Ana içeriğe atla
30 Mayıs 2010 tarihinde beko34 tarafından gönderildi

İçinden gelen ses (telepati gibi)

Arkadaşlar sizinle bu konuyu paylaşmak istedim paylaşamadan edemedim.Arkadaşlar siz kendi içinizde düşünürken aynı zamanda beyninizin içinde konuşuyormuşuz gibi oluyor bunu biz telekinezi diye düşünüyoruz.Bana ara sıra oluyor bilmiyorum nasıl bişi ama durup dururken kendim değilde başkası bişi söyler gibi çok kısa bir kelime yada cümle söyleniyor.Ama tam da şöyle oldu ki en son 4. gözlemimi yaptığım gün gözlemi yapmadan 15 dk önce sanki beynimde bir kelime yankılandı o da diyordu ki ''korkma yada heycanlanma'' sonra ben tabi ki de neden böyle birşey olduğunu anlamadım ve normal şeyleri yapmaya devam ettim ve sonra o cismi gördüm ... Sizce raslantı mı ? (arada sırada gerçekleşiyor..) 6. his olmadığına eminim.

Yorumlar

bana da oluyo ama daha çok bi tane daha beynim var da o öneriyomuş gibi oluyo bana

mesela bi hesaplamada sonuca ulaştığın zaman hissettiğin şekilde belirsizce düşünürken birden o ses geliyo ve o şeyin sonucunu bulmuş gibi hissediyorum kendimi

yani vücudumun dışında benden daha bilgili ve geleceği görebilen beynim var sanki

