Ana içeriğe atla
5 Nisan 2011 tarihinde muzaffer tarafından gönderildi

Dünyanın Sonu..

Dünya her geçen gün daha kötüye doğru gidiyor..Hiç bir şey olumlu derecede gelişmiyor,dünyanın her yeri adeta kaynayan bir kazan gibi..Doğal felaketler,savaşlar cinayetler vs..arttıkça artıyor,doğal bir felaket veya benzer bir olay veya bir savaş olduğunda yüzlerce binlerce insan bir anda ölüp gidiyor..Bunun yanında özellikle son yıllarda insanlarda artık iyice vahşileşti ve hızla vahşileşmeye devam ediyoruz..Neler oluyor, ne oluyor, niçin oluyor belli değil..Gerçekten de artık bizim bir kurtarıcıya ihtiyacımız var gibi,daha doğrusu bizleri yani dünyayı kurtaracak bir kurtarıcının gelmesi lazım..Artık dünya göreceği en büyük felaketleri ve zulmü yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor..

Bu kurtarıcı kim olur,kimler olur, ve nasıl olur bilemeyiz fakat dünyanın kurtarılmayı beklediği artık kaçınılmaz bir gerçek..Bu anlamda uzaylı dediğimiz dünya dışı canlıların bütün bu olup bitenden haberlerinin olmaması mümkün değil..Tabii ki haberleri var,fakat artık neyi ve neyin nasıl olmasını beklediklerini de anlamak hayli zor..Dünya dışı akıllı yaşama ait canlılarla eğer bir iletişim yolunu bulabilir isek sormamız gerekir ki, sizler dünyaya,bizlere yardım etmek istiyormusunuz,bize yardım edecekmisiniz ?..Eğer yardım etme niyetiniz yok ise neden ?..Ve dünyaya karşı art bir düşünceniz,planınız var ise, art düşünceli planınızın sebebi ne ve neden ?.. 

Eğer dünyayı istila etme-ele geçirme,sahiplenme insanları yok etmek gibi bir düşünceniz var ise, o zaman bunu ne zaman yapacaksınız ve yine neden ?..Eğer dünyayı istila etme-ele geçirme,sahiplenme insanları yok etmek gibi bir düşünceniz yok ve tamamen yardım etme amacınız var ise, o zaman daha neyi bekliyorsunuz ?..Kendinizi bizlere ne zaman tamamen açık ve net bir şekilde gösterecek ve bizimle açık bir teması ne zaman kuracaksınız ve ne zaman yardıma başlayacaksınız, şeklinde sormamız gerekir,sormamız gerekir fakat bizlere kendilerini açıkça gösterecekler ki dünyalılar olarak ta bizler bunları sorup öğrenebilelim..

Dış dünya canlıları ile aramızdaki sır hala devam ede dursun,bizler onlarla olması gerektiği gibi bir irtibat kuramıyoruz yani açık bir temas kurma konusunda bizler daha çok gerilerdeyiz,bunu henüz yapamıyoruz fakat onların bizim bu eksikliğimizin ötesinde olduklarını,yani bizlerden çok çok ileride  olduklarını ve bizimle açık bir yakın temas kurabileceklerini sanıyoruz..Ve onlar istediklerinde ise bunu,yani yakın bir teması kolaylıkla yapabileceklerini sanıyoruz ve inanıyoruz..

Bizlerin artık kendimizi düzeltmemizi bekliyorlar ise,hayır artık bizlerin kendimizi düzeltecek,huzurlu bir dünya yaratacak kapasitemiz ve gücümüz kalmadı ve,veya böyle bir beceriye hiç bir zaman sahip olamadığımız gibi,artık bundan sonra da olamayız bu artık mümkün değil..O halde dünyanın her hareketinden haberdar olan,her ayrıntıyı gözlemleyen dış dünya canlılarının iyi niyetli olmalarını isteyip, bize yardım etme zamanlarının geldiğini tekrar söyleyebiliriz...

Bu konudaki düşüncelerinizi ve yorumlarınızı bekliyoruz sayın arkadaşlar...

Alıntı yapılmadı..

Yorumlar

Sevgili Muzaffer

Güzel bir konuya deginmissin. Düsüncelerini paylasiyorum ama dünya disi canlilarin ( dünyamizi ziyayerete  gelebilenler) hakkinda bazi kuskularim var diyebilirim. Dikkat ettiyseniz son zamanlarda (özellikle son birkac yildir ) uzayli istilasi üzerine bir sürü filimler yapiliyor ( skyline , battle of los angeles vs  simdi aklima gelmeyenlerde var ) ben Amerikada birilerinin birseylerden haberdar olduguna ve bu olayinda bir sekilde Hollywood´a yansidigini düsünüyorum. Yani birileri dünyaya mesaj vermeye calisiyor gibi hissediyorum. Dünya disi canlilarin herkesin sandigi gibi cok iyi niyetli olmayabileceklerini ciddi anlamda düsünüyorum. En azindan istila gibi fikirlere sahip olmasalar bile kendi cikarlarini ön planda tutan, istedikleri kisileri istedikleri zaman kacirip bayiltan ,üzerinde deneyler yapan canlilara sahsen ben güvenmem. Neredeyse bütün kacirildigini söyleyen bütün insanlarin ortak söylemleri , üzerinde deneyler yapildiklaridir.Hangi amacla olursa olsun istem disi faaliyetlerde bulunan ddv ´a güvenemem. Kim güvenir orasini bilmem. Sahsen herhangi bir uzayli ile iletisime gecmemis biri olarak benim simdilik düsüncelerim bunlar :)

 

Niye bugüne kadar saldirmadiklari vs konularindaki fikrim ise ( eger saldirma ,istila niyetleri varsa  ) dünyanin ve insanlarin kapasitesini belirlediklerini düsünüyorum. Mel Gibson´un oynadigi sings(isaretler) filmi vardi izleyenler bilirler önce dünyayi anlamaya calisiyorlar sonra inecekleri en uygun yerleri vs belirliyorlar ondan sonra saldiriya geciyorlardi. Yani insanligin elinde atom bomabasi ,cesitli nükleger  bombalar vs oldugunun farkindalar, ama sinirlarimizin nereye kadar ulastigini kestirmeye calisiyorlar gib düsünüyorum. en cok ufo gözlemlenen yerlerin askeri noktalar , nükleger tesisler oldugunu biliyoruz.

