Ana içeriğe atla
17 Mayıs 2010 tarihinde ukikar tarafından gönderildi

Futbol

Arkadaşlar farklı bir konuda yazdığımın farkındayım. Ama lig tarihimizde uzun zamandır ilk kez şampiyoınluk kupası Anadolu takımlarından birine gitti.O nedenle eğer rahatsızlık vermeyeceksem bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Tabi hoş görünüze sığınarak.

Öncelikle bir Fenerbahçeli Bursaspor'u ve tüm Bursasporluları tebrik ederim. Şampiyonluğu hakettiler.

Yalnız bazı noktalara değinmeden geçeneyeceğim. Bursaspor için 5. büyük diyorlar. Daha 4.  büyük yok ki. Ben Trabzonspor'u 4. büyük olarak kabul etmiyorum. Bence futbol diğer spor dallarından çok farklıdır. Futbol'da büyük olmak için sadece bir kupa kazamak ya da bir dönem şampiyon olmak yeterli değildir.

Bağrından çıktığınız ya da temsil ettiğiniz şehrin tek takımı olmak da yeterli değildir büyük olmak için.

Tarihinizin olması gerekir. Sizi siz yapan bir tarih olmalıdır. Bu öyle bir tarih olmalıdır ki Çanakkale'de, Sakarya'da şehitleriniz olmalıdır. Milletinizin kurtuluşu için ter dökmeli, maç yapıyor görünürken Anadolu'da savaşan aslanlar için silah temin etmelidir takımınız. Bu oyunu bozmak isteyenlere karşı bizzat onların elinden hem de yenilgisiz olarak kupayı almalı, giderayak yine bir tertiple ''en azından şu Türklerin gururunu kıralım'' diye tertiplenen son maçı'da küstah işgalcilere tam bir zafer maçı haline getirebilmelidir büyük takım.

Büyük takım olmak sadece bundan ibaret de değildir kanaatimce. Böyle bir mücadeleyeaç gözüyle bakmamak; işgalcilerin oyununa karşı oyuncu teklifinde bulunabilmektir büyük takım olmak.

Tek başına bir tarihe sahip olmak da yetmez büyük takım olmaya. Avrupa'da kupa almak da önemlidir. Ülkenin ve insanının göğsünü kabartmak gerekir. O dördüncü ve beşinci büyüklerimiz bunu ne derece yapabilecekler acaba?

 

Yorumlar

Sevgili Ukikar, Acmıs oldugun baslıga sevgılı yonetıcılerımız nasıl tepkı verır bılemem. Ancak bu konuda bırkac sey soylememe musade edersenız memnun olurum.

Bazen Sebnem Ferah'ın sarkısındakı gıbı sıl bastan yapmak gerek bazen. O yuzden yaklasık 10 mılyon dolarlık bır takımın 3 adet yaklasık 100 mılyon dolarlık takımları gerıde bırakarak sampıyon olmasına kendı adıma cok sevındım.

Hernekadar avrupa kupaları platformunda ulke puanımız ıcın bu durum bıze olumsuz olarak yansıyacaksada. Cunku bırakın Bursa'yı dıger kuluplerımızın ben bu senede cok basarılı olabılecegını dusunmuyorum. Bana o havayı yansıtamıyorlar.

Maalesef 3 buyukler ellerındekı ımkanları dogru kullanmıyorlar. Bır kere balık bastan kokar. Bızım halkımız maalesef cok egıtımlı ınsanlardan olusmuyor. Kultur sevıyemız dusuk. Hal boyle olunca sosyal yasamda kendıne bır yer edınemeyen, bır yere gelemeyen, bunun sadece bır spor musabakası oldugu bılıncını tasımayan, bunun sadece bır eglence oldugunu ıdrak edemeyen stadları dolduran o taraftar denen insan ! guruhları, kulubunun bunyesınde, etrafında, gruplar ıcınde ve stadyumda bırseyın parcası olduguna kendını kabul ettırıp her turlu sapkınlık ve taskınlıgı yapabılecek hakkı gorebılıyor kendınde. Burada kulup baskanlarını kendılerıne ılah yapıyorlar. Baska ne derse o yapılacak mantıgı ve zıhnıyetı ıle hareket edıp kulup baskanlarının agzından cıkan sozlere buyuk ıtıbar gosterıyor ve soyledıklerını emır adledıyorlar. O yuzden ozellıkle 3 buyuk ! kulubun baskanları verdıklerı demeclere cok ama cok dıkkat etmek zorundalar.

