Ana içeriğe atla
1 Mayıs 2010 tarihinde BarisAslier tarafından gönderildi

Gelecekten gelen adamlar...

  Arkadaşlar Kanada'daki bir müzede yer alan bu fotoğraf görenleri şaşırtıyor. 1940 yılında çekilen resmin Fotoshop ile uzaktan yakından alakası olmadığı çeşitli fotoğraf analistleri tarafından onaylanmış. Resme dikkatli bakıldığında (ki ben dikkat edilmesi gereken noktayı bir yuvarlak yardımıyla belirginleştirdim) içerisinde bulunduğu zaman diliminden kopuk gibi duran bir Zamanyolcusu görüyoruz.

Zaman yolcusunun güneş gözlüğü (ben şahsen pilot gözlüğü olduğunu ve bu şahsın günümüz güneş gözlükleri modasına ilham veren öncülerden biri olabileceğini düşünüyorum), kirli sakalı, tiki saçları, baskılı sıfır yaka tişörtünün dahil olduğu rahat giyim tarzı ve elindeki fotoğraf makinasının modeli bu şahsın bir zaman yolcusu olduğuna dair şüphe bırakmamakta.

bu konu ile bulduğum bir video...

[video:http://www.youtube.com/watch?v=ip_VdqZCpsM&feature=related]

 

JOHN TİTOR :

John Titor, zaman yolculuğu yapıp 2037 yılından geldiğini öne süren bir kişidir. 2000/2001 yıllarında çeşitli internet haber sitelerine belirsiz, çoğunun yanlışlığı kanıtlanabilen bilgiler yollamış, yakın gelecek hakkında öngörüler ve yaşadığı zaman hakkında bilgiler vermiştir. John Titor'un söyledikleri birçok tartışmaya konu olmuştur.

Yazılanlara göre John Titor, devlet için çalışan ve zaman yolculuğu projesi için seçilen bir askerdir. 2036 yılından 1975 yılına IBM 5100 almak için döndüğünü söylemiştir. Bu bilgisayar ile 2036 yılında eski programların "ayıklama (debug)" işini yapacağını iddia etmiştir. Gönderdiği yazılar, 2000-2037 yılları arasında birçok olaydan bahsetmiştir, 3. Dünya Savaşı dahil (2015 yılında olacağını ve toparlanmanın 20 sene süreceğinini iddia etmiştir)

John Titor'un askeri rütbe işareti
john Titor un 2037 yılından yanında getirdiği idaa edilen orjinal resimler ve dökümanlar...


Photocopy of the Technical Manual


Photocopy of the Technical Manual


Photocopy of the Technical Manual


Photocopy of the Technical Manual

Device schimatic

Detailed cutaway schimatic

Image of the Time Travel Unit

This is a picture taken in the fall of 2035 during my training. It shows my instructor beaming a handheld laser outside the vehicle during operation. The beam is being bent by the gravitational field produced outside the vehicle by the distortion unit. The beam is visible through smoke that is coming from his cigar.



Better picture of the time travel device

The time travel device

Closeup of the device

This is the same model of computer John took back to the future. Its an IBM Series 5100, type 5110 (Thanks Pamela for the images)

same machine different angle.

 

Gelecek zaman Technical Zaman makinası John Titor

Yorumlar

Hatırladığım kadarıyla böyle bir film vardı. O filmde bu güneş gözlüklü adamın yanındaki şapkalı şahsa benzeyen birileri vardı. Bu o filmden bir görüntü olabilir diye bi an düşündüm. Ama şunu söylemeliyim ki Cern deneylerinin bir amacı da -en azından bazı fizikçiler için- zamanda yolculuğu kanıtlamak için iyi bir fırsat.

