Ana içeriğe atla
20 Aralık 2010 tarihinde monanaza tarafından gönderildi

Einstein haklı çıktı

 

"Aynı anda 2 yerde olabilme" deneyinde büyük ilerleme kaydedildi

ABD'de California Üniversitesi bilim adamları, aynı anda iki farklı enerji durumunda bulunabilen bir aygıt geliştirerek Albert Einstein'ın öncülerinden olduğu "kuantum teorisi"ni haklı çıkardı. Yılın buluşu kabul edilen aygıt, toz zerresi kadar küçük bir metal parçasını "mutlak sıfır" kabul edilen eksi 273 dereceye yakın bir sıcaklığa kadar soğutuyor ve enerjisini bir kuantum artırıyor. Madde, bu noktada günlük hayatımızda karşı karşıya olduğumuz Newton fiziğinin kurallarından çıkıp Einstein tarafından tanımlanan kuantum yasalarına göre hareket etmeye başlıyor. Saniyede 6 milyar kez titreşen madde, algılanabilir bir elektrik akımı yayıyor ve aynı anda hem yüksek, hem de alçak enerji düzeyinde varolabiliyor.

EINSTEIN VAZGEÇMİŞTİ
Bilim adamları, henüz maddenin Einstein'ın mümkün olduğunu iddia ettiği gibi "aynı anda iki yerde birden bulunması"nı sağlamayı başaramadı; ancak bu buluş sayesinde bu hayalin gerçekleştirilebilir olduğu ortaya koymuş oldu. Einstein, kuantum fiziğinin gelişiminde öncü olmuş, ancak daha sonra bu teoremin "evreni belirsizleştirdiğini" iddia edip ''Tanrı evrenle kumar oynamaz'' diyerek reddetmişti.

 

Yorumlar

Aynı anda birden fazla yerde olabilme olayı zaten tasavvuf açısından olağan ve yapılmış bier olgudur. sadece bunun bilimsel bir takın kurallarla tanımlaması bildiğim kadrıyla yapılamamıştır.  Hatta aynı anda 60  70 ve daha fazla yerde olabilme durumları bile söz konusudur.

ancak bunun herkesin yapabilmesi mümkün değildir. ancak bilim ve teknoloji ilerledikçe bu ne olur onuda zaman göstercek.

saygılar.

Ein Stein Tüm Sözleri ::::::::::::::::::::::::::::::::::

