Ana içeriğe atla
24 Mayıs 2010 tarihinde muzaffer tarafından gönderildi

Uzaydaki Çöplük...

Uzaydaki çöpler..

İngiltere'de bilimadamları, alçak yörüngelerdeki uyduları tehdit eden binlerce ton uzay çöpünü temizlemek için 25 metrekare genişliğindeki çarşaf uydu 'CubeSail'i üretti. Uydu, önümüzdeki yılın sonlarına doğru temizliğe başlayacak. Geçtiğimiz hafta Atlantis Uzay Mekiği Uluslararası Uzay İstasyonu’na astronotları götürdü. Uzay istasyonunda eklemeler yapan astronotlar çalışmaları sırasında 2 tane cıvata kaybetti. Cıvatalardan biri bir astronotun başını sıyırarak hızla uzaya kaçtı.

1950’li yıllardan beri insanoğlu uzaya birçok uydu mekik gönderdi. Zaman içinde Dünya yörüngesinde uydu atıkları parçalarından dolayı çöpler birikti. Özellikle Dünya’dan 2 bin kilometre yüksekliğe kadar olan bölgede hareket eden uzay atıkları saatte binlerce kilometre hıza ulaştıkları için uzay yolculukları için tehlike oluşturuyor. Bu uzay çöpleri astronotları öldürebilir uyduları parçalayabilir uzay istasyonlarına ve uzay mekiklerine hasar verebilir. Bu uydulara çarpacak bir çöpün yol açacağı zararı kimin ödeyeceği konusunda çok karmaşık kanunlar mevcut. Özellikle Avrupa ve ABD’de bu tür çarpışmaları takip eden avukatlar ve şirketler var.

 Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı’nın (NASA) dünya yörüngesindeki uzay çöplerini takip etmek için Yörünge Atık Programı var. Bu program dâhilinde NASA ve Amerikan Hava Kuvvetleri boyu 10 santimetreyi geçen parçaları takip ediyor. Şu an itibarıyla 9925 tane parça takip ediliyor. Ancak 10 santimetreden küçük 90 bin tane parçacık daha Dünya’nın yörüngesinde tehlike arz ediyor. Küçük oldukları için takip etmek zorlaşıyor. Bazıları saatte 40 bin kilometre hıza ulaşabilen uzaydaki parçaların sayısı her geçen gün artıyor.

 Dünyadan uzaya gönderilen mekikler uyduların yanı sıra var olan atıklar da parçalara ayrılıyor. Uzay atıkları arasında ömrü tükenmiş uydular roketlerin yanında 1965 yılında ilk Amerikalı uzay yürüyüşçüsü Ed White’ın eldiveni geçen temmuz ayında Piers Seller’ın kaybettiği spatula var. Geçen hafta Atlantis astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu’na takılacak birkaç cıvata kaybetti. Bu parçalar tehlike oluşturdukları için uzaya çıkan astronotlar Dünya’ya dönmeden önce makastan cıvataya aletlerden kâğıt parçalarına her şey toplanıp sayılıyor. 1960’lı yıllarda eğer nükleer savaş olursa telekomünikasyon iletişiminin sağlanması amacıyla bakır iğneler ABD tarafından gönderilmişti.

Başarıya ulaşmayan bu plan sonucu şu an dünya yörüngesinde bakır iğneler binlerce kilometre hızla hareket ediyor. Uzay istasyonu Mir’den atılan çöp poşetleri Hubble Uzay Teleskopu’nu tamir ederken kullanılan bazı malzemeler uzay çöplüğündeki bilinen parçalardan. Bir ilaç tableti büyüklüğündeki bir parça dahi uyduları parçalayabilir astronotları öldürebilir.

Son 40 yıl içinde gönderilmiş roket gövdeleri Uluslararası Uzay İstasyonu’nun 650 kilometre üstünde seyir halinde. Uzayı gözleyen elektronik cihazlar dünyadan yaklaşık 1000 km yüksekliğe kadar bir tenis topu büyüklüğündeki cismi takip edebiliyor. Ancak bu cisimlerin birçoğu dünyaya bir meteor gibi er ya da geç yanarak düşüyor. Yeryüzünde yaşayan canlılar için bir tehdit oluşturmuyor.

Sovyet yapımı Mir İstasyonu gibi büyük olanlar atmosferde yanıp yok olmuyor. Bu yüzden Mir 2001 yılında kontrollü bir şekilde Pasifik Okyanusu’na düşürüldü. Dünyanın yörüngesinde dolaşan ve 50 yıldır birikmekte olan binlerce parça uzay çöpü, on milyonlarca Dolar değerindeki iletişim ve araştırma cihazlarına zarar verebiliyor. Yörüngede 5 bin 500 tondan fazla çöp olduğu tahmin ediliyor. …

Alıntıdır..

