Ana içeriğe atla
1 Haziran 2010 tarihinde BarisAslier tarafından gönderildi

Büyük İddia!.. (ne kadar doğru?)

DENİZLİ'de ‘UFO'cu işadamı’ olarak bilinen, Türkiye'nin 2'nci, dünyanın 4'üncü UFO Müzesi'ni kuran Funika Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nuri Sözkesen, Miraç Kandili gecesi, Hz. Muhammed'in göğe iki uzay gemisiyle yükseldiğini iddia etti.

Denizli Müftüsü Mehmet Köse ise Sözkesen'in iddiasına katılmadığını söyledi.

UFO'cu işadamı Sözkesen, Denizli Yeni Haber Gazetesi'ne, Miraç Kandili nedeniyle bir kutlama ilanı verdi. Bir süre önce uzay seyahati için yaptığı başvuruyla, ilk Türk uzay turisti adayı unvanını alan ve UFO organizasyonlarının sponsorluğunu yapan Osman Nuri Sözkesen ilanda, Hz. Muhammed'in 14 yüzyıl önce uzay seyahati yapan ilk Müslüman olduğunu da iddia etti.

Hz. Muhammed'in göğe uzay aracıyla yükseldiğinin din alimlerinin kitaplarında açıklandığını öne süren Sözkesen, “Hazreti Muhammed'in göğe yükseliş mucizesi tamamen uzay araçları kullanılarak yapılmış bir astral seyahattir. Dolayısıyla sevgili Peygamberimiz mucize yolculuğunu isimleri de belli olan 2 uzay aracıyla yapmıştır. Bu Hz. Muhammed'in mucizesinin bilimsel kanıtıdır. Yüce peygamberimiz bizim şuurumuzu açan bu yolculuğu 14 yüzyıl önce gerçekleştirmiştir. Bugün halen, ‘Uzaylılılar yoktur, uydurmadır. UFO'lara inanmak saçmalıktır’ diyenlere bu yolculuk en güzel örnektir” dedi.

Sözkesen ilginç Miraç Kandili kutlaması ilanında, şu iddialarına yer verdi;

“Miraç, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in göğe yaptığı seyahatin adıdır. Göğe yükselmesidir.

Aşamaları:

1- Mekke'den Kudüs'e Burak isimli küçük bir vasıtayla gece yolculuğu. Kaynak; bkz. İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman'ın web sitesi.
Bu yolculuk muhtemelen UFO, küçük bir uzay aracı ile yapılmıştır.
2-Kudüs'ten göğe Refref isimli büyük bir araçla yolculuk.
Kaynak: İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman'ın web sitesi. Bu yolculuk muhtemelen UFO, büyük bir uzay aracı ile yapılmıştır.
3-Işınlanma: Bu aşamada göğe yükselme fiziksel bedenle anda seyahat şeklinde devam etmektedir.
4-Astral Seyahat:(Son Paylaşımlarım arasında mevcut) Fizik evrenin sonuna gelindiğinde beden terkedilerek zihinsel beden ile yolculuk.
21'nci yüzyılda insanoğlunun halen UFO var mı, yok mu tartışmasını yaşadığı bir dünyada 14 yüzyıl önce UFO, uzaylılar ve ruhani varlıklar vasıtasıyla uzay yolculuğunun Peygamberimiz Hz. Muhammed tarafından gerçekleştirildiği miraç gününü kutlar, insanoğlunun şuurlanmasına vesile olmasını dileriz. UFO Müzesi.”

MÜFTÜ KATILMIYOR

Denizli Müftüsü Mehmet Köse ise işadamı Nuri Sözkesen'in iddialarına katılmadığını söyledi. Hz. Muhammed'in önce Mekke'den Kudüs'e gittiğini, Kudüs'ten de semaya yükseldiğini belirten Mehmet Köse şunları söyledi:
“Mekke'den Kudüs'e kadar yapılan yolculuk İsra Suresi'nin 1 ve 2'nci ayetleriyle sabittir. İnkarı küfrü gerektirir. Bu yolculuk sırasında bindiği Burak isimli at hadislerle anlatılmıştır. Kudüs'ten semaya çıkması hadislerle sabittir. Ancak alimler arasında bu konuda çeşitli görüşler vardır. Kimi alimlere göre semaya yükselişte kendini çeşitli atmosfer katmanları arasındaki hava basınçlarından koruyacak Refref isimli taşa binmiştir. Kimilerine göre de Cebrail aleyhüssellamın kanadıyla göğe yükselmiştir.”

YORUM: Arkadaşlar aslında yorum yapmayacağım,Siret ödülü almış,müslüman olmuş bir İngiliz İslam araştırmacısı Martin Lings veya yeni adıyla Ebubekir Siraceddin'in "Hz.Muhammed'in Hayatı" isimli kitabının 32.sahifesi 1.paragrafından bir alıntı yazacağım siz karar verin!

Hz.Muhammed süt annesi Halime'nin bedevi çadırında yaşadığı çocukluk yıllarında süt kardeşinin çadırın arkasında kuzularla beraberken :

(.... kardeşi koşarak geldi ve "Kureyşli kardeşim beyazlar giymiş iki kişi onu aldılar,yere yatırdılar ve göğsünü açtılar,elleriyle göğsünü karıştıryorlar" dedi.

Bunu üzerine ben ve babası onların yanına gittik ve onu oturur bulduk,fakat yüzü solgun görünüyordu.Onu yanımıza çektik ve "Sana ne oldu oğlum" diye sorduk.Şöyle cevap verdi."Beyazlar giymiş iki adam yanıma geldi,beni yatırdılar ve göğsümü açtılar,içinde bilmediğim bir şeyi araştırdılar."

