Ana içeriğe atla
6 Aralık 2009 tarihinde Ufoloji6B34C8S tarafından gönderildi

Rusların Dünya Dışı Zeki Canlılarla İlişkisi

Baykonur Uzay Üssü Komuta Merkezi'nin Görüntüsü

Rusların uzay çalışmaları bugün çok büyük bir gizlilik içinde yürütülmektedir. Amerikalıların uzaylılarla yaptığı söylenen anlaşmanın akıl karışıklığı halen dünyada büyük bir soru işaretidir. Rusların uzayda yaptıkları çalışmalar ise Amerikalıların ortaya çıkan UFO belgeleri kadar büyük gizem taşımaktadır. Rusya’ya düşen UFO’lar, Sovyet askerlerinin uzaylılarla karşılaşmaları, Rus bilim adamlarının dünya dışı zeki canlı formları ile beraber yürüttükleri bilimsel operasyonlar, Baykonur Uzay Üssü’nün ve Uzay Gözlem Evleri’nin durumu, Baykal Gölü olayı, Rus denizatlısının karşılaştığı 6 bilinmeyen obje ve dahası yazıda enine boyuna anlatılmıştır.

 

UFO konusu Sovyetler Birliği’nin gündemine ancak 2’nci Dünya Savaşı sonrasında geldi. Gerçekte ise 30 Haziran 1908 günü gelmişti. O gün Sibirya’nın Tunguzya bölgesinde çok şiddetli bir patlama meydana geldi. İnanılmaz bir gürültü ve ışık eşliğinde patlayan nesneden gökyüzüne mantar şeklinde bir bulut çıktı. Patlama o kadar güçlü bir ışık yaydı ki Sibirya ile İngiltere arasındaki hat üzerinde geceleri sokaklarda kitap okunacak kadar aydınlık oluşmuştu. Hatta Londra’da yaşayan bir çok İngiliz bu aydınlık karşısında geceleri sokaklarda kitap ve gazete okuyabiliyordu. O dönem yaşayan ve karanlığı aydınlatan bu ışık yüzünden milyonlarca insanın aklına kıyametin kopmak üzere olduğu düşüncesi gelmişti.

Tunguzya’ya giden Rus bilim adamlarının gördüğü manzara ise çok korkunçtu. Milyonlarca ağaç yanmış, patlama nedeniyle derin çukurlar oluşmuş, bitki örtüsü yok olmuş, hayvanlar ölmüş. Yazdıkları rapor ile durumu devrin yöneticisi Rus Çarı’na bildirmişlerdi. Sonra olay unutuldu ve ancak 2’nci Dünya Savaşı sona erip, soğuk savaş dönemi başladığında yeniden gündeme geldi. 1960’lar da, bölgeyi incelemeye giden Sovyet bilim adamları bölgede hala var olan yüksek radyasyonu tespit ettiler. Hatta çevrede bitki ve ağaç bile yetişmiyordu. Tüm veriler 30 Haziran 1908 günü bir Nükleer Patlama’nın olduğunu gösteriyordu.

 

Varılan sonuç ise o tarihte başka bir gezegenden gelen uzay gemisinin düştüğü ve patlamaya neden olduğuydu.Bunun bir meteor patlaması ile ilgisinin olmadığı da tespit ediliyordu. Çünkü meteor düşmüş olsaydı, bölgede meteor parçalarının bulunması söz konusuydu.

Uçan Daire’den elde kalan parçaların toplanarak Leningrad yakınlarındaki bir teknoloji araştırma üssüne götürüldüğüne dair ciddi söylemler oluşturuldu, ama her hangi bir kanıt bulunamadığı için bu sav hep desteksiz kalmıştır.

Stalin 1947 yılında bilim adamı S. Korolev’i çağırarak UFO konusunu derinliğine araştırıp rapor hazırlamasını istedi. Çünkü ne kadar sosyalist olsa bile Stalin ülkede yapılan Parapsikoloji deneylerinden ve görülen UFO’lardan haberdardı. Yakından da izliyordu.

Korolev üç gün içinde tüm UFO haberleriyle ilgili raporunu yazdı. Uçan Dairelerin dünya insanlığı için bir tehlike teşkil etmediğini belirterek, bunların başka bir ülke tarafından hazırlanan gizli silahlar olmadığını da bildirdi. Raporun dikkat çekici başka bir yönü ise Amerika’da Roswell bölgesine düşen UFO’yu da yazmasıydı. Ruslar, Amerikalıların tüm yalanlamalarına karşın, Roswell’da bir UFO düştüğünü biliyorlardı. Rus askeri yetkilileri 2001 yılında 51. bölgedeki UFO hangarlarının ve iniş alanlarının fotoğraflarını dünya ile paylaştı.

Sovyetler Birliği’nde UFO Araştırmaları 1960’lı yıllara kadar ciddi biçimde südürerek günümüze kadar gelmiştir. 1960 yılında garip bir olay meydana gelmiştir. Rusya topraklarında Sibirya bölgesine yakın bir yerde –kesin konum belirtemiyoruz- düşen UFO yüzünden Sovyetler UFO araştırmalarını bıçak gibi keserek, halka bu konu ile ilgili fazla bilgileri olmadıklarını deklare etmişlerdir. Elde edilen UFO’nun görüntüleri bugün dünya ile paylaşılmış, ama kazadan sonra ele geçirilen canlılarla ilgili hiçbir bilgi verilmemiştir.

 Soğuk Savaş’ın hızla sürdüğü bir dönemde 1965 yılında iki önemli olay gerçekleşti. Uluslar arası bir kongrede, dünyanın çevresinde dolaşmakta olan kimliği belirsiz üç adet uydudan söz edildi. 12 Nisan 1965 gününde ise, Pegasus Takımyıldızı’ndan gelen zeki bir radyo dalgasının varlığı saptandı. 1920’li yılların başlarında Almanya’da bulunan ve gizli ilimleri araştıran Thule Örgütünün yaptıkları Rusların dikkatinden kaçmamıştır. Parapsikolojik deneyler sonucunda Aldebaran Yıldız Sistemi’ndeki akıllı varlıklarla yapılan temaslar sonucu bilimsel bulgular ele geçirildi. Almanlar bu bilgilerle uçak, füze ve Uçan Daire yapabilmişlerdi. 2. Dünya Savaşı sonrası bu bilimsel çalışmaları yürüten bilim adamlarının nerede oladukları daha şaşırtıcıdır. Baykonur Uzay Üssü’nün kuruluşunda aktif olarak yer almışlardır.  

18 Ekim 1965 tarihinde ise Rusya “Stoljarov Komitesi” adı verilen UFO araştırma birliğini kurdu. Bir takım Rus bilim adamları evrende zeki uygarlıklar olduğunu kabul ettiler. Ruslar’da tıpkı Amerikalılar gibi Dünyadışı Akıllı Varlıklarla temasa geçip bilgiyi ele geçirmek istediler. Bunda başarılı da oldular. Pleiadeslilerle kurulan birebir bağlantılar aslında 1940’lı yıllara dek dayanıyordu. Fakat düşen UFO’dan canlı ele geçirilen Pleiadesli canlılarla bu durum yüzyüze görüşmeye kadar dayandı.

 

Sovyet Roket Biliminin kurucusu Konstantin Tsiolkovsky’ nin şu görüşlerine bakmakta fayda var: “Evrenin başka yerlerinde, gezegenden gezegene yolculuk yapabilen ve kendilerinden istendiği takdirde, kendilerininkinden daha az gelişmiş olan dünyalara yardım edip onlarla temas kurabilen uygar varlıkların mevcut olduğundan eminim.”

 Gelecekteki havacılık çağında insanların telepatik yeteneklerine acilen ihtiyaç olacaktır. Bunlar insanlığın genel gelişimine hizmet edeceklerdir. Kozmik roketim makro kozmosun yüzce sırlarının çözümüne ulaşabilirken, seni teorinde yaşayan mikro kozmosun kutsal esrarlarının çözümüyle sonuçlanabilir. Makro Kozmos ile Mikro Kozmos, evrenin tek bir mahiyetinin parçalarıdır. Mikro kozmos bilmecesinin çözümü insanlık için gerçekten yüce başarıları müjdeler. Geleceğe ait şaşırtıcı ihtimalleri açıklayan düşünce ne kadar cesur olursa olsun, bilim kılığına bürünerek etkinlik gösteren gericilerin gösterdiği karşı koyma da o denli dehşetli olur.”

 Rusya Byurakan’da yer alan uzay gözlemevinde üzerinde hayat bulunan gezegenlere yönelik araştırmalar yapılmaya devam edildi. 1971 ile 2009 yılları arasında yılında gözlemevi’nin 17 (1982) ile 44 (2009) metrelik radyo teleskopu elli kadar yıldızı inceledi. Ve birden fazla yıldızda –kesin sayıyı veremiyorum- dünya dışı yaşamların olduğu kesinleşti.

 
Rus Uzay Bilim Uzmanı Zaitsev’e göre ise, dünya dışı zeki canlılar ilk insandan günümüze dek bizleri incelemeye devam etmektedirler.Dr. Zaitsev’e göre dünya insanının aydınlanma yolunda uzaydan gelen ziyaretçilerin çok büyük katkısı olduğuna inanmaktadır. Zaitsev şöyle diyordu:

”Kozmik ziyaretçiler, gezegenimizin ilkel sakinlerine doğaüstü güçlere sahip olan ilahi varlıklar gibi görülmüş olmalıdırlar. Bu tanrıların bir uzay gemisinden çıktıklarını varsayarsak, belki de söz konusu araca benzeyen tapınakların, inşasına yol açan da bu özellik olmuştur. Bu tüm dinler ile kültlerde rastlanan bir özelliktir. Bir araç ya da roket, tanrıların kendileri için barınmaya uygun olmayan bu dünyada pratik şekildeki kullandıkları evleri olabilirdi. Tapınaklardaki resimlerde ve küçük heykelciklerde işlenmiş olarak günümüze kadar gelen imajların bu Tanrılara ait olması da mümkündür. Varsayalım ki, içinde Tanrılar’ın bulunduğu bir araç gökten inmiş ve tekrar havalanmış olsun. Tüm destanların göklere göze çarpıcı şekilde yer vermelerini ve tapınaklarının görünüşlerinde, döşenme biçimlerinde ve gerçek ruhların göğe doğru uzanma eğiliminde olmasının nedeni bu olabilir miydi acaba?”
 
