Ana içeriğe atla
11 Nisan 2010 tarihinde EVO tarafından gönderildi

Carl SAGAN

Sitede bir yandan gezip bir yandan hala kafasında soru işaretleri olan arkadaşlar için Carl Sagan*’ın şu sözlerini aktarmakta fayda görüyorum. İnanıp inanmamak veya hak verip hak vermemek sizlere kalmış:

"Eğer evrende yalnız biz varsak, çok büyük bir alan israf olmuş demektir.

Aklımızın hayalimizin alamayacağı kadar büyük bir kainatta yaşıyoruz ve tüm bu alanda nokta kadar bile yer kaplamayan bizlerin, tüm evrendeki tek canlı gezegen olduğunu düşünecek kadar ya çok benciliz, ya kendimizi çok soyutluyoruz ya da çok korkuyoruz.

Benciliz çünkü Ay’ı, hatta neredeyse diğer gezegenleri parselleyip satacak kadar kendimizi bu evrenin sahibi zannediyoruz.

Soyutluyoruz, çünkü kendimizi kendimizden bile o kadar soyutlamışız ki, bu yalnızlık hissinin yarattığı boşluk yüzünden birbirimize yapmadığımız kalmıyor ve aslında bizler de birer “uzaylı” olmamıza rağmen, kendimizi uzayda varolan bir gezegenin insanları olarak değil, evrenin merkezi sanıyoruz.

Korkuyoruz, çünkü karşımızda neyin olduğunu bilmiyor ve korkumuzdan reddetmeyi seçiyoruz. Bir de buna dünyevi erklerin, gücü elinde tutma ve kontrol etme istekleri sonucu, kitleleri çeşitli mecralarla (filmler, kitaplar vs.) güdülemeleri eklenince yaşadığımız tablo ortaya çıkıyor."

Herkese selamlar.

*Doktor Carl Edward Sagan, (9 Kasım 1934 – 20 Aralık 1996) ABD'li gökbilimci, astrobiyolog. Bilimin popülerleşmesi için yaptığı çalışmalarla da tanınır. Astrobiyolojinin öncülerindendir ve Dünya Dışı Akıllı Varlık Araştırması'nın (SETI) ilerlemesinde büyük katkıları olmuştur. Popüler bilim kitaplarıyla ve yazımında yer alıp sunduğu ödüllü televizyon dizisi Cosmos-Kozmos ile dünya çapında tanınmıştır. Ayrıca, 1997 yılında aynı adla beyaz perdeye aktarılan Contact-Temas romanının yazarıdır. Çalışmalarında her zaman bilimsel yöntemi savunmuştur.

teori seti Teorik Fizik Carl Sagan Fizik Carl Edward Sagan Gökbilimci Astrobiyolog Cosmos Kozmos Contact Temas

Yorumlar

Bravo EVO paylaşım diye işte ben buna derim.Bendeki uzay merağına sebep olan kişi işte o ünlü Carl SAGAN...Yanılmıyorsam seksenli yılların sonlarına doğru olması lazım. trt 2 de cosmos adındaki o muhteşem belgesel serisini yayınlıyordu.Büyük bir hayranlıkla seyreder ve bilgilenirdik.Herkesin arşivlerden bulup seyretmesini isterim.Uzayı ve diğer gezegenleri, galaksileri, yapılarını, vs.çok güzel bir şekilde anlatıyor...

ewet wikipedi sağ olsun. bu adam bir çok insanın gözündeki perdeyi açtı diyorum. Bu arada tüm arkadaşlara sesleniyorum, bir şifreli kanalda "V" diye bir dizi başladı. seyredenler bilir eski visitors dizisinin yeni hali. tam bir kara propaganda diye düşünüyorum ama bu konu bence ayrı bir forum konusu. düşüncesi olan varsa payalşıma açalım.

Visitors diziside yine seksenli yıllarda tv de yayınlanıyordu.Onu da çok beğenerek seyrederdik.Aslında bunlar insan suretine girmiş bir kertenkele türü olup dünyayı istila etmeye çalışan uzaylı yaratıklardı.Visitors hayranı olanların bir de bu eski versiyon Vısıtors dizisine bakmalarını öneririm...

Şu an için yeni Visitors'u izleme şansım yok. Ama dediğiniz gibiyse arkadaşlar zaten izlemeyede gerek yok. Eskisi gerçekten de çok güzeldi. Bir zamanlar Savaş Yıldızı Galactica vardı. Uzay 1999 vardı. Uzay Yolu vardı. Hele Uzay Yolu bir fenomen olmuştu. Zaten sinema filmleride yapıldı sonraları.

