Ana içeriğe atla
20 Temmuz 2009 tarihinde Skylark tarafından gönderildi

Merak Ettiğim Birşey Var..

Öncelikle çalışmalarınızdan ötürü, özellikle de Türkiye'de bu çalışma hal vaziyet içerisinde olmanızdan dolayı ufoloji ekibini canı gönülden yürekten kutluyorum.. Biz insanlar, Tanrı şuurunun sadece bir frekansının 4 boyutlu yansımaları olarak, keşfedemediğimiz başka boyutların, enerjilerin ve başka maddesel, ölçüsel, zamansal kavramların, (en azından kendi adıma söylemem gerekirse) UFO'ların varlığından hiç bir şüphe, kuşku endişe duymadığımı belirtmek istiyorum.. Yapacağınız yorumları, karşı tarafın algılayabileceği bir zihin, şuur çerçevesinde yapacağınızı bildiğim için öncelikle kendimi tanıtma girişiminde bulundum.. Benim merak ettiğim şunlar; 1 - Planetimize yapılan bu sevkler, bizim algıladığımız 4 boyutlu zaman dahilinde, madde boyutunda nasıl olabiliyor, algılanabiliyor? 2 - Planetimize yapılan bu sevkler, sıfır zamanlı bir transfer mi? 3 - Eğer 0 zamanlı bir transferse, yani zamanı aşabilip sıfır zamanda evrenin her yerinde olabiliyorlarsa, bu aynı zamanda zamanlar arası bir sevk olamaz mı? Gelecek veya geçmişten? 4 - Galaksiler arası bir sevkiyat söz konusu bunda hiç bir şüphe yok. Transferin şekli, enerji farklılıkları, uzay zaman boyutları, bizim algıladığımız fiziki kural, kanunlar çerçevesinde transferin gerçekleşebilmesi için manyetik bir alan yaratılarak, maddenin titreşim yoğunluğunu arttırarak, maddenin şekli bozulmadan manyetik alan içerisinde, maddenin bile içinden geçerken formunu koruyarak yolculuk yapabilmesi gerekmiyor mu? Maddenin titreşim yoğunluğunu arttırarak.. 5 - UFO'ların çeşitliliğini göz önünde bulundurursak, biçim itibariyle her araçtaki farklılığı gözlemleyebiliyoruz. Bu araçların farklılığı, araçların farklı amaçlar neticesinde yapıldığını göstermez mi? 6 - Bu araçlar, farklı farklı uzay dostlarımıza ait olamazlar mı? Sanırım şimdilik sadece bu sorularımın yanıtlarını almam, en azından yoğun bir tempoyle, kendini bu işe adamış siz güzel evren dostlarından bu yanıtların cevabını almam, kendi kozmik bilincimi yükseltmem açısından önem arz ediyor.. Görüşleriniz, tesbitleriniz ve yorumlarınız benim için çok değerli. Sorularımı yanıtsız bırakmazsanız çok sevinirim.. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum ve çok teşekkür ediyorum.. Orhan Deniz..

Yorumlar

İlginiz için teşekkür ederiz.

Evren, zaman ve boyutlar ilişkisi hala daha bilim insanlarınca tam olarak anlama kavuşturulamamış olguların başında gelmektedir. Ama insanoğlu olarak bu konuda hiçbirşey bilmiyor değiliz. Aslında aklımızın ve anlayışımızın şuan için yeterli olmadığı bu konularda belirleyici bir önanlama varmak o kadar da zor değil. Biz 3 boyutlu evrende yaşıyoruz ve tüm varlığımız, tarihimiz bu 3 boyutlu çevrenin bize koyduğu kurallarla şekilleniyor. Merak ettiğinize ilişkin şunu diyebiliriz; 4. boyutta varlığını sürdüren bir nesnenin bizim bulunduğumuz 3. boyutta nasıl bir etki ve gözlem süreci bırakacağını anlamak için, 3. yani bizim boyutumuzdaki bir nesnenin 2. boyutta nasıl bir etki bırakacağını gözlemlememiz bize fikir edinme açısından büyük katkı sağlayacaktır. Aşağıda size bu konuda çok önemli araştırmalarda bulunmuş dünyaca ünlü astronom ve astrofizikçi Carl Sagan'ın 2, 3 ve 4. boyutla alakalı anlatımının videosunu sunuyoruz. Maalesef video ingilizce ve altyazıyı uzun süre aramamıza rağmen bulamadık. Bu konuda yardımcı olabilecek üyelerimize müteşekkir oluruz. Altyazıyı bize göndermeleri halinde videoya ekleyeceğiz. Çünkü Carl Sagan bu videoda herkesin anlayabileceği dilde 2, 3 ve 4. boyutu ve sizin sorduğunuz soruya ilişkin; her bir boyuttaki nesnelerin diğer boyutlarda nasıl bir etkiye sahip olduğunu anlatıyor.

