Ana içeriğe atla
17 Ocak 2011 tarihinde MacaVaLesi tarafından gönderildi

Cismin Havada Durması Gerçek oldu


Henüz bir cismin havada tutulması gerçekleştirilmedi ancak bilimciler, doğadaki en küçük parçacıkları yöneten ilkelerden oluşan "kuantum mekaniğinin" sır dolu güçlerini kullanarak, bunun nasıl başarılabileceğinin yolunu keşfetti.

Harvard Üniversitesi uygulamalı fizikçi Federico Capasso ve ekibinin yaptığı bu çalışma, Nature dergisinde yayımlandı.
Küçük nanoteknolojik makineler yapılmasına sağlayabilecek olan bu yöntemde, moleküllerin belirli birleşimleri oluşturularak, birbirlerini itmeleri sağlandı. Bu “yeni gücün” keşfinin, moleküllerin havada tutulmasını sağlayabileceği, sürtünmenin sıfır olduğu küçük, yeni kuşak cihazların yapılmasını sağlayabileceği kaydedildi.

Bu yeni güç, çok küçük cisimlerin birbirlerine yaklaştıklarında birbirlerini çekmeleri esasına dayanıyor. Bir Rus ekibi, moleküllerin doğru bileşimi elde edildiğinde bu gücün tersine dönebileceğini, yani cisimlerin birbirini itebileceğini öne sürmüştü. Amerikalı bilimcilerin yaptığı bu deney de Rusların bu varsayımını kanıtladı. Deney sırasında bir sıvı üzerindeki ince altın yüzey, metalik bir yüzey tarafından çekildi ancak ancak silisyumdan yapılan bir başka yüzey tarafından itildiği gözlendi

Kuantum Federico Capasso Kuantum mekaniği

Yorumlar

cismin havada durması yıllardan beri var fakat israil bu teknolojiyi kimseye vermiyor.Lubnandan gelen Amcam israil ve lübnan savasında havada asılı duran bir ucagı anlatıyordu.Amcam bunları anltırken saskınlıgını gizliyemiyordu.Kendisininde bu durama bi acıklık getiremedigini anlatıyordu.

japonlarda bulmuş demekki aslında o meseleyi bende düşündüm ama cismen ilerlemek yerinde insanı havada asılı tutmayı nasıl becericekler yani insan bi mıknatıs veya metal değil herhangi bi iten kuvvetle karşılaşmaz eğer itici kuvvetler insana bağlanırsa evet insan uçabilir ama buda yüksek meblalara yol açar ve insana zarar verebilir yani mesele aslında aydaki gibi uçabilmek üzerimizde koruyucu kıyafetler olmadan :)

e tabi japonların prensibi aynı kutup daki mıknatısların bir birini itmesi oda belli bir yükseklik birkaç santim ve belli bir hat olmalı mıknatıs yolu yani bizim asıl havada asılı kalmak için yer çekimini etkisiz kılacak araştırmalar yapmak ki zaten burda ki haber de bunun için bir aşama niteliği gibidir ama ufolar gibi değil... ve koruyucu kıyafet giymeden dışarıda gezmek olabilir ama ne zaman ne şartlarla olur bilemem. daha soğuktan korunmak için bile kat kat kıyafet giyiyoruz, kaldı ki dış uzayda sadece soğuk sıcak yok, acı biber gibi radyasyon var. ve daha  bilinmeyen neler var kim bilebilir. bence hızlı geliştik ama sadece teknoloji :) biraz sabırsız olmamızın sebebi erken yaşam sürelerimiz. eğer uzun süreler yaşasak bin, iki bin yıl gibi... o zaman böyle aceleci davranmayız :) 

maçavalesi bana bir film karakterini hatırlatıyon V for vendetta ama ismin çağrıştırıyot desek doğru olur... :) o filmi izlemediysen izle derim... hattta bir alıntı vericeğim bak konu başka yerlere kayıyor diye korkmayın heehehehe "Bu maskenin altında bir yüz var. Ancak benim değil. Ne altındaki kaslardan daha "ben" dir o yüz. Ne de altındaki kemiklerden. Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var! Ve fikirler kurşun geçirmez.", "Dans etmeden yapılan devrim, yapılmaya değer değildir.", "Siyasiler gerçeği saklamak, sanatçılar gerçeği ortaya çıkarmak için yalan söylerler." gibi daha nice aydınlanma ve eşitlik gibi kardeşlik gibi ilke milke, erdem merdem ne varsa filmde vardır. maskeli kardeşimizide bu arada matrixdeki kötü ajan smith karakteri ile ünlenen Hugo Weaving oynuyor. ve son yorumun için teşekkürederim düşüncelerimiz inançlarımız ne olursa olsun bizler aynıyız aynı korkuyu, aynı kabusları, buhramlı aşamaları ve mutlu, sevinçli duygulu vb. birçok şeyi aynı düzeylerde yaşıyorsak bu bir farkımız olmadığındandır... işte şimdi birbirimizi sevmek, hoşgörülü olmak, sabırlı olmak (sabır beklemek değil çözüm bulma aşamasıdır.) artık evrensel bir görev, bilinç yada ne derseniz deyin ama yapılması şart olandır. polindromik duyuyon mu beni yorum yapmıyon bak sıkıntı oluyor :D muzaffer kardeşim sende, barış konu açta tartışalım... ama ne olursa olsun saygıdan öteye birbirimizi severek sevgi olmazsa saygının sizce gerçekten bir önemi kalıyor mu? 


