Ana içeriğe atla
11 Kasım 2010 tarihinde Minakilase tarafından gönderildi

Neye inanıyorsunuz?

İnanç tarzınız nedir? Neye inanırsınız? Ben açıklayacağım sizinde özgürce itiraf etmenizi istiyorum. Sesli Düşünün!

Din İnanç

Yorumlar

Burada "özgürce itiraf etmenizi istiyorum." sözünüz yanlış,sanki burada müslüman olduğu halde veya başka bir dine mensup olduğu halde bunu gizleyip açıklamaya korkan ve çekinen birileri varmış gibi..Her insan neye ne şekilde inanmak istiyor ise o şekilde inanır..

Allah inançsızlara karşı kendini üzen peygambere sitem edercesine şunu söylüyor;sana düşen sadece tebliğdir... (tebliğini yap o kadar, ister inansın ister inanmasınlar,sen onları bana bırak dercesine)

Yaratan dahi inanç konusunu insanların inisiyatifine bırakmış iken (imtihan olmanın gereği üzere,yoksa allah herkesi inanç sahibi yapamazmıydı) buna neye inanıyorsunuz denildiğinde tutun ki bir kişi ben müslümanım dedi,bir diğeri ben yahudiyim dedi vs.vs..Ne olacağını bekleyebilirsiniz ki..

Teşekkürler..

 

Ben burada bu konunun gereksizliğini değilde,konudan pek fazla fikir çıkamayacağını düşündüm..Yani konu bana biraz pasif kalır gibi geldi..

Ve aramızda kalsın :)) ama bu konudan her halde biraz tatsızlıklarda çıkar kanaatine girdim..Onun için zaten daha şimdiden tartışma ortamı yaratabilecek fikirler düşünceler konuya gelmeye başladı bile..Konuyu kapatmanız bencede iyi oldu..Kimseden de özür dilemeniz gerekmezdi diyorum...

 

-500

Saygı ve görgü sınırı aşılmadıkça herkes; ufoloji, dünya dışı yaşam ve alakalı olduğunu düşündüğü konuları burada tartışabilir, merak ettiklerini sorabilir. Ufoloji.net kimsenin değil, herkesindir. O yüzden kimse burayı sahiplenmesin ve rica ediyorum herkes kendi bilgi dağarcığıyla ilgilensin. Huzursuzluk çıkınca kanımca ve gözlemlerimce belirlediğim tek veya çok taraflı üyeliği iptal ediyorum. Moderatör arkadaşlarımda da bu yetki var. Uyarı yapılmıyor, bilginiz olsun.

sayın stars benım terbiyesizlik yaptıgım bi yer yok esas terbiyesizlik insanların inançlarının sorulmasıdır ve sizinde dediğiniz gibi dünya dışı yaşam ve alakalı konular burda tartışılabilir din ve inanç konuları değil bunun için daha uygun siteler bulunmakta merak ettiklerimi yeri geldiğinde bende soruyorum ama kişisel bilgileri bu forumda asla sormuyorum -500 olması benim için önemli değil  eğer ben bu forumu puan için kullansaydım sağa sola olmadık şeyler yazabilirdim burayı bilgi almak amacı ile kullanıyorum.

 

Saygılar.

'inanç tarzınız nedir?' sorusunu okuyunca düşündüklerimi paylaşmak kendimden bir pencere açmak istedim. bir budist olsaydım, budaya; sümerler zamanında olsaydım, marduk tanrılarına; piramitte kral olsaydım, siriustaki dostlarıma; ateşe tapanların olduğu yerde, ateşe tapar mıydım?biz görünmeyena inanırız. nerede doğsaydınız, orada inanılanlara inanırdınız herhalde,asyada yada afrikada yaşasaydık kutsal ve dokunulmazlığı olan diğer canlı türlerine..yaratıcı yada yaratıcılar olabilir , her ihtimal mümkündür.sonsuz rakamlar kadar sonsuz ihtimal vardır. Kuranı Kerim yada incil gibi kutsal kitapların toplum yaşamını iyi yönde değiştirmek çabaları ortadadır. ortak amaçlar, dünyayı ve canlı yaşamını korumak üzerine iletilmiş. Sümerlerin tanrılarıda o zamanki hayatı benzer kuralların üzerine kurmuş.Kapitalist dünyada insan artık bu çabaları hızla terkediyor.tanrıdan uzaklıyoruz, galiba sürekli büyüyen evrende biz daha da küçülüyoruz. evreni düşündüğümüzde mikroskobik düzeyde canlılarız. her şey olabir diye düşünüyorum,yani bizim bir tanrımız var, ama o da kendine tanrı demiyor,O'nunda bir tanrısı var ve inanıyor. uzayda yaşayan dostlarımızın boyunu merak ederiz, bizden büyüklermi, kaç metre boyları, ne kadar büyükler.yada yaşlarını merak ederiz, ne kadar yaşarlar? Sonsuz rakamları belkide sonsuz yaşamı olanlar kullanıyordur. peki büyüğün bir sınırı varmı?yada küçüğün.güneş bizden yüz kat büyük, ama güneşinde yüz katı büyüklüğünde bir yıldız bulundu geçenlerde, etrafında da beş altı gezegen dönüyor.. daha neler. ben ilkokuldayken seksenbeş li yıllar, sadece sekiz dokuz gezegen vardı.şimdi yüzlerce. bir süre sonra duymakta şaşırmayacağım bir haber, güneşten bin kat büyüklüğünde bir yıldız bulunması.yani düşünüyorum ki arkadaşlar,bizim tanrımızın bir tanrısı ve onunda bir tanrısı, ve onunda bir tanrısı, ve sanırım sınırsız sayıda düşünebilen canlıların hepsinin bir tanrısı olabilir. biz yaradanı arıyoruz. düşünebilen her canlı varlığını sorgulayabilir.tanrıda kendisini bir yaradanı arayabilir. diğer uygarlıklardan gelen dostlarda tanrıya inanıyor ve arıyorlar ama sümerler marduklara tanrı demişti, yunanlılarda bir çok olağaüstü güçleri olan tanrılarını isimlendirmişlerdi. Bu işin sırrını uzay yaşamı ve dünya yaşamı içinde bu sırra eren yok sanırım. Allahın ismi kimi rivayetlere göre 1001,kimi rivayetlere göre 4000,genel olarakta 99 olduğu bilinir. ya daha da fazlaysa.

