Ana içeriğe atla
24 Haziran 2010 tarihinde BarisAslier tarafından gönderildi

Uzayda Ezan sesi (mümkün mü..?)

Aya ilk ayak basan adam anlatıyor:

20 Temmuz 1969'da Ay'a ilk insan indi. Adı Neil Armstrong. Astronot Armstrong şu tarihi sözleri naklen yayın içinde de dünyaya duyurdu:
'Kartal inmiştir.' Apollo-11 personeli Aldrin ve Collins ile birlikte üç astronottan oluşuyordu. Ay'da yürüyen Armstrong inançları güçlü bir hristiyan idi. Ancak yolculuk boyunca birtakım şeyler 'Sansür' ediliyordu. Üç astronot birden 'Başka bir cisim' görmüşlerdi. Bütün konuşmalar bantlara geçiyordu...


ASTRNOT ALDRİN: Açık kitap gibi bir şey var burada, tam durgunluklar denizinin üstünde.'

ASTRONOT ARMSTRONG: 'İki halka gibi, daha doğrusu bir kitap gibi.'


ASTRONOT COLLİNS: 'Sekstantın odağını değiştirdiğimde bir kitap biçiminde olduğu daha iyi belli oluyor.

YER KONTROL: 'Ne diyorsunuz siz, ayda kitap mı var?
Tuhaflıklar bantlarda yer almaya devam ediyordu. Ertesi gün kitap yok olmuştu ama şimdi de bir parazit radyoyu sürekli meşgul etmeye başladı. İtfaiye arabasının sirenine benzeyen bir ses.
COLLİNS: 'Duyuyor musunuz? Şu sesi kesin yoksa kulaklarım patlayacak.'
YER KONTROL: Bu ses bizden değil, yabancı kaynaklı. Orada sizinle birlikte başkalarının da bulunmak istemediğine emin misiniz?
ARMSTRONG: 'Şimdi de bir müzik başladı. Yer kontrol, şu parazitlerinizi keser misiniz?'
YER KONTROL: 'Hiçbir arıza yok. Müzik oradan sizden geliyor.'
ALDRİN: Hiçbir zaman anlaşamayacağız galiba. Bu müzik sesi bizden gelmiyor.
Ertesi gün Armstrong, Ay'a ayak bastı 'Kartal indi' diyordu. İlk insan ay'da geziyordu. Birden yine o siren sesi gibi parazit geldi. Ama bu kez keskin seslerin içinde şu sözler bantlara geçti: 'RABBİ-EL ARDZ- DİNİ ENDAHU- İZA- KUN-ALİM'
YER KONTROL: 'Hey kim konuşuyor?'
Bu sırada Armstrong ayda yürüyordu. O müzik gibi ses bir daha başladı. 'Eşhedu enlailahe illallah'
YER KONTROL: 'Yine uçan daireler mi? Neydi o şarkının sözleri?'
COLLİNS: 'EŞEN MAHATMA RESSAMBALLA' filan dedi. Bu Hintçe.
ARMSTRONG: 'Tamamını dinledim. Kalbe bir huzur veriyor. Galiba Afrika radyolarından biriydi.'
ALDRİN: 'Frekans değiştirdim yine aynı ses. Bu ses Ay'dan geliyor. Radyo mesajı değil. İnanılmaz bir şey.'
YER KONTROL: 'Çıldırdınız mı siz? Havasız yerde ses yayılır mı?'
COLLİNS: 'Ne yani, yine uçan daireler mi?'
ARMSTRONG: 'Kitap biçiminde uçan daire olur mu?'
YER KONTROL: 'Bilinmeyen bir hastalık, uzay vurgunu mudur nedir? Bu sesler, kitap, melodi, hep hayal olmalı.'
ARMSTRONG: 'Hayali kamera çeker mi, hayalet bir ses teyp bandına kayıt olur mu?'
YER KONTROL: 'Peki havasız ortamda ses yayılır mı?'
Sonra Armstrong ve Apollo-II Astronotları salimen dünyaya döndüler. Bantlar yeniden dinletildi. Bu sırada NASA'da görevli olan Mısır asıllı Faruk El Baz'a danışıldı. Ay'da okunan bir mesajın sözlerinin 'Arapça kutsal bir cümle olduğuna' ilişkin bilirkişi raporu verildi. Daha sonra aynı cümleyi Apollo-16 astronotu 'Worden'de işitti. Aslında hiç kimse tatmin olmamıştı. Belki UFO, belki başka birileri ama Ay'da bir mesaj vardı. Armstrong hiç mi hiç tatmin olmuyordu.
Bu sırada astronotlar dünyayı geziyorlardı. Gittikleri her yerde büyük bir ilgi ile karşılanan astronotlardan Armstrong'un yolu Mısır'ın başkenti Kahire'ye düşmüştü. Armstong kendisine gösterilen rağbetten memnundu. Bu sırada olan oldu.
Armstrong irkildi 'Hey, bu müzik sesi ne?'
Mısırlılar gülmemek için kendilerini biraz tuttular. Sonra da cevap verdiler 'O müzik değil,
Ezan.. Kilise çanları neyse, Cami'nin de ezanı odur.'
Armstrong: 'Ben bunu daha önce de işittim...!!'

Evet Arkadaşlarım belkide bir çoğunuzun bildiği gibi Hikayemiz burada bitiyor... ve deniyor ki! Bu Olaydan sonra Armstrong müslüman olmuş, Araştırdığıma göre böyle bir şey söz konusu değil, Armstrong der ki:"müslümanların beni kendilerine yakın görmelerine sevindim ama ben müslüman değilim"... AMA asıl soru şu..!! neil armstrong gercekten ezan sesi duymusmudur uzayda..??!!

doğrudur duymuşturr...
Peki Uzayda Ezan sesi daha doğrusu ''ses'' duymak mümkünmü??