ABD'nin 1960'lı yıllardan beri, ellerinde kazalardan kalmış olan UFO'lar üzerinde geri mühendislik (reverse engineering) çalışmaları yaptığı ve bu çalışmalar sonucunda bir miktar yol katettiğini biliyoruz. Bununla alakalı çok gizli belge ve tanıklar geçtiğimiz seneler içerisinde UFO Disclosure konferanslarında birinci ağızlardan paylaşılmıştır. Öyleki bahsettiğiniz ve tüm çevrelerce tanıklık edilen bu UFO çeşitliliğinde ufak bir yüzdesini barındırsa da insan yapımı "UFO"ların bulunduğunu düşünüyoruz. Bunun dışında ABD askeri birliklerinde, CIA'de, ABD Ulusal Güvenlik birimlerinde çalışmış olan 1000'lerce(!) birinci ağızdan da tüm dünyaya yapılmış olan açıklamalar içerisinde dünya dışı varlıkların, bilinen 50 ila 60 arası türüne bizzat göz teması kurulduğunu işitiyoruz. Seneler önce tüm dünyada çok büyük ses getiren ve bugüne kadar gelmiş olan UFO Disclosure Campaign'in o ilk basın konferansının 2 saate yakın kesintisiz tam sürümünü aşağıda izleyebilirsiniz. İlk kez izleyecekler gerçekten çok şaşıracaklar!

(Tekrar belirtiyoruz: Tüm bu videolardan, tüm üyelerimizin yararlanması için altyazı konusundaki yardımlarınıza ihtiyacımız var.)

Fakat eklemek istediğim bir şey var;

Algıladığımız evren 3 boyutlu değil ki, 4 boyutlu zaten. Maddenin madde olabilmesi için zamanın içinde olma zorunluluğu vardır. Yani madde dediğimiz şey 3 boyutlu evet (en - yükseklik - uzunluk) fakat, en'in en, yüksekliğin yükseklik, uzunluğun da uzunluk olabilmesi için zamanın içerisinde olması gerekir. Zamanın olmadığı yerde maddeye ihtiyaç yoktur. Yani en, yükseklik ve uzunluk boyutları, "zaman" olmadığı taktirde bir işe yaramaz. Ona şekil veren zamandır. Zaman olmazsa, madde olamaz zaten..

Pekala, en - yükseklik ve uzunluk boyutları zaman içerisinde ileri geri sağa sola yukarı aşağı vs hareket özgürlüğü taşırken, neden sadece zaman ileri gitmek zorundadır? Sonuçta zaman da bir boyuttur. Ve unutulmamalıdır ki 3 boyutlu dediğimiz madde, zamanın içerisinde hareket özgürlüğü taşımaktadır. Yani zaten biz 4 boyutlu bir frekansta yaşıyoruz ve ilk boyutu zaman. Zaman + en + yükseklik + uzunluk olarak tanımlayabiliriz. Bu nedenle bizim bir üst boyutumuzda olan hareketlilik veya temaslar, 4. boyuttan sonraki boyutlardan gelmelidir. 4. Boyutun ötesinde de zaten maddeye ihtiyaç yoktur ve zaman kavramı aşılabilmiştir. 5. boyutta, "zaman" da diğer 3 boyutun hareket serbestliğini taşımalıdır. Yoksa üst boyut olamaz. En azından üst boyut denemez, "ÜST" hitabını hakedemez..

