Ana içeriğe atla
31 Ocak 2011 tarihinde Cleopatra tarafından gönderildi

Thomas Edison

THOMAS EDİSON yaşadığı yüzyılın en önemli bilginidir. Amerika'ya ilk elektrik ışığını getirmesi ününe iyice ün kattı. 73 yaşındaki mucit üzerinde çalıştığı son aletin ölülerle konuşmak için çok önemli olduğunu bir radyo kanalında açıklayınca yer yerinden oynadı.

EDİSON'un açıklaması şöyleydi: "Eğer kişiliğimiz ölümden sonra da yaşayabiliyorsa dünyada kazandığımız bilgiyi anıyı ve zekayı saklaması mümkün ve mantıklıdır. Bu nedenle ölüm dediğimiz olaydan sonra da kişiliğimiz devam ediyorsa dünyada bıraktıklarımızla ilişkiye geçmek isteyecektir. Bu kişiliğin maddeyi de etkileyeceği düşüncesindeyim; bu mantık doğruysa yeterince duyarlı bir alet yaparsam bu ilişkiyi kaydedebilirim."

TEYBE KONUŞAN ÖLÜLER

THOMAS EDİSON'un ölümünde sonra yaşanan bir tesadüf büyük bilim adamının son çalıştığı aleti ve sözlerini ispat eder nitelikteydi. Ünlü İsveçli ressam müzisyen ve flim yapımcısı FRİEDRİCH JÜRGENSON ıssız bir yerde kuşların sesini teybine almıştı; evine dönüp çalışmalarını dinlemek için teybini çalıştırdığında kuş seslerinin yanında zayıf insan sesleri de geliyordu; bu sesler Norveç ve İsveççe konuşarak aralarında kuşları tartışıyorlardı.

Olayı tesadüf olarak kabul eden JÜRGENSON bir radyo dalgasının karıştığını düşündü ve tekrar bir deneme yapmaya karar verdi. Bu kez daha değişik sesler duydu; bu sesler ona sesleniyor kendilerinin ölmüş akraba ve arkadaşları olduklarını söylüyorlardı. Uzun çalışmalar ve deneyimlerden sonra 1968'de (KAİNATTAN SESLER) adlı kitabını yazdı. Bu kitap bütün dünyada büyük yankılar yarattı; Alman hükümeti FREİBUR Üniversitesi parapsikoloji başkanının bulunduğu bir ekibe harcamalarının hükümet tarafından karşılanacağını söyleyerek profesör ve bilim adamlarının konuyla ilgili araştırmalar yapmasını istedi.

Alınan sonuçlarda bilim adamlarının raporlarında şunlar yazılıydı: Fabrikadan yeni çıkmış kasetle sessiz ortamlarda kayıt yapılıyor; kaset dinlendiğinde tanımlanan kelimelerle konuşan insan sesleri duyuluyor; bu seslerin kökeni çağdaş bilimce açıklanamıyor ve bu seslere "hiçbir yerden gelen sesler" adı veriliyor. Alman profesör HANS BENDER bu raporun sonuna şunu ekleyerek deneyleri hükümet yetkililerine teslim ediyor: "Bu olay insanlık için nükleer fizikten bile önemlidir."

Yorumlar

değer li arkadaşlar bunun biraz abartıldığını düşünüyorum.

 

Evrendeki geçmiş diye nitelendirdiğimiz olayları eğer bunları gören ve işiten bir cihaz yapabilseydi insanoğlu .şuan onlarda film seyreder ve duyar gibi geçmişi algılayabilridik. tabiki birde diğer boyutlarvar..

ancak normal bir teyp kayıt cihazının bunu yapabileceğine inanmıyorum. bunun içinde başka durumlar olabilir. bu bana bir belgeselde izlediğim evi basan kötü yada rahatsız etmiş ruhlarla irtibata teyp aracılığıyla irtibata geçmeye çalışan insanları hatrılattı.

teyp kayıt cihazı ile geçmiş yada mevcut zamanda göremediğimiz varlık yad şeylerin duyamadığımız seslerini kaydedebileceğimize inamıyorum bu kesin dğeildir ama düşüncem bu. ayrıca kaydedilen seslerin  kayıt cihazına % 100 doğal olarak kaydedimeside mümkün görünmüyor.

"(-_-) Hakikatan çok ilginç peki o zamandan beri bir gelişme olmadımı yani bu konu hiç araştırılmadımı

bilimadamları tarafından???" sn kuzey e de katılıyorum. ( belki gizli olarak devam ettiriyor olabilirler projeyi)

saygılar.