Eğer bilimkurgu filmlerine bu soruların cevabı için başvurursak çelişkili sonuçlara varmak mümkün. Örneğin ‘Alien’ filminin sloganı ‘uzayda sizi kimse duyamaz’ idi. Kısa ömürlü TV dizisi Firefly’da uzaydaki dış mekan çekimleri için ses efektleri kullanmaktan kaçınılmıştı. Ama Yıldız Savaşları ve Uzay Yolu gibi dizilerin onlarca sahnesinde dış mekân çekimlerinde eylem ile hoşa giden ses efektleri birleştirilerek kullanıldı. Peki biz hangi kurgusal evrene inanacağız? Eğer geçmişte söylenenler sıkıştırılarak saklanmışsa duymamak mümkün mü? Ölüm yıldızlarının yok oluşu acaba tamamen sessiz mi gerçekleşiyor?

HowStuffWorks sitesi ilk elden gözlemlemek ya da sesin uzayda yolculuğunu gözlemlemek üzere bir denek göndermeyi planlanmış ama Maalesef aşırı pahalı olması nedeniyle bu deneyi gerçekleştirememiş. Masrafları karşılamaması için sigortadan da karşılamak mümkün olmamış.Önceki bilimsel gözlemlere güvenerek araştırmak zorunda kalmışlar…

Bu sorunun tam merkezinde 2 önemli faktöre göz atmak gerekiyor. Ses nasıl hareket ediyor ve gerçekte uzaydaki durum ne?

Öncelikle bu bilgileri edinebilmek için insanlar gerçekten uzayda duyabilir mi sorusunu anlatmak gerekiyor.

Ses nasıl yol alır

Ses mekanik dalgalarla hareket eder. Bir mekanik dalga enerjiyi bir yerden bir yere bir vasıta ile hareket ettiren bozanetkendir. Seste bozan etken cisimleri titreştirir. Ve buradaki vasıta birbirine bağlı ve etkileşimli parçacıkların serisi olabilir. Bu sesin gaz, sıvı ve katıya doğru yol alabilmesi anlamına geliyor.. Örnek bir olay olarak bir çanı incelediğinizde; zili çaldığınızda çan titreşir bunun anlamı zilin içeri ve dışarı doğru hızla esnemesidir.

Zil dışarı doğru hareket ettiğinde hava parçacıklarını iter. Ve o parçacıklarda hemen kendinden sonrakileri iter ve bu böyle silsile halinde devam eder.Yine çan içeri doğru hareket ettiğinde birleşik hava partiküllerini çeker Bu çekme ve itme modeli ses dalgasıdır. Titreşen zil orijinal bozan etkendir ve hava parçacıkları da vasıtadır.

Ses hareketli hava ile sınırlı değildir. Kulağınızı masa gibi katı bir nesneye bastırın ve gözlerinizi kapatın. Herhangi birine masaya parmağı ile vurmasını söyleyin, bu vuruşlar ilk bozan etken haline gelir. Her buruş masaya doğru bir titreşim gönderir. Ve masadaki parçacıklar birbiri ile çarpışır ve ses için araç haline gelir.

Masadaki parçacıklar masa ve kulak zarı arasındaki havadaki parçacıklarla çarpışır. Dalga bir araçtan diğer araca hareketi aktarma olarak adlandırılır Havadaki parçacıklar kulak zarı ile çarpışır. Bu benzeri titreşimler kulakta birçok yapıda meydana gelir. Beyin bu titreşimleri ses olarak yorumlar. Böylece tüm işlem sorunsuz gerçekleşir. Dolayısıyla ses hareket edebilmek için fiziksel araca ihtiyaç duyar.

Buraya kadar zaten sorunun cevabına dair bir takım bulgulardan bahsedildi. Bu süreçten sonrası yani dünya atmosferinin dışındaki alan uzay olarak tanımlanıyor. Uzayın bir vakum olduğunu büyük olasılıkla duymuşsunuzdur. Gerçek anlamda vakum, maddenin varlığının olmaması demektir.

Peki uzay nasıl vakum olabilir

Uzay yıldızları, gezegenleri, astroitleri, uyduları kuyruklu yıldızları içerir ve kozmik nesneler olarak da isimlendirir.

Bunlar birçok madde anlamına gelmiyor mu? Peki uzay bu kadar hacimli nesneleri barındırırken nasıl vakum olarak adlandırılabilir?

Nedeni ise uzayın büyüklüğüdür. Aslında bu nesneler arasında milyonlarca mil boşluk mevcut. Bu boş olan uzay –bazen yıldızlararası uzay olarak da adlandırılır- pratikte tüm maddelerden yoksundur ve bu yüzden etkili bir vakumdur.

Ses dalgaları yalnızca maddelere doğru hareket eder.Yıldızlararası boşlukta hiçbir madde yoktur ve bu yüzden ses hareket edemez. Parçacıklar arasındaki mesafe çok büyük olduğu için hiçbir zaman birbirleri ile çarpışmazlar.Dolayısıyla Ölü yıldız patlamasında ön koltukta yer alsanız da her şeyi duymanız mümkün değildir...

Evet Sevgili dostlarım bu işin bilimsel yönüydü...  Ortaya çıkan soru ise şöyle...!!

Aydan, ezan sesinin duyulması bilimsel değil ilahimi dir?. kızıldenizin ikiye bölünmesi nekadar bilimselse , aynı deniz de sicak su ve soğuk su akımının birbirine karışmadan akması ne kadar bilimselse bu olayda da o kadar mı bilimseldir...??

sevgiler saygılar...

Yorumlar

bu hıkaye 20 yıldır doner durur ama yalanlanmıstır. bole bır sey yok uydurmadır.Uzayda zaten ses yayılmaz buna gerekte yok adamlar kocaman hava gecırmez tulumlar gıyıyorlar nefes almak ıcın arkadaslar ne duyacak ta hemde anlasılır bıcımde duyacak ınanmayan varsa ezan okunurken Denıze gırsın 3-5 boy derıne duyuyluyormu anlasılıyormu bı baksın .. bu tur seylere ınanmayın ınanıdrmayın.....