Bizim algıladığımız zaman boyutunda, zaman bizim ışık hızımız aşıldığı takdirde yok olan bir kavramdır. Planetimize gelen sevkler bir "ÜST" boyuttan gelmesi söz konusu olamaz, çünkü bizim bir üst boyutumuz zamansızlıktır. Ve gelen sevklerinde gayet madde özelliğini taşıdığını görebilmekteyiz. O nedenle sevklerin hepsi, bizimle aynı boyutu paylaşan, aynı frekansta titreşen diğer evren dostlarımız olabilir..

Üst boyutlarda ise zaman kavramı farklı ve zaten aşılmıştır. Hareket serbestliği vardır. O nedenle gelen, gelmiş veya gelecek olan sevklerin, zamanlar arası bir yolculuk olabileceğini düşünmekteyim.. Eğer üst boyuttan bir sevk söz konusu ise..

Ufoloji ekibi olarak siz gelen sevklerin bir üst boyuttan mı geldiğini düşünüyorsunuz?

Yoksa;

Aynı frekansta olan, aynı zamanı paylaşan diğer galaksi dostlarımızdan mı?

Bunu merak ediyorum.. Yanıtlayabilirseniz çok sevinirim..

Tekrar ilginiz için teşekkür ederim..
İyi çalışmalar..

Orhan Deniz

Geri yorumunuz için teşekkürler! Umarız videoları izlemişsinizdir;

Zaman'ın boyut ile ilgisi, ölçülebilir değerinin boyutlar arası değişme ihtimalinden kaynaklanır. Bunun dışında zamanı bilinen 3 boyut uzaklığı ile birlikte isimlendirmek kişiyi yanılgıya düşürür. Zaman; yazdığımız "zaman" kelimesinin "z" ile "n" harfleri arasında tüketilen bilinmeyen olguya verilen isimdir. Boyut ise "z" harfinin "n" harfi ile arasındaki mesafedir (Bu örnekte tek boyuttan bahsediyoruz).

"Zaman'ın içerisinde hareket" teriminizi uygun bulmuyoruz. Öyle ki; zamanın içi veya dışı bulunmaz. Çünkü zaman sadece bir oyundur. Düşününki geçmiş 10 yıl her zaman kısa, gelecek 10 yıl ise uzun gelmektedir. Herneyse bu felsefe ile alakalı birşey. Diğer bir açıdan sizin saygı duyduğumuz görüşleriniz de felsefik görüşlerdir ve gayet tabiidir ki, felsefede düşünmenin sınırı yoktur.

4. boyuttan sonra maddeye ihtiyaç yoktur diyebilmek büyük cesaret ister. Lakin bir çok araştırmacı ve bilim insanı, uykularını kaçıran bu sorulara karşı bu cevabı asla verememişlerdir. Çünkü aldıkları eğitim ve yıllar süren deneyim ve araştırmaları sonucunda dahi henüz boyutlar arası farklılıkları çözmekte, okyanusta damla denilebilecek derecede ilerleme kaydetmişlerdir.

Yorumlarınız değer taşısa da sadece bir ihtimalden ibarettir. Anlayamadığımız konularda yorum getirmek bizim doğamızda olmasına karşın; yorumlarımızı dile getiren beynimizin bu boyutun bir eseri olduğunu ve üzücü bir şekilde bu boyutun kurallarıyla yorumlamaya istisnalar dışında mahkum olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.

Zaman, ışık hızının aşılmasıyla yokolmaz. Işık hızının da diğer tüm "isim konulabilecek hızlar" gibi bir devam süresi vardır. Lakin adı üstünde bu sadece işi "hızlandırmak"tır. Işık hızı olmadan 4 sene sürecek bir mesafeyi ışık hızı ile 3 saniye arasında katedersiniz ama yine de zaman geçer. Kimi ihtimallerde, geçen bu zaman ölçülemeyecek boyutta küçük de olsa yine de zaman geçecektir.