Ama dedigim gibi dünaya disi canlilar konusunda artik biraz süpheciyim acikcasi :) saldirgan olduklarina kesin olarak kanaat getiremesemde , kendi cikarlari ugruna insanlik üzerinde deneyler yapmaktan , insanlari kacirmaktan cekinmediklerini farkli kaynaklardan duyuyoruz ve biliyoruz. o yüzden kurtarici olup olmayacaklarina emin olamiyorum acikcasi..Bu olayi biraz suna benzetiyorum ;  gecenin karanliginda kaldirimin karsi tarafindan size yaklasan tanimadiginiz bir adamin iyi biri mi , kötü biri mi oldugunu söylemek kadar zor. Yani bize yaklasan seyin hangi niyeti oldugunu ancak yanimiza geldiginde anlayabilecegiz sanirim.

Sevgili muzzi55..Henüz bizleri araştırma aşamasında olduklarını,bizim kapasitemizi ölçmeye devam ettiklerini düşünüyorsunuz..Ve askeri noktalardaki ufo deneyimlerinin daha fazla olduğunu belirtiyorsunuz,yani uygun pozisyonu bulduklarında kendilerini işte o zaman ortaya çıkaracaklarını özetle söylüyorsunuz..

Bu bilgilerinize ek olarakta,evet hollywood acaba neden devamlı olarak uzaylı istilasından bahsediyor ve bu konuda filimler yapıyor,ben şimdiye kadar hollywood un uzaylıları iyi niyetli olarak gösteren bir tek filmine rastlamadım..Yani hollywood sanki bir yerlerden bazı bilgileri bir şekilde alıyor gibi görünüyor ve bunlara dayanarak film yapıyor olabilirler..

Fakat bunun yanında eğer ki iyi niyet,barışçıl bir topluluk iseler o zamanda bizlere yardım yapacaklar fakat bu yardımı nasıl yapacakları konusunda bizleri yani dünyayı mercek altına almış ta olabilirler..Evet dünyaya yardım yapacağız fakat nereye,kime,kimlere nasıl bir yardım yapacağız bu yardım nasıl başlatılacak nasıl olmalı düşüncesinde de olabilirler..

Aslında her şey onların iyi veya kötü niyetli olduklarını anlamaktan geçiyor,eğer bunu anlayabilirsek işte o zaman çok şey tamamen değişecek kanısındayım..Sizin de dediğiniz gibi ancak yanımıza gelecekler ve o zaman açık niyetlerini anlayabileceğiz..

Özetle son yillarda  uzayli istilasi filmleri aldi basini gidiyor , 80´lerin sevimli E.T ´sini göremiyoruz artik sinemalarda. Belki ben fazla süpheciyim ama bir gercek varki Amerikan emellerinin yada cikarlarinin bir sekilde Hollywood´a yansidigi ve sinema araciligi ile dünyaya mesajlar verildigi biliniyor( terorizm , amerikanin ulusal cikarlari vs alanalarinda bazi projelerin hükümetce bile desteklendigi bilinmekte). Yani sinemaya sadece film gözü ile bakmayanlar da oldugunu bilmemiz gerek. Durum buyken insan ister istemez süpheci olabiliyor.

Bu filmler yapilmasa bile , uzaydan gelecek olanin ne oldugunu kestiremedigimiz icin bence insanlarin uzayli sevdasi konularinda tedbirli ve temkinli olmasinda fayda var. Teknolojilerinin bizden cok daha gelismis olmasi ise (dünyamizi ziyaret edebilecek kadar yildizlar arasi seyahat yaptiklarini varsayarsak) bizim icin bir sansizlik olacaktir. Bize iyilik icin geldiklerini varsaymak bence fazla iyimser bir tahmin , bence bizi incelemek ve anlamak icin geldiklerini varsaymak daha mantikli olur düsünüyorum.

Birde bizleri inceleme sürelerinin kendilerine göre ne kadar bir zaman süreci olduğu da önemli..Teknolojilerinin hangi boyutta olduğunu bilmediğimiz için bizleri yani dünyayı inceleme süresi onlara veya bize göre acaba kaç ay veya kaç yıl veya ne kadar,buda çok önemli..Belkide onlara göre dünyayı inceleme sürecı artık dolmuştur ve istila zamanı artık gelmiştir.Veya bu sürec henüz onlara göre tamamlanmamış olabilir..

Burada eğer bir istila olacak ise bu mutlaka uzaylılar dediğimiz canlıların bire bir olarak dünyaya gelmemeleri de söz konusu olabilir,yani belkide bu istilayı çok akıllı robotlar kullanarak ta yapabilirler,bu bir ihtimal olsa da yinede olamaz anlamına da gelmez neden olmasın..Sizin istilanın nasıl olacağı konusundaki görüşlerinizi merak ediyorum doğrusu..

Muzzi55 nickli arkadas çok güzel bi yorum yapmış tebrik ederim olaya objektif bi bakış açısıyla bakmışın. Gerçektende iyi yada kötü niyetleri var mı yok mu bu büyük bi sorun. Eger ki kötüyse başımıza yeni bir bela musallat olacaktır.. Ama diğer taraftan değilse bu insanlığın gelişimi açısından çok faydalı olacaktır.

Bu gerçeğin en püf noktasıda işte burada zaten.Uzaylıların niyetleri ne, amaçları ne,ne yapmaya çalışıyorlar..Dünyanın ve içindeki canlı hayatın farkındalar ve buna göre plan yapıyor olabilirler..Evet orada dünya adında bir gezegen var fakat bunu istila edip ele mi geçirmek gerekir,yoksa dünya adlı bu gezegenin yardıma ihtiyacı var bu gezegene yardım etmeliyiz diye mi düşünüyorlar belli değil,yani bunu bilemiyoruz..

