Ana içeriğe atla
5 Ekim 2013 tarihinde mcedemir tarafından gönderildi

Beyin hakkında yeni bilgiler

Eskiden beri kendisinin sır küpü olma özelliği nedeniyle en gizemli en bilinmeyenli vede insanlığı içinde sığdırabilen en büyük uzay gemisini hep yakından takip etmek bana heyecan veriyor nedense.Yine böyle ilave yenilikler içeren bu yazıyı aktarmayı düşündüm buraya.

Beynimize 300 yıl süren film kaydedebiliriz

 

 

Uludağ Üniversitsi’nde ’NBeyin’ adlı sunumda öğrencilere beyinin çalışma sistemleri hakkında bilgi veren Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyaloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sinan Canan, beynin 2.5 milyon gigabayt hafızası bulunduğunu belirterek, bunun 300 yıl süren HD filmin kaydedilmesi anlamına geldiğini söyledi.

 

Uludağ Üniversitesi Öğrenci Konseyi tarafından Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe katılan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyaloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sinan Canan, ’NBeyin’ adlı sunumda öğrencilere beynin çalışma şeklini, neler yapabildiğini anlattı.

Beyin fizyolojisi hakkında birçok bilinmeyen bulunduğunu ve araştırmaların hala sürdüğünü kaydeden Doç. Dr. Sinan Canan, beynin bilgisayara hiç benzemediğini ifade etti. Bir santimetreküplük beyin dokusu içinde bulunan hücreler arası bağlantıların sayısının Samanyolu’ndaki yıldızlardan daha fazla olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Canan, "Beyinde iki tane birbirine benzeyen sinir hücresi yok. Beyindeki bağlantı haritası sayesinde hepimiz tek ve ayrı bireyler olarak yaşamımızı sürdürüyoruz. Hücreler dallı budaklı gibi görünebilir. Uzantıların çoğu hücrelerin antenleri. Binlerce hücreye sinyal gönderiyorlar. Hücrenin içinde halatlar, teleferik sistemleri ve aktarım rayları bir sürü sistem var. Çok yoğun bir protein yapısı mevcut" dedi.

Yaşamın ilk zamanlarında ilgisiz kalmanın beyin gelişiminde farklılıklar oluşturduğunu söyleyen Doç. Dr. Canan, beynin ön orta kısımların yüksek kişilik özelliklerini içeren kodları bulundurulduğunu bu bilgilerin doğuştan veya daha sonra hasar görmesi sonucu uyumsuz ve suçlu kişiliklerin ortaya çıkabildiğini anlattı.

’BEYİN HARIL HARIL HÜCRE ÜRETİYOR’

Beyin hücrelerini çorbaya benzeten Doç. Dr. Canan, hücreler içerisinin ayrı bir dünya olduğunu kaydetti. Sinir sistemini işlevsel yapan şeyin, hücreler arasındaki bağıntılar olduğunu dile getiren Doç. Dr. Sinan Canan, "Bizim için önemli olan beynin ağırlığı değil, hücreler arasındaki bağlantıların ve bunların kalitesidir. 1980’lere kadar sinir sistemi ile ilgili bütün ders kitaplarında ’doğduktan sonra beynin sinir hücresi yapmayacağı’ anlatılırdı. ’Sinir hücresi öldü mü, beyniniz gider’ mantığı vardı. Ama bugün artık biliyoruz ki, beynimizin birçok yeri harıl harıl hücre üretme yeteneğine sahip. ’Beyin değişmez miti rafa kalktı. Beynimiz inanılmaz bir yapıya sahip. Bu yüzden bilgisayara benzemez. İşlemcisi sökülen bir bilgisayarın monitörünün işlemci görevini üstlendiğini gördünüz mü? Beynimizde inanılmaz bir potansiyel var. Herkes soruyor ya, biz beynimizin kaçta kaçını kullanıyoruz? Aslında biz beynimizi hiç kullanmıyoruz" diye konuştu.

