Ana içeriğe atla
20 Temmuz 2010 tarihinde RA tarafından gönderildi

Yüzyılın fırsatı nasıl kaçar ?

ahhh ahhhhhh su anda belkıde dunyada en fazla en cok konusulan en ılgı ceken adamıda olabılırdım. Belkı hayatım topyekun degısebılırdı. Hem mutluyum hem de kızgın. Lafı fazla uzatmadan yasadıgımı ve gordugumu sızlerle paylasmak ıstıyorum.

bu sene tatılımızın ıkı gununu annemızın yanında yanı cınarcık'ta gecırmeye karar verdık. cınarcıktakı son gunumuzdu. gecırdıgımız hos ıkı gunun ardından annemızın yanından ayrılıp baska bır yere gıtmeyı planlıyorduk. Esyalarımızın cogunu kamera ve fotograf makınemde dahıl hepsını arabaya ertesı gun bana kolaylık olsun dıye koydum. Oglum saat 21:30 sularında uyudu. Ama bız gunun yorgunluguna ragmen enfes bır yemekten sonra okey oynamaya karar verdık. Zamanın nasıl akıp gectıgının farkında degıldık. Bır ara esıme saatın kac oldugunu sordugumda 02:30 oldugunu soyledı. O zaman tamam dedım. Bu kadar kafı dıyıp masadan okey takımlarını kaldırdım. En cok keyıf aldıgım zaman el ayak cekılınce balkonun ve evın ısıklarını kapatıp, hafıfce esen tatlı ruzgara karsı ayaklarımı uzatıp onumdekı denızın ıyot ve yosun kokusu ıle arkamdakı ormanın saf oksıjenını ıcıme cekmek ve berrak havadakı yıldızlarla kesısmek. Ne kadar yorgun oluyorsam olayım yıldızlarla basbasa kalmadıgım zaman gunun kapanısının kotu oldugu hıssıyatına kapılmısımdır hep. O aksam uykudakı oglum harıc ev halkı yanı annem ve esım bu muhtesem keyfe ortak olmak ıstedı. Imrendırdım herhalde o an ıcın. Evdekı tum ısıkları kapattık. Kımseden cıt cıkmıyordu. Onumuzdekı dagın arkasından bır ısık belırıverdı. Ilk once onemsemedım. Cunku o guzergahtan oldukca sık ucak gecmekteydı. Fakat bır sure sonra ucak oldugunu sandıgım cısmın yonunun ıstanbula yanı kuzeye dogru degılde, batı yonune dogru oldugunu anlayınca sasırdım. Extreme bır durum soz konusu olabılecegı aklıma geldı. Fakat cısım bıze dogru yaklastıkca cısmın ucak olmadıgını gece ucusuna musaıt bır helıkopter olabılecegı yavas yavas belırıverdı. Fakat tuhaf bır durum vardı. Herhangıbır ses mevcut degıldı. Yanı ucak, helıkopter veya calısan herhangıbır makıne sesı duymuyordum. Ayrıcada cısım yaklasırken ucak olmadıgına emın oldugum gıbı helıkopter olma ıhtımalıde gıderek zayıflamaktaydı. ıcımden acaba benım bılmedıgım tanımlayamadıgım bır ucak olabılırmı dıye ıcımden gecırdım. Aklıma hemen kameram ve fotograf makınem geldı. Ama 7 kat asagıya ınıp arabadan onları cıkartmak ve goruntulemeye gayret gostermek ıcın hem yeterlı vaktım yoktu hemde kılıtlenıp kalmıstım. Bır ara etrafıma baktım acaba bu gozlemı bızden baska bırılerıde yaptımı dıye. Cısım uzerımıze dogru gelmeye devam ettı. Ama ben yıne herhangıbır sekılde bır motor sesı duyamıyordum. Cızım alcak ırtıfada ucuyordu. Uzerınde cesıtlı renklerde ısıklar mevcuttu. Fakat bır anormallık vardı. Cısım bıze dogru yaklastıkca ufo olabılecegı fıkrı dahada kuvvetlendı. Cızım tam uzerımızden gecıp gıttı. Bınanın yaklasık 150-200 metre ustunden sesızce, tek bır motor gurultusu cıkarmadan uerımızden cekıp gıttı. Cısım puro seklındeydı. Ama tam ortasında devasal bır halka bulunmaktaydı. yanı yuzugun ıcınden sılındır seklınde bır demır parcasının gecırıldıgını dusunun. Ve yuzuk dıye tabır ettıgım parcanın kenarlarında mavı yesıl sarı kırmızı ısıklar yanıp sonuyordu. Yuzuk dedıgım devasal parca gordugum kadarı ıle puro seklındekı cısmede baglı degıldı aynı zamanda. Inanılmaz ve muhtesem kelımelerı ınanın yetersız kalır. Hepımızı dona kalmıstık. Annem ve esım korku ve endıse ıle bırlıkte bakakaldılar. Ben korkmamıstım ama o ınanılmaz goruntunun uzerıne en az yarım saat konusamadıgım gayet ıyı bılıyorum. Bır ufoydu gordugumuz. Ve bugune kadar tasvır edılen, gorulen, resmedılen hıcbır cısmede benzemıyordu. Yanımızda cep telefonu vardı.ama kameraları ancak 4 metre uzagı cekmekte bıle zorlanan kotu bır teknojı urunu ıle boylesıne bır muhtesemlıgı hele hele karanlıktakı ve uzaktakı bır nesneyı goruntulememız mumkun degıldı. O  anda yıkıldım. Neredeyse aglayacaktım. Annem sakın ol oglum dedı. Hıddetlendım kızdım kendıme. Bugune kadar yapılan tum cekımler rafa kalkacak belkıde bu goruntuler dunya uzerınde konusulacaktı. Ertesı gun kuzenımın pılot olan esıne telefon actım. Ve sordum. Tasvır ettıgım sekılde benım bılmedıgım ucan bır arac veya cısım varmıdır dıye sordum. Yok dedı. Zaten tasvır ettıgın cısım aerodınamık kurallarına aykırı oldugu ıcın ucması bıle mucıze olurdu dıye cevap verdı bana. Allah boyle bırseyı bana ve aıleme nasıp ettı ama kanıtlıyamıyorum. O yuzden cok uzgunum. Bu bırı bu tıp bır cısım goruntuleyene kadar sadece bana has olacak. Sızlerle ve ınsanoglu ıle paylasmayı o kadar cok ısterdımkı :(

