel bir değişime sürüklemektedir.Bu ışıklar 21 aralık 2012 ye kadar olan süreçte tamamen insan bünyesini işleyerek telepatiyi insanlıga kazandıracaktır bu şekilde görünmeyenle iletişim ve agırdan agırdan insanlıga kabüllendirme söz konusu olabilir.

Haktan Akdogan veya diğer Uzaylılarla ilgilenen insanlarla neden görüşmüyorlar sorusunun cevabı gayet açıktır. Haktan Akdogan ne kadar Ufolara inansada yani gerçektende onlarla görüşmeyi istesede,bilinçsel olarak hazır olmayabilir ve bizlerde öyleyiz. Saten normal koşullarda öyle bir bilince sahip olmak insan bünyesinin dışında çok ender bir olaydır bu yüzden foton kuşağı gibi Olağan Dışı bir durumun söz konusu olması gerekir.

Uzaylıların bizden zeki oldugu gayet açıktır fakat değişik yorumlar yapılabilir yani Uzaylıların insandan daha önce geldigi bu yüzden bizden  teknoloji olarak geliştigi gibi yorumlar olabilir buna ben katılmıyorum.Çünkü ayetlerde İnsandan zeki varlıklarında oldugu söylenmektedir.

Bir yazı eklemek istiyorum,bu yazı neredeyse tüm Ufo sitelerinde dolanmaktadır.İşin garip tarafı tüm dünyadaki Ufo sitelerinde aynı anda değişik dillerde yayınlanmıştır,kimin ekledigi halen bulunamamaktadır.

 

Alttaki mesaj internet aracılığıyla tüm dünyada bir çok kaynağa ulaştı ve hiç birinde yazarına ilişkin bir tanımlama yok. Dünya dışından olduğu söyleniyor ama kim ve nasıl aldı bilinmemekte. İster dikte edilmiş, ister kanal olarak alınmış veya dünya insanı tarafından yaratılmış olsun, özünde bu mesaj bize “doğru” geliyor. Aslında tamamı ortak seçimle ilgili. Biz galaktik vatandaşlığı mı seçeceğiz; yoksa korku, yadsıma ve güvensizlik ile giderek tükenen bir nesil olmayı mı? Seçimse tamamen bize ait.

“DÜNYAYI SADECE SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ DEĞİŞTİRİR!”
“GÖRÜNMEMİZİN GEREKİP GEREKMEDİĞİNE KARAR VERİN!”

Bu mesajı size kimin yazdığının önemi yoktur ve zihninizde anonim olarak kalmalıdır. Önemli olan bu mesaja ilişkin ne yapacağınızdır! Her biriniz kendi özgür iradenizi kullanarak mutlu olmayı istersiniz. Özgür iradeniz sizin kendi gücünüz çerçevesindeki bilginize, mutluluğunuzda alıp verdiğiniz sevgiye bağlıdır. Gelişimin bu evresinde tüm bilinçli ırklar gibi sizler de kendi gezegeninizde kendinizi izole olmuş hissediyor ve bu durumun etkisiyle kendi kaderinize mutlak gözüyle bakıyorsunuz. Ama yine de küçük bir azınlığın farkında olduğu büyük bir değişimin eşiğindesiniz. Kendi seçiminizin dışında sizin geleceğinizi değiştirmek bizim sorumluluğumuzda değildir.

Bu mesajı dünya çapında bir referandum olarak alın. Ve yanıtınızı da bir oylama olarak düşünün. Biz kimiz? İnsanlığın binlerce yıldır tanık olduğu açıklanamayan göksel olaylarla ilgili ne bilim adamlarınız ne de dini liderleriniz ortak bir fikir oluşturabilmiş değiller. İnançlar ne denli saygı duyulur olsa da, doğruyu ve gerçeği bilmek için bu inanç filtrelerinin dışına çıkılması gerekir. Artan sayıdaki bilinmeyen araştırmacılarınız yeni bilginin yollarını keşfediyor ve realiteye çok yaklaşıyorlar. Bugün uygarlığınız içinde bir okyanus kadar büyük bilginin içinden özellikle sizi daha az üzecek kısmının çok küçük bir parçası ortaya dökülmüştür. Özellikle son elli yılda tarihinizde saçma veya inanılmaz görünen olaylar daha sıklıkla olasılık ve farkındalık alanınlarına girmiştir. Geleceğin daha da sürprizlerle dolu olduğunu bilin.

