Ana içeriğe atla
23 Haziran 2010 tarihinde ukikar tarafından gönderildi

Güncel Olaylara Farklı Bir Bakış

Şimdi sizlere farklı bir hikaye anlatmak istiyorum. Hikaye belki geçmişe ait belki de geleceğe. Karar sizlerin...

Eski, çok eski çağlarda tanrıların insanlar, insanların tanrılar gibi gezdiği bir çağ varmış.

Beyaz denizin doğu kıyısında, çöl kumlarının ortasında kendilerine demirden kuleler inşa etmiş bir halk yaşarmış. Bu halk zalim bir kral olan yarı tanrı Netan tarafından yönetilirmiş. Netan ve halkı'nın elinde bakanı kör eden tanrısal silahlar, bir yılan gibi fısıldayarak uçan korkunç ejderhalar varmış. Geceyi gündüz edermiş bu silahlar, onları gören başka şey göremezmiş ömrü boyunca.

Bu zalim kral bir gün komşularına saldırmaya karar vermiş. Demir kanatlı kuşlara binerek Beyaz Denizin ötesine gitmiş. Beyaz Denizin öte ucundaki Büyük Denizi aşmış. Zengin Batı Ülkesi'nin baş tanrısına yalvarmış:

-İhtiyacım var o topraklara. Halkıma kan lazım. İzin verin bana.

-Tamam

demiş zengin Batı Ülkesi'nin baş tanrısı.

 

-Tüm ölümcül silahlarımı vereceğim sana. Ekin dolu tarlaları bir anda kavuracak, düşmanlarını bir anda kül edecek silahlarım var benim. Ama dikkat et. Pers ülkesi'nin kralı'da istiyor bu silahları.

-Pek kudretli baş tanrım

diye söze başlamış zalim Netan

-Piramitlerin içindeki gözleri verdim sana dünyayı yönet diye. Ölümlü bir zavallıdan mı korkuyorsun? Sen güç ver bana Orta Ülke'nin güney ucuna kadar gideyim. Senin ve benim halkımın düşmanlarını öldüreyim.

-Orta Ülke'nin kralı ölümlü Erdon'dur. Tanrılar katına geldi kral olmak için. O ve ordusu karşı çıkar size.

diye buyurdu zengin Batı Ülkesi'nin baş tanrısı.

-Karşı çıkmak mı? diye sahte bir şaşkınlıkla sordu zalim Netan.

-Ordusuna demir kanatlı kuşlar verdim düşmanlarını sinsice gözetlesinler diye. Erdon bana ne cüretle karşı çıkar?

diye kükredi zalim Netan.

-Erdon ölümlüdür dedi zengin Batı Ülkesi'nin baş tanrısı. Ama aslan pençeli, kartal gibi keskin bakışlı bir ordusu var Orta Ülke'nin.

-Kartal bakışlar körleşir

dedi zalim Netan ve ekledi:

-Aslan bile yorulur. Ben Orta Ülke'nin güney halkını kışkırttım ölümsüz orduya karşı. Demir kanatlı kuşlarım ölümcül ışıklarını  salarken gecenin bir yarısı Kenan iline, askerlerim ellerinde silahlar yürürken karadan ve denizden çevirdiğim Gaze'ye sen tanrılar konseyi'ni topla baş tanrım.

-Sen tanrılar konseyini toplarken demir kulelerde; ben süreyim askerlerimi Kenan iline. Seni tanımayan Orta Ülke halkını susturayım büyülü kutulardan çıkan sihirli nağmelerle. Kör edeyim Pers kralı Nedet'in halkını...

Yorumlar