merhaba arkadaslar discovery kanaldan gördügüm bir dökümantasyonu buraya tasimak istedim. dökümantasyonun tamamina yetisemedim.ama söyle diyor kisaca: Savas ucaklarinin ses hizina ulastigi ilk devirlerde söyle bir problem vardi;pilotlar gercek zamani algilamada sorunlar yasiyor ayni zamanda hepsinin kol saatleri söz birligi etmiscesine bes dakikadan kirkbes dakikaya kadar geri kaliyor yada tamemen duruyordu..bu konu önceleri önemsenmedi ve bunun sebebini G kuvvetine baglandi.pilotlara yere inince saatlerini tekrar ayarlamalari söylendi. Ilerleyen yillarda arastirmacilar bu konuyla daha cok ilgilenicek ve hizla giden ve hizi gittikce artan bir kabinin icindeki öz zamanin disarida kalan zamana göre yavasladigi kesfedilecekti. Deney icin simdi cözemedigim nasil oldugunu henüz anlayamadigim bir kabine denek kisi oturtuldu..kabin ses hizina yaklastiginda aradan gecen zaman 14 dakikayi buldu yalniz kabinden inen denegin kolundaki saat gecen sürenin bir dakika oldugunu gösteriyordu..bu inanilmaz bir olaydi..buna göre 17:01 de kabine giren denek kabinden indiginnde kendi kolundaki saat 17:02 gösterirken disardaki tüm saatler 17:06 gösteriyordu..bu inanilmaz sey tekrar ve tekrar test edilmeliydi her sefereinde birden fazla degisik saatlerle ve test edildi..her seferinde sonuc ayniydi.. Artik kanitlanmisti..kabin icinde hiz artikca zaman yavasliyordu.. Bu teoriye göre eger bir kisi bir yil kabinin icinde ayni hizla yolculuk yaparsa o kisi bir yilin sonunda disariya ciktiginda..kendi zamanina göre bir yil ama disaridaki hayata göre aradan 14 yil gecer...ama nasil olurda bir insan bir yil boyunca cok yüksek bir hizla seyahat edebilir ve buna dayanabilir..üstelik daha ilerki zamanlara seyahat edilmek istendiginde kabinde cok daha fazla kalinmasi gerekirdi..bu nerdeyse imkansizdi?..ayni zamandada cok enerji gerektiren birsey?.. O halde yapilmasi gereken birsey var..oda icinde yolculuk yapilacak kabinin hizini arttirmak..böylece bir kac dakika icinde cok uzun yillara seyahat mümkün olacak.

[quote=user1]

merhaba arkadaslar discovery kanaldan gördügüm bir dökümantasyonu buraya tasimak istedim. dökümantasyonun tamamina yetisemedim.ama söyle diyor kisaca: Savas ucaklarinin ses hizina ulastigi ilk devirlerde söyle bir problem vardi;pilotlar gercek zamani algilamada sorunlar yasiyor ayni zamanda hepsinin kol saatleri söz birligi etmiscesine bes dakikadan kirkbes dakikaya kadar geri kaliyor yada tamemen duruyordu..bu konu önceleri önemsenmedi ve bunun sebebini G kuvvetine baglandi.pilotlara yere inince saatlerini tekrar ayarlamalari söylendi. Ilerleyen yillarda arastirmacilar bu konuyla daha cok ilgilenicek ve hizla giden ve hizi gittikce artan bir kabinin icindeki öz zamanin disarida kalan zamana göre yavasladigi kesfedilecekti. Deney icin simdi cözemedigim nasil oldugunu henüz anlayamadigim bir kabine denek kisi oturtuldu..kabin ses hizina yaklastiginda aradan gecen zaman 14 dakikayi buldu yalniz kabinden inen denegin kolundaki saat gecen sürenin bir dakika oldugunu gösteriyordu..bu inanilmaz bir olaydi..buna göre 17:01 de kabine giren denek kabinden indiginnde kendi kolundaki saat 17:02 gösterirken disardaki tüm saatler 17:06 gösteriyordu..bu inanilmaz sey tekrar ve tekrar test edilmeliydi her sefereinde birden fazla degisik saatlerle ve test edildi..her seferinde sonuc ayniydi.. Artik kanitlanmisti..kabin icinde hiz artikca zaman yavasliyordu.. Bu teoriye göre eger bir kisi bir yil kabinin icinde ayni hizla yolculuk yaparsa o kisi bir yilin sonunda disariya ciktiginda..kendi zamanina göre bir yil ama disaridaki hayata göre aradan 14 yil gecer...ama nasil olurda bir insan bir yil boyunca cok yüksek bir hizla seyahat edebilir ve buna dayanabilir..üstelik daha ilerki zamanlara seyahat edilmek istendiginde kabinde cok daha fazla kalinmasi gerekirdi..bu nerdeyse imkansizdi?..ayni zamandada cok enerji gerektiren birsey?.. O halde yapilmasi gereken birsey var..oda icinde yolculuk yapilacak kabinin hizini arttirmak..böylece bir kac dakika icinde cok uzun yillara seyahat mümkün olacak.

