Ana içeriğe atla
7 Ekim 2010 tarihinde azizzku tarafından gönderildi

ayda bir şeyler oldu vee..

Aya ilk ayak basan adam anlatıyor:

20 Temmuz 1969´da Ay´a ilk insan indi. Adı Neil Armstrong. Astronot Armstrong şu tarihi sözleri naklen yayın içinde de dünyaya duyurdu:

´Kartal inmiştir.´ Apollo-11 personeli Aldrin ve Collins ile birlikte üç astronottan oluşuyordu. Ay´da yürüyen Armstrong inançları güçlü bir hristiyan idi. Ancak yolculuk boyunca birtakım şeyler ´Sansür´ ediliyordu. Üç astronot birden ´Başka bir cisim´ görmüşlerdi. Bütün konuşmalar bantlara geçiyordu.

ASTRNOT ALDRİN: Açık kitap gibi bir şey var burada tam durgunluklar denizinin üstünde.´

ASTRONOT ARMSTRONG: ´İki halka gibi daha doğrusu bir kitap gibi.´

ASTRONOT COLLİNS: ´¤¤¤¤tantın odağını değiştirdiğimde bir kitap biçiminde olduğu daha iyi belli oluyor.

YER KONTROL: ´Ne diyorsunuz siz ayda kitap mı var?

Tuhaflıklar bantlarda yer almaya devam ediyordu. Ertesi gün kitap yok olmuştu ama şimdi de bir parazit radyoyu sürekli meşgul etmeye başladı. İtfaiye arabasının sirenine benzeyen bir ses.

COLLİNS: ´Duyuyor musunuz? Şu sesi kesin yoksa kulaklarım patlayacak.´

YER KONTROL: Bu ses bizden değil yabancı kaynaklı. Orada sizinle birlikte başkalarının da bulunmak istemediğine emin misiniz?

ARMSTRONG: ´Şimdi de bir müzik başladı. Yer kontrol şu parazitlerinizi keser misiniz?´

YER KONTROL: ´Hiçbir arıza yok. Müzik oradan sizden geliyor.´

ALDRİN: Hiçbir zaman anlaşamayacağız galiba. Bu müzik sesi bizden gelmiyor.

Ertesi gün Armstrong Ay´a ayak bastı ´Kartal indi´ diyordu. İlk insan ay´da geziyordu. Birden yine o siren sesi gibi parazit geldi. Ama bu kez keskin seslerin içinde şu sözler bantlara geçti: ´RABBİ-EL ARDZ- DİNİ ENDAHU- İZA- KUN-ALİM´

YER KONTROL: ´Hey kim konuşuyor?´

Bu sırada Armstrong ayda yürüyordu. O müzik gibi ses bir daha başladı. ´Eşhedu enlailahe illallah´

YER KONTROL: ´Yine uçan daireler mi? Neydi o şarkının sözleri?´

COLLİNS: ´EŞEN MAHATMA RESSAMBALLA´ filan dedi. Bu Hintçe.

ARMSTRONG: ´Tamamını dinledim. Kalbe bir huzur veriyor. Galiba Afrika radyolarından biriydi.´

ALDRİN: ´Frekans değiştirdim yine aynı ses. Bu ses Ay´dan geliyor. Radyo mesajı değil. İnanılmaz bir şey.´

YER KONTROL: ´Çıldırdınız mı siz? Havasız yerde ses yayılır mı?´

COLLİNS: ´Ne yani yine uçan daireler mi?´

ARMSTRONG: ´Kitap biçiminde uçan daire olur mu?´

YER KONTROL: ´Bilinmeyen bir hastalık uzay vurgunu mudur nedir? Bu sesler kitap melodi hep hayal olmalı.´