İnanç tarzı herkesin farklıdır kendine göre değer ve inanç yargıları vardır.

 

Bence en önemlisi evrensel değerlerin herkesin ortak inancı olması gerektiğidir. Kişisel düşncem budur. Hemen hemen herkesin evrensel değer yargılarına katıldığını düşünmekteyim. istisnalar kaideyi bozmaz..

dini inanışı ne olursa olsun evrensel doğrular bana göre müşterek buluşma moktaları ve barışın beşiği konumundaadır.. Birbirimizin farklılıklarının ön plana getirip uzaklaşmak yerine ortak yönlerini bulup geliştirerek kucaklaşmak en güzelidir. Mevlana nın dediği gibi

" ne olursa ol yine gel"

tüm varlıkların ( genel olarak ) bunlarda birleşmesi bırakın dunya barışını belkide evrensel barışı ve huzuru getirecektir.

( dünya dışı ortak değer yargılarını yazıldıysa bir yerlerde varsa kabul edilmiş olarak varsayımda bulunuyorum)

 

saygılar..

 

'Allahın ismi kimi rivayetlere göre 1001,kimi rivayetlere göre 4000,genel olarakta 99 olduğu bilinir.' Lakin tüm bunlar birer addırlar birer isim yani bir kişinin muazzam bir gücün isimleri ,tek olan birisinin isimleri.Farklı gezegenlerde farklı ve farklı varlıklar arasındaki bilinen ve öğretilen isimleridir muhakkak.Benim Dünya Dediğim gezegende bilinen İsmi ALLAH'tır.Ben ona inanırım onun tek fakat yüzlerce hatta binlerce isme sahip olduğuna....

Saygılar..

kesinlikle katılıyorum

 

Bizim boyutta  Allah olarak bildiğimiz varlığı başka bir boyutta ve gezegende "Settar" olarak biliyorlar.

99 isimden biri yinede.

Tabiiki bizim gibi onlarda diğer isimleri bilmekteler ancak Bizde Sürekli kullanılan ve isimlerinin başında olan "ALLAH" ismidir. Onlarda ise "SETTAR" kullanıyorlar.

 

Saygılar..

 

Sn. HypeRcube

 

ben bu bilgiyi sizin ddv diye adlandırabileceğiniz bir varlıktan aldım. ..

Ayrıca yine başka boyutlara bildiğimiz bu isimlerin her birinin önplanda olduğu gezegen ve yaşamların olduğuna inanıyorum. Henüz bunlarla ilgili bilgi almadım..

saygılar.

 

Not : Bazılarının düşündüğü ve her konuyu o noktaya kitlediği gibi bu valık Cin değildir.

Sana yanıt vermemek en guzel yanıt olurdu ama burada tas attıgın kısı benım.

Tekrar edıyorum ve bıraz gosterebılırsen, becerebılırsen durustluk rıca edıyorum.

Ozellıkle Piramıtlerın yapılısı ve hıpnoz konularındakı yorumlarında, uc harflılerın devreye sokuldugunu, onların parmagının oldugunu, ıspat edemedıgın ve herhangıbır seye dayandıramadıgın halde kati, kesin, keskin ve net bir ifade ile ortaya atan kısı sensın. Ben degıl.

Sen bizimle maytap mı geciyorsun ?

Gizem içeren bu sitede gizeme ait herseyin paylasılması gerektiğini söyliyen sen,

İddaalarını neye dayandırıyorsun dıyoruz ? cevap; İspat edemem

Arkadaslar birsey sorar veya konun ucunu acık bırakırsın, devamı gelmez ? acıklama yapacagın yerde verdıgın cevaplar; "bunun yerı degıl" "sonra" vb kelıme ve cumleler 

ve sımdıde dıyorsunkı ;

"ben bu bilgiyi sizin ddv diye adlandırabileceğiniz bir varlıktan aldım. .."

"Not : Bazılarının düşündüğü ve her konuyu o noktaya kitlediği gibi bu valık Cin değildir."

