Ana içeriğe atla
30 Ocak 2011 tarihinde Ufoloji2R17B3O tarafından gönderildi

Yerçekiminin Zamanı Yavaşlattığ Kanıtlandı

YERÇEKİMİNİN ZAMANI YAVAŞLATTIĞI KANITLANDI.

Amerikalı bilimadamları, atomun titreşimlerini ölçebilen yüz defa daha hassas iki süper atomik saatle yaptıkları bir deneyle, yerçekiminden uzaklaştıkça zamanın daha çabuk geçtiğini kanıtladı.

Yirminci yüzyılın en ünlü fizikçisi Albert Einstein'ın görecelik kuramına göre, yerçekiminin etkisiyle zaman daha yavaş akıyor ve buna göre yerçekiminin daha az olduğu bir yere doğru uçmakta olan bir uçağın yolcuları her uçuşta birkaç nanosaniye daha fazla yaşlanıyorlar.

Bilimadamları, yıllar önce bu ilginç olayı, yüksek irtifada uçan bir füzenin içinde bulunan atomik saat ile aynı zamanda, manyetik alanın etkilerinin daha güçlü olduğu yeryüzünde bulunan başka bir atomik saat ile yaptıkları ölçümlerle gözler önüne serdiler.

ABD'nin Colorado eyaletindeki Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü'te (NIST) görevli fizikçiler bu defa aynı olayı, yüz defa daha hassas iki süper atomik saat kullanarak günlük hayatta da izleyebildi.

İçinde atomik saat bulunan ve yüksek irtifada uçan füze ile yeryüzünde bulunan saat yerine, bu sefer sadece 33 santimetrelik bir irtifa farkı ile deney yapıldı. Amerikan bilim dergisi Science'in 24 Eylül tarihli sayısında yayımlanan deneyin sonucuna göre, kişi 33 santimetre yüksekte, yani iki basamak yukarıda bulununca biraz daha çabuk yaşlanıyor. Fark çok zayıf olduğu için hemen farkedilmediğini belirten araştırmaya göre bu fark, 97 yıllık bir ömürde saniyenin 90 milyarda biri kadar.

Araştırmayı kaleme alan bilimadamları, bu farkın insanlar tarafından hissedilmese bile, bu çok hassas, ufacık farkı ölçebilme imkanı, jeofizik gibi başka araştırma alanlarında da kullanılabileceğini belirtiyor. NIST'teki görevli araştırmacılar, İzafiyet Teorisi ya da Görecelik (relativity) kuramının günlük hayata başka bir etkisini daha tespit etti. Yaptıkları araştırmaya göre, kişi saatte 32 kilometre daha hızlı gittiğinde, zaman daha yavaş geçiyor. Deneyler için araştırmacıların kullandığı, ne bir dakika ileri giden, ne de bir dakika geri kalan, NIST'in farklı laboratuvarlarında bulunan saatler, birbirlerine 75 metre uzunluğundaki bir fiber optik kabloyla bağlı.

Kaynak:
bilim.org-bilim haberleri

Yorumlar

arkadaşlar anlaşılmayan bir şey var sanırım

 

bu arada 2 konudan bahsedilmiş yazıya göre . ben sizin yanlış anladığınzı noktayı söyliyim.

 

zamanın dünyanın yüzeyine yakınlık ve uzaklığına göre değişkenlik gösterdiğini bulmuş bilim adamları..yani kütle yerçekimi ile orrantılı olduğunu kanıtlamışlar.

dikkatli okumak lazım..

saygılar.

değerli arkadaşlar ;

 

sürekli herkonuda kanıt isteyen ama kendi yaptığı yorumlarda kanıttan yoksun bilgiler !! ( doğruluğu tartışmalı ) empoze eden bazı  arkadaşlar, yukarıda bilmadamlarınca test edilip ölçülüp kanıtlanmış bir konuda  bile sonucu kabul etmyip farklı yaklaşımlar içine girmeleri çok garip.

 

saygılar.

Nasa en doğrucudur hiç birşeyi saklamaz. isteyen inanır isteyen inanmaz

ben Nasanın bazı açıklamalarına inanmayan guruptayım .kendi bilgi kaynaklarımı kullanan ve bunlara sonuna kadar güvenen biriyim.

 

herkesin düşüncesi kendine.  herkesin dşünce ve görüşüne saygı  duymak varken illlede benim düşünceme inanın gibi bir gayrete girmek çok saçma ..

 

bir şey daha var. sadece maddenin kendi kütlesinden dolayı zaman ölçüt kabul edilemez. aynı zamanda bir başka maddenin çekim alanı ile alakalıdır. evrende var olan kütlenin en büyüğü zaten yine evrenin ta kendisidir bundan dolayı bütün maddeler çekimsel olarak evrene bağlıysak kozmik bir sıralama var demektir.  kütlesi başka maddenin kütlesinden küçük olan maddeler zamansal olarakta onun etkisi altındadır. ay kütle çekimi olarak bize(dünya) bağlı,dünya güneşe ve samanyolu galaksisi de daha büyük bir galaksiye bağlıdır. bu kozmik bütünlük olarak bakmalıyız zaman kavramına.saygılar

Sn Alibudak ;

 

 Yorumunuzda bende hemfikirim. tüm maddeler küçük yada büyük farketmeksizin birbiri ile etkileşim halindedirler. ancak burada bize en yakın kütle dünya olduğundan dünyanın insanlar yada canlılar üzerindeki etkisi ölçülebilmiştir.  Bu diğer maddelerde yok anlamına gelmez . dünya gibi devasa bir kütlede bile  çok mikro farklar tespit edilebilrken bilimadamları diğer kütleleri henüz  ölçebilecek cihazlara sahip olduğunu günümüz için düşünmüyorum. belki ileride daha küçük kütleleride ölçebilirler.

 

saygılar.

 

palindromik  tabiki bilim adamlarının dünyasal olarak bu deney yapması ilerde zamansal farklılıkların ölçülmesinde(gezegenler arası) temel olacaktır. evrendeki zamanı beyaz bir örtü gibi düşünmek lazım bu örtünün üstüne sistemsel yapıların bir araya geldiği kümeler parçalar halinde oluşur. tabi dünya içinde bulunun en küçük maddeler zaman kavramının  bir parçasıdır.  teşekkür ederim güzel fikirlerinden dolayı.

Sn erhan pehlivan ;

evet dediğiniz alablir.

burada konu uzay-zaman-boyut a doğru kayacak... aslında tek bir zaman var bilienen ,ancak farklı boyutlar ve paralel evrenlerde var.

buralardaki fizik ve diğer kanunlar bizimki gibi olmasını bekleyemeyiz.

yerçekiminin zamana etikisi olabilyorsa ki buna şüphe yok ozaman yapay yerçekimi ile ama çok fazla güçlendirilmiş hali ile zamanı büküp farklı bir zamana belkide boyuta geçebilme durumuda olabilir.

bunun ıspat edilmiş olması , zamanla ileilgi bir çok deneye ve bilimsel çalışmaların yoğunluk kazanması ve hızlanmasına sebep olacaktır kanımca.

özellikle zaman makinesini konusunda ülkelere ilham olacak bir bilgi.

 

saygılar.

 

buna yine ek olarak

uzay -zamanı bükme durumuda sözkonusu olur. Bunu başardıklarında ışınlama olayınıda yapmış olurlar. Bunun bir kaç  çeşidi var şimdilik detaylarına girmeyeceğim. Belli bir evreden sonra ışınlamada aslında hareket edenin biz değil aslında altımızdaki  mekan yada evren olduğunu keşfedicez..