* 3. Dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya savaşında taş ve sopalar olacağını biliyorum.
* A'yı hayatta başarı olarak tanımlayalım, o zaman A = X + Y + Z' dir; X çalışmaktır, Y oyundur Z ise çenesini tutmayı bilmektir.
* Açlıktan karnı guruldayandan dürüst politikacı olmaz.
* Akıllı ve iyi niyetli insanlara özgü bir ada olması için neler vermezdim; öyle bir yer olsa ben bile vatansever kesilirdim.
* Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır.
* Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.
* Bana güvenilen bir sırrı kutsal bir emanet gibi saklarım, ama sırları elimden geldiği kadar bilmemeye çalışırım.
* Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışır, diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar, örneğin görelilik kuramına.
* Ben gelecek için hiç bir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor.
Aforizma Einstein Arşivi 1944-45
* Ben görevimi burada bitiriyorum.Son sözleri
* Ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler.(5 Mayıs 1930'da İngiltere Tıp Akademisinde "En İyi Doktor" Ödülünü alırken)
* Bilim atom bombasını üretti, fakat asıl kötülük insanların beyinlerinde ve kalplerindedir.
* Bilim, her günkü düşünmelerimizin saflaşmasından başka bir şey değildir.
* Bir hatayı iki defa tekrar etmeyen en mükemmel insandır.
* Bir kum tanesinin sırrını çözmeyi başarsaydık, bütün dünyanın sırrını öğrenmiş olurduk.
* Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır.
* Birisinin atom bombası yapmasına yardım etmekten daha kötü sadece bir şey var.O da nazilere atom bombası yapmaları için yardım etmek.
* Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı.
* Büyük güce sahip egemen devletler olduğu sürece savaş kaçınılmazdır.
* Büyük idealler uğruna önce küçük bir azınlık savaşım vermiştir.
* Çok zeki olduğumdan değil, sadece sorunların üstünde daha çok duruyorum.
* Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın asla.
* Dehanın 10'da 1'i yetenek 10'da 9'u da çalışmaktır.
* Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.
* Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur.
* Dünyanın Kainat'taki biricik meskûn yer olduğunu farz etmek bile düpedüz cehalettir. Yetkili kişileri - uçan daireler yoktur – iddiasına sürükleyen tabii bir korku veya beşeri bir kibir ve azamettir.
* Eğer bir adam marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa, o değersiz bir yaratıktır. kendisine yalnızca bir omurilik yeterli olabileceği halde her nasılsa yanlışlıkla bir beyni olmuştur onun. Uygarlığın bu kara lekesi en kısa sürede yok edilmelidir. Emirle gelen kahramanlıktan, bilinçli ve bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tüm bunlardan nefret ediyorum. Ben savaşı ve o soğuk silahları öylesine tiksindirici ve aşağılayıcı buluyorum ki böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendimi yok ederim daha iyi...benim anlayışıma göre sıradan bir cinayet, savaşta adam öldürmekten daha kötü değildir.
* Eğer gerçeği açıklamak istiyorsan, zarafeti terziye bırak.
* Böyle böyle olacağını bilseydim, bir ayakkabı tamircisi olurdum.(Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombaları sonrasında verdiği demeç)
* Eğer ne yaptığımızı biliyor olsaydık, buna araştırma denmezdi öyle değil mi?
* Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır.
* En değerli kişiler alçakgönüllü olanlardır.
* Fiziği görelilik ilkesine sokmak fikrini rastgele bulmama teşekkürler, siz (ve diğerleri) benim bilimsel yeteneklerimi beni rahatsız edecek kadar çok abartıyorsunuz.
Arnold Sommerfeld'e mektup 14 Ocak 1908
* Gelecekte başarılı olacak insanlar, geçmişten çalışarak ulaşmalıdır.
* Gençliğimizde düşüncelerimizi oluşturan tüm konular sevgiyle ilgilidir, sonraları ise tüm sevgimiz düşüncelerimiz olur.
* Genelde insanlığın kaderi, hak ettiği olacaktır.
* Gerçeği aramak onu elde etmekten daha kıymetlidir.
* Gerçeğin bilgisi deneyle başlar, deneyle biter.
* Gerçeklikle karşılaştırıldığında, bilimde vardığımız düzey ilkeldir, çocuk oyuncağıdır. Ama sahip olduğumuz en değerli şey odur
* Gerçek yalnızca bir ilüzyondur, ama bitmek bilmeyen bir ilüzyon
* Görelilik kuramım başarıyla kanıtlanırsa Almanya benim bir Alman olduğumu iddia edecek, Fransa ise dünya vatandaşı olduğumu açıklayacaktır. Kuramım gerçek dışı çıktığında ise, Fransa bir Alman olduğumu söyleyecek, Almanya ise bir Yahudi olduğumu açıklayacaktır.
Fransız Felsefe Cemiyeti'ne konferansından 6 Nisan 1922.
* Günde yüz kez kendime iç ve dış yaşamımın, yaşayan ya da ölü başka insanların emeğine dayandığını hatırlatıyorum; çok derinlere dalmadan günlük yaşamdan biliyoruz ki, bir insan başkaları için vardır.
* Güzel gençler doğanın eseridir, güzel yaşlılar ise sanatın.
* Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.
* Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: Biri hiçbirşeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri herşeyin mucize olduğunu düşünmek.
* Her savaş insanlığın ilerlemesini engelleyen kötülük zincirine bir halka ekler.
* Herkesin fikir birliğine vardığı bir akşam, kayıp bir akşamdır.
* İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.
* İlkelerin boğazına dolanıp dibe batmaktansa, oportünist olup suyun üstünde kalmayı yeğlerim.
* İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye ulaşamaz.
* İnsan savaş gibi inanmadığı bir şey için acı çekeceğine, barış gibi inandığı bir dava uğruna ölse daha iyi değil mi.
* İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri ve inançlarıdır.
* İnsanlar kendileri karşı çıkmadıkça, hiçbir şey savaşları ortadan kaldıramaz.
* İnsanlar bundan 100 sene sonra Gandhi diye bir insanın yer yüzünden geçtiğine inanamayacak ve onu bir efsane sanacaklar.
* İnsanlığın buluş ruhu, son yüzyılda bize öyle şeyler armağan etti ki; yönetimdeki gelişmeler de teknik gelişmelere ayak uydurabilseydi üzüntüsüz ve mutlu bir yaşama kavuşurduk.
* İki şey sonsuzdur; İnsanoğlunun aptallığı ve evren. Fakat ikincisinden o kadar emin değilim.
* Kuantum mekaniği konusunda çok çalışmak gerekir. Ama, içimden bir ses bana bunun her şeyin çözümü olmadığını söylüyor. Bu teoriyle birçok şey açıklanıyor; ama hala O'nun sırrını çözebilmiş değiliz. Ben yine de, O'nun zar atıp kumar oynadığını, hiç mi hiç zannetmiyorum.
* Matematikçiler, Görelilik Kuramına el attıktan sonra, ben kendi kuramımı tanıyamaz hale geldim.
* Neden beni hiç kimse anlamıyor, ama herkes beni seviyor?
* Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.
* Propagandayla zehirlenmedikleri sürece kitleler asla savaş düşkünü değildirler.
* Sadece barışçı değil, militan bir barışçıyım. Barış için savaşmaya hazırım.
* Sadece iki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı, ilkinden o kadar da emin değilim.
* Sağduyu, onsekizine kadar edindiğimiz önyargılar toplamıdır.
* Savaş insan toplulukları arasındaki çatışmanın en azgın biçimidir; aynı zamanda en trajik.
* Sorunlar, onları yaratanların mantığı ile çözümlenemez.
* Tabiatta öylesine yüksek bir akıl kendini gösteriyor ki, insanın en ince düşünceleri ve buluşları bu aklın yanında sönük bir gölge gibi kalır.
* Uzay insanoğlu için çok karmaşıktır. uzayda insan kocaman bir kütüphanedeki minicik bir çocuğa benzer, çocuk ordaki kitapların yazıldığı binbir çeşit dili anlamaz, nasıl yazıldığınıda anlamaz, dikkatini çeken şey o kitapların karmaşık dizilişindeki ahenktir ve insan oğluda uzayın ahengini çözmeye çalışabilir ancak.
* Yanlış yapmayan insan yoktur; insanlık yanlışını kabul ve düzeltmekle olur.
* Yeryüzündeki şartların düzelmesi, sadece bilimsel buluşlardan çok ahlaklı bir yaşama düzeninin gerçekleşmesine bağlıdır.
* Yüksek ruhlar, her zaman sıradan akılların şiddetli muhalefetleriyle karşılaşırlar.
* Yolculuk etmeyi seviyorum ama varmaktan nefret ederim.
* Zorlukların göbeğinde fırsatlar yatıyor.
* Zorunlu askerlik sadece medeniyetin devamı için değil, aynı zamanda varlığımız için de ciddi bir tehlike oluşturur.
Tanrı ve Din hakkında
Ben doğaya hiçbir zaman bir amaç, hedef veya "antropomorfik" olarak anlaşılabilecek bir şey yüklemedim. doğadan anladığım, onun sadece çok eksikçe kavrayabildiğimiz olağanüstü güzellikte bir yapı olduğu ve düşünen insana alçakgönüllülük hissini aşılaması gerektiğidir. Bu, mistizm ile hiç alakası olmayan gerçek bir inanca dayalı bir duygudur. İnsan suretinde bir tanrı fikri bana oldukça yabancıdır ve hatta safça gelir.
Tanrı Yanılgısı/Richard Dawkins
* Dinsel görüşlerim hakkında okuduklarınız elbette bir yalandı,düzenli olarak tekrar edilmekte olan bir yalan.İnsan suretinde bir tanrıya inanmam ve bunu hiçbir zaman etmedim, aksine bunu açık bir şekilde ifade ettim. Eğer içimde dinsel olarak tanımlanabilecek bir his var ise, bu dünyanın yapısının karşısındaki sınırsız hayranlığımdır. Elbette bilimimizin açıklayabildiği kadarıyla.
Tanrı Yanılgısı/Richard Dawkins
* Algılanamaz bir varlığın olduğunu varsaymak....algılanabilir dünyada bulduğumuz düzenliliği anlamaya yardımcı olmaz.
Tanrı nedir? diye soran bir Iowa öğrencisine mektup, Temmuz 1953
* Bireysel bir tanrı anlayışı bana oldukça yabancı ve hatta safça geliyor.(1950)
* Eğer içimde dini denebilecek bir şey varsa bu,bilimin ortaya çıkarabileceği ölçüde,dünyanın yapısına karşı sınırsız hayranlığımdır(1954)
* Eğer yaşamımızı çocuklarımızda ve genç kuşaklarda sürdürebilirsek ölüm bizim için bir son değildir.Onlar bizdir artık;bedenlerimizse yaşam ağacındaki solgun yapraklardır sadece.(1926)
* Etik yalnız insansıl bir sorundur,arkasında insanüstü bir yetke bulunmamaktadır ve buna gerekte yoktur(1953)
* Hayatın gelişmesi ve yüceltilmesine ilişkin temel ahlakı ilkelerin öneminin bilince çıkarılmasında, kural koyucu inancına özellikle de ödüllendiren ya da cezalandıran bir kural koyucuya gereksinim olmadığından eminim.
M.Berkowitz'e mektup, 25 Ekim 1950
* Kuantum mekaniği kesinlikle etkileyici. Ancak içimden bir ses, henüz gerçeğin bu olmadığını söylüyor. Kuram bir çok şeyi açıklıyor, buna karşın bizi gerçekten Tanrı'nın gizemine götürmüyor. Ben, ne olursa olsun, O'nun zar atmadığına inanıyorum.
"Einstein: the Life And Times" ISBN 0-380-44123-3, Max Born'a yazdığı bir mektuptan (12 Aralık 1926) alıntıdır. Genelde bu söz, "Tanrı Zar Atmaz" şeklinde bilinir.
* Yarattıklarını cezalandıran ve ödüllendiren ya da bizim yaşayacağımız bir irade türüne sahip bir tanrı düşünemiyorum. Bedensel ölümden sonra kişinin yaşamını sürdürdüğüne ne inanırım, ne de inanacağım...
1930, Ideas and Opinions, s.80
* Yüce Tanrıyı anlamak çok zordur; o, esrarengizdir fakat hiç bir zaman kinci ve kötü değildir.