Sana su kadarını soylım arkadas ben aptal degılım. Baska arkadaslar ne dusunur bılemem. Burası eglence diyarı degıl. Ya bıldıklerını acıkla, herkesı aydınlat, egıt, bende dahıl senı ılgı, merak ve zevkle takıp edelım yada gıt baska kanaldan yayın yap.

Ozetle kuyuya tas atıp durma.....

 

 

 

 

 

 

Sevgili RA.müsade edersen eğer pramitlerin kimlere yaptırıldığı konusunda şunları ilave etmek istiyorum.

Burada bunları yazmak her ne kadar bana düşmese de :) sadece ilave bilgi olarak kabul edin..

Benim bildiğim kadarı ile :) pramitleri yaptıran mısırın krallarıdır,yani fravunlardır..Pramitlerin yapımı sırasında cinlerin kullanılması söz konusu olmamıştır..Çünkü cinleri emir altına alabilmek için,daha doğrusu cinlere büyük bir yapı yaptırabilmek için peygamber olmak gerekir.

Örneğin hz.süleyman cinlere hükmederdi bunu açmaya gerek yok, çünkü herkesin bildiği bir konudur bu..Hz.süleyman peygamber olduğu için, peygamberlik ünvanına sahip olduğu için ve yüzüğünde ona verilen bir sır ve gizem ile cinlere hükmederdi,fakat bu hükmetme kabiliyeti de her peygambere verilen bir özellik olmayıp özellikle hz.süleymana verilmiştir..Hz.süleyman ise örneğin süleyman mabedi diye bilinen mabedin yapımında hem insanları hem de cinleri çalıştırmıştır..

Burada asıl olanın, hz.süleymanın yaratıcı tarafından özel olarak donatılması,yani cinlere hükmetme özelliğinin yaratıcı tarafından hz.süleymana verilmiş olması,önemli olan budur.. **Bu özellik asla fravunlara ve pramitlerin yapımında öne çıkanlara verilmemiştir**

Ve bu anlamda mısırdaki pramitlerin yapımı esnasında yaratıcı,pramitleri yapan fravunlara neden cinlerden yardımcılar versin..

Olaya dinsel yönden baktığımızda  dahi pramitlerin yapımını gerçekleştiren fravunlar bir yaratıcının olduğundan habersiz oldukları halde yaratıcı bunlara cinlerden yardımcılar asla vermez..Bu olayın mantığına son derece ters düşmektedir..

Fravunların ve pramit yapımında sözü geçenlerin kendi istekleri ile,kendi kabiliyetleri ile cinlerden istifade etmeleri,ve onları pramit yapımında kullanacak kadar ilahi bir güce sahip olduklarını düşünmek yine mantığa aykiri bir durumdur..

Bu hükmetme özelliği sadece hz.süleymana verilmiş olup,özellikle de kuranda bu belirtilmiştir..(Belkıs olayı)

Bunun haricinde pramitler cinlere yaptırıldı diye düşünmek,veya pramitleri cinler inşaa etti demek,pramitleri yaptıranları ilahi varlıklar olarak ve peygamber olarak görmek demektir ve yaratıcının yapmadığı bir işi yaratıcı yaptırdı diye düşünmektir..

Yaratıcıyı bu olaya hiç ilave etmeden dahi,fravunların,kendi marifetleri ile cinleri kullanması tamamen imkansız bir olaydır..Yani fravunlara cinleri kullanma izni verilmemiştir ve kendileride böyle bir beceriye sahip olmamışlardır..

Öyle olsaydı örneğin musanın asası olayında galip gelirlerdi..Ve cinleri kullanarak daha başka işlerde yapabilirlerdi,ve bunu tarih mutlaka yazardı...

 

 

Sevgili muzaffer

 

 Yazdıklarında tutarsızlıklar var .. Tarihi bilgilere katılıyorum ancak Cinlere sadece peygamberlerin komut verebileceği konusunda yanılıyorsun bana göre.

"Benim bildiğim kadarı ile :) pramitleri yaptıran mısırın krallarıdır,yani fravunlardır..Pramitlerin yapımı sırasında cinlerin kullanılması söz konusu olmamıştır..Çünkü cinleri emir altına alabilmek için,daha doğrusu cinlere büyük bir yapı yaptırabilmek için peygamber olmak gerekir."

1. Piramitleri yapan firavunlar  ( sizin tabirinizle) konutu vermiş olablirler ancak bunun yapımında büyücüler cinleri kullanarak büyü ile yaptırmışlar iddiamı devam ettiriyorum. Ancak hiç mi insan çalışmamış derseniz tabiiki çalışmıştır.

Şuan bile yapılan büyülerin temel inedir acaba hiç araştırdınızmı bilmiyorum. Ama bildiğim şudur hiç bir büyü Cin olmadan ve kulanılmadan yapılamaz Günümüzde büyü yapıldığı bir gerçektir çokta yaygın bir durum .Şu an büyü yapanlar peygamber mi ?? YAni büyü yolu ile cinleri kullananlar.. ?

Hayır tabiiki değil Hz süleyman ve Hz Davut peygamberlerin kudret ve ilim derecesi en üst seviyedeydi.