[/quote]  kafadan sallamissin ses hizi çok düşük bi hızdır birak ses hızını ışık hıznın %99.9 hızıylada gitsen kolundaki saatte sadece saniyeler kadar geri kalir. işik 1 saniyede dünyanın etrafini 7.5 kere döner yani 300 bin km yol alır 1 saniyede. şimdeki en hızlı jet uçaklarını getir hiç durmadan 1 milyon yıl donse yine 14 dk geri kalmaz kolsaatleri.

 

Bana sadece 90 + 5 + 1 + 1 totalde 97 dakıka lazım.

97 dakıka sonrasını gorsem bana yeter sanırım. 2 tl sermaye ıle cıkacagım yola trılyoner olarak devam edebılmem ıcın :))

90 dakıka : Mac suresı / 5 dakıka: Max oynanacak uzatma dakıkaları / 1 dakıka: max. kuponu doldurma suresı / 1 dakıka: max. kuponu yatırma suresı :)

 

 

Gelecege donus fılımını hatırlayanınız vardır sanırım. Michael J. Fox gecmıse donerek anne e babası ıle tanısır. Annesı Fox'a asık olur ama burada onemlı olan annesının babasına asık olmasını saglamaktır. 

Soru su ? Annesı ıle babasının tanısmasına vesıle olmasaydı, evlenmeselerdı ve cocukları olmasaydı Gelecekten gelen Michael J. Fox'un durumu ne olacaktı ? 

temelde bu sorunun yanıtını bulursak fıkırlerımızı bunun uzerıne ınsa edebılecegımızı dusunuyorum.

sevgili RA bravo bende bu konudan bahsedecektim ama bir türlü cümleye dökemdeim çok karışık bir konu bu kabul edersin:))   benimde zaman yolculuğuna şüpheyle baktıran tek konu bu ...  konuyu çok güzel bir örnekle aktarmışsın teşekkürler....  dediğin gibi filmdeki fox hiç  doğmuyacağı için haliyle o zamanda yolculuğuda yapmamış olacak diye düşünüyorum. bu doğa kanunlarına ters diye düşünüyorum...

Tesekkur ederım sevgılı omur. Konuyu dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Zaten ozunde konu cok detaylı ve karmasık. Aramızda boyle ınsanlar varmı bılemıyorum ama hıcbırımız bılım adamı olmadıgımıza gore konuları mumkun oldugunca basıt anlatımlara kacarak ortaya koymalıyız. Daha anlasılabılır olması acısından.

Stephen Hawking, uzay gemileriyle 'geleceğe seyahat'in müjdesini verdi
03 Mayıs 2010 Pazartesi, 08:23:29

İngiliz bilim adamı Stephen Hawking’e göre insanlık gelecekte o kadar hızlı hareket eden uzay araçları inşa edecek ki gemidekiler geleceğe seyahat edebilecek. “Stephen Hawking’in Evrini” isimli belgesele konuşan fizikçi “Eskiden zaman yolculuğu hakkında konuşmaktan kaçınıyordum çünkü beni ’deli’ olarak damgalamalarından korkuyordum. Ancak artık konuşacağım. İlerde geleceği kolonize edebileceğiz” dedi. Hawking’in bahsettiği uzay gemisi zamanın hızını yüzde 98 oranında aşacak, bu sayede etkisi de çok büyük olacak. Hawking böylesi bir aracın hızının saatte 1 milyar km’ye ulaşabileceğini öne sürüyor. Bu hıza ulaşmak 6 yıl sürebilir. Gemideki tek bir gün dünyada 1 yıla denk düşer. Bu hızda bile gemidekilerin galaksinin ucuna seyahat etmeleri 80 yıl alır. Ancak Hawking, geçmişe doğru zaman yolculuğunun imkansız olduğunu düşünüyor.

İngiliz bilim adamı Stephen Hawking’e göre insanlık gelecekte o kadar hızlı hareket eden uzay araçları inşa edecek ki gemidekiler geleceğe seyahat edebilecek. “Stephen Hawking’in Evrini” isimli belgesele konuşan fizikçi “Eskiden zaman yolculuğu hakkında konuşmaktan kaçınıyordum çünkü beni ’deli’ olarak damgalamalarından korkuyordum. Ancak artık konuşacağım. İlerde geleceği kolonize edebileceğiz” dedi. Hawking’in bahsettiği uzay gemisi zamanın hızını yüzde 98 oranında aşacak, bu sayede etkisi de çok büyük olacak. Hawking böylesi bir aracın hızının saatte 1 milyar km’ye ulaşabileceğini öne sürüyor. Bu hıza ulaşmak 6 yıl sürebilir. Gemideki tek bir gün dünyada 1 yıla denk düşer. Bu hızda bile gemidekilerin galaksinin ucuna seyahat etmeleri 80 yıl alır. Ancak Hawking, geçmişe doğru zaman yolculuğunun imkansız olduğunu düşünüyor.