Beynin farklı bölümlerinde eksilen işlevlerin diğer kısımlar da yapılabildiğini söyleyen Doç. Dr. Canan, görmeyen insanlarda yapılan araştırmalarda dokunarak beynin görmeyi sağlayan kısmının geliştiğini vurguladı.

’2.5 GİGABAYT HAFIZAMIZ VAR’

Hafızalarının dolduğuna inanan insanlar olduğunu ve bazı şeylerin hatırlanamadığını kaydeden Doç. Dr. Canan, "İnsanlığın hafızası ne kadar? ’Benim niçin hafızam doldu’ diye bir düşünce var. İnsan hafızası bizim teknolojimizi aşan bir durum. Hafızanın kayıt yeri belli değil. Ancak bilgisayara benzeterek bir tahminde bulunabiliyoruz. Yaklaşık 20 milyar civarındaki korteksimizde hücre var. Bunlar arasında trilyon kere bağlantı olursa, yaklaşık 2.5 milyon gigabayt hafızamız var. Gördüğünüz gibi kocaman bir bellek. Bu hafıza 300 yıl süren HD filmi kaydetmek anlamına geliyor. İlkokuldaki bir hatıranızı hatırlayın, detaya girin. Hiçbir dijital filmde böyle bir çözünürlük yok. Aslında beynimizin hafıza kaydı sınırsız" dedi.

Doç. Dr. Canan, beynin çalışması için vücudun günde 57 damacana kan pompalamak zorunda olduğunu da kaydetti.

 

Yorumlar

[quote=muzaffer]

İnsan beyni tamamen mükemmel.Hiç bir eksik yok.Birde katil balinanın beynine hayranım.Mükemmel planlar kurgulayabiliyor ve neyi nasıl yapmam gerekir diye detaylı olarak düşünebiliyor.Gerçekten hayranlık uyandırıyor.

[/quote]

Fauna AGAMBER iN Gaila ve Balinalar ve yunusları içeren bir kişisel gelişim kitabı var:şu anda Kitabın adını hatırlayamadım.Bu yorumu okuyanlara ve muzaffer kardeşime hararetle tavsiye ediyorum.

 

Paylasimin icin cok tesekkurler muzaffer.... Beyin İnanilmaz bir dizayn... Ama bu dehset Mekanizmanin trajikomik yani ise>>>> sadece belli bir %desini kullanabiliyor olabilmemizdir heralde.... Dusunseniz yaa.... İnsanoglu olarak Bize ait cok kapsamli ve funksiyonel bir cockpitin sadece bir kac dugmesini biliyor ve kullanabiliyoruz.... Kullanma kapasitemiz %de100 olsaydi nasil olurdu bi dusunun.... Sagilarimla ;)

 

[quote=BarisAslier]

Paylasimin icin cok tesekkurler muzaffer.... Beyin İnanilmaz bir dizayn... Ama bu dehset Mekanizmanin trajikomik yani ise>>>> sadece belli bir %desini kullanabiliyor olabilmemizdir heralde.... Dusunseniz yaa.... İnsanoglu olarak Bize ait cok kapsamli ve funksiyonel bir cockpitin sadece bir kac dugmesini biliyor ve kullanabiliyoruz.... Kullanma kapasitemiz %de100 olsaydi nasil olurdu bi dusunun.... Sagilarimla ;)

 

[/quote]

Sevgili Bariş gelecekte o % 100 üde kullanacağız.Tabbii Şuan Yaşayan kendimde dahil Özür dileyerek (taş devri yaratıkları bu % 100 Ü BU VAHŞİ HALİŞMİZLE )KULLANABİLECEĞİMİZİ hiç düşünmüyorum.Bilmem anlatabildimmi.