Dr. Josif Skhlovky ise bir kitabında Dünya’ya ilk kez yirmi bin yıl önce bir uzay aracının indiğinden söz ederken; Pegasus Takımyıdlızı’ndan gelen radyo dalgalarının zeki kaynaklı olduğunu da resmen belirtmiştir.
Beyaz Rusya Bilimler Akademisi Başkanı Dr. Vasily Kuprevich, uzaydaki uygarlıkların bizden çok üstün olabileceğine inanıyor ve şöyle diyordu:

“Uzaydan gelen varlıklar, insanlarla temas etmeden dünya ziyaretlerine devam diyor olabilirler. Bu varlıkların entelektüel gelişimleri öyle bir seviyeye ulaşmış olabilir ki, onların bizim hakkımızdaki görüşümüzden daha yüksek olmayabilir.”

Ruslar uzay araştırmalarına devam ederken Baykonur Uzay Üssü’nün gizemi de kat be kat önemini arttırmaktaydı. 1961 yılında Kozmonot Yuri Gagarin’in Baykonur üssünden uzaya fırlatılmadığı gerçeği ABD tarafından ortaya çıkarıldı. Üssün 300 km uzağından bilinmeyen bir yerden uzaya gönderilen Gagarin’in bindiği uzay aracı da halen büyük bir sırdır. Tip olarak tek kişilik ve çok küçük olarak tasarlanan uzay aracı, elips yapıda olması da çok gariptir. Amerikalı bilim adamı (k.thomson) bu uzay aracının dünya dışı canlılardan temin edildiğini üzerine basa basa vurgulamıştır. O güne dek uzayla ilgili kısır bilgilere sahip olan Rusların uzay atağı ABD’de şok etkisi yaratmıştır. Ama kaynaklardan elde edilen bilgiler ışığında bu hamlenin Ruslar tarafından gerçekleştirilmediği gerçeği idi. Baykonur uzay üssünün bulunduğu bölgede hayli ilginçtir. Issız bir arazide teknolojik bir üs olarak halen dünyaya meydan okuyan yapı, Pleiades takım yıldızının en rahat gözlenebildiği alandır. Üssün Rusya topraklarına değil de Kazakistan’ın sınırları içerisine kurulması da ayrı bir soru işaretidir. Bunların dışında Türkmenistan’a kurulan uzay gözlem merkezleri Bakonur uzay üssü kadar kafa karıştırıcıdır. ABD’li bilim adamlarına göre bu gözlem evlerinin görünür kısmı hiçbir şeydir. Gizli gözlem merkezleri diye de adlandırılan yer altı şehirlerinde bir çok uzaylı canlının bilimsel çalışmalara katkı sunduğu söylenmektedir. Rus Bilim Adamı Yuri Kournikov, bir çok uzaylı canlı ile görüştüğünü itiraf etmiştir. Fakat şu an Kournikov’un hayatta olup olmadığı belirsizdir.

 

Son dönemde Rus donanmasının Atlas Okyanus’un en derin bölgelerinde, Bermuda Üçgeni’nin güneyinde ve Karayib Denizi’nde UFO’lar gördüğü Russia Today adlı İngilizce yayın yapan yayın organı tarafından dünyaya duyurulmuştur. Rus nükleer deniz altısı, denizin içinde kendisini takip eden 6 ayrı bilinmeyen obje uyarısını tüm dünyaya geçmiştir. Denizaltı bu objelerden kurtulmak için suyun üstüne çıktığında 6 objenin saatte 400 km hızla denizden çıkarak gökyüzünde kaybolduğu radarlarca tespit edilmiştir. Ayrıca Roswell kadar önemli bir olay 1982 yılında dünyanın en derin gölü olan Baykal Gölü’nde meydana gelmiştir. Eğitim amaçlı dalan askeri dalgıçların yaklaşık 50 metrede ‘gümüş rengi kostümler içindeki bir grup insansı yaratıklarla’ karşılaşmışlardır. Ruslar bu ziyaretçileri yakalamaya çalışmış, ama 7 kişilik ekibin üçü ölmüş, dördü ciddi bir şekilde yaralanmıştır. Olayın ifşa olmasından sonra Rus makamları dünya dışı canlıların ele geçirilmediği deklare etmişse bile, gölde avlanan balıkçıların ifadeleri hiçte öyle değildir. Rus donanmasına ait bir geminin olay bölgesine gelerek, insanımsı canlıları gemiye aldığına dair görgü şahitleri bulunmaktadır. Ve şahitlerin sayısı onlarcadır.

Sovyet uzay yolculuğunun iki önemli dalı olarak kabul edilen telemekanik bilimi ve otomatizma konusunda uzman olan Dr. Juri Afomin uzayın çok boyutlu olmasından ve paralel dünyalar kavramlarından da söz ediyordu. Tüm bu araştırmaların tek temel nedeni Uzay’daki Başka Medeniyetler ile tanışmak ve temasa geçtikten sonra bilgiye sahip olmaktı. Tıpkı Amerikalıların yaptıkları gibi. Ki bu iki ülkede dünya dışı zeki canlılarla iletişime geçerek inanılmaz teknolojik bilgiler elde etmişlerdi.

Rusların 2006 ile 2015 yılları arasında uzayda yapacakları çalışmalarla ilgili yayınladıkları uzay raporunda şöyle bir ifade geçmektedir. “…Dünya dışı zeki canlıların kültürel, bilimsel yaşamlarına ulaşma ve yaşam formları hakkında detaylı bilgi sahibi olma…” buradan şu sonuca varırız. Acaba bir takım zeki canlılarla iletişime geçildi mi? Bu kesin ifadenin nedeni nedir? http://www.roscosmos.ru/,  http://www.federalspace.ru/ adlı sitelerden bu rapora ve Rusya’nın uzayda yapmak istediklerini ulaşabiliriz.

 

Dünya dışı zeki canlı formlarına ulaşmak için Avrupa ülkelerinin kurdukları ortak Avrupa Uzay Ajansı’na, Çin ve Hindistan da eklendi. Çin ve Hindistan’ın uzay çalışmalarına ortak olma çabası ne Rusların ne de Amerikalıların hoşuna gitmemiştir. Hatta Hindistan’ın Ay’a insanlı uzay aracı gönderme kararından sonra NASA’ nın Ruslarla ortak hareket ederek Ay’ı su bulma bahanesi ile bombalaması, Hindistan’a büyük bir meydan okumadır. Zaten bu olaydan sonra Hindistan projeyi rafa kaldırmıştır.  Dünya dışı zeki canlılara ulaşmak isteyen ülkelere bu iki ülke neden zorluklar çıkarmaktadır? Sorunun cevabı aslında çok basit ve yazının içinde açıkça belirmektedir.

 

Dip Not: Yazının belli bölümleri çeşitli kaynaklardan alıntıdır. Bazı bölümler bilimsel verilerden elde edilen analizlerden alıntıdır. Bir kısım noktalar ise kendi yorumlarımdır.

 

 

ufo rusya Baykonur Uzay Üssü

Yorumlar

Engin kardeşim hemen sana bir adres vereyim. TUG. Yani ulusal gözlemevi. Googleden ulusal gözlemevi yaz. çıkacaktır. Ayrıca Erciyes Üniversitesinde 2 m çaplı bir radyo teleskop var. İTÜ'nün ve TÜBİTAK'ın yapıp fırlattıkları uydular var . En önemli eksiğimiz Türkiye'de henüz bir fırlatma rampamızın olmaması. Ayrıca şunu belirtmek isterim ki bir rampa yapmaya kalkışsak herhalde önce çevreciler karşı çıkardı.Bir nükleer santralimiz bile yok. Olan madenlerimizi doğru düzgün kullanamıyoruz ki. Ayrıca biraz evvel wikipedya sözlükten okudum Ruslar ve Amerikalılar Juri Gagarin'den önce 11 kez uzaya insan göndermişler. Gagarin uzaya giden ilk insan değil sağ salim dönebilen ilk insan. Ancak kominist SSCB o dönemde bunları açıklamak istemiyor. Şimdi bile pek konuşmuyorlar bu konuda ya neyse.

 

paylastıgın adres icin tesekkurler arkadasım..hemen ıncelıycem..evet bende artık uyan Turkıye derken tam bu konulardan bahsettim evet malesef kollar halen sıvanmadı...tek kızgınlıgımda buya...bursadayım uranyumun atar damarlarından bırı burada..1 hafta once ufo gozlemledım zatne 50 dakıkalık bir calısma..ama bu konuya su an gırmek ıstemıyorum..ılerıde paylasılacak zaten...artık ciddi anlamda usa russia gibi milyar dolarlar yatırmak gerek dıycem amaaaa...malum economik kriz teror domuz gribini dunya uuttu ama bizim ulkemizde halen saatlerce haber alıyo vs...derdimiz coookk...insallah yeni nesil bir seyler yapar..bizim nesil bu zırvalıkla geldiiiiii geciyooooo...

Engin bey kardeşim o siteleri incelediğinde Türkiyede de bir şeyler yapıldığını göreceksin. Ayrıca bazı forumlar keşfettim hatta birisine üye oldum. Belki ilgini çeker. Umarım reklama girmez ama bu konularla uğraşan insanların varlığı beni umutlandırıyor. Şu an o siteden uyduların yörüngelerini gözlemliyorum. Adamlar uzayda otel kuruyorlar. Ama bu nesil birşeyler yapacak göreceksin. Bu ufo konularına gelince bende daha önceden bazı gözlemlerde buılundum. Ama arkadaşlarımızın hemen hemen herşeyi her ilerlemeyi ufolara bağlamaları yanlış. Biliyormusunuz ki Baykonur uzay üssü daha önce saldırıya uğradı. Bu konudaki haberleri gizliyorlar. Ayrıca çok sayıda insan uzay çalışmaları sırasında öldü. Bu insanların ölümleri medyadan yıllardır gizleniyor. Yani bu çalışmalar büyük emek, sabır ve çok çalışmayı gerektiriyor. Bu arada şunu belirtmek istiyorum : Bu ufolar neden belli bölgelere yoğunlaşıyorlar acaba? Oralarda olan madenleri kullanmak için olabilir mi ki?