Eğer dış dünyaya ait bu canlıların onlarda olmayan fakat bizde olan bir varlığa ihtiyaçları var ise o zaman bu bir istilaya dönebilir..Fakat onların her hangi bir varlığa ihtiyaçları yok ise bu bir barış ve yardıma dönebilir,bakalım ne olacak bekleyip göreceğiz,eğer görebilirsek...

sayın muzaffer aslında temel madalyonun sıkıntısı şu bız nerde olacagımıza karar veremıyoruz evet amerıka  veya söyle dıyelım dunyayı yoneten güç toplulugu ve bunlarla ortak iş yapan ddv bıze gore  negatıf varlıklar bunlarda ıkıye ayırırsak bız kendımızı pozıtıf sayarsak orıonlular,zeta  grubu ,retıculuslar,grıler bunlar  projelerı ortak ırk yaratmak, dunya ısısını yukseltmek (kendı yasamsal ortamları için)ayrıca  dunyadakı menfı guç olan (para ,sılah,savaş )bunlarda bu sıstemın devamları idame ettırıp gezegenı hazırlamak

pozıtıf ve agırlıkla ruhsal varlıklar dedıgımız gruplarda  meleksı  varlıklar ,sırıuslular,plededisler şu ankı baglantılı gozuken varlıklar da yaratıcının vermış oldugu izinle bızlerı bır ust boyuta hazırlamak bu gruptada para ve maddecılık olmadan sadece rab sıstemınden ruhunuzu yukseltmek ıçın ugraşan grup aslında bu grup isterse dıger gruba mudahale edebılır ama ozgur yaratıcı ıdaresıne baglı olduklarından yapmıyorlar ufak bır ornek vereyım reegan donemınde amerıka o donem geçeçecek kuyruklu yıldız için uydu yollayacaktı  o uyduyu aslında pozıtıf grubun çalışmalarını takıp etmek ıçın negatıf grup bır çalışma yapmıştı onun için pozıtıg grupta kendılerıne dırek kontrol sıstemı oluştugu için uyduyu patlattılar.

onun için ılk once  foton kuşagından gelen enerjıyı sındırmemız ve olayları bıraz daha tepkı vermeden veya bızı bırılerının yonlendırmesıne kanmadan duru duşunerek olayları suzmemız gerekmektedır. sabredın şu an çocuga hamıle bır bayan duşunun zamanı yaklaştıkça sıkıntısı çagolmakla beraber bırde heyacan  vardır.ışık sızınle olsun

Uzaylı dediğimiz dış dünya canlılarına karşı bizleri koruyacak olan meleksi varlıklar, ve bu meleksi varlıkların yaratıcı tarafından kontrol altında tutuldukları ve yaratıcının özgür iradesi nedeni ile müdahale için yaratıcıdan emir beklemeleri,kendi iradelerine göre her hangi bir müdahale yapamayacakları,yapmayacakları mantıklı bir düşünce..

Ve dış dünya varlıkları tarafından dünyaya her hangi bir şekilde bir istila/savaş başlatıldığında,yaratıcı bizleri yani insanlığı korumak için koruyucu melekleri duruma müdahale etmesi için görevlendirebilir,yani bizim yerimize meleklerin savaşması söz konusu olabilir..Bunu bedir de meleklerin yaptığı yardıma benzetebiliriz..

Evet Kıyamet Kopmayacak bende diliyorum.Çünkü Kıyametin kopması için ciddi bir risk görünmüyor ama Doğa olayları, Seller,Depremler vb. Olaylar Şiddetlenecektir.Şu bir gerçek İnsanoğlunun son 70 yılını iyi değerlendirmesinde fayda var.Kaynak HARUN YAHYA web sayfasında.Ha siz Harun YAHYA Mehdilik iddiasında bulunuyor diye soracak olursanız Bende diyorum ki Harun YAHYA MEHDİ DEĞİLDİR.ARAŞTIRMACIDIR.Bu konuda gönlünüz kavi olsun.Zaten kendisi Mehdilik iddiasında bulunmuyor.Eğer Mehdiyim derse ben bile kaynak olarak tavsiye etmezdim.Unutmayın 21.12.2012 HZ.MEHDİ döneminin başlangıcı olacak.Zaten Bu web sayfasında da duyuruldu.ALINTI olarak olsa bile bazı olayların gerçekleştiği hem fikir olundu.Peygamberimizinde müjdelediği kişi Hz. Mehdi Kurtarıcı olacak.Peygamberimizin Torunu Hz.Hasan'ın soyundan gelmektedir.

açıkçası bu yazıyı ancak sen yazardın muzaffer kardeşim  açıkçası yazdıklarına hak vermemek elde degıl,sankı bır deynek degdı  içimizdekı hayvansal iç gudulerımız dur durak bılmeden oldurmeye ,kesmeye,butun kutsalları kullanarak rant saglamayı dın savaşları,ırk savaşları neler oldu derken bundan bundan altı ay evvel bır arkadaş toplulugunda bır konuşmayı yapan yaşça benden buyuk bır abımız soyle dedı ,dınler oncesını,sonrasını yazıtları neye bakarsan bak her donemde oldugu gıbı bunların enerji katmanları oldugu kendını yenı gelene ne kadar çabuk adapte edersen eskı o kadar çabuk ustundekı enerjıyı kaybeder.açıkçası bız yenı ok dıyoruzda ama eskının kurallarıyla yasamayı ve duşunmeye devam edıyoruz buda kaos oluşturuyor açıkçası bunu bız yapıyoruz kendımızı arındıramıyoruz buda yenı enerjının baskısı ve eskı enerjının alışkanlıkları arasında sıkılıp kalıyoruz. ışık sızınle olsun

not :bu enerjı savaşları o kadar tehlıkelı kı intıharlar ,oldurme istegı ,parçalama istegı,boşanmak (özellıkle kadınlar) devam edecek benım sahsı fıkrım yenı enerjıye bu dunyanın 3/2  bu işten kurtaramıyacak gıbı gelıyor 3/1 de yenı bır boyuta geçecegını  ınanıyorum.2012 aralık ayı bence basaranların dıplamayı alma zamanı kurtulma ıhtımalı olanlarda butunlemden geçerlerse geçeçekler 2018 yılına kadar. 

Çok mükemmel bir tesbit sevgili galaktik kutlarım sizi..Aynen katılıyorum ve ilave olarak ta,dünya artık bundan sonra insanlardan yana bir iyilik,bir mükemmellik bekleyemez çünkü insan dünyaya hiç bir zaman iyiliği vermedi,getirmedi..Yani kimse bundan sonra dünyanın düzeleceğini düşünmesin bu hayalcilikten öteye gitmez.ve ancak sizinde belirttiğiniz gibi,bir şeylerin olması gerekiyor ki iyiler ve kötüler birbirinden ayrılsın,doğa her zaman bildiğini yapacaktır ve bu hiç değişmez..Yani zayıf olanlar,iyi olmayanlar (kötüler)bir şekilde elenecektir ve sağlam olanlar (iyiler) hayatta kalabilecektir..