 

Bahsettiğim Pitamit konusunda ise çok fazla büyücü birlikte büyü yolu ile Cinleri kullanmışlardır. Aradaki kudret farkını mukayedeye gerek yok. Sıradan büyücüler ile peygamberleri kıyas bariz ortadadır.

 

Hatta Biliyorsanız yapmayı sizde büyü yaparsınız bunun içinde yaptığınız büyüye bir yada büyünün cinsine göre birden fazla cin icabet eder. Onlar olmadn yapılamaz yoksa büyü olmaz. 

Ancak dinimizde yasaklanmıştır. Sizde çok iyi bilirsinizki büyü yapanda yaptıranda Kafir olur.

 

"Burada asıl olanın, hz.süleymanın yaratıcı tarafından özel olarak donatılması,yani cinlere hükmetme özelliğinin yaratıcı tarafından hz.süleymana verilmiş olması,önemli olan budur..*Bu özellik asla fravunlara ve pramitlerin yapımında öne çıkanlara verilmemiştir"Bu hükmetme özelliği sadece hz.süleymana verilmiş olup,özellikle de kuranda bu belirtilmiştir..(Belkıs olayı)

Buna katılıyorum Çünkü Hükmetme özelliği buradaki anlamı değiştiriyor.Sadece 2 peygambere verilmiştir bildirilen.

 

"Olaya dinsel yönden baktığımızda  dahi pramitlerin yapımını gerçekleştiren fravunlar bir yaratıcının olduğundan habersiz oldukları halde yaratıcı bunlara cinlerden yardımcılar asla vermez..Bu olayın mantığına son derece ters düşmektedi"

Büyü olayı Yaratıcının varlığının bilinmesi ile ilgili değildir Sanırım Cinler kuran da geçtiği için 1500 yıl önce öğrendik var olduklarını. piramitler daha eskidir Bunu nerdne biliyorlar demek istiyorsun.

Büyünün tarihi çok çok daha eskiler dayanır. Piramitlerden öncesine bile. O nedenle bilinmesi çok doğaldır.

 

"Fravunların ve pramit yapımında sözü geçenlerin kendi istekleri ile,kendi kabiliyetleri ile cinlerden istifade etmeleri,ve onları pramit yapımında kullanacak kadar ilahi bir güce sahip olduklarını düşünmek yine mantığa aykiri bir durumdur.."

Bunun için ilahi bir güce  sahip olmak gerekmez.. Bu nedenle aşğıdaki alıntıdaki yürütmüş olduğun mantık çürümüş oluyor.

"Bunun haricinde pramitler cinlere yaptırıldı diye düşünmek,veya pramitleri cinler inşaa etti demek,pramitleri yaptıranları ilahi varlıklar olarak ve peygamber olarak görmek demektir ve yaratıcının yapmadığı bir işi yaratıcı yaptırdı diye düşünmektir.."

 

 

 

"Yaratıcıyı bu olaya hiç ilave etmeden dahi,fravunların,kendi marifetleri ile cinleri kullanması tamamen imkansız bir olaydır..Yani fravunlara cinleri kullanma izni verilmemiştir ve kendileride böyle bir beceriye sahip olmamışlardır..

Öyle olsaydı örneğin musanın asası olayında galip gelirlerdi..Ve cinleri kullanarak daha başka işlerde yapabilirlerdi,ve bunu tarih mutlaka yazardı..."

 

Bu büyü ile bilgi tüm herkese açık ve tarihi çok ötelere dayanır ilahi bir yetkiye ihtiyaç yoktur...

Hz.Musa örneğinde ise ;

mantık hatan var yine.

sıradan büyücülerle Bir peygamberi Kadkıki direk Allah tarafında verilen bir ilmi ve gücü hangi beşeri kudret yenebilir.

Hz. süleyman ve Hz Davut hükmetme özelliği vardı. Ancak Hz musada direk Allah devreye giriyor ve yönlendiriyor peygamberini.. Allah ile sıradan insan kapışmasına( tabirimi mazur görün lütfen) hangi güç üstün gelebilir sevgili muzaffer.

 

 

saygılar..

 

 

 

 

 

 

Sayın Palindromik..Ben sadece mısır pramitlerinin yapımında fravunların cinleri kullanmadığını,cinleri kullanamayacaklarını ve bu özelliğin yani cinleri kullanma özelliğinin sadece süleyman peygambere has olduğunu yazdım.Dayanak olarakta kuranı verdim..(belkıs olayından biliniyor)

Hz.davutun cinlerle olan diyaloğunun kuranda olmadığını biliyorum..Haa eğer var diyorsanız benim kanıt gösterdiğim şekilde sizde bana ayeti gösterin..

Kişisel olarak insanlar evet cinleri kullanabilir.fakat ben pramitin yapımında cinlerle hiç bir diyaloğun olmadığını söyledim.İnsanların tek başına cinleri kullanmaları ayrı,pramitin yapımında fravunların cinleri kullandığını söylemek ayrı şeylerdir..

Büyü olayında cinler kullanılır diyorsunuzda,bakın bende şimdi size ne söyleyeceğim..

İnsanların yaptığı her olayda, her işte,ve yeryüzünün her hareketinde ki aklınıza ne gelirse gelsin devamlı olarak melekler,şeytanlar ve benzer varlıklar hareket halinde değilmidir..Her olayda onlar yokmudur..Durum böyle olunca büyüde cinler kullanılır demenizin ve büyüde cinlerin kullanılmış olmasının bir mantığı da kalmıyor sanırım..

