Ana içeriğe atla
5 Ağustos 2012 tarihinde muzaffer tarafından gönderildi

50 Milyon Yıl Önce Antarktika Ormanlarla Kaplıydı..

 

50 milyon yıl önce ormanlarla kaplıydı

Bilim insanları, Antarktika’nın deniz tabanında yaptıkları sondaj çalışmalarında, buzul kıtada bir zamanlar yağmur ormanları olduğunu ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, deniz tabanındaki tortu kalıntıları üzerinde yaptıkları analizlerde, kıtada 52 milyon yıl önce bitkilerin yetiştiğini keşfetti. Atmosferin mevcut hızda ısınmaya devam etmesi halinde, bitki kalıntılarının buzdan arınacağı ve Antarktika’nın yeniden yeşilliğe kavuşabileceği belirtilirken, bu durumun iklim dengelerini önemli bir şekilde bozabileceği uyarısı yapıldı.

Bilim insanları, tortu kalıntılarında, Eosen Dönemi’ne ait ‘polen fosilleri’ bulunduğunu belirtti. 34-56 milyon yıl öncesine rastlayan bu dönemde varolan yağmur ormanlarından geride kalan polenler, bugün Antarktika’nın deniz tabanında donmuş bir halde yatıyor.

Antarktika’daki araştırmalarda yer alan Avustralyalı bilim insanı Kevin Welsh, polen çekirdeklerindeki sıcaklığa hassas mokelüller üzerinde yapılan analizlerin, 52 milyon yıl önce Antarktika’daki sıcaklığın 20 derece olduğuna işaret ettiğini belirtti. Welsh, “O dönemde Antarktika bugüne kıyasla çok sıcak bir yerdi ve karada buz yoktu. Tersine, ormanlarla kaplıydı” dedi.

KONTROL İNSANLARIN ELİNDE

Nature dergisinde yayımlanan araştırmanın ‘şaşırtıcı’ sonuçlar verdiğini ifade eden Welsh, “Antarktika’nın kafamızdaki görüntüsü hep çok soğuk ve buz halinde olduğu” yorumunu yaptı.

AFP’ye konuşan Welsh, “Antarktika’daki karbondioksit miktarının 395ppm (milyonda bir birim) olduğunu ve bölgedeki hava sıcaklığının aynı hızda devam etmesi halinde, 21’nci yüzyılın sonunda Antarktika’daki buzulların yok olmaya başlayacağını” söyledi.

Queensland Üniversitesi’nde paleoklimatoloji uzmanı olan Welsh, “Kesin bir şey söylemek çok zor çünkü Antarktika’nın başına gelecekler insanlar ve hükümetlerin elinde” dedi.

BİRKAÇ SANTİM YETERLİ

Antarktika’nın çok büyük bir su deposu olduğuna dikkat çeken Welsh, “Eğer karbondioksit miktarının atmosferdeki artışını önleyemezsek, dünyanın buzulla kaplı bölgelerinde önemli değişimler görebiliriz” dedi.

Antarktika’nın doğusundaki buz kalınlığı 3-4 kilometre. 34 milyon yıl önce oluştuğu düşünülen buzulun sadece birkaç santim erimesi bile deniz seviyesinde önemli artışa ve yaşam alanlarının tehdit altına girmesine neden olabilir.

Welsh, Antarktika’nın Güneş’ten gelen ışınları tekrar uzaya yansıtarak çok önemli bir soğutucu görevi gördüğünü ve erimesi halinde felaketlere yol açabilecek değişimlerin yaşanacağını vurguladı.

Alıntı..

 

 

Yorumlar

50 Milyon yıl önce ormanlarla kaplı olması bana biraz tuhaf geldi.O halde 50 milyon yıl önce antarktika'nın ormanlarla kaplı olması dünyadaki canlı hayatını etkiliyor muydu.Biraz karışık bir teoriye benziyor.Yani günümüzde antarktika da yaşayan örneğin kutup ayıları ve penguenler ve kutup tilkileri gibi hayvanlar nasıl durumda idiler.Ormanlarla kaplı olduğuna göre burada buzda yaşamak için gelişmiş hayvanlar bu ormanlık bölgede nasıl yaşadılar veya daha sonra mı ortaya çıktılar.Veya vardılar ve yine daha başka soğuk bölgelerde yaşıyorlardı ve antarktika buzlarla kaplanmaya başladığında bu bölgeye mi gelmeye başladılar.

Coğrafi iklime göre de yine tuhaflığın olması söz konusu oluyor.Acaba 50 milyon yıl önce dünyadaki bu bölgenin yeşillik alan olması dünya iklimini etkilemiyor muydu?.Veya neden bu bölge sonradan buzullarla kaplanmaya başladı.Dünya iklimi ve coğrafyası canlı hayatın devamı için bu bölgenin buzullarla kaplı olması mantığına mı vardı.Ya da günümüzde kutuplardaki buzulların tamamen erimesi halinde,dünya coğrafi iklim ve canlı hayatının devamı için her hangi bir değişiklik olmayacak mı.Açıkçası bütün bunlar bana biraz düşündürücü geldi..

Ben bu konuyu daha önce geniş çaplı olmasa da araştırmıştım. İlgi çekici bir konu. Hele hele günümüzde dünyanın eksen değişikliğine uğraması bu konuyu cezbediyor. Daha önce yapılan araştırmalarda buzullar altında kalan bitki örtülerinin bir anda soğuk havaya maruz kaldığı bazı bilim adamlarının araştırmalarıyla ortaya çıkmıştır. Konu, içerik çok güzel. teşekkürler muzaffer