En iyiyi olduğu kadar en kötüyü de keşfedeceksiniz. Galaksideki milyarlarcası gibi bizler de “dünya-dışılar” olarak adlandırılan ve gerçekliğimizin fark edilmesi zor bilinçli varlıklarız. Sizinle bizim aramızda önemli bir fark olmadığı gibi iki taraf da evrimleşmenin belirli aşamalarını deneyimlemekteyiz. Herhangi organize bir yapının hiyerarşisi bizim iç ilişkilerimiz için de geçerlidir. Bir çok ırkların bilgeliği üzerine kurulmuş kendi hiyerarşimizin onayıyla sizinle iletişime geçmekteyiz. Bir çoğunuz gibi biz de Yüce Varlığı arama yolundayız. Bu nedenle bizler tanrılar değiliz, ya da daha az tanrı değiliz, ancak Kozmik Kardeşlik’te sizlerle hemen hemen eşit yerlerdeyiz. Fiziksel olarak bir biçimde sizden farklı olmamıza karşın, çoğumuz insanımsı görünümlüyüz.

Bizim var olduğumuz bir gerçek, ama henüz çoğunluğunuzun algılamadığı bir durum bu. Bizi anlamayı başaramadınız çünkü, bizim, çoğu zaman sizin duyularınız ve ölçümleriniz içinde görünmemiz olası değildi. İşte tarihinizdeki bu boşluğu bu anda doldurmaya niyet ediyoruz. Biz ortak bir karar almış bulunuyoruz, ama bu yeterli değil ve sizinkine de gereksinimimiz var. Bu mesajla sizler karar-alıcılar haline geleceksiniz! Biz neden görünür değiliz? Evrimin belirli aşamalarında kozmik “insanlık” bilimin yeni biçimlerini keşfederek, maddenin kolay anlaşılırlığının ötesine geçti. Yapılandırılmış demateryalizasyon ve materyalizasyon onların parçasıdır. İşte insanlığın birkaç laboratuvarda ulaştığı budur. “dünya-dışı” varlıklarla kurdukları yakın işbirliği ile tehlikeli uzlaşma, kimi temsilcileriniz tarafından sizden özellikle saklı tutulmuştur.

Havaya ya da uzaya ait objeler veya olağanüstülük diye tanımladığınız durumlar sizin bilimsel topluluğunuz tarafından anlaşılmış durumdadır. Sizin UFO’lar olarak adlandırdıklarınız aslında çok boyutlu yetenekleri olan uzay gemileridir. Bir çok insan bu tür gemilerle, görerek, işiterek, dokunarak veya medyumik bağlantılar kurdular. kimileri gizil güçler etkisinde bırakılarak sizi “yönetir” duruma getirildi. Sizin bu gemileri nadiren ya da kısa sürelerde görüyor olmanızın nedeni onların demateryalize olma özelliklerindendir. Siz gözünüzle görmediğinizin var olduğuna da inanmazsınız, bunu anlayışla karşılıyoruz. Gözlemlerin çoğu bağımsız bireyler tarafından yapılmıştı, ruhlarına ulaştı ama organize sistemi değiştirmedi. İnsanlığın oligarşisinde negatif çok boyutlu varlıkların rolü oldu, kendi güçlerinin tatbikatını yaptılar, kendi varlıklarını orada tutmak ve bilinmeyeni zapt etmek için sağduyu motive ettiler. Bizim için sağduyu, insanın özgür iradesine saygılı olmak ve böylece onların kendi meselelerinde kendilerine ait teknik, ruhsal olgunluğa erişebilmelerine izin vermek demektir.

İnsanlığın Galaktik uygarlıklar ailesine dahil olması çok önemlidir ve dört gözle beklenmektedir. Bizler gün ışığında geniş bir kitle halinde size görünür hale gelir ve sizin bu birliğe katılmanız için size yardım edebiliriz. Bugüne dek bunu yapmadık, çünkü içinizden çok azı bunu gerçekten istedi, cehalet vardı, kayıtsızlık veya korku vardı ve durumu haklı çıkaracak aciliyet söz konusu değildi.