Bence dünyada ki yıkıcı insan gücü yeterli teknolojiyi yakaladıktan sonra DDV'ların yaptığı izlemini vererek dünyayı cehenneme çevirebilirler. yapılan gişe hasılatı kıran bu filmlerdede bu durum yani uzaylıların insanlığa zarar vereceği fikri enpoze edilmektedir. Ve insanlar buna yani DDV'ların kötü olduğu fikrine alıştırılmaktadır. ayrıca evrensel olarak üstün bir ırkın az gelişmiş bir ırka müdahale etme durumunun daha yüksek uygarlıklar tarafından güvence altına alındığına inanıyorum.

Ben Ozkanim arkadasa pek  katilamiyorum maalesef. Uzaylilarin  her nekadar bizden cok ileride teknolojileride olsa hala tam olarak ruhsal gelisimini tamamlamamis olanlarin bireysel cikarlarina göre hareket edecegine inaniyorum. Degisik uzaylilar arasinda bir konfederasyon fikri  bana pek  inandirici gelmiyor acikcasi. Her türün kendi gelisimine odaklandigina inaniyorum.  Bazi türlerin insanlari kacirdigi üzerinde deneyler yaptigi bilinirken bazilarinin sadece ucan daireleri ile gözlem yaptiklari cesitli kaynaklardan bilinmektedir.Bu konuda yanilmis olmayi umuyorum ama insanlik her senaryoya karsi hazirlikli olmalidir.

Sayın muzzi55..Konfederasyon olayına bende pek olabilir mantığı ile bakamıyorum..Nedeni ise evrenin tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük olmasından kaynaklanıyor..Eğer evrenin belirli bir ölçüsü olsaydı dış dünya uygarlıklarının kendi aralarında bir ittifakı,dayanışması olabilirdi,fakat evrenin devasa büyüklüğü böyle bir dayanışmanın olmasının çok zor olduğunu gösteriyor..Bütün evrendeki uygarlıkların bir çatı altında toplanmaları ve uzay yasalarını belirlemeleri hayli zor..Bilemiyoruz fakat belki bazı galaksilerin barındırdığı bir veya birçok uygarlığın olması muhtemeldir ve bu uygarlıkların kendi ortak kanunları olabilir..

Konfedarasyon Evren içinde kaybolup gidecek kadar küçük bir düşünce olabilir, Ancak,bu fikre tabiki evrenin çapının bizce kolay kolay algılanamaz olduğundan dolayı kapılıyor insan,Yinede hayal etmeyi devreye sokarsak bir güneş sistemi düşünelim aynı sistemdeki farklı yaşamlar yada aynı türden yaşamlara ait olabilirliği gibi gidilebilirliği de vardır,Bizim yapabileceğimizden çok farklı teknoloji ile yapılan iletişimlerle bir konfederasyon ağı neden olmasın,her durumdada karşılıklı çıkarlar(??)sözkonusu olurdu,Biz Dünyalıların çıkarcı mantığı ile düşünürsek tabi.Daha doğrusu Amerika gibi düşünürsek yani.Ben böyle şeyler düşünecek kadar kötümser olmadığım gibi,oralarda yaşayanlar hakkında da herzaman iyimser olunamıyacağınada inanırım.Şu da varki,Böyle bir oluşum varsada en azından Dünya ile doğrudan karar verecek gücü kendilerinde görmüyor olsalar gerek,yoksa İstila gibi oluşumlarda olabilirdi ,yada bunca gelip gidiyorlarda bize  bir dostluk elçisimi seçemediler bizimle görüşecek?Yani bunlar öyle yada böyle Dünyaya gelip gidiyorlar,niye bir tek tavuğumuzada kış demediler bu güne kadar.Tek mana verdiğimiz bizim onların varlığını kaldıramıyacağımızı düşündükleri,yani biz henüz onlarca tadından yenmeyecek duruma gelmedik,neden bu olsa gerek diyoruz.Hem onlar nedense  ziyaretlerinide nesnel araçları ile pek yapmıyor olsalar gerek ki,daha adam gibi bir pozlarını yakalayan olmadı.Hep duvara uzaktan tutulmuş ayna parlaması gibi görüntüleri,anidende kaybolmaları en azından gündüz ziyaretleri böyle galiba.Gece olanlar daha inandırıcı ve kabul edilebilir rotaları ve haraketleri var gibi.Ben bir kez gece gördüm ve o gördüğüm bile korkuttu beni ne yalan söyliyeyim,alışılmadık bir görüntü ve algılama oldu,Işık bile bizim bildiğimiz ışık kaynakları gibi değildi,Adeta donmuş gibi duran yüzüyor görünen ışık.Bazen onlarla beraber giderim diye düşünüyorum ama gözümün önüne gelince berbat bir his oluyor.Komik ama gerçek aynı zamanda.Beş milyar yıldır İnsandan başka bir türle tanışmadık nede olsa,Hemen kaynaşacağımızıda kimse beklemesin.Kimse yapay cesaret örneği göstermesin,hangimiz görsek dilimiz tutulmaz,ya garip mekanik bir ses tonuyla yada sessizliği ile bize bakan bir tuaf yüz,bize benzemeyen? Atıp tutmadan söylersek tabi.Yurt dışında gördüğüm,Cinsi nedir bilmiyorum ama papağan olmadığını biliyorum,kargaya benzer,biraz küçük, siyah renkli  konuşan bir kuştan bile duyduğum elektronik sese benzer konuşma bile tuaf geldi.Kaldıki onlardan çıkan ses,tabi çıkarsa oda,yoksa anında telepati ile tanışmış oluruz,hemde şakır şakır söylenenleri anlar duruma geçeriz.Allahtan bütün bunlara zaman var daha.Komik gibi gelsede onların karşısında korktuğumuzu iyice belli edeceğimiz için zaten komik durumda olan biz olurduk.Çok ciddi nasıl olunurdu,korkmadan?Sevgiler.