Benim bildiğime göre aynı anda iki yerde olma olayı sadece cennette olacak bir özelliktir..Aynı anda birkaç yerde olma derken belki mikroskobik olarak bazı maddeler için geçerli olabilir ve zaten einstein in çalışması da bu mikroskobik maddeler üzerinde olmuştur..Biz bunu kalkıp insan aynı anda iki veya daha çok yerde olabilirmi üzerine kurgulandırırsak bu tamamen yanlış bir düşünceden ibaret olur..Büyük bilim adamlarının en popüler çalışmaları nedense hep yaratıcıya ait olan sadece yaratıcının yapabileceği işler olan bazı bilinmezleri üzerinde oluyor..Stephen hawking in tanrı arayışları ve tanrının evreni nasıl yarattığını çözmeye çalışıp,sonuçta bir tanrıya ihtiyaç yoktur demesi ve bunu yer çekimine bağlaması gibi..

Einsteinin tanrı zar atmaz düşüncesine karşılık stephen hawking in tanrı zar atıyor demesi çok ilginç..Tasavvufta ise aynı anda iki veya daha çok yerde olma olayıda yaratıcı tarafından çok çok özel insanlara verilmiş bir haldir..Fakat aynı anda başka bir yerde bulunan kişi başka yerdeki kişiliğinin farkında olmaz..Çünkü ruhu tek olduğu için ve ruhta her kişide bir adet olduğu için..Yani ne kadar kopyanız olursa olsun siz o kopyalarınızın farkına varamazsınız...

Değerli arkadaşlar

burada tasavvuf anlamında kopyalanma ile ilgili bir kaç detay daha vermek isterim.

1. kopyalanma muzafer arkadaşımızın dediği gibi ruh kopyalanmaz ancak akıl kopyalandığı için asıl kişi diğer kopyalarında haberdar olur.

2. kopyalanmada ruh tek bir kişide olduğundan diğer kopyalarda ruh olmaz .Ancak  asıl olanın ruh enerjisinden faydalanır ancak bunun neredeyse % 90 nından fazlası Allah ın nuru ve desteği ile gerçekleşir.

tabi burada evliya gibi Allah ın sevgili kulları olan çok özel varlıklardan bahsediyorum.

 

saygılar.

Sn. Bjklisait93

 

 "peki ya paralel evrenler orda ruh işi nasıl oluyor açıklarmısınız?"  demişsiniz.

 

Bu konuyu bir terslik olmazsa bu gece ayrı bir forum konsu açara burada işlemeye çalışcağım.

konu başlığı " paralel verenler boyutlar ve bilinenler ve bilinmeyenler" olarak düşünüyorum.

saygılar.