Sizler zaman içinde karşılıklı katkılarla zenginleştirilmiş bir çok geleneklerin döllerisiniz. Hedefiniz bu kökleri ortak bir plan altında birleştirmektir. Kültürlerinizin görünüşleri sizleri birbirinizden ayrı tutmuştur, çünkü onu varlığınızda böyle içselleştirdiniz. Artık görünüş sizin için Süptil doğanızın özünden daha önemli hale gelmiştir. Bölgedeki güçler için görünüşe verilen önemin yaygınlığı herhangi bir tehlike karşısında siperler oluşturmaktadır. Ona yine zenginliği ve güzelliğiyle saygılı olmak ama görünüşlerin üstesinden gelmek gerekmektedir.

Bunu anlamak için ulaşabileceğiniz çözümler giderek artmaktadır. Yöntemlerden biri bir başka ırkla bağlantıya geçip gerçekte ne olduğunuzun size yansımasının imgelenmesidir. Nadir durumlar dışında, kendi yetenekleriniz içinde geleceğinize ait bireysel veya toplumsal kararlarınızda biz her zaman dışarda durduk, çok nadir durumlarda çok sayılı zamanlarda çok az katkımız oldu. Sizin derin psikolojik yanınızı kendi bilgimizle motive ettik. Sonuçta biz her gün adım adım özgürlüğün inşa edilmesi, varlığın kendisinin ve çevresinin farkındalığına uyanması, kısıtlamalardan ve uyuşukluktan giderek uzaklaşması kısmına ulaştık. Cesur ve istekli sayısız insan bilinçlerine karşın, uyuşukluklar, büyüyen merkezi gücün yararına yapay olarak oluşturuldu. Ama gelişmiş teknolojilerin büyümesi ve kullanılmasıyla insanlık kendi yazgısının kontrolünü giderek daha çok yitirmektedir. Dünyayı, insanları ve tüm canlıları ilgilendiren yaşam koşullarına ilişkin geri dönüşü olmayan öldürücü sonuçlar yaratılmaktadır. Hayatı yaşanabilir kılan olağanüstü yeteneklerinizi yavaş, ama kesin bir biçimde yitiriyorsunuz.

Bu gibi teknolojiler sizin zihniniz kadar bedeninizi de etkilemek için vardır. Böyle planlar yoldadır. Olası efendilerinizle karanlık niyettekilerin birlikteliklerine karşın, bu durum yine de kendi yaratıcı gücünüzü içinizde tuttuğunuzda değişip dönüşebilir. İşte bizim görünmez durmamızın nedeni budur. Her ne olacaksa artık o kırılma noktasına gelmiş durumdadır.

Fetihler hemen her zaman diğerlerine zarar vermek için yapılmıştır. Şimdi dünya herkesin birbirini tanıdığı ancak hala çatışmaların ve her türlü korkunun ısrarlı süre ve yoğunlukta yaşandığı bir köy haline dönmüştür. Çocuklarınızın eğitimi ve yaşam koşullarınız kadar sayısız hayvanın, bitkinin yaşam koşulları da sizin politik, finansal, askeri ve dini temsilcileriniz gibi az sayıdaki kişinin elinin altında tutulmaktadır. Oysa bağımsız bireyler olarak insanlar, yazık ki üzerinde ciddiyetle çalışamadıkları bir çok potansiyel yetenekleri de barındırırlar.

Gelişmenin harikulade olanakları boyun eğdirici ve yıkıcı tehditlere yakın durmaktadır. Bu tehlikeler ve fırsatlar şimdi var. Her ne kadar siz sadece size gösterileni algılasanız da, uzun-dönemli ortak projeyi başlatmak yerine doğal kaynakların sonunun getirilmesi programlanmış durumdadır. Kaynaklarınızın kıtlığı ve onların haksız dağıtımı, kaynaklarınızdan yararlanma bedeli gün be gün yükselecektir. Kentleriniz ve kırsal kesimlerinizin tam ortasında büyük çapta kardeş kardeşi öldürür durumlar yaşanacaktır malesef. Nefret ve kin daha çok büyüyor ve aynı şekilde “Sevgi” de öyle. Sizi çözümler bulmada kendinizden emin kılan budur. Ancak kritik kütle yetersizdir ve çok usta yöntemle baltalama işi düzenlenmiş durumdadır. Geçmiş alışkanlıkların ve eğitimin şekillendirdiği insan davranışları içinde var olan bir çeşit uyuşuk bakış açısı sizi çıkmaz sokağa götürmekte.