Bence dünya dışı varlıklar vardır.Çünkü dünya dışı varlıkların olmaması ALLAH'ın gücünü sınırlamaktır.Okulda bazı arkadaşlarımdan duyduğum bilgilere göre hitler zamanında bazı Alman uçaklarının şekileri uçan daire şeklindeymiş,ancak bunlardan kimsenin haberi yokmuş.Daha sonra bu uçan daireler Amerikalılara satılıp ordan masonların ellerine geçmiştir.Masonlarda Dünyamıza yapay bir uzaylı saldırısı gerçeklerştirip Dünya'daki tüm ülkeleri birleştirip başkentini Kudüs yapmayı amaçlıyolar. Bu haberi yazarken kendimi adeta bir gazete ilanı yazıyomuş gibi hissettim :)

insanlık birtakım çıkar hesapları peşinde kendi sonunu hazırlamakta maalesef..bildiğimiz dünya düzeni altta kalanın canı çıksın mantığıyla yürütülmekte..her devir kendine özgü imha silahlarını oluşturmakta..ve zamanımızda ise birçok büyük devlet dünyayı içindeki insanları ve herşeyiyle birlikte yüzlerce kez toptan yok edecek kadar büyük nükleer güce sahip..bu güçlerde zaten her zaman olan belli güçler..nükleeri zor bela başaran pakistanın bombasına hemen "islam bombası" diyecek kadar dünyayı kafalarına göre ayıran belli güçler..kuzey kore ve iranın nükleer çalışmalarını insanlığa karşı tehlike olduğu için değil,kendilerine ve kurdukları düzene başkaldırı olarak gördükleri için tu kaka ilan eden güçler..olayı biraz açarsak,çeşitli kraliyet bağları ile birbirlerine bağlanan ve en tepe bölgeleri siyonistler tarafından yönetilen güçler..burada devlet isimleri ve dilleri ırkları önem tanımamaktadır..hepsinin ortak davranış biçimleri illuminati yani efendilerinin ilkeleri doğrultusundadır..efendilerine karşı hizmetkar durumundaki bu tabaka,bunun utancını, "başka" gördükleri diğerlerine saldırarak kaldırmak peşindedirler..ve olay her türlü yaklaşıma açıktır..bu diğerleri,darmadağın olan müslüman düyasıdır şu an için..aynı onun büyüklüğüne sahip bir çin dünyasına saldırı ise, gücün birliği karşısında mümkün değildir..müslüman dünya ise maalesef cehalet zincirleriyle bağlanmış milyonların yaşadığı ortamlar olmaktan kurtulamamıştır..ve birliğin olmadığı herşey ezilmeye ve zamanı gelincede yok olmaya mahkumdur..olayların nedenleri vs bu aşamada önemsizdir..önemli olan tek gerçek vardır..Güçlü olanın kazanacağı gerçeği..
yıllar önce bir yaşlı almanın söylediği kelimeleri burada söylemek istiyorum.."amerikadan önce sakız geldi,sonra diğer davranış biçimleri ve söylemleri..mesela biz babamızın önünde asla ayak ayak üstüne atıp oturamazdık.oysa bugün gençler babalarına hey moruk diyebiliyor"!!bunu söyleyen bir alman..şu anda yaşıyorsa 100 yaşını geçmiştir..avrupada geçen uzun yıllarımıza rağmen elbette bazı şeyleri esas yerlileri kadar bilemeyiz..yaşayıp görmek her zaman için en önemli okuldur..dolayısıyla bir alman bunu diyorsa bizler burada neler düşünelim?devletleri amerika elinde rezil olan yakılıp yıkılan bir yığın müslüman neler desin??sabaha karşı evlerinde uyurken katledilen afgan bebeleri neler desin??
Atatürk'ten bu yana gelen tüm devlet adamları Türk Milletini bilinçli bir şekilde batı denen olay karşısında küçük göstermek durumunu aşılamaya çalışmışlardır..ve bundada muvaffak olmuşlardır..yahudi çıkarlarına göre gidilen tek devletin önünde engel olacak herşey belirli planlar çerçevesinde yok edilmek durumundadır..bunların en başında bana göre nükleerden çok daha tehlikeli olan medya gelir..bu medya dünyada yaşanan ne kadar olumsuzluk varsa her akşam evlerimize getirir tv aracılığıyla..çoluk çocuk oturur seyrederiz..yılların tüm negatif enerjileri içimizde birikir birikir ve herhangi bir şekilde kızdığımız sıradan bir şahıs için bile "kafasına sıkmalı" diye konuştuğumuz çok olur..yani bunu demek son derece normaldir bugünlerde..çünkü milletin kanına enjekte edilen diziler ve haberler bunu emrediyor..bu olayları ,cinnet geçiren babalar,zavallı karısını kıskançlıktan doğrayan kocalar,ve dolandırıcılığın her türlüsünü yapan vicdan yoksunu garip yaratıklar vb olarak her türlü kılıfa koyabiliriz..
netice nedir?suç,suçla dolu bir dünya ve mutsuz insanlar..bunlar tekil şahıslar eliyle oluşan negatiflikler..diğer tarafta ise sonu gelmez amerikan-siyonist saldırıları nedeniyle gerçekleşen bitmez tükenmez savaşlar..dünya üzerinde bilim ve teknik adına yapılan milyonlarca deney..ve bu deneylerin doğanın olağan düzenine yaptığı negatif katkılar..negatif enerjilerin bu denli fazla üzerine yollandığı topraklar ve denizler elbette intikamını bir şekilde alır..mesela, koca new orleans şehri sular altında kalarak neredeyse dünya sahnesinden silinir fakat bu amerikanın kuzey afrika ülkelerine saldırmasını asla engelleyemez..burada söz konusu amerika değilde başka bir devlet olsaydı yine tahminim engel olmayacaktı bu ve benzeri durumlar..çünkü insanoğlu unutkanlığı ve aynı zamanda ihaneti de içinde barındırır sevgiyle birlikte kalbinde..bizlere verilen hertürlü Yaratıcı nimete karşı bu denli adam sendeciliğimiz korkunç boyutlara ulaşmaktadır cebimiz para gördükçe..sanki Hazret-i Allah sadece fakirler için vardır gibi düşünesi geliyor bazen insanın..

