Ana içeriğe atla
16 Ocak 2011 tarihinde Ufoloji3R27O2C tarafından gönderildi

Philadelphia Deneyi (Einstein)

 

Kayıp geminin sırları

1930'lu yıllarda Amerikan hükümeti bilim adamlarından gemilerin radarlarda görünmemesini sağlayacak bir yöntem geliştirmelerini ister. 10 yıllık çalışmanın sonunda proje deneme aşamasına gelir. Deneyde Amerikan donanmasında görevli olan Eldridge adlı gemi kullanılacaktır. Gemi elektromanyetik alan oluşturmaya yarayacak tonlarca ekipmanla donanır ve 22 temmuz 1943'te saatler 09:00'i gösterirken jeneratörler çalıştırılır. Eldridge'in etrafını önce yeşil bir duman kaplar. Duman çekildiğinde ise deneyin istenenden daha başarılı olduğu anlaşılır. Çünkü Eldridge mürettebatiyla beraber "gözden" kaybolmuştur!

Kayıp geminin sırları

İşte bu tüyler ürperten bu hikaye, o tarihten bu güne kadar resmi makamlarca defalarca yalanlanmasına rağmen en çok merak edilen konulardan biri olmuştur.

Kayıp geminin sırları

'Philadelphia Deneyi' olarak adlandırılan deneyin yapılmış olma ihtimalinden ilk söz eden kişi Morris K. Jessup'dur. UFOlar üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan amatör bir gökbilimci olan Jessup'un deney ile olan ilgisi 1955 yılında eline geçen bir mektupla başlar.

Kayıp geminin sırları

Mektup, Carlos Miguel Allende adında birinden geliyordu ve deneyden detaylı olarak bahsediyordu.

İddiasına göre Allende, deneye gözlem gemisi olarak katılan SS Andrew Furuseth adlı şilepte görevli bir denizciydi. Deneye baştan sona şahit olmuştu.

Kayıp geminin sırları

Deneyin temelinde Einstein'in Birleşik Alan Teorisi vardı. Teori, basitce, nesneler arası çekim esası ve elektromanyetizma üzerine kurulmuştur. Einstein, 1920lerden itibaren bu teorisi üzerine yoğunlaşmış, 1925-1927 yılları arasında Almanya'da, bir fizik dergisinde yaptığı çalışmaları yayımlamış, ancak bu çalışmalarını hiçbir zaman tamamlayamamıştı.

İddiaya göre deneyin çalışmaları 1930 yılında Chicago Üniversitesi'nde başlamış, bir yıl sonra da Princeton Üniversitesi'nde devam ettirilmişti.

Hatta Albert Einstein, Dr.John von Neumann ve Dr.Nikola Tesla'nın da zaman zaman proje dahilinde çalıştıkları iddia edilmiştir.

Kayıp geminin sırları

Birleşik Alan Teorisi'nin deneye uygulanışı ise "çok güçlü bir elektromanyetik alan oluşturup gemi üzerine gelen ışığı (ve radar sinyallerini) kırarak ya da bükerek optik görünmezlik sağlamak" şeklinde düşünülmüştü.

Bu doğrultuda 75 KVA gücündeki iki dev jeneratör geminin ön top taretlerinin altına monte edildi, buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı.

Kayıp geminin sırları

3 RF vericisi (her biri iki megavat CW gücündeydi ve onlar da güverteye monte edilmişti), 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluşturduğu gücü yayacaklardı, özel  eşleme ve modülasyon devreleriyle diğer ekipman, oluşan kütlesel elektromanyetik alanları kullanılırlığa indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı.

Kayıp geminin sırları

Amaç görünmezlikti fakat iddiaya göre donanma bu deneyde tesadüfen de olsa maddenin ışınlanması gerçekleşti!

Allende, deneyin 22 Haziran 1943'te sabah 09:00'da jeneratörlere güç verilerek başlatıldığını söylüyordu.