 

Kızıldenızın ıkıye bolunmesı tamamen bılımseldır Gel gıt olayıdır su anda bıle kızıldenız de gelgıt zamanları bazı bolgeler oldukca sıg olabılmektedır bınlerce yıl once cografı sekıller bıraz daha farklı ıken kızıldenızın gelgıt sırasında asılabılecegı seklınde teorıler vardır...bazı seylerı karsıtırmayalım...

yanı her sey donup dolasıp ılahı olaya gelıyorda arkadaslar ılahı olan bır tek muslumanlık degıl.. tum ınsanlık Allah ın yarattıgı bır olgudur tum evren uzay vs.. Muslumanlıgın tekelınde olan bır sey degıl yanı bız kendımızce boyle gormeye calısıyoruz ama ılahı olayları kacırıyoruz. Bır kere ben dın degıstıren adama guvenmem ıster hrıstıyan olsun ıster musluman kaldıkı adamın haberı olmadan musluman olmus dıye cıkardılar ...Adam allaha ınanıyor ama hrıstıyan neden dın degıstırsın kı ? Adam dogumundan olumune kadar hrıstıyanlıgın kulturu ıle yetısmıs Isa nın peygamberlıgıne ınanmıs hıc anlamadıgı sevmedıgı bır kıtlenın Dın ıne donmek bence en sacma sey ...Ben tuttugum takımı bıle degıstırmem bır de dın degıstırılmesıne cok karsıyım....

ha bu arada ılahı dınler arası gecısı kastedıyorum Allah a tekel koymus olan dınlere yoksa ınanmamak herkesın tercıhı olabılır ıllakı bu dınlere gıreceksın yoksa kafırsın dıyen dınler ıcın dıyorum bunları yoksa ıster atesıt olur ınsan ıster dınsız ama ev degıstıtır gıbı dın degısmeye karsıyım...

 

Sonuc: Bu Armstrong 40 saat felan kaldı ayda hakkında anlatılanlar bı dunya yok uzaylı gormus yok buyuk gemı varmıs yok ezan duymus yok gokdelen gıbı yapılar varmıs yok acık bır kıtap varmıs yok o varmıs bu varmıs adamlar 50 60 tane tası zor getırdıler gerıye ben ınanmıyorum bu hıkayelere ...

Aya neden gıtmedıler sorusu en onemlı soru 40 yıldır ? Benım sahsı fıkrım su andakı teknolojı ıle uzayda bır yere gıtmek zar atmakla aynı sey cunkı yon degıstırme sorunu var adamların ama acıklamıyorlar

Dunya dakı tum hareket eden motorlar surtunme kuvvetıne dayanır . Surtunmesız ortamda ancak hareket korunur yanı burdan belırlı bır acı ıle fırlatırsın roketı aya varır onune bır sey cıksa saga sola donemez ..

bu yuzden bu sorun cozulene kadar uzaya ancak roketle bır seyler fırlatır arkasından dua ederler aman bı terslık olmasın da rotasından şaşmasın....

 

saygılar

 

 

 

 

 

Ben de hikayenin uydurma olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.

Ancak uzayda yönlenme probleminin Ay'a gidişteki problem olduğunu düşünmüyorum, çünkü uzayda yavaş da olsa manevra yapılabildiği için istedikten sonra Ay'a inmenin çok da problem olacağını sanmıyorum.

sevgili diabolica!

enteressan yorumunu okudum ve şaşırmadım bile...  baştan başlayalım istersen!

yorumunun başında bu konu nasa tarafından yalanlanmıştır diye kestirip atmışsın, allah aşkına kardeşim nasa ne derse o'dur diyorsan uyanmanı tavsiye ederim... ondan sonra bu tür şeylere inanmayın ve inandırmayın yazmışsın... inandırma olayı ile beni kastettiğin açık oysa ki yazının tümünü okumuş olsaydın, en başta ''mümkün mü?'' yazısını atlamaman gerekirdi yani kesin şudur veya budur olayına girmedim artı dialog bölümünün altına da hepimize aşikar olan bir ''hikaye'' diye'de özellikle belirtim... artı uzayda ses duyulurmu diye de geniş bir açıklama ekledim tahmin ediyorum yazı uzun geldiği için es geçmişsin.... uzatmadan şuraya gelmek istiyorum, lütfen sadece yazı başlıklarını okuyup yorum yapmayalım, bu çok önemli diğer bir mevzu ise bir paylaşım bir olayın he iki yönündende farklı perspektifler sunuyorsa, bırakalım da okuyan arkadaşlarmız kendi fikirlerini yürütüp kendileri yorumlasın. uzamasın dedim ama bir konuya daha değinmeden edemicem kardeşim, yazmışsın ki..... 

''Bır kere ben dın degıstıren adama guvenmem ıster hrıstıyan olsun ıster musluman kaldıkı adamın haberı olmadan musluman olmus dıye cıkardılar ...Adam allaha ınanıyor ama hrıstıyan neden dın degıstırsın kı ? Adam dogumundan olumune kadar hrıstıyanlıgın kulturu ıle yetısmıs Isa nın peygamberlıgıne ınanmıs hıc anlamadıgı sevmedıgı bır kıtlenın Dın ıne donmek bence en sacma sey ...Ben tuttugum takımı bıle degıstırmem bır de dın degıstırılmesıne cok karsıyım....''

benim sonucum ise şu olacak: benim çevremde hristiyanlıktan sonra müsliman lığa geçmiş bir çok arkadaşım var... aynı şekilde sitemizin bile bazı üyeleri müslimanlık tan sonra hristiyanlığı seçmiş durumda iken, senin bu olaya bakış açın nerdeyse hakaret olarak algılanabilir, biraz dikkat etmek lazım, çok basit ve kırıcı açıklamalardan kaçınılmalı.. zaten yorumunun tümünü baz alacak olursak senin gibi düşünce tarzı çook farklı olan bir insanın ''ezan'' geçen bir konuya ancak bu şekilde bir yaklaşımda bulunabilir diye düşünüyorum... ben senin yukarı satılarda yaptığın açıklamayı büyük bir talihsizlik olarak kabul ediyorum ve bunun nedenini din bilginin zayıf olabileceğine bağlıyorum sevgili arkadaşım...  saygılar...

birincisi nasa acıkladı demedım ben onu nerden cıkarıyorsunuz ? Adamın kendısı yalanladı olayı seneler once...