 

tahminin dogru...!!!evet Haktan Akdogan'da bu konuda igdeledi engin gozlemledigin yerde uranyum altın daha aklıma gelmeyen bir kac madde daha soyledi..o an bilmiyordum o bolgede ne var ne yok arastırım daha dogrusu arastırmalarım halen devam etmekte..ve o bolgede uranyum tesisi (nukleer tesis) oldugunu daha bugun ogrendim..bu yazıları yazmakla insallah basımı agrıtmam..bende senin gibi bu konuya bilimsel yaklasan arkadaslar gordukce mutlu oluyorum..benimde dusuncem bundan ibaret birseyler alıyorlar bizden...bu kesin ve net...calıyorlar..!!! biraz hayal perest olucak ama icimde kalmasın::)) kardesim geliyosunuz biz izin versekte vermesekte technolojinizle zaten alay eder gibi istediginiz zaman gelip alıp gidiyosunuz..bali bir temsilci secin gonderin oturup konussun insanoglu...bi pazarlık yapalım paylasalım...degilmi ama::))))

Dosya:SCT.gif

Uzay Kampı Türkiye İzmir'de Ege Serbest Bölgesi'nde kurulmuştur.Son teknoloji ile donatılmış tesis farklı uluslardan gençlerin bir araya gelip uzun süreli arkadaşlıklar kurabilecekleri ve diğer kültürleri anlayabilecekleri ideal bir ortam sunmaktadır.

  Hiç kafanıza takılmıyormu bu dünya dışı canlılar neden ABD veya Sovyetler Birliği ile işbirliği içinde diye? Bunun yanında birkaç ülke daha var ama esas soru şuki bu canlılar neden onlara yardım etsin bilgi aktarsın? Burada bazen deniliyorki Amerika Rusya uzay takibinde bizler haala din,ırk,mezhep derdindeyiz. Öncelikle şunu belirtmek isterim.biz dünyada yaşıyoruz. Bizim burada kurulmuş bir gerçeğimiz hayatımız var. işi gücü bırakıp ufo kovalayacak halimiz yok. Tabiiki o ülkeler gibi bizde olsak, bizlerde uzay arştırmalarımızı kendi kendimize yürütebilecek bilgi birikimine, ekonomiye, teknolojiye sahip olabilsek. keşke.

  Diyelimki bu ufolar kalktılar geldiler ve ''hey dünya biz geldik, varız'' dediler. ne olacak? Hayatımızda herşey tospembemi olacak? Acıkmayacakmıyız,üşümeyecekmiyiz,ekmek savaşımış olmayacakmı? sevgilerimiz,kıskançlıklarımız,dostluklarımız,kavgalarımızzi bitecekmi? inandığımız değerlerimizi yitiricez, topyekün uzaylıların peşine takılıp dünyayı terk mi edicez.....? Çok büyük bir adım olacak elbette, emeklerken koşmaya başlicaz ve hatta uçmaya... ama kendi gerçeğimizi unutacak kadar aklımız başımızdan giderse sonu ne olur bilemiyorum? Üye olduğum günden şu ana kadarki tüm yazıları takip ettim ve sonuç olarak dikkatinizi çekmek istediğim birkaç sonuç var ortada;

1- Hernekadar bizden çok yaşadıkları söylensede bu canlılar da ölümlü

2- Hernekadar bu canlıların ortaya çıkması tüm inanç sistemini yerle bir edecek densede bu canlıların da inançları var ve kendi arayışlarını sürdürüyorlar. yani inanç dünyaya özgü bir durum değil.

3- Hernekadar bu canlıları zeki ve üstün olarak adlandırsakta onlarında teknolojik olarak hatalar yapabildikleri ortada

4- Hernekadar ortaya çıkmamalarının nedeni kaos yaratmamak diyorsakta zaten dünyanın kaynakları bu şekilde yok edilmeye dvm ederse çok yakın bir tarihte onların varolduklarını açıklamasından çok çok ötesinde bir kaos bizi bekliyorki bu belki 3. dünya şavaşı,nükleer savaşlar, belki küçük kıyamet olarak adlandırdığımız insanlığın ve canlıların büyük bölümünün yokolması... Aslında şu anda da bir kaos içinde değilmiyiz?

   Benim demek istediğim bu uzaylılara bel bağlamak biraz hayalcilik olur.

   Tekrar başa dönersek neden Amerika? neden Rusya? onların teknolojileri gelişmiş ve bu sayede uzaylılarla bağlantı kurmuşlardır gibi bir cvp doğarsa buradan, ozaman bende şunu söylerim; demekki bu uzaylılar teknolojisi gelişmemiş ülkelerle bağlantıya geçebilecek kapasitede değil? ama öyle olmadıklarını bende biliyorum. ozaman neden? Hani diyorsunuzya dünya uzay takibinde biz haala nelerle uğraşıyoruz diye. O ülkelere şöyle bir bakın, dünyaya yaptıklarına bakın; Amerika dünyada birçok gelişmiş ülkenin imzalamış olduğu çevre anlaşmasını bile imzalamıyor. neden? işine gelmiyor çünkü. Kendi çıkarları uğruna dünyanın dengesini alt üst edecek savaşlar yapabiliyor, ülkeleri birbirine düşürüyor....Sizde biliyorsunuzki sayarsam bitmez ABD nin yaptıkları.Rusya desen oda belli zaten. Yok aslında birbirlerinden farkları.

   Hani bu yazdıklarımdan sakın aşırı milliyetçi veya bu ülkelerin düşmanı olduğum anlaşılmasın ben inançlıyımdır. Allah'a Peygamberime inanıyorum ve iman ediyorum ama aynı zamanda çok hümanist bir yapım var. Kana, savaşlara, cinayetlere hertürlü ayrımcılığa karşı son derece karşı olan kesin bir tavrım var.Ülkemi de çok seviyorum tabiiki.

  Ama demem oki bu ülkeler(ABD-RUSYA vs) eğer bu uzaylılarla gerçekten bağlantı halindeyseler hiçbir ilerleme, gelişim kaydetmemişler.arkadaşımızın bahsettiği bir evrim tamamlama süreci vardı onlarda bundan nasibini almamış. İnsanlık adına pek bir adım attıkları yok. biz bu savaşları boşuna yapıyoruz,bütün bu şeyler çok anlamsız demiyorlar. haala dünyanın patronu olma derdindeler????? Peki bu ülkelerin bu duruşlarına rağmen dünya dışı canlılar onlara neden bilgi aktarıyor? neden? neden yardım ediyorlar? onlara neden yardım ediyorlar. 2012 veya başka bir zaman farketmez gidişatın iyi olmadığı belli. Eğer Amerika ve Rusya gibi ülkelerin derdi insanlık olsaydı dünya dışı canlıların onlara olan bilgi aktarımını anlayabilirdim. Ama şimdi ya bu canlıların dünyada olan bitenden haberleri yok yada biz umurlarında bile değiliz bir pazarlık sözkonusu.

  Son olarak ben bu yazımda daha çok ufoların dünya siyaseti üzerindeki gizli rolünü irdelemek istedim.

Şimdi ben size çok daha önceleri bir soru yöneltmiştim ve çoğunuzdan cevabımı aldım. Sorum şuydu? bu canlılar madem bukadar gelişmiş ve zeki neden dünyadaki savaşların,yıkımların,adaletsizliklerin önüne geçmiyorlar? sizlerde bana '' dünyanın iç işlerine karışmadıklarını, izlediklerini, insanoğlunun kendi gelişimini tamamlamasını beklediklerini, temasa geçmek için zaman gerektiğini'' gibisinden cvplar vermiştiniz.

Madem öyle Amerika ve Rusyaya neden yardım ediyorlar veya bilgi aktarıyorlar? özellikle yazılarını dikkatle okuduğum ve taktir ettiğim lord isimli üye arkadaşımız o cvplardan biride size aitti. Ama ortada ciddi bir çelişki var. Eğer bu ufolar insanlığın iyiliğini istiyorlarsa savaşların baş müsebbiplerinden olan bu iki ülkeyle ne işleri var? buda dünyanın işlerine müdahale etmek olmuyormu? hatta tabiri caizse ortada bir adam kayırma durumu bile mevcut!!! bu ülkelerin gelişmişliğinde uzaylıların rolü olduğunu birçoğumuz düşünüyoruz ve bunu yazan makaleleri konu olarak foruma ekliyorsunuz. eğer bu canlılar dünyanın iyiliğini istiyorlarsa bu bağlantı veya bilgi aktarımı haberleri doğru olmamalı. şimdi ben diyeceğimki yine tekrardan ya onların dünyadan haberi yok, yada biz umurlarında bile değiliz.

Arkadaslar bu konuya bir bilgi eklemede ben yapmak isterim,dogrulugu kesin degildir.Özellikle nurcan hanım

öğrendiğim kadarı ile DDV dediğim canlılar bir cok farklı ırktan olusmakta hemde bir cok.Ve kendi içlerindede her turlu tabiri caizse huya sahip olanlar var ve sanırım bu ismi gecen ülkelerle işbirliğinde iselerki durum onu gösteriyor bu varlıkların negatif dediğimiz

varlıklar olma ihtimali cok yuksek,çünki yine edindigim bir bilgiye göre dünyayı tamamen ele gecirebilecek bir ülke var oldugunda bu varlıklarında dunyayı istilası söz konusu.istilanın gerceklesmesi ise bir gezegenin bir tek gücün eline eline gecmesi ile oluyormus.Simdi bu varlıklar dunyayı bir ulke bayragı altında birleştirip istila planlarını gercekleştirmek istiyor olabilirler.