Barışın getirilmesi ve halklarınızın yeniden yapılanması kendi dışınızdaki uygarlıklarla uyum için atılacak ilk adım olmalıdır. Bugünkü kararlarınız, tarihinizin hiçbir döneminde olmadığı kadar önemlidir ve sizin yarın yaşamda kalmanızı anlamlı biçimde etkileyecektir. Bu kör koşuyu durduracak ortak ve birleştirici farkındalık nereden gelecektir? Belki de artık insanlık ailesiyle yüz yüze gelip onları tartmakta olan bu tehdit karşısında daha büyük bir etkileşim içinde olmanın zamanı gelmiştir. Yükselen büyük dalga ulaştığı yerden artık ortaya çıkmak üzeredir ve kendi içinde çok olumlu ve çok olumsuz ifadeleri barındırmaktadır.

Bir başka uygarlıkla kozmik kontrat yapmanın iki yolu vardır: temsilciler kanalıyla veya ayırım gözetmeksizin doğrudan bağımsız bireylerle. Birinci yol çıkarların savaşını, ikinci yol farkındalık getirir. Birinci yol, insanlığı kölelikte tutarak motive olan bir gurup yarışçı tarafından seçilmiştir ve bu nedenle de Dünya kaynaklarının kontrolünü, gen havuzunu ve insanın duygusal enerjisini elinde tutar.

İkinci yol, hizmet Ruhu nedeniyle ortaklık oluşturmuş yarış gurubu tarafından seçilmiştir. Biz, bizim tarafımızda, tarafsız nedeni onayladık ve kendimizi birkaç yıl önce insan gücünü temsil eden kişilere tanıttık, onlar bizim kendilerine uzanmış elimizi kendi stratejik görüşleriyle bağdaşmayacağı bahanesiyle reddettiler. İşte bu nedenle bugün temsilcilerin araya girmesi olmadan bireylerin kendi seçimlerini yapma zamanıdır.

Negatif varlıklar, bölme yöntemiyle görünenin arkasından yönetimlerini her türlü bedeli ödemeye hazır sürdürmektedirler, çünkü saltanatları söz konusudur! Aynı zamanda sizi yönetenleri de bölüyorlar. Güçlerini, içinizde yarattıkları güvensizlik ve korku yeteneklerinden alıyorlar. Bu, sizin kozmik doğanızı hatırı sayılır biçimde zedelemektedir. Eğer bu kişilerin yönlendirmeleri ve öğretileri kendi en üst noktasına ulaşmamış ve önümüzdeki birkaç yıl içinde sapkınlıkları ve öldürücü planları hayata geçecek duruma gelmiyor olsaydı bu mesajın da önemi olmayacaktı.

Onların belirledikleri sürecin sonu yakındır ve insanlık yakın dönemde büyük acılar çekecektir. Özgür iradenizin paha biçilmez değerinin farkında olun, size bir alternatif sunuyoruz. Size daha sağlıklı görünen bir evren ve yaşam, yapıcı etkileşim, dürüst ve kardeşçe ilişkiler, teknik bilgi, acının kökünü kurutmak, bağımsız güçlerin denetlenmiş çalışması, enerjinin yeni şekillerine ulaşabilmeniz ve sonuç olarak da bilinci daha iyi kavramanız gibi olanaklar sağlayabiliriz. Sizin ortak ve bireysel korkularınızı aşmanızı sağlayamaz, sizin seçmediğiniz yasaları sizin için oluşturamayız. Birey olarak ve ortak çaba göstererek kendi istediğiniz dünyayı yaratmak ve ruhun yeni göklerinin serüvenlerini yaşamak için kendiniz çalışmalısınız.