Ne dusunursenız dusunun hakkımda ama ben dın degıstırmeye karsıyım bu benım fıkrım ayrıca dın degıstırene guvenmemek te benım fıkrım sız guvenebılırsınız ama dın degıstıren arkadasınıda degıstırı kolaylıkla dıye dusunuyorum bu benım fıkrım.... atesıt olsun ama dın degıstırmesın bır ınsan benım de dusuncem bu ...Bu konuda uzunca yazarım ama kırılan arkadaslar olur o yuzden daha fazla yazmayacagım...ıstemeden kırdıgım kısıler oldu ıse ozur dılerım...

Dın konusunda bılgılerımızı kıyaslamak sacma olur ama Muzaffer bey ıle yorumlasmalarımızdan kendısı benım dın konusunda bılgısız olmadıgımı soyler sanırım...Sorun bılmek degıl anlamak sanırım...Insan ınandıgı dını degıstırınce ıyı guzel ben bu konuyu elestırınce saygısız oluyorum bunu da ayrıca dusunmenızı ısterım .

Yazdıklarımı ıyıce okursanız zaten anlarsınız ben ınandırmaya calısmayın derken sızı kast etmedım sızın yazdıklarınız gayet acık zaten sonunda da olabılırmı demıssınız ben sadece konuya yorum yaptım..

 

Yazınızı okudum hıc bır yazıya okumadan sallama yorum yapmadıgımı yaptıgım yorumların bır cok noktaya olumlu olumsuz elestrı yapmamdan anlarsınız zaten sadece baslıga yapmadım ama bu konu yıllardır her yerde ortaya cıkıyor ve bu dogru olmayan bır sey uzerınden propaganda yapılıyor ( sız yapıyorsunuz demedım artık parantez acıp yazarım bu sekılde ) ve bu en cok dınımıze zarar verıyor bır yabancı okuyunca yahu bu adamlar artık ıyıce aşmış hıkaye uydurup dınlerını yaymaya calısıyorlar dıyerek . yanı benım esas derdım su dur kı uydurma yanlıs bılgıler ıle dınımızın oldugundan farklı gozukmesıne karsıyım.

 

 

Sonuc olarak sızın konunuza yaptıgım yorum ıcın ozur dılerım sanırım haddımı asmısım bundan sonra yorum yaparken yalandan hoş beş şeyler yazıp gecerım ...

bır de benı nerden tanıyorsunuz da sızın gıbı bırı ancak boyle yazar zaten dıyorsunuz onu anlamadım...dusuncelerım farklı dıye dusunduklerımı yazmayacaksam yada dusuncelerıme sansur uygulayacaksam burada ne ısım var ...

 

Saygılarımla

sevgili arkaaşım, kardeşim veya ağabeyim bilmiyorum ama... öncellikle saygı kurallarını ihlal edip seni üzdüysem ''hakkını helal et'' niyetim bu değildi... herhangi bir şekide şahsını tanımadığım bir arkadaşı yargılamakta benim ne haddime! ben sadece senin yorumun üzerinde saplantılarda bulunup ve karşı yorumumu yaptım... Bunu bir misilleme olarak kabul etmemişindir umarım...

Paylaşımın konusu üzerinde aslında kolayca anlaşabileceğimizi sanıyorum... detayına bir daha inmeye gerek yok ama beni rahatsız eden diğer görüşündü... tabii ki senin görüşün seni bağlar ve kimseyi ilgilendirmez ama, ben açıkcası rahatsız oldum... 25 yaşından sonra sünnet olan arkadaşım var, cumaları kaçırmaz ve benim sökemediğim arapçayı o su gibi biliyor maşallah!! Yani bunlar güzel şeyler... her insan islam fıtrtında doğar, bizler şanslıyız ki müsliman ana-baba dan dünyaya getirildik... diğerleri doğru inancı kendileri bulmak zorunda ve bunu başaranlarada... ki eğer bizler ALLAH A inanıyorsak ve Rehberimiz Kuranı Kerim ise onlara kucak açmak durumundayız...Caiz olan budur... bunun takım tutmak ve arkadaş satmak ile bağdaştırmak çok yanlış sevgili diabolica... tekrar kırıldıysan affet, herzaman değerli yorumlarını bekliyorum ve sakın hoş beş şeyler yazıp geçme:) herbirimizin yorumu şahsımızın imzasıdır-aynasıdır....... saygılar!!  

 

SIZ BIR KERE DIN ILE CELISIYORSUNUZ!!!! Allah, 4 Peygamberi, yollarindan sapmis, bogaya putlara tapan insanlari yola getirmek icin secmis. Siz de gelmis,

"Ne dusunursenız dusunun hakkımda ama ben dın degıstırmeye karsıyım bu benım fıkrım ayrıca dın degıstırene guvenmemek te benım fıkrım sız guvenebılırsınız ama dın degıstıren arkadasınıda degıstırı kolaylıkla dıye dusunuyorum bu benım fıkrım.... atesıt olsun ama dın degıstırmesın bır ınsan benım de dusuncem bu .."

diyorsunuz. Cok bilmis gibi konusuyorsunuz, ama Siz Allah ile celisiyorsunuz. O kadar ateistlikten Musluman olan insan olmasaydi asirlar once, Muslumanlik eriyip giderdi belki de. Cok boş konusuyorsunuz.

furky91 kardeşim.Gerçi bu bana değil ama yinede yorum yapmak istedim..Ateist bir insanın bir dine mensup olmaya karar vermesi ve bir dine mensup olması, allah tarafından çok güzel karşılanır ve ödüllendirilir.Fakat bir dine mensup olan bir kişinin ateist olmaya karar vermeside bunun tam tersi olarak allah tarafından cezalandırılır..Çok büyük bir sorumluluğu vardır..