bu denli kargaşa içindeki bir dünya hayatını uzaydan gelen birtakım canlılar neden düzeltmek istesin?
işin burasında olayı başka boyutuyla ele alalım..bilindiği gibi Kutsal Kitabımız Kuranı Kerim'de Meleklerden bahsedilirken onların asla suç işlemeyen ve Hazret-i Allah'ın emriyle sadece iyilik yapan iyi davranışlar gösteren kutsal yaratıklar oldukları anlatılır..kötü düşünen tek Melek olan şeytan da bildiğimiz gibi Cennet'ten kovulmuştur..yani Melekler saftır temizdir..
işte tam bu noktada bazı çok saçma sorular..Kuran'da bahsedilen yedi kat gökler nereleridir?neden Melekler ve Cennet'le, Tanrı katıyla ilişkilendirdiğimiz herşey tüm Kutsal Kitaplarda sadece ve daima göklerden gelir?Melekler acaba uzaylımıdır?veya uzaylılar Melekmidir?Cennet dediğimiz yer belkide bir uzak gezegen??
bunlar sadece saçmasapan bir takım düşünceler.Kutsal Kitabın yazdıklarının benim için doğru olduğunu burada belirteyim..yani birşey sorgulama gibi bir düşünce içinde asla değilim..
olayın böyle olduğunu varsayarsak bize yardıma gelirlermi?

Hazret-i Allah bizlere akıl fikir vermiş..fakat yinede bu aklı kullanmasını asla beceremiyoruz çoğu zaman..ve kendi ellerimizle kendi mutsuzluğumuzu hazırlıyor adeta yönetiyoruzda bu olayı..ve hala yaptıklarımızın farkında değiliz genel anlamda..
insanlık tarihine bakıyoruz,önümüze kabataslak hemen bir yığın örnek çıkıyor insan ırkının tutarsızlığıyla ilgili..mesela,
Ademin oğlu kardeşini vurup öldürmedimi?yusuf'u öz kardeşleri kıskançlıktan kuyuya atmadımı?Nuh tufanında sadece küçük bir grup Nuh Aleyhisselamın sözlerine inanırken büyük çoğunluğu Kutsal sözlere karşı tavır alıp helak olmadımı?yahudiler sina dağının eteklerinde Musa peygamberi beklerken altından bir buzağı yapıp tapınmadımı?İslam Peygamberi Hazret-i Resul'ün aşırı sevdiği torununu dahi,İslam alemine halife olacağım diyen bir karanlık kişi öldürtüp kafasını kestirmedimi?çıkar hesapları yüzünden batı denen meret iki tane dünya savaşı yapıp insanlık tarihinin en büyük kıyımlarını gerçekleştirmedimi?ve bu kıyımları yapan batının ve belli devletlerin, yine bugün dünyanın en efendi pozlarıyla diğerleri tarafından efendi olarak görülmeleri sağlanmadımı?
insanoğlunun mayası bu..genleri kadar karışık!!

yukarıda ki Melek-uzaylı varsayımımızı unutalım..ve yok diyelim..düşünmeye devam edelim..dış dünyalarda olan akıllı varlıklar?veya kısaca uzaylılar?şayet düşündüğümüz kadar ileri bir teknoloji ve dolayısıyla algılama gücüne sahipseler neden bu kendine dahi düşman insanlığın yardımına koşsunlar?komşunun ineği tarlasına girdi diye ineğin sahibini öldüren adamı neden kurtarmak istesin bir uzaylı misal olarak?misalde gerçekleşmesi kadar saçma bana göre..
dünya benzetmeli bir fikir yürütürsek mesela uzaylılarında dünya insanları gibi çeşit çeşit karakter ve yapıda olduklarını düşünebiliriz..iyi olanları bize yardımcı olmak isteyebilirler..kötü olanlarıda bize saldırıp yok etmek isteyebilirler..
bu sonuca varmamız gayet normaldir dünya mantığıyla..fakat sonu olmayan uzayda acaba herşey bizim düşünce yapımızla anlaşılır gibimidir??işte bunun gerçek cevabını hiçbirimiz bilemeyiz..zaman denen bir kavramın olmadığı sonsuzluk bizim 24 saat hesabımızı dikkate alırmı?veya dikkate almaya değer bulurmu?tartışılır.uzayın sonsuzluklarını az çok araştırmış biri olarak dünya dışı sayısız yaşanır gezegenlerin vb nin olabileceğine hatta olduğuna eminim.yaratılan herşeyin bir mantık neticesinde yaratıldığını düşünürsek,Yüce Yaratıcı neden trilyonlarca gezegeni veya gök cismini durduk yerde yaratsın bir işlevleri olmadıktan sonra??
sçzü daha fazla uzatmadn burada bağlayıp inşallah bu trilyonlarca gezegenden dünyamız için iyi rüya görenler çıkar diyorum..inşallah!!

enteresan bir makaleydi..Muzaffer arkadaşımıza ve yorumda bulunan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum..hepsi ayrı ayrı ilginçti..

 

Mükemmel bir anlatım ile yazmışsınız sayın Voyager59.Çok güzel ve mantık dolu.Biz göğü ve yeri ve ikisi arasındakilerini boşuna yaratmadık diyen bir yaratıcının bu sözü gereği mutlaka başka hayatların olduğu kesin görünüyor.
Dış dünya canlılarının dünyaya müdahalede bulunup bulunmaması onların nasıl ne yapıda oldukları ile ilgili olabilir.Dünya insanının genel görüşüne göre uzaylı dediğimiz canlılar akıllıdır ve teknolojileri çok gelişmiştir.Bu ortak bir görüş şeklidir.Peki bu gerçekten de böylemidir.Asla böyle değildir veya böyle olduğu kesin değildir.Belki bizlerden çok daha geri bir teknolojileri olabilir.Belki henüz mağara devrini yaşıyorlardır.Belki evet,çok gelişmişlerdir fakat dünyanın kötürüm olmuş haline karışmak istememektedirler.Belki de henüz dünyayı keşfetmemişlerdir de daha başka bir gezegeni keşfedip o gezegen ile temas kurmuşlardır.Yani henüz sıra bize kadar gelmiş değildir.
Dünyaya karışmama müdahale etmeme kendi düzenlerinin bozulmaması için olabilir.Kendi gezegenlerinde tabiri caizse mutlu ve mesut yaşıyorlar ise neden dünya ile ilgilensinler.Bana göre dış dünya canlılarının durumu bizim durumumuz gibidir.Onların başka gezegenlere gidecek teknolojileri tıpkı bizim gibi henüz yeterli değildir.Teknolojileri yeterli seviyeye ulaşmış olsa da bu,dünyayı işgale gelecekler anlamına gelmeyecektir.Yani oturacaklar oturdukları yerde hesabı..Yine dünya gezegeninin bir zaman sonra teknolojisi çok gelişip eğer başka gezegenlere gitmesi olanaklı olsaydı,başka gezegenleri istila etme amaçlı olmayacaktır.
Ancak bu istilanın sağlıklı olabilmesi için gezegen üzerinde akıllı canlıların yani bizlere benzer düşünen akleden canlıların olmaması gerekir ki,bu durumda ancak keşfedilen bu gezegene yerleşme imkanına sahip olabiliriz.Mağara devrini yaşayan bir gezegene dahi müdahale etmemiz onların açısından nasıl olur diye düşünüp bu müdahaleyi yapmamak gerekir.Bu anlamda belki de uzaylı canlılar bizlerin kaldıramayacağı,idrak edemeyeceği çok başka formlarda olabilirler ve dünyaya müdahale yapmamalarının bir sebebi de bu olabilir.Bunu da düşünmek gerekir.
İslam dünyasının uzaya açılamaması konusunda tek gerçek bilime ve akıla önem vermememizden kaynaklanmaktadır.Hangi toplum bilim ile ilgileniyor ise o toplum ilerlemektedir bu gerçek.Uzay çalışmalarının batıda ve amerikada hızla ilerlemesi bundandır bu zaten malum.