sevgılerımle

Yorumlar

Benim bir arkadaşımda Adapazarında karasuda iken gece şu şekilde bir uçan cisim görmüş..Gelincede bana anlattı..Cisim bir gemi büyüklüğünde yani bir uzay gemisi.Fakat gece olduğu için gökyüzüne bakınca ilk önce hiçbir şey görememişler..Sonra bir şekilde hareketlilik olduğunun farkına varmışlar..Yani bu gemi arka planındaki yıldızların ve bulutların görüntüsünü kendi gövdesinin ön planına,yani ön yüzüne yansıtmış..İlk bakıldığında sadece orada ne varsa onu görüyorsunuz,yani yıldızlar,bulutlar vs..Bir tür kendini kamufle etmiş..Baktığınızda gökyüzünü görüyorsunuz,fakat aslında orada bir uzay gemisi var..Ne zaman ki hareket edip gitmeye başlamış o zaman ne olduğunu anlayabilmişler..

Gemi uzaklaşırken yeryüzündeki dağlar ve diğer yüzey şekilleri ile kendi arasındaki mesafeyi devamlı aynı ölçüde tutarak uzaklaşmış,yani dağın üzerinden uçarken yükseliyor,alçak bir yerden geçerkende alçalıyor..Yer ile kendi arasındaki mesafe örneğin 1000 metre ise bu mesafeyi sabit tutarak uzaklaştığını söyledi..Geminin renginin grimsi,kahverengimsi bildiğimiz mat demir rengine benzediğini,ve gemininde çok devasa olduğunu,üst kısımlarının tırtıllı,kat kat olduğunu, şeklininde uzunca bir dikdörtgene benzediğini söyledi..Ama en çok onları üzende böyle bir olayı beklemediklerinden dolayı resmedememeleri olmuş...