Bu arada Evo Kardeşim Carl Sagan her ne kadar uzayda başka canlı türlerinin olduğuna inansa da ufo fenomenine karşı çıkıyordu. Kitabında uzaylılarla temas kurduklarını söyleyenlere muhtemel uzaylıların cevabını bilmesi gerektiğini düşündüğü bir denklemi soruyordu. Tabi hiç bir temasçı bu denklemin yanıtını veremediği içinde uzaylılar daha doğrusu ufolara karşı çıkıyor ve bunların yanılgı olduğunu iddia ediyordu. O denklemi şimdi hatırlayamadım  ama bilen arkadaşlar varsa rica ediyorum yazsınlar.

Bu daha açıklamalı hali ile.1961 Yılında Franke Drake tarafından geliştirilen Drake Denklemi, galaksimizde ne kadar zeki ve iletişim kurabilen uygarlık olabileceğinin belirlenmesiyle ilgili faktörleri içerir.

Denklem: N= N*. fp. ne. fl. fi. fc. fL

” N ” Samanyolu Galaksisindeki zeki ve iletişim kurabilen uygarlıkların sayısıdır.
” N* ” Samanyolu Galaksisindeki yıldız sayısını temsil eder.

Soru : Samanyolu Galaksisi’nde kaç tane yıldız var?
Cevap : Genel tahmin yaklaşık 200 milyar olduğu yönünde.
“fp” etrafında gezegen olan yıldız oranıdır.

Soru : Yıldızların yüzde kaçı gezegen sistemine sahiptir?
Cevap : Gelişen teknoloji ile halen her ay yeni gezegenler keşfediliyor. Birkaç yıl içinde makul bir tahmini rakam bulunabilir. Ancak şimdilik %20’si diyebiliriz.
“ne” yıldız başına düşen yaşam içeren gezegen sayısıdır.

Soru : Gezegen sistemi içeren yıldızlardaki gezegenlerin kaç tanesinde hayat vardır?
Cevap : Bunu kendi Güneş Sistemimizi baz alarak cevaplarsa 3 gezegenin yaşam için gerekli koşulları sağlayabileceğini söyleyebiliriz; Dünya, Mars ve Venüs. Ve ayrıca Jüpiter’in aylarının bir ya da birkaçının da hayat için gerekli koşulları sağlayama olasılığı vardır. Yani Bizim Güneş Sistemimiz için 3 ya da 5 diyebiliriz. Biz 3 diyelim.
“fl” ne’deki gezegenler içinde evrimleşmiş yaşama sahip olan gezegen oranıdır.

Soru : Üzerinde yaşam bulunan gezegenlerin yüzde kaçında evrim geçirmiş yaşamın gelişmesi mümkündür?
Cevap : Bugün yapılan tahminler %100 ile %0 arasında değişir. Biz %50 diyelim.
“fi” fl’deki gezegenler içinde zeki hayat olan yerlerin oranıdır.

Soru : Hayatın ortaya çıktığı gezegenlerin kaçında zeki yaşam gelişmiştir?
Cevap : Bugünkü tahminler %100 ile %0 arasında değişir. Biz %20 diyelim.
‘fc’ fi’nin iletişim kurabilen kısmıdır Soru : Zeki ırkların yüzde kaçında iletişim yöntemleri kullanılmaktadır? Cevap : Kim bilebilir? %10 ya da %20 diyelim. “fL” gezegen üzerinde iletişim kurabilen medeniyetlerin yaşadığı zaman süresidir.

Soru : İletişimde bulunan uygar medeniyetlerin bulunduğu yerlerdeki hayatın ömrü gezegen ömrünün ne kadarını kapsar?
Cevap : Bu diğer sorular içindeki en zor olanıdır. Örnek olarak kendi dünyamızı ele alırsak, Güneş ve Dünyanın ortalama ömrü 10 milyar yıldır. Bizler 100 yıldan az bir zamandır radyo dalgalarıyla iletişim kurabiliyoruz.

Medeniyetimizin ömrü ne kadar sürecektir? Bir kaç yıl içerisinde kendimizi yok mu edeceğiz, yoksa problemlerimizin üstesinden gelip medeniyetimizin binlerce yıl boyunca hayatta kalmasını mı sağlayacağız? Eğer yarın yok olsaydık bu sorunun cevabı 1/100,000,000 (yüz milyonda bir) olurdu. Şayet bir 10 bin yıl daha hayatta kalacak olursak cevap 1/1,000,000 (milyonda bir) olacaktır.

Biz 1/1,000,000 diyelim. İşte tüm bu değişkenler çarpıldığında galaksideki iletişim kurabilen uygarlıkların sayısı yani N ortaya çıkar :

N = 2400 Uygarlık
                                                                                                                                            alıntıdır.