Saygılar

abd ile rusya gibi teknolojisi gelişmiş ülkelerin uzaylılarla ortak çalışma yapması normaldir.sırf abd de en az 450 alien üssü vardır.bunlar gizli yeraltı üsleridir.sırf abd rusya değil norveç israil gibi ülkelerde dd lerle işbirliği içindedirler.abd de 500 den fazla abd yapımı ufo olduğu iddia edilmektedir.zaten insanların reelde alienlerle görüşmesi önemsizdir.çünkü telepatik iletişimle de bilgiler alınabilir.bunun en önemli örneği abd li carla rueckert adlı medyumun ra adlı bir uzaylı ırkla kurduğu temas sonucu ortaya çıkan -ra bilgileri(ra material-the law of one) adlı kitaplardır.burda uzaylılar ahiret hayatı boyutlar hasat ve evrendeki positif ve negatif varlıklar hakkında çok önemli bilgiler verilmişdir.evrende en önemli kanunlardan biri eğer bi varlık ısrarla bilgi isterse uzaylıların bu bilgiyi paylaşmas gerektiğidir.eğer abd ve rusya bilgi istediyse vermişlerdir.o kadar basit.abd de rusyada varda bizde niye yok.atom bombası uçak gemisi uzay mekiği niye onlarda var bizde yok.cevap basit.adamlar çalışmışlar yapmışlar.o kadar basit.nazar etme ne olur çalış iste seninde olur.

evet volcano51 çok güzel bi noktaya parmak bastın.eğer dünyada negatif enerji kazanırsa negatif varlıklar dünyadan sorumlu üst varlıklardan dünyayı işgal izni isterler ve izin verilirse işgal ederler.bunun olması için örnek hitler türü bir liderin dünyanın her ülkesini işgal etmiş olması gerekir yada tek bir dünya devleti kurulması ve totaliter ve baskıcı bir rejimin yönetmesi gerekir yada tek dünya devletinde çok güçlü bir banka para kuruluşunun yönetimi ele geçirmesi gerekir.yani bir dünya rejimi sırf savaş sonucuda ele geçirilmeyebilir.ama şimdiki durumda ise positif ve negatif enerjiler karışık olduğundan evrensel yasalara göre ne negatifler reelde gelebilir nede positifler.dd lerin uyduğu yasalar evrensel yasalardır ve yasayı delemezler ve karşı gelemezler.çünkü evrende hiyerarşik yapılar vardır.her varlığın üstünde ondan daha güçlü varlıklar ve bu varlıklarında üstünde daha güçlüleri vardır.en üstte ise tanrı vardır.

  Hiç kafanıza takılmıyormu bu dünya dışı canlılar neden ABD veya Sovyetler Birliği ile işbirliği içinde diye? Bunun yanında birkaç ülke daha var ama esas soru şuki bu canlılar neden onlara yardım etsin bilgi aktarsın? Burada bazen deniliyorki Amerika Rusya uzay takibinde bizler haala din,ırk,mezhep derdindeyiz. Öncelikle şunu belirtmek isterim.biz dünyada yaşıyoruz. Bizim burada kurulmuş bir gerçeğimiz hayatımız var. işi gücü bırakıp ufo kovalayacak halimiz yok. Tabiiki o ülkeler gibi bizde olsak, bizlerde uzay arştırmalarımızı kendi kendimize yürütebilecek bilgi birikimine, ekonomiye, teknolojiye sahip olabilsek. keşke.

  Diyelimki bu ufolar kalktılar geldiler ve ''hey dünya biz geldik, varız'' dediler. ne olacak? Hayatımızda herşey tospembemi olacak? Acıkmayacakmıyız,üşümeyecekmiyiz,ekmek savaşımış olmayacakmı? sevgilerimiz,kıskançlıklarımız,dostluklarımız,kavgalarımızzi bitecekmi? inandığımız değerlerimizi yitiricez, topyekün uzaylıların peşine takılıp dünyayı terk mi edicez.....? Çok büyük bir adım olacak elbette, emeklerken koşmaya başlicaz ve hatta uçmaya... ama kendi gerçeğimizi unutacak kadar aklımız başımızdan giderse sonu ne olur bilemiyorum? Üye olduğum günden şu ana kadarki tüm yazıları takip ettim ve sonuç olarak dikkatinizi çekmek istediğim birkaç sonuç var ortada;

1- Hernekadar bizden çok yaşadıkları söylensede bu canlılar da ölümlü

2- Hernekadar bu canlıların ortaya çıkması tüm inanç sistemini yerle bir edecek densede bu canlıların da inançları var ve kendi arayışlarını sürdürüyorlar. yani inanç dünyaya özgü bir durum değil.

3- Hernekadar bu canlıları zeki ve üstün olarak adlandırsakta onlarında teknolojik olarak hatalar yapabildikleri ortada

4- Hernekadar ortaya çıkmamalarının nedeni kaos yaratmamak diyorsakta zaten dünyanın kaynakları bu şekilde yok edilmeye dvm ederse çok yakın bir tarihte onların varolduklarını açıklamasından çok çok ötesinde bir kaos bizi bekliyorki bu belki 3. dünya şavaşı,nükleer savaşlar, belki küçük kıyamet olarak adlandırdığımız insanlığın ve canlıların büyük bölümünün yokolması... Aslında şu anda da bir kaos içinde değilmiyiz?

   Benim demek istediğim bu uzaylılara bel bağlamak biraz hayalcilik olur.

   Tekrar başa dönersek neden Amerika? neden Rusya? onların teknolojileri gelişmiş ve bu sayede uzaylılarla bağlantı kurmuşlardır gibi bir cvp doğarsa buradan, ozaman bende şunu söylerim; demekki bu uzaylılar teknolojisi gelişmemiş ülkelerle bağlantıya geçebilecek kapasitede değil? ama öyle olmadıklarını bende biliyorum. ozaman neden? Hani diyorsunuzya dünya uzay takibinde biz haala nelerle uğraşıyoruz diye. O ülkelere şöyle bir bakın, dünyaya yaptıklarına bakın; Amerika dünyada birçok gelişmiş ülkenin imzalamış olduğu çevre anlaşmasını bile imzalamıyor. neden? işine gelmiyor çünkü. Kendi çıkarları uğruna dünyanın dengesini alt üst edecek savaşlar yapabiliyor, ülkeleri birbirine düşürüyor....Sizde biliyorsunuzki sayarsam bitmez ABD nin yaptıkları.Rusya desen oda belli zaten. Yok aslında birbirlerinden farkları.

   Hani bu yazdıklarımdan sakın aşırı milliyetçi veya bu ülkelerin düşmanı olduğum anlaşılmasın ben inançlıyımdır. Allah'a Peygamberime inanıyorum ve iman ediyorum ama aynı zamanda çok hümanist bir yapım var. Kana, savaşlara, cinayetlere hertürlü ayrımcılığa karşı son derece karşı olan kesin bir tavrım var.Ülkemi de çok seviyorum tabiiki.

  Ama demem oki bu ülkeler(ABD-RUSYA vs) eğer bu uzaylılarla gerçekten bağlantı halindeyseler hiçbir ilerleme, gelişim kaydetmemişler.arkadaşımızın bahsettiği bir evrim tamamlama süreci vardı onlarda bundan nasibini almamış. İnsanlık adına pek bir adım attıkları yok. biz bu savaşları boşuna yapıyoruz,bütün bu şeyler çok anlamsız demiyorlar. haala dünyanın patronu olma derdindeler????? Peki bu ülkelerin bu duruşlarına rağmen dünya dışı canlılar onlara neden bilgi aktarıyor? neden? neden yardım ediyorlar? onlara neden yardım ediyorlar. 2012 veya başka bir zaman farketmez gidişatın iyi olmadığı belli. Eğer Amerika ve Rusya gibi ülkelerin derdi insanlık olsaydı dünya dışı canlıların onlara olan bilgi aktarımını anlayabilirdim. Ama şimdi ya bu canlıların dünyada olan bitenden haberleri yok yada biz umurlarında bile değiliz bir pazarlık sözkonusu.

  Şimdi ben size çok daha önceleri bir soru yöneltmiştim ve çoğunuzdan cevabımı aldım. Sorum şuydu? bu canlılar madem bukadar gelişmiş ve zeki neden dünyadaki savaşların,yıkımların,adaletsizliklerin önüne geçmiyorlar? sizlerde bana '' dünyanın iç işlerine karışmadıklarını, izlediklerini, insanoğlunun kendi gelişimini tamamlamasını beklediklerini, temasa geçmek için zaman gerektiğini'' gibisinden cvplar vermiştiniz.

Madem öyle Amerika ve Rusyaya neden yardım ediyorlar veya bilgi aktarıyorlar? özellikle yazılarını dikkatle okuduğum ve taktir ettiğim lord isimli üye arkadaşımız o cvplardan biride size aitti. Ama ortada ciddi bir çelişki var. Eğer bu ufolar insanlığın iyiliğini istiyorlarsa savaşların baş müsebbiplerinden olan bu iki ülkeyle ne işleri var? buda dünyanın işlerine müdahale etmek olmuyormu? hatta tabiri caizse ortada bir adam kayırma durumu bile mevcut!!! bu ülkelerin gelişmişliğinde uzaylıların rolü olduğunu birçoğumuz düşünüyoruz ve bunu yazan makaleleri konu olarak foruma ekliyorsunuz. eğer bu canlılar dünyanın iyiliğini istiyorlarsa bu bağlantı veya bilgi aktarımı haberleri doğru olmamalı. şimdi ben diyeceğimki yine tekrardan ya onların dünyadan haberi yok, yada biz umurlarında bile değiliz.

  Son olarak ben bu yazımda daha çok ufoların dünya siyaseti üzerindeki gizli rolünü irdelemek istedim.

 

Nurcan Alevli ne kadar aykırı görünmeye çalışsanız da saçmalamaya devam ediyorsunuz. Yazdıklarınız tam bir çelişki yumağı. Senin mantığın yanlış işliyor.. UFO'ların varlığı sizi derinden ürpertiyor. Lord sorum sana: Sen o yazında yazdığın Alman tarikatının Türkiye çalışmalarında aktif yer aldın mı yer almadın mı? Bir takım bilgiler nette yok kontrol ettim. Bu bilgileri nereden buldun? Ve uzay çalışmaları ile ilgili verdiğin isimlerin hepsi gerçek.. Senin kim olduğunu anlayamadım. Ama anladığım bu işin içinde birisin.

yeni dünya düzeni, zaten bu negatif enerjili tek devlet sistemini kurmaya yönelik birşey, bizde de bop projesi eş başkanı bir başbakan var. negatif enerjili en büyük varlığın yani deccalin gelmesi ve kıyametin gerçekleşmesi için çalışanlar var, bu negatif uzaylılar,yer altında yaşayanlar, masonlar, reenkarnasyoncular, islam masonları, illuminati, yada şimdiki adıyla gladio falan gibi kurumlardır. az kaldı o negatif enerjili tek dünya devleti düzenine geçmeye, hele bir son kale yada set türkiyeyi bir yıksınlar, gerisi çorap söküğü gibi gelecek...

 

  Endsubaşı ve Cüneyt Aktan arkadaşların yorumları gayet kabullenilebilir ve mantıklı. ancak bunları dayandırabileceğimiz kesin kanıtlar varmı?