Üst boyutumuzda zaman olmaması gibi bir kavram sözkonusu olamaz. Zaman başlangıçtan beri ve sonuna kadar olacaktır. Her boyut ve galaksi de bu sözkonusu olmak zorundadır. Beklenmesi ihtimal sonuç, boyutlar arası zaman kavram ve değerlerinin değişkenlik gösterebileceğidir.Bir üst boyutta 20 dakika geçerken bizim boyutumuzda 1400 sene geçme ihtimalinin mümkün olduğu gibi.

Tüm bunların neticesinde şunu söyleyebiliriz. Ufoloji.net bünyesineki bir çok editör ve gönüllünün ortak payda etrafında birleşen birbirinden farklı görüşleri vardır. Lakin aramızdaki bu farklılıkları oluşturan görüşlerin kaynağı henüz bilinmeyen fenomenlerin her birey açısından farklı yorumlanmasından gelmektedir. Bu mesajı yazan ben admin, yani bu sitenin yöneticisi olarak size kendi görüşümü söyleyebilirim:

Bence D.D. yaşamdaki ve dünyamıza olan ziyaretlerdeki çeşitlilik çok ama çok fazla. Tıpkı sizin ve bizim düşündüğümüz senaryoların belki yanından geçen ama asla tutmayan çok farklı formlar tarafından ziyaret edilmekteyiz ve bu ziyaretlerin artmasında yüksek derecede bu farklılığın yattığına inanıyorum. Yani üst boyut veya alt boyut olarak adlandırmak şuan için zaman kaybından başka birşey değildir. Bu varlıkların sadece bir gemisinden elde edebileceğimiz bilgiler sayesinde 50 sene içerisinde dünyanın yaşanmaz bir hale geleceği gerçeğini değiştirebilir, küresel ısınmaya çözüm oluşturabilecek alternatif enerji kaynaklarını hizmete sokabilir ve tüm dünyayı barışa en yakın noktaya getirebiliriz.

Şunu unutmamamız lazım; bir canlının yaşamı kademe kademedir. Fiziksel evrim bunun bir parçası olduğu gibi, zihinsel evrim de bunun bir parçasıdır. İnsanoğlu şuan için boyutsal farklılıklar üzerinde sadece fikir yürütebilmektedir ve elinden tek gelen de budur. Çünkü bu konu şuan bulunduğumuz kattan 6 basamak yukarıda sayılabilir, hemen bir-iki basamak yukarıda olan 3. boyut'un tüm türleri konusuna nazaran.

D.D. yaşam konusu yoruma sonsuz açık bir konudur.

Senaryo:

3400 senesinde keşfedilen ve Albert Einstein'ın 1900'lü senelerde anlatmaya çalıştığı zaman değişimi (zaman makinesi) inşaa edilmiş olabilir. ve 3400'lü senelerde büyük büyük büyük büyük büyük babalarımız buraya onları gri ve tüysüz varlıklar haline getirdiğimiz için geri dönmüş ve birşeyleri düzeltmeye çalışıyor olabilirler.

Bu, akla gelen 1000'lerce senaryodan rastgele seçilmiş ve akla gelen bir senaryodur. Lakin görüldüğü gibi hiçbirşey mantıksız olmamakla birlikte, şüphe götürmez delilleri de bulunmamaktadır. Tıpkı sizin düşünceleriniz gibi.

Demek istediğim sizin teorisel yorumlarınıza verebileceğimiz teorisel cevapların bir anlam taşımayacağını düşünüyorum ve dediğim gibi bu mesajı Ufoloji.net olarak değil Ufoloji.net'in yöneticisi olarak cevaplıyorum.

Diğer bir değinmek istediğim konu da; bu bölümdeki tartışma konularınını tüm üyeler arasında olmasından yanayız. Bizden alacağınız cevaplar sadece yorumlarımız olacaktır. Biz de sizin gibi bu konuyu araştırıyoruz ve sizden tek farklı noktamız; bizim bu siteyi açmış ve sizinle buluşmayı arzulamış olmamızdır. Bu yüzden lütfen yorumlarımızı tüm üyelerimiz sadece yorum olarak kabul etsin.