ARMSTRONG: ´Hayali kamera çeker mi hayalet bir ses teyp bandına kayıt olur mu?´

YER KONTROL: ´Peki havasız ortamda ses yayılır mı?´

Sonra Armstrong ve Apollo-II Astronotları salimen dünyaya döndüler. Bantlar yeniden dinletildi. Bu sırada NASA´da görevli olan Mısır asıllı Faruk El Baz´a danışıldı. Ay´da okunan bir mesajın sözlerinin ´Arapça kutsal bir cümle olduğuna´ ilişkin bilirkişi raporu verildi. Daha sonra aynı cümleyi Apollo-16 astronotu ´Worden´de işitti. Aslında hiç kimse tatmin olmamıştı. Belki UFO belki başka birileri ama Ay´da bir mesaj vardı. Armstrong hiç mi hiç tatmin olmuyordu.

Bu sırada astronotlar dünyayı geziyorlardı. Gittikleri her yerde büyük bir ilgi ile karşılanan astronotlardan Armstrong´un yolu Mısır´ın başkenti Kahire´ye düşmüştü. Armstong kendisine gösterilen rağbetten memnundu. Bu sırada olan oldu.

Armstrong irkildi ´Hey bu müzik sesi ne?´

Mısırlılar gülmemek için kendilerini biraz tuttular. Sonra da cevap verdiler ´O müzik değil
Ezan.. Kilise çanları neyse Cami´nin de ezanı odur.´

Armstrong ´Ben bunu daha önce de işittim.´

Elbette işiteceksiniz dünyada bir milyara yakın Müslüman var. Hangi ülkeye gitseniz mutlaka ezan okunur.

´Ben dünyayı kastetmiyorum bu sesi Ay´da duydum.´

Armstrong´un yüzü kireç gibiydi: ´Aman Allah´ım Seni şurada yanıbaşımda değil ta Ay´da
buldum.

Uzun bir süre Armstrong´dan ses seda çıkmadı. Sonunda bir açıklamada bulundu: ´Ay´a Besmelesiz ayak basmışım. Besmeleyi şimdi çekiyorum Artık ben de müslümanlardanım..´

Yorumlar

Kutsal kitapların peygamberlerin ve dinlerin kendilerini tanıtabilmek,anlatabilmek,kendilerini ispat etmek için bu ve buna benzer uydurma olay ve haberlere ihtiyacı olmaz..Peygamberlerin dahi pek çoğu mucize sayılan böyle bir olayla karşılaşmazken astronotlara bu olay allah tarafından neden uygun görülsün veya yaşatılsın..Yaratıcı insanları inandırmak için böylemi yapar! veya böyle yollara mı başvurur!.

Bu hem allahın yapmadığı bir olayı ona isnad etmektir,hemde insanların islam camiasına girmeleri için "bakın sizin inanmanız için böyle uydurmalara böyle haberlere ihtiyacınız vardır" demeye getirmektir..

 İnsanların bir dine inanmaları veya islama girmesi için böyle haberlere ve olaylara ihtiyacı yoktur...

Ya arkadaşlar ben yanılmıyorsam daha birkaç hafta önce Dr. Faruk el Baz ile yapılan bir röportajı yayınlamıştım. Faruk el Baz bu olayın iç yüzünü gayet net bir şekilde anlatıyordu. Üstelik röportajı yapan muhabir Yeni Şafak gazetesinin muhabiri. Lütfen o yazıyı siteden bulup okuyun.

 

ukikar senin bu yazından alıntı yaptım..Evet faruk el baz da böyle olaylara inanılmaması gerektiğini söylüyor..

İşte senin yazından alınan faruk el baz ın söyledikleri...