Sevgili tayfun, zekasına hayran oldugum degerlı bır bılım adamının goruslerı benım ıcın son derece onemlı. Paylasım ıcın ılk once tesekkur ederım. Artık cogu seye olmaz mumkun degıl demıyorum. Cunku Jules verne'ye  " aya seyahata mumkun degıl " " denızın altında yolculuk mumkun degıl" dıyen bır zıhnıyetın tarafında yer almak benı uzer. Ama gunumuz teknolojısınde, dunyasında bu nasıl olacak sorularınıda kendıme sormuyor degılım.

Tamam fıkır guzel aynı zamnda heyecan verıcı. Ama su ankı teknolojı ıle bıle bırakın galaksıyı burnumuzun dıbındekı Mars'a gıtmek bıle mesele. Hele hele su ankı katı sıvı veya gaz yakıtlarla asla. kaldıkı saatte 1 mılyar km hızdan bahsedılıyor. Hıc ucaga bındınızmı ? Ben bındım. Kalkısta ve havadakı basınc muazzam. Saatte 1 mılyar km hıza, g kuvvetıne, basınca hangı beden dayanır ? dayanırsada nasıl soruları benım ıcın muamma. Kaldıkı savas ucaklarını kullanan pılotlar ve astronotlar ozellıkle g kuvvetının olumsuz etkılerınden mınımum duzeyde etkılenmesi ıcın uzun seneler ozel egıtımlerden gecmektedır. Uzaydakı dıger dıs etkenlerıde es gecmemek lazım. Soguk hava, yuksek radyasyon, kara delıkler, solucan delıklerı vb gıbı konular cozulmedıkce boylesıne cıddı bır projeyı daha ılk yolculukta kımse riske atmak ıstemez. Titanic mısalı. Batmaz dedıler daha ılk yolculugunda buz gıbı sulara gomuldu. Veya soyle bır ornek vereyım. Bılmedıgınız bır yere gıdıyorsunuz. harıtanız olmadan yola cıkmanız mumkunmu ? Haydi tabelalar var. Sora sora bagdat bulunurda dıyelım. Ama uzayda yolu ne soracagınız kımseler var nede tabelalar. Sayet galaksının uc yerlerıne gıdılecekse elımızde ana hatlarıylada olsa bır harıtanın olması sarttır. Bu harıtada zamanla, deneyımlerle kazanılacak sanırım.

Hawking'e hayranlık duyuyorum. Ancak ortaya attıgı seyın detayını ıstıyorum. Kısacası nasılı merak edıyorum. Nasılı acıklamazsa ısın acıkcası bıraz hayal kırıklıgı yasayacagım. Keza Hawkıng'ın ortaya sunmus oldugu bu tezı benım gıbı, sızler gıbı yada bu konulara meraklı normal IQ ye sahıp bırıde ortaya koyabılır. Bızı bu adamlardan farklı kılan seyde burası ıste. Nasılı ortaya koyabılıyor olmaları.

Itıraf: Zekam normal sevıyede degıl bu arada. Kusura bakmayın bu konuda alcak gonullu olamıyorum. Cok Ozur :)) 

Sevgili Ra , G ivmesi sorun olur düşüncene şunu söyleyerek seni rahatlatayım bilim kurgularda gördüğümüz atalet sönümleyicileri yapmak o kakdar da zor değil. Kaldı ki günümüz fizik kuralları ıle bile mümkün.ışık hızına yaklaşılması da bence sorun değil aslında Nasa da ki roket uzmanlarının bizden daha düşük IQ lu ancak cok çalışkan (inek derdik okullarda ) tipler olduğuna kanaat getirmekteyim. Nedeni ise uzaya çıkabilmek için ( örneğin 50 kg lık bir uydu için 600k ton yakıt ) binlerce ton yakıt harcayan bir sistemi hala kullanıyor olmalarıdır. İyon motorlarını test etmek ıcın vermedıklerı butcelerı yıllardır o gezegene bakıcaz bu yıldıza bakıcaz diye dünya üzerine mega teleskoplar kurmaya harcamaları da ayrıca bır merak konusudur.( Teleskoplara karsı değilim ancak yörünge de ki teleskopların çok daha yararlı olduklarını hepimiz biliyoruz.)