Kayıp geminin sırları

Bu aşamadan sonra yeşilimsi bir sis gemiyi örtmeye başlamış ve USS Eldridge ortadan kaybolmuştu. Devamını şöyle anlatıyordu Allende :

"Bir an sadece geminin çapasını görebildim, sonra o da kayboldu, ortada artık ne sis ne USS Eldridge vardı; bomboş denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan üst rütbeli subaylar ve bilim adamları korku, dehşet ve heyecan içinde nefeslerini tutarak bu inanılması güç başarılarını seyrediyorlardı.

Gemi ve mürettebatı hem radarda hem de gözlerimizin önünde yok olmuştu. Her şey planlandığı gibi yürüyordu, 15 dk. sonra emir verildi ve jeneratörlerin şalteri kapatıldı. Önce hiçbir şey olmadı, arkasından yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya başladı

Ama gemi nereye gitmiş ve nereden geliyordu? Sis azalırken, birşeylerin tuhaf gittiğini hissediyorduk. Hemen gemiye yanaştık, ilk önce mürettebatın çoğunun geminin yanından sarkıp  kustuklarını gördük, diğerleri ise geminin güvertesinde şaşkın şaşkın dolaşıyorlardı, sanki hiçbirinin bilinci yerinde değildi.

Yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaştırdılar ve yerlerini hazır bekletilen yeni bir mürettebat aldı. Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi.

Gemi istenen radar görünmezliğine ulaşmıştı, donanım değiştirildi ve 28 Ekim 1943'te deney yine aynı gemide tekrarlandı.

Jeneratörler çalışmaya başladıktan hemen sonra gemi hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı, sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu.

Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı. Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgi de yok oldu. Şimdi gemi tamamen yok olmuştu.

Birkaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk'ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia'da tekrar ortaya çıktı.

Kayıp geminin sırları

Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı. Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmedi. Bu olayın en korkunç bölümü ise beş denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı. Bu çok feci bir durumdu.

Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi. Aklını tamamen yitirmişti ama yapacak hiçbir şey yoktu. Bazılarının psişik yetenekleri gelişmişti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı.

Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale geliyorlardı, yani dokunmanın giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu.

Bu olaydan iki yıl kadar sonra, 20 Nisan 1959'da Morris Jessup, Miami'de Hammock Parkı'nda, kendi aracı içerisinde ölü bulundu. Polis raporlarına göre egzoz gazıyla intihar etmişti. Carlos Allende ise bir daha ortaya çıkmadı ve olay bu şekilde kapandı.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Url[:]/detay/foto-analiz/kayip-geminin-sirlari/536457#haber-baslik[|]CategoryId[:]foto-analiz[|]Title[:]Kayıp geminin sırları[|]Summary[:]1930'lu yıllarda gemilerin radarda görünmesini engelleyecek bir proje deneyinde kullanılan gemi ve mürettebatı nasıl sırra kadem bastı?..[|]CommentCount[:]0[|]ClosedToComment[:]0[|]Keyword[:]1930'lu, yıllarda, gemilerin, radarda, görünmesini, engelleyecek, bir, proje, deneyinde, kullanılan, gemi, ve, mürettebatı, nasıl, sırra, kadem, bastı?..[|]BannerDetail[:][|]Image[:]http://img5.mynet.com/ha5/analiz/hab/kayipgemi.jpg[|]BBC[:]

 

Yorumlar

güzel bir paylaşım olmuş tebrik ederim... ben bu olayı bir programda sadece sonunu dinlemiş ve ne olduğunu anlayamadan bitmişti üstünde ki mürettebatın gemi aksamına karışması ve geminin her yerinde türlü organlar görünüyordu deniyordu. ışınlanma deneyi başarılı ama mürettebatsız hiç bir işe yaramaz. :) ama 2 kere yapıldığı ve yeşil dumanları kaçırmışım ve bir dahada o programa katılan yada tekrarını bulamadım izleyemedim. ama neden olmasın sonuçta amerikalılar her şeyi örtbas etmekte başarısız. :)