Takibiniz için tekrar teşekkürler..

:) Bu bilinmezlik, gizemlilik çok hoşuma gidiyor..

En azından insanın hayatının sonuna kadar çalışmasını, kafa patlatmasını, araştırmasını gerektiren bir durum. Boyutlar, enerjiler, zamanlar, frekanslar vs..

-Zaman; yazdığımız "zaman" kelimesinin "z" ile "n" harfleri arasında tüketilen bilinmeyen olguya verilen isimdir. Boyut ise "z" harfinin "n" harfi ile arasındaki mesafedir-

Bu yorumdan ötürü sizi kutluyorum. Bu arada tabi ki zaman çeşitliliği, boyutların farklılıklarına göre değişiyor. Mesela Hücrelerimizdeki her atomun içinde pi mezonlar yaşamakta ve saniyenin 3 milyarda biri zamanında yaşayıp ölmekteler. Yani biz "bir" derken, orada 3 milyar yıl geçiyor. Bir evren kuruluyor, bitiyor vs. Ve atomun da kendi içinde bir elektrik, enerji, tesir sahası var. Oradaki tesir sahasıyla, bizimki farklı şeyler. Güneşin 1 saati, bizim yıllarımıza bedel.. Bunlar boyut farklılıklarının, zamana aksi. Evrenin her yerinde zaman olacaktır, boyutların doğurduğu sonuçlar neticesinde. Yakınlık, uzaklık, zamanın boyutunu etkiler. Ama söylüyorum ben yinede, zaman, içerisinde bulunduğu boyutlar kademesinde, her aşamada aşılabilecek bir kavramdır. İnsanken ışık hızıyla aşarsınız, başka bir formken, evrenin başka bir yerinde yaşıyorken, o formun zaman şekliyle ışık hızı sınırını aşınca aşarsınız. Maddeye ihtiyaç olmadığı zaman, zaman aşılabilir..

Neyse söylediğiniz gibi bizim burda "zaman" kavramını tartışmamız yersiz..

İlginiz için tekrar çok teşekkür ediyorum..
Ufoloji'yi seviyorum..
Sevgiyle kalın..

Orhan Deniz

3400 senesinde keşfedilen ve Albert Einstein'ın 1900'lü senelerde anlatmaya çalıştığı zaman değişimi (zaman makinesi) inşaa edilmiş olabilir. ve 3400'lü senelerde büyük büyük büyük büyük büyük babalarımız buraya onları gri ve tüysüz varlıklar haline getirdiğimiz için geri dönmüş ve birşeyleri düzeltmeye çalışıyor olabilirler.

Bu, akla gelen 1000'lerce senaryodan rastgele seçilmiş ve akla gelen bir senaryodur. Lakin görüldüğü gibi hiçbirşey mantıksız olmamakla birlikte, şüphe götürmez delilleri de bulunmamaktadır.