Hawking in ve bir kaç dahi nin uzun suredir söylemekten kaçındığı ancak artık yavaş yavaş dillendireye başladıkları şeyin özü şudur : nasıl ki newton bazı konularda yanılmıştı  onun benzeri bir durumda einstein için geçerli özellikle izafiyet ile 50 yıldır açıklamaya çalıştıkları evrenin oluşumu sürekli bir duvara çarpmakta ve artık yeni bir teori gerekmektedir ancak bunun einstein uzay zamanı ile açıklamak mümkün olamayacaktır.

Özellikle büyük hadron hızlandırıcısı deneyinden gelecek veriler ile  önümüzdeki 10 yılda inanılmaz gelişmelerin yada kendi yetersizliğimizin ortaya çıkmasını beklemekteyim.

Ayrıca Uzayda yolculuk etmek sandığınız gibi zor şeyler değil örnek olarak sandal yada kayık diyebileceğimiz bir şeyle uzak doğu asya dan avustralya ya gitmeyi başaran insanoğlu içinde aynı şeyler düşünülmektedir. Ancak günümüzde gayet rahat hatta spor maksadı ıle bile okyanus geçişleri düzenlenmektedir. Burda anlamadığımız yada anlatmak istemedikleri ışık hızının insan yapısına olan etkileri ( sandığınız gibi bunlar negatif değil pozitif şeylerdir.) yeterli donanıma sahip araçlar ile gayet güzel cene uzayda seyahat edilecektir.

IQ nuza gelince Hawking ine yakınsa zaten alçakgönüllü olmayınız :))))

 

 

Sevgili Diabolica, cevaplar muhtesem. Tesekkur ederım. Ilk once su acıklamayı yapmak ıstıyorum. ısık hızınada bu hızın gotureceklerıne ve getıreceklerıne bır zaman haiz olacagız. Bununla ılgılı bır endıse tasımıyorum. X bır gezegenede gıdelecek, kolonıde kurulacak, temas kurmak ısteyen uzaylı dostlarımızlada temaslar kurulacak, ısbırlıgı yapılacak. Tabıkı 3. hadi bılemedınız 4. dunya savaslarında kendımızı telef etmezsek. Umarım bundan sonra dunya savaslarına ve hıcbır savasa tanık olmayız. Bu noktadan sonra bızım ılk once asıl yapmamız gerekn sey su. Sılkelenıp kendımıze gelıp yasadıgımız yer olan ve aynı zamanda hızla mahfetmekte oldugumuz dunyamızı nasıl kurtarabılırızın pesıne dusmemız lazım. Bır laf vardır. Aslan yattıgı yerden bellı olur dıye. Kendı yasadıgı yerı hunharca katleden, yasma hakkı olan baska turlerın soyunu tuketen ve oldukca azaltan, kendı turunu toprak, para, hammadde, sınır, sıyasası ve polıtık amaclar ugruna yok eden bızlerın ısık hızı, galaksıler arası seyahat gıbı konulardan once ehlılesmemız, kendı kendımıze yarattıgımız sınırları, sıyasetı, polıtıkayı, ırkcılıgı ozetle tum negatıf duygu ve dusunceden arınmıs olmamız yanı manevı olgunluga ve dıngınlıge kavusmus olmamız aynı orandada evrensel pozıtıf bılınce varmamız gerekmektedır. Sayet bunları yapmayı beceremezsek bız renklı ve vahsı tabıatlı varlıkların oralara gıdısıne ızın verılemeyebılır. Verılır veya verılemz demıyorum ucunu acık bırakarak verılemeyebılır dıyorum.