  Ben o yazıyı yazarken olayın iç yüzünüde tartışalım istedim. kendi sorularıma da cvp olması için.  

  Size gelince alkapon eğer dar bir bakış açınız varsa bu benim sorunum değil. sizinki sığmı derinmi bilmeden gözü kapalı suya atlamak. ancak haddinizi fazla aşıyorsunuz. saygısızlıkta sınır tanımadığınız besbelli. bu saçmalıyorsun lafını ilk kez kullanışınız değil. terbiyenizi takının. merak ediyorum bu yazdıklarınızı görüp sizi uyaracak birileri varmı diye? sizin yazılarınıza ben yorum yapıyormuyum? bana yönelik yazılarınızdan vazgeçin.

Yok Nurcan Hanım kusura bakmak diil tabikide,benim soylemek istediğim bir seyler kefdecek isek yada öğrenecek,kesinlikle öncelikle safımızı belli etmeliyiz ki byda sahsi tercihim pozitiflikten yanadır.Elbette bir cok engelle karsılasılacak,yıldırılmaya calısılcaz vs... Ama dediğim gibi amacımız öğrenmek ise bunlara göğüs germesini öğrenmeliyiz önce.yok amacımız fantastik bir arayış ise sanırım burasıda yeri degil.Bir şey ögrendim,Bilgi deyip geçilmesin zira bilgi bir enerjidir,gereginden fazla edinme yakıcıdır.Elbette arkadasların tavrını onaylamıyorum,ama dedim ya psikolojik dahi olsa engeller olcak,Ben isterdimki tartısma konuları bir sonuca vardırmaz,bunun yerine cok  kanıtsız olmaması sartı ile burada bilgiler paylasılsın, tartısılmasın.Aksini iddia edenlerde olayı tartısmaya sürüklemek yerine delilleri ile konusarak izah ederek bilgiyi paylassın.

Saygılarımla

E işte sorunda burada daha önce ben bu ufolar amerikalılarla falan bir anlaşmamı yapıyor dediğimde bana kalkıp saçmalama diyenler forumda böyle bir konu açıldığında yorum yapabiliyorlar. bilim bütün olasılıkları gözönünde bulundurmaktır.kendileri gibi düşünmeyenlere rahatlıkla saygısızlık yapıp sonrada ileri medeniyet seviyesinden bahsediyorlar şaşırıp kalıyorum. hayır, yazdığımı onaylamıyorsan ona karşılık fikrini beyan et. bunu ikidebir kişiselleştirmenin bir anlamı yokki. gerçekten canımı sıkıyor bu tavırlar. bukadar kendinden farklı düşünenlerin fikirlerine saygısızlık göterilmesi saçmalık esas olan. neyse tekrar özür.

Ufoların varlığını zaten kabul ediyoruz. bunlarla ilgili de birsürü konu açılıyor. birazda varolduklarının dışındaki nedenlere bakmak gerek.

seni dinlemiyorlar, seni anlamıyorlar seni dışlıyorlar diye neredeyse kendini kahredeceksin. kendini üzüp durma,  onları doğru yola sokacak olan sen değilsin. sen sadece uyarıcısın. onlara esenlikle selam ver ve oradan uzaklaş, orada kendilerine ilim verdiğimiz,  ve onların yazıp ettiklerini onlar vasıtası ile takip ettiğimiz, senin dediklerinin hakikatinide bilen, işiten bazı sizin bilemeyeceğiniz kullarımızda bulunmaktaydı. onlara yaptıkları güzel gösterildi, biz yoldan çıkmışlara öyle bir dost eğleriz ki, onlar kendilerini doğru yol üzerinde sanarlar.. unutma eğer rabbin dileseydi, onların hepsini tek bir ümmet yapardı.biz elbetteki gücü buna yetenlerdeniz...

gerçi matrixte neo'nun yaptığı gibi, ajanların o kurşunlarını hayır diyerek durdurmak, onlarla dövüşmek, yada onlardan kaçmakda zordur ya neyse...

Doğru söylüyorsun aslında.ama işte bazen biraz fevri oluyorum. burada benim yazdıklarımdan daha zıt yazılar yazan var ama arkadaş ne hikmetse bana saldırmayı üstüne vazife edinmiş. anladığım kadarıyla polemik yaratıp dikkat çekmeye çalışıyor. söylediklerini dikkate alacağım.

Bazı arkadaşlar yeraltında bulunan üslerden, şehirlerden filan bahsetmişlerdi. Bu şehirleri görmek için öyle Amerikaya filan gitmeye gerek yok. Bu yeraltı şehirleri Türkiyede'de var. Hem de Nevşehir'de. Goole'daNevşehir Yeraltı Şehirleri yazın. İstediğiniz adrese gidin.En eskisi 20.000 kişi kapasiteli ve Hititler zamanında yapılmış.

yeraltı şehrinden bi görünüm

bence burda dikaktimi beni rahatsız ederek çeken şey iki otoriter gücün bişileeri diğerlerinden gizlemeye çalışması adamlar 1950lerden beri bu işlerle meşgul oluyolar diyelim bizde bigün zeki yaşamlarla tanışma aşamasına gelince ya çok geç kalmış olursak bazı şeyler için ve burda yine insanoğlunun çıkar savaşlarından doğan kitlelerin maruz kalıp mahrum bırakıldığı bi bilgiden bahsediyorum uyanmalıyız arkadaşlar uyanın yaaa

nurcan alevli.dd varlıkların olayını incelemek için önce ruhsal spirituel olayların incelenmesi lazım.7 boyutlu evren yapısı var.biz 3.boyutta bulunuyoruz.üst boyuta çıkmak içinde belirli bir positiflik puanı elde etmek gerekir kişisel olarak.yani bu toplum ülke meselesi değil.herkesin tek tek ölçümü yapılacak.belirli negatiflik puanı yakalayanlarda üst boyuta negatif olarak geçebilir.evrende kutupluluk vardır.üst boyut olan 4.boyutta ise bilinç artık 2 ye ayrılmışdır.yani positifler ve negatifler.bu 2 güç dünya insanına fikir verebilir direk müdahale hakları yoktur.ama hasat denilen işlemin zamanı geldiğinde positif olarak üst boyuta geçenler ilerde galaktik insan olurlar ve onların toplumlarında yaşarlar.ruhsal tekamül 7 boyut boyunca evrendeki tüm varlıklar için devam eder.insan dünyada doğduğunda aklında bulunan unutma perdesi yüzünden evrensel yasayı ve evrensel tekamül gerçeğini bilmez.rüya ise bir perde delme faaliyetidir.dünyadaki siyaset milliyetçilik ve silah satma üzerinedir.dünya ekonomisinin 100 de 30 u silah üretimi üzerinde döner.devletler uzaylı olayını açıklasalar millet birbirini yemez ve birlik olur.bölece ekonomilerde çöker.devletler uzaylı olayını açıklamazlar.ama vatikan açıklama yaptı ve uzaylı olabilir dedi.saygılar.

Sevgili volcano, endsubası’nın onları sana yeni dünya düzeni projesi ve onun bizdeki uzantısı bop projesi ile ilgili söylediğini düşünüyorum.

 

Sevgili endsubası, aslına bakılırsa seninle benim aramda çok ama çok ince bir çizgi var, ben İslam ve Muhammed derken, sen İsa ve hristiyanlık gibi bir şey diyorsun, yani ben Muhammed’de İsa’da Allahın elçisidir derken,  sen hristiyanlardaki gibi İsa , kutsal ruh ve baba gibi yani İsa’da tanrıdır gibi bir şey söylüyorsun gibime geldi. Ama temele baktığımızda geldiği kaynak aynı kaynak…söylemler ve anlatılanlar aynı. Dediğin gibi hasat zamanı yada kıyamet koptugundaki, bana göre de çok az kaldı, insanların altına hücum etmesi ve ekonomistlerin 2-3 sene sonra altının yeniden eski fiyatlara döneceğini işaret etmesi bile bunu gösteriyor, yani tüm para birimlerinin yok olacağı ve altın çağının başlayacağıda söylenebilir. Ki o çağında adı altın çağı ne garip tesadüfler yav…tabi eğer korunç bir azap gelecekse o biriktirilen altın ne işe yarar nereye sokulur bende bilemiyorum…

 

Herneyse, hasat zamanı geldiğinde iyiler yani positifler altlarından ırmaklar akan adn ve fırdevs cennetlerine, kötüler ise cehenneme gönderilecek. Ki daha önce burada cennet cehennem ve kıyamet ile ilgili düşüncelerimi açıklamışmıydım bilemiyorum. Seninle aynı görüşte yada paralelde oldugumuzu belirtmem için birkez daha islamdan ve kurandan ne anladığımı yazdığım yazımdan bir bölümünü yüksek müsadenizle paylaşacağım…bazısına ters gelebilir, sürçi lisan varsa affola…ayrıca yine katılıyorum, insan daha dünyaya gelmeden, düşmeden, ana rahmine gelmeden önce rabbine bir söz vermiştir, O’na geri dönecek yada ulaşacak yolları aramak…ama negatifler bunu medya, savaş ve bilumum şeylerle unutturuyor, insanları başka nefslerine güzel gelen şeylerle kandırıyorlar, uyutuyorlar, ve üşendiriyorlar, düşünmemelerini sağlıyorlar…düşüncelerim :

 

Kuranda ve tüm dinlerde bahsedilen cennet, cehennem ve kıyamet kavramları öldükten sonra gerçekleşecek olan ve ileri bir tarihe ertelenmiş bir takım olaylardır. Elbetteki doğrusunu Allah bilir, ve ben onun bilmeme izin verdiğinin dışında bir şey bilemem ve umarım yanlış yolda değilimdir ancak, cennet, cehennem ve kıyamet bu dünyadadır. Elbetteki büyük bir tüm insanların toplanacağı ve hesaba çekileceği bir ahiret günü olacaktır ama, size diyeceğim cennet, cehennem ve kıyamet insanların bu dünyada içerisinde oldukları ruh ve psikoloji halleridir. Eğer devamlı bir sıkıntı, huzursuzluk, güvensizlik, kalpte bir sıkıntı, sıkışıklık hissediyor ve hayattan bunlardan ötürü bir türlü zevk alamıyor, aradığınızı bulamıyor, devamlı bir şeyleri ispat etmeye çabalıyor ama başaramıyorsanız, bir bocalama halindeyseniz, yani bir türlü huzuru bulamamışsanız, siz zaten cehennemde yaşıyorsunuz ve ateşte yanıyorsunuz demektir. Allahın kuranda ateşten gömlek giyeceksiniz ve ateşte yanacaksınızdan kastettiği budur.