aslında akla yatkın en iyi senaryo demeliydin diğersenaryoları bilmiyorum ama bunun üzerinde gerçekten düşününce insan mantıklı buluyor ve bir o kadarda korkunç hatta istilacı uzaylılardan belkide kıyamet gününden daha korkunç düşünsenize bunu destekleyecek o kadar çok şey var ki elimizde
cern deneyinin başlamasına günler kala gazeteler ve medya çıldırmış gibi tekrarlamaktaydı''çok yakında diğer boyutlardan yada zamanın herhangi bir evresinden ziyaretçilerimiz olabilir demişti bir bilim adamı hemde deneyde üst düzey görevli biriydi cern başladığından beri defalarca arıza yaptı bunu hepimiz biliyoruz ve bu ilkbaharda kaldığı yerden tekrar devam ediyor + deneyin başlaması mayıs ayına denk geliyor ve tüm dünyada ufo gözlemleri başladı sormak istediğim gerçekten ya ateşle oynuyorsak ya sonumuzu hazırlıyorsak hadi geçelim bunu bu bir teori diğeride 2012 olayıyla alakalı şu sıralar föton kuşağına girdiğimiz ve 2012 de herşeyin değişeceğinisöyleyen kuramlar dolaşıyor ortada tüm dna değişecek bilinç vs vs süper insan neye ihtiyaç duymaz yemek uyku sex bizi biz yapan zevk aldığımız tüm zayıflıklarımız yok olacak bu bir süreç tabi ama bu süreç tamamlandığında evrimimizi bitirdiğmizde ya griler dediğimiz yaratıklar aslında biz olursak unutmayın ki her kaçırılma olayı griler tarafından yapılıyor ve kullanılan aletlere bir göz atın ne kadar benzerlik var inanamazsınız(özellikle hamile kadınların kaçırılma olaylarında kullanılan alet e)
eğer bunlar dediğiniz gibi birer zaman makinesi ise ve onlar büyük büyük babalarımızsa ((aslında torun ama neyse)) bu gerçekten inanılmaz korkunç bir gelecek bizi bekliyor demektir ne hale gelmişiz ve bu şunuda çıkarır ki ortaya bunca yıldır sadece torunlarımız tarafından kaçırıldık onlar bizlerdik uzaylı diye bir şey yok yalnızız ...bumu yani hayır inanmak bile istemiyorum onlar torunlarımız olmasın lütfen sadece koca kafalı çirkin uzaylılar olarak kalsınlar böyle daha iyi
ha unutmadan biz ufoculara allahsız diyen kardeşlerimide burdan kınıyorum imanla paranın kimde olduğu belli olmaz beyler herkes baksın kendi işine büyük günaha giriyorsunuz söylemesi benden onlar geldiğinde ve tüm gerçeği öğrendiğinizde suratınızdaki ifadeyi görmek çok hoşuma gidecek hele onların bile müslüman olabileceği fikrini aklıma getirdikçe içim bir acayip oluyor
çok şey değişçek çok....saygılar

Machine yazını okudum ve benimde eklemek istediklerim var.An
cak bunlar benim kişisel görüşüm ama herkesin görüşünede saygı duyarım.Öncelikle ufoları gerçek anlamda araştırmak isteyen bana göre eldeki bilimsel ve görsel verileri hayal
mahsulü ve bilimsel sayılamayacak bilgilerden arındırmalı
dır.bu sayede yaptığı işin bilimsel değeri olur.O senin dediğin foton kuşağı,bilinç değişimi,2012 vb. şeylerin ufolarla bağdaştırılması bana saçma geliyor.bu gibi şeyler Bob Frisell'ın ''Hiçbirşey Doğru Değil Ama Herşey Anlattı-
ğımız Gibi''adlı kitabında bolca var.Tavsiye ederim.Ama lütfen ufolarla bunları bağdaştırmayalım.İkinci olarakta ufoları dine alet ediyorlar.Ah be kardeşim bu evrenden gel-
diği bile belli olmayan ve uzak yıldızlardan gelen bir objenin içindeki varlıkların bir dini olduğunu söylemek hele bir de müslüman olduğunu söylemek çok komik.

eğer açıp biraz KUR'AN okursan orada zaten yeterince ayrıntılı olarak mevcut. kaldıki şimdiki zamanda anlamayacağımız birçok önemli bilgide kur'an da var tabii bunu zaman ilerledikçe daha iyi anlayacak insan oğlu.uzay gemilerini bizde yakında yapacağız 115 ve 116 numaralı elementler bulununca şu an sadece 112 numaralı elemente kadar gelebildik demekki az bir zaman kaldı. 2012 olayına gelincede elbette bunun ufolarla ilgisi yok fakat benim düşünceme göre onlarda kendi gezegenlerinde buna benzer evrimler geçirmiş olacaklarki şimdi bizlere yardıma geliyorlar olabilir. TABİKİ GÖRÜŞLERİNİE SAYGI DUYUYORUM BUNLAR SADECE BENİM GÖRÜŞLERİM.