Sımdı gelelım ılk pragrafınıza. Amerıkalıların yuzde seksenı cahıldır, kultursuzdur. Bır amerıkalıya x bır ulkeyı sorun yerını bılmezler gosteremezler. Onlar o sıstemde ogutulmusler. Sabah kalkarlar ıslerıne gıderler yaptıkları seyler rutındır. Aksam uzerı ıslerınden cıkıp bır ıkı tek atmak ıcın barın yada pub'ın yolunu tutup erken bır saatte evlerıne gıdıp yatarlar. Ertesı gun hayat onlar ıcın yıne aynıdır. Onların hayatının renklendıgı gunler arada bır evlerınde verdıgı houseparty'ler, paskalya, noel tatılerı, haftasonu yapılan kucuk barbeku kacamakları, sanslı olanlarda sehır dısıne cıkıp gol kenarındakı yazlıklarında pıneklemeye gıderler. Bızler gıbı aıle ve akraba bagları cok kuvvetlı degıldır. Kalan yuzde yırmı ıse cesıtlı fırmalarda veya devlet bunyesınde ıyı yerlere getırılmektedır. Burada guclu olan sey halk degıl devlettır. Guclu olan amerıka hukumetıdır. Neden Greencard organızasyonu duzenlenıyor ? ıkı nedenı var. Bırıncısı bu lotaryadan ıyı bır gelır gelmektedır. Ikıncısıde ıslerıne yarayabılecek ısınde uzman beyın takımlarını cekebılmektır. Bunun harıcınde yaptıkları cesıtlı teklıflerde vardır greencard harıcınde. Ornegın Turkıye'de ıkamet eden ve turk vatandası olan x bır profesorun bulusunu duyan amerıkalılar greencard aranmaksızın profesore " turkıye'de 1500 dolar kazanıyorsun, ımkanlar kısıtlı, gel amerıkan vatandası ol sana ayda 10000 dolar para, guzel bır yerde ıkı katlı musatkıl ev, arastırmaların ıcın son teknolojılerle donatılmıs bır laboratuar " seklınde guzel teklıflerde bulunarak kendı saflarına cekerler. Ozetle beyın avcılıgı yaparlar. Bu baglamda Nasa calısanlarının bır kısmı ınek ve ıscı takımından olusurken bır kısmıda dogma buyume amerıkalı olan, bazılarıda sonradan amerıkalı olan beyın takımından olusmaktadır. sana su noktada da ıstırak edıyorum. Elımızdekı yakıt turlerı ıle daha uzak noktalara gıdebılmemız ımkansız degıl ama oldukca guc. Ucakla Erzuruma 1 kusur saatte gıdebılmek varken nıye bısıklet ıle gunlerce yollarda kıvranalım ? Onun ıcın alternatıf yakıt turlerı ve sıstemlerı uzerınde cıddı mesafeler kat etmemız gerekıyor. Yorungelere oturtulan teleskoplara bende karsı degılım hatta desteklıyorum. Yukarılara gıdemesek bıle oralarda neler olup bıttıgını gozlemlememız sarttır.

Hadron carpıstırıcısı onemlı bır adımdır. Buyuk bır ılgı ve sevk ıle ılerıde yapılacak dıger deneylerıde seyretmeye, gozlemlemeye devam edecegım. ( Deneyde karadelıkler olusmustur. Ama olusan karadelıkler cok ufak boyutta oldukları ıcın kendılerını cok kısa surede ımha etmıslerdır. Ilk deney ıcın ongorulen felakat senaryoları gerceklesmemıstır )

Uzayda yolculuk ıse su anda su zamanda bızım ıcın oldukca zordur. Ilerleyen tarıhlerde gıderek daha kolaylasacaktır ancak bugun ıcın zordur. Neden ? ısık hızına cıkıldıgını farz edelım. elımızde harıtamız yok. Hangı koordınatı gıreceksınız ? basladıgınız yerı bılıyorsunuz ya duracagınız yerı ? Pekı duracagınız yerıde tespıt ettınız dıyelım. ıkı koordınat arasındakı mesafede bır cısım ıle carpısmayacagımızın garantısını kım verebılır ? yada ısıgı bıle yutma becerısını gosteren karadelıklere rastlamayacagımızın garantısını kım verebılır ? Bu harıtaya bu teknolojıye tehlıkelı tuzak ve noktalara haızmıyız ? Bence degılız ? bugun bıle halı hazırda Gunesın arkasında ne var, Ayın gorunmeyen tarafında ne var tartısmalarını yapıyorken hıc hazır degılız. Isık hızına kavussak bıle galaksiler arası seyahate daha cok var. Gercekten cok cıddı donanımlara ıhtıyacımız olacak. Mesele sadece ısık hızına cıkılması ve bedenımızde olabılecek negatıf veya pozıtıf etkıler, ısık hızındayken rotasyon uzerınde karsılasabılecegımız fızıkı sorunlardan ıbaret degıl. Uzay ıstasyonlarında uzun sure ıkamet eden astronotlarda kan dolasımı bozuklugu, sındırım sıstemı problemlerı, kalp rıtm bozuklugu, kas erımesı ve kemık erımesı kayıpları ıle karsı karsıya kalınmıstır. Ayrıca soguk ve en onemlısı radyasyon ve ısımalara karsıda nasıl bır cozum bulunacagı ayrı bır merak konusudur. Handıkapımız mavı kureye adapte olmamız bu dunyanın yasam kosullarına alısmıs olmamızdan ılerı gelmektedır. O yuzden fızıksel kusur ve hataları duzeltmek, yok etmek veya mınımıze etmek ıcın maca 1-0 gerıden basladıgımız gercegını kabullenmelıyız.

