Ana içeriğe atla
8 Şubat 2011 tarihinde Ufoloji2R17B3O tarafından gönderildi

Mısır firavunu 2 .Ramses..

Değerli Arkadaşlar ;

bir çok defa internette ve Tv ler de gündeme gelen bir konu olmuştur  Bu Resim ve Hikayesi.

çeşitli rivayetler var bu 2.Ramsestir diyenler var inanmayalar var herkesin kendine göre mantıklı olduğuna inandıkları sebepleri var. Resme fazla takılmayalım biraz hikayeye ve günümüzde Cereyan eden bir takım mistik ve gizemli olaylara değinelim.

 

önce kısa bir bilgi ve hatırlatma ;

Londra British müzesinde bulunmaktadır.
Süveyş kanalı açılırken denizin kenarında küçük bir tepecikte bulunmuş ve Londra'ya getirilmiştir.
ALLAH (c.c) Resulu Hz. Musa'nın zamanında ilahlık iddasında bulunan Firavun'un ölümünden 3 bin sene geçmesine rağmen ALLAH (c.c), cesedini ibret olması için çürütmemiştir.

Saçlarının bir kısmı halen yerindedir.
Başının bazı azalarının etleri de halen yerlerindedir.
Alın kısmında et kalmamıştır.
Elleri ve ayakları secde eder vaziyettedir.

 

 

Peki Mısır Firavunu  2. Ramses i bu kadar önemli yapan özelliği Nedir. Birde buna bakalım ..

 

Tarihi olayı biraz hatırlayalım :

Güçlü ordularıyla Allah’a meydan okuyan Firavun’un gerçeği anladığı andaki son hali secdeye kapanan Firavun ve ibretlik müze görüntüsü.   Zalim Mısır Firavun’u II. Ramses’in cesedidir. Süveyş kanalı açılırken deniz kenarında bulunmuş ve Londraya getirilmiştir. Secdedeki Firavun cesedi halen İngiltere – Londra British müzesinde bulunmaktadır.  ALLAH (c.c) Resulu Hz. Musa’nın zamanında ilahlık iddasında bulunan Firavun’un ölümünden 3 bin sene geçmesine rağmen ALLAH (c.c), cesedini ibret olması için çürütmediğine inanılmaktadır.

Üç bin seneden fazla bir zaman önce ölen bu Firavun`un cesedi, mumyalanmış olarak değil, ibret-i âlem için mumyasız olarak çürümeden korunmuştur.
 
 
Tam bir ibret vesikası olarak vücudu hiç bozulmamış, etleri çürümemiş ve tüyleri dahi dökülmemiş şekilde ve secde eder vaziyette bulunmuştur. Çünkü Firavun ölürken secdeye kapanmıştı. Kur`an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(İsrailoğullarını denizi yararak geçirdik, Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları [yarılan denizde] takip etti. Firavun denizde boğulurken, “İsrailoğullarının inandığından başka ilah olmadığına iman ettim, ben de Müslüman oldum” dedi. Ona “Şimdi mi inandın, daha önce isyan eden bir bozguncu idin” dendi. [Denizde boğulan Firavuna Allahü teâlâ buyurdu ki:] Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için, bugün senin [denizdeki] cesedini [çürütmeden] çıkarıp [sahile] atacağız. Buna rağmen insanların çoğu âyetlerimizden gafildir.) [Yunus 90,92]

Firavun, eski Mısır hükümdarlarına verilen isimdir. Mısır`a hakim olan 26 Firavun sülalesi vardı. Her sülalede çeşitli Firavunlar asırlarca hükümdarlık etti.

Musa aleyhisselam zamanındaki Firavun, [II. Ramses olduğu söylenir], 400 sene yaşamış ve ilahlık iddiasında bulunmuştu. Kendisine secde etmeyenlere ve Musa aleyhisselama inananlara işkence ve zulüm yaptı.

Musa aleyhisselam, Firavun`u dine davet etti. Firavun kabul etmedi. Yanındaki veziri Haman`a sordu. O da; “Musa, büyük sihirbazdır. Bizi aldatıp, ülkemizi elimizden almak istiyor” dedi. Böylece Firavun`un imana gelmesine mani oldu ve iman eden hanımı Asiye`nin de şehid olmasına sebep oldu.

Firavun, Musa aleyhisselamın mucizelerine inanmadı, kâfirlerin suları kan oldu, kurbağa yağdı, cilt hastalıkları oldu. Üç günlük karanlık devam etti.

Firavun bu mucizeleri görünce korktu. Musa aleyhisselam ile ona inananların Mısır`dan gitmesine izin verdi. Sonra Firavun verdiği bu izne pişman oldu. Askerlerle peşlerine düştü. Denizde yollar meydana geldi. Musa aleyhisselam da, İsrailoğulları ile birlikte denize girdi. Firavun ve askerleri, bunları yakalamak üzere denize girip takip etmeye başladılar. Kızıldeniz`in Süveyş kısmına gelince, denizdeki yollar kapanıp, Firavun`un askerleri boğulmaya başladı, Firavun da aynı akıbete uğrarken, hemen secdeye kapanıp, iman ettim dediyse de, boğularak askerleri ile birlikte öldü.

 

Not : Bu resimdeki mumyanın 5000 yıllık olduğu ve firavuna ait olmadığı bir köylüye ait olduğu yönünde söylentilerde var.. ancak bunu müzedeki güvenlik görevlilerine söylesinler.!!