 

Kuranda derki, sürekli tekrar tekrar etleri giydirilip tekrar ateşe atılacaklar. Sürekli bir azap içerisinde olacaklardır orada denir. İrinli su içecek dediğide, bu hayatta içtiği hiçbirşeyden keyif duymayacağı ve hepsinin tadının aynı geldiği ve yediği içtiği hiçbirşeyden zevk almadığı bir yaşam tarzı demektir. Biliyorsunuz ki bu olay kıyametten sonra gerçekleşecek olan bir şeydir. Kıyametin anlamı da şudur: insanın başına yapmış olduğu hatalardan dolayı gelen dertler ve müsibetler demektir. O insanın hayatını değiştirebilecek ve insanda büyük bir kişilik ve kimlik değişikliğine yol açabilecek olan her türlü bela, müsibet bir kıyamettir, felakettir. İnsan bu hatalarından ders almayıp, aynı hataları yaptığı müddetçe, o dersi tekrar edecek ve o dersten geçene kadar, o olayları, müsibetleri yaşayacak, o felaketi, kıyameti yaşayacak, yani cehennemde elbisesi tekrar tekrar ona giydirilecek ve aynı ateşe atılacaktır demektir. Yani kişi olgunlaşana, akıllanana kadar aynı hatayı tekrarlayacak demektir. Kuranda bahsi geçen, içinizden hiçbiriniz yoktur ki, cehennemi görmeden cennete giremeyeceksinizin anlamıda budur. Cehennemi görmeden, yaşamadan, hatalardan ders almadan cennetin kıymetini bilemezsiniz yani kısacası.

Bu olayı yılanın deri değiştirmesi gibi düşünün. Yılan eski ölü derisinin içine bir daha giremez, yılan deri değiştirdikçe büyür, olgunlaşır, deri değiştirirken yılan ölü gibidir ve en savunmasız anıdır. Derisi yumuşaktır, yeniden doğmuş gibidir, bebek gibidir. Ama deri değiştire değiştire, olgunlaşa olgunlaşa nasıl avlanması gerektiğini öğrenir. Ve o yılan bir daha eski derisinin içine giremez. Ne yazık ki Allahın bu yılanı bile biz insanoğlundan bu konuda daha şanslı bir varlıktır. Kıyametten sonra ölüp diriltileceksiniz ve tekrar öldürülecek ve tekrar diriltileceksinizin anlamı da budur kurandaki. Yani insan o dersten geçene kadar aynı hatayı yaşar ve aynı felaketi yaşar, taki ders alıp, daha yeni ve daha güçlü daha olgun bir insan olana kadar. Yani cennete girene kadar... Ne yazıkki reenkarnasyoncuların en çok yanıldığı ve çarpıtmaya çalıştığı ölüp ölüp dirilmek ve yeni bir bedende tekrar aynı kişinin ruhu olarak dünyaya gelmek dedikleri budur.

Cennetin tanımı ise, bu hayatta aradığınız her şeyi bulmuş, yerinizi bulmuşsanız, yani kendinizle ve etrafınızdaki her şeyle barışıksanız, kendinizi ve etrafınızdaki tüm varlıkları oldukları gibi kabul ediyor ve seviyorsanız, hayatınızda olmasını istediğiniz her şeye,  konuma, ünvana, statüye sahipseniz, ve kalbiniz ve beyniniz huzurluysa, yani kalbinizde ve beyninizde sizi rahatsız eden en ufak bir sıkıntı, şüphe, korku, gelecek korkusu, güvensizlik, takıntı, ve olumsuz düşünce yani dinsel açıdan “şeytan vesvesesi” yoksa, ve yaşadığınız her ana ve size verilen bu imkanlar ve rızıklardan razı olup halinize şükredebiliyorsanız, ve sizin gibi olan gerçek dostlarınızla muhabbet edebiliyorsanız, işte o zaman cennettesiniz demektir.

Umarım Allah nasip ederse, bende birgün gidip kendi cennetimi kurarım ve kuranda ki şu ayetleri bu dünyada ölmeden önce söyleyebilirim: “şükürler olsun rabbimize, biz kendimizi kendi öz ailemizin yanında bile güvende hissetmiyorduk, şükürler olsun bizi bu güvenli mekana yani cennetine yerleştirene. Tıpkı daha önceki rızıklandırıldıklarımızın aynısıyla rızıklandırılıyoruz” deyip kendi ekmeğimi kendim bağımsızca, hiçbir kula kulluk yapmadan kazanıp şükredebilirim ve bana sürekli benim hoşnut olmam için hizmet edecek olan, benimde onun hoşnut olması için ona hizmet edeceğim kuranda huri diye adlandırılan, benimde onun nuri'si olacağım, altlarından ırmaklar akan olarak tasvir edilen o cennette beni bekleyen eşimi bulup, cennetimde huzur ile yaşayıp ölürüm...

 

sevgi ve saygılarımla...

 

Valla Cüneyt arkadasım,bir takım arkadaslar bu konulara Hz.İsa merkezli yaklastıklarına bende sahit oldum ve bu konu üstüne zerre kadar düşmek istemiyorum cunki işin o boyutu bana ters,ikinci olarak senin soylediklerinde bana ve genel cevrelerce kabul edilmişliklere ters,sana karsı tavır olarak algılama bunu lutfen ama cennet ve cehennemim bu dünyada oldugunu sonucuna nerden vardın ve cok iyi birer kul olupta fakir hayatı yasamaları senin tabirinle cehennemi yasamalarını nasıl acıklarısın yada cok kotu olupta sıkınısız yasamalarını, firavun gibi mesela.son olarak merakım cennet ve cehennem bu dunyada demişşin peki diğer tarafa ne kalıyor?

Saygılarımla

Endsubaşı bilgiler için teşekkürler. tabii ben bu konulara sizin kadar vakıf olmadığım için kelime dağarcığım baya bir gelişiyor. yalnız beni birkaç noktada aydınlatırsanız sevinirim;

''evrende en önemli kanunlardan biri eğer bi varlık ısrarla bilgi isterse uzaylıların bu bilgiyi paylaşmas gerektiğidir.eğer abd ve rusya bilgi istediyse vermişlerdir.o kadar basit.abd de rusyada varda bizde niye yok.atom bombası uçak gemisi uzay mekiği niye onlarda var bizde yok.cevap basit.adamlar çalışmışlar yapmışlar.o kadar basit.nazar etme ne olur çalış iste seninde olur.

dd lerin uyduğu yasalar evrensel yasalardır ve yasayı delemezler ve karşı gelemezler.çünkü evrende hiyerarşik yapılar vardır.her varlığın üstünde ondan daha güçlü varlıklar ve bu varlıklarında üstünde daha güçlüleri vardır.en üstte ise tanrı vardır.''

bunlar sizin yazılarınız hatırlarsınız..... öncelikle bu bilgi paylaşımına değinmek istiyorum. bu bilgileri kim ne sebeple isterse istesin paylaşma zorunluluğumu var yani? bu durumda bu bilgilerin kötü veya çıkar amaçlı kulanımıda söz konusu olabilir? bu durum negatif olarak nitelendirdiğiniz varlıkların çıkarına olacaktır herşekilde. evrende hiyerarşik yapı vardır diyorsunuz bu durumda tanrı bütün bunlara seyirci kalıyor gibi bir durum doğuyor. tabii yazınızda belirtmişsiniz eğer bu bilgiyi kullanmaya üst varlıklar tarafından izin verilirse diye; ancak yinede ortada bir adaletsizlik sözkonusu olmazmı sizcede alt seviyede olupta pozitif olarak nitelendirdiğiniz varlıkların eğer teknolojik, ekonomik ve sosyal düzeyleri gelişmemişse pozitif olsalar dahi yapabilecekleri pek birşey yok gibi görünüyor. yani ben kendi dilimle izah edeyim en iyisi bu olay; bırakalım afrikadaki açlar ölsün gibi birşey, veyahut hastaysan öl gibi bir durum. bilmiyorum demek istediğimi anlatabildimmi? bu durumda bizlerin bir üst seviyeye çıkması mümkün görünmüyor yada çıkanlar negatif varlıklar olacaktır...

yine diyorsunuzki yazınızda telepatik yolla bağlantı kurmak yeterlidir. aklıma şöyle bir soru geldi hemen? bu bağlantıları hep amerika,rusya,israil,norveç vs. gibi ülkelermi kuruyorlar sadece. neden onlara bir bilgi aktarımı sözkonusu?bunun cvbını vermişsiniz ama bana yeterli görünmedi.onların teknolojileri gelişmiş diyorsunuz ondan. iyi ama teknolojik gelişmemidir bizleri üstün varlık yapacak olan yoksa kişilerin kendi içlerindeki negatiflikten sıyrılmasımıdır? madem bu canlılarla telepatik yolla bağlantı yapılabiliyor teknolojinin pek bir anlamı kalmıyor zaten.ayrıca bu canlılar bizden üst ve üstünse bizim teknolojimizinde onlar için pek bir kıymet taşımaması gerekir.

demişsinizki; insan doğduğunda evrensel yasaları perdeden dolayı hatırlamaz. iyide niye hatırlamaz?

yine aklıma takılan bir konu? biz 3. boyuttayız diyorsunuzya 1 de ve 2 de kimler var.

ve son olarak bu soruyu daha önceki yazımdada sormuştum yineleyeceğim. madem ABD ve ufolarla ilişki içinde olan diğer ülkeler bu bilgilere sahipler bunu açıklamama nedenleri sırf bu dünya hayatı uğruna mı? siz olsanız susarmıydınız? ben susmazdım.kişi olarak değil devlet olarak ta. anlatabildimmi? böyle ciddi bir bilgiye vakıf olacağım ve habire nasıl ortalığı karıştırırım onun hesabını yapacağım!!! yada bu ülkeleri yönetenlerin hepsimi negatif güç, aralarına hiç iyi adam gelmiyormu? bu bana hiçte gerçekçi gelmiyor.

 Sanırım sizde Cüneyt arkadaşımız gibi olan biten herşeyin cennet yada cehennem olarak bildiğimiz alemlerin burada olduğunu düşünüyorsunuz. sizin gibi düşünenlerde azınlıkta değil. ben öldükten sonra ahiret hayatına inanıyorum.ufolarında bizim gibi başka gezegende yaşayan canlılar olduğuna. tabii buda benim inancım.