Peygamberlere verilen kuvvet her ne kadar ilahi olursa olsun yinede peygamberlerin hayatlarının her safhasında üzüldüklerini hatırlamanızıda istiyorum..Yani allah, Musanın fravunlar karşısında bu benim peygamberimdir hadi bunu asla üzmeyeyım şeklinde düşünmez,olaylara ve peygamberin hareketlerine göre müdahale eder ve sonuçlandırır..

Şimdi size soruyorum Hz.musa fravunların karşısında "hani asanı yere at" olayında,eğer musa peygamber bu emre uymasaydı,allah ona yardım edermiydi,tabiki etmeyecekti..

Konuyu dağıtmadan son olarak tekrar şunu söylüyorum..Pramit ve benzeri devasa yapıların inşaası esnasında cin veya benzer varlıklar kullanılamamıştır..Tekrar söylüyorum Kullanılamamıştır,çünkü bunları o şekilde yani toplu olarak kullanmaları diye bir şey olay yoktur..

Saygılar..

Sevgili muzaffer

kendi görüşündür saygı duyuyorum.

herkes kendi görüşünü kendi mantığında açıkladı sanırım.

 

gerisi konuyu okuyup takip edenlerin takdiridir.

 

saygılar...

 

Not :

Hz davut la ilgil ise şu an bulunduğum ortamda bunları açıklama fırsatım yok ancak  ilave bir bilgi.

Kuranı kerim 4 farklı makamda okunma şekli vardır. Tecvid ve diğer makanlar insanların kendi içinden geldikleri gibi okumalarıdır. Bunlardan biride Davudi makam dır ve onu hekez bilemez ve okuyamaz Gırtlak yapısından kaynaklanan bir tondur. Bu tonla okunan kuranın çok farklı şeylere sirayet eder. Detayları veririm inşallah.

Ayrıca davudi ton Cinlere hukum etme özelliği de vardır.

 

 

 

Sevgılı muzaffer, yazdıklarına katılıyorum. Goruyorsunuz. Benı sevıyesızlıkle bılgısızlıkle suclayanlar, kendı cahıllık ve sevıyelerının farkında degıller. Uzman edasıyla ortaya cıkan bazı insanlar ! hala dayanagı olmayan ve hurafeden ote gıtmeyen iddaalarla hem bu sıtedekı degerlı arkadaslara hemde dıger kendılerını okuyanlara saygısızlık yaptıgının farkında degıl. Ucuk acık, havada asılı kalan iddalarıyla sureklı gundemde olmak ısteyen bazı ınsanlar ! sanırım bu sekılde bır metod gelıstırıp, uslup kullanıp, en ıyı ben bılırım curretını kendılerınde gormeyı hak sanmakla beraber, fıkır ve dusuncesıne ters olan herseyede saldırmayı, kucuk ve asagı gormeyı vazıfe olarak ustlerıne yapıstırmıslar. benı herkes az yada cok bılır. Kendımı ifade etmeme gerek yok. Sevgılı Muzaffer ozellıkle dın tarıhı konusunda begendım, ılgı ıle ızledıgım, saygı duydugum cok degerlı bır kardesımdır.Yerı gelmıstır sevgılı muzaffer ıle bıle hararetlı tartısmalar yapmısımdır. Yerı gelmıstır ben ona hak vermısımdır, yerı gelmıstır o benı desteklemıstır. Keza dıger tum degerlı arkadaslarlada bu durum boyle olmustur. Malum sahsıyetın !Benım hakkımda soyledıklerını kısının kendı aynası olarak kabul edıyor, benım ıcın tum soyledıklerını kendısıne iade edıyorum. Bugune kadar bu sıteye 7 kıtadan cesıtlı ınsanlar geldı. Ama onun gıbı ego'su yuksek, megolamanı gelmedı. Kusura bakmayın sevgılı dostlar. tabıkı hersey konusulsun, tartısılsın ama sızlerı bunaltmaya ve bu sıteyı asılsız dını konu ve temalarla donatmaya hakkımız yok. Sevgıler saygılar ve herkese iyi bayramlar...

Sevgili muzaffer

Hz. Davut ile ilgili kısa bir bilgi ( önceki yorumdaki soruna istinaden )

Bütün peygamberler zaman zaman cinlerle ve şeytanlarla iç içe girip müzakere yapmış ve başlarından belli olaylar geçmiştir .Ancak Allahın izin verdiği  zaman ve ölçüde . Bizim bahsettiğimiz peygamberler ise bu konuda ön plana çıkanlardır.kanıtsa şuana kadar yer yüzüne inmiş tüm din kitaplarında ve içlerindeki peygamberlerin hayat hikayelerinde ve deyişlerinde vardır . Eğer Araştırdıysanız göreceksiniz.Bu konuyu çok uzatmak istemiyorum kimse  inanmak zorunda değil. Benim kendi görüşlerimdir.

 

 

 

Ey iman etmiş , Secde etmiş , İslam dinine gönül vermiş, tüm Cin Alemi !! Bu  size rabbinizin sözleridir..