Düşüncelerin, duyguların yazı ya da söz olmaksızın beyinler arasında gidip gelmesine "telepati" deniliyor. Telepati bir tür duyular ötesi hissetme. Telepati özelliği yalnızca düşüncelerin ve duyguların aktarılması değil, çeşitli olayların önceden hissedilmesini de kapsıyor. İşitme, görme, dokunma, koklama ve tat alma gibi 5 duyuya ek olarak, altıncı bir duyu kabul edilen bu özellik, zaman içerisinde körelmiş olabilir. İlkel canlılardaki koklama duyusunun sonradan insanlarda azalması gibi.
Telepati sözcüğü, eski Yunanca’daki "tele" (uzak) ve "pati" (duygu) terimlerinden geliyor. Ünlü psikiyatrist Sigmund Freud’a göre, telepati baskılanmış eski bir özellik ve ancak belirli koşullarda ortaya çıkıyor. İlkel canlılarda telepatinin tehlikelerden korunmak için gerekli bir mekanizma olduğu düşünülüyor. Bazı durumlarda kişilerin algılama özelliklerinde değişiklik olabiliyor.Örneğin, bir yakınını kazada, savaştaya da hastalıktan kaybetmiş kişiler bazı olayları ya da tehlikeleri önceden hissedebiliyorlar. Beyinde anlık bir düşünce ya da imaj olarak ortaya çıkan bu durum, kişinin günlük programını ya da önemli kararlarını bile etkileyebiliyor. Telepati, kişinin duygusal durumuyla yakından ilgili. Bu tür özellikler genellikler kadınlarda bulunuyor. Bunun nedeni, belki de kadınların davranış ve düşüncelerinin, erkeklere kıyasla duygusal temellere daha çok dayanması. Aile bireyleri, birbirini çok seven aşıklar ya da ikizler arasında da telepatik iletişimler kurulabiliyor.Modern bilim, telepatinin mekanizmasını tam olarak açıklayabilmiş değil. Bu olgu, kimi kuramlara göre insanın iç dünyasında yayılan bazı ses dalgalarının öteki kişi tarafından algılanması. Bazı kuramlara göreyse bizden yayılan manyetik dalgalara bağlı. Sonuç olarak telepati, beyinden yayılan dalgalarla ilgili görünüyor.Bilimsel temelleri şimdilik tam açıklanamamış olsa da, hiçbir enformasyonun olmadığı ve beynin evrimleşmesinin daha ilk zamanlarında insanın kendini savunması için belki de en önemli duyulardan biriydi. Kullanılmayan özelliklerin zayıflaması ya da kaybolması kuralına uygun olarak, telepati de bazı duyular gibi zayıfladı ve kayboldu. Yakın bir gelecekte bilimsel temellerinin ortaya konulabileceği düşünülüyor. Belki de beynin diğer duyulardan bağımsız bir haberleşme sistemi mevcut olabilir. Diğer insanların beyninden yayılan bazı dalgaların bu merkez tarafından algılanması, telepatinin temeli olabilir. Bu merkez yalnızca insan beyninden yayılan elektriksel dalgaları değil, çeşitli doğa olaylarının meydana getirdiği elektromanyetik enerji dalgalarını da algılıyor olabilir. Volkan patlaması, deprem gibi bazı doğa olayları çok kısa süre önceden belli olabiliyor. Deprem öncesi, altıncı hissi insanlardan daha kuvvetli olduğu düşünülen birçok hayvanda meydana gelen huzursuzluk, olasılıkla deprem öncesinde yayılan bazı sinyallerin, hayvanlar tarafından algılanmasına bağlı. Doğadan yayılan bu tür sinyallerin beyinde algılandığı bir merkezse henüz gösterilebilmiş değil.Beyindeki birçok bölgenin işlevinin daha aydınlatılamamış olduğu düşünülecek olursa, telepati ve altıncı histen sorumlu, olasılıkla çok az gelişmiş ya da tam aksine çok karmaşık olan bir merkezin bulunması, daha uzun bir süre alacağa benziyor.
Feromonlar
İnsanlar arasında, bilinen 5 duyuyu kullanmadan oluşan iletişim ve etkileşimi araştıran bilim adamları, oldukça ilginç noktalara ulaştı. Hem hayvanlar, hem de insanlar arasında, cinsel etkileşimi sağlayan bir kimyasal molekül ve bunu algılayan bir merkez bulundu. Türlerin devamlılığı açısından çok önemli olan bu kimyasallara "feromon" adı veriliyor. Feromonlar, havada kolaylıkla dolaşabilen küçük moleküller.
Yakın bir geçmişe kadar bu moleküllerin yalnızca hayvanlar tarafından salgılandığı ve algılandığı sanılıyordu. Ancak son yıllarda insanlar tarafından da salgılandığı gösterildi. İlk olarak bu molekül koltukaltında saptandı. Feromonların, karşı cinsin ilgisini çeken ve kadınerkek ilişkisini düzenleyen önemli bir molekül olduğu gösterildi. Bu molekül birçok hayvanda seks güdüsünü doğrudan tetikliyor. Bazı deniz hayvanları bu molekülü suya bırakarak yakınındaki karşı cinsleri çekiyor ve hemen çiftleşiyorlar.Feromonlar, burunda bulunan "vomeronazal" organ tarafından algılanıyor. Farelerde, feromon almaçlarını kodlayan genler bulundu. Bu tür bin gen, henüz insanlarda bulunmadı, ancak bu, ilgili almaçların olmadığı anlamına gelmiyor. Yapılan bazı çalışmalar bu moleküllerin kadınlarda adet kanamalarını düzenlediğini gösterdi. Bu molekülleren algılanmasıyla adet gecikebiliyor ya da daha çabuk başlıyor. Feromonların insan cinsel dürtülerini de etkilediği gösterildi.Feromon yalnızca cinsel iletişim için kullanılan bir molekül değil. Birçok hayvan bunlar sayesinde haberleşiyor. Hayvanlar arasında gıda alış verişi, yerleşim sınırlarının çizilmesi gibi birçok mesele bu moleküller sayesinde çözüme kavuşturuluyor. İnsanlar arasındaki telepatik haberleşme, bazı doğa olaylarını önceden sezinleme gibi olayların temelinde bu feremonlar yatıyor olabilir. İnsan vücudu, yaydığı sinyaller ve salgıladığı moleküller ne kadar anlaşılırsa, bugün bize doğa üstü görünen birçok olay o kadar aydınlatılabilecek.