 

Beyinle ilgili yapılan araştırmalar devam ettikçe yeni ve ilginç detaylarda ortaya çıkmaya başlayınca,bu defa bu bilgiler önceden ortaya çıkmış bilimsel ürünlerlede yeniden boyutlandırılınca daha yolun ne kadar başında olduğumuz hemen görülüyor,şu alıntı bu nedenle dikkatimi çekti:

ABD'nin Yeshiva Üniversitesi'ne bağlı Albert Einstein Yüksekokulu tarafından yapılan bir çalışmada, beynimizin belleği oluşturduğu anın görüntüleri kayıt altına alınabildi.Araştırma, moleküllerin kişiye özgü belleği ortaya çıkaran yapıya nasıl dönüştüğüne dair ilk görüntüleri temsil ediyor.Araştırma ekibinin başında yer alan Dr. Robert Singer, "Gözlemde, sinirlerin selektif olarak protein sentezini başlatıp sonlandırdığını gördük. Bu süreç, hafızanın nasıl oluştuğuna ait düşüncemizi destekledi" şeklinde konuştu.En son elde edilen bu görüntüler, bellek ile düşünce oluşumunun farkını da gözler önüne seriyor.
''Sinirlerin selektif olarak protein sentezini başlatıp sonlandırması''Bu satırı bilgisayar ve buna benzer teknoloji kullanan sistemler ortaya çıkmış olduğu için daha iyi anlayabiliyoruz,ama en önemlisi anladığımız bu şeydende Bilginin ne kadar azına sahip olduğumuz ortaya çıkıyor.Bu tırnak içindeki satır 1400 lü yıllarda söylenmesi nasıl imkansızsa,Şimdi söylenmeside gelecekte olacakların ne kadar uzağında olduğumuzun bir aynası gibi.Ayna, hayallerin hangi enlem ve boylamda ne büyüklükte bir çapı olduğuna göre değişir.Geçenlerde okuduğum bir yazıda bir örümcek ağında bile kendine yapışan böceklerin Manyetik alan algılamasını bozma özelliği olan madde yüzünden yakalandığını okuyunca yine bir kez daha teknolojik insanlığın bir bebek emeklemesi içinde olduğunu düşündüm.Yazımı fazla uzatmadan,Bir beynimiz varki bu vücutta özellikle hem geleceğe seyehat ediyor en tepeye oturup, hemde kendini bizden iyice kamufle ediyor,Öyleki adeta ayak izlerini bir örümcek ağında bile görüyoruzda yinede kendinin gerçekte ne olduğunu anlamış bile değiliz.Gezegenimiz Dünyadan bu güne kadar elde edilen bilgiyle bugünden sonra olabilecekleri sınırlayabiliyorsak sırf bu özelliğimiz bile Beynimizi ne kadar küçümsediğimizi gösterir,Bu yüzden Evrende sadece biz varız,Dünyadan başka gezegenlerde hayat falan olamaz demek hiç içimden gelmiyor.Japonlar Düşüncenin fotoğrafını çekmekle meşgul,Amerikalılar hafızanın oluşumunun  videosunu çekiyorlar,daha ucundan köşesinden 2014 yıl sonra başlayabilmişiz.2014 yıl sonra hangi bilgiye dayanarak ddv lar yok diyebiliyoruz o halde?Sırf nefeslerini hissetmedik diye mi?Ya biz gibi nefes almadan yaşayan varlıklarsa?Yine yok mu diyeceğiz.

Bende yıllar önce şöyle birşey duyduğumda acayip etkilenmiştim;

* Bir insan beyni sadece 7 yaşına geldiğinde, 1 milyon cilt MeydanLoures ansiklopedisinin içerdiği bilgiye sahiptir.

Bu bilgiler içerisinde herhalde; duygu, yön, yüz, numara, harf, gündelik yaşam bilgileri,kural ve yasaklar vs... gibi binlerce hatta onbinlerce kalemde ayrı ayrı bilgi var.

İnanılmaz birşeye sahibiz ve farkında bile değiliz :)