Böyle bir temasa geçmeye karar verirseniz, evrenin bu bölgesinde kardeşlik dengesinin koruyucusu olmanın büyük sevincini yaşayacağız. Karşılıklı ve verimli diplomatik alışverişler yanında kendi yeteneğinizi birleştirmenizin coşkusunu, başarınızın yoğun sevincini ve mutluluğunu duyacağız. Sevinç duymak evrende kutsal olarak tanımlanır. Peki size hangi soruyu soruyoruz? “BİZİM ORTAYA ÇIKMAMIZI İSTER MİSİNİZ?” Bu soruyu nasıl yanıtlarsınız? Ruhun gerçeği, telepatik yolla okunabilir.
Kendinize sadece bu soruyu açık biçimde sorup yine kendi seçiminize göre ister birey, ister gurup olarak yanıtınızı yine açık ve net olarak vermeniz gerekir. SORUYU SORMANIZIN AKABİNDE EVET veya HAYIR derken bir kentin merkezinde ya da bir çölün ortasında olmanız yanıtınızın değerini etkilemez! Sadece kendinizle konuşur gibi ama mesajı düşünerek bunu yapabilirsiniz.

Sadece birkaç kelime içeren bu evrensel soru kendi bağlamına konulduğunda güçlü bir anlam ifade eder. Bunu yaparken duraksayıp tereddüt etmeyin. İşte bu nedenle de sakin bir biçimde ve tüm vicdanınızı katarak üzerinde düşünmelisiniz. Yanıtınızın soruyla mükemmel biçimde birleşip bütünleşmesi için mesajı bir kez daha okuduktan sonra yanıtı vermeniz önerilir. Bunun için acele etmeyin. Nefes alın ve tüm özgür irade gücünüzün sizi sarmasına izin verin. Kim ve ne olduğunuzun onurunu duyun!
Sizi güçsüzleştiren sorunları birkaç dakika için unutun ki kendiniz olabilin. Ortaya çıkan gücü hissedin. Siz kendi denetiminizdesiniz. Tek bir düşünce, tek bir yanıt sizin yakın geleceğinizi öyle ya da böyle muazzam biçimde değiştirebilir. Kendi iç sesinize sorarak bizim sizin maddi alanınızda görünmemize ilişkin aldığınız bireysel ve bağımsız kararınıza bağlı olarak sizin maddi planınızda açık gün ışığında görünmemiz bizim için çok değerli ve gereklidir. Yürekten ve kendi isteğinizle yaptığınız içten dileğiniz, her zaman gönderdiğiniz kişilerce algılanır.

İnsanlığın doğuşunu Kardeşlikle kolaylaştırabilirsiniz. Sizin düşünürlerinizden biri bir keresinde şöyle demişti: “bana bir el verin-tutun ve ben Dünya’yı kaldırayım”. Bu mesaj yaygınlaştırıldığında el-tutmanın gücünü kazanacak, biz ışık-yılları uzunluğundaki maniveladakiler ve siz Dünya’yı kaldıracak ustalar... bizim ortaya çıkmamız önemlidir. Olumlu kararın sonuçları ne olabilir? Bizim için, olumlu ortak kararın sonucu gökyüzünüzde ve Dünya üzerinde bir çok gemimizin materyalize olmasıdır. Sizin için, böyle bir durumun emin olduğunuz şeylerden süratle vazgeçmenizi doğrudan etkileyecek olmasıdır. Basit, şüpheleri ortadan kaldıran görsel iletişim geleceğinize çok büyük ölçüde yansıyacak, daha çok bilgi, sonsuza dek değişmiş olacaktır.