 

teşekkür ederim Muzaffer Arkadaşım..genel anlamda bakarsak kendi düşünce karmaşamıza uzayı ve uzaylılarıda dahil ettiğimizi düşünüyorum..bir yandan telepatiyle bizimle konuşmayı başarabilecek kadar üstün oluyor uzaylılar,diğer taraftan (dilimizi beyin dalgalarıyla  bu derece kolay konuşmalarına rağmen) aynı beceriyi vücudumuz Hakkında gösteremiyorlar,ve daima bir yerlerde dünyalı insanları kaçırıp ameliyat masası şeklinde masalara yatırarak biyolojik yapıları Hakkında bilgi sahibi olmaya çabalıyorlar!!bu anlatılanlar tabii hep dünyalıların naklettiklerinden anlaşılanlar..

hayatın ve yaşamın kendi açısından dahi tezatlarla dolu olmasına bakarsak bu durumu anlayışla karşılayabiliriz..uzaylılarında az gelişmiş çok gelişmişleri olabilir elbette..fakat az gelişmişte olsa akside olsa dünya dışı varlıkların ve uniter yapıların kendi içinde bu kadar saçmalıklara ve  vahşetlere boğulmuş bir gezegene gelip illede müdahale etmelerini ben beklemem..en azından ben uzaylı olsam ve dünyadaki yaşamı görsem bunu yapmak istemezdim..neden yapayım, dünyalı mantığıyla,dertsiz başıma dert alayım:))..

uzaylılarla kontakt kuran bazı şahısların anlattıklarına göre kimi uzaylı onlarla (telepati aracılığıyla)son derece uysal ve dostça konuşmalar yapıp kaygılanmamaları gerektiğini dost olduklarını vs söylüyormuş..bu ifadelerden ,uzaylıların içlerinde iyileride olduğu gerçeğini çıkarıyoruz..

ama bilinmeyen,meçhul olan herşey insana korku verdiği için yinede dünya insanlarının büyük çoğunluğu uzaylılardan korkarak bahseder..nedeni  en başta bilinmeyen olmaları,insanların kendi dünya hayatını ağzına burnuna bulaştırmış ruh halleriyle özgüvenden yoksun olmaları ve bire bin katıp anlatılan bir yığın palavra ile beyinlerinde dünyadışı yabancı olan herşeye karşı kendilerini kral çıplak psikolojisi içinde bulmalarıdır..

öyle veya böyle..neticede elbette tek temennimiz sadece dünyadaki tüm insanların değil,sonsuzluğun Yaratıcısı Yüce Allah'ın yarattığı tüm Alemlerin ve tüm görünen görünmeyen canlıların Dost olmaları ve Dostça yaşam sürmeleridir..çok teşekkür ederim...

Güneş sistemi içinde Dünya adlı bir gezegende yaşam bulmuş biz insanlar Bu sistem dışına henüz kendimizi atabilecek kadar gelişmiş bir teknoloji seviyesine gelememişiz,Evet bir iki araç gönderildi,çıktıda sistem dışına ama sadece araç.Bu noktada ben diyorum ki eğer bunca yıldır ufo literatüründe cımbızla çekip alınacak kadar objektif bir nesne ve içinde hangi tür ve nasıl bir yaşam formunda olursa olsun bir canlı taşımışsa işte bu biz insanoğlunu kaç adım olursa olsun sollamış demektir.Çünkü hali hazırda bizim dünyada yaşayan biz insan ırkından başka bir yaşam ve gezegen bulamadık.Bizden daha fazla gelişmişlik ölçüsü de şu anda bizim değerlerimize göredir yani biz için geçerlidir.Kutsal kitabımızda hep yer ve göklerde yaratılanlardan bahsedilir ama bizimle onlar arasında belli bir karşılaştırma yapılmışmıdır bunu şimdilik bilmiyoruz yada ben kendi adıma bilmiyorum,Yani sizde  beyin varsa onlarda çok daha üstün bir beyin var diye net bir şey yok en azından.Böyle oluncada sadece ve sadece Güneş sistemi dışından ziyarete gelebilmiş olmaları dışında bir üstünlükleri olup olmadığını bilemeyiz.Bir de şunu biliyoruz ki,Dünya İnsanın yaşaması için uygun halde yaratılmış bir gezegen ve etrafındaki gezegenlerde özellikle boş bırakılmış,yani marslı komşularımız olması öngörülmemiş,Yada aya bile üç beş tohum düşmemiş..Bakmışız yanlızlık kabul edilir değil bu defa illa bizim gibi yaşam türü olmaması lazım diyerek marsın altını eşmeye başladık,bir küçücük böcek bulunsa deliler gibi uzayda nara atacağız nerdeyse..Yalnız değiliiiz!..Güneş sisteminde tek yaşam(insan)biz olmanın uzun evrim yolcusuyuz,Bir yerlerde Ahmet olarak doğuyoruz Bir yerlerde Jack olarak ölüyoruz ve tekrarlamalarla yolculuğa devam,Hangi halkamızda onlarla karşılacağız ne zaman öngörülmüş bilinmez,Tek bilinen şey hemde çok net oda Evrendeki sistemler boşuna yaratılmamış bizde bunun içeriği durumda canlı varlıklarız.Ha elimizde mahvettiğimiz bir gezegen var onuda elimizden almaya uğraşan yaratıklar varsa pek fazla bir şey alacaklarını zannetmesinler,Suyla havayı kirlettiğimizin mantığınıda hala daha anlamış değilim,Bize yaşam için gerekli olanı kirletmek,Bunun kabul edilir bir açıklamasını yapabilen varsa buyursun.Belkide bu yüzden kurtarıcı bekliyoruz...Kendimizden umudumuz yok,Yaşamayı beceremedik diye yani..Yazımı bitirirken son bir şey olarak Telepatik iletişim hakkındaki düşüncemi paylaşmak gerekirse,Ben onlarla böyle bir iletişim yapıldığına inanmıyorum,Tabi bant kayıt örneği soracak değilim ama üstü örtülü şeylere basmak ta gerek bazen,ya boşluğa basıyorsak,Sirius Site sahibi Haktan bey zaman zaman TV de çıkıp böyle bir şey var,bizdende var ama isimlerinin açıklanmasını istemiyorlar diyor,şimdi gelde inan buna.Yani herkes kendisi özgürdür inanıp inanmamakla.ben inanmıyorum bu iletişim tarzına,Çünkü bunun dışında mantıklı bir şey bulamazlar da ondan.Tek kayıt materyali sorulamıyacak yol budurda ondan.Sevgiler.