Sayın Furky91 ;

oncelıkle bır seyler yazarken cok bilmiş az bilmiş seklinde yazmassanız sevınırım belkı cok bılıyorum olamazmı ? nasıl kıyaslyacagız bılgılerı ? kımınle kıyaslayacagız yada ....Allah ıle celısmek mumkun degıldır sahsım adına ..

Konuları karıstırıp corba yapıp yanıt verırsek sankı dogru sey soyluyormus ızlenımı mı vermıs oluyoruz onuda anlamadım .. Islam dını geldıgınde Peygamber vardı , ınsanları ınanmaya cagırdı ki o donemde ınsanlar baska bır seye ınandıkları gıbı Hrıstıyan yada yahudı ıdılerde ancak donemım iletişim şartları gereği yavas yavas Muslumanlık yayıldı ve Peygamberın cağrısı ulaşan ınsanlar karar verdıler ama gunumuzde heralde Islam dan haberım yenı oldu dıyecek bırılerı yoktur ( yagmur ormanlarında veya o tur teknolojıden uzak kalmıs toplumlar harıc) bu durumda ınsanlar yıllarca kabullendıkler Tanrı ınanclarını değiştiriyorlar ıse ben onlara guvenmem dıyorum .

Ateıst ınsanlar zamanla { ben bu olaya kacıcak bır sey kalmayınca dua etmeye benzetıyorum ( aslında kaba bır tabırı var ama buraya yazmak ıstemedım noktalı olarak yazayım yanı   ..... sıkısınca ) } dıne donebılıyorlar cunkı hayat o kadar zor kı bır yer gelıyor ve ısyan edecek yakaracak yada yardım ısteyecek bır sey arıyor ınsan bu durum farklı ınsanın olgunlasması yada yaşadıgı seyler ılgılıdır....

Muslumanlık erıyıp gıtmezdı zamanla korkmayın ...Ayrıca Allah hepımızın musluman olmasını ısterse hepımızı tum ınsanlar musluman olurlar zaten... Senelerce bır dıne ınan sonra dın degıstır bana tuhaf gelıyor ne değişiyor da dın degıstırmek lazım oluyor onu sorgulamak lazım . eger mantıgına uymuyorsa bunca yıldır uyuyordu da sımdımı uymuyor ...

 

Neyse kımseyı kırmak ıstemem  yıne de haddımı astıysam ozur dılerım .....

 

Bır arkadasımız da Uzayda manevra yapılabılıyor demıs ona da sunu yazayım : Ay roketlerı gerı donebılmek ıcın ayın yorungesınden yararlanıyorlar mesela eger dogru acı da yorungeden cıkamazlarsa dunyayı PAS gecmek dedıklerı sorun olusuyor kı bu da gerı donememek demektır. Yanı uzayda manevra yapılmıyor gunumuz ITMELI ROKET motorları ıle ...

 

Saygılar

Kısaca cevaplarsam: Evet manevra yapabiliyoruz roketlerle.

Ay'dan ya da Dünya'dan belirli açılarda veya belirli zamanlarda çıkılmasının sebebi yer çekimini kullanarak yakıttan tasarruf yapmak. Dünyada bile roketlere manevra yaptırabiliyoruz, uzayda da aynı şey farklı tekniklerle mümkün.

Sevgili ID soyle yazsam olurmu : Uzay muhendıslıgı okudum gerçi cok zaman oldu ama ...

sızın dedıgınız yapabılıyoruz durumu sanırım  uydular ve uzay ıstasyonu gıbı seylerı dusunerek yapılmıs bır yorum ama unutmayınız kı onlar dunya yorungesınde dır yanı Ittıracek bır seyi var roket motorunun :D

Uzayda ıse su an kullanılan Roket motorlarının ıttırecek bır seyı yok belkı cok cok az mıktarda astroıd parcaları vs ama Temel sorun su roket motoru basıtce ıttırme yanı surtunme kuvvetı baz alınarak yapılmıs yuzyıllardır kullanılan bır teknık bız sadece yıllar boyunca gelıstırerek performansını artırdık ve guvenılırlıgını artırdık ama prensıp hep aynı kaldı. yanı 1000 yıl once cınlıler ılk havaı fısek benzerı seyı yaptıklarından berı ılke aynı : cısmın arkasından yuksek hızda madde puskurt  ıtkı tepkı prensıbı ıle cısım aksı yone hareketlensın ....

uzayda ıttırecek ve buna tepkı verecek ( bızım kullandıgımız yakıt turlerının urettıgı maddelere ) bır sey olmadıgından manevra kabılıyetı 0 a yakındır. bu da mılyonlarca kılometre lık mesafeler dusunuldugunde manevra yapılamıyor demek oluyor yanı soyle dusunun araba ıle gıdıyoruz ama dıreksıyonu sadece 1 mılımetre dondurebılıyoruz boyle bır araba ıle burdan Taıwana gıdılebılırmı ?  ( ancak dumduz bır yol ve onumuze bır sey cıkmasın dıye dua ederek mumkun olur kı bu da benım roket ıle uzayda seyehat ıcın dusundugum sey oluyor )

 

Saygılar

 

 

Sevgili diabolica,

Roketler Dünyada da Uzayda da içindeki atıkları hızla dışarı püskürterek hareket ederler. Elbette uzayda manevra kabiliyeti az, ama yok değil. Zaten manevra kabiliyeti olmasaydı hiçbir uçuş yapılamazdı. Mars'a gidebilirken Ay'a gidilemeyişin sebebini manevra kabileyeti olarak görmek bana mantıklı gelmiyor.