 

Şimdi Gelelim Günümüzde Yaşanan Esrarengiz olaya  ;

İşte size bir bilinmeyen ;

Her gün sabah 05:47 ile 06:32 arasında yaklaşık 45 dakikalık bir süre boyunca bu cesedin olduğu muhafazadan sesler gelmektedir. müze görevlilerinin Kimisi bu sesleri "ağlama" kimisi ise bunu "inleme" olarak anlatmaktadır ve bir çok güvenlik görevlisi müzenin o bölümünde çalışmak istememektedir  ve o bölüme girmemektedir. En son olay yaklaşık 1 ay kadar önce yaşandı. Görevlilerden bazıları ise psikolojik tedavi görmeye başladı.Şuan Müzenin firavunun olduğu bölümde yetkili kimse yoktur yada o bölüme girmemektedir..

Gerçekten çok ürpertici olmalı...

saygılar..

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Değerli Arkadaşlar ;

güzel bir hikaye konu ile alakası yoktur ama okumanızı istedim.

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer.
Adam ne yapacağını d...üşünürken, ha...yv...an saatlerce anırır.En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zatenkapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine kararverir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek neolduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser.Birkaç
kürek toprak daha attıktan sonra, çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine
inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey
yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak
hazırlamaktadır.Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam
edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir
adım atıp, koşarak uzaklaşır!

Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile.Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir.
Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz.Silkelenin ve biraz daha yukarı çıkın.
Mutluluğun 5 basit kuralını unutmayınız:

1. Kalbinizi nefretten arındırın - Affedin.

2. Düşüncelerinizi endişelerinizden arındırın - Çoğu zaten hiç gerçekleşmez.

3. Basit yaşayın ve elinizdekilerin kıymetini bilin.

4. Daha çok verin.

5. Daha az bekleyin

 

saygılar..

Değerli arakdaşlar ;

burada tekrardan altın çizmek isterin verdiğim hikaye yada fıkra kimseye yönelik değildir. sadece sonuçları itibari ile güzel bir tavsiye niteliğinde olduğu içni hoşuma gitti ve ekledim.. ( facebook / dan alıntı )

 

konusu ise : Nasıl Mutlu Olunur

 

burası fıkra forumu değildir. burada fıkra yayınlamayacak kadar bilincindeyim.

 

ancak bunu bile bana kinini kusmak için kullananlara yazıklar olsun. bu kadarmı  seviye düşer. bir önceki konuşmamda kendis ile bundan sonra muhattap olmayacağımı ve yorum yapmayacağımı söylemiştim ben sözümü tuttum ama hala kendisi , herşeyi kişiselleştirmek için ve içindeki ( benim bir türlü anlam veremediğim ) öfke ve kini kusmak elinden geleni yapıyor.

varsın devam etsin. ben konularıma ve yorumlarıma ve bilgilere odaklanmaya devam eden taraftaki çizgimi korumaya devam edeceğim.

kendisi kişileri hedef alıp , hakaret , saygısızlık ve aşağılamaya devam etsin.

Kendisini Hamd ettiğim Allah havale ediyorum.

 

saygılar.

Beni eşek yerine koyan ve bunu bir fıkra ile burada anlatacak kadar ileri gidip ve daha sonra beni olayı kişiselleştirme ile suçlamaya çalışan bir kişinin terbiyesiz ve ahlaksızlığını ve fırsatlardan nasıl istifade etmeye çalıştığını açıkça gördüm..

Ve bu kişi bunu özelden de yapıyor bunun da bilinmesini istiyorum..

Paylaşım için tşk. Sn Palindromik:)2. Ramses hala ruhu bedeninde hapis m i acaba?sesler geldiğine göre!!!hikayenizde kimseye bir gönderi ya da kast göremedim ben?sadece insanın kendine yönelik bir güzel bir hikaye...sanırım burada ki eşek hepimiz oluyoruz:)çünkü burada ki eşek doğru yolu bulmuş bir simge...abartıcam biraz ama ben bu hikayede ki eşeğe özenmedim desem yalan olur:))helal olsun kurtarmış paçasını:)))

sn Feray ;

 Ramses in ruhu bedenindemi bilmiyorum. o kadar derin bir bilgiye henüz sahip değilim. ama yaşanan olaylara göre belli vakitlerde o bedene hapsediliyor olabilir diye düşünüyorm.

hikaye ise gayet açık . benim şimdiye kadar olan yorumlarından  az çok hekes bişiler anlamıştır . hak doğmadığı sürece  saygı sınırı aşılmadığı sürece mümkün mertebe kişisel atışma ve polemiklerden uzak durmaya çalışıyorum. oradaki figürler semboliktir. bu yaşlı bir insanda olablirdi , küçük bir çocukta..

önemli olan hikayenin sonundaki 5 tavsiye ve uyarıları kendimize uygulaya  biliyormuyuz. ben buna bakarım.

her türlü sıkıntıdan kurtulmayı ve en çaresiz durumlarda umut un olduğunu görmek...

birde eşeğin gözlerini çok güzel olduğu anlatılırdı. büyüklerimiz bize bazen kızarken "eşek" derdi , somurtuncada , "üzülme eşeğin gözü çok güzeldir" deyip teselli ederlerdi. :))

saygılar..

not : o ruh meselesi kafama takıldı bakayım bişiler öğrenebilecekmiyim.:)

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu arada firavunluk bir makamdır arkadaşlar ;

kötülüğü , zulmu , adaletsizliği , ve inkarı , ilahlık iddiasını kapsar kabaca.

geçmişte olduğu gibi tarihin her döneminde bu makama uyan despotlar olmuştur.

bu atlatiste de oldu , mısırda da oldu , ve günümüzde de var hala..

 

saygılar.