Alıntıdır....

Teşekkürler tayfun.Biraz sıkıldım ama yinede okudum ama ben  6. hissi biliyorum kalbinin orda bir his oluşuyor ve beynine bir mesaj geliyor bana genellikle bu böyle oluyor ama bu farklı bişi sanki birisi sadece bişi söylüyor ve gerçekleşiyor daha çok kadınlarda oluyormuş ama bendede oluyor bende daha çok duygusal bir beyin tipi var..Ama mesala ben böyle birşey yaşayınca hiç planlarımı değiştirmiyorum gerçek olmama olasılığı var dye düşünüyorm ama alışcam ve ona göre davrancam..

 

Bunu açıklıcak biri var mı?

sevgili beko34.. hiç yorum yapılmamış olduğunu gördüm..çünkü biraz karışık yazmışsın..ben sadece kendi düşüncemi yazayım..Bu durum yani beyninin içinde bir kişi varmışta o sana sesleniyormuş gibi,veya bir yerden bir ses duyma gibi..bunu hissetmek genelde her insanda olan bir durumdur..Ama kimisi bunun farkına varmayabilir...Hassas insanlarda bu daha belirgin olabiliyor. Genelde bu gündüz olmaz, hatta hiç olmaz..özellikle gece vucüt istirahate çekildiği zaman,yani uykuya yatıldığı zaman olur..O zaman vucüt kendini rölantiye alır,yani dinlenme safhasına geçer..Yatınca bazı insanlar olur olmadık hani kaşınmaya başlar ya, işte bu vücüdun kendini istirahate geçirmesindendir..Beyinde aynı şekilde istirahate geçtiği için senin bahsettiğin halleri yaşaması,yani bazı olur olmaz sesleri duyması tabiri caizse beynin insana yaptığı birtakım küçük oyunlardır..Yani önemli bir durum değildir.....

selamın aleyküm arkadaşlar,

beko kardeşim bu anlatıklarının telekinezi vey telepati olmadğını düşünüyorum, belkide bu işlere çok fazla kafa yormandan kaynaklanabilir diye düşünüyorum... yaşın daha çok genç anladığım kadarı ile... umarım tek hobbin bu değildir kardeşim...

tamam, kabul edıyorumkı bu ıcten gelen ses sana onceden haber vermıs ve sende bır ufo gormussun. Herkesın goremeyecegı yakalayamayacagı bır hadıseye o mechul ses sayesınde haız olmussun. Ne buyuk mutluluk. Ama keske o ses sana " kameranı hazırla, goruntu alacaksın bırazdan" dıye bır uyarıda bulunsaydı. Bu arada o ses acaba onumuzdekı haftasonu cekılecek olan sayısal sonuclarını da verırmı ?

psssst. yaz baba. 5,16,24,...... :)))))) 

 

Evet onun gibi ama o bir ufo değilmiş .. Bu arada tabi ki de öyle durup durmadık yerde söylemiyo tam yerinde söylüyor..Bu beynin oyunu değil sanki daha önceden geleceği görüyo gibi yani 1 dk sonra olcak şeyi.Aklım karışık iki türlü 6. his mi artık neyse öyle oluyo ? Biri içimdeki ses ikincisi o duygu ve beyne gelen mesaj ??Bu arada son gözlemim hiç kararsızlığa düşmeden onun UFO olduğunu söyleyebilirim :)Ondada böyle bir olay yaşamışştım.