“Ben sizleri sadece ve sadece bana kulluk edesiniz ve ibadet edesiniz diye yarattım.Ve sizin için indirdiğim kulum ve elçim olan , Resul Muhammed , size tebliğ etmedi mi !!!Size ayetimi okumadı mı !!!O, okudu da siz duymadınız mı !!! Okuyup ta yüz mü çevirdiniz !!! Size gelen tebliğin yanlış olduğunu nereden biliyorsunuz.!! Güvendiğiniz yada sığındığınız kim !!!Sizin için indirdiğim özel ayetinizi inkar mı edeceksiniz..Rabbiniz olan beni inkar mı edeceksiniz..

Ben sizleri ademoğlundan önce yaratmadım mı  ve Adem oğlunu yarattığımda sizler şaşırmadınız mı !! ve sizleri ibret olsun diye ,Hz.Davut Resulüme bağlamadım mı ! (  bu parantez içinde bazı hukum surme yıllarına ait bilgiler vardı onları umuma açık olmadığı için sildim ) sizi işlerinde ve kavmin işlerinde kullanmadı mı!! Sizlerin ilmi benim ilmimden çok daha güçlü ise ,Davut resulümün öldüğünü neden bilemediniz..Sizin ilmini ancak ve ancak yolda dayanak ve güç olsun diye yanında taşıdığı asa gibi ( Baston ) O çürüyüp kırılmasa idi , Sizde bulunan ilim ve yetenekle Resulüm Davutun öldüğünü asla anlayamazdınız.Şimdi size yolladığım kulum  ve elçim Hz.Muhammet size tebliğ ettiği bu ayete yönelin ve iman edin.Bu ayeti okuyan ve inanan tüm cin halkı için , cennet ve cennet ırmakları hazırdır.İnanmayıp kendini nefsine ve semum ateşine bırakanlar , benim azabım ve gazabım olan ve sizi günahlarınızdan arındıracak olan  Cehennemi çağıracaktır.Bu inanmayanların sonudur.

Cin suresini okuduğunuzda bunu tefsirler ve peygamber hayatları ile bakarak araştırdğınızda taşlar yerine oturacaktır.

 

Not : Hz Davut aynı zamanda havaya da hükmedebilyordu. Sende biliyorsunki cinlerin bir kısmıda havadna yaratılmıştır.

 

saygılar.

 

Sana önceki konuda özellikle cevap vermedim ve sustum

çok ağır hakaret ve saygısızlıklarına rağmen .

Sana tavisyem yazdığım o konuyu seninle birlikte birine daha okutman ve  sana anlatmasını sağlaman. konuyu ya okumamışsın yada  geçmişte kendi itiraf ettiğin Cin deneylerin ve tecrubelerinle ilişkilendirip  kitlenmişsin

burada da seninile ilgili yaptığım  cinlerle takıntın olduğu teorimi destekler nitelikle.

Benim burada başka bir kişiye verdiğimi cevap seni ilgilendirmez. katılırsın yada katılmazsın . konuya odaklanıp benimle uğraşmak istiyorsan karşılık bulamayacaksın.

Uslupların kaba ve sert seninle tartışmak istemiyorum ama illede istersen  yazılı kayıt olmamak kaydıyla bildiklerimi ve öğrenmek istediğin soruların cevaplarını veririm.

Ancak Seviyeyi çok düşürüp sokak ağzıyla konuşan biriyle pek iletişim kurabileceğimi sanmıyorum.

"Biz" kelimesini kullanıpta arkana kitle alma taktiği güzel ama acizlik beliritisidir.

 

Birçok kişi bişilerle ve bir takım varlıklarla temas kurduğunu iddia ediyor. bende ediyorum sorun bunun neresinde. Buradaki taş sana değildi.Senden öncede konuşulan bir konu ve 2  3 uyeye verilen cevaba atfendir.

Benim birden fazla kaynağım var bunların içinde insanlar ve değişik yaradılıştaki varlıkar var. Buna ister inanırsınız ister inanmazsınız.(Bunların  aralarında  altını özellikle çiziyorum CİN yoktur. Ben CİN lerle uğraşmayacak kadar aklı selim biriyimdir. Sebebine gelince eğer onlar hakkında az bir bilginiz varsa başınıza ne gibi belalar açılacağını tahmin bile edemezsiniz)

Verdiğim bilgiler benim inandığım bilgilerdir kimse inanmak zorunda değildir.Ne tür eğitimler ve bilgiler aldığımı anlattım kısmen ama tamamını anlatmak zorunda değilim. Ancak bilgi olarak aldığım her konu ,bu konuda en üzt derecede bilgisi olan uzmanlar  tarafından verilmiştir.Bunu daha öncede yazdım ama farklı yorumladın , Bazı eğitimlerin bilgisini açıklasam bile bunu kaldıramazsınız. bunu küçümseme anlamında demiyorum. Henüz Ufkunuz gözlemlediğim kadarıyla yeterli dğeil. Hatta bana bile bazı bilgileri vermek için belli bir aşamayı geçmem gerektiği söyleniyor. bilginin üst sınırı yoktur..