Bunlar  yorum   meselesi  sen onu öyle yorumlarsın  başkası ayrı yorumlar  ancak ben   bilimsellikten yanayım.Ayrıca  o bahsettiğin  elementleri  herhalde   Çetin Bal'ın sitesinde  veya başka bir   yerde   Bob Lazar 'dan  duydun.Yanılmışta  olabilirim .Herneyse önemli olan farklı varsayımlar içinde  ufoları en iyi  tanımlayan  teoriyi seçip   onu kabul etmektir.Yorumlar hiçbirşeyi  kanıtlamaz.

beyler şu senaryoyu bir hayal edin .birgün kırda bayırda yürürken gözünüzün önünde ufo iner yere ve ardın içinden artık nasıl bir uzaylı istiyorssanız aynen öyle bir uzaylı iniyor gri ufak yada zuzun boylu sarışın yarı erkek yarı kadın vel hasıl size aklınızda ki soruları ve bilmediğin daha birçok şeyi size anlaatttı haa bu arada siz olan biteni anlatılan herşeyi kelimesi kemesine yazdınız. buraya kadar herşey iyi hoş güzel peki  şimdi ne yaparsınız. insanları nasıl inandıracaksınız. insanlara hangi mesajı vereceksiniz. size takılacak birçok etiketi göğüsleyebilecek kadar cesaretiniz varmı bu da ayrı bir şey  o güne kadar inanıyor yada inanmaya yüz tutan sorumluluk olmadan yaşıyan siz artık eski siz değilsiniz çünkü bilmek insanları daima bilmeyenlerden ayırır. evet bu senaryo anlayana göre bir senaryo herkes farklı şeyler algılar

 

zaman olayı var. fiziksel unsurların hallerinin ölçülmesi için kullanılan bir birim bir olgu eğerler ile başlarsak ohoooo süper şeyler çıkar ortayada daha henüz yapamıyoruz o şeyleri hiç yaşlanmamak olayları maddeleri kaldırma hareket ettirme falan filan :d

 

ışık hızı anladığım kadarıyla düşünce hızının çok altında tabi bu dediğimiz olay gerçekten varsa yani düşünce ile kendini ışınlama olayı :)))) şuan yapamadığım için bol keseden atıyorum. ama yapınca hemen size öğreteceğim işin şakası bir yana varsayım ve ezelden beri bazı hasletlerimiz varlığı hakkında kulaktan kulağa şeyler zamanla kitaba dönüşmüş kimisi masal ve kutsal kitaplarda satır aralarında biri beni okusa da anlasa diye bekliyor. ufolar, bilinç gelişimi, ruhsal gelişim, evrim ve tekamül vb. konulara yüzde 99 inanan ama konuşmalarımda tamamen aksi bir yön bildiriyor gibi görünsemde bu alaycılık yada öle görünmek için değil sadece bilinç oluşturmak içindir. çünkü birşeyi beniim demem ile kabul edeceksen kusura bakma senle bir daha konuşmayalım derim bildiğimiz ne olursa olsun karşımızdaki algı kapasitesine göre anlıyacaktır. peki bu çaba niye herkes basbas beni dinle diye bağırıyor.  ufo görmek dünyadaki tüm sorunları bir anda çözecek mi ? DD bir varlık temas kurmak içinizi rahatlatacak mı?  size birkaç metl parçası verince dünyayı yöneten bir kaç kişi evet uzaylılar var artık kendimizi değil dünyayı mı düşünelim diyecek. eğer birşeyler denecekse bu dünya üzerinde sadece 100 kişi kalmalıki dediğinizi anlasınlar kendinizi geliştirmediğiniz sürece ufolar hikaye olur. komşumun sizin evin üstünden hızlıca metal birşey yükseldi öyle kalakaldım dediğinde abi çay içmeye geldiler  dediğimde olayı nekadar tii alıcaksam almamış olsam bile hiç bir tutarlılığı olmayacaktır. çünkü ben görsemde görmesemde dünyaya gözle görülür elle tutulur bir fayda sağlayamacağım eğer bir faydam olmayacaksa arkadaşlar ben bu oyunu oynamam söylemek istediklerim konu dışı ve anlamsız sa anlamayan arkadaşlara özür dilerim