Toplumunuzdaki kurumlar her alanda tamamen ve köklü değişimlere uğrayacaklar ve güç bireyselleşecektir çünkü bizim de yaşamakta olduğumuzu göreceksiniz. Kendi değerlerinizi somut bir biçimde değiştireceksiniz. Bizim gösterdiğimiz “bilinmeyen” karşısında insanlık tekil aileyi oluşturacaktır ki bizim için işin en önemli kısmı budur. Tehlike yavaşça eriyip evlerinizi terk edecek, çünkü siz dolaylı olarak istenmeyenin yani bizim “üçüncü parti” diye adlandırdıklarımızın karşısında bir güç oluşturacaksınız. Şimdiki durumda aç olan gülümseyemez, korku dolu olan bize hoşgeldiniz diyemez. Biz erkeklerin, kadınların ve çocukların içlerinde taşıdıkları ışığa karşın kendi bedenlerinde ve yüreklerinde yine de bu denli yoksunluk içinde olmalarından büyük üzüntü duyuyoruz. Bu ışık sizin geleceğiniz olabilir. İlişkimiz gelişmeye açıktır.
Durum her ne olursa olsun, siz kendi yüreğiniz ve ruhunuzun bilirkişisisiniz! Seçiminiz ne olursa olsun, saygıdeğerdir ve saygı görecektir. Kararınız ne olursa olsun onu ortaya koymalısınız. Siz kendi iç sesinize ve sezgilerinize sormalısınız. İşte asıl olan budur! Binlerce yıl sonra, bir gün, bu seçim kaçınılmaz olacaktı: iki bilinmeyenden birini seçmek.

Bu mesajı geniş kitlelere yayın. Bu sizin geleceğinizi ve milenyumlar ölçeğinde geri dönüşü olmayan tarihsel gidişi etkileyecektir. Aksi halde bir çok yıl, hiç değilse bir nesil sonraki bir zamana yeni bir fırsat olarak ertelenecektir, eğer hayatta kalırsa tabii. Seçmemek diğer kişilerin seçimi içindedir. Diğerlerini bilgilendirmemek, haberdar etmemek birinin beklentisine zıt bir sonucun ortaya çıkması riskini getirecektir. Kayıtsız kalmak birinin özgür iradesinden vaz geçmesidir. Hepsi sizin geleceğiniz için.
Evrende bireysel her bir istek önemsenir. Siz hala kendi yazgınızın mimarısınız...
BİZİM ORTAYA ÇIKMAMIZI İSTER MİSİNİZ? ….

Onlar Bizim Düşündüklerimizi Biliyor Telapadik Güçleri Oldupuna İnanıyorum Çünkü Defalarca Ufo Gözlemi Yaptım Ve Bi Keresinde Işıklı Bir Nesne Yavaşca Gidiyordu Gökyüzünde Ve Uçak Olup Olmadınıığını Anlamak İçin Keske Olduğu Yerde Yanıp Sönse Falan Dedim İçimden Ve Öyle Dedikten Sonra ufo Yanıp Sönmeye Başladı.

Dünya Dışından Geldigi iddaa edilen yazı,tüm dünyaya aynı anda paylaşılmıştır ve sadece türklere özel bir yazı değildir. Diyelimki bunu bir insan yazdı fakat nasıl bir insan ise aynı anda 50 den fazla dile çevirip açık bir dille tüm forumlarda paylaşabilmiş. İlginç hemde çok ilginç...Bu yazı siriusufo nun resmi sitesindede mevcutdur.Yani dünya ufo otoriteleri bu mesajı birşekilde kabüllenmiştir.Eger olaki bunu bir insan yazmış ise hakketende inanılmaz bir insanmış,ama gerçektende uzaylılar yazmış ise birçok soruya cevap vermişler ve hakketende bize inanılmaz bir açıklık getirmişlerdir.Her cümyeyi düşünerek okursanız ne kadar çok şeyi kapsadığını anlayacaksınız...

insanımsı gorunumu olmayıp iyi niyetli uygarlıklar sadece arkturuslular ve orionluların bir kısmı... gezegenimizdeki alenen gorunen griler olarak adlandırdıgımız butun dunya dısı varlıklar negatif varlıklar... suan dünya liderlerini yönlendirenlerde onlar... 51. bolgeye inişler gerceklestigini ilgili cogu kişi bilmektedir... insanımsı olanlar alenen goruntulenememesi onların bizim hayatlarımıza dolaylı bile olsa mudahale etmek istemeyişidir... onlar sadece içimizde var olan sevgiyi ve koşulsuz herseyi sevmemiz gerektigini telepatik olarak celseler halinde verdikleri mesajlarda solemektedirler... gemi olarak sadece goruntulenen ufoların bir cogu, insanımsı olan dunya dısı varlıkların oldugunu solemektedirler...

cetmiliyiz in yazdıklarını tekrar tekrar okumakta fayda vardır... secimimizi yapmalıyız...