Kulupler maalesef teknık dırektor secımlerını yanlıs yapıyor. Besıktas ıcın Mustafa Denizli ornegını bır kenara koyarak Fenerbahce'nın aragones ve daum tercıhlerını burada elestırebılırım. Galatasaray'ın Reeijkard tercıhındekı yanlıslıgı fenerın aragones yanlısıgı ıle aynı paralellıkte. Bır kere bellı bır yasa gelmıs, evınde oturup emeklılıgının keyfını cıkartması gereken ıkı ısım aragones ve feldkamp'ın Turkıye'de ne ısı var. ama suc onlarda degıl. Yonetıcılerde. Hayatlarının sonbaharında yılda 1-1,5 ömılyon dolar kazanırken Turkıye'den gelen senelık 3-5 mılyon dolarlık teklıfe bende olsam hayır dıyemem. Aragones'ın ozellıgı ne ? Sampıyon Ispanya'nın teknık dırektoru. Adam dogru duzgun yurtdısına cıkıp takım bıle calıstırmamıs. Bugun Ispanya'nın basına Fenere, mıllı takıma talıbım dıyen Yılmaz Vural hocamızı koyun yıne en kotu ıhtımal ıle Ispanya yarı fınal oynar. keza aynı sey Reijkaard ıcın gecerlı. Barcelona ısleyen bır makına. Sıstem bellı. Oyuncular kalıtelı. Hepsı yıldız. Reijkaard benım ıcın ne zaman kıymete bınerdı ? Hollanda'da Sparta Rotterdam'ı veya Isvıcre'de Aaru'yu, veya yunanıstanda Arıs'ı sampıyon yapsaydı evet benım ıcın daha kıymetlı olacaktı. Bılmem anlatabılıyormuyum. Daum mesela. Daum neden ıkıncı defa getırılır Turkıye'ye. Daha once anlasması fesh edılen bır teknık dırektoru, gecmısınde onemlı basarıları olmayan bır teknık dırektoru sırf Turkıye'yı turk halkını takımları tanıyor dıye getırmek dogrumu degılmı ? O zaman zico'yu kovmasaydın ? Hıc olmazsa Brezılya ve Guney amerıka kokenlı futbolcuları hosnut kılar onların performanslarını ust duzeye cıkartmaya gayret gosterırdın. Buda bır yontem. Kaldıkı Sampıyonlar lıgınde ceyrek fınalı gormus takım zıco'nun takımıydı. Teknık dırektor secımlerımız yanlıs. aragones ve reijkaard ısımlerının benım nezdımde bır tek onemı var o da bu ısımlere gelebılecek onemlı oyuncuların daha fazla olması.

Gelelım futbolcu secımlerımıze. Maalesef Turkıye'de transferler yonetımler tarafından yapılıyor alınanlar teknık dırektorun onune koyuluyor ve takım yaratılması ıstenıyor. Bastan asagıya yanlıs. Teknık dırektorun ıstek ve taleplerı yonunde takım kurmanız sarttır. Dogrusuda budur. Amam menejerler arasında kırısılan komısyonlar cok tatlı gelıyor olmalıkı bu ısı ne yazıkkı teknık dırektorlere bırakmıyorlar. Ornek mı ? tabata ornek mı ? Jo alves ornek mı ? Maldonado Ornek mı ? baroni ve bilica Bunlar ve bu tıptekı oyunculardan Turkıye'de fazlası ıle var.

Ozetle Teknık dırektor ve futbolcu transferındekı hatalar hem parasal kayıplara hemde basarısızlıklara mal oluyor.