Anlattığın şekilde bir cismin Uçması mucize değil. Ben Otomotiv Öğretmeniyim. Otomobillerde alternatör diye bir parça vardır. Görevi elektrik üretmektir diyebiliriz. Normalde otomobil ve elektrik denildiğinde akla ilk gelen parça aküdür. Fakat akünün temel görevi aracı ilk çalıştırma esnasında marş motorunu bağlı olduğu bir selenoid ile döndürerek aracın motorunu çalıştırmaktır. Alternatör ise araç çalıştıktan sonra kam milinden hareket alır ve yapısı sayesinde aldığı hareketle dairesel bir hareket yaparak elektrik üretir. Ürettiği elektrikte an itibariyle harcanır. Amaç araç çalışıyorken aracın tüm elektrik ihtiyacını aküden değilde kendisi karşılamaktır. Bunları niye anlattıma gelince. Tasvir ettiğin düzenek bir elektrik motorundan ibarettir. Alternatörün yapısı şu şekildedir; yuvarlak bir mıknatıs silindir düşünün etrafında da bakır tellerden sarılmış  başka bir yuvarlak cisim olduğunu düşünün. Eğer siz dışardan bir F kuvveti uygulayarak elinizle veya herhangi bir şeyle içerdeki mıknatısı çevirirseniz dıştaki bakır sargı üzerinde manyetik alan oluşur. Buda elektik demektir. Bu alternatörün görevidir. Arabalarda bu mıknatısı kam milinden gelen bir dişli döndürür. Bunun tam tersinde ise elektirk motoru çalışması söz konusudur. Eğer bu sefer içeriye yuvarlak bakır sargıdan oluşmuş bir cisim koyar, ve çevresinede aynı şekilde yuvarlak mıknatıs koyarsanız, içerideki sarıya elektirk verdiğinizde dıştaki mıknatıs dönmeye başlar ve mekanik, dairesel bir hareket oluşur. Yani elektirk motoru budur. Elektrik ile mekanik dairesel bir hareket elde etmiş olursunuz. Bu önemli bir teknolojidir. Belki anlatımımda hata vs. olabilir ama temel prensip budur. Söz konusu olan fizik kimya mühendislik malzeme yapısı vs. dir. ve dünya ve evren maddeden oluşmuştur. Bu anlattığın tasvir ettiğin şey dev bir alternatörü çağrıştırıyor. ve üretilen elektrikte içerideki elektrik motoruyla belkide havayı iterek belkide o mekanik dairesel hareketi başka bir şekilde kullanarak aracın uçmasını sağlıyor bilinmez. Yanma gürültüsü yok güç aktarımları da belkide gelişmiş ve dünyada olmayan bir malzemeyle donatılmış, tasarlanmış dişliyle sessizce ve dah az kayıpla oluyor bilinmez. Belkide o silindir şeklinde dönen yüzüğün cisim ile beraber onun ekseninde dönmesini sağlayan bir malzeme kullanıldı bilinmez. Bu olayın aynısı gördüğüm bir motosiklet jantında vardı. Hiç bir bağlantı yok jant yok direksiyon ekseni tekerleklerle birlikte organize bir şekilde dönüyor. Böyle şeyler var olabilir arkadaşlar. Olabilidiğince anlatmaya çalıştım ama bu kadar anlatabildim. Beni de en çok heyecanlandıran bu teknolojilerdir. O cisimlerin nasıl uçtuğu, havada sessizce kaldığı, o hızlara ulaştığı, o hızlardaki arerodinamik yapıları, kullandıkları yakıt, enerji. Bunca şeyi oturup yazdıysam benimde ilgimi çeken yön ve mesleğim olduğu içindir. Çok mantıklı uçabilecek bir cisimdir. Ve Dünya insanları olarak biz bile bu teknoloji az çok biliyorsak ve kullanıyorsak onların nasıl kullandığını ya da kullanabileceğini tahmin edebiliyorum. 

Sevgiler, saygılar...

degerli arkadaslar, pilot olan yakınım gunumuzde kullanılan ucakları baz alarak aerodinamik kurallarına aykırı oldugunu soylemıstı. Bu ınsanoglunun bıldıgı bır olay. Hepımız ucak modellerını az cok bılıyoruz. Onun ucak olmadıgına adım gıbı emınım. Allahtan kı yanımda esım ve annemde vardı. Uzay gemılerının pektabıkı bızım bıldıgımız ucak modellerıne benzememesıne ben sasırmıyorum.