5 veya 6 kez izlemişimdir filmi :)
Tabikide Sevgisiz Saygı Yapmacık olur ve çabuk anlaşılır. yani kişi saygı duymaz ama saygı duyuyormuş gibi yapar. Nerden Geldik bu konulara anlamadım ama Ben SAna SAygı duyuyorum çünkü çok fazla ortak yanımız var.
" düşüncelerimiz inançlarımız ne olursa olsun bizler aynıyız aynı korkuyu, aynı kabusları, buhramlı aşamaları ve mutlu, sevinçli duygulu vb. birçok şeyi aynı düzeylerde yaşıyorsak bu bir farkımız olmadığındandır" Tamamen sana katılıyorum aslında herşey aynı değişen şeyler adlar ve adım gibi küçük şeyler.

Sn. Erhan pehlivan duydum duydum .. Sn.Barışaslier i bekliyordum :) nede olsa ilklerden :)

başta size , ve diğer arkadaşlara tşk  ederek başlamak istiyorum.

sonra  2 farklı konuya yorum yaparak girmek istiyorum.

 

1. Dikey kalkış yapan ve asılı duran uçak yada cisim teknolojisi hafızam beni yanıltmıyorsa 1960 lara dayanıyor .

doğru hatırlıyorsam ilk ABD Harrier tipi jetlerde kullandı bunu ve halen devam etmektedir. hangi ülkede kaçar

tane var.. envanteri vardı. listeyi nerde hatırlamıyorum. kısaca havayı ufleyen bir hareketli roket teknolojisi.ama 

50 yıllık bir teknoloji hatta okadar eskidiki  Arnold Shwarzeneger in "gerçek yalanlar" filminde göstermelikte olsa

bir tanesini kullanma sahneleri var... yani 50 yıl geçti ve kim bilir nekadar fazla geliştirdiler.

 

2. yukarıdaki konuda kapak resmi niteliği taşıyan görüntünün hikayesini anlatmak istiyorum.. asılı duran taş..

bir çok yerde ve facebookta bunu bilmeyenler muallak taşı olarak paylaştılar ve kabul ettiler. Bu taşın aslı ( şimdi

yinemi diyecek bazıları  ama napiyim hep onlarla ilgili bir takım şeyler çıkıyor :)  ) şudur ;

 

hindistanda olan bir taş ve gerçekten havada asılı ama bunun sebebi  manyetik bir alan yada bir teknolojik

durumdandolayı değildir. Bu taş sapkın olan ve insanlarla dalga geçmek  ve kendini tanrı gibi göstermek için

yapan bir CİN in marifetidir. Hatta adınıda hatırlasam söylerim...ve taş aslında 7/24 asılı değil. kimse olmadığı

zamanlarda bu sapkın CİN enerjisini fazla harcamamak için yerine bırakıyor taşı. gelenler olmaya başlayıncada

kaldırıyor. ( yine hiç biryerde bulamayacağınız bir bilgidir. )

 

bir konu daha vardı ama bu başlık altında değildi sanırım bulunca onuda yazarım :)

 

saygılar...

 

Hızlı trenlerde süper iletkenler kullanılıyor sanırım?ama buradaki yöntem çok farklı...burada kuantum fizik kurallarının kullanıldığı bambaşka bir yöntem var...aslında çok merak ettim:)bununla ilgili yeni bir form konusu açılabilinir aslında:)bu tarz gelişmeleri daha sık ve çok göreceğiz.onun içinde kuantum fiziği anladığımız ve anlatabildiğimiz ölçüde burada paylaşmak iyi olurdu diye düşünüyorum:)saygılar

Bu konudaki kapak resmi photoshop ile yapılmış tamamen fake yani sahte bir resimdir..Bir taşın havada asılı olarak kalması ile ilgili olarak,gerçek muallak taşından başka dünyada şimdiye kadar böyle bir olay olmamış ve olmasıda mümkün görünmüyor..Böyle bir taş havada asılı olarak dursa yer yerinden oynardı ve büyük bir olasılıkla etrafında kuş uçurtulmazdı..Gerçek muallak taşını zaten herkes çok iyi biliyor,peygamberin miraçta üzerine basarak göğe yükseldiği kocaman bir kaya kütlesidir ve 18 metre boyundadır..

Evet Arkadaşım resim fake olabilir konuyu aydınlatmak için koyulmuş bir resimdir Konunun resimle pek bir alakası yokdur. Resimdeki kaya İsrail Sınırları içinde olduğu için Böyle bir kayanın israil tarafından gizlendi diye biliyorum ama kesin bir bilgim yokdur şehir efsanesi bile olabilir yani :)