Isın buyukluk kısmına gelınce. Bu noktada benımde tereddutlerım var. Bana gore buyuk olabılmek salt olarak tarıhle alakalı degıl. Ona bakarsanız futbolun besıgı olarak adledılen Ingıltere'de ılk kurulan futbol takımların bırı Sheffield Clup'tır. Sheffield United ıle Tottenham Hotspur kuluplerıde 1800 yılların sonunda kurulmusttur. Ve bu ıkı kulupte ıngıltere'nın en eskı kuluplerındendır. Ama bugun Ingıltere'nın en buyuk kuluplerı hangısıdır dıye sıraladıgımızda cogunuz M. United, Liverpool, Arsenal ve Chelsea dersınız. Chelsea'nın mazısı nedır pekı ? Tottenham kadar eskı bır kulup olmasa gerek. O yuzden salt tarıh kıstası ıle buyukluge karar vermek dogru degıl. Tarıhı ıle bırlıkte, gelırı, seyırcı sayısı, taraftarı, maddı gucu, vızyonu ve mısyonu, durusu, avrupa arenasındakı basarıları, mıllı takıma verdıgı destek gıbı etkenler bır kulubu dıgerlerıne gore buyuk yapabılır. Mesela Bugun Ilhan Cavcav'ın nakit konusundakı gucu bugun Turkıye'dekı hıcbır kulupte yok. Ama bu ozellık genclerbırlıgını guclu kılıyor ama buyuk yapmaya yetmıyor. Yukarıda saydıgım ozellıklerın bır araya gelmesı sart. Bu da zaman ısteyen bır durum. Kımbılır bugun Trabzonsporun bıle 4. buyuk olup olmadıgı tartısılırken belkı bırgun bır Bursapor tıpkı Chelsea gıbı sonradan da olsa buyukler arasına gırmeyı basarabılır. Neden olmasın ?

Bu arada sıze bır soru sormak ıstıyorum. Bugun 17 Mayıs. Uefa kupasını 10 sene once Arsenal'ın elınden kaptık. Bu anlamda Turk futbol tarıhının tartısmasız en basarılı kulubu olan Galatasaray bu onuru ve gururu tasımak ve duymakla haklıdır. Ancak. Gecen 10 sene zarfında super kupa'da dahıl uzerıne ne konulmustur ? ne eklenmıstır ? Kutlamaya karsı degılım ancak uzerıne neyı ne kadar koyabılmısız dıye baktıgımda bır adım bıle oteye gıdemedıgımızı gormek benı ısın acıkcası uzuyor. Bır veya bırkac takımımız her sene mın. ceyrek fınalde mutlaka gozukmelı. 2-3 ceyrek fınal oynarsın 3. cusunde yarı fınal sonrasında fınal oynarsın. Ilk etapta o platformda derecelerde oralarda bulunmak sarttır. Lokal basarılar, dereceler kuluplerın avrupadakı arenalarını belırlemeden ote bır anlam ıfade etmemelıdır. Cunku avrupa sızın lokalde ne yaptıgınıza degıl globalde ne yapıp ne yapmadıgınızla ılgılenmektedır. Futbolsever Cok az lokale goz gezdırır. Ingıltere, Ispanya, Italya, Fransa ve Almanya. Gordugunuz gıbı bır elın parmakları kadar. Turkıye bu konuda ıyı bır vıtrın degıl ne yazıkkı. O yuzden sanıldıgı kadar rahat transferler yapılamaz. Mısal Messı senede 100 mılyon dolar kazansın. Fenerbahce Messiye senelık 125 mılyon dolar teklıf etısn. Messı yınede gelmez. Messı'nın bıze gelecegı donemler onun 30 kusur yaslarında oldugu donemler olabılır. O zamanda Messı gercek messı gıbı oynarmı ? cok zor. En azından buradakı cogu yabancı gıbı bır ıkı varyete yapıp kalan dakıkalarda yatar, arada bır gol atıp bır ıkı mac yatar parasını alır cekıp gıder. Maalesef gercekler bunlar.