Bunlardan en ünlüsü de Apollo 11 astronotu Neil Armstrong'un Ay'a gittiğinde orada bir "ezan sesi" duyduğu ve bir süre sonra da İslâm dinini benimsediği yönündeki çeyrek yüzyıllık söylenti… Bildiğim kadarıyla Bay Armstrong da sözkonusu iddiaları birkaç kez kibarca yalanlamıştı. Ama buna rağmen İslâm ülkelerinde yaşayanların önemli bir bölümü bu söylentiye inanmakta ısrar ediyor.
İslâm dünyasını yıllardır küçük düşüren bu bıktırıcı iddianın arka planını bir kez de sizden öğrenmek isteriz. Armstrong ile kişisel bir dostluğunuz var mı? Kendisiyle ilgili olarak türetilen bu ünlü söylenti ne denli gerçektir?

- Neil Armstrong'u da diğer bütün Apollo astronotlarını da çok yakından tanırım. Çünkü hemen hemen hepsinin Ay yüzeyine iniş eğitimlerini ben verdim. Neil'in Ay'a inişinin üzerinden tam 35 yıl geçti, ancak bugün hem onunla hem de diğer bir çok astronotla kişisel dostluklarım hâlâ devam ediyor. Çünkü biz bir ekip olarak 20'nci yüzyılın en önemli bilimsel atılımını gerçekleştirmenin mutluluğunu paylaştık.

Bu önemli soruyla, beni de yıllardır gerçekten çok rahatsız eden çirkin bir söylentiye parmak bastın sevgili Ali… Sen ve gazeten aracılığıyla hem Türkiyeli kardeşlerime, hem de bu söyleşimizden haberdar olması muhtemel diğer ülkelerden Müslüman okurlara altını çize çize duyurmak istiyorum ki NEIL ARMSTRONG AYDA ASLA "EZAN SESİ" SAYILABİLECEK NİTELİKTE GİZEMLİ BİR SES DUYMAMIŞ VE BİZİM BU GÖRÜŞMEYİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ GÜNE KADAR DA MÜSLÜMAN OLDUĞUNA DAİR HİÇBİR AÇIKLAMA YAPMAMIŞTIR. Üstelik, Müslüman bir bilim insanı olarak, ben onun böyle bir karar almasına hiç de gerek olmadığını düşünüyorum.

Böyle içi boş dedikodular bütün duyarlı Müslümanlar gibi beni de derinden yaralamaktadır. Bu tip bir sığ yaklaşımı savunanlara göre, dünyaca ünlü bir kişi İslâm dinini benimsediğini açıklarsa o zaman İslâm "iyi birşey" oluyor ve global anlamda da saygınlığını güçlendiriyor. Oysa ben inanmış bir Müslüman olarak bundan daha çirkin bir yaklaşım, İslâm'a bundan daha büyük bir hakaret düşünemiyorum.

Neil şu anda 74 yaşında ve Ohio'da ailesiyle münzevî bir hayat sürüyor. O benden 8 yaş daha büyüktür. Eğer günün birinde kendi rızasıyla İslâm dinine geçtiğini açıklasaydı, bundan hepimiz derin bir mutluluk duyardık elbette. Pekiyi, Müslüman olmadığı zaman ne olacak, 1400 yıllık İslâm anlamını ve önemini mi yitirecek? Müslümanların dinlerine inanmak ve güvenmek için mutlaka "Batılı" bir kanıta mı ihtiyacı var? Böyle olduğunu düşünenler zaten bu dinin yanına hiç uğramamalıdır. İlla da bu şekilde gösterişli bir kanıtın gölgesine sığınmak isteyenlere, sadece böyle şeylerle huzura erenlere ben kanıtın en güzelini vereyim isterseniz. Evet, tekrar ediyorum, Neil Armstrong ya da herhangi bir Apollo astronotu henüz Müslüman olmadı. 

ukikarın yazısından alıntıdır..

 

Bu ve buna benzer birçok uydurma haber ne yazık ki her konuda olduğu gibi uzay ve dünya dışı yaşam ile ilgili konularda da oluyor.

Ve ne yazık ki bu sitede bile körü körüne inanılabiliyor bu tarz haberlere.

Söylentileri kılavuz edinmeyi seviyoruz ne yazık ki.