Son birşey. size göre biz ölünce form değiştirip bir üst varlık konumuna mı geçicez bunu hiç anlayamadım. öyleyse bu reenkarnasyon gibi birşey. yada biz toprak olucazda dünya evrimini tamamladığında o esnada yaşamda olanlarmı üst varlık konumuna geçiyorlar? yani bu üst varlık olabilme durumunu anlayamadım.

Sanırım bunlar sizin şahsi görüşleriniz. araştırıp böyle bir yargıya vardınız. Sorularımla sizi bunalttımsa kusura bakmayın. açıkçası tespitleriniz bana biraz karışık geldi bu yazıyı yazarkende kendimi ifade etmekte zorlandım ve tekrar gözden geçirdiğimde baya saçmalamış olduğumu farkettim ama bildiğim dil bu benim. siz ve sizin gibi olaya bakan arkadaşlar yanıtlarsanız sevinirim.

Cüneyt seni de sorularımla bunalttım biliyorum ama merakım ağır bastı volkano51 inde dediği gibi bu dünyada insanları topluca katletmiş, işkence yapmış, milletlere zulmetmiş..... ve bu dünyanın zevk'ü sefasını sürdükten sonra göçüp gitmiş onca zalim,diktatör,kral,fravun vs var hani bunların cehennemi? ve bu dünyada bütün iyiniyetlerine rağmen eziyet görmüş,acı çekmiş,küçük yaşta ölmüş/öldürülmüş,iftiraya haksızlığa uğramış..... ve bunların karşılığınıda alamadan bu dünyadan göçmüş gitmiş onca insan var hani bunların cenneti? sen reenkarnasyona da inanmıyorsun biliyorum.hani inansaydında bu dünyada veya kainatta tekrardan bir yaşam var bu insanlar yaptıklarının karşılıklarını ozaman görecek deseydin biryere kadar anlayabilirdim.ama senin dediğin şekilde çok büyük bir adaletsizlik olmazmı sence de? bence sen vardığın bu yargıyı birdaha gözden geçir derim.

sorularım bunalttıysa kusura bakma ben sordum ama istersen hiç yanıtlama.senin taktir ettiğim pekçok düşüncende var. senin çok inançlı olduğun aşikar ama inancını yorumlama şeklin bazı yerlerde farklı.

site adminimiz ve arkadaşlar kusura bakmayın burası ufolarla ilgili bir site konuları çok saptırmamak gerek ama gerçekten çok merak ettiğim için yönelttim bu soruyu.

Yani buraya defalarca ayetler koydun bunların arasında Allahın yolundan sapanların cezalandırılacakları günlerde gelecek türünden ayetlerde var. bu dünyada herkes yaptığının karşılığını görmüyor malesef herzaman. ne olacak ozaman? nerede o ceza? veya ödül?

Arkadaslar,Cüneyt Kardesle bu konuyu görüştüm,adına konusmak istemem ama son yazısında bu dünyadaki cennet cehennem konusunda tamamen öyle demek istemediğini öğrendim,dahada acıkcası yazıyı yazarken anlatım hatası olmus ve bizlerde hakllı olarak yanlıs anladık,sonucta su ana kadar bildigimiz dogruların hala gecerli oldugunu aslında kendiside biliyor ,dedim ya sadece

anlatım hatası,:) Umarım Cüneyt Kardesimin haklarına saygısızlık etmemişimdir,zaten bunu kendiside dogrulayacaktır.

Saygılar

sevgili arkadaşlar, sayın lord'un yüksek hoşgörüsüne sığınarak konusunun altında bu tip muhabbetler yapıyoruz. aslında onun konusu hakkında konuşsakda fena olmaz gibi. ama sorularınıza cevap vermek gereğinde hissediyorum kendimi.

şimdi öncelikle, ahirete inandığımı belirteyim, gerçi o yazımda da var ama sanırım o kadar cümlenin arasında kaybolup gitmiş. ama inanın ki bu dünya sadece bir yanılsamadan ve süslerden ibaret. elbetteki ben orada yazdıklarımı yaşamasam gözlemlemesem onları yazmazdım. bu konuyu fazla anlatamayacağım, çünkü orada gerekli olanları yazdım. ahiret yurdu daha güzel olacak inşallah evet. iyiler ve kötüler olacak dogru, yani 2ye ayrılcak nedir oda, cennete girecekler, birde cehenneme girecekler. ama şu ayet var, içinizden salih ve mümin kullarım hariç, cehennemi görmeden cennete girebilecek olan yoktur. siz sizden öncekilerin çektiği sıkıntıları çekmeden cennete girebileceğinizimi zannediyorsunuz vs..arkadaşlar bu durumu açıklamak çok zor, en iyisi şu ilim ve akıl sahibi olaylarıyla ilgili ayetlere geçip durumu izah etmeye çalışayım.

evrende ilim isteyene ilim verilir mantığına gelelim. doğru ilim isteyene ilim verilir. bu konuda şu ayeti hatırlatmak isterim. Tâ-Hâ Sûresinin 114 . Ayetinde "Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur’an’ı okumakta acele etme. “Rabbim! İlmimi arttır” de." bu duayı sizde edin. göreceksiniz neler gelişecek...

ayrıca, Bakara(*) Sûresinin 269 . Ayetinde Allah hikmeti70 dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar. Âl-i İmrân(*) Sûresinin 7 . Ayetinde (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar. İbrahim Sûresinin 52 . Ayetinde Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir. Zümer Sûresinin 18 . Ayetinde "Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir." ve daha kuran arama motorunda akıl yazdığınızda karşınıza çıkacak akıl ile ilgili bir sürü ayet vardır. ayrıca allah derki, "biz insanları akıl yönünden birbirlerini yönetsinler diye derece derece üstün yarattık" der bir ayetinde de. bu akıl sahipleri kimdir, kimlerdir bilmiyorum, ancak kim Allah'a ulaşmaya yada Onu anlamaya çalışır, ilimi bilimi araştırır, okur, eder, düşünür, sabahlara kadar uyumaz, ilim peşinde koşar ve rabbine de iman ederse, Allahta ona gerekli olan bilgiyi indirir. bu 2 kere 2 dört bir kural. aslında ben sizlere bu soruları soracağınıza, kuranı okumanızı tavsiye ederim.türkçe hemde ne güzel.  çok farklı bir dünyaya gireceğinize ve çoğu sorduğunuz sorunun cevabını orada bulacağınıza da eminim. akıl sahipleri seçiliyorda ayrıca ne diyim, rabbin bir hikmeti heralde...

herneyse, bu kadar zulüm neden var? hitler, firavun vs. yine cevabı kuranda var. onlar yeryüzünde zulm eden topluluklara rabbin bir zulmü olarak gönderilmiş insanlar. özellikle de yahudilere...haksızlığa uğrayanların ödülü Allah katında. bazı işlere karışmamak gerekir. ayrıca biz bir topluluğu yok etmeden önce oranın başında emrederizde, oranın elebaşları orada bozgunculuk çıkartır, topluluğu doğru yoldan saptırırlar ayeti de var. yani, herşeyi bilen yapan öyle zulm edende sevende Allah. Allahın işine karışmamak gerek. ama düzeltmek de elimizde oda ayrı. İlk emir OKU!! okuyunuz işte ne diyim. kendinizi kurtarın. endsubaşı kardeşimin dediği gibi her koyun kendi bacağından asılacak hasat zamanı yada kıyamet gününde. peygamberlere bile allah derki, sen kendi işine bak, sen uyarıcısın, onların başına bekçi değilsin, anlat, uymazlarsa onların icabına biz bakarız der. kendini yoldan çıkmış bir kavim yada topluluk için üzme der. elbetteki oraların halkarı akıllarını kullansalardı oraları yerle bir etmezdik der. benden size bir öngörü, Türkiye de yok olacak. parçalanacak....

ceza ve ödül olayına geleyim. her iki dünyada da ceza ve ödül var, dua ederken rabbim beni hem bu dünyada hemde ahiret hayatında azabından koru die dua edin. ne ekerseniz onu biçeceksiniz. ayrıca şunu söyleyim, hasat zamanı başladı bile, sura üflendi bile, bazısına cehennemde filmleri izlettiriliyor bile, bazısı direk cennete giriyor, köprüden geçenler var, düşenler var, arkadaşlar şunu söyleyim kısaca, herşey beyinde, herşey sizin beyninizde bitiyor. akıl çok ilginç birşey gerçekten. artık iyi şeyler yapmaya, hayatınızı düzeltmeye, kendinize çeki düzen vermeye, kimse hakkında en ufak kötü söz yada düşünce düşünüp etmemeye, kimsenin arkasından konuşmamaya, kimseyi dolandırmamaya yalan söylememeye başlasanız iyi edersiniz. inanınki bunu cehennemde yaşamak bile istemezsiniz. iblisler ve cinler etrafınızı sarıp size yapıp ettiklerinizi bir bir yaşatınca, gösterince, zebaniler kapıda bekçi olup, sizi cehenneme atınca,  aynı beden de ve hayatta, kendinizi başkalarının hayatından örneklerle size izletince , kendinizi kendi yüzünüze vurunca, ne kadar iğrenç bir varlık oldugunuzu anlayınca, ne demek istediğimi anlarsınız. allah kimseye bunu göstermesin. ama tövbe edip kendini düzeltenler, işte onlar kutuluşa ereceklerdir.

şimdi dedim ya cennet cehennem kıyamet burada diye, başka nerede olabilir ki zaten arkadaşlar heheheeh, herşeyi bu dünyada yaşayacağız...ahiret yurdu ama daha güzel. orada bu dünyada nasılsanız öyle yaşayacaksınız, tekamül sürecinize ve ermiş oldugunuz akıl mertebesine göre. gelişmek içinde devamlı araştırın okuyun sorun, Allah ile konusun, ona sorun, o size cevabı verir merak etmeyin...