Ra söylediklerinde tamamen haklısın. Hatta eksik  bile söyledin. Futbol'da Brezilya hariç başarılı olmuş tüm ülkeler gelişmişlik olarak belli bir standardı yakalamış ülkeler. Yani ekonomik olarak iktisatta merkez ülkeler denilen sınıfta olan ülkeler. Bu da aslında ekonomik gelişmenin sportif başarılarda ne derece etkili olduğunu gösteriyor. Tabi gelir arttıkça devletin spora yaptığı yatırım da artıyor.

Gelelim büyüklük konusunda anlatmak istediğim asıl noktaya. Bursaspor yada Trabzonspor ne olursa olsun şehir takımları. Yani genellikle o şehrin dışında taraftarları yok. Üstelik aşırı milliyetçilik gibi son derece sevimsiz ve zararlı akımlar bu tip takımların gelişerek tüm Türkiyeyi kapsamasını engelliyor.  Benzer yorumları diğer illerin takımları içinde yapabiliriz. Hatta İzmirde Altay, Göztepe ve Bucaspor takımları arasında müthiş bir çekişme var. Kendi semtlerinin yada ilçelerinin dışına çıkamayan takımların tüm Türkiyeyi kapsayacak şekilde büyümesi bana imkânsız geliyor. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray. Bu takımlar gerçekten Türkiyenin her tarafında seveni olan takımlar. İnanırmısın ben askerliğimi Şırnak Milli karakolunda yapmıştım. PKK'lılar telsize girip Fener-Trabzon maçının sonucunu soruyorlardı bize. Büyüklük işte budur. Hangi kökenden, hangi inançtan olursa olsun herkesi kapsamak.

Trabzonspor Kulübü Profesyonel Futbol Takımı Trabzonspor, Trabzon'da 1967 yılında kurulan futbol takımıdır. Renkleri Bordo ve Mavi dir.Profesyonel Futbol Ligleri tarihinde Türkiye Şampiyonu olan 5 takımdan biri ve ilk Anadolu takımıdır. En başarılı teknik direktörleri kulübe 4 şampiyonluk kazandıran Ahmet Suat Özyazıcı'dır. Ulusal Başarılar Turkcell Süper Lig: 6 Şampiyonluk: 1975-76, 1976-77, 1978-79, 1979-80, 1980-81, 1983-84, Türkiye Kupası: 8 Şampiyonluk: 1976-77, 1977-78, 1983-84, 1991-92, 1994-95, 2002-03, 2003-04, 2009-10 Cumhurbaşkanlığı Kupası: 7 Şampiyonluk: 1975-76, 1976-77, 1977-78, 1978-79, 1979-80, 1982-83, 1994-95 Başbakanlık Kupası: 5 Şampiyonluk: 1975-76, 1977-78, 1984-85, 1993-94, 1995-96 Trabzonsporun şehir takımı olduğunu söylemişsiniz doğrudur hiç olmazsa bir semt takımı değildir ve o şehir dıışından taraftarı bulunmadığından bahsetmişsiniz urfadaki trabzonspor fenerbahçe kupa finalinde bulunsaydınız sanırım trabzonsporun büyüklüğünü ve taraftar profilinin sadece trabzon şehrinden oluşmadığını görürdünüz ayrıca trabzonspor hangi deplesmana giderse gitsin tarftar konusunda hiç sıkıntı çekmemiştir eğer dünyanın her yerine tüm statlara taraftar taşıyabiliyorsanız, müzenizde onlarca kupa varsa ve  her zaman ligin iddialı ekiplerinden bir tanesiyseniz , bu büyüklüktür  kimse bu büyüklüğü sizden alamaz bu arada bende trabzonlu olmayıp trabzonspor taraftarıyım buda sanırım trabzonsporun büyüklüğünü bir nebze olsun açıklar. bir bursalı olarak bursasporumuzun şampiyonluğunuda ayrıca kutlarım