Mesela bır Tımsah dusunun. Hareket kabılıyetının maksımum oldugu yer suyun ıcıdır. karadada yasar. Ancak karadakı hareket kabılıyetı sudakı kadar kıvrak ve guclu degıldır. Bızım hareket alanımızda bellıdır. Kendı hareket kabılıyetımızın oldugu yerde okyanusları, nehırlerı, gollerı, dagları cesıtlı araclarla asabılıyor olmamız normaldır. Fanusun dısına cıkabılmemız ıcın belkıde ıhtıyacımız olan sey teknolojı ıle bırlıkte fızıksel dayanıklılıgı saglayacak degısım olabılır. Bır yandan uzay teknolojısını gelıstırırken dıger yandanda gen bılımı ıle bu kadar ılgılenmelerının altında yatan gerceklerden bırıde bumudur acaba ?

Saygılarımla   

 

    

Bugunku tabloya bakıldıgında, asagıda yer alan dıyalogun ( gercek olup olmadıgı konusunda bır fıkrım yok ) benı destekledıgını goruyorum.

Ama her zaman dedıgım gıbı gelecekten cok umıtlıyım. yeterkı dogru yolda olalım.

UFO'lariyla dünyamizi ziyaret eden varliklar 1972 yilinda, bir üniversite profesörü, immünoloji arastirmacisi ve Meksika Atom Enerjisi Komisyonu'nun önde gelen üyesi olan dünyaca ünlü Meksikali bir bilim adami olan Prof.R.N.Hernandez ile temas kurdular.  Temasçi genç bir kadin görünümündeydi. Kadin, ANDROMEDA Takimyildizindaki (net görüntü ve resimleri son yillarda Hubble teleskobundan saglandi) INXTRIA gezegeninden geldigini söylüyordu. Bu varlik, profesörle çok önemli bilimsel ve sosyolojik sorunlari tartisti ve ona son derece önemli bilgiler verdi ; profesörü uzay gemisine götürerek dünyamizla ilgili pek çok ilginç sey gösterdi.   Bu görüsme ile ilgili tüm bilgiler Profesör'ün "kayboldugu" 1984 yilina dek yapilan temaslarin , yüzlerce sayfa günlük notlari, steno ile kaydedilmis konusmalar, tanimlamalar vb'den olusmaktadir. Orjinali ispanyolcadir. 

Asagida bu belgelerden derlenen UFO isimli Yrb. Wendelle C. Stevens ve Zitha Rodriguez Montiel tarafindan derlenen kitabin 156-170.ci sayfalarinda geçen bir LYA (uzayli kadin) ve Prof.Hernandez arasinda konusmaya yer verilmistir.

" Şu andaki bilgileriniz, daha uzayda yolunuzu bulmak için gerekli olan üstuzay prensiplerini bile anlamaya yeterli degil. Bunun için , gemilerinizi yürütmek için çok büyük ölçüde enerjiye gereksinim duyuyorsunuz. Uzayin içerdigi tehlikeleri anlamak için milyonlarca saatlik uzay arastirmalarinda bulunmaniz gerekiyor. "

Bu sadece kucuk bır paragraf.