 

 

şimdi sevgili lord kardeşimin anlattıkları ile ilgili düşündüklerime geleyim, elbetteki doğrusunu rabbim daha iyi bilir...

bu uzaylılar ruslarla abd ile ve gelişmiş ülkelerle işbirliği yapıyorlar, telepati ile anlaşıyorlar meselesine. arkadaşlar, ilk peygamber akıldır. akıllı olan her insanı, Allahın kendisine akıl ve ilim verdiği her insanı bir elçi gibi düşünün. hiçbir topluluk yokturki biz onlara kendi içlerinden kendi dillerinden onlara doğruları söyleyen ve uyaran bir kulumuzu göndermiş olmayalım der. bazı ülkeler, bu akıl sahiplerini kendi vatandaşı yapar. beyin göçü denir buna. adamlara imkanlar verir, laboratuarlar kurar, araştırmalar yapmalarına imkanlar sağlarlar. müzik, kimya biyoloji fizik, din, teknoloji her alanda bu adamları alıp korurlar. yeteneklerine göre hangi alanda başarılılarsa, o alanda onlara imkanlar verir, devlet kontrolündeo adamları yetiştirirler. kendi ülkelerinde onlara verilmeyen değeri bu adamlara onlar verir. eh haliyle o ülkelerde gelişir, uzaya çıkar eder, ürettikleri şeylerle ile dünyaya hükmeder sömürür. bizim ülkemizde ne yazıkki bu yok. eskiden osmanlıda üstün zeka okulları yani enderun mektepleri vardı. o yüzden osmanlı gelişmişti. ancak atatürkünn ölümünden sonra 1960 küsürlü yıllarda bu mektepler kapatıldı.

neyse, bildiğim, bu cia ve nasa da yada başka ülkelerde akıl yönünden çok gelişmiş insanları, yani çoğunuzun uzaylı dediği bu insanları alır korurlar, 51. bölge gibi yerlerde korurlar. bu insanlar gerçekten de uzaylı dediğimiz o varlıklar ile iletişime geçerler. ama aslında geçtikleri o varlık Allahtır...yahu anlatamıyorum hiçbirşeyi, kelimelerim yetmiyor, diyeceğim aslında bende bir uzaylıyım heheeheheh :D:D:D:D

Merhaba arkadaşlar,farklı tez ve iddalardada bulunsanız açıklamalarınızın güzel ve kuvvetli araştırmalar sonucunda olduğunu anlıyabiliyorum,yazılarınızı,yorumlarınızı dikkatle okuyup inceliyorum ve hepinizi konulara göstermiş olduğunuz ciddiyetten ve azimden dolayı bir ATATÜRK genci olarak takdir ve tebrik ediyorum,konular hakkında fikrimi soracak olursanız bence 2-3 sene (2012) sonra daha net bilgilere sahip olacağımıza eminim. MAYA ları ve " BİLGİ KİTABI " nı okuyup araştırıyorum. Cüneyt AKTAN arkadaşımada " BİLGİ KİTABI "  nı okumasını öneriyorum. Uzayda başka yaşamlar olduğuna " NANO " teknolojisinin ve İNTERNET aleminin onların verdikleri tiyolar sayesinde kullanıldığını düşünüyorum.Hiç ufo veya uzaylı görmedim fakat etrafımdaki bir çok ciddi ve ne konuştuğunu bilen güvenilir 5-6 kişi ufo gördüğünü vede bunu anlatırken kalp atışlarının nasılda hızlanıp olayları sanki tekrar yaşıyor gibi heyecanlandıklarını biliyorum. Hepinize saygılar sunar çalışmalarınızda başarılar dilerim. SERKAN ŞAHİN - ADANA

bir diğer konuda, hz süleyman'la ilgili. Sebe’ Sûresinin 13 . Ayetinde "Cinler Süleyman için dilediği biçimde kaleler, heykeller, havuz gibi çanaklar ve sabit kazanlar yapıyorlardı." Neml Sûresinin 17 . Ayeti "Süleyman’ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı. Hep birlikte düzenli olarak sevk ediliyorlardı."

şimdi bu yahudiler ve hristiyanlar süleymanın tapınağında, onun cinlerle ilgili olan ve kendilerine hizmet etmesini sağlayan bilgilerin oldugu kitabı ele geçirdiler. bu ayetlerden anlayacağınız üzere, bütün o piramitler ıvırlar zıvırlar bugün bile nasıl yapıldığı anlaşılamayan yapılar, hepsi bu tip cinler ile yapıldı. gördüğünüz çoğu şey cinlerden alınan bilgilerdir. cinlerin eseridir. ddvler bunlardır bana göre. unutlmaması gereken bir konu var ki, insanlar içerisinden de cinler ve cinlerden olan şeytanlar vardır. kimisi bilgiyi iyiye kullanır kimisi kötüye. yahu bilmediğimiz o kadar çok şey var ki. o cinleri kullanan insanlar, neler yapıyorlardır buınları düşünsenize...göz açıp kapayıncaya kadar olan süratte gidip gelebilen ve istediklere yere gidip istedikleri şekle girebilen, istediklerini getirip götürebilen bu varlıklara hükmeden topluluklar, ne gibi şeyler yapıyorlardır bunu düşünmek gerek...ve bunlardan korunmak için elektromanyetik alanlar kubbeler yapan silahlar geliştiren insanlar. düşünce gücünü engelleyen eden, saldırıları engelleyen eden, küresel felaket silahları koruyucu kalkanları, doğal afet silahları, hiçbirimiz aslında birşey bilmiyoruz. ama diyeceğim, bu bilgisayar oyunlarındaki, red alert, dune, supreme commander yada dark colony adlı insanlarla uzaylılar arasındaki oyunların hiçbirisi, orada kullanılan teknolojilerin hiçbirisi boşuna yapılmıyor. o oyunlarda kullanılmıyor...hepsinde bu konular layığı ile işleniyor...hiçbirimizin bilmediği çok ilginç şeyler var. nicholas teslanın yaşam hikayesini ve icatlarını okumanızı araştırmanızı, videolarını izlemenizi masonları illuminatiyi her birşeyi araştırmanızı ve okumanızı tavsiye ederim. aslında dünyada iyilerle kötüler arasında çok büyük bir savaş var, tıpkı starwarstaki jediler ile sith lordlar arasında oldugu gibi. bunların hepsi gerçek.... 

cüneyt bey bence burada sözü edilen cin kavramı hezeikelin yazılarında belirtilen e.t kavramına daha çok benziyor.zaten piramitlerin yapımında kullanılan devasa taşlarda nilin karşı kıyısından gelmiştir ve şekilleri itibariyle lazer türevi bir güçle kesildiği kanısına varılmıştır.

Selam

çok güzel yazılar tek tek okumak bile büyük bir keyif Blue Star ın ne zaman görüneceği ve HOPI lerin haklı mı haksız olacağı ayrıca Mavi Balinaların Ölüm Şarkısı söylemeğe başlaması ve Norveç teki Mavi Spiral le Blue Star ın arasındaki ilişkiyi açıklamak isteyen arkadaşımız varsa seve seve okurum

şimdiden teşekkürler

görüşmek üzere

"nicholas teslanın yaşam hikayesini ve icatlarını okumanızı araştırmanızı, videolarını izlemenizi masonları illuminatiyi her birşeyi araştırmanızı ve okumanızı tavsiye ederim."

Zaten H.A.A.R.P ve Chip teknolojisi ile insanları Stratosfer den yönetmek isteyenler bu icatların en büyüklerini gerçekleştirmiş durumdalar.

Yazıda bugüne kadar yapılan tüm o olağanüstü yapıları , teknolojinin bile açıklayamadığı o şaheserleri CİN lere adapte etmenize şaşırdım kaldım.Ruhlar alemi çok derindir ancak bu Dünya da bugüne kadar yapılan herşeyi CİN lere bağlamanız MU ,, Atlantis  Sümer , Lidya -MISIR  vs gibi Medeniyetlerin nasıl ve neden ortaya çıkartıldığını çok da açıkça bilmediğinizi göstermektedir

Bence TESLA yı araştırmayı tavsiye edeceğinize ORION , SIRIUS ve Galaktik Federasyon un diğer Kolonilerinin 1,5 Milyon yıldır İnsanoğlu için neden ve nasıl iyileştirmeler yaptıklarını araştırın

sevgiler

iyide şahsına yada karakterine küfür etmiş gibi ne yazı yazıyorsun kardeşim? böyle konuşacağına git bir başlık aç orada anlat bizde okuyalım öğrenelim, seninkilere bizim düşüncelerimizi katıp yeni şeyler ortaya çıkaralım...ki o dediklerini de biliyorum ama ben kitaba sadık kalmayı seçiyorum.. bnm rolümü anlayamadınız mı? tüm bilge ufocular, hopiciler, galaktik dokunulmazlıkları olanlar, kristaller, yıldız tohumları, çakracılar cartlar curtlar, jedilar vs.ler ıvır zıvırlar bir olup, hristiyanlığı ve budizmi misyonerlik edinmişken, ve bizim gibileri 3. dünya ülkesi yerine koyup sömürürken, bunları çatır çatır yayıp, güzelim memleketimin insanlarını birer birer kendi saflarına çekerken, ılımlı hristiyanlaştırırken, ben seninde içerisinde bulunduğunu tahmin ettiğim kendi dinimiz ile onlara, zamanında Atatürk'ünde batı karşısında yaptığı gibi, bu dedikleriniz bizim dinimizde de var, bizimde sizden eksik kalır yanımız yok gibisinden bir anti virus ve anti tez yaratıyorum. ama çoğunuz kendi dininiz dururken, gidip hristiyanların, siyonist kabalaist yahudilerin ve budistlerin mitolojilerine ve efsanelerine, onların dediklerine inanmayı seçiyorsanız, diyecek birşeyim yok. o beklediğiniz gün geldiğinde kimin haklı olduğunu hep birlikte göreceğiz. doğrusunu isterseniz bende sizin gibi o günü dört gözle bekleyenledenim...işin doğrusunu elbette rabbim hepimizden daha iyi bilir..

Cüneyt Kardeş,Acık konusuyorum,Bir iki ufak nüans dışında ki aslında ciddi boyutta sıkıntı yaratabilir mesela dün Benim ve Nurcan hanımında farkt ettiği gibi.Hm Bu küçük ayrıntılar dısında sana tamamen katılmakta hiç bir sakında olmadıgını görüyor ve yazılarınıd estekliyorum,Artı ozellikle Kuran konusundaki bilgilerinede hayranlık duyuyorum.EN azından senin bilgilerinin dogrulugu Kuranla destekli ve sanırım su an dunyada 1.5 milyar civarı insanda destekcin:)

Saygılarımla