 

Artık benim yazdığım yorumlara ya fikir beyan ederek katıl , sadece konulara yorum yap , yada beni hedef alacaksan hiç yazma . Yada benimle ilgili merak etiğin bişi varsa özel mesaj at. buradak uyeleri bu seviyesiz ve gereksiz tartışmayla sıkmaya hiç hakkın , hadi kendimide katayım hakkımız yok. Ben  yeri zamanı geldiğinde susmasınıda bilirim vede sustum eleştirilerinin medeni insanların seviyesinden çok aşağılara düşmesine rağmen....yakışmıyor.

Tekrar Yazıyorum

yukarıdaki cümle senile alakalı değildir. sevgili muzaffer bilir daha önce bir konuda gundeme gelen soru uzerine tekrar yazma gereği hissettim.  Ayrıca cevap verdiğim üye 95 doğumlu ve kafasında bir soru işareti olmasın diye belirtme gereği hissettim.

örnek veriyorum  kaynaklarımın 2 tanesi ile ilgili  ( faraza örneklerdir )

1. Bunlardan birinin yaşı 1000 lere yaklaşmakta olan bir varlık

2. Diğeri ise yaşı 2 milyonu biraz geçmiş bir varlık .

Şimdi bunları böyle anlatmış olsam  ne olurdu acaba...

 

 

 

benı yanlıs anlamayın ama tabıkı allaha ve peygamberlerıne ınanmakla beraber tarzımı bu platformda acıklamayı sakıncalı goruyo uygun bulmuyorum. Kusura bakmayın. yaradan ıle benım aramdakı bır mevzuya 3. bır sahsı hıc sokmadım sokmayacagımda.
Ama su soruyu gercekten merak edıyorum. Omrum vefa etmeyecek bunu ogrenmeye belkı.
Yuce yaradan bıze cesıtlı dınler bahsetmıs. Bu dınlerın yayılması ıcınde gorevlendırdıgı cesıtlı peygamberler yeryuzune gondermıs.
gezegenımızı ayrı bır yere koyup sorumu soruyorum yuksek musadenızle.,
Acaba yuce yaradan kac ture, kac varlıga kutsal kıtap gondermıs, peygamber bahsetmıstır ?
Sayet sayılar azımsanmayacak kadarsa bunların ıcındede musluman, hrıstıyan, yahudı olanlar varmıdır ?
Not: ısımlerı pek tabıkı musluman, hrıstıyan , yahudı olmayabılır. Farklı adlar verılmıs olabılır.

Ne dersınız ?

Bu soruyu neden sorduğunu anlayamadım :) sevgili RA..Sorun şu:

<gezegenımızı ayrı bır yere koyup sorumu soruyorum yuksek musadenızle., Acaba yuce yaradan kac ture, kac varlıga kutsal kıtap gondermıs, peygamber bahsetmıstır ? Sayet sayılar azımsanmayacak kadarsa bunların ıcındede musluman, hrıstıyan, yahudı olanlar varmıdır ? Not: ısımlerı pek tabıkı musluman, hrıstıyan , yahudı olmayabılır. Farklı adlar verılmıs olabılır. Ne dersınız ?>

..ve gezegenimizi ayrı bir yere koyalım demişsin..Anladığım kadarı ile olayın dış dünyadaki halini soruyorsun galiba..

Benim görüşüme göre dünyadaki her topluma nasıl ki ilk önce bir peygamber ve bir kitap verilmiş ise ki; bundan sonra onlara verilen din ile sorumlu tutulmuşlardır,ve aklı olmayanların sorumlu tutulmadığını da hatırlayıp bu anlamda eğer ki dış dünyada akıllı canlılar olarak birileri var ise ve bunlarında eğer ki bir tanrıları var ise onlarada bizim dünyamızda olduğu gibi mutlaka bir uyarıcı ve bir kitap verilmiştir..

Ortada bir tanrı ve akıllı canlılar olduğu müddetçe mutlaka o toplumlara bir uyarıcı ve kitap gönderilmiştir..Peki bunların tanrıları derken neyi kasdettim şunu: Dünyadaki yaratıcının onlarında yaratıcısı olduğunu düşünüyorum..Fakat burada asıl olan onların nasıl bir yaşam tarzı izledikleridir..

Benim varsayımıma göre ister dış dünyada olsun,ister gezegenimizde olsun bir yaratıcı tarafından yaratılan akıl ile donatılan her canlı belli bir denemeye tabii tutulduktan sonra hesaba çekilir.Sonrası malüm ödül veya ceza..Onların belli bir deneme süresinden geçebilmeleri için de mutlaka bir tanrı tarafından oluşturulmuş olmaları gerekmektedir,ve bu denemenin yapılabilmesi için de onlarada yanı dış dünyadaki canlılarada mutlaka bir uyarıcı ve kitap ve din verilmiştir,ve bunlarında bir dine mensub olduklarını kanaatimce düşünüyorum..Tabii ki eğer evrende bir tanrı varsa ki,yaratıcının tek olduğunu düşündüğümden dolayı bunlar muhtemelen olayın bana göre olabilecek boyutudur..