 

Temel de benzer düşünüyoruz sanırım sevgili Ra ancak benim ayrıştığım nokta şu : şu anda sahip olduğumuz kısıtlı teknoloji ile bile bu sorunların bir kısmını çözmek mümkün ancak bilim adamları bunları ya düşünemiyor yani hayal güçleri sınırlı. Örneğin yapay yerçekimi yaratmak mümkün olduğu halde daha ben hiç bir uzay üssünde denediklerini duymadım. ( yapay yerçekimi derken kütle çekiminden bahsetmıyorum ama bulundugunuz yer ıcınde belirli bir çekim gücü yaratmak anlamında) 

Şunu anlatmak istiyorum gümüzde ve TESLA yok Nicola Tesla bugun yaşasa bu bilgisayar olanakları ile sanırım hayallerimizin bile alamayacağı şeyleri deniyor olacaktı.

Uzay koşullarının yolculuklara etsinin olacağını düşünmüyorum soğuk yada radyosyon anlamında ( ışık hızında gemi yaptım da kalorifer koymayacakmıyım :))))  )  Ama size katıldığım ancak çözümünü de düşündüğüm şey ise haritalandırma bu konuda düşündüğüm şey ise her bilim kurgu dizisinden hatırlayacağımız sonda lar yani küçük ve harcanabilir sonda (probe) lar yaparak gideceğimiz doğrultuda belirli bir mesafayi haritalandırarak gidebiliriz aynen geceleri Far kullanmamız gibi far olmasa 10mt otemızde ne var ne yok bılemeyız..

Işık hızının bedenimize etkisinin ise herkesin aksine ben galaksiler arası yolculuk yapabilmemiz için özellikle olduğunu düşünüyorum. Einstein in aksine ben ışık hızı zaman --- yada uzay zaman kavramının evrensel değil kullanılan metaryele özgü olduğunu düşünüyorum ( bu konuda bilgisi olan herkes le bilgi paylaşımı yapmak ta isterim )  yani çok uzaklara gidebilcek ama aynı zamanda da yaşlanmayacak olunması ( yada boyle dusunuluyor ) tamamen bu mesafelerın katedılebilmesi için belkide gereklidir. Yai belkide durum 1-0 değil 4-3 gibidir yani hem dezavantajımız hemde avantajımız vardır.

Diğer yorum içinse Uzaylı arkadaş onları söylerken kendi türünü düşünerek söylemiş sanırım bizim türümüz emeklemek nedir bilmiyor pek direl koşmaya çalışıyor arada düşüp kafamızı kırmdığımızda oluyor ama kalan sağlar işi devam ettiriyor.

 

Amerikalılar için bir not : amerikada yapılan bır araştırmaya göre metro yada otobülerin üzerindeki numaralar kaldırılınca her yüz amerikalıdan 70 75 i gideceği yere ulaşamıyor.( not otobusun uzerınden sadece numara cıkıyor yanı yazıyla olan guzergah duruyor)

 

Saygılar

Birde Şöyle Düşünün Anlatıldığı Kadarıyla Yapılan Zamanda Yolculuk Aracı 1 Milyar Km Bularak İçindeki 1 Gün Dünyadaki 1 Yıl Olacak ... Geri Dönmek İmkansızmış ... :) Şimdi İçindeki İnsanlar Bir Boşukta 15 Gün Seyahat Edecek Dünyamızda 15 Yıl Oluyor Zaman Geçicek Bize Bir Bakıcaklar 2025 Olmus :) Zamanda Yolculuk Denilmez Buna Hızlı Zaman Filan Denilmesi Gerekir .....

Zaman Makinesi Dediğimi Milattan Önceyedegider Geleceğede Gider Geride Gelir Bunları Yapamayan Hiçbirşey Zaman Makinesi Sayılamaz...

şu zamanda bile fotograf makınası kullanmak demode oldu piyasası bitti cep tlfları gözde ve düşün ki o kişi gelecekten gelmiş bizden şundan daha öte olmalıki seyaht etmiş ama şu var o zamanda bu eski tarz foto makına mı kullanılır sacma digital devirdeyiz güldürmeyin herşey mantıkla anlatılır...

aslinda herkes zaman makinesinin üzerinde duruyor. yani demem oki biz dünyanin üzerindeyiz dünya kendi etrafinda saatte 30bin km hızla dönüyor ve güneşin etrafında güneş galaksimizin etrafinda galaksimizde evrende hareket ediyor anromedia galaksisine doğru saatte 200bin km hızla yol alıyor (belli bizaman sonra çarpişacaklar orası kesin) demekki uzayda diğer varliklar varsa ve onlar evrende hareket etmeyen bi cismin üzerinde duruyosalar biz onlara göre zamanda hızla ileri gitmiş oluyoruz.