 

Evrendeki canlıların dünyaya nasıl baktıklarını nasıl görüp ne amaçladıklarını henüz anlayacak idrak edecek seviyeye gelmiş olmamamızın gereği olarak bizler uzaylı canlıları beklemek zorundayız.Bu bekleme bizim için bir oyun bir merak olarak devam ediyor olsada aslında neyi neden beklediğimizi bilmiyoruz.Neyi bekliyoruz çok akıllı sevecen canlıların dünyaya gelip dünyaya yardım etmesini mi,hoş bu yardımın da nasıl olacağı,nasıl olması gerektiğini kimsenin bildiği yok.Bize temiz hava mı verecekler.Çok üstün teknoloji mi öğretecekler,öğretseler de neyin teknolojisi olacak bu.Veya nüfüsunuz çok artmış deyip milyonlarca insanı uzay gemilerine bindirip kendi gezegenlerine mi götürecekler.Bu anlamda bunlar saçma da olsa uzaylıların dünyaya nasıl bir yardımda bulunabileceklerini aklım almıyor.

Eğer yardımsever barışçıl yaratıklar ise bu böyle olabilir mi meçhul,ya savaşçı yaratıklar ise ne olacak.Bize kadar gelebildiklerine göre mantık bunların bizden daha üstün olduklarını söyleyecektir.Peki dünyaya saldırı yapmaya kalktıklarında dünya ne yapabilir.Hiç bir şey.Ama saldırgan da olsalar evrenin bir ucundan gelip dünyaya saldırmaları da bir tuhaf durum olacaktır.Hiç sanmıyorum.Bunlar ancak bizim kurgulayıp düşündüğümüz hayallerden ibaret şeyler.

"Kutsal kitabımızda hep yer ve göklerde yaratılanlardan bahsedilir ama bizimle onlar arasında belli bir karşılaştırma yapılmışmıdır bunu şimdilik bilmiyoruz" diyor mcedemir arkadaşım.Evet bu tam olarak bilinmiyor ama ancak anladığımız kadarı ile belki şu olabilir.

Böyle bir karşılaştırma yapılmış ama sadece "Biz insanoğlunu yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık" demesi ile bir şekilde karşılaştırma yapılmış olduğu anlaşılabilir.İnsandan bahsederken karşılığında verilen örnek yani denk tutulan varlıklar yine insan gibi düşünen ve akleden şuur sahibi varlıklar olmalı.Burada insana karşılık bitkiler veya hayvanlar insana denk tutulmayıp yine insan dengi olan akıllılar sınıfı kast ediliyor olabilir.Kesin konuşmamak üzere.O halde evrende başka varlıklar muhakkak var ve insan ise bu varlıkların bir çoğundan daha üstün olarak gösteriliyor

.En azından "Bir çoğundan" derken yine evrende insandan daha alt kademede olanlar yani ilkel olanlarının da bulunduğu sonucu da çıkar.Demek ki bir çoğu bizden daha geride.Yine,eğer böyle ise ki,doğrusunun nasıl olduğunu tam olarak bilmemekle beraber böyle bir durumun olması gayet mantıklı olacaktır.Evrende yaşamakta olan diğer canlıların hepsinin çok üstün varlıklar olduklarını düşünemeyiz.Çok ilkel olduklarını da düşünemeyiz.Bir çoğundan üstün kıldık denildiğinde demek ki,insan bir çoğundan üstün yaratılmış,fakat insandan üstün olanların da bulunduğunu yine "bir çoğundan" sözünden anlamak mümkündür.Fakat sayılarının az olduğu anlaşılıyor.

Eğer bu sözler kutsal kitaba göre evreni ve evrendeki canlıları kast ediyor ise demek ki,İnsandan çok daha gelişmiş olanlarının da bulunduğunu anlayabiliriz ama azınlıkta oldukları anlaşılır.Eğer böyle ise evrendeki akıl sahibi canlılar toplulukları az olduğu için henüz dünyayı keşfedemediler olabilir.Yani keşfedeceklerin az olması nedeni ile hala bekliyor olduğumuz olabilir..

 

Evet,Tamamen katılıyorum cümlelerinize ve bulunduğumuz düşünce  yol katedilmişliği de aşağı yukarı bu,Enazından bugünlerde böyle,gelecekte nereleri aydınlanır beyinlerimizin bilinmez.Her şeye rağmen bu platformdaki özellikle eskiden bu güne kadar yazmış olan arkadaşların seviyeli ve karşılıklı saygı çerçevesinde yanıtlamalarla gerçekten bilgi ve düşünce dağarcığımızda genişliyor.Tüm katkıda bulunan arkadaşlarada bir teşekkür etmek istedim.Sevgiler.