Mesleğinize birşey diyemem ama fikrinize yorum yapabileceğimi düşünüyorum. Uzay mğhendisliğinde size manevranın mümkün olmadığını mı öğrettiler yoksa zor olduğunu mu öğrettiler merak ettim doğrusu.

Saygılar.

 

 

Marsa da jupıtere de ay a da aynı mantıkla gıdılıyor dunya yorungesınden cıkısta yon belırlenıyor ama manevra derken sunu anlamamız lazım 100mtre mesefade 1 mm saga sola yon verebılmek manevramıdır degılmıdır . bence degıldır mesela sanıyorum kı apollo 6 yada 13 te aya gıderlerken bır sorun oldugunda ay yorungesınden dogru acıda cıkmak ıcın neredeyse tum yakıtlarını harcamıslar ve ucu ucuna dunya rotasına gırebılmısler ve o gunlerde bu olay 1 gun boyunca dunyaya donup donemeyeceklerı merak konusu olmustu . Yanı evet cok cok az mıktarda hareket mumkun ancak bu navıgasyon ıcın yeterlı degıl bazı seylerı detaylı anlatmak ısterdım mesela uzayda navıgasyon sorunumuz var yanı yerdekı gıbı olmuyor hersey , mırengı noktası alacagımız yıldızlar cok uzakta bılgısayarlar cok cok zorlanıyorlar rota konusunda . Bu tur seylerı cozmeden uzay yolculugu su an ıcın hem masraflı hemde rısklı oluyor .

Ben surtunmesız ortamda hareket dersı aldım ama teorık oldukları ıcın gercek uzayda ne olur onu bılemem ama surtunme tabanlı motorlar ıle surtunmesız ortamda hareket etmek mumkun degıl zaten dogası geregı . ben dersı alalı 13 yıl olmus :D   ama sunu soylemekte yarar var uzayda yonlendırme mumkun olsa aya gıtmek burdan newyorka gıtmek gıbı olurdu tek fark yorungeden cıkmak olurdu ancak oyle olmadıgı aşıkar. Mesela son donemlerde gunes sıstemımızın sınırlarına gonderılen araçlar da sanırım saturn yada jupıterın cekım alanına gırerek hem yon hemde hız ayarlaması yapmaktadırlar. Uzay da yonlendırme  dunya dakı motorlar ıle yapılmayacak ısler. uzayda yonlendırme yapmak ıcın ya sub atomık motorlar kullanmalı yada gunes ısıgı bazlı teorık gunes yelkenlılerı kullanılmalı kı arac ıcınde bulundugu ortamla etkılesıme gırecek bır duruma gelsın.

Teorık olarak degılde pratık olarak belkı de uzay tam olarak boşluk değilse ( sub atomık anlamda demıyorum dunyadakı maddesel seyler anlamında ) bellırlı oranlarda manevra mumkun olabılır ancak ayda bıle pamuk ıle demırın aynı anda yere dustugunu dusunursek ( havasız surtunmesız ortam ) bence manevra kabılıyetı var dıyen nasa bıle olsa suphe ıle bakmak lazım ya bıze ogretılen uzay havasız ve surtunmesız bır ortamdır olayı yalan olur yada nasa nın roketlerı bıldıgımız roket degıldır.

 

Cok daha ayrıntılı yazmak ısterdım ancak bu kadar yazabıldım su anda....

Saygılar

 

Not: ben okulumu yazarken ben daha ıyı bılırım dıye yazmadım sadece bu konuyu gordum anlamdında yazmıstım tabıkı yorum yazacaksınız kı bundan cok memnunum bende 2-3 kelam edebılıyorum :D  karsılıklı goruslerımızı yazmakssak nasıl kendımızı gelıstırebılırız kı ....

 

Dipteki notunuz hoşuma gitti, benim de amacım bilgi/fikir paylaşmak, olumlu anlamda tartışmaktır. Yoksa s.d.k yarışına veya kavga anlamında tartışmaya dönerse konu insan yazdığına yazacağına pişman oluyor :)

Aslında ben ilk yazdığımda da belirtmiştim, uzayda manevra zor ama bunun Ay'a yolculuğun önündeki ana etken olduğunu düşünmüyorum diye.

Yıllar önce hem Rusya hem de Amerika Ay'a gidip gelebilmişler ise, yörüngesinde gerekli manevraları yapabilmişler ise ve Ay üzerine az da olsa iniş yapılabilmişse bu manevra sorununun düşündüğümüz kadar büyük bir sorun olacağını sanmıyorum.

Uzayda metre küpe eser miktarda hidrojen düşüyor, o sebeple tamamen boşluk varsayabiliriz.

Gemiden belirli bir hıza sahip atık gaz çıktığında gemi de gazın çıktığı yönün tersine hareket ediyor. Burada en büyük problem gazın çabuk tükenmesi ve tekrar temininin çok zor olması. Ama yıllar öncesinde hesap makinesi gücünde bilgisayarlarla Ay'a giden insanoğlunu bu tarz problemler durdurmuyordur, arkasında başka birşey vardır diye düşünmeye devam ediyorum.

Sonuç olarak manevra zor ama ona bakarsak Uzay'da hangi iş kolay ki?

Aya gıdılmıs ama yıllar once ne zorluklar ve malıyetler le gıdılmıs yanı gemıden 1 ton gaz cıkar gemı 10cm donsun ben buna ıste manevramı denılır demek ıstedım ...ayrıca tepkı hızı da gorece yavas oluyor yanı kır dıreksıyonu saga sola olmuyor bu durumda ancak uzun mesefelerde manevradan soz edılebılıyor kı onuda 3-5 kez yapabılıyoruz gaz bıtıyor dıye.