Halime ve eşi Haris etrafa bakındılar fakat insana benzer bir şey göremedile.İki çocuğun söylediğini doğrulayacak bir damla kan veya yara bile yoktu.Sorulan sorular çocukları söyledikleri şeyden vazgeçiremedi.Çocuğun küçücük göğsünde çizik bile yoktu.Normal olmayan tek şey çocuğun sırtında iki kürek kemiğinin ortasındaydı.:Küçüm fakat belirgin yuvarlak bir işaret.Sanki bir bardak kapanmış gibi oranın etleri derinin üstünde bir yükseklik meydana getiriyordu.Fakat bu işaret doğuştandı.

Daha sonraki yıllarda çocuk bu olayı daha ayrıntılı bir şekilde anlatabiliyordu.

"Beyazlar giymiş iki adam yanıma geldi,ellerinde karla dolu altın bir leğen vardı.Sonra beni yatırdılar ve göğsümü açtılar,kalbimi dışarı çıkardılar.Aynı şekilde onu ikiye ayırdılar,içinden siyah bir pıhtıyı alıp attılar.Daha sonra kalbimi ve göğsümü karla yıkadılar."

Şunları da ekledi:

"Meryem ve İsa dışında,doğduğu andan itibaren tüm Ademoğullarına şeytan dokunmuştur."

Halime ve Haris sonunda çocukların doğru söylediklerine inandılar.ve bu onları çok etkiledi.

Sayfa 35-Rahip BAHİRA2.Paragraf:

Bahira Mekke Kervanının manastırdan pek uzak olmayan bir yerde konakladığını bir çokj defa görmüştü.Fakat bu defa daha önce hiç görmediği bir şeyle karşılaştı ve dona kaldı.Alçak ve küçük bir bulut onların üstünde yavaş yavaş ilerliyor ve sürekli yolculardan bir veya ikisi ile güneşin arasında yer alıyordu.Büyük ilgiyle onların yaklaşmasını izledi.Fakat birden ilgisi şaşkınlığa dönüştü.Çünkü konakladıkları anda bulut hareket etmeyi durdurdu ve altında gölgelendikleri ağacın üstünde sabit olarak kaldı.Ağaç ise dallarını aşağı indirerek onların iki kat gölge altında olmalarını sağlıyordu.Bahira böyle bir mucizenin önemli olduğunu biliyordu.Sadece yüce bir şahsiyetin varlığı bu olayı açıklayabilirdi.

Aniden beklenen peygamber aklına geldi.Sonunda gelmişmiydi?Bu yolcuların arasında olabilirmiydi?

Sonra bir haber göndererek Kureyşlileri yaşlı genç,hür köle hepsini yemeğe davet etmeye ve olayı araştırmaya karar verir.

Sadece Hz.Muhammed getirilmez ve hayvanlara bekçi olarak bırakılır.Rahip gelenlerde aradığı işaretleri göremeyince gelmeyen kalıp kalmadığını sorar ve Hz.Muhammed'i de getirtir.

S.36 prgrf-2:Çocuğun yüzüne bir kez bakmak Bahira için mucizeleri açıklamağa yetti.Yemek boyunca inceledi,sonra yanına giderek yaşam şekli ve uykuları ile ilgili sorular sordu.Muhammed de açıklamalı cevaplar verdi.Sırtına bakmak istediğinde gömleğini sıyırmakta tereddüt etmedi...........İki kürek kemiği arasında kitabında anlatılan yerde "Peygamberlik mührü"nü görünce tüm şüpheleri silindi.... devamı kitapta mevcut... zaman ayırdığınız için teşekkürler..!!

Yorumlar

ra ustam, bu bir bilgi paylaşımıdır! bizler yargılanmak için bu paylaşımları yazmıyoruz... farklı fikirler-düşünceler- yorumlar ortaya konuyor... bazı arkadaşlarımız malesef bunu unutup hemen missileme ye geçiyor çok üzülüyorum, ben elhamdrüllah müslimanım, inandığım kitapın yanında ben diğer dinlerin rehberi olan kutsal kitapları da okuyorum, bu olay benim dinsiz olduğumu göstermez, zaten imanın kimde olduğunu bir ALLAH bilir...

sevgılı omur, tabıkı hersey allahtan onu ınkar eden yok burada bu platformda. ( en azından ben oyle dusunuyorum ) dedımya araclar ve aracılar dıye. Peygamber efendımızın Burak ısımlı bınek hayvanı oldugu dusunulen bır vasıtaya bındıgını bılıyoruz ve bınek hayvanlarının ucamadıgını bılıyoruz ve buna ragmen buna ınanıyoruzda yuce peygamberımızın burak ısımlı vasıtanın bır ucan cısım olma olasılıgını nıye red edıyoruz.

Ben oyle olmustur demıyorum. Vasıtanın ısmının Burak oldugunu bılıyorum. Ama bunu bılen resmeden tasvır eden bırısı bırılerı varsa bızı aydınlatsın lutfen. Tesekkur ederım 

Paylaşım için teşekkürler.Madem araştırma yapıyoruz bunu dinle de bağdaştırmamız lazım bi yerde.Bu konuyu uzun süredir düşünüyordum bende bu şekilde.Belki Yüce Yaratanı tanıtmak için aracılık yapmış olamazlar mı?teşekkürler...

daha önce böyle bir tartışma olmuştu bu forum da.benimde böyle bir şüphem var.bakarsanız bütün peygamberler yükse bir yerde ilahi kuralları alıyorlardı.hz.isa ile ilgili 15 asır önceye ait resimlerde hep bilinmeyen objeler resmedilmiştir.bence bu konuyu fazla uç düşünmemek lazım.sonuçta insan oğlu araştırmaya bilmeye merak etmeye açık bir varlık.