Dış dünyadaki medeniyetlerin  musluman, hrıstıyan , yahudı olması konusunda (acaba böylemidir) kimsenin bir fikir sahibi olduğunu sanmıyorum,ama her halde bu konuda önemli olan ırklar değilde o canlıların tıpkı bizde olduğu gibi iyi veya kötü olmaları inançlı veya inançsız olmaları önemli olsa gerek..Bizler dış dünyadaki canlıların akıllı olduklarını düşünüp öyle kurgular yapıyoruz,fakat birde bu canlıların tamamen akılsız olduğunu da varsayıp öyle düşünmek gerekir..Yani akıl var ama bizim idrak kapasitemizin ötesinde bir akıl olabilir..

Bu durumda da tanrının onlara bir uyarıcı ve bir kitap ve bir din vereceğini düşünmüyorum,yani sorumsuz canlılar olabilirler demek istiyorum...

Saygılarımla..

Sevgili Muzaffer

 

Dunya dışı varlık ve boyutlara peygamber uyarıcı ve din konusu çok basit aslında..

 

Bizim dinimiz ve peygamberimiz tüm canlı ve cansız herşeye hukum için gönderilen en son din ve peygamberdir.

Başka boyut ve gezegenlere ayrı bir kitap ve peygamber gönderilmemiştir.

Kuranda anlatılan tüm peygamberler insanlığa , ama Peygamberimiz Hz.Muhammet ise tüm kainata rahmet olarak gönderilmiştir.

" Allahın kendisine seni rahmet peygamberi olarak gönderdim ve sen olmasan kainatı yaratmadım "( kelimeler biraz farklı olablir ama anlama dikkat edin lütfen ) demesi bunu gayet net açıklıyor.

 

Ayrıca Peygambermiz kensine ait zamandakileri kendisine inananları "dostum"   ondan sonrakileri ve görmeden iman edenleride Kardeşim olarak nitelendirmesi "   buda sanırım diğer varlılarla ilgli bir örnek olablir. Ama yine bunu Hadis fıkıh ilmi ile daha derin ve net bilgilere ulaşılabilri. öncedende konuşmuştuk. Hadis ilmi ile ilgili henüz bilgim yok.

Peygamberimiz  tüm boyut ve gezegenlere giderek varlıklara tebliğ yapmıştır. Ayrıca isa peygamberde öle. Onları görebilyordu ancak o boyutlara gitmemiştir.

Ancak burada şu soru sorulabilir. ;

 

Peygamberimiz ve Hz isa gelmeden önceki zamanda  bu varlıklar nasıl bir inanışa sahipti.?

Burada eksik bilgilerim var daha tamamlamadım. o nedenle bu soruya şimdilik bir cevap veremiyorum.

 

saygılar.

Bende RA.gibi aynı kanaatteyim..Bu konudan bazı tatsızlıkların çıkacağını hissetmiştim zaten..Verilen tepkiler doğal yada doğala yakın tabii ki,fakat benim fikrime göre bu arkadaşımız burada aslında konuyu daha başka bir biçimde dile getirmeye çalışmış,yani aslında sormaya çalıştığını soramamış gibi..Onun için de hoş görü göstermek gerektiğini düşünüyorum..Barışıma ve RA.ma sevgiler saygılar..

 

Bu yazı açtığım bir önceki konuyla ilgilidir. Bu konuyu açmaya karar verdiğimde böyle tartışmaların yanlış anlaşılmaların vesaire çıkacağını biliyordum ama yinede açtım.Tabi ki pişmanlıkla sonuçlandı.Bakın arkadaşlar ben sadece "daha derine inmek" istemiştim.Bu sayfanın en üst kısmında sesli düşünün yazıyor.İşte, sesli düşününce böyle oluyor.Aman sakın siz aynı tuzağa düşmeyin.Ben burayı özgür düşünen insanların kullandığı bir site olarak düşündüm ve bu konuyu açtım.Derdim herkesin inançlarını öğrenip onu bunu kötülemek değildi.Hayır sen buna inanamazsın sadece buna inanabilirsin demek de değildi sadece öğrenmekti.Bu tıpkı bir vazoda tek renk çiçeğin olmasından hoşlanmayan, çeşitli renklerde çiçek olmasını isteyen birinin isteği gibi ama unutmayın ki hepsi çiçek.Renkleri önemli değil.İnanç konusunda son derece esnek olduğum için bu soruyu rahatça sordum.Çok şeye inanırım. "özgürce itiraf etmenizi istiyorum" cümlesini şu sebeple kurdum.Toplum baskısı yüzünden çok mantıkı inançlara sahip olsalar bile insanlar bunu dile getiremiyor ve yaşayamıyorlar.Bu yüzden gizli gizli inanıyorlar.İşte bu insanlar bu siteye girip benim konuma yorum yapınca, inançlarını yazınca itiraf etmiş oluyorlar.Ama bunu yanlış anlayanlar oldu.Eğer onlar olmasaydı itiraf da olmazdı zaten. Ayrıca inanç konusunda sizden destek almak ta istemiştim belki daha mantıklı şekillendirebilirim kendimi.Şekillendirdim tabiki ama kötü şekillendi.Bundan sonra niyetim iyi olsa bile yazacaklarımı delikleri çok küçük bir filtreden geçirmeyi düşünüyorum.Böylece insanları en zayıf noktalarından vurmam.Böylece saldırgan tavırlar sergilemezler. Niyetim kötü değildi,hepinizden özür dilerim böyle bir soru sormamalıydım.