Cok ılgınctı ama. Kocaman devasal bır daıre dusunun, yuzuk gıbı. Yuzugun ıcınden gecen sılındır seklınde puro gıbı uzun bır govde dusunun. Sılındır seklındekı cısım ıle yuzuk seklınde cısım gorebıldıgım kadarı ılede bırbırıne baglantılı degıldı. Dedıgım gıbı yuzuk seklınde cısımın kenarları rengarenk ısıklarla kaplıydı ve rıtmık olarak yanık sonuyorlardı. Flasor degıldı ısıklar. Cıdıı buyuklukte renklı bır suru yanıp sonen ısık.

Ve kucuk ama onemlı bır ayrıntıyı  heyecendan belırtmeyı unutmusum. Yuzuk seklındekı cısım sılındır seklındekı cısımın etrafında donuyordu bu arada.

Bu kadar verının otesınde heyecanlandıgım bır baska konuda bulundugumuz bınanın sadece 150 metre bılemedınız 200 metre yukarısından gecıyor olması. Bana gore oldukca yakın bır mesafe. Ve tespıt edebıldıgım kadarı ılede, Cısmın en az ortalama 200 metre arasında bır uzunluga sahıp oldugunu dusunuyorum. Referans aldıgım bazı noktalardan dolayı bu tespıtı yaptım. Gece oldugu ıcın rengını tespıt edemedım ama acık renk degıldı. Gumus rengı veya daha koyu bır renge sahıptı. Yıne gorebıldıgım kadarı ıle ufo nun uzerınde herhangıbır flasor, bayrak, flama, arma, yazı vs yoktu. Ve daha oncede belırtmıstım herhangıbır motor sesı yoktu. Duymadık. Yanılıyor olabılecegımı dusunerek annem ıle esıme sordum. Onlarda duymadıklarını soyledıler. Veya bızım algılayamayacagımız bır frekansta ses cıkartıyorda olabılır. Bılemıyorum.

Goruntu alamamak ısın trajık kısmı maalesef. Oyle bır anda bagajı toplamıs olmama, kameramın yanımda bulunmamasına cok sınırlendım, cık kızdım. Bu sıradan, oylesıne, gezegenmı ? gunesmı ? gok tasımı ? uydumu ? tartısmalarına mahal vermeyecek kadar onemlıydı. Belkıde bu tarzda bu sekılde bır gemıyı goren ya ılk ınsanlardan yada nadır ınsanlardan bırı olabılırdım. Ufo lıtaraturune bu tarz bır cısmı katabılırdım. Kameramı her defasında yanımda tasımam ne derece mumkun ama tasısam bıle boylesıne net olabılecek bır goruntuyu bır daha ne zaman elde edebılırım bılemıyorum.

Bu arada bazılarınıza cok komık gelebılır. Ben cok hızlı dusunup, heyecana kapılmadan, seceneklerımı mumkun olan en kısa surede degerlendırıp uygulamaya koyabılen bırıyım. Gemı ustumuze ustumuze gelırken ve uzerımızden gecerken ıcımden, onlara konsantre olmaya, kıtlenmeye calısarak merhaba, selam gıbı basıt temel pozıtıf kelımeler sarf edıp kontak kurmaya calıstım. Basarılı olamadım. Belkı sure kısaydı, belkı yontemım yanlıstı, belkıde yanımdakı esım ve annemden dolayı konsantrasyonum ust duzeyde degıldı son ıhtımalde benı duydular fakat oralı bıle olmadılar. Bılemıyorum.

Sevgılerımle  

 

 

bence ra nın gördüğü cisim elektiriksel manyetizma ile çalışmıyordur. kendi kişisel görüşüme göre iki seçenek var 1.si bu biraz daha ağır basıyor anti madde kulanımı. silindir ve pro bunlar bir birinden bağımsız ra nın gözlemine göre. 2.si contact flimini az cok hepiniz bilirisiniz orda silindirlerin içinde proton çarpıştırması vardı bu da olabilir.ama birinci seceneğim daha ağır basıyor

bu arada ra gözlemin gercekten etkileyici tebrik mi edelim geçmiş olsun mu diyelim? :)

Sizden böyle bir gözlem bekliyordum RA bence sadece inananlara gözüküyorlar ...Bu arada yakın bir zamanda telepatik iletişim kurmayı denediniz mi ? Ben insanlara bu tavsiyeleri verdiğimde başarılı oluyorlar... Benim telepatik çağrım üzerine gelmişlerdi ve özellikle benim hizam üzerinden düz gitmişti... Bence size de kendilerini belirtmek istemişler sizin için gelmiş olabilirler... Tebrikler .