sevgili beko, insanoglu olarak daha henuz yapabıleceklerımızın, yeteneklerımızın farkında degılız. Bızler bıze bahsedılen yeteneklerı henuz kullanmayı onları dogru yonlendırmeyı bılmıyoruz beceremıyoruz. Bu bırazda ınanc ve antreman meselesı. Dogru bır lıder, onder veya ustayla ısmıne ne dersenız dıyın bu guclerımızın farkına yavas yavasta olsa baslayabılırız. Ornek mı ? telapatık ıletısım gıbı, sezılerımızı guclendırmek gıbı, astral yolculuk yapabılmek gıbı. Sen demekkı bazı yonlerden dogustan sanslısın. Bazı algıların, duyu otesı alıcıların oldukca acık. Buda bırısı veya bırılerı tarafından bılındıgı veya tespıt edılebıldıgı ıcın sana hıtap etmeyı uygun gormusler. Bu konuda yozlasmıs, korelmıs bırını acmaya vakıt kaybedeceklerıne bu konuda acık bırını tercıh etmısler. Yanı senı. Ama yınede sen bunlara kafana fazla takma. Cunku bazen ınsanlar boylesıne konulara hazır olamazlar hazır hısseedemezler. Iste o zaman ınsan tabırımı mazur gorun lutfen sıyırma noktasına gelır. Sayet yuce allahın yapabıleceklerının trılyonda bırıne sahıt olsaydık, cebarıl bıze gozukseydı, uzaylılar bızı kendı yasadıkları yre goturseydı, dıger boyutlara alemlere gıdebılseydık bunlara sahıt olan herkes cıldırırdı. Cunku sınırımız kapasıtemız algı boyutumuz bellı. Bunu fazla zorladınmı nedenler baska kapıları acıp tasıyamayacagın yukun altında kaldınmı motoru yakmaya baslıyorsun. Kısacası delırıyorsun. O yuzden bazı seylerle karsılasacaksak, bazı seylerı yasayacaksak onu zaman ıcerısınde kabul edılebılır boyuta tasımamız cekmemız lazım. Konu bayagı derın. belkı yazdıklarımdan bırsey anlamayacaksın. Umarım anlamadım dersın cunku anlamaman benı daha cok mutlu edecektır benım guzel kardesım :)  

Anladım ne demek istediğini malesef :) Haklısın ama ya bunlar benim için o kadar delirme noktasına kadar getircek bişi deil ancak bi astral seyahat korkutur ona da hiç girmem.Ben bi tek şu UFO konusunda biraz sarsıldım ama sonradan yavaş yavaş kendimi artık alıştırdım yani şöyle düşün birşey görsem heycanlanmıyorum bile yani artık yeni gözlemlerim olursa kamera çekimi burda olcak :) Neyse bu konular artık rahatsız etmiyor gibi geliyo ama kim bile bilir ki belkide hazır değilimdir ama bana hazırım gibi geliyo .Şu Ufo konusu bana ilk başta bir sır sonra bir gerçek sonra ise bir ürkütücü birşey en sonunda ise normal bişi gibi gelmeye başladı ... Bu arada bunlar size olmuyor mu yada en iyisi oluyor mu diye sorayım ? Böyle konuları millete açmaktan korkuyorum en yakın arkadaşıma bile açamıyorum bana ters ters bakıyorlar :) Ancak bu siteye açabiliyorum..

Bide beni tercih etmişler derken?Düşündüğüm şey mi ?

 

Arkdaşlar bu aralar biraz yoğunum ilgi gösteremiyorum yakında sizinle yine birlikte olcam :)

Bu arada söylemek istedim babam da gençken 6.hissi çok kuvvetliymiş ve hep bahseder o sanırım 18 yaşında motor kazası geçirdi.Ve geçirmeden önce arkadaşlarına ben motor kazası geçirçem bak görceksiniz demiş... Ve 2 araba onu sıkıştırmış kaza yapmış.. Acaba Genler üzerinden mi geçiyor :) ama bu aralar 6. hissini kaybetti sanırım.Ve bi keresinde rüyasında deprem olduğunu görmüş gerçek sanmış kendini camdan aşağıya sarkıtmış annesi zor tutmuş ertesi gün deprem olmuş.Acaba benim işler de ordan mı geliyo :)