 

aya gıtmek cok sorun degılde bu manevra ve navıgasyon zorluklerı donuste sıkıntı oluyor rota kacınca adamlar dunyaya donemıyor :D  sorun olsa gerek bıraz ....

yenı nesıl sub atomık motorlar gelıstık ce aya yada marsa gıtmek cok daha kolay ve ucuz olacak...

belkı de onu beklıyorlardır...

insan diğer yaşama ve yatatıcıya inanmazsa amaçsız kalır umutsuz olur düşünsenize öldüğünüzde sonsuza kadar yok olucaksınız .bi düşünün dünyada sadece belli bir süre yiyip içip eğlenmek için geldiğinizi.gerçekten çok kötü hem de çok

diabolica; arkadaşım bazı noktalarda arkadaşlar sana yanıt vermişler ama ben eksik kaldığın bir noktayı söyliyeyim: Armstrong sesi çıplak kulağı ile değil telsizden duymuş. Tüm frekansları taramışlar, baş edemeyince telsizi kapatmışlar. Bu bilgileri veren zaten Nasa değil o konuşmaları dinleyen KGB ajanları.

Uzayda ezan sesi duymak mümkünmü?..Tabiki mümkün.Neden mümkün olmasın.Eğer insanların geliştirdiği bir metod ile ses duyurulmak isteniyorsa o zaman mümkün olmayabilir.Ama burada dikkatlerimizi yoğunlaştırmamız gereken varlık bir yaratıcı ise, o zaman uzayda ses duymak evet mümkündür.Yani aydaki ezanı astronotlara ileten varlık allahtır.Allah istediği için o ses oraya ulaşmıştır.Tabiiki eğer bu ses olayı doğru ise bunu yapanda allahtır..Aynı zamanda eğer bu ezan sesi doğru ise,bunu astronotlar bir şekilde beyinlerinde hissetmiş ve duymuş olabilirler.Sesin mutlaka ayın uzak bir bölgesinden gelmiş olması gerekmiyor..

.Diabolıca arkadaşımızın yazısında hiç bir fikrinede katılmıyorum..Kızıldenizin yarılmasını nasıl olurda med cezir olayına bağlayabiliyor anlayamıyorum.Musa ve halkı kızıldenizin kenarına gelince allah ona asanla denize vur dedi,ve deniz geçebilecekleri şekilde ikiye ayrıldı..Bunu kuranda meraklı olanlar bakabilirler.Bu olay bilimsel değil,ilahi bir olaydır..Ve asla gel/git olayı ile bir bağlantısı yoktur..Yani musa gel git olayınamı denk geldi.Veya tam gelgit olayı zamanındamı musa kızıldenizin kenarına geldi..

Aydaki ezan seside aynı şekilde bilimsel değil,ilahi bir olaydır..Sanırım bu tip mucizelerde bilimsellik değilde olayın ilahi kısmı incelenmeli.Yani bu olaylara allahın mucizesi diyebiliriz.Bunun gibi olayları yapmak allaha göre çok kolay olaylardır..

Sevgili Muzaffer bey

Valla kızıldenız olayı benım arastırmam degıl bır belgeselde ızlemıstım adamlar bılımsel yaklasmıslar olaya sanırım dıscovery de ıdı gıtmısler oraya olcup bıcmısler .. Ayrıca Gelgıt olayı bılımsel ama ılahı olmayacak degıl ya Allah o saatte orada bulunanları bı sekıl kurtarmıs olaya o sekılde de bakabılırız ...Hz Musa denızın kenarında 1 gece konaklamıstır o olayda belkı de gelgıtı beklemesı vahıy edıldı kendısıne olamazmı ?

Neyse zaten ben bu konularda yazınca senden baska herkes kızıyor bır tek sen karsı gorusunu yazıyorsun senı kırmamak ıcın sozumu gerı bıle alırım ...

Ama ezan olayı yazdıgım gıbı yalanlanmıs bır olay Armstrongun kendısı tarafından ... ben gunde 50 kere ezan sesı duydum zannedıyorum kulak alıskanlıgı bız olsak anlıycam da adam muzık sanıyorum dıye yazmıs hıkayeyyı bırde ( bu paylasımı yapan kısı degıl bu hıkayeyı ortaya atan kımse yıllar once ) kulak alıskanlıgıda yok yanı ...

Saygılar

 

Discovery channel bu olaylara biraz farklı bakar,hep bilimsel olarak yaklaşır..ee ingilizler öyle :)  gel git olayı da olsa burada önemli olan allahın onlara bir yardımının olması.Tabii ki gelgit olayı bir sebep olabilir..

Forumda tartışıp fikirler ortaya atmak güzel bir duygu..Benim bu tip yazılara cevap vermemin bir nedenide şu;bakıyorumda kimseden ses çıkmıyor,o zaman yazıyorum işte ne yapayım:)..teşekkürler dostum..

''merkez cami'' sorusu abest kaçmış biraz.. kusura bakma! aramızaki ''ay'' uzmanı sensin kardeşim.... sen söyle! o kadar kitaplar okuduk, belgeseller seyrettik, makaleler okuduk ''ay'' ile her bilgi yi topladık ama..... gerçekten ''Ay'' hakkında ne biliyoruz... ne biliyorsun... teşekkürler!

Ayda merkez camii varmı diye bir soru vardı yanılmıyorsam..İzin verirsen bir şey yazmak istiyorum barış..Bildiğimiz gibi cinni suretliler için aya gitmek problem teşkil etmez.Müslüman cinnilerin orada namaz kılmadıkları ne malüm.Bu bir olasılık,ama hiç olamaz anlamınada gelmez.Bence mümkündür.

ama muzaffer biliyorsunki burası dinsel öğelerin direkt olarak tartışıldığı bir platform değil, her konuyu dine nasıl uyarlarız diye tartışacaksak bu site deformasyona uğrayacaktır. Hangi şehirde yaşadığını bilmiyorum ama bizim insanlar başka bir memlekete gittiklerinde burada Cami nerede var diye sorarlar. Söylenen her sözü dine karşı yapılmış bir hakaret olarak algılamak zorunda değilsin. bunda pot unsuru olacak hiç birşey yok zaten. Kaldıki Camilerimiz Yüce Yaratanınmız tarafından inşa edilmediği için burada ilahi bir meseleye saldırıda bulunulmamakta. Lütfen ufolji.net ufoloji.net  olarak kalsın.

espri    Fr. esprit 

a. 1. İnce söz: �spri, kıtlıkta bolluk arz eden bir cevherdir.�-N. F. Kısakürek. 2. ed. Nükte: Romanın esprisi.