Yorumlar

 

 

muzaffer kardeşim, paylaşımların o kadar bilgilendirici ki seni tekrar tebrik etmek isterim. haber değeri olan konuları da işlememiz çok güzel, senin konun ile örtüşecek olan bir kaç bilgiyi bende naçizen eklemek isterim.bildiğimiz üzere uzayda, kullanım süresi dolmuş on bini aşkın uydu ve uydu parçası adeta ‘serseri mayın’ gibi dolaşıyor. uyduların uzayda bırakılmasının gerekçesi ise, dünyaya getirilmelerinin çok pahalı olması. sovyetler birliği nin 1957 yılında uzaya ilk uyduyu fırlatmasından sonra geçen süre içindeki gelişmeler, bilimkurgu filmlerindeki inanılmaz sahneleri bile gölgede bırakıyor. bugün, türkiye’nin de türksat uydularıyla bayrağını dolaştırdığı uzayda, çalışır durumda 500’e yakın uydu bulunduğu tahmin ediliyor. abd nin başını çektiği uydu teknolojisinde irili ufaklı uydular, konum belirleme, haberleşme ve yer gözlem hizmetleri veriyor. çoğunluğu haberleşme hizmeti veren uydulardan en çok dikkati ise casus uydular çekiyor. casus uydu fırlatan ülkeler, çalışmalarını gizli sürdürdüğü için, bu uyduların özellikleri hakkındaki söylentiler çok çeşitli. en yaygın kullanılan uydulardan olan yer gözlem uyduları da, yeryüzünü tarayarak uydu haritası çıkarıyor. Yeni uydular, binlerce kilometre uzaktan yeryüzündeki bir metreyi bile harita üzerinde tespit edebiliyor. uyduların bütün ülkelerin görüntülerini alarak özel bilgilere ulaşması için henüz yasal bir engel yok. ancak bu yarışın kazandırdıklarının yanı sıra meydana getirdiği tehlikeler de var. bugün uzayda kullanım süresi dolan binlerce uydu ve parçası, göktaşı gibi dünyaya düşme tehlikesi taşıyor...

miltenberger ilave bilgi verdiğin için teşekkürler.Aslında enteresan konular çok.fakat kendimizi kısıtlamak zorundayız.Çünkü bazı konular sitenin çizgisinde olmadıkları için yani konu dışı oldukları için burada paylaşamıyoruz.Ve paylaşma gereği duymuyoruz.yani ufoloji ile ne alakası var gibilerinden.. bunu dedirtmemek için elimizden geldiğince konu dışına çıkmamaya gayret ediyorum.Ama bazan kendimi tutamıyor ve ilgisi olmayan konularada değinme gereği duyuyorum..Yoksa bu yazıdamı gereksiz oldu :))

muzaffer saçmalama:)... bence bu konular bu siteye çok yakışıyor şunuda belirtmek isterim ki, bu sitede tanışdığım ve site dışındada görüştüğüm arkadaşlarla senin paylaşımlarından çok bahseder olduk... artı şu yukardaki bilgiler tabiri caiz ise ''cukk'' diye oturmuş...(ama tabbi alana!:)...emeğine sağlık kardeşim...!!

Uzaydaki çöplüğe zengin metin editörünü kapatmadığım için benim yazdıklarımda gitti...
Sonuç olarak Dünya yörüngesine oturttuğunuz uydunun öngörülen bir ömrü var,bunu biliyorsunuz madem,koy o uydunun bilgisayar sistemine kendini imha etme proğramınıda,18 yıl sonra 1 saniye geçe sistem devreye girsin,Doooğru dünya yörüngesinden dışarı ordanda önüne ilk çıkan gezegenin yörüngesine girsin yansın bitsin.Dondurmayı yiyip çubuğunu illa çöpe atmıycak,öylece yediği yerde bırakıp gidecek,usa bunu uydu teknolojisi ile yapıyor.Çok bilim kurgusal olacak ama fareli köyün kavalcısı rolünü üstlenmiş bir uzay gemisi tüm eskimiş uyduları peşine takıp güneş sistemi dışına gidiyormuş vb...:-))Adamlar tünyanın tavanında sifon çekmeye alışmış,onlara ters gelmiyor bu işler nedense.

Değerli forum arkadaşları Anah,Ra,Thaliondilfatih ve tabi Muzaffer Çok güzel ve uzun içerikli konuları tartışıyorlardı,Muzaffer dışındaki arkadaşlar çok daha hararetli tartışmalara girdiler ve sanırım konular din konusunun içine saplandı kaldı,kimse kolayca sıyrılamadı ve tam hatırlamıyorum ama bir arkadaş forumdan çıkacak kadar kızgındı,bunları neden hatırladım,bu isimleri burada altalta görünce bu forumun takımyıldızlarına bakıyor gibi oldum,Ama o heyecanlı uzun sürükleyici yazılar gerçekten hafızamızda tat bırakmış olacakki bunları yazdım.Belki bir iki arkadaş hala daha dönmemiş olabilir.Bunları Muzaffer arkadaş hatırlayabilir sanırım.Cümlelerin başına ilave edilecek tarih 2008 öncesi olacak sanırım.