 Güncel Türkçe Sözlük 

espri    Fr.esprit

 

1. İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, nükte: § �sprileri salon veya kahve köşelerinde kalır.�-Peyami Safa, 20 Asır Avrupa ve Biz, 204. § �üleyman Nazif�n şu (espri)si ne kadar yerindedir.�-Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 55. 2. Yazıda, resimde, sözde ve davranışta ince, derin anlam, nükte:�i>Ne kadar saldırganlaştın son zamanlarda! Küçük bir espriyi bile hazmedemiyorsun� -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 33. § �izgisinin yanı sıra espriye dayalı altyazıya da önem vermiştir.�-Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 75. § �vrupa esprisi (zihniyeti), kültürü ve medeniyeti idi.�-Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 107. § �kuzeyde daha çok Pazar ekonomisi, hür teşebbüs esprisi egemen, güneyde öyle mi ya, kamulaştırılmış kurumlar mı ararsın, kamu sektörü mü ararsın, müdahaleci Pazar ekonomisi mi ararsın, hepsinden birer tutam bulmak olası,-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 23. § �i>Bunun dışında yazanların hemen ekserisi şiiri esprilerde arayan, yanlış anlayışlara kurban giden, bir kısmı da kasıtlı olarak şiiri bozmaya, şiirden gayrı her şeye benzetmeye çalışanlardır.�-Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 218.

 Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

 

*** Biz bu sitede herşeyi yanlış anlaycaksak ve neticesinde her söylediğimizin arkasından bu şekilde açıklama yapacaksak, henüz çok gerideyiz demektir.

sevgili anah.barış kardeşimiz uzayda ezan sesi mümkünmü?diye bir konu açmış ve konunun ana sorusu olarakta özellikle ezan sesini dile getirmiş.Buna bazı yorumlar yaptık.Sende yorum yaptın,bende yorum yaptım.Bu konuya yapılan yorumlar için neden bu site dini platformlara doğru kayıyor endişesini yaşamamak lazım.Eğer konuya dinsel bir yorum yapmak gerekirse izin verinde ben yorumlarımı yapayım.Bu sizi bu kadar rahatsız etmesin.Ve bu yorumlara her zaman birileri çıkıpta neden bu sitenin dini konulara kaydığını olur olmaz dile getirmesin.Endişe edecek bir durum yok ortada.kimse korkmasın bu site dinsel bir site olmaz zaten..

Değerli arkadaşlar

 

konuyu tam olarak okuyamadım ama başlığa göre kısa ve öz bir bilgi vermek isterim.

Nasa da yada ona bağlı kliniklerde uzaya ve aya yapılan yolculuklar sırasında ezan sesi duyan ve bundan dolayı psikolojik tedavi görmüş ve halen görmekte olan astronotlar var. Tedavileri devam eden astronotlara ulaşılabilinirse bunu kendi ağızlarından bizzat dinleme şansımız olur.

Bu uzay efsanlerinden biri gibi yıllardır ortalıkta  dönmektedir. Benim aldığım bilgilere göre  bu bir efsane değil gerçek olarak yaşanmış olaylardır.

 

saygılar..

 

 

ikinci olarak bu konunun bilimsel boyutunu çok güzel açıklamış sn. barisaslier

 

burada şunu öncelikle tespit etmemiz gerekiyor. Uzay hakkındaki mevcut ve çok çok sınırlı bilgilerle bazı olguları yada açıklayamadığımız olguları inkar etmek doğru gelmiyor bana.

Ses uzayda yayılırmı .. Burada uzayın boşluk olduğu ve sesi iletecek bir unsur olmadığından başka yerlere iletilemediğini savunanlar olabilir. Yukarıdaki yazıdada bunun iletildiği ve yıldızların doğumu ölümü vs .. gibi uzaydaki olayların dinlenebildiği bilinmektedir. Buda uzayda boşluk gibi gördüğümüz o  devasa karanlığın aslında boş olmadığının bir kanıtı olabilir. Zaten  son günlerde anti madde , hick paröasıkları yada tanrı parçacığı vb.. gibi isimlerle  adlandrırlan bir madde ile dolu olduğu çoğu bilimsel tarafında kabul görmektedir.

Aslında uzayda zerre kadar boşluk yoktur. Tabiri caizse iğne atsanız yere düşmez..

Yeteri kadar bilgi ve materyal sahibi olmadığından uzay bir boşluk giib algılanmakta konuda geçen sesin burada iletilemeyeceği görüşüde buna dayanarak ileri sürülmektedir.

asıl soru şu ;

uzayın boş olduğunu nereden biliyoruz.

yada uzayın ne kadar iyi tanıyoruz...

 

burada bazılarının dinsel gibi algıladığı aslında tamamen fiziksel yada bilimsel olan olgular var. Bazıları yine kabul etmeyecekler bu problem değil herzaman oalcaktır bu. "Din" sel olan bazı doğa üstü yada metafizik yada açıklanamayan olaylar aslında insan oğluna birer örnek yada ipucudur. Yeterince incelediğinizde ve bilimsel bir alt yapınız belli bir düzeye geldiğinde size metafizik ve olağanüstü yada açıklanamayan gelen bir çok olayın aslında tamamen bilimsel ve akla yatkın olduğunu göreceksiniz..

 

saygılar.